ABOUT THE SPEAKER
Erin McKean - Dictionary editor
As the co-founder of Reverb Technologies, the maker of the online dictionary Wordnik, Erin McKean is reshaping how we interact with language itself.

Why you should listen

Erin McKean's job as a lexicographer involves living in a constant state of research. She searches high and low -- from books to blogs, newspapers to cocktail parties -- for new words, new meanings for old words, or signs that old words have fallen out of use. In June of this year, she involved us all in the search by launching Wordnik, an online dictionary that houses all the traditionally accepted words and definitions, but also asks users to contribute new words and new uses for old words. Wordnik pulls real-time examples of word usage from Twitter, image representations from Flickr along with many more non-traditional, and highly useful, features. 

Before Wordnik, McKean was one of the youngest editors of the New Oxford American Dictionary. She continues to serve as the editor of the language quarterly  Verbatim ("language and linguistics for the layperson since 1974") and is the author of multiple books, including That's Amore and the entire Weird and Wonderful Words series. All that, and she maintains multiple blogs, too: McKean is the keen observationalist behind A Dress a Day and Dictionary Evangelist. Is there anything she can't do? Surprisingly, she is notoriously bad at Scrabble.  

 

 

More profile about the speaker
Erin McKean | Speaker | TED.com
TEDYouth 2014

Erin McKean: Go ahead, make up new words!

Erin McKean: Haydi, yeni kelimeler türetin !

Filmed:
1,936,780 views

TEDYouth' dan bu kısa ve eğlenceli videoda, sözlük yazarı Erin McKaren, dinleyicilerini, var olan sözcükler yeterli olmayacağı zaman yeni sözcükler yaratmaya teşvik ediyor.-hayır, onlara tezahürat ediyor.- Yeni İngilizce sözcükler yaratıp, söylemek istediğimiz şeyi daha iyi ifade edebilmemiz ve birbirimizi anlamak adına yeni yollar bulabilmemiz için "Fiile dönüştürmek"ten birleştirmeye kadar 6 maddeden oluşan bir liste yapıyor.
- Dictionary editor
As the co-founder of Reverb Technologies, the maker of the online dictionary Wordnik, Erin McKean is reshaping how we interact with language itself. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:12
I'm a lexicographerSözlük.
0
370
1558
Ben bir sözlük yazarıyım
00:13
I make dictionariesSözlükler.
1
1928
1754
İşim sözlük hazırlamak.
00:15
And my job as a lexicographerSözlük
2
3682
1439
Bir sözlük yazarı olarak görevim
00:17
is to try to put all the wordskelimeler possiblemümkün
into the dictionarysözlük.
3
5121
3720
mümkün olan bütün kelimeleri
sözlüğe eklemek.
00:20
My job is not to decidekarar ver what a wordsözcük is;
that is your job.
4
8841
6083
Benim işim nelerin sözcük olduğuna
karar vermek değil; bu sizin göreviniz.
00:26
EverybodyHerkes who speakskonuşur Englishİngilizce
decideskarar togetherbirlikte
5
14924
2897
İngilizce konuşan herkes
neyin bir sözcük olduğuna
00:29
what's a wordsözcük and what's not a wordsözcük.
6
17821
2332
ya da olmadığına
beraber karar verebilir.
00:32
EveryHer languagedil is just a groupgrup of people
who agreeanlaşmak to understandanlama eachher other.
7
20153
5152
Her dil sadece birbirini anlamaya
karar vermiş bir grup insan bütünüdür.
00:37
Now, sometimesara sıra when people are tryingçalışıyor
to decidekarar ver whetherolup olmadığını a wordsözcük is good or badkötü,
8
25305
4604
Bazen insanlar bir sözcüğün
iyi ya da kötü olduğuna
karar vermeye çalışırken
00:41
they don't really have a good reasonneden.
9
29909
1768
çok da iyi bir gerekçeleri olmayabiliyor.
00:43
So they say something like,
"Because grammardilbilgisi!"
10
31677
2811
Bu yüzden şöyle bir şeyler söylüyorlar:
"Sebep: Dilbilgisi kuralları !"
00:46
(LaughterKahkaha)
11
34488
1934
(Kahkahalar)
Kimseye söylemeyin ama
00:48
I don't actuallyaslında really carebakım about grammardilbilgisi
too much -- don't tell anybodykimse.
12
36862
3563
aslında dilbilgisini
çok fazla ciddiye almıyorum.
Ama "dilbilgisi" sözcüğüne baktığınızda,
00:52
But the wordsözcük "grammardilbilgisi," actuallyaslında,
there are two kindsçeşit of grammardilbilgisi.
13
40425
3139
aslında iki tür dilbilgisi var.
00:55
There's the kindtür of grammardilbilgisi
that liveshayatları insideiçeride your brainbeyin,
14
43564
2870
İlki zihnin içinde yaşayan dilbilgisi
ve eğer bir dili ana diliniz
00:58
and if you're a nativeyerli
speakerkonuşmacı of a languagedil
15
46434
2109
olarak konuşuyorsanız
01:00
or a good speakerkonuşmacı of a languagedil,
16
48543
1589
ya da
o dili çok iyi konuşabiliyorsanız,
01:02
it's the unconsciousbilinçsiz ruleskurallar that you followtakip et
when you speakkonuşmak that languagedil.
17
50132
3399
o dili konuşurken bilinçsizce
uyduğunuz kurallar bütünüdür.
01:05
And this is what you learnöğrenmek when
you learnöğrenmek a languagedil as a childçocuk.
18
53531
3021
Çocukken,
öğrendiğiniz şeylerdir.
01:08
And here'sburada an exampleörnek:
19
56552
1637
Bir örnek verelim:
01:10
This is a wugEffrafax, right?
20
58189
1525
Bu bir şey, değil mi?
01:11
It's a wugEffrafax.
21
59714
2061
Bu bir şey.
01:13
Now there is anotherbir diğeri one.
22
61775
1696
Şimdi burada bir tane daha var.
01:15
There are two of these.
23
63471
1163
Bunlardan iki tane var.
01:16
There are two ...
24
64634
1289
Bunlar...
01:17
AudienceSeyirci: WugsWugs.
25
65923
1184
İzleyiciler: Şeyler.
01:19
ErinErin McKeanMcKean: ExactlyTam olarak! You know
how to make the pluralÇoğul of wugEffrafax.
26
67107
3713
Aynen öyle !
Şey kelimesini nasıl
çoğullaştıracağınızı biliyorsunuz.
01:22
That rulekural liveshayatları in your brainbeyin.
27
70820
1481
Bu kural kafanızın içinde yaşar.
01:24
You never had to be taughtöğretilen this rulekural,
you just understandanlama it.
28
72301
2949
Bunun size öğretilmesi gerekmedi,
sadece anlıyorsunuz.
01:27
This is an experimentdeney that was inventedicat edildi
by a professorprofesör at [BostonBoston UniversityÜniversitesi]
29
75250
3629
Bu deney, Boston Üniversitesi'nde 1958'de
01:30
namedadlı JeanJean BerkoBerko GleasonGleason back in 1958.
30
78879
3145
Jean Berko Gleason adında
bir profesör tarafından yapıldı.
01:34
So we'vebiz ettik been talkingkonuşma about this
for a long time.
31
82024
3025
Bunun hakkında uzun süredir konuşuyoruz.
01:37
Now, these kindsçeşit of naturaldoğal ruleskurallar
that existvar olmak in your brainbeyin,
32
85049
3514
Bu doğal kurallar beyninizin içindedir,
trafik kuralları gibi değil,
01:40
they're not like traffictrafik lawsyasalar,
they're more like lawsyasalar of naturedoğa.
33
88563
4222
daha çok doğa yasaları gibiler.
01:44
And nobodykimse has to remindhatırlatmak you to obeyitaat etmek
a lawhukuk of naturedoğa, right?
34
92785
3355
Kimse doğa yasalarına
uymanız gerektiğini söylemez, değil mi?
01:48
When you leaveayrılmak the houseev in the morningsabah,
your momanne doesn't say,
35
96140
2953
Sabah evden çıkarken
anneniz asla şunu söylemez:
01:51
"Hey, honeybal, I think
it's going to be coldsoğuk, take a hoodiehoodie,
36
99093
2879
"Canım, hava soğuk olacak, yanına bir hırka al,
01:53
don't forgetunutmak to obeyitaat etmek the lawhukuk of gravityyerçekimi."
37
101972
2467
ve yerçekimi kuralına uymayı unutma."
01:56
NobodyKimse saysdiyor this.
38
104439
1886
Kimse bunu söylemez.
01:58
Now, there are other ruleskurallar that are more
about mannersgörgü than they are about naturedoğa.
39
106325
6857
Doğadan ziyade
davranışlarla alakalı kurallar var.
02:05
So you can think of a wordsözcük as like a hatşapka.
40
113182
2864
Şapka gibi bir kelime düşünebilirsiniz.
Bir şapkanın nasıl
02:08
OnceBir kez you know how hatsşapka work,
41
116046
2250
kullanıldığını bilirsiniz,
kimse size
02:10
nobodykimse has to tell you,
"Don't weargiyinmek hatsşapka on your feetayaklar."
42
118296
2867
"Ayağına şapka takma."
02:13
What they have to tell you is,
"Can you weargiyinmek hatsşapka insideiçeride?
43
121163
3344
demek zorunda değil.
Size söyledikleri, "İçeride şapka takabilir miyiz?"
02:16
Who getsalır to weargiyinmek a hatşapka?
44
124507
1757
"Kim şapka giyer?"
02:18
What are the kindsçeşit of hatsşapka
you get to weargiyinmek?"
45
126264
3132
"Ne tür şapkalar takarsın?"
Bunlar daha çok
02:21
Those are more of the secondikinci kindtür
of grammardilbilgisi,
46
129396
2422
ikinci tür dil bilgisinden,
daha çok dilbilimcilerin
02:23
whichhangi linguistsDil bilimciler oftensık sık call usagekullanım,
as opposedkarşıt to grammardilbilgisi.
47
131818
4303
"kullanım" dedikleri,
dilbilgisinin karşıtı olan dilbilgisi.
02:28
Now, sometimesara sıra people use this kindtür of
rules-basedkural tabanlı grammardilbilgisi
48
136121
4134
Bazen insanlar,
insanları yeni kelimeler
üretmekten alıkoymak için
02:32
to discouragevazgeçirmek people from makingyapma up wordskelimeler.
49
140255
2788
kural bazlı dilbilgisi kullanırlar.
02:35
And I think that is, well, stupidaptal.
50
143043
2684
Bence bu aptalca.
02:37
So, for exampleörnek,
people are always tellingsöylüyorum you,
51
145727
3266
Mesela, insanlar size hep der ki,
02:40
"Be creativeyaratıcı, make newyeni musicmüzik, do artSanat,
inventicat etmek things, scienceBilim and technologyteknoloji."
52
148993
5240
"Yaratıcı ol, yeni müzikler yap,
icat et, fen ve teknoloji."
Ama konu sözcüklere
02:46
But when it comesgeliyor to
wordskelimeler, they're like,
53
154233
2038
geldiğinde onlar der ki,
02:48
"Don't! No. CreativityYaratıcılık stopsdurak right here,
whippersnapperswhippersnappers. Give it a restdinlenme."
54
156271
4720
"Hayır. Yaratıcılık burada
durmalı sizi yeniyetmeler!"
02:53
(LaughterKahkaha)
55
161004
1417
(Kahkahalar)
02:54
But that makesmarkaları no senseduyu to me.
56
162421
1721
Ama bu benim için
bir anlam ifade etmiyor.
02:56
WordsKelimeler are great.
We should have more of them.
57
164142
2332
Kelimeler harika.
Onlardan bize daha fazla lazım.
02:58
I want you to make
as manyçok newyeni wordskelimeler as possiblemümkün.
58
166474
4056
Ben sizden mümkün olduğunca
yeni kelime üretmenizi istiyorum.
Size bunu yapmanın
03:02
And I'm going to tell you sixaltı waysyolları that
you can use to make newyeni wordskelimeler in Englishİngilizce.
59
170530
5008
altı farklı yolunu öğreteceğim.
03:07
The first way is the simplestEn basit way.
60
175550
2089
İlk ve en basit yolu şudur.
03:09
BasicallyTemel olarak, stealçalmak them from other
languagesdiller.
61
177639
2223
Kolayca, onları başka dillerden çalın.
03:11
["Go robsoymak other people"]
(LaughterKahkaha)
62
179862
2824
["Gidip insanları soyalım"] (Kahkahalar)
03:15
LinguistsDil bilimciler call this borrowingborçlanma,
63
183936
1828
Dilbilimciler buna ödünç almak diyor,
03:17
but we never give the wordskelimeler back ,
so I'm just going to be honestdürüst
64
185764
3060
ama biz kelimeleri asla geri vermiyoruz.
Bu yüzden dürüst olup
03:20
and call it stealingçalmak.
65
188824
1960
buna çalmak diyeceğim.
Genellikle biz kelimeleri
03:22
We usuallygenellikle take wordskelimeler for things
that we like, like deliciouslezzetli foodGıda.
66
190784
3370
sevdiğimiz şeyler için alırız,
mesela lezzetli yemekler.
03:26
We tookaldı "kumquatKamkat" from ChineseÇince,
we tookaldı "caramelkaramel" from FrenchFransızca.
67
194154
3790
"Kumkat" kelimesini
Çince'den aldık,
"karamel" kelimesini de
Fransızcadan.
03:29
We alsoAyrıca take wordskelimeler
for coolgüzel things like "ninjaNinja," right?
68
197944
2907
Ayrıca "ninja" gibi
havalı kelimeleri de aldık değil mi?
03:32
We tookaldı that from JapaneseJaponca,
69
200851
1450
Japonca'dan aldık
ki bunu yapmak zordur
03:34
whichhangi is kindtür of a coolgüzel trickhile because
ninjasNinja are hardzor to stealçalmak from.
70
202301
3269
çünkü ninjalardan
bir şeyler çalmak zordur.
03:37
(LaughterKahkaha)
71
205570
2114
(Kahkahalar)
03:39
So anotherbir diğeri way that you
can make wordskelimeler in Englishİngilizce
72
207684
3260
İngilizce dilinde kelimeler
üretmek için diğer bir yol da
03:42
is by squishingsquishing two
other Englishİngilizce wordskelimeler togetherbirlikte.
73
210944
2941
iki kelimeyi sıkıştırarak birleştirmektir.
03:45
This is calleddenilen compoundingBileşik.
74
213885
1687
Buna birleşik kelime denir.
03:47
WordsKelimeler in Englishİngilizce are like LegoLego:
75
215572
1510
İngilizce kelimeler legolar gibidir.
03:49
If you use enoughyeterli forcekuvvet,
you can put any two of them togetherbirlikte.
76
217082
3365
Eğer yeterince güç uygularsanız
herhangi ikisini birleştirebilirsiniz.
03:52
(LaughterKahkaha)
77
220447
1665
(Kahkahalar)
03:54
We do this all the time in Englishİngilizce:
78
222832
1795
İngilizce konuşurken hep yapıyoruz.
03:56
WordsKelimeler like "heartbrokenKalbi kırık," "bookwormkitap kurdu,"
"sandcastleSandcastle" all are compoundsBileşikler.
79
224627
5478
Kırılmış kalp , kitap kurdu, kum kalesi
birleştirilmiş kelimelerdir.
Haydi, ördeksurat gibi kelimeler yaratın
04:02
So go aheadönde and make wordskelimeler like
"duckfaceÖrdeksurat," just don't make duckfaceÖrdeksurat.
80
230105
3501
ama sakın ördeksuratlı olmayın.
04:05
(LaughterKahkaha)
81
233606
1479
(Kahkahalar)
04:07
AnotherBaşka bir way that you can make wordskelimeler
in Englishİngilizce is kindtür of like compoundingBileşik,
82
235835
4013
İngilizce'de yeni kelimeler oluşturmanın
birleştirmeye benzeyen bir yolu daha var,
04:11
but insteadyerine you use so much forcekuvvet
when you squishezmek the wordskelimeler togetherbirlikte
83
239848
5051
ama bu sefer kelimeleri sıkıştırmak
için çok fazla güç uygulamanız gerekiyor
04:16
that some partsparçalar falldüşmek off.
84
244899
1635
ve bazı parçalar düşebilir.
04:18
So these are blendkarışım wordskelimeler,
85
246534
1681
Mesela, bu kelimeler
karıştırılmış kelimelerdir:
04:20
like "brunchBrunch" is a blendkarışım
of "breakfastkahvaltı" and "lunchöğle yemeği."
86
248215
3849
brunch (geç yapılan kahvaltı),
breakfast ve lunch kelimelerinin karışımı olması gibi.
04:24
"MotelMotel" is a blendkarışım of "motormotor" and "hotelotel."
87
252064
2732
Motel (küçük otel), motor ve hotel
sözcüklerinin karışımıdır.
04:26
Who here knewbiliyordum that "motelMotel"
was a blendkarışım wordsözcük?
88
254796
2941
Burada motel'in karıştırılmış
bir kelime olduğunu bilenler kimler?
04:29
Yeah, that wordsözcük is so oldeski in Englishİngilizce
89
257737
1844
Evet, bu kelime eski bir kelime
04:31
that lots of people don't know that
there are partsparçalar missingeksik.
90
259581
3111
ki çoğu insan bazı parçaların
eksik olduğunun farkında değil.
04:34
"EdutainmentEdutainment" is a blendkarışım
of "educationEğitim" and "entertainmenteğlence."
91
262692
4295
Edutainment (eğlendirerek eğitim),
education ve entertainment
kelimelerinin karışımıdır.
04:38
And of coursekurs, "electrocuteElektrik" is a
blendkarışım of "electricelektrik" and "executegerçekleştirmek."
92
266987
5210
Tabii ki electrocute(elektrikle idam),
electric ve execute
kelimelerinin karışımıdır.
04:44
(LaughterKahkaha)
93
272197
1810
(Kahkahalar)
04:46
You can alsoAyrıca make wordskelimeler
by changingdeğiştirme how they operateişletmek.
94
274007
3321
Kelimelerin işleyişlerini değiştirerek de
kelimeler yaratabilirsiniz.
04:49
This is calleddenilen functionalfonksiyonel shiftvardiya.
95
277328
1613
Buna "işlevsel değişim" denir.
Konuşmanın tek başına
04:50
You take a wordsözcük that actseylemler
as one partBölüm of speechkonuşma,
96
278941
2301
kullanılan bir kelimesini alırsınız
04:53
and you changedeğişiklik it into anotherbir diğeri
partBölüm of speechkonuşma.
97
281242
2280
ve konuşmanın başka
bir kısmıyla değiştirirsiniz.
04:55
Okay, who here knewbiliyordum that "friendarkadaş"
hasn'tdeğil sahiptir always been a verbfiil?
98
283522
4019
Burada friend(arkadaş) kelimesinin
her zaman fiil olmadığını bilenler kimler?
05:00
"FriendArkadaş" used to be nounad, sıfat
and then we verbedverbed it.
99
288881
4195
Friend(arkadaş) eskiden bir isimdi,
şimdi ise bir fiil.
Neredeyse İngilizce dilindeki
05:05
AlmostNeredeyse any wordsözcük in Englishİngilizce can be verbedverbed.
100
293076
3269
tüm kelimeler fiile dönüştürülebilir.
05:08
You can alsoAyrıca take adjectivesSıfat
and make them into nounssözcükler.
101
296345
2633
Ayrıca sıfatları alıp isim
haline de getirebilirsiniz.
05:10
"CommercialTicari" used to be an adjectiveSıfat
and now it's a nounad, sıfat.
102
298978
3727
Commercial(reklam) eskiden
bir sıfattı ama şimdi bir isim.
05:14
And of coursekurs, you can "greenyeşil" things.
103
302705
2446
Tabi ki bazı şeyleri
yeşillendirebilirsiniz.
05:17
AnotherBaşka bir way to make wordskelimeler
in Englishİngilizce is back-formationBack-Formation.
104
305151
3338
İngilizce dilinde kelimeler yaratmanın
başka bir yolu da
art-yapımdır(geri oluşum).
05:20
You can take a wordsözcük and you can
kindtür of squishezmek it down a little bitbit.
105
308489
3258
Bir kelimeyi alırsınız ve
azıcık sıkıştırırsınız.
05:23
So for exampleörnek, in Englishİngilizce we had the wordsözcük
"editoreditör" before we had the wordsözcük "editDüzenle."
106
311747
4821
Mesela İngilizce'de
editor(düzenleyici) kelimesi
edit kelimesinden daha eski
05:28
"EditDüzenle" was formedoluşturulan from "editoreditör."
107
316568
1752
Edit(düzenlemek),
editor' den türemiştir.
05:30
SometimesBazen these back-formationssözcükler
soundses a little sillysaçma:
108
318320
2745
Bazen bu geri oluşumlar
kulağa aptalca gelebilir.
05:33
BulldozersBuldozerler bulldozegözdağı, butlersButlers butlebutle
and burglersHırsızlar burgleÇal.
109
321065
4388
Buldozerler,
buldoze(üstünden buldozerle geçmek),
butlers(kasaplar),
butle (kasap olmak),
05:37
(LaughterKahkaha)
110
325453
1625
burglars(hırsızlar),
burgle(soymak).
05:39
AnotherBaşka bir way to make wordskelimeler in Englishİngilizce
111
327278
1772
(Kahkahalar)
İngilizce'de yeni kelimeler
05:41
is to take the first lettersharfler of something
and squishezmek them togetherbirlikte.
112
329050
3170
türetmenin başka bir yolu
kelimelerin baş harflerini
05:44
So NationalUlusal AeronauticsHavacılık and SpaceUzay
AdministrationYönetim becomesolur NASANASA.
113
332220
3031
almak ve birleştirmek.
Mesela, Ulusal Havacılık
ve Uzay İdaresi, NASA oluyor.
05:47
And of coursekurs you can do this
with anything, OMGOMG!
114
335251
3712
Tabii ki bunu her şeyle yapabilirsiniz,
OMG(Oh My God[Aman Tanrım])
05:50
So it doesn't mattermadde how sillysaçma
the wordskelimeler are.
115
338963
5639
Kelimelerin kulağa ne kadar
saçma geldikleri önemli değil.
İngilizce'nin güzel kelimeleri olabilirler.
05:56
They can be really good wordskelimeler of Englishİngilizce.
116
344602
2006
05:58
"AbsquatulateAbsquatulate" is a perfectlykusursuzca
good wordsözcük of Englishİngilizce.
117
346608
4018
Absquatulate(koşarak kaçmak)
İngilizce için harika bir kelime.
06:02
"MugwumpMugwump" is a perfectlykusursuzca
good wordsözcük of Englishİngilizce.
118
350626
2863
Mugwump(tarafsız kişi)
İngilizce için harika bir kelime.
Yani kelimelerin kulağa
06:05
So the wordskelimeler don't have have to soundses
normalnormal, they can soundses really sillysaçma.
119
353489
4578
normal gelmesi önemli değil,
saçma olabilirler.
06:10
Why should you make wordskelimeler?
120
358067
2189
Neden kendi kelimelerinizi yaratmayasınız?
06:12
You should make wordskelimeler because everyher wordsözcük
121
360256
2141
Kelimeler yaratmalısınız
06:14
is a chanceşans to expressekspres your ideaFikir and get
your meaninganlam acrosskarşısında.
122
362397
4521
çünkü her bir kelime
kendinizi ifade etmek için bir şans.
06:18
And newyeni wordskelimeler grabkapmak people'sinsanların attentionDikkat.
123
366918
2596
Yeni kelimeler
insanların dikkatini çekiyor.
06:21
They get people to focusodak on what
you're sayingsöz
124
369514
2649
İnsanların söylediklerinize
odaklanmasını sağlıyor.
06:24
and that givesverir you a better chanceşans to get
your meaninganlam acrosskarşısında.
125
372163
3264
Size kendinizi ifade etme
şansını tanıyor.
06:27
A lot of people
on this stageevre todaybugün have said,
126
375427
2949
Bugün, bu sahneye çıkan
çoğu insan dedi ki,
06:30
"In the futuregelecek, you can do this,
127
378376
1562
"Gelecekte, bunu yapabilirsiniz,
06:31
you can help with this, you can
help us explorekeşfetmek, you can help us inventicat etmek."
128
379938
3533
keşfetmemize ve icat etmemize
yardımcı olabilirsiniz."
06:35
You can make a newyeni wordsözcük right now.
129
383471
1629
Hemen şimdi, kendi
kelimenizi yapabilirsiniz.
06:37
Englishİngilizce has no ageyaş limitsınır.
130
385100
2333
İngilizce'nin yaş sınırı yoktur.
06:39
Go aheadönde, startbaşlama makingyapma wordskelimeler todaybugün,
131
387433
2426
Haydi, bugün yeni kelimeler
türetmeye başlayın,
06:41
sendgöndermek them to me, and I will put them
in my onlineinternet üzerinden dictionarysözlük, WordnikWordnik.
132
389859
3687
bana gönderin
ve ben de onları kendi
çevrimiçi sözlüğüm
Wordnik'e koyayım.
06:45
Thank you so much.
133
393546
1289
İzlediğiniz için teşekkür ederim.
06:46
(ApplauseAlkış)
134
394835
4807
(Alkışlar)
Translated by Meric Aydonat
Reviewed by Neslihan Kara

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Erin McKean - Dictionary editor
As the co-founder of Reverb Technologies, the maker of the online dictionary Wordnik, Erin McKean is reshaping how we interact with language itself.

Why you should listen

Erin McKean's job as a lexicographer involves living in a constant state of research. She searches high and low -- from books to blogs, newspapers to cocktail parties -- for new words, new meanings for old words, or signs that old words have fallen out of use. In June of this year, she involved us all in the search by launching Wordnik, an online dictionary that houses all the traditionally accepted words and definitions, but also asks users to contribute new words and new uses for old words. Wordnik pulls real-time examples of word usage from Twitter, image representations from Flickr along with many more non-traditional, and highly useful, features. 

Before Wordnik, McKean was one of the youngest editors of the New Oxford American Dictionary. She continues to serve as the editor of the language quarterly  Verbatim ("language and linguistics for the layperson since 1974") and is the author of multiple books, including That's Amore and the entire Weird and Wonderful Words series. All that, and she maintains multiple blogs, too: McKean is the keen observationalist behind A Dress a Day and Dictionary Evangelist. Is there anything she can't do? Surprisingly, she is notoriously bad at Scrabble.  

 

 

More profile about the speaker
Erin McKean | Speaker | TED.com