ABOUT THE SPEAKER
Alyson McGregor - Women's health pioneer
Alyson McGregor studies women's health, especially as it relates to emergency care -- when time-sensitive, life-or-death decisions are made using drugs and treatments mainly tested on men.

Why you should listen

Alyson J. McGregor MD is co-founder and director for the Sex and Gender in Emergency Medicine (SGEM) Division (formerly Women’s Health in Emergency Care) within the Department of Emergency Medicine at Warren Alpert Medical School of Brown University.

Her group's aim is to establish research and educational endeavors that promote sex- and gender-specific medicine and women’s health as they relate to emergency care. Dr. McGregor received her medical degree at Boston University School of Medicine and residency training at Brown, where she continues to work as an attending physician at RI Hospital Emergency Department. Dr. McGregor is an Associate Professor of Emergency Medicine and also serves as co-director for the SGEM Fellowship and co-founder of the national organization Sex and Gender Women’s Health Collaborative.

More profile about the speaker
Alyson McGregor | Speaker | TED.com
TEDxProvidence

Alyson McGregor: Why medicine often has dangerous side effects for women

Alyson McGregor: Neden ilaçların kadınlar üzerinde daha çok yan etkisi var

Filmed:
1,594,282 views

Geçtiğimiz yüzyılda, ilaçlar sadece erkek hastalarda denenir ve piyasaya sürülürdü ve kadınlar için hatalı dozaj ve kabul edilemez yan etkilere yol açardı. Tıbbi araştırmalarda, erkekler ve kadınlar arsındaki önemli psikolojik farklılıklar sadece son zamanlarda göz önünde bulunduruldu. Acil servis doktoru Alyson McGregor bu farklılıkları araştırıyor ve bu etkileyici konuşmasında erkek modelin tıbbi araştırmalarda nasıl temel alındığının tarihçesini ve erkekler ve kadınların farklılıklarını anlamanın her iki cins için de daha etkili tedavilere yol açacağını ele alıyor.
- Women's health pioneer
Alyson McGregor studies women's health, especially as it relates to emergency care -- when time-sensitive, life-or-death decisions are made using drugs and treatments mainly tested on men. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:12
We all go to doctorsdoktorlar.
0
816
2572
Hepimiz doktorlara gideriz.
00:16
And we do so with trustgüven and blindkör faithinanç
1
4944
4338
Ayrıca istedikleri testlerin ve
verdikleri reçetelerdeki ilaçların
00:21
that the testÖlçek they are orderingsipariş
and the medicationsilaçlar they're prescribingreçete
2
9306
3858
bize faydalı olacağı bulgularına
00:25
are basedmerkezli uponüzerine evidencekanıt --
3
13188
3175
dayanılarak hazırlandığına güvenir
00:28
evidencekanıt that's designedtasarlanmış to help us.
4
16387
2927
ve buna körü körüne inanarak yaparız.
00:32
HoweverAncak, the realitygerçeklik is that that hasn'tdeğil sahiptir
always been the casedurum for everyoneherkes.
5
20338
5843
Fakat gerçek şu ki, bu herkes için
her zaman geçerli değildir.
00:39
What if I told you
6
27086
1295
Sizlere
00:40
that the medicaltıbbi scienceBilim discoveredkeşfedilen
over the pastgeçmiş centuryyüzyıl
7
28405
3946
tıp biliminin geçtiğimiz yüzyıl boyunca
yaptığı keşifler
00:44
has been basedmerkezli on only
halfyarım the populationnüfus?
8
32375
3667
sadece nüfusun yarısını
temel almıştır desem?
00:48
I'm an emergencyacil Servis medicinetıp doctordoktor.
9
36066
2294
Ben bir acil servis doktoruyum.
00:50
I was trainedeğitilmiş to be preparedhazırlanmış
in a medicaltıbbi emergencyacil Servis.
10
38749
3651
Acil yardıma hazır olmak
üzerine eğitim aldım.
00:54
It's about savingtasarruf liveshayatları. How coolgüzel is that?
11
42940
4449
Bu hayat kurtarma meselesi.
Ne harika!
01:00
OK, there's a lot of runnyakıntısı nosesburunlar
and stubbedçarptım toesayak parmakları,
12
48492
3160
Tamam birçok burnu akan ve
ayak parmağını çarpıp incitenler var
01:03
but no mattermadde who walksyürüyüşleri
throughvasitasiyla the doorkapı to the ERACİL SERVİS,
13
51676
3665
fakat acil servisin kapısından içeriye
kim girerse girsin
01:07
we ordersipariş the sameaynı teststestler,
14
55365
2452
aynı testleri istiyoruz,
01:09
we prescribereçete the sameaynı medicationilaç,
15
57841
2134
aynı ilaçları yazıyoruz,
01:11
withoutolmadan ever thinkingdüşünme about the sexseks
or genderCinsiyet of our patientshastalar.
16
59999
4402
biyolojik ya da toplumsal cinsiyetini
hiç düşünmeden.
01:17
Why would we?
17
65370
1254
Neden düşünecektik ki?
01:19
We were never taughtöğretilen that there were
any differencesfarklar betweenarasında menerkekler and womenkadınlar.
18
67053
3741
Bize kadınlar ve erkekler arasında
bazı farklılıklar olduğu hiç anlatılmadı.
01:22
A recentson GovernmentHükümet AccountabilityHesap verebilirlik studyders çalışma
revealedortaya that 80 percentyüzde of the drugsilaçlar
19
70818
4559
Yeni bir "Devlet İzlenebilirlik"
araştırması ilaçların %80 'inin
01:27
withdrawngeri alınmış from the marketpazar
20
75401
2151
kadınlar üzerindeki yan etkileri yüzünden
01:29
are duenedeniyle to sideyan effectsetkileri on womenkadınlar.
21
77576
2393
piyasadan çekildiğini ortaya çıkardı.
01:33
So let's think about that for a minutedakika.
22
81080
2311
O zaman bunu bir dakika düşünelim.
01:35
Why are we discoveringkeşfetmek
sideyan effectsetkileri on womenkadınlar
23
83415
3874
Neden bir ilacın
kadınlara yan etkisi olduğunu
01:39
only after a drugilaç has been
releasedyayınlandı to the marketpazar?
24
87313
3286
satışa sunulduktan hemen sonra
fark ediyoruz?
01:43
Do you know that it takes yearsyıl
for a drugilaç to go from an ideaFikir
25
91496
5660
Bir hapın bir fikir olmaktan çıkıp
01:49
to beingolmak testedtest edilmiş on cellshücreler in a laboratorylaboratuvar,
26
97180
3157
laboratuvar birimlerinde test edilmesi,
01:52
to animalhayvan studiesçalışmalar,
27
100361
1968
hayvanlarda denenmesi, sonra
01:54
to then clinicalklinik trialsdenemeler on humansinsanlar,
28
102353
2127
insanlar üzerinde
klinik deneyler yapılması,
01:56
finallyen sonunda to go throughvasitasiyla
a regulatorydüzenleyici approvalonay processsüreç,
29
104504
3871
son olarak doktorunuzun size reçete
olarak yazabilmesi için
02:00
to be availablemevcut for your doctordoktor
to prescribereçete to you?
30
108399
4336
ruhsat onayı aşamasından geçmesinin
yıllar aldığını biliyor musunuz?
02:06
Not to mentionsöz etmek the millionsmilyonlarca and billionsmilyarlarca
of dollarsdolar of fundingfinansman
31
114170
3370
Bu aşamalardan geçerken harcanan
milyonlar ve milyarlarca dolarlık
02:09
it takes to go throughvasitasiyla that processsüreç.
32
117564
2382
bütçeden bahsetmiyorum bile.
02:13
So why are we discoveringkeşfetmek
unacceptablekabul edilemez sideyan effectsetkileri
33
121597
2952
O zaman neden onaylandıktan sonra
nüfusun yarısında
02:16
on halfyarım the populationnüfus
after that has gonegitmiş throughvasitasiyla?
34
124573
4451
kabul edilemez yan etkilerle
karşılaşıyoruz?
02:23
What's happeningolay?
35
131163
1264
Neler oluyor?
02:24
Well, it turnsdönüşler out that those cellshücreler
used in that laboratorylaboratuvar,
36
132777
4104
Yani, laboratuvarlarda kullanılan
hücrelerin
02:28
they're maleerkek cellshücreler,
37
136905
1930
eril hücreler olduğu ve
02:30
and the animalshayvanlar used
in the animalhayvan studiesçalışmalar were maleerkek animalshayvanlar,
38
138859
3402
hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalardaki
hayvanların eril olduğu
02:34
and the clinicalklinik trialsdenemeler have been
performedgerçekleştirilen almostneredeyse exclusivelysadece on menerkekler.
39
142285
5090
ve de klinik denemelerin yalnızca
erkeklere uygulandığı ortaya çıkıyor.
02:41
How is it that the maleerkek modelmodel becameoldu
our frameworkiskelet for medicaltıbbi researchAraştırma?
40
149176
5354
Nasıl olur da erkek model
tıbbi araştırmalarımızın taslağı olur?
02:46
Let's look at an exampleörnek that has been
popularizedpopüler in the mediamedya,
41
154554
4071
Medyada oldukça popüler olan
bir örneğe bakalım;
02:50
and it has to do
with the sleepuyku aidyardım AmbienAmbien.
42
158649
3206
üstelik uyku ilacı Ambien ile ilgili.
02:53
AmbienAmbien was releasedyayınlandı on the marketpazar
over 20 yearsyıl agoönce,
43
161879
4764
Ambien yirmi yıldan önce
satışa sunulmuştur
02:58
and sincedan beri then, hundredsyüzlerce of millionsmilyonlarca
of prescriptionsreçeteler have been writtenyazılı,
44
166667
4813
ve o zamandan beri ağırlıklı olarak
kadınlar olmak üzere yüz milyonlarca
03:03
primarilyÖncelikle to womenkadınlar, because womenkadınlar
sufferacı çekmek more sleepuyku disordersbozukluklar than menerkekler.
45
171504
4448
reçete yazılmıştır çünkü kadınlar
erkeklerden daha çok uyku bozukluğu çeker.
03:09
But just this pastgeçmiş yearyıl,
46
177047
2176
Ancak geçtiğimiz yıl,
03:11
the FoodGıda and DrugUyuşturucu AdministrationYönetim
recommendedÖnerilen cuttingkesim the dosedoz in halfyarım
47
179247
3424
Gıda ve İlaç Kurumu en azından kadınlar
için dozu yarıya indirmeyi
03:14
for womenkadınlar only,
48
182695
2887
tavsiye etti,
03:17
because they just realizedgerçekleştirilen
that womenkadınlar metabolizemetabolize the drugilaç
49
185606
2837
çünkü kadınların erkeklerden
daha yavaş bir oranda
03:20
at a slowerYavaş rateoran than menerkekler,
50
188467
2913
ilacı metabolize ettiğini
henüz fark ettiler,
03:23
causingneden olan them to wakeuyanmak up in the morningsabah
51
191404
2039
bu ise sabahları vücutlarında daha fazla
03:25
with more of the activeaktif drugilaç
in theironların systemsistem.
52
193467
3194
aktif uyuşturucu maddeyle
uyanmalarına sebep oluyor.
03:28
And then they're drowsyuykulu and they're
gettingalma behindarkasında the wheeltekerlek of the cararaba,
53
196685
3930
Sonra uykulu uykulu
direksiyonun başına geçiyorlar
03:32
and they're at riskrisk
for motormotor vehiclearaç accidentskazalar.
54
200639
2967
ve trafik kazası geçirme
tehlikesi altında oluyorlar.
03:36
And I can't help but think,
as an emergencyacil Servis physicianhekim,
55
204955
3944
Ben de bir acil servis doktoru olarak,
03:40
how manyçok of my patientshastalar
that I've caredbakım for over the yearsyıl
56
208923
4793
eğer böyle bir araştırma yirmi yıl önce
bu ilaç ilk çıktığında yapılsaydı
03:45
were involvedilgili in a motormotor vehiclearaç accidentkaza
57
213740
2806
ve ona göre hareket edilseydi
03:48
that possiblybelki could have been preventedönlenmiş
58
216570
3452
yıllardır ilgilendiğim hastaların
kaç tanesinin
03:52
if this typetip of analysisanaliz was performedgerçekleştirilen
and actedhareket uponüzerine 20 yearsyıl agoönce
59
220046
5115
trafik kazasına karışmasının
belki önüne geçilebilirdi
03:57
when this drugilaç was first releasedyayınlandı.
60
225185
2008
diye düşünmeden edemiyorum.
04:01
How manyçok other things need
to be analyzedanaliz by genderCinsiyet?
61
229089
3195
Başka nelerin toplumsal cinsiyet
açısından incelenmesi gerekiyor?
04:05
What elsebaşka are we missingeksik?
62
233197
1682
Kaçırdığımız başka neler var?
04:09
WorldDünya WarSavaş IIII changeddeğişmiş a lot of things,
63
237555
3676
İkinci Dünya Savaşı
pek çok şeyi değiştirdi,
04:13
and one of them was this need
to protectkorumak people
64
241255
2881
bunlardan biri insanları
bilgilendirilmiş onayları olmadan
04:16
from becomingolma victimskurbanlar of medicaltıbbi researchAraştırma
withoutolmadan informedbilgili consentrazı olmak.
65
244160
4340
tıbbi araştırmaların mağduru olmaktan
koruma ihtiyacıydı.
04:21
So some much-neededçok ihtiyaç duyulan guidelineskılavuzlar
or ruleskurallar were setset into placeyer,
66
249467
3676
Böylelikle bazı gerekli açıklamalar
ve kurallar düzenlendi
04:25
and partBölüm of that was this desirearzu etmek
to protectkorumak womenkadınlar of childbearingdoğurganlık ageyaş
67
253167
5022
ve bir bölümü kadınları
doğurganlık yaşlarında
04:30
from enteringgirme into any
medicaltıbbi researchAraştırma studiesçalışmalar.
68
258213
2951
herhangi bir tıbbi araştırmaya
girmesinden koruma isteğiydi.
04:34
There was fearkorku: what if something
happenedolmuş to the fetusfetus duringsırasında the studyders çalışma?
69
262016
4563
Korkulan şuydu: Ya anne karnındaki
bebeğe araştırma sırasında bir şey olursa?
04:39
Who would be responsiblesorumluluk sahibi?
70
267366
1549
Sorumlu kim olacaktı?
04:41
And so the scientistsBilim adamları
at this time actuallyaslında thought
71
269999
2489
Bu yüzden zamanın bilim adamları
04:44
this was a blessingnimet in disguisekılık değiştirme,
72
272512
2616
bunu aslında bir gizli lütuf olarak gördü,
04:47
because let's faceyüz it -- men'sErkeklerin bodiesbedenler
are prettygüzel homogeneoushomojen.
73
275152
5213
çünkü kabul etmek gerekir ki
erkeklerin vücudu oldukça homojendir.
04:52
They don't have the constantlysürekli
fluctuatingdalgalanıyor levelsseviyeleri of hormoneshormonlar
74
280867
3446
Sadece erkeklerden elde edilebilen
net bilgiyi bozabilecek
04:56
that could disruptbozmak cleantemiz dataveri
they could get if they had only menerkekler.
75
284337
3744
sürekli değişkenlik gösteren
hormon düzeyleri yok.
05:01
It was easierDaha kolay. It was cheaperdaha ucuz.
76
289210
2710
Daha kolay, daha ucuzdu.
05:05
Not to mentionsöz etmek, at this time,
there was a generalgenel assumptionvarsayım
77
293651
2833
Ayrıca o zamanlarda
05:08
that menerkekler and womenkadınlar
were alikebenzer in everyher way,
78
296508
4225
kadınlar ve erkekler
üreme organları dışında
05:12
apartayrı from theironların reproductiveüreme organsorganları
and sexseks hormoneshormonlar.
79
300757
3443
her yönden birbirine benzer olduğu gibi
genel bir varsayım vardı.
05:17
So it was decidedkarar:
80
305211
2817
Böylece tıbbi araştırmaların
05:21
medicaltıbbi researchAraştırma was performedgerçekleştirilen on menerkekler,
81
309117
3516
erkekler üzerinde yapılmasına
05:24
and the resultsSonuçlar were latersonra
applieduygulamalı to womenkadınlar.
82
312657
2757
ve sonuçların sonra kadınlara
uygulanmasına karar verildi.
05:29
What did this do to the notionkavram
of women'sBayanlar healthsağlık?
83
317203
3541
Bu kadın sağlığı kavramında
neye yol açtı?
05:32
Women'sKadın healthsağlık becameoldu synonymouseşanlamlı
with reproductionüreme:
84
320768
4256
Kadın sağlığı üreme ile eş anlamlı oldu:
05:37
breastsgöğüsler, ovariesYumurtalık, uterusRahim, pregnancygebelik.
85
325048
4545
göğüs, yumurtalık, rahim, gebelik.
05:42
It's this termterim we now referbaşvurmak
to as "bikiniBikini medicinetıp."
86
330355
3032
Bugün bizim tabirimizle "bikini tıbbı".
05:46
And this stayedkaldı this way
untila kadar about the 1980s,
87
334461
2644
Bu anlayış neredeyse 1980'lere kadar
05:49
when this conceptkavram was challengedmeydan
by the medicaltıbbi communitytoplum
88
337129
3485
doktor topluluğu ve
halk sağlığı planlayıcılarının
05:52
and by the publichalka açık healthsağlık policymakerspolitika
when they realizedgerçekleştirilen that
89
340638
4141
kadınları tıbbi araştırma çalışmalarından
çıkararak
05:56
by excludinghariç womenkadınlar
from all medicaltıbbi researchAraştırma studiesçalışmalar
90
344803
4303
aslında onlara kötülük yaptıklarını
06:01
we actuallyaslında did them a disservicekötülük,
91
349130
3489
fark etmelerine kadar böyle kaldı,
06:04
in that apartayrı from reproductiveüreme issuessorunlar,
92
352643
2332
çünkü üreme konusu dışında
neredeyse
06:06
virtuallyfiilen nothing was knownbilinen
about the uniquebenzersiz needsihtiyaçlar
93
354999
2564
kadın bir hastanın
kendine özgü ihtiyaçlarına dair
06:09
of the femalekadın patienthasta.
94
357587
1718
hiçbir şey bilmiyorlardı.
06:12
SinceBeri that time, an overwhelmingezici amounttutar
of evidencekanıt has come to lightışık
95
360999
5514
O zamandan bu yana
kadınlar ve erkeklerin
06:18
that showsgösterileri us just how differentfarklı
menerkekler and womenkadınlar are in everyher way.
96
366537
5511
ne kadar farklı olduklarını gösteren
çok kuvvetli kanıtlar ortaya çıktı.
06:29
You know, we have this sayingsöz in medicinetıp:
97
377297
2753
Bilirsiniz, tıpta bir deyim vardır:
06:32
childrençocuklar are not just little adultsyetişkinler.
98
380074
2948
Çocuklar küçük yetişkin değildir.
06:36
And we say that to remindhatırlatmak ourselveskendimizi
99
384810
1937
Bunu çocukların normal yetişkinlerden
06:38
that childrençocuklar actuallyaslında have
a differentfarklı physiologyfizyoloji than normalnormal adultsyetişkinler.
100
386771
4677
daha farklı bir psikolojiye
sahip olduklarını hatırlamak için söyleriz
06:44
And it's because of this that the medicaltıbbi
specialtyÖzel of pediatricsPediatri camegeldi to lightışık.
101
392678
4957
ve bu yüzden de
çocuk sağlığı tıbbı ortaya çıktı.
06:49
And we now conductkuralları researchAraştırma on childrençocuklar
in ordersipariş to improveiyileştirmek theironların liveshayatları.
102
397659
6246
Şimdilerde yaşamlarını geliştirmek için
çocuklar üzerine araştırmalar yürütüyoruz.
06:57
And I know the sameaynı thing
can be said about womenkadınlar.
103
405039
2897
Biliyorum ki aynı şey
kadınlar için de söylenebilir.
06:59
WomenKadınlar are not just menerkekler
with boobsgöğüsler and tubesborular.
104
407960
5061
Kadınlar göğüsleri ve tüpleri olan
erkekler değildir.
07:06
But they have theironların ownkendi
anatomyanatomi and physiologyfizyoloji
105
414561
3556
Halbuki aynı yoğunlukta
araştırılmayı hak eden
07:10
that deserveshak ediyor to be studiedokudu
with the sameaynı intensityyoğunluk.
106
418141
3530
kendilerine has
anatomi ve psikolojiye sahiplerdir.
07:15
Let's take the cardiovascularkardiyovasküler
systemsistem, for exampleörnek.
107
423381
2931
Mesela örnek olarak
kalp ve dolaşım sistemini ele alalım.
07:18
This areaalan in medicinetıp has donetamam the mostçoğu
to try to figureşekil out
108
426999
3707
Tıpta en çok çözülmeye çalışılan alandır,
07:22
why it seemsgörünüyor menerkekler and womenkadınlar have
completelytamamen differentfarklı heartkalp attackssaldırılar.
109
430730
4149
neden erkekler ve kadınların tamamen
farklı kalp krizi geçirdiği görülüyor.
07:27
HeartKalp diseasehastalık is the numbernumara one killerkatil
for bothher ikisi de menerkekler and womenkadınlar,
110
435999
5090
Kalp hastalıkları hem erkekler hem de
kadınlarda bir numaralı ölüm sebebidir,
07:33
but more womenkadınlar dieölmek withiniçinde the first yearyıl
of havingsahip olan a heartkalp attacksaldırı than menerkekler.
111
441113
4436
fakat erkeklerden daha çok kadınlar kalp
krizi geçirdiği ilk yıl içerisinde ölüyor.
07:39
MenErkekler will complainşikayet
of crushingKırma chestgöğüs painAğrı --
112
447049
4014
Erkekler ezici bir göğüs sancısından
şikayet eder,
07:43
an elephantfil is sittingoturma on theironların chestgöğüs.
113
451087
2482
göğüslerine fil oturmuş gibidir.
07:46
And we call this typicaltipik.
114
454455
1540
Buna tipikal deriz.
07:49
WomenKadınlar have chestgöğüs painAğrı, too.
115
457622
3090
Kadınlar da göğüs ağrısı çeker.
07:52
But more womenkadınlar than menerkekler
will complainşikayet of "just not feelingduygu right,"
116
460736
6697
Ancak erkeklerden daha çok kadınlar
"sadece iyi hissetmedikleri"
08:00
"can't seemgörünmek to get enoughyeterli airhava in,"
117
468898
2869
"yeteri kadar hava alamadıkları,
son zamanlarda
08:03
"just so tiredyorgun latelyson zamanlarda."
118
471791
1974
yorgun hissettikleri"nden
yakınırlar.
08:07
And for some reasonneden we call this atypicalAtipik,
119
475000
2903
Bazı nedenlerden dolayı da
buna atipikal deriz,
08:09
even thoughgerçi, as I mentionedadı geçen,
womenkadınlar do make up halfyarım the populationnüfus.
120
477927
3927
bahsettiğim gibi kadınlar
nüfusun yarısını oluştursa bile.
08:15
And so what is some of the evidencekanıt
to help explainaçıklamak some of these differencesfarklar?
121
483537
5771
Peki bu farklılıkların birazını açıklamaya
yardımcı olan bazı kanıtlar neler?
08:21
If we look at the anatomyanatomi,
122
489999
2531
Anatomiye bakarsak,
08:24
the bloodkan vesselsgemiler that surroundkuşatma the heartkalp
are smallerdaha küçük in womenkadınlar comparedkarşılaştırıldığında to menerkekler,
123
492554
6015
kalbi çevreleyen kan damarları
erkeklere kıyasla kadınlarda daha zayıftır
08:30
and the way that those bloodkan vesselsgemiler
developgeliştirmek diseasehastalık is differentfarklı
124
498593
4480
ve bu kan damarlarının
hastalık ortaya çıkarması
08:35
in womenkadınlar comparedkarşılaştırıldığında to menerkekler.
125
503097
2055
erkeklere nazaran kadınlarda farklıdır.
08:37
And the testÖlçek that we use to determinebelirlemek
if someonebirisi is at riskrisk for a heartkalp attacksaldırı,
126
505875
5152
Bir kimsede kalp krizi riski olup
olmadığını belirlemede yaptığımız test ise
08:43
well, they were initiallybaşlangıçta designedtasarlanmış
and testedtest edilmiş and perfectedmükemmel in menerkekler,
127
511051
4572
başlangıçta erkelerde planlanmış,
test edilmiş ve tamamlanmıştı
08:47
and so aren'tdeğil as good
at determiningbelirleyen that in womenkadınlar.
128
515647
3134
ve bu yüzden kadınlarınkini belirlemede
o kadar iyi değildi.
08:52
And then if we think
about the medicationsilaçlar --
129
520305
2937
Sonra da ilaçları, aspirin gibi
08:55
commonortak medicationsilaçlar
that we use, like aspirinAspirin.
130
523266
3247
kullandığımız sıradan ilaçları düşünelim.
08:59
We give aspirinAspirin to healthysağlıklı menerkekler to help
preventönlemek them from havingsahip olan a heartkalp attacksaldırı,
131
527767
4527
Aspirini sağlıklı erkeklere kalp krizinden
korumaya yardımcı olarak veririz,
09:04
but do you know that if you
give aspirinAspirin to a healthysağlıklı womankadın,
132
532318
4234
fakat aspirini
sağlıklı bir kadına vermenizin aslında
09:08
it's actuallyaslında harmfulzararlı?
133
536576
1586
zararlı olduğunu biliyor musunuz?
09:12
What this is doing is merelysadece tellingsöylüyorum us
134
540376
2382
Bu yaptığımız şey sadece
09:14
that we are scratchingtırmalamak the surfaceyüzey.
135
542782
2752
yüzeyi kazıdığımızı anlatıyor.
09:19
EmergencyAcil durum medicinetıp
is a fast-pacedhızlı tempolu business.
136
547145
3426
Acil tıp hızlı bir iştir.
09:23
In how manyçok life-savinghayat kurtarma areasalanlar of medicinetıp,
137
551563
3353
Hayat kurtarıcı tıp alanlarının kaçında,
09:26
like cancerkanser and strokeinme,
138
554940
3976
örneğin kanser ve felç gibi,
09:30
are there importantönemli differencesfarklar betweenarasında
menerkekler and womenkadınlar that we could be utilizingkullanan?
139
558940
4133
kadınlar ve erkekler arasında
kullandığımız önemli farklılıklar var?
09:36
Or even, why is it that some people
get those runnyakıntısı nosesburunlar
140
564252
4804
Ya da neden bazı insanların
diğerlerinden daha çok
09:41
more than othersdiğerleri,
141
569080
2185
burun akıntısı var,
09:43
or why the painAğrı medicationilaç that we give
to those stubbedçarptım toesayak parmakları
142
571289
3327
veya neden ayak başparmağını
incitenlere verdiğimiz ağrı kesiciler
09:46
work in some and not in othersdiğerleri?
143
574640
3205
bazısında işe yararken
bazısında faydalı olmuyor?
09:53
The InstituteEnstitüsü of MedicineTıp has said
everyher cellhücre has a sexseks.
144
581288
5230
Tıp Enstitüsü her bir hücrenin
cinsiyeti olduğunu söylemiş.
09:59
What does this mean?
145
587820
1413
Bu ne anlama geliyor?
10:02
SexSeks is DNADNA.
146
590532
2398
Biyolojik cinsiyet DNA'dır.
10:04
GenderCinsiyet is how someonebirisi
presentshediyeler themselveskendilerini in societytoplum.
147
592954
4341
Toplumsal cinsiyet bir kişinin
toplumda kendini nasıl gösterdiğidir.
10:09
And these two mayMayıs ayı not always matchmaç up,
148
597883
2540
Bu ikisi her zaman eşleşmeyebilir,
10:12
as we can see with our
transgenderedtransgender populationnüfus.
149
600447
3166
kendini karşı cins gibi hisseden
nüfusumuzda görebildiğimiz gibi.
10:16
But it's importantönemli to realizegerçekleştirmek
that from the momentan of conceptionfikir,
150
604740
4915
Ancak şunu fark etmemiz önemlidir,
hamile kaldığımızdan itibaren
10:21
everyher cellhücre in our bodiesbedenler --
151
609679
2122
vücudumuzdaki her bir hücre
10:23
skincilt, hairsaç, heartkalp and lungsakciğerler --
152
611825
3301
deri, saç, kalp ve akciğerler
10:27
containsiçeren our ownkendi uniquebenzersiz DNADNA,
153
615150
3287
kendimize ait DNA'mızı içerir
10:30
and that DNADNA containsiçeren
the chromosomeskromozomlar that determinebelirlemek
154
618461
3751
ve bu DNA erkek ya da kadın,
bay veya bayan olacağımızı belirleyen
10:34
whetherolup olmadığını we becomeolmak
maleerkek or femalekadın, man or womankadın.
155
622236
5061
kromozomları içerir.
10:40
It used to be thought
156
628400
1588
Burada resmedilmiş olan
10:42
that those sex-determiningcinsiyet belirleme
chromosomeskromozomlar picturedresimde here --
157
630012
4328
cinsiyet belirleyici kromozomların
10:46
XYXY if you're maleerkek, XXXX if you're femalekadın --
158
634364
3373
erkekseniz XY, kadınsanız XX ,
10:49
merelysadece determinedbelirlenen whetherolup olmadığını you
would be borndoğmuş with ovariesYumurtalık or testestestislerde tanısal yaklaşım,
159
637761
5214
sadece yumurtalık ya da testisli
doğacağınızı belirlediği
10:54
and it was the sexseks hormoneshormonlar
that those organsorganları producedüretilmiş
160
642999
3741
ve bu organların ürettiği
cinsiyet hormonlarının
10:58
that were responsiblesorumluluk sahibi for the differencesfarklar
we see in the oppositekarşısında sexseks.
161
646764
4565
karşı cinste gördüğümüz farklılıklardan
sorumlu olduğu düşünülürdü.
11:04
But we now know that
that theoryteori was wrongyanlış --
162
652757
4834
Ancak şimdi bu teorinin
yanlış olduğunu
11:09
or it's at leasten az a little incompletetamamlanmamış.
163
657615
2445
ya da en azından
biraz eksik olduğunu biliyoruz.
11:12
And thankfullyneyse ki, scientistsBilim adamları like DrDr. PageSayfa
from the WhiteheadWhitehead InstituteEnstitüsü,
164
660084
4778
Neyse ki, Y kromozomu üzerine çalışan
11:16
who worksEserleri on the Y chromosomekromozom,
165
664886
1974
Whitehead Institute'den Doktor Page
11:18
and DoctorDoktor YangYang from UCLAUCLA,
166
666884
2167
ve UCLA'dan Doktor Yang gibi
bilim adamları,
11:21
they have foundbulunan evidencekanıt that tellsanlatır us
that those sex-determiningcinsiyet belirleme chromosomeskromozomlar
167
669075
5659
vücudumuzdaki her bir hücrede bulunan
11:26
that are in everyher cellhücre in our bodiesbedenler
168
674758
2597
cinsiyet belirleyici kromozomların
11:29
continuedevam et to remainkalmak activeaktif
for our entiretüm liveshayatları
169
677379
5359
hayatımız boyunca
aktif kalmaya devam ettiği
11:36
and could be what's responsiblesorumluluk sahibi
for the differencesfarklar we see
170
684517
3575
ve ilaç dozajında
gördüğümüz farklılıklardan
11:40
in the dosingDozaj of drugsilaçlar,
171
688116
2215
sorumlu olabileceği ya da
11:42
or why there are differencesfarklar
betweenarasında menerkekler and womenkadınlar
172
690355
2966
erkekler ve kadınlar arasında
hastalıların hassasiyet ve
11:45
in the susceptibilityduyarlılık
and severityönem derecesi of diseaseshastalıklar.
173
693345
3516
şiddetinde neden farklılıklar
olduğunu gösteren kanıtlar buldular.
11:51
This newyeni knowledgebilgi is the game-changeroyun değiştirici,
174
699032
2920
Bu yeni bilgi ezberleri bozdu,
11:57
and it's up to those scientistsBilim adamları
that continuedevam et to find that evidencekanıt,
175
705425
3374
kanıtları bulmaya devam etmek de
bu bilim adamlarının takdiridir
12:00
but it's up to the cliniciansklinisyenler
to startbaşlama translatingçeviri this dataveri
176
708823
4153
ancak başuçlarındaki bu bilgiyi
tercüme etmeye başlamak da
12:05
at the bedsidebaşucu, todaybugün.
177
713000
2999
klinik tedavi uzmanlarına bağlı.
12:09
Right now.
178
717168
1156
Bugünden tezi yok.
12:13
And to help do this, I'm a co-founderkurucu
of a nationalUlusal organizationorganizasyon
179
721450
3024
Buna yardımcı olmak adına
"Sex and Gender Women's Health
12:16
calleddenilen SexSeks and GenderCinsiyet
Women'sKadın HealthSağlık Collaborativeİşbirlikçi,
180
724498
2983
Collaborative"adlı ulusal bir kurumun
kurucu ortağıyım
12:19
and we collecttoplamak all of this dataveri
so that it's availablemevcut for teachingöğretim
181
727505
4620
ve bu bilgilerin tümünü derslerde ve
hasta bakımında kullanılabilmesi için
12:24
and for patienthasta carebakım.
182
732149
1405
topluyoruz.
12:26
And we're workingçalışma to bringgetirmek togetherbirlikte
the medicaltıbbi educatorseğitimciler to the tabletablo.
183
734380
4368
Ayrıca tıp eğitmenlerini
bir araya getirmeye çalışıyoruz.
12:31
That's a bigbüyük job.
184
739756
1468
Bu büyük bir iş.
12:34
It's changingdeğiştirme the way medicaltıbbi trainingEğitim
has been donetamam sincedan beri its inceptionbaşlangıç.
185
742162
5139
Başlangıcından bu yana tıp eğitiminin
uyguladığı yöntemi değiştirmek.
12:41
But I believe in them.
186
749039
1843
Fakat onlara inanıyorum.
12:43
I know they're going to see the valuedeğer
of incorporatingbirleşmeyle the genderCinsiyet lenslens
187
751882
5597
Biliyorum ki cinsiyet objektifini
güncel müfredata dahil etmenin
12:49
into the currentşimdiki curriculumMüfredat.
188
757503
1722
önemini görecekler.
12:52
It's about trainingEğitim the futuregelecek
healthsağlık carebakım providerssağlayıcıları correctlydoğru şekilde.
189
760598
4618
Bu geleceğin sağlık hizmeti uzmanlarını
eğitmek ile ilgili.
13:00
And regionallyBölgesel,
190
768437
1151
Bölgesel bazda ise
13:01
I'm a co-creatorortak yaratıcısı of a divisionbölünme withiniçinde
the DepartmentBölümü of EmergencyAcil durum MedicineTıp
191
769612
3861
Brown Üniversitesi'nde bulunan
Acil Tıp Departmanı'na bağlı
13:05
here at BrownBrown UniversityÜniversitesi,
192
773497
1720
"Sex and Gender
13:07
calleddenilen SexSeks and GenderCinsiyet
in EmergencyAcil durum MedicineTıp,
193
775241
2610
in Emergency Medicine"
bölümün eş kurucusuyum
13:09
and we conductkuralları the researchAraştırma to determinebelirlemek
the differencesfarklar betweenarasında menerkekler and womenkadınlar
194
777875
4626
ve acil durumlarda erkekler ve kadınlar
arasındaki farklılıkları
13:14
in emergentAcil conditionskoşullar,
195
782525
2158
belirlemek için araştırma yürütüyoruz,
13:16
like heartkalp diseasehastalık and strokeinme
and sepsisSepsis and substancemadde abusetaciz,
196
784707
5268
kalp krizi, felç, kan zehirlenmesi,
madde bağımlılığı gibi durumlar,
13:21
but we alsoAyrıca believe
that educationEğitim is paramountHer şeyden.
197
789999
4377
fakat, eğitimin de
en önemlisi olduğuna inanıyoruz.
13:27
We'veBiz ettik createdoluşturulan a 360-degree-Derecesi
modelmodel of educationEğitim.
198
795304
4001
360 derecelik bir eğitim modeli
oluşturduk.
13:31
We have programsprogramlar for the doctorsdoktorlar,
for the nurseshemşireler, for the studentsöğrencilerin
199
799329
5958
Doktorlar, hemşireler, öğrenciler
ve hastalar için
13:37
and for the patientshastalar.
200
805311
1706
programlarımız var.
13:39
Because this cannotyapamam just be left up
to the healthsağlık carebakım leadersliderler.
201
807511
4058
Çünkü bu sadece
sağlık hizmetleri öncülerine bırakılamaz.
13:44
We all have a rolerol in makingyapma a differencefark.
202
812315
3477
Hepimizin farklılık yaratmada
bir rolü var.
13:48
But I mustşart warnuyarmak you: this is not easykolay.
203
816650
3857
Fakat sizi uyarmalıyım ki bu kolay değil.
13:53
In factgerçek, it's hardzor.
204
821840
1592
Aslında zor bir şey.
13:57
It's essentiallyesasen changingdeğiştirme the way
we think about medicinetıp
205
825146
4392
Öncelikli olarak
tıp, sağlık ve araştırma hakkında
14:01
and healthsağlık and researchAraştırma.
206
829562
2997
düşünme şeklimizi değiştirmektir.
14:05
It's changingdeğiştirme our relationshipilişki
to the healthsağlık carebakım systemsistem.
207
833711
3136
Sağlık hizmetleri sistemiyle olan
ilişkimizi değiştirmektir.
14:09
But there's no going back.
208
837760
2888
Ancak geri dönmek yok.
14:13
We now know just enoughyeterli
209
841339
3699
Şimdi sadece düzgün yapmadığımızı
14:17
to know that we weren'tdeğildi doing it right.
210
845062
2356
bilmeye yetecek kadarını biliyoruz.
14:21
MartinMartin LutherLuther KingKral, JrJr. has said,
211
849672
2318
Martin Luther King Jr. demiş ki;
14:24
"ChangeDeğiştir does not rollrulo in
on the wheelstekerlekler of inevitabilitykaçınılmazlık,
212
852014
4649
"Değişim kaçınılmazın çarkından
rastgele çıkıp gelmez,
14:28
but comesgeliyor throughvasitasiyla continuoussürekli strugglemücadele."
213
856687
2174
ancak devamlı mücadeleden ortaya çıkar."
14:32
And the first stepadım
towardskarşı changedeğişiklik is awarenessfarkında olma.
214
860314
2730
Değişime doğru ilk adım ise
farkındalıktır.
14:36
This is not just about improvinggeliştirme
medicaltıbbi carebakım for womenkadınlar.
215
864116
4078
Bu sadece kadınlar için tıbbi tedaviyi
ilerletmek değildir.
14:40
This is about personalizedkişiselleştirilmiş,
individualizedbireyselleştirilmiş healthsağlık carebakım for everyoneherkes.
216
868702
4959
Bu herkes için kişiselleştirilmiş,
bireyselleştirilmiş sağlık hizmetleridir.
14:47
This awarenessfarkında olma has the powergüç to transformdönüştürmek
medicaltıbbi carebakım for menerkekler and womenkadınlar.
217
875090
6102
Bu farkındalığın erkekler ve kadınların
tıbbi tedavisini değiştirme gücü var.
14:54
And from now on, I want you
to asksormak your doctorsdoktorlar
218
882827
5688
Şu andan itibaren, sizden istediğim
doktorlarınıza aldığınız tedavilerin
15:00
whetherolup olmadığını the treatmentstedaviler you are receivingkabul
are specificözel to your sexseks and genderCinsiyet.
219
888539
4277
biyolojik ve toplumsal cinsiyetinize
özel olup olmadığını sormanızdır.
15:06
They mayMayıs ayı not know the answerCevap --
220
894246
2689
Cevabı bilemeyebilirler;
15:08
yethenüz.
221
896959
1166
şimdilik.
15:11
But the conversationkonuşma has begunbaşladı,
and togetherbirlikte we can all learnöğrenmek.
222
899101
3862
Fakat iletişim başladı ve
hep beraber öğrenebiliriz.
15:15
RememberHatırlıyorum, for me
and my colleaguesmeslektaşlar in this fieldalan,
223
903797
4377
Beni ve bu alandaki çalışma arkadaşlarımı
hatırlayın,
15:20
your sexseks and genderCinsiyet mattermadde.
224
908198
2277
biyolojik ve toplumsal cinsiyetiniz
önemlidir.
15:23
Thank you.
225
911379
1152
Teşekkürler.
15:24
(ApplauseAlkış)
226
912555
4444
(Alkışlar)
Translated by Selda Yener
Reviewed by güney örnek

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Alyson McGregor - Women's health pioneer
Alyson McGregor studies women's health, especially as it relates to emergency care -- when time-sensitive, life-or-death decisions are made using drugs and treatments mainly tested on men.

Why you should listen

Alyson J. McGregor MD is co-founder and director for the Sex and Gender in Emergency Medicine (SGEM) Division (formerly Women’s Health in Emergency Care) within the Department of Emergency Medicine at Warren Alpert Medical School of Brown University.

Her group's aim is to establish research and educational endeavors that promote sex- and gender-specific medicine and women’s health as they relate to emergency care. Dr. McGregor received her medical degree at Boston University School of Medicine and residency training at Brown, where she continues to work as an attending physician at RI Hospital Emergency Department. Dr. McGregor is an Associate Professor of Emergency Medicine and also serves as co-director for the SGEM Fellowship and co-founder of the national organization Sex and Gender Women’s Health Collaborative.

More profile about the speaker
Alyson McGregor | Speaker | TED.com