TEDGlobal 2014
Joe Madiath: Better toilets, better life
Joe Madiath: Daha iyi tuvaletler, daha iyi yaşamlar
Filmed:
Readability: 4.1
1,024,716 views
Hindistan'ın kırsal yerlerinde, tuvaletlerin eksikliği büyük ve kötü bir problem yaratıyor. Hindistan'da hastalıkların en önde gelen nedenlerinden biri olan kötü kalitede suya sebebiyet veriyor ve kadınlar üzerinde gereğinden fazla negatif etkisi var. Joe Madiath, temiz, korunaklı su ve sanitasyon sistemleri kurarak, köydeki herkesin iş birliği yapmasını zorunlu kılarak köylülere yardımcı olan bir programı hayata geçiriyor — sağlık, eğitim ve hatta devlete çok önemli faydalarıyla.
Joe Madiath - Social entrepreneur
Joe Madiath brings Indian villagers together around water and sanitation projects. Full bio
Joe Madiath brings Indian villagers together around water and sanitation projects. Full bio
Double-click the English transcript below to play the video.
00:12
It is very fashionable and proper
to speak about food
to speak about food
0
954
7365
Yiyeceği tüm formlarında,
renklerinde, aromalarında
renklerinde, aromalarında
00:20
in all its forms, all its colors,
aromas and tastes.
aromas and tastes.
1
8319
7210
ve tatlarında konuşmak fazlasıyla
moda ve doğru bir şey.
moda ve doğru bir şey.
00:27
But after the food goes through
the digestive system,
the digestive system,
2
15529
5654
Ama yiyecek sindirim
sisteminden geçtikten sonra,
sisteminden geçtikten sonra,
00:33
when it is thrown out as crap,
3
21183
3246
dışkı olarak atıldığında,
00:36
it is no longer fashionable
to speak about it.
to speak about it.
4
24429
3597
hakkında konuşmak pek de moda değil.
00:40
It is rather revolting.
5
28026
4659
Aslında daha çok iğrendirici.
00:45
I'm a guy who has graduated
from bullshit to full-shit.
from bullshit to full-shit.
6
33192
7170
Saçmalıktan tam saçmalığa
terfi eden bir adamım.
terfi eden bir adamım.
00:52
(Laughter)
7
40732
3069
(Gülüşmeler)
00:55
My organization, Gram Vikas, which means
"village development organization,"
"village development organization,"
8
43801
6665
"Köy kalkındırma örgütü" anlamına
gelen organizasyonum, Gram Vikas,
gelen organizasyonum, Gram Vikas,
01:02
was working in the area
of renewable energy.
of renewable energy.
9
50466
3106
yenilenebilir enerji alanında çalışıyordu.
01:05
On the most part, we were
producing biogas,
producing biogas,
10
53572
3750
Çoğunlukla biyogaz, kırsal mutfaklar
01:09
biogas for rural kitchens.
11
57322
3818
için biyogaz üretiyorduk.
01:14
We produce biogas in India
by using animal manure,
by using animal manure,
12
62257
5793
Hindistan'da biyogazı hayvan gübresi
kullanarak üretiriz,
kullanarak üretiriz,
01:20
which usually, in India,
is called cow dung.
is called cow dung.
13
68147
2404
buna Hindistan'da genelde
inek gübresi denir.
inek gübresi denir.
01:22
But as the gender-sensitive
person that I am,
person that I am,
14
70551
4054
Ancak cinsiyete duyarlı biri olarak
01:26
I would like to call it bullshit.
15
74605
2928
ona öküz dışkısı demek istiyorum.
01:29
But realizing later on
16
77533
2383
Sonraları sanitasyonun ve dışkının
01:31
how important were sanitation
and the disposal of crap in a proper way,
and the disposal of crap in a proper way,
17
79916
7577
uygun şekilde uzaklaştırılmasının ne
denli önemli olduğunu fark ederek,
denli önemli olduğunu fark ederek,
01:39
we went into the arena of sanitation.
18
87493
4558
sanitasyon alanına girdik.
01:45
Eighty percent of all diseases
in India and most developing countries
in India and most developing countries
19
93071
8799
Hindistan ve çoğu gelişmekte olan ülkede
hastalıkların yüzde 80'i
hastalıkların yüzde 80'i
01:53
are because of poor quality water.
20
101870
4047
kötü su kalitesi yüzünden olmaktadır.
01:57
And when we look at the reason
for poor quality water,
for poor quality water,
21
105917
3594
Kötü kalitede suyun
nedenlerine baktığımızda,
nedenlerine baktığımızda,
02:01
you find that it is our abysmal attitude
to the disposal of human waste.
to the disposal of human waste.
22
109511
5798
insan dışkısını uzaklaştırmadaki
yanlış tutumumuz olduğunu görürsünüz.
yanlış tutumumuz olduğunu görürsünüz.
02:08
Human waste, in its rawest form,
23
116305
4039
İnsan dışkısı en saf hâliyle,
02:12
finds its way back to drinking water,
bathing water, washing water,
bathing water, washing water,
24
120344
6056
içme suyuna, banyo suyuna, yıkama suyuna,
02:18
irrigation water, whatever water you see.
25
126400
2428
sulama suyuna, gördüğünüz
her türlü suya geri döner.
her türlü suya geri döner.
02:22
And this is the cause for 80 percent
of the diseases in rural areas.
of the diseases in rural areas.
26
130293
5581
Bu durum kırsal alanlardaki hastalıkların
yüzde 80'inin nedenidir.
yüzde 80'inin nedenidir.
02:29
In India, it is unfortunately only the
women who carry water.
women who carry water.
27
137474
6221
Hindistan'da ne yazık ki suyu
taşıyanlar sadece kadınlardır.
taşıyanlar sadece kadınlardır.
02:35
So for all domestic needs,
women have to carry water.
women have to carry water.
28
143695
3608
Tüm ev ihtiyaçları için kadınlar
su taşımak zorundadır.
su taşımak zorundadır.
02:40
So that is a pitiable state of affairs.
29
148824
4274
Yani bu acınacak durumda bir mesele.
02:46
Open defecation is rampant.
30
154178
2583
Açık alanda tuvalete gitmek çok yaygın.
02:48
Seventy percent of India
defecates in the open.
defecates in the open.
31
156761
4105
Hindistan'ın yüzde 70'i açık alanda
tuvalete gidiyor.
tuvalete gidiyor.
02:53
They sit there out in the open,
32
161713
2437
Açık alanda oturuyorlar,
02:56
with the wind on their sails,
33
164150
2028
üzerlerinde rüzgâr,
02:58
hiding their faces, exposing their bases,
34
166178
3843
yüzleri saklı, altları açıkta
03:02
and sitting there in pristine glory --
35
170021
4868
saf bir gururla oturuyorlar --
03:06
70 percent of India.
36
174889
2306
Hindistan'ın yüzde 70'i.
03:09
And if you look at the world total,
37
177195
3233
Dünyanın tamamına bakarsanız,
03:12
60 percent of all the crap that is thrown
into the open is by Indians.
into the open is by Indians.
38
180428
6535
açığa bırakılan dışkının yüzde 60'ı
Hintlilere ait.
Hintlilere ait.
03:21
A fantastic distinction.
39
189153
2776
Olağanüstü bir özellik.
03:23
I don't know if we Indians can be proud
of such a distinction.
of such a distinction.
40
191929
4152
Biz Hintliler bu özellikle gurur
duyabilir miyiz bilmiyorum.
duyabilir miyiz bilmiyorum.
03:28
(Laughter)
41
196081
1910
(Gülüşmeler)
03:30
So we, together with a lot of villages,
42
198096
2182
Biz, birçok köyle beraber,
03:32
we began to talk about how to really
address this situation of sanitation.
address this situation of sanitation.
43
200278
4744
bu sanitasyon meselesini hakikaten nasıl
halledebiliriz diye konuşmaya başladık.
halledebiliriz diye konuşmaya başladık.
03:37
And we came together and formed
a project called MANTRA.
a project called MANTRA.
44
205022
5957
Bir araya gelip MANTRA adında
bir proje oluşturduk.
bir proje oluşturduk.
03:42
MANTRA stands for Movement and Action
Network for Transformation of Rural Areas.
Network for Transformation of Rural Areas.
45
210979
6857
MANTRA, Kırsal Alanların Dönüştürülmesi
için Hareket ve Eylem Ağı demek.
için Hareket ve Eylem Ağı demek.
03:50
So we are speaking about transformation,
transformation in rural areas.
transformation in rural areas.
46
218256
6156
Yani dönüşüm hakkında konuşuyoruz,
kırsal alanların dönüşümü.
kırsal alanların dönüşümü.
03:57
Villages that agree
to implement this project,
to implement this project,
47
225612
3612
Bu projeyi uygulamaya karar veren köyler,
04:01
they organize a legal society
48
229224
2863
yasal bir topluluk organize ederler.
04:04
where the general body
consists of all members
consists of all members
49
232087
4366
Genel kurul tüm üyelerden oluşur,
projeyi uygulayacak,
projeyi uygulayacak,
04:08
who elect a group of men and women
who implement the project
who implement the project
50
236453
5883
daha sonra operasyon
ve bakımla ilgilenecek
ve bakımla ilgilenecek
04:14
and, later on, who look after
the operation and maintenance.
the operation and maintenance.
51
242336
4765
bir grup erkek ve kadını seçerler.
04:19
They decide to build a toilet
and a shower room.
and a shower room.
52
247101
5761
Bir tuvalet ve duş odası inşa
etmeye karar verirler.
etmeye karar verirler.
04:24
And from a protected water source,
53
252862
3081
Su, korunan bir su kaynağından
04:27
water will be brought to an elevated water
reservoir and piped to all households
reservoir and piped to all households
54
255943
6919
yüksek bir su deposuna
getirilerek, üç musluk
getirilerek, üç musluk
04:34
through three taps:
55
262862
2465
sayesinde bütün hanelere taşınacak:
04:37
one in the toilet, one in the shower,
one in the kitchen, 24 hours a day.
one in the kitchen, 24 hours a day.
56
265327
6302
Biri tuvalette, biri duşta,
biri mutfakta, günün 24 saati.
biri mutfakta, günün 24 saati.
04:44
The pity is that our cities,
like New Delhi and Bombay,
like New Delhi and Bombay,
57
272769
4171
Ne yazık ki Yeni Delhi ve Bombay
gibi şehirlerimizin
gibi şehirlerimizin
04:48
do not have a 24-hour water supply.
58
276940
3431
24 saat su arzı yok.
04:52
But in these villages, we want to have it.
59
280371
3803
Ancak bu köylerimizde olmasını istiyoruz.
04:57
There is a distinct difference
in the quality.
in the quality.
60
285084
3484
Kalitede bariz bir fark var.
05:01
Well in India, we have a theory,
which is very much accepted
which is very much accepted
61
289459
5869
Hindistan'da bir teorimiz var,
devlet bürokrasisi
devlet bürokrasisi
05:07
by the government bureaucracy
and all those who matter,
and all those who matter,
62
295328
3582
ve diğer tüm önemli olanlar tarafından
hemen hemen kabul ediliyor.
hemen hemen kabul ediliyor.
05:10
that poor people deserve poor solutions
63
298910
4913
O da fakir insanların
kötü çözümleri hak ettiği
kötü çözümleri hak ettiği
05:15
and absolutely poor people deserve
pathetic solutions.
pathetic solutions.
64
303823
6235
ve çok fakir insanların acınacak
çözümleri hak ettiği düşüncesidir.
çözümleri hak ettiği düşüncesidir.
05:22
This, combined with
a Nobel Prize-worthy theory that
a Nobel Prize-worthy theory that
65
310058
6445
Bununla beraber Nobel
ödülüne layık olan,
ödülüne layık olan,
05:28
the cheapest is the most economic,
66
316503
2369
en ucuz olanın en ekonomik olduğu teorisi,
05:30
is the heady cocktail that the poor
are forced to drink.
are forced to drink.
67
318872
4688
fakir insanlara zorla içirilmeye çalışılan
sarhoş eden bir kokteyl.
sarhoş eden bir kokteyl.
05:38
We are fighting against this.
68
326091
2359
Buna karşı savaşıyoruz.
05:40
We feel that the poor have been
humiliated for centuries.
humiliated for centuries.
69
328450
6491
Fakirlerin yüzyıllardır
aşağılandığına inanıyoruz.
aşağılandığına inanıyoruz.
05:46
And even in sanitation,
70
334941
2418
Sanitasyonda bile
05:49
they should not be humiliated.
71
337359
2186
aşağılanmamaları lazım.
05:51
Sanitation is more about dignity
72
339545
2694
Sanitasyon insan atığının
dışarı atılmasından
dışarı atılmasından
05:54
than about human disposal of waste.
73
342239
2668
çok saygınlıkla ilgili.
05:56
And so you build these toilets
and very often,
and very often,
74
344907
4329
Bu tuvaletleri inşa ediyorsunuz
ve sıklıkla tuvaletlerin kendi evlerinden
daha iyi olduğunu duyuyoruz.
daha iyi olduğunu duyuyoruz.
06:01
we have to hear that the toilets are
better than their houses.
better than their houses.
75
349236
6206
06:07
And you can see that in front are
the attached houses
the attached houses
76
355442
3881
Görüyorsunuz öndekiler, bitişik evler
06:11
and the others are the toilets.
77
359323
2828
ve diğerleri de tuvaletler.
06:14
So these people, without a single
exception of a family in a village,
exception of a family in a village,
78
362151
6648
Sonuçta bu insanlar, köyde tek bir aile
bile istisnasız olarak
bile istisnasız olarak
06:20
decide to build a toilet, a bathing room.
79
368799
2656
bir tuvalet ve bir duş odası
yapmaya karar veriyorlar.
yapmaya karar veriyorlar.
06:24
And for that, they come together,
collect all the local materials --
collect all the local materials --
80
372598
5658
Bunun için bir araya geliyorlar,
tüm yerel malzemeleri topluyorlar,
tüm yerel malzemeleri topluyorlar,
06:30
local materials like rubble,
sand, aggregates,
sand, aggregates,
81
378256
5355
çakıl, kum, agrega gibi yerel malzemeler;
06:35
usually a government subsidy is available
82
383611
2528
çimento, çelik, tuvalet klozeti gibi
06:38
to meet at least part of the cost
of external materials
of external materials
83
386139
3278
dışarıdan gelen malzemelerin
maliyetinin en azından bir kısmını
maliyetinin en azından bir kısmını
06:41
like cement, steel, toilet commode.
84
389417
3509
karşılamak için genelde
devlet desteği mevcut.
devlet desteği mevcut.
06:46
And they build a toilet
and a bathing room.
and a bathing room.
85
394211
2387
Bir tuvalet ve duş odası inşa ediyorlar.
06:50
Also, all the unskilled laborers, that is
daily wage earners, mostly landless,
daily wage earners, mostly landless,
86
398317
6378
Bütün vasıfsız işçilerin, yani günlük ücret
kazananların, çoğunlukla arsası olmayanların,
kazananların, çoğunlukla arsası olmayanların,
06:56
are given an opportunity to be
trained as masons and plumbers.
trained as masons and plumbers.
87
404695
6804
duvarcı ve tesisatçı olarak eğitim
görme olanağı oluyor.
görme olanağı oluyor.
07:04
So while these people are being trained,
others are collecting the materials.
others are collecting the materials.
88
412098
5077
Bu insanlar eğitim görürken,
diğerleri malzemeleri topluyorlar.
diğerleri malzemeleri topluyorlar.
07:09
And when both are ready,
they build a toilet, a shower room,
they build a toilet, a shower room,
89
417175
5666
Her ikisi de hazır olunca, bir tuvalet,
bir duş odası inşa ediyorlar
bir duş odası inşa ediyorlar
07:14
and of course also a water tower,
an elevated water reservoir.
an elevated water reservoir.
90
422841
6999
ve elbette bir su kulesi,
yüksekte bir su deposu.
yüksekte bir su deposu.
07:21
We use a system of two leach pits
to treat the waste.
to treat the waste.
91
429840
5331
Atığa müdahale etmek için iki süzme
kuyusu olan bir sistem kullanıyoruz.
kuyusu olan bir sistem kullanıyoruz.
07:27
From the toilet, the muck comes
into the first leach pit.
into the first leach pit.
92
435171
4298
Tuvaletten pislik ilk süzme
kuyusuna geliyor.
kuyusuna geliyor.
07:31
And when it is full, it is blocked
and it can go to the next.
and it can go to the next.
93
439469
5025
Dolunca bloke oluyor
ve sonrakine gidiyor.
ve sonrakine gidiyor.
07:36
But we discovered that if you plant
banana trees, papaya trees
banana trees, papaya trees
94
444494
4849
Bu süzme kuyularının çevresine
muz ağaçları, papaya ağaçları
muz ağaçları, papaya ağaçları
07:41
on the periphery of these leach pits,
95
449343
3383
diktiğinizde, çok iyi bir şekilde
07:44
they grow very well
because they suck up all the nutrients
because they suck up all the nutrients
96
452726
3261
büyüdüklerini keşfettik,
çünkü bütün besini emiyorlar
çünkü bütün besini emiyorlar
07:47
and you get very tasty bananas, papayas.
97
455987
5491
ve çok lezzetli muzlarınız,
papayalarınız oluyor.
papayalarınız oluyor.
07:53
If any of you come to my place,
98
461478
2702
Eğer evime gelirseniz,
07:56
I would be happy to share
these bananas and papayas with you.
these bananas and papayas with you.
99
464180
4113
bu muzları ve papayaları sizinle
paylaşmaktan mutluluk duyarım.
paylaşmaktan mutluluk duyarım.
08:01
So there you can see
the completed toilets, the water towers.
the completed toilets, the water towers.
100
469478
5810
Burada tamamlanmış tuvaletleri,
su kulelerini görebilirsiniz.
su kulelerini görebilirsiniz.
08:07
This is in a village where
most of the people are even illiterate.
most of the people are even illiterate.
101
475288
4090
Burası ise çoğu insanın okur yazar
olmadığı bir köy.
olmadığı bir köy.
08:13
It is always a 24-hour water supply
102
481098
2410
Her zaman 24 saat su arzı var,
08:15
because water gets polluted
very often when you store it --
very often when you store it --
103
483508
5606
çünkü eğer depolarsanız,
çoğunlukla su kirleniyor,
çoğunlukla su kirleniyor,
08:21
a child dips his or her hand into it,
something falls into it.
something falls into it.
104
489114
5822
bir çocuk elini içine sokuyor,
içine bir şeyler düşüyor.
içine bir şeyler düşüyor.
08:26
So no water is stored. It's always on tap.
105
494936
4289
Bu yüzden su depolanmıyor.
Her zaman çeşmede.
Her zaman çeşmede.
08:33
This is how an elevated
water reservoir is constructed.
water reservoir is constructed.
106
501288
4128
Burada yüksek su deposunun
nasıl inşa edildiğini görüyorsunuz.
nasıl inşa edildiğini görüyorsunuz.
08:37
And that is the end product.
107
505416
2180
Buradaki ise tamamlanmış hâli.
08:39
Because it has to go high,
and there is some space available,
and there is some space available,
108
507596
4687
Yüksekte olması gerektiği için,
biraz yer mevcut;
biraz yer mevcut;
08:44
two or three rooms are made
under the water tower,
under the water tower,
109
512283
2876
su kulesinin altına, köy
tarafından farklı
tarafından farklı
08:47
which are used by the village for
different committee meetings.
different committee meetings.
110
515159
4642
komite toplantıları için kullanılan
iki veya üç oda yapılıyor.
iki veya üç oda yapılıyor.
08:51
We have had clear evidence
of the great impact of this program.
of the great impact of this program.
111
519801
6001
Bu programın büyük etkisini gösteren
açık kanıtlarımız var.
açık kanıtlarımız var.
08:58
Before we started, there were, as usual,
112
526675
3753
Başlamadan önce, her zamanki gibi,
insanların yüzde 80'inden
insanların yüzde 80'inden
09:02
more than 80 percent of people suffering
from waterborne diseases.
from waterborne diseases.
113
530428
5285
fazlası sudan kaynaklanan
hastalıklardan muzdaripti.
hastalıklardan muzdaripti.
09:07
But after this, we have empirical evidence
that 82 percent, on average,
that 82 percent, on average,
114
535858
6373
Bunun ardından ise, bu köylerin tamamında
ortalama yüzde 82 oranında --
ortalama yüzde 82 oranında --
09:14
among all these villages --
1,200 villages have completed it --
1,200 villages have completed it --
115
542231
4455
1.200 köy bunu tamamladı --
sudan kaynaklı hastalıkların
sudan kaynaklı hastalıkların
09:18
waterborne diseases
have come down 82 percent.
have come down 82 percent.
116
546686
5137
yüzde 82 oranında azaldığına
dair görgül kanıtımız var.
dair görgül kanıtımız var.
09:23
(Applause)
117
551823
6250
(Alkış)
09:30
Women usually used to spend,
especially in the summer months,
especially in the summer months,
118
558073
5338
Kadınlar, özellikle yaz aylarında
günde yaklaşık altı ila yedi saatlerini
günde yaklaşık altı ila yedi saatlerini
09:35
about six to seven hours
a day carrying water.
a day carrying water.
119
563544
6751
su taşımak için harcıyorlardı.
09:43
And when they went to carry water,
120
571206
3684
Su taşıdıklarında,
09:46
because, as I said earlier,
it's only women who carry water,
it's only women who carry water,
121
574890
5369
daha önce söylediğim gibi
sadece kadınlar su taşır,
sadece kadınlar su taşır,
09:52
they used to take their little children,
girl children, also to carry water,
girl children, also to carry water,
122
580259
6575
küçük çocuklarını, kız çocuklarını da su
taşımaları için yanlarına alırlardı,
taşımaları için yanlarına alırlardı,
09:58
or else to be back at home
to look after the siblings.
to look after the siblings.
123
586834
4781
aksi taktirde evde
kardeşlerine bakarlardı.
kardeşlerine bakarlardı.
10:03
So there were less than nine percent
of girl children attending school,
of girl children attending school,
124
591615
4241
Bu sebeple okul olsa dahi,
kız çocuklarının yüzde 9'undan
kız çocuklarının yüzde 9'undan
10:07
even if there was a school.
125
595856
2351
azı okula gidiyordu.
10:10
And boys, about 30 percent.
126
598207
2972
Erkeklerde ise yüzde 30 civarı.
10:13
But girls, it has gone to about 90 percent
and boys, almost to 100 percent.
and boys, almost to 100 percent.
127
601179
6969
Ancak kızlarda yüzde 90 civarına ve
erkeklerde yaklaşık yüzde 100'e çıktı.
erkeklerde yaklaşık yüzde 100'e çıktı.
10:20
(Applause)
128
608148
4647
(Alkış)
10:24
The most vulnerable section in a village
129
612795
3232
Bir köyün en hassas olanları,
10:28
are the landless laborers who are
the daily wage-earners.
the daily wage-earners.
130
616027
4059
günlük ücret kazanan,
arazisi olmayan işçilerdir.
arazisi olmayan işçilerdir.
10:32
Because they have gone
through this training
through this training
131
620086
2610
Duvarcı, tesisatçı ve demir
bükücü olmak üzere
bükücü olmak üzere
10:34
to be masons and plumbers and bar benders,
132
622696
3600
bu eğitimi alanların
10:38
now their ability to earn has
increased 300 to 400 percent.
increased 300 to 400 percent.
133
626296
6263
kazanma gücü yüzde 300 ila
400 oranında arttı.
400 oranında arttı.
10:46
So this is a democracy in action
134
634325
3440
Bu yüzden bu bir eyleme
geçmiş demokrasidir,
geçmiş demokrasidir,
10:49
because there is a general body,
a governing board, the committee.
a governing board, the committee.
135
637765
3826
çünkü bir genel kurul,
yönetim kurulu ve komite var.
yönetim kurulu ve komite var.
10:53
People are questioning,
people are governing themselves,
people are governing themselves,
136
641591
2870
İnsanlar sorguluyorlar, insanlar
kendilerini idare ediyorlar,
kendilerini idare ediyorlar,
10:56
people are learning to manage
their own affairs,
their own affairs,
137
644461
2649
kendi işlerini yönetmeyi öğreniyorlar,
10:59
they are taking their own futures
into their hands.
into their hands.
138
647110
3057
geleceklerini kendi ellerine alıyorlar.
11:02
And that is democracy at
the grassroots level in action.
the grassroots level in action.
139
650882
5849
Bu tabandan eyleme geçmiş demokrasidir.
11:10
More than 1,200 villages
have so far done this.
have so far done this.
140
658831
5174
Şimdiye dek 1.200'den fazla
köy bunu yaptı.
köy bunu yaptı.
11:17
It benefits over 400,000 people
and it's still going on.
and it's still going on.
141
665035
5579
400.000 insana yarar sağladı
ve hâlâ devam ediyor.
ve hâlâ devam ediyor.
11:22
And I hope it continues to move ahead.
142
670614
5011
Umarım ki bu şekilde devamı gelir.
11:29
For India and such developing countries,
143
677245
4807
Hindistan ve buna benzer
gelişmekte olan ülkelerde
gelişmekte olan ülkelerde
11:34
armies and armaments,
144
682052
5632
ordular ve silahlı kuvvetler,
11:39
software companies and spaceships
145
687684
5548
yazılım şirketleri ve uzay gemileri,
11:48
may not be as important
as taps and toilets.
as taps and toilets.
146
696486
6458
çeşmeler ve tuvaletler
kadar önemli olmayabilir.
kadar önemli olmayabilir.
11:54
Thank you. Thank you very much.
147
702944
2422
Teşekkürler. Çok teşekkürler.
11:57
(Applause)
148
705375
4522
(Alkış)
12:01
Thank you.
149
709897
3906
Teşekkürler.
ABOUT THE SPEAKER
Joe Madiath - Social entrepreneurJoe Madiath brings Indian villagers together around water and sanitation projects.
Why you should listen
When he was 12, Joe Madiath unionized young workers to fight for better work conditions. They were employed by... his own father. He was therefore sent away to a boarding school. After his studies, travels across India, and participating in relief work afer a devastating cyclone, in 1979 he founded Gram Vikas. The name translates to "village development" in both Hindi and Oriya, the language of the state of Orissa, where the organization is primarily active.
The bulk of Gram Vikas' efforts are on water and sanitation. The organization's approach is based on partnership with villagers and gender equity. In order to benefit from Gram Vikas' support to install water and sanitation systems, the entire village community needs to commit to participate in the planning, construction and maintenance, and all villagers, regardless of social, economic or caste status, will have access to the same facilities. This requirement of 100 percent participation is difficult, Madiath acknowledges, but it leads to socially equitable and long-term solutions. Gram Vikas has already reached over 1,200 communities and over 400,000 people.
Joe Madiath | Speaker | TED.com