TEDxVienna
Carrie Poppy: A scientific approach to the paranormal
Carrie Poppy: Paranormale bilimsel bir yaklaşım
Filmed:
Readability: 3.5
1,934,309 views
Carrie Poppy'e musallat olan şey neydi? Ruhlar mı yoksa daha kötüsü mü? Bu konuşmada araştırmacı gazeteci, arkadaşlarınızı uyarmak isteyeceğiniz kadar ürkütücü bir hisle karşı karşıya kaldığı deneyimini anlatıyor ve paranormal eylemlerle başa çıkarken bilime neden ihtiyacımız olduğunu açıklıyor.
Carrie Poppy - Writer, radio host, comedian
Carrie Poppy tells stories on the fringes of human experience through writing, live storytelling and radio. Full bio
Carrie Poppy tells stories on the fringes of human experience through writing, live storytelling and radio. Full bio
Double-click the English transcript below to play the video.
00:12
Eight years ago, I was haunted
by an evil spirit.
by an evil spirit.
0
764
4529
Sekiz yıl önce bana kötü
bir ruh musallat olmuştu.
bir ruh musallat olmuştu.
00:20
I was 25 at the time,
1
8286
2200
25 yaşımdaydım
00:22
and I was living in a tiny house
behind someone else's house
behind someone else's house
2
10510
4438
ve Los Angeles'da birisinin evinin
arkasındaki küçük bir evde yaşıyordum.
arkasındaki küçük bir evde yaşıyordum.
00:26
in Los Angeles.
3
14972
1295
00:28
It was this guest house,
it had kind of been dilapidated,
it had kind of been dilapidated,
4
16291
3652
Bu misafir evi yıkık döküktü,
00:31
not taken care of for a long time.
5
19967
2679
uzun zamandır bakım görmemişti.
00:34
And one night, I was sitting there
6
22670
3451
Bir gece oturuyordum ve
ürkütücü bir şeyler hissettim,
ürkütücü bir şeyler hissettim,
00:38
and I got this really spooky feeling,
7
26145
4502
izleniyorum gibi bir histi.
00:42
kind of the feeling
like you're being watched.
like you're being watched.
8
30671
3018
00:45
But no one was there except my two dogs,
9
33713
3019
Ancak iki köpeğim hariç kimse yoktu
00:48
and they were just chewing their feet.
10
36756
1878
ve onlar da ayaklarını çiğniyorlardı.
00:51
And I looked around. No one was there.
11
39308
3833
Etrafa baktım. Kimse yoktu.
00:55
And I thought, OK,
it's just my imagination.
it's just my imagination.
12
43165
4221
Şöyle düşündüm, tamam,
bu benim hayal gücüm.
bu benim hayal gücüm.
00:59
But the feeling just kept getting worse,
13
47410
2611
Fakat bu his gittikçe kötü bir hâl aldı
01:02
and I started to feel
this pressure in my chest,
this pressure in my chest,
14
50045
5292
ve göğsümde o baskıyı hissetmeye başladım,
01:07
sort of like the feeling
when you get bad news.
when you get bad news.
15
55361
3092
kötü haber aldığınızda
hissettiğiniz türden bir baskı.
hissettiğiniz türden bir baskı.
01:10
But it started to sink lower and lower
16
58477
3311
Gittikçe aşağıya indi
ve neredeyse bir ağrı yarattı.
ve neredeyse bir ağrı yarattı.
01:13
and almost hurt.
17
61812
1393
01:16
And over the course of that week,
this feeling got worse and worse,
this feeling got worse and worse,
18
64050
3734
Bu hafta süresince bu his
gittikçe daha da kötü bir hâl aldı
gittikçe daha da kötü bir hâl aldı
01:19
and I started to become convinced
that something was there
that something was there
19
67808
5496
ve küçük misafir evimde bir şeyler
olduğuna ve bana musallat olduğuna
olduğuna ve bana musallat olduğuna
01:25
in my little guest house, haunting me.
20
73328
3164
ikna olmaya başladım.
01:30
And I started to hear these sounds,
21
78023
3115
Sonra sesler duymaya başladım,
01:33
this "whoosh," kind of whisper,
like something passing through me.
like something passing through me.
22
81162
5938
o ıslık gibi, yanımdan bir şey
geçiyormuş gibi, "vınnn" sesi.
geçiyormuş gibi, "vınnn" sesi.
01:40
I called my best friend, Claire, and said,
23
88485
4276
En iyi arkadaşım Claire'ı
aradım ve şöyle dedim:
aradım ve şöyle dedim:
01:45
"I know this is going to sound crazy,
24
93578
3159
"Biliyorum bu sana çılgınca gelecek,
01:48
but, um ...
25
96761
2064
ama, şey ...
01:50
I think there's a ghost in my house,
and I need to get rid of it."
and I need to get rid of it."
26
98849
4979
sanırım evimde bir ruh var
ve benim ondan kurtulmam lazım."
ve benim ondan kurtulmam lazım."
01:55
And she said -- she's very
open-minded -- and she said,
open-minded -- and she said,
27
103852
4348
O da --çok açık fikirlidir-- dedi ki:
02:00
"I don't think you're crazy.
28
108224
1505
"Çılgın olduğunu düşünmüyorum.
02:01
I think you just need
to do a cleansing ritual."
to do a cleansing ritual."
29
109753
3874
Sanırım yalnızca bir
arınma ritüeli yapmalısın."
arınma ritüeli yapmalısın."
02:05
(Laughter)
30
113651
1781
(Gülüşmeler)
02:07
"So get some sage and burn it,
31
115456
5425
"Biraz ada çayı al, onu yak
ve ona gitmesini söyle."
ve ona gitmesini söyle."
02:12
and tell it to go away."
32
120905
2498
02:15
So I said, "OK,"
and I went and I bought sage.
and I went and I bought sage.
33
123427
3662
Ben de "Tamam" dedim
ve gidip ada çayı aldım.
ve gidip ada çayı aldım.
02:19
I had never done this before,
so I set the sage on fire,
so I set the sage on fire,
34
127113
4061
Bunu daha önce hiç yapmamıştım,
ada çayını yaktım, sonra salladım
ada çayını yaktım, sonra salladım
02:23
waved it about, and said, "Go away!
This is my house! I live here.
This is my house! I live here.
35
131198
6700
ve dedim ki "Git buradan! Burası
benim evim! Burada yaşıyorum.
benim evim! Burada yaşıyorum.
02:29
You don't live here!"
36
137922
1634
Sen burada yaşamıyorsun!"
02:32
But the feeling stayed.
Nothing got better.
Nothing got better.
37
140593
3281
Fakat o his geçmedi. Hiçbir şey düzelmedi.
02:35
And then I started to think,
38
143898
2196
Ben de şöyle düşünmeye başladım,
02:38
OK, well now this thing is probably
just laughing at me,
just laughing at me,
39
146118
2772
tamam, muhtemelen bu şey
şu anda bana gülüyor, çünkü gitmedi,
şu anda bana gülüyor, çünkü gitmedi,
02:40
because it hasn't left,
40
148914
2428
02:43
and I probably just look like
this impotent, powerless thing
this impotent, powerless thing
41
151366
3225
muhtemelen ben de onu
gönderemeyen aciz, güçsüz
gönderemeyen aciz, güçsüz
02:46
that couldn't get it to go away.
42
154615
2235
birisi gibi gözüküyorum.
02:48
So every day I'd come home
43
156874
3925
Her gün eve giderdim
02:52
and you guys, this feeling got so bad
that -- I mean, I'm laughing at it now --
that -- I mean, I'm laughing at it now --
44
160823
5516
ve arkadaşlar, bu his gittikçe kötüleşti
-- yani, şu an gülüyorum ama --
-- yani, şu an gülüyorum ama --
02:58
but I would sit there in bed
and cry every night.
and cry every night.
45
166363
4077
her gece yatağımda oturur, ağlardım.
03:03
And the feeling on my chest
got worse and worse.
got worse and worse.
46
171040
5299
Göğsümdeki his gittikçe
daha da kötü bir hâl aldı.
daha da kötü bir hâl aldı.
03:08
It was physically painful.
47
176363
2992
Fiziksel olarak acı veriyordu.
03:11
And I even went to a psychiatrist
48
179379
3422
Hatta bir psikiyatriste bile gittim
03:14
and tried to get her
to prescribe me medicine,
to prescribe me medicine,
49
182825
3428
ve bana ilaç yazmasını
sağlamaya çalıştım,
sağlamaya çalıştım,
03:18
and she wouldn't just because
I don't have schizophrenia, OK.
I don't have schizophrenia, OK.
50
186277
4102
fakat yazmadı, çünkü şizofren değildim.
03:22
(Laughter)
51
190403
1777
(Gülüşmeler)
03:25
So finally I got on the internet,
and I Googled "hauntings."
and I Googled "hauntings."
52
193937
6800
Sonunda internete girdim
ve Google'da "ruhları" aradım.
ve Google'da "ruhları" aradım.
03:32
And I came upon this forum
of ghost hunters.
of ghost hunters.
53
200761
3086
Hayalet avcıları forumuna denk geldim.
03:35
But these were a special
kind of ghost hunters --
kind of ghost hunters --
54
203871
2332
Fakat onlar özel bir tür
hayalet avcılarıydı -- kuşkuculardı.
hayalet avcılarıydı -- kuşkuculardı.
03:38
they were skeptics.
55
206227
1544
03:39
They believed that every case of ghosts
that they had investigated so far
that they had investigated so far
56
207795
5570
O zamana kadar inceledikleri
her hayalet olayının bilim tarafından
her hayalet olayının bilim tarafından
03:45
had been explained away by science.
57
213389
2175
açıklanmış olduğuna inanıyorlardı.
03:47
And I was like, "OK, smart guys,
this is what's happening to me,
this is what's happening to me,
58
215588
3944
Şöyle tepki verdim, "Pekâlâ
zeki çocuklar, bana olan şey şu
zeki çocuklar, bana olan şey şu
03:51
and if you have an explanation for me,
I would love to hear it."
I would love to hear it."
59
219556
4075
ve buna dair açıklamanız
varsa, duymak isterim."
varsa, duymak isterim."
03:55
And one of them said, "OK.
60
223655
3210
Bir tanesi de şöyle dedi, "Tamam.
03:58
Um, have you heard
of carbon monoxide poisoning?"
of carbon monoxide poisoning?"
61
226889
4086
Karbonmonoksit zehirlenmesini duydun mu?"
04:04
And I said, "Yeah.
62
232877
4462
"Evet. Gaz zehirlenmesi gibi mi?" dedim.
04:09
Like, gas poisoning?"
63
237363
3347
04:12
Carbon monoxide poisoning
is when you have a gas leak
is when you have a gas leak
64
240734
2979
Karbonmonoksit zehirlenmesi,
evinizde bir gaz kaçağı varsa gerçekleşir.
evinizde bir gaz kaçağı varsa gerçekleşir.
04:15
leaking into your home.
65
243737
1443
04:17
I looked it up, and the symptoms
of carbon monoxide poisoning
of carbon monoxide poisoning
66
245204
5828
Araştırdım ve karbonmonoksit
zehirlenmesinin semptomları arasında
zehirlenmesinin semptomları arasında
04:23
include a pressure on your chest,
67
251056
3130
göğsünüzde bir baskı,
04:26
auditory hallucinations -- whoosh --
68
254210
4398
duyumsal sanrılar -- vınn --
04:30
and an unexplained feeling of dread.
69
258632
3778
ve tanımlanamaz bir korku hissi vardı.
04:35
So that night, I called the gas company.
70
263831
2402
O gece gaz şirketini aradım.
04:38
I said, "I have an emergency.
I need you to come out.
I need you to come out.
71
266257
3805
Dedim ki, "Acil bir durum
var. Gelmeniz lazım.
var. Gelmeniz lazım.
04:42
I don't want to get into the story now,
but I need you to come out."
but I need you to come out."
72
270086
3270
Uzun uzun anlatmak
istemiyorum ama gelmeniz lazım."
istemiyorum ama gelmeniz lazım."
04:45
(Laughter)
73
273380
1193
(Gülüşmeler)
04:46
They came out. I said,
"I suspect a gas leak."
"I suspect a gas leak."
74
274597
2787
Geldiler. Dedim ki,
"Sanırım bir gaz kaçağı var."
"Sanırım bir gaz kaçağı var."
04:49
They brought their carbon
monoxide detector,
monoxide detector,
75
277408
2516
Karbonmonoksit detektörünü
getirdiler ve adam da dedi ki,
getirdiler ve adam da dedi ki,
04:51
and the man said,
76
279948
2042
04:54
"It's a really good thing
that you called us tonight,
that you called us tonight,
77
282014
3463
"Bizi bu gece aramanız çok iyi oldu,
04:57
because you could have been
dead very soon."
dead very soon."
78
285501
2413
çünkü yakında ölmüş olabilirdiniz."
05:01
Thirty-seven percent of Americans
believe in haunted houses,
believe in haunted houses,
79
289667
5367
Amerikalıların yüzde 37'si perili
evlere inanır ve ben kaçının
evlere inanır ve ben kaçının
05:07
and I wonder how many of them
have been in one
have been in one
80
295058
4590
öyle bir evde yaşadığını ve kaçının
tehlike atlattığını merak ediyorum.
tehlike atlattığını merak ediyorum.
05:11
and how many of them have been in danger.
81
299672
2992
05:16
So that haunting story
has led me to my job.
has led me to my job.
82
304783
4733
Bu hayalet hikâyesi de
işime başlamamı sağladı.
işime başlamamı sağladı.
05:21
I'm an investigator, and I'm
an investigator in two senses:
an investigator in two senses:
83
309540
2898
Ben bir araştırmacıyım
ve iki anlamda araştırmacıyım:
ve iki anlamda araştırmacıyım:
05:24
I'm an investigative journalist,
84
312462
1568
Hem araştırmacı gazeteciyim,
05:26
and I'm also an investigator
of the claims of the paranormal
of the claims of the paranormal
85
314054
3186
hem de paranormal
ve ruhsal olayları araştırıyorum.
ve ruhsal olayları araştırıyorum.
05:29
and claims of the spiritual.
86
317264
1996
05:31
And that means a few things.
87
319284
1508
Bu birkaç anlama geliyor.
05:32
Sometimes that means that I'm pretending
to need an exorcism
to need an exorcism
88
320816
3951
Bu bazen bir şeytan çıkarmaya
ihtiyacım varmış gibi davrandığım
ihtiyacım varmış gibi davrandığım
05:36
so I can get -- yes, that's right! --
so I can go to an exorcist
so I can go to an exorcist
89
324791
4565
anlamına geliyor - evet doğru! -
böylece bu işi yapan birisine gidebilir
böylece bu işi yapan birisine gidebilir
05:41
and see if he's using gimmicks
or psychological tricks
or psychological tricks
90
329380
3606
ve insanları deli olduğuna inandırmak
için numara yapıp yapmadığını
için numara yapıp yapmadığını
05:45
to try to convince someone
that they're possessed.
that they're possessed.
91
333010
2888
veya psikolojik oyunlar oynayıp
oynamadığını görebilirdim.
oynamadığını görebilirdim.
05:47
Sometimes that means
I'm going undercover in a fringe group
I'm going undercover in a fringe group
92
335922
3322
Bu bazen, sunduğum
bir yayında bahsedebileceğim
bir yayında bahsedebileceğim
05:51
which I report on
for a podcast that I co-host.
for a podcast that I co-host.
93
339268
3373
bir destekçi grubuna
gizlice girdiğim anlamına geliyor.
gizlice girdiğim anlamına geliyor.
05:54
And I've done over 70 investigations
like this with my co-host, Ross.
like this with my co-host, Ross.
94
342665
5034
Ve ortağım Ross ile birlikte,
bunun gibi 70 araştırma yaptım.
bunun gibi 70 araştırma yaptım.
05:59
I would love to tell you
that nine times out of 10, science wins,
that nine times out of 10, science wins,
95
347723
4996
Size 10'a 9 skorla bilimin
kazandığını, günü kurtardığını,
kazandığını, günü kurtardığını,
06:04
saves the day, it's all explained.
96
352743
2496
açıkladığını söylemek isterdim.
06:07
That's not true.
97
355263
1169
Ama bu doğru değil.
06:08
The truth is, 10 times out of 10,
science wins, it saves the day.
science wins, it saves the day.
98
356456
6216
Gerçek şu ki, bilim 10'da 10
kazanıyor, günü kurtarıyor.
kazanıyor, günü kurtarıyor.
06:14
(Applause)
99
362696
3768
(Alkışlar)
06:27
And that doesn't mean
there's no such thing as a mystery.
there's no such thing as a mystery.
100
375027
2681
Bu ise, gizem diye bir şey
olmadığı anlamına gelmiyor.
olmadığı anlamına gelmiyor.
06:29
Of course there are mysteries,
but a mystery is a mystery.
but a mystery is a mystery.
101
377732
3926
Elbette gizemler vardır,
fakat gizem yalnızca bir gizemdir.
fakat gizem yalnızca bir gizemdir.
06:33
It is not a ghost.
102
381682
1689
Bir hayalet değildir.
06:36
Now, I believe there are
two kinds of truth,
two kinds of truth,
103
384466
3621
Şimdi, iki tür doğrunun
olduğuna inanıyorum
olduğuna inanıyorum
06:40
and it's taken me a while to get
to this place, but I think this is right,
to this place, but I think this is right,
104
388111
4351
ve bu noktaya varmam biraz zaman aldı,
fakat bence bu doğru, dinleyin.
fakat bence bu doğru, dinleyin.
06:44
so hear me out.
105
392486
1264
Dışsal gerçek ve içsel
gerçek olduğunu düşünüyorum.
gerçek olduğunu düşünüyorum.
06:45
I think there is outer truth
and there's inner truth.
and there's inner truth.
106
393774
3155
06:48
So if you say to me,
107
396953
3215
Bana şöyle derseniz,
06:52
"There was a man named Jesus
and he once existed,"
and he once existed,"
108
400192
2673
"İsa adında bir adam var
ve bir zamanlar yaşadı,"
ve bir zamanlar yaşadı,"
06:54
that's outer truth, right?
109
402889
1697
bu dışsal gerçektir, değil mi?
06:56
And we can go and look
at the historical record.
at the historical record.
110
404610
2350
Gidip tarihsel bir kayda bakabiliriz.
06:58
We can determine
whether that seems to be true.
whether that seems to be true.
111
406984
2411
Bunun doğru olup
olmadığını saptayabiliriz.
olmadığını saptayabiliriz.
07:01
And I would argue,
it does seem to be true.
it does seem to be true.
112
409419
2539
Bana kalırsa, doğru gibi gözüküyor.
07:03
If you say, "Jesus rose
from the dead," -- ooh, trickier.
from the dead," -- ooh, trickier.
113
411982
5671
Eğer "İsa ölüleri diriltti"
derseniz, -- aah, hileci.
derseniz, -- aah, hileci.
07:09
(Laughter)
114
417677
2227
(Gülüşmeler)
07:12
I would say that's an outer-truth claim,
115
420441
6939
Bunun dışsal bir iddia
olduğunu öne sürerim,
olduğunu öne sürerim,
07:19
because he physically rose or he didn't.
116
427404
2038
çünkü bedenen yükseldi ya da yükselmedi.
07:21
I'm not going to get into
whether he rose or he didn't,
whether he rose or he didn't,
117
429466
2726
Yükselme meselesine girmeyeceğim,
fakat bunun dışsal bir iddia
olduğunu söylerim.
olduğunu söylerim.
07:24
but I would say
that's an outer-truth claim.
that's an outer-truth claim.
118
432216
2078
07:26
It happened or it didn't happen.
119
434318
1694
Gerçekleşti veya gerçekleşmedi.
07:28
But if you say, "I don't care
whether he rose from the dead.
whether he rose from the dead.
120
436036
3702
Fakat şöyle derseniz, "Dirilip
dirilmemesiyle ilgilenmiyorum.
dirilmemesiyle ilgilenmiyorum.
07:31
It's symbolically important to me,
121
439762
2344
Bu sembolik olarak önemli
07:34
and that metaphor is so meaningful,
so purposeful to me,
so purposeful to me,
122
442130
3494
ve bu metafor bana
çok anlamlı, amaçlı geliyor
çok anlamlı, amaçlı geliyor
07:37
and I'm not going to try
to persuade you of it,"
to persuade you of it,"
123
445648
2303
ve seni ikna etmeye çalışmayacağım."
07:39
now you've moved it
from outer truth to inner truth,
from outer truth to inner truth,
124
447975
2555
Şimdi bunu dışsaldan
içsel gerçeğe çevirdiniz,
içsel gerçeğe çevirdiniz,
07:42
from science to art.
125
450554
1522
bilimden sanata.
07:44
And I think we have a tendency
to not be clear about this,
to not be clear about this,
126
452100
3164
Bu konuda net olmama, içsel
gerçeklerimizi dışsal gerçekliğe taşıma
gerçeklerimizi dışsal gerçekliğe taşıma
07:47
to try to move our inner truths
to outer truths,
to outer truths,
127
455288
3412
veya her ikisinde de
adil olmama eğilimine sahibiz
adil olmama eğilimine sahibiz
07:50
or to not be fair about it to each other,
128
458724
2903
ve insanlar bize içsel gerçeklerini
07:53
and when people are telling us
their inner truths,
their inner truths,
129
461651
2364
söyledikleri zaman da,
onları dışsal gerçeklerle
onları dışsal gerçeklerle
07:56
to try to make them defend them
by outer-truth standards.
by outer-truth standards.
130
464039
3611
savunma yapmaya
teşvik etme eğilimine sahibiz.
teşvik etme eğilimine sahibiz.
07:59
So I'm talking here about outer truth,
about objective things.
about objective things.
131
467674
3516
Ben burada dışsal gerçeklerden,
nesnel şeylerden bahsediyorum.
nesnel şeylerden bahsediyorum.
08:03
And there was an objective reality
in my haunted house, right?
in my haunted house, right?
132
471214
5686
Benim perili evimde de
nesnel bir gerçeklik var, değil mi?
nesnel bir gerçeklik var, değil mi?
08:08
Now that I've told you about the gas leak,
133
476924
2049
Size gaz sızıntısını anlattım,
08:10
I doubt a single person here
would be like,
would be like,
134
478997
2020
burada birisinin şöyle diyeceğini sanmam,
08:13
"I still think there was a ghost, too" --
135
481041
1974
"Bence orada bir ruh da vardı" --
08:15
(Laughter)
136
483039
1040
(Gülüşmeler)
08:16
because as soon as we have
these scientific explanations,
these scientific explanations,
137
484103
2747
Çünkü bilimsel açıklamalara
ulaştığımız anda ruhları
ulaştığımız anda ruhları
08:18
we know to give up the ghost.
138
486874
1662
bir kenara bırakmayı biliyoruz.
08:20
We use these things as stopgaps
for things that we can't explain.
for things that we can't explain.
139
488560
4010
Açıklayamadığımız şeyler için
geçici tedbir gibi şeyleri kullanıyoruz.
geçici tedbir gibi şeyleri kullanıyoruz.
08:24
We don't believe them because of evidence;
140
492594
2001
Onlara kanıtlardan ötürü inanmıyoruz,
08:26
we believe them because
of a lack of evidence.
of a lack of evidence.
141
494619
2762
kanıt eksikliğinden ötürü inanıyoruz.
08:30
So there is a group in Los Angeles
142
498382
2364
Los Angeles'da Bağımsız Araştırma Grubu
08:32
called the Independent
Investigations Group, or the IIG,
Investigations Group, or the IIG,
143
500770
3708
veya BAG adında bir grup var,
güzel şeyler yapıyorlar.
güzel şeyler yapıyorlar.
08:36
and they do great work.
144
504502
1980
08:38
They'll give a $10,000 prize
145
506506
2703
Bilimsel koşullar altında
08:41
to anyone who can show,
under scientific conditions,
under scientific conditions,
146
509233
4527
paranormal bir kabiliyete
sahip olduğunu gösterebilen
sahip olduğunu gösterebilen
08:45
that they have a paranormal ability.
147
513784
2355
kişiye 10.000 dolar ödül verecekler.
08:48
No one's done it yet,
148
516163
1706
Henüz kimse yapmadı,
08:49
but they've had a couple people
who claim that they were clairaudients,
who claim that they were clairaudients,
149
517893
5058
fakat duru işitiye sahip olduğunu,
yani normal ötesi sesleri duyabildiğini
yani normal ötesi sesleri duyabildiğini
08:54
which means that they can hear voices
either from the great beyond
either from the great beyond
150
522975
4056
veya zihin okuyabildiklerini
iddia eden birkaç insan var.
iddia eden birkaç insan var.
08:59
or they can read minds.
151
527055
1898
09:00
And they had one person
who was very sincere,
who was very sincere,
152
528977
2760
Zihin okuyabildiğine inanan,
09:03
who believed that he could read minds.
153
531761
2891
çok samimi bir kişi vardı.
09:06
And a lot of these people --
154
534676
2749
Ona bir test yaptılar ve
bu hep şu şekilde işliyor.
bu hep şu şekilde işliyor.
09:09
(Laughter)
155
537449
2840
09:12
That wasn't a laugh line, but OK.
156
540313
3013
Grup diyor ki, "Tamam,
bir protokolümüz var,
bir protokolümüz var,
bunu bilimsel olarak
kanıtlama yolumuz var.
kanıtlama yolumuz var.
09:15
A lot of these people really are sincere,
157
543350
4712
Kabul ediyor musunuz?"
Kişi evet diyor. Sonra test ediyorlar.
09:20
and I believe this guy was.
158
548086
2051
İki tarafın da kabul etmesi önemli.
09:22
He really thought he had this power.
159
550161
2047
Onu test ettiler.
09:24
So they set up a test with him,
and this is the way it always works.
and this is the way it always works.
160
552232
5987
Dediler ki, "Biliyor musun?
Lisa'nın düşündüğü şeyi tahmin edemedin.
09:30
The group says, "OK, we have a protocol,
161
558243
2246
Şans eseri aynı şey çıktı.
09:32
we have a way to scientifically test this.
162
560513
2015
Öyle bir gücün yokmuş gibi görünüyor."
09:34
Do you agree with it?"
163
562552
1153
Bu da onlara o kişiyle samimice
09:35
The person says yes. Then they test it.
164
563729
1896
oturup çok zor bir tartışma
yapma fırsatını verdi,
yapma fırsatını verdi,
09:37
It's very important that both sides agree.
165
565649
2005
09:39
They did that, they tested him.
166
567678
2415
09:42
They said, "OK, you know what?
167
570117
2554
tartışma kısaca şöyleydi:
"Samimi olduğunu ve bunun
ne olduğunu biliyoruz,
ne olduğunu biliyoruz,
09:44
You weren't able to predict
what Lisa was thinking.
what Lisa was thinking.
168
572695
3842
09:48
It matched up about the same as chance.
169
576561
2029
kafanın içinde sesler duyuyorsun."
09:50
Looks like you don't have the power."
170
578614
1842
Onun da çok zor bir
karar vermesi gerekiyordu,
karar vermesi gerekiyordu,
09:52
And that gave them the opportunity
171
580480
1850
09:54
to compassionately sit down with him
and have a very difficult discussion,
and have a very difficult discussion,
172
582354
5269
yardım alıp almayacağına dair,
hayatını değiştirecek bir karar.
hayatını değiştirecek bir karar.
09:59
which basically amounted to,
173
587647
1969
10:01
"Hey, we know you're sincere,
and what that means is,
and what that means is,
174
589640
4563
Aslında insanlara, önceden
uhrevi açıklamalar olarak görünen
uhrevi açıklamalar olarak görünen
10:06
you do hear something in your head."
175
594227
2279
bu bağlantıları kurma
konusunda yardımcı oluyoruz,
konusunda yardımcı oluyoruz,
10:08
And that's a tough thing to face.
176
596530
2739
10:11
(Laughter) (Applause)
177
599293
4841
bu da bizi gerçekliğe çekiyor
ve belki de yaşamımızı iyileştiriyor.
ve belki de yaşamımızı iyileştiriyor.
10:16
But that day, that guy got to make
the very difficult decision,
the very difficult decision,
178
604158
6817
Ayrıca belki de bir gün
gerçek olduğu ortaya çıkacaktır.
gerçek olduğu ortaya çıkacaktır.
10:22
but really the life-changing decision
about whether to go get help.
about whether to go get help.
179
610999
6078
Belki de ruhların var olduğunu bulacağız,
vay canına, muhteşem olurdu!
10:29
(Laughter)
180
617101
2000
Bu araştırmaları ne zaman yapsam
hâlâ heyecanlanıyorum ve 75 tane yaptım,
10:31
But that really could be
the first day of the rest of your life,
the first day of the rest of your life,
181
619935
4165
76. araştırmada yine, "İşte bu!"
diyeceğime yemin edebilirim.
diyeceğime yemin edebilirim.
10:36
because when we challenge these beliefs,
182
624124
4107
(Gülüşmeler)
10:40
we're actually helping people
to make these connections
to make these connections
183
628255
5043
Belki de sonsuz iyimserimdir, ama
umarım bu umudumu hiç kaybetmem
umarım bu umudumu hiç kaybetmem
10:45
that maybe before seemed like
otherworldly explanations,
otherworldly explanations,
184
633322
5310
ve insanlar, sizlerle dışsal
inançlarını paylaştığında,
inançlarını paylaştığında,
sizleri aynı tutumu
sergilemeye davet ediyorum.
sergilemeye davet ediyorum.
10:50
help draw us into reality
and maybe change our lives for the better.
and maybe change our lives for the better.
185
638656
5060
Test edilebilir iddialardan bahsederken,
onlara bu güzel soruları
soracak kadar güvenin.
soracak kadar güvenin.
10:57
Now, on the other hand,
maybe one time it'll turn out to be true.
maybe one time it'll turn out to be true.
186
645353
5792
Onları, birlikte nasıl
inceleyebileceğinizi düşünün ve görün,
inceleyebileceğinizi düşünün ve görün,
çünkü bir fikre saygı duymadan da o fikre
meydan okuyabileceğiniz fikri vardır,
meydan okuyabileceğiniz fikri vardır,
11:03
Maybe we'll find out there are ghosts,
187
651768
2023
11:05
and holy shit, it will be the best thing!
188
653815
2173
ama bu doğru değil.
11:08
And every time I do
one of these investigations,
one of these investigations,
189
656012
2724
Kilidi salladığımızda,
iddiayı test ettiğimizde
iddiayı test ettiğimizde
11:10
I still get so excited,
190
658760
1806
şöyle deriz, tamam, saygı
duyuyorum, seni dinliyorum,
duyuyorum, seni dinliyorum,
11:12
and I'm like 75 into them,
191
660590
2063
11:14
and still I swear on number 76,
I'm going to be like, "This is the one!"
I'm going to be like, "This is the one!"
192
662677
4077
bunu seninle test edeceğim.
Birisine bir şeyler anlatırken
hepimiz bunu yaşamışızdır
hepimiz bunu yaşamışızdır
11:18
(Laughter)
193
666778
1205
11:20
Maybe I'm just eternally optimistic,
but I hope I never lose this hope,
but I hope I never lose this hope,
194
668007
4856
ve onlar da "Ah, gerçekten
çok ilginç, evet" demiştir,
çok ilginç, evet" demiştir,
dinlenmediğini bilirsiniz.
11:24
and I invite you to take
this same attitude
this same attitude
195
672887
3775
Fakat birisi "Gerçekten mi? Ha.
11:28
when people share
their outer beliefs with you.
their outer beliefs with you.
196
676686
2443
Biraz eksik gibi geldi, ama dinliyorum"
11:31
When talking about testable claims,
197
679153
2467
dediğinde dinlendiğinizi,
saygı duyulduğunuzu bilirsiniz.
saygı duyulduğunuzu bilirsiniz.
11:33
respect them enough to ask
these good questions.
these good questions.
198
681644
3679
Bu iddialara bu tür
tutumlar sergilemeliyiz.
tutumlar sergilemeliyiz.
11:37
Challenge and see
how you can examine them together,
how you can examine them together,
199
685347
2862
Bu, bir insanın söylediği
şeyle ilgilendiğinizi gösterir.
şeyle ilgilendiğinizi gösterir.
11:40
because there's this idea
that you can't respect a belief
that you can't respect a belief
200
688233
4169
Bu saygıdır.
11:44
and still challenge it,
but that's not true.
but that's not true.
201
692426
2550
Pekâlâ, çoğu araştırmaların sonu
boşa çıktı, fakat bilim böyle işler.
boşa çıktı, fakat bilim böyle işler.
11:47
When we jiggle the lock,
when we test the claim,
when we test the claim,
202
695000
2747
11:49
we're saying, OK, I respect you,
I'm listening to what you're saying,
I'm listening to what you're saying,
203
697771
3972
Şu ana dek kanser için üretilen
her tedavi başarıya ulaşmadı,
her tedavi başarıya ulaşmadı,
11:53
I'm going to test it out with you.
204
701767
1992
11:55
We've all had that experience
where you're telling someone something,
where you're telling someone something,
205
703783
3355
ama bakmayı bırakmıyoruz,
11:59
and they're like, "Oh,
that's really interesting, yeah,"
that's really interesting, yeah,"
206
707162
2731
iki nedenden ötürü.
Birincisi, cevap önemlidir.
12:01
you know you're being had.
207
709917
2123
İster öbür dünyayı, ister paranormali
veya kanser tedavisini ele alalım,
veya kanser tedavisini ele alalım,
12:04
But when someone says, "Really? Huh.
208
712064
3290
hep aynı soruya çıkarız:
12:08
Sounds a little sketchy to me,
but I'm listening,"
but I'm listening,"
209
716473
2390
Ne kadar süre burada kalacağız?
12:10
you at least know
you're being engaged and respected.
you're being engaged and respected.
210
718887
2657
12:13
And that's the kind of attitude
we should have with these claims.
we should have with these claims.
211
721568
3116
İkincisi, doğruyu aradığımız
için, açık zihinli olmak
için, açık zihinli olmak
12:16
That's showing someone
that you care what they're saying.
that you care what they're saying.
212
724708
2707
ve yanlışa hazır olmak, dünya
görüşünüzü değiştirmek büyüleyicidir.
görüşünüzü değiştirmek büyüleyicidir.
12:19
That's respect.
213
727439
2936
12:25
Now, yes, most of these searches
will come up empty,
will come up empty,
214
733090
4699
Ruh hikâyeleri beni
hâlâ heyecanlandırıyor.
hâlâ heyecanlandırıyor.
12:29
but that's how all of science works.
215
737813
1833
Hâlâ katıldığım her grubun
haklı olabileceğini düşünüyorum
haklı olabileceğini düşünüyorum
12:32
Every cure for cancer so far
has not panned out,
has not panned out,
216
740043
4101
ve umarım bu umudu kaybetmem.
Bu umudu kaybetmeyelim,
12:36
but we don't stop looking,
217
744168
2332
çünkü dışarıda olup biteni araştırmak,
12:38
for two reasons.
218
746524
1530
içeride ne olduğunu anlamamızı sağlar.
12:40
Because number one, the answer matters.
219
748078
2478
12:42
Whether it's looking at the afterlife
or the paranormal or the cure for cancer,
or the paranormal or the cure for cancer,
220
750580
4022
Ayrıca, lütfen evinize bir
karbonmonoksit detektörü alın.
karbonmonoksit detektörü alın.
12:46
it all amounts to the same question:
221
754626
2333
12:48
How long will we be here?
222
756983
2679
Teşekkürler.
(Alkışlar)
12:52
And two, because looking for the truth,
223
760845
3784
12:56
being open-minded,
224
764653
1309
12:57
and being willing to be wrong
and to change your whole worldview
and to change your whole worldview
225
765986
4369
13:02
is awe-inspiring.
226
770379
2048
13:05
I still get excited at ghost stories
every single time.
every single time.
227
773198
3813
13:09
I still consider that every group
I join might be right,
I join might be right,
228
777035
3084
13:12
and I hope I never lose that hope.
229
780143
1997
13:14
Let's all never lose that hope,
230
782164
1804
13:15
because searching for what's out there
231
783992
2855
13:18
helps us understand what's in here.
232
786871
1914
13:21
And also, please have
a carbon monoxide detector in your home.
a carbon monoxide detector in your home.
233
789517
6461
13:29
Thank you.
234
797042
1279
13:30
(Applause)
235
798345
4964
ABOUT THE SPEAKER
Carrie Poppy - Writer, radio host, comedianCarrie Poppy tells stories on the fringes of human experience through writing, live storytelling and radio.
Why you should listen
On her podcast, Oh No, Ross and Carrie, Carrie Poppy and her cohost join fringe spiritual groups, undergo freaky alternative medical treatments, and examine any extraordinary claims that come their way. Oh No, Ross and Carrie receives millions of downloads a year and has been celebrated by outlets like The Guardian, The A.V. Club, Gizmodo, Boing Boing, SplitSider and many others. Poppy received her master's degree in investigative journalism from the University of Southern California, and her journalism work can be seen and heard in outlets across the internet and the airwaves. She is now writing a book about cults.
Carrie Poppy | Speaker | TED.com