Jon Ronson: When online shaming goes too far
Jon Ronson: İnternette utandırma kontrolden çıkınca ne olur?
Jon Ronson is a writer and documentary filmmaker who dips into every flavor of madness, extremism and obsession. Full bio
Double-click the English transcript below to play the video.
it was like a place of radical de-shaming.
bir radikal utandırmama yeri gibiydi.
shameful secrets about themselves,
sırları itiraf ederdi
"Oh my God, I'm exactly the same."
"Aman Tanrım, ben de tam öyleyim."
that they had a voice,
olduğunu fark etti,
or homophobic column,
homofobik bir yazı yazarsa,
something about it.
yapabileceğimizi fark ettik.
that we understood but they didn't --
bir silahla onları vurabiliyorduk:
their advertising.
misused their privilege,
yanlış kullandıklarında,
democratization of justice.
pop science writer called Jonah Lehrer --
adında rezil edilmiş bir pop bilim yazarı --
and faking quotes,
fark edilmişti,
and regret, he told me.
pişmanlığa boğulduğuydu.
at a foundation lunch.
imkânına sahip olmuştu.
important speech of his life.
live-streaming his event,
varmadan önce biliyordu;
until he turned up,
Twitter feed right next to his head.
büyük bir ekran koyduklarını bilmiyordu.
in his eye line.
bir monitör ekranı.
because they were monstrous.
için yaptığını sanmıyorum.
I think this was a unique moment
Bence Twitter'ın güzel saflığının,
doğru yaklaştığı
horrific reality.
that were cascading into his eye line,
göz hizasından art arda
into forgiving him."
için bizi sıkıyor."
that he is capable of feeling shame."
olduğunu kanıtlayamadı."
by the best psychiatrist ever,
yazılmış olmalıydı,
a tiny figure behind a lectern.
bir figürü bilen.
a frigging sociopath."
lanet olası bir sosyopat."
to do, to dehumanize the people we hurt.
insanlıktan uzaklaştırmak.
but not feel bad about it.
ama bunun için kötü hissetmemek istememiz.
begging for another chance,
bir şans için yalvardığını,
courtroom dramas, we tend to identify
seyrettiğimizde kendimizi iyi
ile özdeşleştiririz;
and we become like hanging judges.
götüren yargıçlar oluruz.
perceived to have misused his privilege,
yanlış kullandığını düşünmüştük;
and we were still kicking,
ve biz hâlâ tekmeliyorduk,
for punching up.
tebrik ediyorduk.
when there wasn't a powerful person
suçlayabileceğimiz güçlü bir kişi
that we could get.
ve boş hissetmeye başladık.
began to feel like a day
tırnaklarımızı yiyip,
bir gün gibi gelmeye başladı.
with 170 Twitter followers,
170 Twitter takipçisi olan bir kadındı
acerbic jokes to them,
from New York to London:
bu uçakta yazılan gibi:
It's 2014. Get some deodorant."
2014'teyiz. Deodorant kullan."
Kozmetik ürünler için şükürler olsun.]
Thank god for pharmaceuticals.]
ve göndere bastı, hiçbir cevap almadı
and pressed send, and got no replies,
congratulate us for being funny.
hissettiği o kötü hissi yaşadı.
doesn't talk back.
olan ölüm sessizliği.
and she had a little time to spare
son etaptan önce oyalanacak
another funny little acerbic joke:
küçük, dobra bir espri buldu:
Just kidding. I'm white!]
Şaka yapıyorum. Ben beyazım!]
got on the plane, got no replies,
uçağa bindi, hiçbir cevap almadı,
was taxiing on the runway,
a message from somebody
konuşmadığı birinden
to since high school,
to see what's happening to you."
gördüğüm için çok üzgünüm."
from a best friend,
trending topic on Twitter."
trend konususun."
of her 170 followers had sent the Tweet
yolladığı twiti Gawker'da çalışan
retweeted it to his 15,000 followers:
15.000 takipçisine onu retwitlemesiydi:
yöneticisinden komik bir tatil şakası]
from IAC's PR boss]
çalışan gazeteciyle konuştum.
to the Gawker journalist.
and he said, "It felt delicious."
sordum, şöyle dedi, "Çok lezizdi."
"But I'm sure she's fine."
because while she slept,
çünkü o uyuduğu sırada,
and dismantled it piece by piece.
ve paramparça etmişti.
words ... bother you,
... canınızı sıktıysa,
@CARE's work in Africa.]
desteklemek için bana katılın.]
bugün @care'e bağış yapıyorum]
racist tweet, I'm donating to @care today]
derecede iğrenç, ırkçı twit için
racist as fuck tweet from Justine Sacco.
olanınız var mı? Birkaçınız.
that night? A few of you.
akışım gibi sizinkini de bozdu mu?
your Twitter feed the way it did mine?
what everybody thought that night,
düşündüğü şeyi düşündüm,
sonra şöyle düşündüm,
that joke was intended to be racist.
yapıldığından tamamen emin değilim.
flaunting her privilege,
gösterişini yapmak yerine,
flaunting of privilege.
dalga geçiyordu.
or Randy Newman.
veya Randy Newman gibi.
as good at it as Randy Newman.
Randy Newman kadar iyi olmamaktı.
a couple of weeks later in a bar,
bir barda buluştuğumda,
puts us in a bit of a bubble
yaşamak, bizi üçüncü dünyada
in the Third World.
balona yerleştiriyor.
night, a New Statesman writer Helen Lewis,
New Statesman'ın yazarı Helen Lewis,
and wrote that she Tweeted that night,
inceledi ve o gece twit attığını yazdı,
was intended to be racist,"
yapıldığından emin değilim",
a fury of Tweets saying,
twitler aldığını söyledi,
a privileged bitch, too."
bir kaltağın tekisin."
as Justine's life got torn apart.
this cunt @JustineSacco]
@JustineSacco'yu şikâyet etsin]
in the new year. #GettingFired]
iyi şanslar. #Kovuluyor]
to get her fired.
görevleri olduğuna karar vermişti.
of your career. #SorryNotSorry
#Üzgünümamaüzgündeğilim]
hoping to sell their products
Justine'nin mahvedilişi
stupid before you take off,
aptalca bir şey twitlemeyi planlıyorsanız,
on a @Gogo flight!]
good money that night.
Googled 40 times a month.
40 kere Google'da aranıyordu.
and the end of December,
sonu arasında,
that that meant that Google made
bana bunun, Google'ın
and 468,000 dollars
468.000 dolar arasında para kazandığı
those of us doing the actual shaming --
utandırmayı gerçekleştirenlerimiz ise,
shaming interns for Google.
utandırıcı stajyerleri gibiydik.
Justine Sacco gets aids? lol]
yakalanmasını umut ediyorum? haha]
tecavüz etsin, böylece ten renginin
this bitch and then we'll find out
korumadığını görürüz."
dolayı çok heyecanlıydık
about destroying Justine,
are so simple-minded,
basit yapıdaydı ki
destroying somebody
destroying Justine.
a lot of disparate groups that night,
grubu bir araya getiriyordu,
diyenlere kadar.
You demented bitch...
Seni ruh hastası kaltak...
to ride bare back while in Africa.]
tüm dünyaya söyle.]
erkeklerden daha kötü olur.
"I'm going to get you fired."
"Seni kovduracağım".
and raped and cut out your uterus."
rahmini çıkaracağım".
işin içine girdi:
outrageous, offensive comment.
Bu yakışıksız, saldırgan bir yorum.
uçuşunda ve ona ulaşılamıyor.]
unreachable on an intl flight.]
turned to excitement:
posta kutusuna/sesli mesajlarına
@JustineSacco's face when her plane lands
yüzünü görmek. #kovuldu]
indiğinde dünyanın
her inbox/voicemail. #fired]
görmek üzereyiz. CANLI olarak.
is going to have the most painful
when her plane lands.]
bitch get fired. In REAL time.
zevkli bir öyküydü.
she's getting fired.]
bir şeyi biliyorduk.
a delightful narrative arc.
şey düşünebiliyor musunuz?
less judicial than this?
açıklama olanağı yoktu,
and unable to explain herself,
onun bu olanağının olmamasındandı.
a huge part of the hilarity.
emekleyen bebekler gibiydik.
like toddlers crawling towards a gun.
which plane she was on, so they linked
uçakta olduğunu buldu,
bir internet sitesine bağladılar.
On-time - arrives in 1 hour 34 minutes]
Zamanında - 1 saat 34 dakika sonra varıyor]
etiket trendi başladı:
kendisini mahvettiğini
to see someone self-destruct
#hasJustineLandedYet]
#Justineİndimi]
istiyorum, ama bardaki herkes
to go to bed, but everyone at the bar
Bakmadan duramıyorum. Gidemiyorum.]
Can't look away. Can't leave.]
gelen belki de en güzel şey.]
thing to happen to my Friday night.]
için havaalanına giden yok mu?
to the airport to tweet her arrival?
uluslararası havaalanına indi.]
at Cape Town international.
bir espri yüzünden
iyi insanların sizi lime lime ettiğini
what it looks like to discover
because of a misconstrued liberal joke,
olduğunu merak
sunnies as a disguise.]
takmaya karar verdi.]
a mutual approval machine.
mekanizması olduğu için yapmıştı.
who feel the same way we do,
insanlarla çevreliyoruz,
we screen them out.
onu dışarı atıyoruz.
that's the opposite of?
biliyor musunuz?
about people dying of AIDS in Africa.
ölmesini önemsediğimizi göstermek istedik.
is what led us to commit
davranışa yönelten şeydi.
in the Boston Review,
Meghan O'Gieblyn'in yazdığı gibi,
It's a cathartic alternative."
Bu rahatlamak için bir alternatif."
meeting people like Justine Sacco --
gibi kişilerle tanıştım
of people like Justine Sacco.
gibi pek çok insan var.
but they're not fine.
istiyoruz, ama iyi değiller.
and suicidal thoughts.
eğilimlerinden bahsettiler.
who also told a joke that landed badly,
biri kötü sonuçlanmış olan,
1,5 sene evde oturmuştu.
with learning difficulties,
yetişkinlerle çalışıyordu
because social media demanded it.
çünkü sosyal medya bunu istedi.
of the night, forgetting who she was.
kim olduğunu unutuyordu.
to have misused her privilege.
kötüye kullanmış olarak algılanmasıydı.
to get people for than the things
daha önce insanları
like having children out of wedlock.
bu suçlama çok daha iyiydi.
is becoming a free pass
ifadesi, seçtiğimiz
anybody we choose to.
için bir gerekçe hâline geliyor.
our capacity for empathy
ciddiyetsiz had aşmaları
and unserious transgressions.
and so to make it work,
ve işe yaraması için
the mining billionaire Desmond Sacco.
Sacco'nun kızı olduğu lafları dolaştı.
her father is a SA mining billionaire.
Babası Güney Afrika maden milyarderi.
And neither is her father.]
ve ona milyarder babasını sordum,
about her billionaire father,
the early days of Twitter,
utanç verici sırları itiraf ederdi
shameful secrets about themselves,
ben de tam öyleyim." derdi.
"Oh my God, I'm exactly the same."
for people's shameful secrets.
utanç verici sırların peşinde.
can overwhelm it all,
tamamen mahvedebilir,
bir ipucu sayılabilir.
of people in the world:
humans over ideology,
üstünde gören insanlar
ideology over humans.
üstün gören insanlar.
for constant artificial high dramas
ya da korkunç bir cani olduğu
a magnificent hero
about our fellow humans.
olmadığını bilsek de.
we are clever and stupid;
was how it gave a voice
olan şey, sesi olmayan
a surveillance society,
yaşamanın sessiz kalmaya
is to go back to being voiceless.
toplumu yaratıyoruz.
Google her name today,
Google'da ararsanız,
100 pages of Google results --
bu hikâyenin çıkması --
hikâyesinden bahsetmiştiniz,
taken on by a reputation management firm,
kadın hakkında bloglar oluşturup
innocuous stories about her love for cats
sevgisi hakkında hoş, zararsız
managed to get the story
Google sonuçlarının ilk birkaç
results, but it didn't last long.
ancak bu fazla uzun sürmemişti.
creeping back up to the top result.
sonuçlara doğru ilerlemişlerdi.
the very best thing we can do,
yapabileceğimiz en iyi şey,
or an ambiguous shaming,
bir utandırma gördüğünüzde,
the worst thing that happened to Justine
olan en kötü şey,
like, everyone was against her,
herkes ona karşıymış gibi
that you need to get out.
çıkmasının söylenmesi.
a babble of voices, like in a democracy,
olduğu gibi, insanların bunu tartıştığı
I think that's much less damaging.
çok daha az zarar verici.
stand up for somebody,
reading for everybody, okay?
mecburi, tamam mı?
actually puts the spotlight on shamers.
utandıranları mercek altına koyuyor.
have friendly reactions on Twitter.
almadığınızı tahmin ediyorum.
with some people.
o kadar iyi karşılanmadı.
to just concentrate --
vermek istemezsiniz --
and were really nice about the book.
ve kitapla ilgili olarak kibardılar.
stories about abuses of power,
kullanılmasıyla ilgili hikâyeler yazıyorum
over there in the military,
everybody applauds me.
herkes beni alkışlıyor.
people abusing our power now,"
güçlü insanlar biziz", dediğimde ise,
"Well you must be a racist too."
"Sen de ırkçısın herhâlde".
yesterday -- we were at dinner,
with people around the table --
insanlarla konuşuyordunuz
constructive discussion.
you turned to your phone,
telefonunuza baktığınızda,
We had like a TED dinner last night.
Dün gece TED akşam yemeğimiz vardı.
and nice, and I decided to check Twitter.
Twitter'ı kontrol etmeye karar verdim.
a white supremacist."
üstün gören birisin."
a nice conversation with somebody,
güzel bir sohbet ettim
kötü hâle getirdiğini söyledi.
made the world a worse place.
a John Carpenter movie from the 1980s,
filmi gibi olduğunu söylüyor,
will start screaming at each other
and then eventually everybody
sonra sonunda herkes
as a really nice option.
olduğunu düşünmeye başlıyorum.
JR: Thank you, Bruno.
JR: Teşekkürler, Bruno.
ABOUT THE SPEAKER
Jon Ronson - Writer, filmmakerJon Ronson is a writer and documentary filmmaker who dips into every flavor of madness, extremism and obsession.
Why you should listen
For his latest book, So You've Been Publicly Shamed, Jon Ronson spent three years traveling the world and talking to people who'd been subjected to high-profile public shamings. Whatever their transgression, the response was to be faced by an angry mob, as Ronson calls them "collective outrage circles" devoted to tearing down said person from any position of power. It does not, Ronson suggests gently, reflect so well on society as a whole.
In a previous book, The Psychopath Test, Ronson explored the unnerving world of psychopaths -- a group that includes both incarcerated killers and, one of his subjects insists, plenty of CEOs. In his books, films and articles, Ronson explores madness and obsession of all kinds, from the US military's experiments in psychic warfare to the obscene and hate-filled yet Christian rap of the Insane Clown Posse. He wrote a column for the Guardian, hosted an essay program on Radio 4 in the United Kingdom, and contributes to This American Life.
Jon Ronson | Speaker | TED.com