ABOUT THE SPEAKER
Seth Godin - Marketer and author
Seth Godin is an entrepreneur and blogger who thinks about the marketing of ideas in the digital age. His newest interest: the tribes we lead.

Why you should listen

"Seth Godin may be the ultimate entrepreneur for the Information Age," Mary Kuntz wrote in Business Week nearly a decade ago. "Instead of widgets or car parts, he specializes in ideas -- usually, but not always, his own." In fact, he's as focused on spreading ideas as he is on the ideas themselves.

After working as a software brand manager in the mid-1980s, Godin started Yoyodyne, one of the first Internet-based direct-marketing firms, with the notion that companies needed to rethink how they reached customers. His efforts caught the attention of Yahoo!, which bought the company in 1998 and kept Godin on as a vice president of permission marketing. Godin has produced several critically acclaimed and attention-grabbing books, including Permission MarketingAll Marketers Are Liars, and Purple Cow (which was distributed in a milk carton). In 2005, Godin founded Squidoo.com, a Web site where users can share links and information about an idea or topic important to them.

More profile about the speaker
Seth Godin | Speaker | TED.com
TED2003

Seth Godin: How to get your ideas to spread

Seth Godin, Dilimlenmiş Ekmek

Filmed:
6,737,198 views

Çok fazla seçeneğin ve bunun yanında çok az zamanın olduğu bir dünyada, bariz tercihimiz sadece sıradan olan şeyleri görmezden gelmektir. Pazarlama gurusu Seth Godin söz konusu dikkatimizi çekmek olduğunda, neden kötü ya da tuhaf fikirlerin sıkıcı olanlardan daha başarılı olduğunu açıklıyor.
- Marketer and author
Seth Godin is an entrepreneur and blogger who thinks about the marketing of ideas in the digital age. His newest interest: the tribes we lead. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:25
I'm going to give you
fourdört specificözel examplesörnekler,
0
738
2605
Size dört adet belli başlı örnek vereceğim ve bunları en sonunda toparlayacağım;
00:28
I'm going to coverkapak at the endson
1
3367
1866
Silk adlı bir firmanın tek bir şey yaparak nasıl satışlarını üçe katladığını,
00:30
about how a companyşirket calleddenilen Silkİpek
tripledüçe theironların salessatış,
2
5257
2651
00:32
how an artistsanatçı namedadlı JeffJeff KoonsKoons
wentgitti from beingolmak a nobodykimse
3
7932
3044
Jeff Koons adlı bir ressamın hiç kimse iken
00:36
to makingyapma a wholebütün bunchDemet of moneypara
and havingsahip olan a lot of impactdarbe,
4
11000
2976
çuvalla para kazanmasını ve yarattığı etkiyi,
00:39
to how FrankFrank GehryGehry redefinedYemeği yeniden
what it meantdemek to be an architectmimar.
5
14000
3000
Frank Gehry'nin mimar olmanın nedemek olduğunu yeniden tanımlayışını
00:42
And one of my biggesten büyük failuresarızaları
as a marketerpazarlamacı in the last fewaz yearsyıl,
6
17500
3595
ve benim bir pazarlamacı olarak son yıllarda yaşadığım en büyük başarısızlık olan
"Sauce" isimli bir CD'ye sahip olan plak şirketi girişimimi anlatacağım.
00:46
a recordkayıt labeletiket I startedbaşladı
that had a CDCD calleddenilen "SauceSos."
7
21119
3674
Bunu yapmadan önce size dilimlenmiş ekmekten ve Otto Rohwedder isimli birinden bahsetmem gerekli.
00:50
Before I can do that
I've got to tell you about sliceddilimlenmiş breadekmek,
8
25126
2928
00:53
and a guy namedadlı OttoOtto RohwedderRohwedder.
9
28078
1699
00:54
Now, before sliceddilimlenmiş breadekmek
was inventedicat edildi in the 1910s
10
29801
3259
Şimdi, 1910'lu yıllarda dilimlenmiş ekmek icat edilmeden önce
ne söylendiğini merak ediyorum?
00:58
I wondermerak etmek what they said?
11
33084
1947
Telgraftan ya da onun gibi birşeyden beridir gelen en harika icat gibi...
01:00
Like the greatestEn büyük inventionicat
sincedan beri the telegraphtelgraf or something.
12
35055
3096
Ancak Otto Rohwedder isimli bu adam dilimlenmiş ekmeği icat etti
01:03
But this guy namedadlı OttoOtto RohwedderRohwedder
inventedicat edildi sliceddilimlenmiş breadekmek,
13
38175
3268
ve bir çok mucit gibi işin patent ve yapım kısmına odaklandı.
01:06
and he focusedodaklı, like mostçoğu inventorsBuluş did,
on the patentpatent partBölüm and the makingyapma partBölüm.
14
41467
5009
01:11
And the thing about the inventionicat
of sliceddilimlenmiş breadekmek is this --
15
46890
2833
Ve dilimlenmiş ekmeğin icadı ilgili bir gerçek de
01:14
that for the first 15 yearsyıl
after sliceddilimlenmiş breadekmek was availablemevcut
16
49747
4065
piyasada bulunuşunun ilk 15. yılının ardından sonra bile
01:18
no one boughtsatın it; no one knewbiliyordum about it;
17
53836
2366
kimse onu satın almadı, hatta varlığından haberi bile yoktu. Bu icat tamamiyle bir başarısızlıktı.
01:21
it was a completetamamlayınız and totalGenel Toplam failurebaşarısızlık.
18
56226
2274
01:23
And the reasonneden
is that untila kadar WonderMerak ediyorum camegeldi alonguzun bir
19
58923
4553
Ve nedeni de Wonder'ın gelişi
01:28
and figuredanladım out how to spreadYAYILMIŞ
the ideaFikir of sliceddilimlenmiş breadekmek,
20
63500
3742
ve dilimlenmiş ekmek fikrinin nasıl yayılacağını çözene kadar, kimsenin dilimlenmiş ekmek istememesiydi.
01:32
no one wanted it.
21
67266
1194
01:33
That the successbaşarı of sliceddilimlenmiş breadekmek,
22
68855
1621
Dilimlenmiş ekmeğin başarısı,
01:35
like the successbaşarı of almostneredeyse everything
we'vebiz ettik talkedkonuştuk about at this conferencekonferans,
23
70500
3646
bu konferansta konuştuğumuz hemen herşeyin başarısında olduğu gibi,
her zamanki gibi patentin ya da fabrikanın nasıl olduğu ile ilgili değil,
01:39
is not always about what the patentpatent
is like, or what the factoryfabrika is like --
24
74170
6640
bu fikri yayıp yayamayacağınız ile ilgilidir.
01:45
it's about can you get
your ideaFikir to spreadYAYILMIŞ, or not.
25
80834
2642
Ve sanırım istediğinizi elde etmeniz
01:49
And I think that the way
you're going to get what you want,
26
84234
3254
ya da olmasını istediğiniz değişikliğin gerçekleşmesi için yapmanız gereken
01:52
or causesebeb olmak the changedeğişiklik that you want
to changedeğişiklik, to happenolmak,
27
87512
2920
fikirlerinizi yaymanın bir yolunu bulmaktır.
01:55
is to figureşekil out a way
to get your ideasfikirler to spreadYAYILMIŞ.
28
90456
2468
Ve benim için bir kahve dükkanı işletiyor olmanız,
01:57
And it doesn't mattermadde to me
whetherolup olmadığını you're runningkoşu a coffeeKahve shopDükkan
29
92948
3248
bir entellektüel oluşunuz, bir iş sahibi olmanız veya sıcak hava balonu uçuruyor olmanız hiç farketmez.
02:01
or you're an intellectualentellektüel,
or you're in business,
30
96220
2290
02:03
or you're flyinguçan hotSıcak airhava balloonsbalonlar.
31
98534
2241
Bence söyleyeceklerimin hepsi ne yaptığımızdan bağımsız olarak, herkes için geçerlidir.
02:06
I think that all this stuffşey appliesgeçerlidir
to everybodyherkes regardlessne olursa olsun of what we do.
32
101077
5745
Yani şu an içinde bulunduğumuz zaman fikirlerin yayılmasına ait bir yüzyıldır.
02:12
That what we are livingyaşam in
is a centuryyüzyıl of ideaFikir diffusionyayılma.
33
107242
4794
Fikirleri ne olursa olsun bunu yayabilmeyi başaran insanlar, kazanır.
02:17
That people who can spreadYAYILMIŞ ideasfikirler,
regardlessne olursa olsun of what those ideasfikirler are, winkazanmak.
34
112060
4258
02:21
When I talk about it
I usuallygenellikle pickalmak business,
35
116723
2171
Ve bununla ilgili konuşurken de genelde iş dünyasını seçerim
02:23
because they make the besten iyi picturesresimler
that you can put in your presentationsunum,
36
118918
3505
çünkü sunumunuza koyabileceğiniz en iyi resmi çizerler
ve çünkü bu; puan tutmanın en kolay yoludur.
02:27
and because it's the easiesten kolay
sortçeşit of way to keep scoreGol.
37
122447
2666
Fakat sizden istediğim, bu örnekleri kullandığım zaman beni affetmenizdir
02:30
But I want you to forgiveaffetmek me
when I use these examplesörnekler
38
125137
2558
çünkü yapmak için zaman harcamaya karar verdiğiniz herhangi birşeyden bahsediyorum.
02:32
because I'm talkingkonuşma about anything
that you decidekarar ver to spendharcamak your time to do.
39
127719
3601
Fikirlerin yayılımının kalbinde TV ve benzeri şeyler var.
02:36
At the heartkalp of spreadingyayma ideasfikirler
is TVTV and stuffşey like TVTV.
40
131344
4442
TV ve kitle iletişim araçları belli bir şekilde fikirleri yaymanın gerçekten kolay bir yolu.
02:41
TVTV and masskitle mediamedya madeyapılmış it really easykolay
to spreadYAYILMIŞ ideasfikirler in a certainbelli way.
41
136348
6598
02:47
I call it the "TV-industrialTV-sanayii complexkarmaşık."
42
142970
2016
Ben buna Televizyon endüstriyel kompleksi diyorum.
TV endüstriyel kompleksinin çalışma şekli şudur, birkaç reklam satın alırsınız--
02:50
The way the TV-industrialTV-sanayii complexkarmaşık worksEserleri,
is you buysatın almak some adsreklamlar,
43
145319
3119
insanların izlediklerini bölerek arasına girersiniz -- bu da size dağıtım sağlar.
02:53
interruptkesmek some people,
that getsalır you distributiondağıtım.
44
148462
2563
Dağıtımı kullanıp, daha çok ürün satarsınız
02:56
You use the distributiondağıtım you get
to sellsatmak more productsÜrünler.
45
151535
3236
Bundan elde ettiğiniz karı da daha fazla reklam satın almak için kullanırsınız.
03:00
You take the profitkâr
from that to buysatın almak more adsreklamlar.
46
155303
3611
03:03
And it goesgider around and around and around,
47
158938
1976
Ve bu, bu şekilde dönerek devam eder,
03:05
the sameaynı way that the military-industrialaskeri-endüstriyel
complexkarmaşık workedişlenmiş a long time agoönce.
48
160938
3477
aynen askeri ve endüstriyel komplekslerin bir zamanlarki çalışma sistemi gibi.
Ve bu da, daha dün haberimizin olduğu,
03:09
That modelmodel of,
and we heardduymuş it yesterdaydün --
49
164439
2047
Google'ın anasayfasına girebilmenin,
03:11
if we could only get
ontoüstüne the homepageanasayfa of GoogleGoogle,
50
166510
2293
oraya terfi etmenin ve
03:13
if we could only figureşekil out
how to get promotedterfi there,
51
168827
2539
o kişiyi boğazından tutmanın bir yolunu bulabilmenin
03:16
or grabkapmak that personkişi by the throatboğaz,
52
171390
1714
ve onlara ne yapmak istediğimizi anlatabilmenin
03:18
and tell them about what we want to do.
53
173128
2765
03:20
If we did that then everyoneherkes would payödeme
attentionDikkat, and we would winkazanmak.
54
175917
3559
bir yolunu bulabilirsek, herkesin ilgisini çekebiliriz ve kazanırız.
03:24
Well, this TV-industrialTV-sanayii complexkarmaşık informedbilgili
my entiretüm childhoodçocukluk and probablymuhtemelen yoursseninki.
55
179869
5406
Bu TV endüstriyel kompleksi benim ve büyük ihtimalle sizin tüm çocukluğunuzu bilgilendirmiştir.
Demek istediğim şu ki, bütün bu ürünler başarılı oldu çünkü birileri
03:30
I mean, all of these productsÜrünler succeededbaşarılı
because someonebirisi figuredanladım out
56
185299
4769
beklemedikleri bir şekilde insanlara dokunmanın,
03:35
how to touchdokunma people in a way
they weren'tdeğildi expectingbekliyor,
57
190092
3064
ve ardı ardına tekrarlanan bir reklamla ta ki ürün satılana kadar,
03:38
in a way they didn't
necessarilyzorunlu olarak want, with an adilan,
58
193180
2340
bir şekilde bu ürünü istetmenin yolunu buldular.
03:40
over and over again untila kadar they boughtsatın it.
59
195544
2229
Ve olan şu ki, artık TV endüstriyel kompleksini iptal ettiler.
03:42
And the thing that's happenedolmuş is,
they cancelediptal edildi the TV-industrialTV-sanayii complexkarmaşık.
60
197797
3934
Sadece şu son bir kaç yılda
03:47
That just over the last fewaz yearsyıl,
61
202302
2302
her hangi bir ürünü pazarlayan herkes gördü ki,
03:49
what anybodykimse who marketspiyasalar
anything has discoveredkeşfedilen
62
204628
2824
artık bu, eskiden olduğu kadar işe yaramaz olmuştu.
03:52
is that it's not workingçalışma
the way that it used to.
63
207476
2420
03:54
This pictureresim is really fuzzybelirsiz, I apologizeözür dilemek;
I had a badkötü coldsoğuk when I tookaldı it.
64
209920
3589
Bu resim gerçekten bulanık, özür dilerim, bunu çektiğimde kötü bir soğukalgınlığı yaşıyordum.
Ancak mavi kutunun içerisinde olan ürün benim poster çocuğum.
03:58
(LaughterKahkaha)
65
213533
1555
04:00
But the productürün in the bluemavi boxkutu
in the centermerkez is my posterafiş childçocuk.
66
215112
3495
Peki. Dükkana gidiyorum, hastayım ve biraz ilaç almam lazım.
04:03
I go to the deliŞarküteri; I'm sickhasta;
I need to buysatın almak some medicinetıp.
67
218631
2968
O mavi ürünün marka müdürü 1 yıl boyunca benim izlediğime ara verdirebilmek için
04:07
The brandmarka managermüdür for that bluemavi productürün
spentharcanmış 100 millionmilyon dollarsdolar
68
222020
3337
100 milyon dolar harcamış.
04:10
tryingçalışıyor to interruptkesmek me in one yearyıl.
69
225381
1683
Benim televizyon reklamları, dergi reklamları, spamler,
04:12
100 millionmilyon dollarsdolar interruptingkesintiye me
with TVTV commercialsreklam
70
227088
3266
04:15
and magazinedergi adsreklamlar and SpamSpam
71
230378
1868
kuponlar, raf aidatları ve satış primleri ile ara vermem için harcanmış 100 milyon dolar.
04:17
and couponskuponlar and shelvingraflar
allowancesödenekleri and spiffspiff --
72
232270
2800
tüm bunlar her mesajı görmezden gelmem için,
04:20
all so I could ignorealdırmamak
everyher singletek messagemesaj.
73
235094
2382
Ve her mesajı görmezden geldim çünkü bir ağrıkesici problemim yok.
04:23
And I ignoredihmal everyher messagemesaj
74
238014
2033
04:25
because I don't have
a painAğrı relieverkesici problemsorun.
75
240071
2118
Sarı kutunun içindekini alıyorum çünkü hep onu alırım.
04:27
I buysatın almak the stuffşey in the yellowSarı boxkutu
because I always have.
76
242213
2656
Onun problemini çözmek için bir dakikamı bile harcamayacağım,
04:29
And I'm not going to investyatırmak a minutedakika
of my time to solveçözmek her problemsorun,
77
244893
4255
çünkü umrumda değil.
04:34
because I don't carebakım.
78
249172
1305
Burada ise Hydrate adlı bir magazin var. Su ile ilgili tam 180 sayfa.
04:36
Here'sİşte a magazinedergi calleddenilen "HydrateHidrat."
It's 180 pagessayfalar about waterSu.
79
251156
5563
(Kahkalar)
04:41
(LaughterKahkaha)
80
256743
1001
Evet. Su üzerine makaleler, su ile ilgili reklamlar.
04:42
ArticlesMakaleler about waterSu, adsreklamlar about waterSu.
81
257768
2690
40 yıl önceki dünyayı hayal edin,
04:45
ImagineHayal what the worldDünya
was like 40 yearsyıl agoönce,
82
260482
3112
yalnızca Saturday Evening Post, Time ve Newsweek varken...
04:48
with just the SaturdayCumartesi EveningAkşam PostYayınla
and Time and NewsweekNewsweek.
83
263618
2724
Bugün ise su ile ilgili bile dergiler var.
04:51
Now there are magazinesdergiler about waterSu.
84
266366
1764
Coca Cola Japonya'dan yeni ürünler-- su salatası.
04:53
NewYeni productürün from CokeKola JapanJaponya: waterSu saladsalata.
85
268154
2724
(Kahkahalar)
04:56
(LaughterKahkaha)
86
271336
1025
04:57
CokeKola JapanJaponya comesgeliyor out
with a newyeni productürün everyher threeüç weekshaftalar,
87
272385
4634
Tamam. Coca Cola Japonya her 3 haftada bir yeni bir ürünü piyasaya çıkarır.
Çünkü neyin işe yarayıp, neyin yaramayacağı konusunda en ufak fikirleri yoktur.
05:02
because they have no ideaFikir
what's going to work and what's not.
88
277043
3516
Bunun daha iyisini kendim bile yazamazdım. 4 gün önce çıktı--
05:05
I couldn'tcould have writtenyazılı
this better myselfkendim.
89
280583
2085
05:07
It camegeldi out fourdört daysgünler agoönce --
90
282692
1518
Önemli kısımları yuvarlak içine aldım ki onları burda görebilesiniz.
05:09
I circledçember the importantönemli partsparçalar
so you can see them here.
91
284234
2572
Bunlar piyasaya çıkarak... Arby's tam 85 milyon dolar harcayarak, Tom Arnold'un sesi ile
05:13
They'veOnlar ettik come out...
92
288106
1159
05:14
Arby'sAntep'ın is going to spendharcamak
85 millionmilyon dollarsdolar promotingteşvik an ovenfırın mitteldiven
93
289289
4541
bir fırın eldivenin tanıtımını yaparak;
05:18
with the voiceses of TomTom ArnoldArnold,
94
293854
2325
insanların bu şekilde gidip Arby'sten bir biftekli sandviç almasını umut ediyorlar...
05:21
hopingumut that that will get people to go
to Arby'sAntep'ın and buysatın almak a roastrosto beefsığır eti sandwichsandviç.
95
296203
4848
(Kahkahalar)
05:26
(LaughterKahkaha)
96
301075
1006
Şimdi, Tom Arnold tarafından seslendirilmiş bir anime TV reklamının içinde;
05:27
Now, I had trieddenenmiş to imaginehayal etmek what could
possiblybelki be in an animatedcanlandırılmış TVTV commercialticari
97
302105
5524
sizi arabanıza binmeye ve şehre doğru sürüp
05:32
featuringsahip TomTom ArnoldArnold,
that would get you to get in your cararaba,
98
307653
3508
bir biftekli sandviç almaya teşvik edecek ne olacağını hayal etmeye çalıştım!
05:36
drivesürücü acrosskarşısında townkasaba
and buysatın almak a roastrosto beefsığır eti sandwichsandviç.
99
311185
3190
(Kahkahalar)
05:39
(LaughterKahkaha)
100
314399
1373
05:40
Now, this is CopernicusCopernicus, and he was right,
101
315796
3380
Şimdi, bu Kopernik, ve sizin fikrinizi duyması gereken herhangi bir kimseyle konuşurken
çok haklıydı.
05:44
when he was talkingkonuşma to anyonekimse
who needsihtiyaçlar to hearduymak your ideaFikir.
102
319200
2737
05:46
"The worldDünya revolvesdöner around me."
103
321961
1652
Dünya benim etrafımda dönüyor. Ben, ben, ben, ben, ben. En sevdiğim insan-- ben.
05:48
Me, me, me, me. My favoritesevdiğim personkişi -- me.
104
323637
2600
Kimseden e-mail almak istemiyorum, ben-mail almak istiyorum.
05:51
I don't want to get emailE-posta
from anybodykimse; I want to get "memailmemail."
105
326652
3286
05:54
(LaughterKahkaha)
106
329962
1514
(Kahkahalar)
05:56
So consumerstüketicilerin, and I don't just mean
people who buysatın almak stuffşey at the SafewaySafeway;
107
331500
5650
Yani tüketiciler, ve ben burda yalnız Safeway'den alışveriş eden insanları kastetmiyorum,
Savunma departmanından birşeyler alabilen
06:02
I mean people at the DefenseSavunma DepartmentBölümü
who mightbelki buysatın almak something,
108
337174
3112
ya da New Yorker'da makalenizi basma ihtimali olan insanlardan bahsediyorum.
06:05
or people at, you know, the NewYeni YorkerYorker
who mightbelki printbaskı your articlemakale.
109
340310
3222
Tüketicilerin umrunda bile değilsiniz, sizi umursamazlar.
06:08
ConsumersTüketiciler don't carebakım about you
at all; they just don't carebakım.
110
343556
4795
Bunun nedenlerinden biri-- eskiden olduğundan daha çok seçeneğe
06:13
PartBölümü of the reasonneden is -- they'veonlar ettik got
way more choicesseçimler than they used to,
111
348375
3793
ve çok daha az vakte sahipler.
06:17
and way lessaz time.
112
352192
1825
Ve çok fazla seçeneğin
06:19
And in a worldDünya where we have
too manyçok choicesseçimler and too little time,
113
354340
3969
ve çok az zamanın olduğu bir dünyada yaptığımız en bariz eylem etraftakileri görmezden gelmektir.
06:23
the obviousaçık thing to do
is just ignorealdırmamak stuffşey.
114
358333
3384
06:27
And my parablekıssa here
is you're drivingsürme down the roadyol
115
362868
3555
Ve benim buradaki kısa hikayem ise şu: bir gün yolda araba kullanıyorsunuz
ve bir inek görüyorsunuz ve sürmeye devam ediyorsunuz
06:31
and you see a cowinek, and you keep drivingsürme
because you've seengörüldü cowsinekler before.
116
366447
3849
çünkü daha önce birçok inek görmüştünüz.
İnekler görülebilirdir. İnekler sıkıcıdır.
06:35
Cowsİnekler are invisiblegörünmez. Cowsİnekler are boringsıkıcı.
117
370320
2834
Kim kenara çekip de --ah bak, bi inek der ki? Kimse.
06:38
Who'sKim'ın going to stop and pullÇek over
and say -- "Oh, look, a cowinek."
118
373178
3402
06:41
NobodyKimse.
119
376604
1151
06:42
(LaughterKahkaha)
120
377779
1697
(Kahkahalar)
06:44
But if the cowinek was purplemor --
isn't that a great specialözel effectEfekt?
121
379500
3644
Peki ya bu inek mor olsaydı-- bu hakikaten de harika bir özel etki değil mi?
İsterseniz bir kere daha yapabilirim.
06:48
I could do that again if you want.
122
383168
1659
06:49
If the cowinek was purplemor,
you'dşimdi etsen noticeihbar it for a while.
123
384851
4625
Eğer inek mor olsaydı, bir süreliğine onu farkederdiniz.
06:54
I mean, if all cowsinekler were purplemor
you'dşimdi etsen get boredcanı sıkkın with those, too.
124
389500
3048
Ancak bütün inekler mor olsaydı bir süre sonra onlardan da sıkılırdınız.
06:57
The thing that's going to decidekarar ver
what getsalır talkedkonuştuk about,
125
392873
3495
Bir şeyin hakkında konuşuluyor olmasına,
yapılıyor olmasına, değişiyor olmasına,
07:01
what getsalır donetamam, what getsalır changeddeğişmiş,
126
396392
1703
satın alınıyor, inşa ediliyor olmasına karar veren şey:
07:03
what getsalır purchasedsatın alındı, what getsalır builtinşa edilmiş,
127
398119
2434
dikkate değer olup, olmayışıdır.
07:05
is: "Is it remarkabledikkat çekici?"
128
400577
2290
Ve dikkate değer çok güzel bir kelimedir çünkü biz bunun yalnızca değerli anlamına geldiğini düşünürken
07:08
And "remarkabledikkat çekici" is a really coolgüzel wordsözcük,
129
403502
2337
07:10
because we think it just meansanlamına geliyor "neattemiz,"
130
405863
2045
07:12
but it alsoAyrıca meansanlamına geliyor
"worthdeğer makingyapma a remarkdüşünce about."
131
407932
3336
aynı zamanda dikkat çekici anlamına da gelir.
07:16
And that is the essenceöz
of where ideaFikir diffusionyayılma is going.
132
411776
3811
Fikir yayılımının temeli de zaten buna dayanır.
Amerika'da en revaçta olan arabalardan ikisi, 55,000 dolarlık bu dev araba,
07:21
That two of the hottestsıcak carsarabalar
in the UnitedAmerika StatesBirleşik
133
416078
2995
07:24
is a 55,000-dollar-dolar giantdev cararaba,
134
419097
3157
bagajına bu Mini'yi sığdırabilirsiniz.
07:27
bigbüyük enoughyeterli to holdambar a MiniMini in its trunkgövde.
135
422278
3111
İnsanlar bunların ikisine de tam fiyat veriyolar ve tek ortak noktaları
07:30
People are payingödeme yapan fulltam pricefiyat for bothher ikisi de,
136
425413
2093
07:32
and the only thing they have in commonortak
137
427530
2789
hiç bir ortak noktalarının olmayışı.
07:35
is that they don't have
anything in commonortak.
138
430343
2936
(Kahkahalar)
07:38
(LaughterKahkaha)
139
433303
1174
07:39
EveryHer weekhafta, the numbernumara one
best-sellingen iyi satış DVDDVD in AmericaAmerika changesdeğişiklikler.
140
434501
5122
Her hafta Amerika'da en çok satan DVD değişiyor.
Bu DVD hiçbir zaman "Baba" ya da "Yurttaş Kane" olmuyor...
07:45
It's never "The GodfatherVaftiz babası,"
it's never "CitizenVatandaş KaneKane,"
141
440202
2825
Her zaman 2. sınıf bir aktörün oynadığı, 3. sınıf bir DVD oluyor.
07:48
it's always some third-rateüçüncü sınıf moviefilm
with some second-rateikinci sınıf starstar.
142
443051
3840
07:51
But the reasonneden it's numbernumara one
is because that's the weekhafta it camegeldi out.
143
446915
4561
Ancak birinci oluşunun sebebi tam da o hafta piyasaya çıkmış olması.
07:56
Because it's newyeni, because it's freshtaze.
144
451500
1976
Çünkü yeni, çünkü taze.
07:58
People saw it and said
"I didn't know that was there"
145
453500
2480
Çünkü insanlar onu gördü ve dedi ki-- Bunun burda olduğunu görmemiştim--
ve onu farkettiler.
08:01
and they noticedfark it.
146
456004
1247
08:02
Two of the bigbüyük successbaşarı storieshikayeleri
of the last 20 yearsyıl in retailperakende --
147
457275
3153
Perakende sektöründe son 20 yılın en büyük 2 başarı hikayesi--
biri süper pahalı ürünlerini mavi bir kutuda,
08:05
one sellssatar things that are
super-expensivesüper pahalı in a bluemavi boxkutu,
148
460452
2962
öteki ise ürünlerini satabileceği en ucuz fiyata satıyor.
08:08
and one sellssatar things that are
as cheapucuz as they can make them.
149
463438
3037
08:11
The only thing they have in commonortak
is that they're differentfarklı.
150
466914
2866
Ortak tek noktaları farklı olmaları.
08:14
We're now in the fashionmoda business,
no mattermadde what we do for a livingyaşam,
151
469804
3332
Artık hepimiz moda işindeyiz, mesleğimiz ne olursa olsun
hepimiz moda işindeyiz.
08:18
we're in the fashionmoda business.
152
473160
1530
08:19
And people in the fashionmoda business
153
474714
1762
Mesele de şu ki, moda işindeki insanlar
08:21
know what it's like to be in the fashionmoda
business -- they're used to it.
154
476500
3403
bu işin içinde olmanın nasıl birşey olduğunu biliyorlar, çünkü buna alışkınlar.
Geri kalanımız ise bu şekilde düşünmenin bir yolunu bulmalıyız.
08:24
The restdinlenme of us have to figureşekil out
how to think that way.
155
479927
2627
Anlamanın yolu ise bu; uinsanların dikkatini büyük tam sayfa ilanlarla dağıtarak
08:27
How to understandanlama
156
482578
1222
08:28
that it's not about interruptingkesintiye
people with bigbüyük full-pagetam sayfa adsreklamlar,
157
483824
3283
ya da yeni insanlarla tanışma ısrarında olmakla ilgisi olmadığıdır.
08:32
or insistingısrar eden on meetingstoplantılar with people.
158
487131
2578
Ancak bu tamamen hangi fikirlerin yayılıp
08:34
But it's a totallybütünüyle differentfarklı
sortçeşit of processsüreç
159
489733
2816
08:37
that determinesbelirleyen whichhangi ideasfikirler spreadYAYILMIŞ,
and whichhangi onesolanlar don't.
160
492573
2903
hangilerinin yayılmadığına karar veren farklı bir süreç biçimi.
08:40
They soldsatıldı a billionmilyar dollars'dolar
worthdeğer of AeronAeron chairssandalye
161
495500
3946
Bu sandalye-- bu adamlar milyar dolarlık Aeron sandalyelerini
bir sandalye satmanın ne demek olduğunu yeniden icat ederek sattılar.
08:44
by reinventingyeniden icat
what it meantdemek to sellsatmak a chairsandalye.
162
499470
3366
08:47
They turneddönük a chairsandalye from something
the purchasingSatın alma departmentbölüm boughtsatın,
163
502860
3221
Sandalyeyi satın alma departmanının aldığı bir üründen çok,
işyerinde oturmakta olduğunuz bir statü sembolüne dönüştürdüler.
08:51
to something that was a statusdurum symbolsembol
about where you satoturdu at work.
164
506105
3237
Bu adam, Lionel Poullain, dünyanın en ünlü fırıncısı--
08:55
This guy, LionelLionel PoilPoilânene,
the mostçoğu famousünlü bakerfırıncı in the worldDünya --
165
510692
3229
08:58
he diedvefat etti two and a halfyarım monthsay agoönce,
166
513945
2087
2,5 ay önce öldü,
benim için bir kahraman ve çok değerli bir dosttu.
09:01
and he was a herokahraman of mineMayın
and a dearSayın friendarkadaş.
167
516056
2048
Paris' te yaşıyordu. Geçen sene 10 milyon dolar değerinde Fransız ekmeği sattı.
09:03
He livedyaşamış in ParisParis.
168
518128
1190
09:04
Last yearyıl, he soldsatıldı 10 millionmilyon dollars'dolar
worthdeğer of FrenchFransızca breadekmek.
169
519342
3903
09:08
EveryHer loafsomun bakedpişmiş in a bakeryfırın he ownedSahip olunan,
170
523588
2488
Her bir ekmek somunu onun sahip olduğu fırında, odun ateşinde, birer birer yapılırdı.
09:11
by one bakerfırıncı at a time,
in a wood-firedodun ateşinde ovenfırın.
171
526100
2810
Ve Lionel kendi fırınını açtığında Fransızlar bunu aşağıladılar.
09:14
And when LionelLionel startedbaşladı his bakeryfırın,
the FrenchFransızca pooh-pooh-edburun kıvırmak-ed it.
172
529220
3778
Ekmeğini almak istemediler. "Fransız Ekmeği" gibi görünmüyordu.
09:18
They didn't want to buysatın almak his breadekmek.
173
533022
1660
09:19
It didn't look like "FrenchFransızca breadekmek."
174
534706
1741
Bekledikleri şey bu değildi.
09:21
It wasn'tdeğildi what they expectedbeklenen.
175
536471
1381
09:22
It was neattemiz; it was remarkabledikkat çekici;
176
537876
2870
Muntazamdı, dikkate değerdi ve yavaşça bir insandan diğerine
09:25
and slowlyyavaşça, it spreadYAYILMIŞ
from one personkişi to anotherbir diğeri personkişi
177
540770
3313
ta ki Paris'te 3 yıldızlı bir restoranların resmi ekmeği olana kadar ünü yayıldı.
09:29
untila kadar finallyen sonunda, it becameoldu the officialresmi
breadekmek of three-starüç yıldız restaurantsrestoranlar in ParisParis.
178
544107
4266
09:33
Now he's in LondonLondra, and he shipsgemiler
by FedExFedEx all around the worldDünya.
179
548397
3000
Artık Londra'da yaşıyor ve ekmeği dünyanın her yerine FedEx ile gönderiyor.
09:36
What marketerspazarlamacıların used to do is make
averageortalama productsÜrünler for averageortalama people.
180
551967
4794
Pazarlamacıların bugüne kadar yapmış olduğu ortalama insanlar için, ortalama ürünler sunmaktı.
İşte bu kitle pazarlamasıdır.
09:42
That's what masskitle marketingpazarlama is.
181
557134
1793
09:43
SmoothPürüzsüz out the edgeskenarları; go for the centermerkez;
that's the bigbüyük marketpazar.
182
558951
4128
Kenarları atın, merkeze gidin,
işte bu büyük pazar.
İnekleri - asosyalleri
09:48
They would ignorealdırmamak the geeksinekler,
and God forbidyasaklamak, the laggardslaggards.
183
563103
4373
ve Tanrı korusun; haylazları görmezden gelirlerdi.
09:52
It was all about going for the centermerkez.
184
567500
1976
Bütün mesele merkeze gitmekteydi.
09:54
But in a worldDünya where
the TV-industrialTV-sanayii complexkarmaşık is brokenkırık,
185
569999
3168
Ancak TV endüstriyel kompleksinin bozulduğu bir dünyada
sanmıyorum ki kullanmak istediğimiz strateji bu olsun.
09:58
I don't think that's a strategystrateji
we want to use any more.
186
573191
2620
10:00
I think the strategystrateji we want to use
is to not marketpazar to these people
187
575835
3774
Bence kullanmamız gereken strateji, BU insanlara yönelik pazarlama yapmamaktır
10:04
because they're really good
at ignoringgörmezden you.
188
579633
2286
çünkü sizi görmezden gelmekte gerçekten çok başarılılar.
10:06
But marketpazar to these
people because they carebakım.
189
581943
2754
Ancak pazarlamayı BU insanlara yapın, çünkü sizi umursuyorlar.
10:10
These are the people
who are obsessedkafayı takmış with something.
190
585500
3665
Bunlar, birşeylere takıntılı olan insanlar.
10:14
And when you talk to them, they'llacaklar listen,
191
589680
2040
Ve konuştuğunuz zaman sizi dinlerler
10:16
because they like listeningdinleme --
it's about them.
192
591744
2619
çünkü dinlemeyi severler-- bu onlarla ilgilidir.
Ve eğer şanslıysanız, grafiğin geri kalanında
10:19
And if you're luckyşanslı, they'llacaklar tell
theironların friendsarkadaşlar on the restdinlenme of the curveeğri,
193
594387
3955
arkadaşlarına bahsedecekler ve bu yayılacak.
10:23
and it'llolacak spreadYAYILMIŞ.
194
598366
1187
Bütün bu grafiğe yayılacak.
10:24
It'llİtll ' spreadYAYILMIŞ to the entiretüm curveeğri.
195
599577
1779
Benim otaku adını verdiğim birşey var-- bu harika bir Japonca kelime.
10:26
They have something I call "otakuotaku" --
it's a great JapaneseJaponca wordsözcük.
196
601380
3639
Bu kelime birilerinin diyelim ki Tokyo'nun diğer ucuna
10:30
It describesaçıklar the desirearzu etmek
of someonebirisi who'skim obsessedkafayı takmış to say,
197
605043
2998
yeni bir japon şehriyesini denemek için gitmek arzusunu tanımlıyor,
10:33
drivesürücü acrosskarşısında TokyoTokyo to try
a newyeni ramenramen noodleşehriye placeyer,
198
608065
2833
10:35
because that's what they do:
they get obsessedkafayı takmış with it.
199
610922
2572
çünkü yaptıkları şey bu. Bunu takıntı haline getirirler.
10:38
To make a productürün, to marketpazar an ideaFikir,
200
613880
2357
Otaku olmadan, bir ürünü yapmak,
bir fikri pazarlamak,
10:41
to come up with any problemsorun
you want to solveçözmek
201
616261
2096
herhangi bir probleme çözüm getirmek
10:43
that doesn't have
a constituencyseçim bölgesi with an otakuotaku,
202
618381
3309
neredeyse imkansızdır.
10:46
is almostneredeyse impossibleimkansız.
203
621714
1222
Bunun yerine söylediğiniz şeyi
10:48
InsteadBunun yerine, you have to find
a groupgrup that really, desperatelyumutsuzca caresbakımları
204
623301
3642
gerçekten, delicesine umursayan bir grup bulmanız şart.
10:51
about what it is you have to say.
205
626967
1643
Onlarla konuşun ve bunu arkadaşlarına anlatmalarını kolaylaştırın.
10:53
Talk to them and make it easykolay
for them to tell theironların friendsarkadaşlar.
206
628634
3083
10:56
There's a hotSıcak sauceSos otakuotaku,
but there's no mustardhardal otakuotaku.
207
631741
3444
Acı sos için bir otaku var ama hardal için bir otaku yok.
11:00
That's why there's lots and lots
of kindsçeşit of hotSıcak saucessoslar,
208
635883
2675
Bu yüzden onlarca onlarca çeşit acı sos var
ancak hardal için bu söz konusu değil.
11:03
and not so manyçok kindsçeşit of mustardhardal.
209
638582
1587
İlginç bir hardal üretmek zor olduğu için değil
11:05
Not because it's hardzor
to make interestingilginç mustardhardal --
210
640193
2483
--ilginç bir hardal üretebilirsiniz--
11:07
you could make interestingilginç mustardhardal --
211
642700
1791
ama insanlar bunu yapmaz çünkü kimse hardala saplantılı değildir
11:09
but people don't,
because no one'sbiri obsessedkafayı takmış with it,
212
644515
2475
ve bu nedenle arkadaşlarına anlatmazlar.
11:12
and thusBöylece no one tellsanlatır theironların friendsarkadaşlar.
213
647014
1781
Krispy Kreme bütün bu olayı çözdü.
11:13
KrispyKrispy KremeKreme has figuredanladım
this wholebütün thing out.
214
648819
2379
Krispy Kreme'in bir stratejisi var ve yaptıkları şey şu,
11:16
It has a strategystrateji, and what they do is,
215
651222
1880
bir şehre gelirler, otakusu olan insanlarla konuşurlar
11:18
they entergirmek a cityŞehir, they talk
to the people, with the otakuotaku,
216
653126
2807
ve daha az evvel sokaktan geçmiş insanlar tarafından
11:20
and then they spreadYAYILMIŞ throughvasitasiyla the cityŞehir
217
655957
1922
tüm şehre yayılırlar.
11:22
to the people who'veettik kim just
crossedçarpı the streetsokak.
218
657903
2096
Burdaki bu yoyonun fiyatı 112 dolardır ancak 12 dakika boyunca döner.
11:25
This yoyoyo-yo right here costmaliyet 112 dollarsdolar,
but it sleepsuyur for 12 minutesdakika.
219
660023
4434
Herkes böyle bir şey istemez ama umurlarında değil.
11:29
Not everybodyherkes wants it
but they don't carebakım.
220
664481
2037
Bunu isteyen kişilerle konuşmak isterler ve böylece belki yayılır.
11:31
They want to talk to the people
who do, and maybe it'llolacak spreadYAYILMIŞ.
221
666542
3527
Bu adamlar dünyanın en yüksek sesli araba stereosunu yapıyorlar.
11:35
These guys make the loudestsesin
cararaba stereomüzik seti in the worldDünya.
222
670093
3383
11:38
(LaughterKahkaha)
223
673500
1976
(Kahkahalar)
11:40
It's as loudyüksek sesle as a 747 jetjet.
224
675500
2144
Bir 747 jet kadar gürültülü, içeri giremezsiniz,
11:42
You can't get in,
the car'sarabalar got bulletproofkurşun geçirmez glassbardak,
225
677668
2951
aracın kurşun geçirmez camları var
11:45
because it'llolacak blowdarbe out
the windshieldön cam otherwiseaksi takdirde.
226
680643
2239
çünkü öteki türlü camları patlar.
11:47
But the factgerçek remainskalıntılar
227
682906
1303
Gerçek şudur ki birisi eğer
11:49
that when someonebirisi wants to put
a coupleçift of speakershoparlörler in theironların cararaba,
228
684233
3134
arabasına hoparlör taktırmak isterse ve
eğer otakuları varsa
11:52
if they'veonlar ettik got the otakuotaku
or they'veonlar ettik heardduymuş from someonebirisi who does,
229
687391
3000
ya da olan birinden duymuşlarsa
aynen gider ve bunu seçerler.
11:55
they go aheadönde and they pickalmak this.
230
690415
1657
Çok basit-- dinleyen insanlara satış yaparsınız,
11:57
It's really simplebasit -- you sellsatmak
to the people who are listeningdinleme,
231
692096
2991
ve belki de sadece o insanlar sizden arkadaşlarına bahsederler.
12:00
and just maybe,
those people tell theironların friendsarkadaşlar.
232
695111
2322
Steve Jobs açılış konuşmasında 50,000 kişiye seslendiğinde,
12:02
So when SteveSteve Jobsİşleri talksgörüşmeler
to 50,000 people at his keynotetemel düşünce,
233
697457
3257
12:05
who are all tunedayarlanmış in from 130 countriesülkeler
234
700738
2620
bu insanlar 130 adet ülkeden yayına bağlıydı
ve 2 saatlik reklamını izliyorlardı--
12:08
watchingseyretme his two-houriki saat commercialticari --
235
703382
2094
12:10
that's the only thing keepingkoruma
his companyşirket in business --
236
705500
2620
firmasını ayakta tutan tek şey budur--
bu 50,000 kişinin 2 saatlik bu reklamı
12:13
it's that those 50,000 people
carebakım desperatelyumutsuzca enoughyeterli
237
708144
2649
12:15
to watch a two-houriki saat commercialticari,
and then tell theironların friendsarkadaşlar.
238
710817
2810
yeterince önemsemesi ve arkadaşlarına bundan bahsetmesidir.
Pearl Jam, geçen 2 sene içinde 96 albüm çıkardılar.
12:18
Pearlİnci JamReçel, 96 albumsalbüm releasedyayınlandı
in the last two yearsyıl.
239
713651
2681
Herkes bir kar elde etti. Nasıl?
12:21
EveryHer one madeyapılmış a profitkâr. How?
240
716356
2357
12:23
They only sellsatmak them on theironların websiteWeb sitesi.
241
718737
1787
Bu albümleri yalnızca websitelerinde satıyorlar.
12:25
Those people who buysatın almak them have the otakuotaku,
242
720548
2102
Websitelerinden bunları alan insanların otakusu var
12:27
and then they tell theironların friendsarkadaşlar,
and it spreadsyayılır and it spreadsyayılır.
243
722674
3053
ve gidip arkadaşlarına da söylüyorlar ve yayılıyor ve yayılıyor.
12:30
This hospitalhastane cribbeşik costmaliyet 10,000 dollarsdolar,
10 timeszamanlar the standardstandart.
244
725751
3958
Bu hastane beşiğinin maliyeti 10,000 dolar, standardın tam 10 katı.
Ancak hastaneler bunu diğer bütün modellerden daha hızlı satın alıyor.
12:35
But hospitalshastaneler are buyingalış it
fasterDaha hızlı than any other modelmodel.
245
730082
2674
12:37
HardZor CandyŞeker nailtırnak polishcila,
doesn't appealtemyiz to everybodyherkes,
246
732780
2696
Hard Candy ojeleri, herkese hitap etmiyor,
12:40
but to the people who love it,
they talk about it like crazyçılgın.
247
735500
3479
ancak hitap ettiği insanlar, hakkında deli gibi konuşuyorlar.
Bu boya kutusu Dutch Boy boya firmasını kurtardı ve
12:44
This paintboya can right here savedkaydedilmiş
the DutchHollanda dili BoyÇocuk paintboya companyşirket,
248
739003
5643
onlara bir servet kazandırdı. Normal boyalardan 35% daha pahalı
12:49
makingyapma them a fortuneservet.
249
744670
1289
12:50
It costsmaliyetler 35 percentyüzde more
than regulardüzenli paintboya
250
745983
2047
çünkü Dutch Boy insanların hakkında konuştuğu dikkate değer bir kutu yaptı.
12:53
because DutchHollanda dili BoyÇocuk madeyapılmış a can that people
talk about, because it's remarkabledikkat çekici.
251
748054
4041
Ürünün üzerine sadece bir reklam yapıştırmakla kalmadılar,
12:57
They didn't just slaptokat
a newyeni adilan on the productürün;
252
752119
2143
bir boya ürünü yapmanın ne anlama geliyor olduğunu değiştirdiler.
12:59
they changeddeğişmiş what it meantdemek
to buildinşa etmek a paintboya productürün.
253
754286
2493
13:01
AmIhotornotAmIhotornot.comcom -- everydayher gün
250,000 people go to this siteyer,
254
756803
4673
AmIhotornot.com-- her gün 250,000 insan bu siteye giriyor,
13:06
runkoş by two volunteersgönüllüler, and I can
tell you they are hardzor gradersgreyder --
255
761500
3976
ve bu site 2 gönüllü tarafından yönetiliyor, size biraz inek olduklarını söyleyebilirim ve
13:10
(LaughterKahkaha)
256
765500
3810
(Kahkahalar)
çok reklam vererek bu hale gelmediler.
13:14
They didn't get this way
by advertisingreklâm a lot.
257
769334
3048
Bunu dikkate değer olarak başardılar
13:17
They got this way by beingolmak remarkabledikkat çekici,
258
772406
2764
hatta bazen biraz FAZLA dikkate değer...
13:20
sometimesara sıra a little too remarkabledikkat çekici.
259
775194
1765
13:21
And this pictureresim frameçerçeve
has a cordkordon going out the back,
260
776983
4299
Ve bu resim çerçevesinin arkadan uzanan bir kablosu var
13:26
and you plugfiş it into the wallduvar.
261
781306
1649
ve bunu fişe takıyorsunuz.
13:27
My fatherbaba has this on his deskbüro,
262
782979
1849
Babamın çalışma masasında aynından var
13:29
and he seesgörür his grandchildrentorunlar
everydayher gün, changingdeğiştirme constantlysürekli.
263
784852
4436
ve sürekli değişen bir şekilde torunlarını her gün görebiliyor.
Ve ofisine giren her insan
13:34
And everyher singletek personkişi
who walksyürüyüşleri into his officeofis
264
789312
2547
13:36
hearsduyar the wholebütün storyÖykü
of how this thing endedbitti up on his deskbüro.
265
791883
2929
bu şeyin nasıl olup da masasına geldiği hakkındaki o hikayeyi dinliyor.
13:39
And one personkişi at a time,
the ideaFikir spreadsyayılır.
266
794836
2640
Her seferinde bir insan ve fikir yayılır.
13:42
These are not diamondselmaslar, not really.
267
797500
2779
Bunlar elmas değil, gerçekten.
13:45
They're madeyapılmış from "cremainscremains."
268
800732
1744
Yanmış ceset küllerinden yapılmışlar.
13:47
After you're crematedyakılmak you can
have yourselfkendin madeyapılmış into a gemtaş.
269
802827
2810
Yakıldıktan sonra siz de kendinizden bir taş yaptırabilirsiniz.
13:50
(LaughterKahkaha)
270
805661
1047
(Kahkahalar)
13:51
Oh, you like my ringhalka? It's my grandmotherbüyükanne.
271
806732
2286
Ah, yüzüğümü beğendin mi? Kendisi büyükannem.
(Kahkahalar)
13:54
(LaughterKahkaha)
272
809042
5689
13:59
Fastest-growingEn hızlı büyüyen business
in the wholebütün mortuarymorg industrysanayi.
273
814755
2984
Ölüm endüstrisinin en hızlı büyüyen işi
Ancak bunu yapabilmek için Ozzie Osborne--
14:03
But you don't have to be OzzieOzzie OsborneOsborne --
274
818244
2025
süper- acımasız olmanız gerekmiyor.
14:05
you don't have to be
super-outrageoussüper çirkin to do this.
275
820293
2286
14:07
What you have to do
276
822603
1214
Yapmanız gereken insanların gerçekten ne istediğini bulmak ve bunu onlara vermek.
14:08
is figureşekil out what people
really want and give it to them.
277
823841
2767
Tamamlamak için bir kaç küçük kural.
14:11
A coupleçift of quickhızlı ruleskurallar to wrapsarmak up.
278
826632
1667
Birincisi: Tasarım ölçeği büyüttüğünüzde bedavadır.
14:13
The first one is: DesignTasarım
is freeücretsiz when you get to scaleölçek.
279
828323
3719
Ve dikkate değer şeylerle piyasaya çıkan insanlar
14:17
The people who come up
with stuffşey that's remarkabledikkat çekici
280
832066
2388
genellikle işe yarayacak olan tasarımı bulamazlar.
14:19
more oftensık sık than not figureşekil out
how to put designdizayn to work for them.
281
834478
3190
14:22
NumberNumarası two: The riskiesten riskli thing
you can do now is be safekasa.
282
837692
4856
İkincisi: Şu an yapabileceğiniz en riskli şey güvenli olmaktır.
14:27
ProctorProctor and GambleKumar knowsbilir this, right?
283
842572
1904
Proctor ve Gamble bunu biliyor, değil mi?
14:29
The wholebütün modelmodel of beingolmak
ProctorProctor and GambleKumar
284
844500
2048
Proctor ve Gamble'ın modelinin tamamı
14:31
is always about averageortalama productsÜrünler
for averageortalama people.
285
846572
2431
her zaman ortalama insanlar için ortalama ürünler yapmaktır.
Bu risklidir. Artık güvenli olan uçlarda olmak,
14:34
That's riskyriskli.
286
849027
1166
14:35
The safekasa thing to do now
is to be at the fringessaçaklar,
287
850521
2854
dikkate değer olmaktır.
14:38
be remarkabledikkat çekici.
288
853399
1163
Ve çok iyi olmak büyük ihtimalle yapabileceğiniz en kötü şeylerden biridir.
14:40
And beingolmak very good is one
of the worsten kötü things you can possiblybelki do.
289
855110
3434
Çok iyi, sıkıcıdır. Çok iyi, ortalamadır.
14:44
Very good is boringsıkıcı. Very good is averageortalama.
290
859181
2802
Bir albüm kaydediyor olmanız
14:47
It doesn't mattermadde whetherolup olmadığını
you're makingyapma a recordkayıt albumalbüm,
291
862007
2579
ya da bir mimar olmanız ya da sosyoloji üzerine bir risalenizin olması farketmez.
14:49
or you're an architectmimar,
or you have a tractsistem on sociologysosyoloji.
292
864610
2697
Eğer çok iyiyse, bu işe yaramayacak, çünkü kimse onu farketmeyecek.
14:52
If it's very good, it's not going to work,
because no one'sbiri going to noticeihbar it.
293
867331
3868
Böylece benim 3 hikayeme bakalım.
14:56
So my threeüç storieshikayeleri.
294
871223
1376
14:57
Silkİpek put a productürün that does not need
to be in the refrigeratedbuzdolabında sectionBölüm
295
872623
4492
Silk. Dondurulmuş gıda bölümünde olması gerekmeyen bir ürünü
dondurulmuş gıda bölümünde, sütlerin tam yanına koyun.
15:02
nextSonraki to the milkSüt
in the refrigeratedbuzdolabında sectionBölüm.
296
877139
2317
Satışlar üçe katlanır. Neden?
15:04
SalesSatış tripledüçe. Why?
297
879480
1786
Süt, süt, süt, süt, süt, -- süt değil.
15:06
MilkSüt, milkSüt, milkSüt, milkSüt, milkSüt -- not milkSüt.
298
881290
2539
15:09
For the people who were there
and looking at that sectionBölüm,
299
884662
3068
O an için orada olan ve o bölüme bakan insanlar için
15:12
it was remarkabledikkat çekici.
300
887754
1206
bu dikkate değerdi.
15:13
They didn't tripleüçlü theironların salessatış
with advertisingreklâm;
301
888984
2239
Satışlarını reklam vererek değil
dikkate değer bir şey yaparak katlamışlardı.
15:16
they tripledüçe it by doing
something remarkabledikkat çekici.
302
891247
2182
Bu dikkate değer bir sanat eseri. Sevmek zorunda değilsiniz,
15:18
That is a remarkabledikkat çekici pieceparça of artSanat.
303
893453
1760
15:20
You don't have to like it,
304
895237
1270
15:21
but a 40-foot-ayak talluzun boylu dogköpek madeyapılmış out of bushesçalılık
in the middleorta of NewYeni YorkYork CityŞehir
305
896531
4564
ancak 40 fit boyunda, New York şehrinin ortasında
çalılardan yapılmış bir köpek dikkat çekicidir.
15:26
is remarkabledikkat çekici.
306
901119
1151
15:27
(LaughterKahkaha)
307
902294
1071
Frank Gehry sadece bir müzeyi değiştirmedi,
15:28
FrankFrank GehryGehry didn't just changedeğişiklik a museummüze;
308
903389
1918
dünyanın dört bir yanından insanların görmek için geldiği bir bina tasarlayarak,
15:30
he changeddeğişmiş an entiretüm city'sşehrin economyekonomi
309
905331
2886
bir şehrin ekonomisinin tamamen değişmesini sağladı.
15:33
by designingtasarım one buildingbina that people
from all over the worldDünya wentgitti to see.
310
908241
4558
15:37
Now, at countlesssayısız meetingstoplantılar at, you know,
311
912823
1905
Şimdi, sayısız toplantılarda, bilirsiniz,
15:39
the PortlandPortland CityŞehir CouncilKonseyi,
or who knowsbilir where,
312
914752
2724
Portland Belediye Meclisi, ya da her neresi ise,
15:42
they said, we need an architectmimar --
can we get FrankFrank GehryGehry?
313
917500
3261
bir mimara ihtiyacımız var denildi-- Frank Gehry'i isteyebilir miyiz lütfen?
15:45
Because he did something
that was at the fringessaçaklar.
314
920785
2691
Çünkü o uçlarda birşey yapmıştı.
15:48
And my bigbüyük failurebaşarısızlık?
I camegeldi out with an entiretüm --
315
923500
2243
Ve benim büyük başarısızlığım? Piyasaya
15:50
(MusicMüzik)
316
925767
2709
(Müzik)
15:53
A recordkayıt albumalbüm and hopefullyinşallah
a wholebütün bunchDemet of recordkayıt albumsalbüm
317
928500
2767
tamamı SACD formatında olan bir sürü albümle çıktım
--bu, dikkate değer olan yeni format--
15:56
in SACDSACD, this remarkabledikkat çekici newyeni formatbiçim --
318
931291
2645
15:58
and I marketedpazarlanan it straightDüz to people
with 20,000-dollar-dolar stereosstereolar.
319
933960
3301
ve bunu direk 20,000 dolarlık stereoları olan insanlara pazarladım.
20,000 dolarlık stereoları olan insanlar yeni müziği sevmezler.
16:02
People with 20,000-dollar-dolar stereosstereolar
don't like newyeni musicmüzik.
320
937285
5096
16:07
(LaughterKahkaha)
321
942405
4459
(Kahkahalar)
16:11
So what you need to do
is figureşekil out who does carebakım.
322
946888
4701
Bu durumda yapmanız gereken kimin umursadığına karar vermektir.
Elini kaldırıp size;
16:17
Who is going to raiseyükseltmek theironların handel and say,
323
952137
1991
"Bir dahaki sefere ne yapmak istediğinizi duymak istiyorum" diyenleri bulmak
16:19
"I want to hearduymak what you're doing nextSonraki,"
324
954152
1929
ve onlara birşeyler satmaktır.
16:21
and sellsatmak something to them.
325
956105
1427
16:22
The last exampleörnek I want to give you.
326
957965
1715
Size vermek istediğim en son örnek.
Bu Washington, Soap Gölü haritası.
16:24
This is a mapharita of SoapSabun LakeGöl, WashingtonWashington.
327
959704
2205
16:26
As you can see, if that's nowhereHiçbir yerde,
it's in the middleorta of it.
328
961933
3543
Gördüğünüz üzere, eğer burası hiçbiyerse, bu işte o yerin tam da ortasında.
16:30
(LaughterKahkaha)
329
965500
5519
(Kahkahalar)
Ancak bir gölleri var.
16:36
But they do have a lakegöl.
330
971043
2385
16:38
And people used to come from milesmil
around to swimyüzmek in the lakegöl.
331
973452
2906
Ve insanlar millerce öteden bu gölde yüzmek için gelirlerdi.
Artık gelmiyorlar. Bu durumda şehrin kurucuları dedi ki, " Harcayacak paramız var.
16:41
They don't anymoreartık.
332
976382
1165
16:42
So the foundingkurucu fathersbabalar said,
"We'veBiz ettik got some moneypara to spendharcamak.
333
977571
2883
Buraya ne inşa edebiliriz?" ve bir çok komitenin yaptığı gibi
16:45
What can we buildinşa etmek here?"
334
980478
1451
16:46
And like mostçoğu committeeskomiteler,
335
981953
1494
son derece güvenli bir şey inşa edeceklerdi.
16:48
they were going to buildinşa etmek
something prettygüzel safekasa.
336
983471
2192
Sonra bir sanatçı onlara geldi-- bu gerçek bir sanatçının icrasıdır--
16:50
And then an artistsanatçı camegeldi to them --
this is a truedoğru artist'ssanatçının renderingsıva --
337
985687
3334
55 fit büyüklüğünde bir lav lambasını şehrin göbeğine yapmak istediğini söyledi.
16:54
he wants to buildinşa etmek a 55-foot-ayak talluzun boylu
lavalav lamplamba in the centermerkez of townkasaba.
338
989045
5577
16:59
That's a purplemor cowinek;
that's something worthdeğer noticingfark.
339
994646
3278
Bu bir mor inektir, fark etmeye değer bir şeydir.
17:02
I don't know about you,
340
997948
1159
Bunu inşa ettiler mi bilmiyorum, ama ederlerse gideceğim yer orası.
17:04
but if they buildinşa etmek it,
that's where I'm going to go.
341
999131
2381
17:06
Thank you very much for your attentionDikkat.
342
1001536
2000
Dikkatiniz için çok teşekkür ederim.
Translated by Merve UCAR
Reviewed by Cuneyt Devrim

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Seth Godin - Marketer and author
Seth Godin is an entrepreneur and blogger who thinks about the marketing of ideas in the digital age. His newest interest: the tribes we lead.

Why you should listen

"Seth Godin may be the ultimate entrepreneur for the Information Age," Mary Kuntz wrote in Business Week nearly a decade ago. "Instead of widgets or car parts, he specializes in ideas -- usually, but not always, his own." In fact, he's as focused on spreading ideas as he is on the ideas themselves.

After working as a software brand manager in the mid-1980s, Godin started Yoyodyne, one of the first Internet-based direct-marketing firms, with the notion that companies needed to rethink how they reached customers. His efforts caught the attention of Yahoo!, which bought the company in 1998 and kept Godin on as a vice president of permission marketing. Godin has produced several critically acclaimed and attention-grabbing books, including Permission MarketingAll Marketers Are Liars, and Purple Cow (which was distributed in a milk carton). In 2005, Godin founded Squidoo.com, a Web site where users can share links and information about an idea or topic important to them.

More profile about the speaker
Seth Godin | Speaker | TED.com