ABOUT THE SPEAKER
John Francis - Planet walker
John Francis walks the Earth, carrying a message of careful, truly sustainable development and respect for our planet.

Why you should listen

One day in 1983, John Francis stepped out on a walk. For the next 22 years, he trekked and sailed around North and South America, carrying a message of respect for the Earth -- for 17 of those years, without speaking. During his monumental, silent trek, he earned
an MA in environmental studies and a PhD in land resources.

Today his Planetwalk foundation consults on sustainable development and works with educational groups to teach kids about the environment.

More profile about the speaker
John Francis | Speaker | TED.com
TED2008

John Francis: Walk the earth ... my 17-year vow of silence

John Francis dünyayı dolaşıyor

Filmed:
1,001,748 views

Neredeyse 30 yıldır, John Francis, çevreye saygı ve sorumluluk mesajı ile dünyayı yürüyerek ve yelkenli ile açılarak gezen, bir gezegen yürüyüşcüsü. (17 yıl boyunca, konuşmadan). O güne özel banjosuyla, eğlenceli ve düşünceli bir sohbet.
- Planet walker
John Francis walks the Earth, carrying a message of careful, truly sustainable development and respect for our planet. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:12
(MusicMüzik)
0
0
43000
(Müzik)
00:55
(ApplauseAlkış)
1
43000
6000
(Alkışlar)
01:01
Thank you for beingolmak here.
2
49000
3000
Burada olduğunuz için teşekkürler.
01:04
And I say "thank you for beingolmak here" because I was silentsessiz for 17 yearsyıl.
3
52000
8000
Ve burada olduğunuz için teşekkürler diyorum, çünkü 17 yıldır sessizdim.
01:12
And the first wordskelimeler that I spokekonuştu were in WashingtonWashington, D.C.,
4
60000
4000
Ve ilk sözleri söylediğim yer Washington, DC, idi,
01:16
on the 20thinci anniversaryyıldönümü of EarthDünya Day.
5
64000
2000
dünya gününün 20. yıldönümünde.
01:18
And my familyaile and friendsarkadaşlar had gatheredtoplanmış there to hearduymak me speakkonuşmak.
6
66000
5000
Ve ailem ve arkadaşlarım konuşmamı duymak için orada toplandılar.
01:23
And I said, "Thank you for beingolmak here."
7
71000
4000
Ve ben, "Burada olduğunuz için teşekkürler." dedim.
01:27
My motheranne, out in the audienceseyirci, she jumpedatladı up,
8
75000
1000
Annem, dinleyicilerin içinden, ayağa fırlayıp,
01:28
"HallelujahTanrı'ya şükür, JohnnyJohnny’s talkingkonuşma!"
9
76000
3000
"Tanrıya şükür, Johnny konuşuyor!"
01:31
(LaughterKahkaha)
10
79000
2000
(Kahkahalar)
01:33
ImagineHayal if you were quietsessiz for 17 yearsyıl
11
81000
2000
17 yıl boyunca sessiz kaldığınızı hayal edin,
01:35
and your motheranne was out in the audienceseyirci, say.
12
83000
4000
ve anneniz seyirciler arasından, böyle der.
01:39
My dadbaba said to me, "That’s one" --
13
87000
3000
Babam bana dedi ki, "Bu bir"--
01:42
I’llll explainaçıklamak that.
14
90000
3000
Ne demek istediğimi açıklayacağım.
01:45
But I turneddönük around because I didndeğil’t recognizetanımak where my voiceses was cominggelecek from.
15
93000
5000
Fakat ben etrafa döndüm çünkü sesimin nereden geldiğini farkedemiyordum.
01:50
I hadnAcımadığını’t heardduymuş my voiceses in 17 yearsyıl,
16
98000
3000
17 yıl boyunca kendi sesimi duymamıştım,
01:53
so I turneddönük around and I lookedbaktı and I said,
17
101000
2000
bu yüzden etrafa döndüm ve baktım ve dedim ki,
01:55
"God, who'skim sayingsöz what I’m thinkingdüşünme?"
18
103000
4000
"Tanrım, benim düşündüklerimi kim söylüyor?"
01:59
And then I realizedgerçekleştirilen it was me, you know, and I kindtür of laughedgüldü.
19
107000
5000
Ve sonra farkına vardım ki bendim, bilirsiniz, ve bir şekilde güldüm.
02:04
And I could see my fatherbaba: "Yeah, he really is crazyçılgın."
20
112000
5000
Ve babamı gördüm--" Evet, o gerçekten çılgındır."
02:09
Well, I want to take you on this journeyseyahat.
21
117000
4000
Peki, sizi bu yolculuğa götürmek istiyorum.
02:13
And the journeyseyahat, I believe, is a metaphormecaz for all of our journeysyolculuklarda.
22
121000
3000
Ve bu yolculuk, bence, bütün yolculuklarımız için bir metafor.
02:16
Even thoughgerçi this one is kindtür of unusualolağandışı,
23
124000
4000
Ve böylece, bu yolculuk alışılmayanlardan olsa bile,
02:20
I want you to think about your ownkendi journeyseyahat.
24
128000
5000
sizin kendi yolculuğunuz hakkında düşünmenizi istiyorum.
02:25
My journeyseyahat beganbaşladı in 1971
25
133000
4000
Benim yolculuğum 1971'de başladı
02:29
when I witnessedtanık two oilsıvı yağ tankerstankerleri collideçarpışmak beneathaltında the GoldenAltın GateKapı,
26
137000
6000
Golden Gate'in altında iki petrol tankerinin çarpışmasına tanık olduğum zaman,
02:35
and a halfyarım a millionmilyon gallonsgalon of oilsıvı yağ spilledDökülen into the bayDefne.
27
143000
4000
ve yarım milyon galon petrolün körfeze yayıldığı.
02:39
It disturbedrahatsız me so much
28
147000
4000
Bu beni o kadar rahatsız etti ki
02:43
that I decidedkarar that I was going to give up ridingbinme and drivingsürme in motorizedMotorlu vehiclesAraçlar.
29
151000
6000
Motorlu araçlara binmeyi ve sürmeyi bırakmaya karar verdim.
02:50
That’s a bigbüyük thing in CaliforniaCalifornia.
30
158000
3000
Bu Kaliforniya'da büyük bir olaydır.
02:53
And it was a bigbüyük thing in my little communitytoplum of PointNoktası ReyesReyes Stationİstasyonu
31
161000
6000
Ve Point Reyes mevkiindeki ailem için de büyük bir olaydı.
02:59
in InvernessInverness, CaliforniaCalifornia, because there were only
32
167000
2000
Inverness, Kaliforniya da, çünkü orada sadece
03:01
about 350 people there in the winterkış – this was back in '71 now.
33
169000
6000
belki 350 insan vardı kışın-- 71 yılına dönersek böyleydi.
03:07
And so when I camegeldi in and I startedbaşladı walkingyürüme around, people --
34
175000
5000
Ve böylece ben geldiğimde ve etrafta yürüdüğümde, insanlar--
03:12
they just knewbiliyordum what was going on.
35
180000
2000
neler olup bittiğinin farkındaydı.
03:14
And people would drivesürücü up nextSonraki to me
36
182000
2000
Ve insanlar arabalarını yanımda sürerdi,
03:16
and say, "JohnJohn, what are you doing?"
37
184000
2000
ve "John, ne yapıyorsun?" derlerdi.
03:18
And I’d say, "Well, I’m walkingyürüme for the environmentçevre."
38
186000
4000
Ve bende "Şey, çevre için yürüyorum." derdim.
03:22
And they said, "No, you’reRe walkingyürüme to make us look badkötü, right?
39
190000
4000
Ve onlar, "hayır, bizi kötü göstermek için yürüyorsun, değil mi?" derlerdi.
03:26
You’reRe walkingyürüme to make us feel badkötü."
40
194000
2000
Bizi kötü hissettirmek için yürüyorsun"
03:28
And maybe there was some truthhakikat to that,
41
196000
2000
Ve belki de bunda biraz doğruluk payı vardı,
03:30
because I thought that if I startedbaşladı walkingyürüme, everyoneherkes would followtakip et.
42
198000
5000
çünkü düşündümki eğer yürümeye başlarsam herkes, bilirsiniz, takip ederdi.
03:35
Because of the oilsıvı yağ, everybodyherkes talkedkonuştuk about the polllutionpolllution.
43
203000
2000
Petrol yüzünden, herkes kirlilikten bahsediyordu.
03:37
And so I arguedsavundu with people about that, I arguedsavundu and I arguedsavundu.
44
205000
7000
Ve böylece insanlarla bunun hakkında tartıştım, tartıştım ve tartıştım.
03:44
I calleddenilen my parentsebeveyn up.
45
212000
2000
Ailemi yardıma çağırdım.
03:46
I said, "I’veve givenverilmiş up ridingbinme and drivingsürme in carsarabalar."
46
214000
2000
"Arabalara binmeyi ve sürmeyi bıraktım." dedim.
03:48
My dadbaba said, "Why didndeğil’t you do that when you were 16?"
47
216000
3000
Babam, " Bunu neden 16 yaşındayken yapmadın?" dedi.
03:51
(LaughterKahkaha)
48
219000
2000
(kahkahalar)
03:53
I didndeğil’t know about the environmentçevre then.
49
221000
1000
O zaman çevre hakkında birşey bilmiyordum.
03:54
They’reRe back in PhiladelphiaPhiladelphia.
50
222000
2000
Philadelphia'ya geri döndüler.
03:56
And so I told my motheranne, "I’m happymutlu thoughgerçi, I’m really happymutlu."
51
224000
4000
Ve böylece anneme, "Buna rağmen mutluyum, gerçekten mutluyum." dedim.
04:00
She said, "If you were happymutlu, sonoğul, you wouldndenemeyeyim’t have to say it."
52
228000
3000
O, "Eğer mutlu olsaydın, oğlum, bunu söylemek zorunda kalmazdın." dedi.
04:03
MothersAnneler are like that.
53
231000
3000
Anneler böyledir.
04:06
And so, on my 27thinci birthdaydoğum günü I decidedkarar, because I arguedsavundu so much
54
234000
8000
Ve böylece, 27. yaş günümde karar verdim, çünkü çok tartışıyordum
04:14
and I talk so much, that I was going to stop speakingkonuşuyorum
55
242000
6000
ve çok konuşurum, görüyorsunuz, konuşmayı bırakacaktım
04:20
for just one day -- one day -- to give it a restdinlenme.
56
248000
4000
tek bir günlüğüne--bir gün--biraz ara vermek için.
04:24
And so I did.
57
252000
3000
Ve bunu yaptım.
04:27
I got up in the morningsabah and I didndeğil’t say a wordsözcük.
58
255000
3000
Sabah uyandım ve bir kelime bile etmedim.
04:30
And I have to tell you, it was a very movinghareketli experiencedeneyim,
59
258000
3000
Ve size söylemek zorundayım, çok harekete geçirici bir deneyimdi,
04:33
because for the first time, I beganbaşladı listeningdinleme -- in a long time.
60
261000
7000
çünkü ilk kez, dinlemeye başladım-- uzun bir süre.
04:40
And what I heardduymuş, it kindtür of disturbedrahatsız me.
61
268000
4000
Ve duyduğum şey, bir şekilde beni rahatsız etti.
04:44
Because what I used to do, when I thought I was listeningdinleme,
62
272000
3000
Çünkü, dinlediğimi düşündüğümde yaptığım şey,
04:47
was I would listen just enoughyeterli to hearduymak what people had to say
63
275000
3000
insanların söyleyemek üzere olduğu şeyleri duyacak kadarını dinlemekti
04:50
and think that I could -- I knewbiliyordum what they were going to say,
64
278000
5000
ve nasıl devam ediceklerini bildiğimi, bilebileceğimi düşünmekti.
04:55
and so I stoppeddurduruldu listeningdinleme.
65
283000
2000
ve böylece dinlemeyi bırakıyordum.
04:57
And in my mindus, I just kindtür of racedyarıştı aheadönde
66
285000
3000
Ve kafamın içinde, bir çeşit yarış içindeydim
05:00
and thought of what I was going to say back,
67
288000
2000
ve cevap olarak ne söyleyeceğimi düşünüyordum
05:02
while they were still finishingbitirme up.
68
290000
2000
onlar hala bitiriyorlarken.
05:04
And then I would launchbaşlatmak in.
69
292000
2000
Ve ozaman hemen açıklamalara girişirdim.
05:06
Well, that just endedbitti communicationiletişim.
70
294000
4000
Aslında, bu sadece iletişimi sonlandırırdı.
05:10
So on this first day I actuallyaslında listeneddinlenen.
71
298000
2000
Bu yüzden ilk gün gerçekten dinledim.
05:12
And it was very sadüzgün for me,
72
300000
2000
Ve bu benim için çok üzücüydü,
05:14
because I realizedgerçekleştirilen that for those manyçok yearsyıl I had not been learningöğrenme.
73
302000
6000
çünkü yıllardır hiç birşey öğrenmediğimin farkına vardım.
05:20
I was 27. I thought I knewbiliyordum everything.
74
308000
2000
27 yaşındaydım. Herşeyi bildiğimi sanıyordum.
05:25
I didndeğil’t.
75
313000
2000
Aslında bilmiyordum.
05:27
And so I decidedkarar I’d better do this for anotherbir diğeri day,
76
315000
4000
Ve böylece bunu başka bir gün daha yapmaya karar verdim,
05:31
and anotherbir diğeri day, and anotherbir diğeri day untila kadar finallyen sonunda,
77
319000
4000
ve başka bir gün, ve başka bir gün ve sonunda,
05:35
I promisedsöz verdim myselfkendim for a yearyıl I would keep quietsessiz
78
323000
3000
kendime bir sene boyunca konuşmayacağıma dair söz verene kadar,
05:38
because I startedbaşladı learningöğrenme more and more and I neededgerekli to learnöğrenmek more.
79
326000
4000
çünkü fazla daha fazla öğrenmeye başlamıştım ve daha öğrenmeye ihtiyacım vardı
05:42
So for a yearyıl I said I would keep quietsessiz,
80
330000
2000
Böylece bir yıl için konuşmayabilirim dedim,
05:44
and then on my birthdaydoğum günü I would reassessyeniden değerlendirmek what I had learnedbilgili
81
332000
4000
ve sonra yaş günümde neler öğrendiğimi yeniden değerlendirebilirdim
05:48
and maybe I would talk again.
82
336000
2000
ve belki tekrar konuşabilirdim.
05:50
Well, that lastedsürdü 17 yearsyıl.
83
338000
3000
Aslında, bu 17 yıl sürdü.
05:54
Now duringsırasında that time -- those 17 yearsyıl -- I walkedyürüdü and I playedOyunun the banjobanço
84
342000
6000
Şimdi bu zaman boyunca--17 yıl--yürüdüm ve banjo çaldım
06:00
and I paintedboyalı and I wroteyazdı in my journaldergi, and
85
348000
5000
ve resim yaptım ve günlüğümü yazdım ve
06:05
I trieddenenmiş to studyders çalışma the environmentçevre by readingokuma bookskitaplar.
86
353000
5000
kitaplar okuyarak çevre çalışmaya gayret ettim.
06:10
And I decidedkarar that I was going to go to schoolokul. So I did.
87
358000
4000
Ve okula gitmeye karar verdim. Ve gittim.
06:14
I walkedyürüdü up to AshlandAshland, OregonOregon,
88
362000
2000
Ashland, Oregon'a kadar yürüdüm,
06:16
where they were offeringteklif an environmentalçevre studiesçalışmalar degreederece.
89
364000
5000
çevre çalışmaları derecesi verdikleri.
06:21
It’s only 500 milesmil.
90
369000
2000
Sadece 500 mil.
06:23
And I wentgitti into the RegistrarKayıt’s officeofis and --
91
371000
4000
Ve kayıt ofisine girdim ve...
06:32
"What, what, what?"
92
380000
2000
Ne, ne, ne?
06:34
I had a newspapergazete clippingkırpma.
93
382000
3000
Bir gazete küpürüm vardı.
06:37
"Oh, so you really want to go to schoolokul here?
94
385000
2000
Yani, sen gerçekten burada okumak mı istiyorsun?
06:39
You donDon’t …?
95
387000
2000
Sen..?
06:41
We have a specialözel programprogram for you." They did.
96
389000
3000
Senin için özel bir programımız var. Gerçekten vardı.
06:44
And in those two yearsyıl, I graduatedmezun with my first degreederece -- a bachelorBekarlığa veda’s degreederece.
97
392000
5000
Ve bu iki yıl içinde, ilk derecemle mezun oldum-- bir lisans derecesi
06:49
And my fatherbaba camegeldi out, he was so proudgururlu.
98
397000
3000
Ve babam çıkageldi, çok gururluydu.
06:52
He said, "Listen, we’reRe really proudgururlu of you sonoğul,
99
400000
3000
Dedi ki, "Dinle, seninle gerçekten gurur duyuyoruz oğlum,
06:55
but what are you going to do with a bachelorBekarlığa veda’s degreederece?
100
403000
2000
fakat bir lisans derecesi ile ne yapacaksın?
06:57
You donDon’t ridebinmek in carsarabalar, you donDon’t talk --
101
405000
2000
Arabalara binmezsin, konuşmazsın,
06:59
you’reRe going to have to do those things."
102
407000
2000
Bu şeyleri yapmak zorunda kalacaksın."
07:01
(LaughterKahkaha)
103
409000
2000
(Kahkahalar)
07:03
I hunchedkambur my shoulderomuz, I pickedseçilmiş my backpacksırt çantası up again
104
411000
2000
Omuzlarımı kamburlaştırdım, tekrar sırtçantamı aldım
07:05
and I startedbaşladı walkingyürüme.
105
413000
2000
ve yürümeye başladım.
07:09
I walkedyürüdü all the way up to PortBağlantı noktası TownsendTownsend, WashingtonWashington, where I builtinşa edilmiş a woodenahşap boattekne,
106
417000
5000
Tahtadan bir bot yaptığım Port Townsend, Washington'a doğru bütün yolu yürüdüm.
07:14
roderode it acrosskarşısında PugetPuget SoundSes
107
422000
3000
Puget boğazı boyunca ona bindim.
07:17
and walkedyürüdü acrosskarşısında WashingtonWashington [to] IdahoIdaho and down to MissoulaMissoula, MontanaMontana.
108
425000
5000
Idaho--Washington,Idaho boyunca yürüdüm ve Missoula, Montana'ya doğru aşağı.
07:22
I had writtenyazılı the UniversityÜniversitesi of MontanaMontana two yearsyıl earlierdaha erken
109
430000
4000
Montana üniversitesine iki yıl önce mektup yazmıştım
07:26
and said I'd like to go to schoolokul there.
110
434000
3000
ve oraya gitmek istediğimi söylemiştim.
07:29
I said I'd be there in about two yearsyıl.
111
437000
3000
Yaklaşık iki yıl içinde orada olacağımı söylemiştim.
07:32
(LaughterKahkaha)
112
440000
2000
(Kahkahalar)
07:34
And I was there. I showedgösterdi up in two yearsyıl and they --
113
442000
3000
Ve oradaydım. İki yıl sonra ortaya çıktım ve onlar--
07:37
I tell this storyÖykü because they really helpedyardım etti me.
114
445000
2000
Bu hikayeyi anlattım çünkü onlar bana gerçekten yardım etti.
07:39
There are two storieshikayeleri in MontanaMontana.
115
447000
2000
Montana'da iki hikaye vardı.
07:43
The first storyÖykü is I didndeğil’t have any moneypara -- that’s a signişaret I used a lot.
116
451000
3000
Birinci hikaye hiç paramın olmamasıydı--bu çok harcadığıma bir işarettir.
07:46
And they said,"Don't worryendişelenmek about that."
117
454000
3000
Ve onlarda, " Bunu dert etme dediler."
07:49
The directoryönetmen of the programprogram said, "Come back tomorrowyarın."
118
457000
3000
Program yürütücüsü " Yarın tekrar gel." dedi.
07:52
He gaveverdi me 150 dollarsdolar,
119
460000
2000
Bana 150 dolar verdi,
07:54
and he said, "RegisterÜye ol for one creditkredi.
120
462000
3000
ve dedi ki, "Bir kredi için kaydol
07:57
You’reRe going to go to SouthGüney AmericaAmerika, arenaren’t you?"
121
465000
2000
Güney amerika'ya gideceksin, değil mi?"
07:59
And I said --
122
467000
2000
ve ben dedim ki---
08:01
RiversNehirler and lakesGöller, the hydrologicalhidrolojik systemssistemler, SouthGüney AmericaAmerika.
123
469000
4000
Nehirler ve göller, hidrolojik sistemler, Güney Amerika.
08:05
So I did that.
124
473000
3000
Böylece bunu yaptım.
08:08
He camegeldi back; he said to me,
125
476000
2000
Geri geldi, ve bana dedi ki,
08:10
"OK JohnJohn, now that you've registeredkayıtlı for that one creditkredi,
126
478000
4000
o dedi ki, " Tamamdır John, şimdi bir kredi için kayıtlısın,
08:14
you can have a keyanahtar to an officeofis, you can matriculategiriyor --
127
482000
3000
bir ofis anahtarın olabilir, üniversiteye kayıt olabilirsin
08:17
you’reRe matriculatingBaksana, so you can use the librarykütüphane.
128
485000
2000
kayıt oluyorsun böylece kütüphaneyi kullanabilirsin.
08:19
And what we’reRe going to do
129
487000
1000
Ve bizim yapacağımız,
08:20
is, we’reRe going to have all of the professorsprofesörler allowizin vermek you to go to classsınıf.
130
488000
6000
bütün hocaların derslerine girmene izin vermelerini sağlayacağız,
08:26
They’reRe going to savekayıt etmek your gradesınıf,
131
494000
2000
onlar senin notunu saklayacaklar,
08:28
and when we figureşekil out how to get you the restdinlenme of the moneypara,
132
496000
2000
ve geri kalan parayı nasıl bulacağımızı keşfettiğimizde,
08:30
then you can registerkayıt olmak for that classsınıf and they’llll give you the gradesınıf."
133
498000
7000
sonra bu derslere kayıt olabilirsin ve onlarda notunu sana verecekler."
08:37
WowVay canına, they donDon’t do that in graduatemezun olmak schoolsokullar, I donDon’t think.
134
505000
3000
Vay, bunu lisansüstü okullarında yapmazlar, sanmıyorum.
08:40
But I use that storyÖykü because they really wanted to help me.
135
508000
4000
Ama bu hikayeyi kullanıyorum çünkü gerçekten bana yardım etmek istediler.
08:44
They saw that I was really interestedilgili in the environmentçevre,
136
512000
3000
Çevre ile gerçekten ilgili olduğumu gördüler,
08:47
and they really wanted to help me alonguzun bir the way.
137
515000
2000
ve bu yol boyunca bana gerçekten yardım etmek istediler.
08:49
And duringsırasında that time, I actuallyaslında taughtöğretilen classessınıflar withoutolmadan speakingkonuşuyorum.
138
517000
5000
Ve bu süre zarfında, aslında konuşmadan dersler verdim.
08:54
I had 13 studentsöğrencilerin when I first walkedyürüdü into the classsınıf.
139
522000
3000
Ve sınıfa ilk girdiğimde 13 öğrencim vardı,
08:57
I explainedaçıkladı, with a friendarkadaş who could interpretyorumlamak my signişaret languagedil,
140
525000
6000
ve işaret dilimi okuyabilen bir arkadaşımla açıkladım,
09:03
that I was JohnJohn FrancisFrancis, I was walkingyürüme around the worldDünya,
141
531000
2000
ki adım John Francis, dünyayı dolaşıyordum,
09:05
I didndeğil’t talk and this was the last time
142
533000
1000
konuşmuyordum ve bu son kez
09:06
this personkişi’s going to be here interpretingyorumlama for me.
143
534000
3000
bu kişinin beni yorumlaması için burada olmasıydı.
09:09
All the studentsöğrencilerin satoturdu around and they wentgitti ...
144
537000
3000
Bütün öğrenciler etrafta oturuyordu ve onlar...
09:12
(LaughterKahkaha)
145
540000
5000
(Kahkahalar)
09:17
I could see they were looking for the scheduleprogram,
146
545000
2000
Ders programını aradıklarını görüyordum
09:19
to see when they could get out.
147
547000
2000
ne zaman dışarı çıkabileceklerini anlamak için.
09:21
They had to take that classsınıf with me.
148
549000
4000
Dersi benimle almak zorundalardı.
09:25
Two weekshaftalar latersonra, everyoneherkes was tryingçalışıyor to get into our classsınıf.
149
553000
3000
İki hafta sonra, herkes dersimize girebilmeye çalışıyordu.
09:28
And I learnedbilgili in that classsınıf -- because I would do things like this ...
150
556000
4000
Ve bu sınıfta öğrendim-- çünkü bunun gibi şeyler yapardım...
09:32
and they were all gatheredtoplanmış around, going, "What's he tryingçalışıyor to say?"
151
560000
2000
ve hepsi etrafta toplanır, gider, ne söylemeye çalışıyor?
09:34
"I don't know, I think he's talkingkonuşma about clearaçık cuttingkesim." "Yeah, clearaçık cuttingkesim."
152
562000
5000
Bilmem, bence toplu kesim hakkında konuşuyor. Evet, toplu kesim.
09:39
"No, no, no, that's not clearaçık cuttingkesim, that’s -- he's usingkullanma a handsawel testeresi."
153
567000
3000
Hayır,hayır,hayır, bu toplu kesim değil, bu-- el testeresi kullanıyor.
09:43
"Well, you can’t clearcutclearcut with a ..."
154
571000
3000
Yani, el testeresi ile toplu kesim yapamaz...
09:46
"Yes, you can clearaçık cutkesim ..."
155
574000
2000
Evet, yapabilir...
09:48
"No, I think he’s talkingkonuşma about selectiveSeçici forestryOrmancılık."
156
576000
2000
Hayır, bence seçici ormancılık hakkında konuşuyor.
09:50
Now this was a discussiontartışma classsınıf and we were havingsahip olan a discussiontartışma.
157
578000
4000
Şimdi bu bir tartışma dersiydi ve tartışıyorduk.
09:54
I just backedarka çıkılmış out of that, you know, and I just kindtür of kepttuttu the fistsyumruk from flyinguçan.
158
582000
3000
Sadece bundan vazgeçtim, bilirsiniz, ve yumrukları uçmaktan koruyor gibiydim
09:57
But what I learnedbilgili was that sometimesara sıra I would make a signişaret
159
585000
4000
Ama öğrendim ki bazen bir işaret yapıyordum
10:01
and they said things that I absolutelykesinlikle did not mean,
160
589000
4000
ve onlar kesinlikle kastetmediğim şeylerden bahsediyordu,
10:05
but I should have.
161
593000
2000
ama bunlardan bahsetmeliydim.
10:07
And so what camegeldi to me is, if you were a teacheröğretmen
162
595000
5000
Ve bana göre eğer öğretmenseniz
10:12
and you were teachingöğretim, if you werenördekle’t learningöğrenme
163
600000
3000
ve öğretiyorsanız, ve öğrenmiyorsanız
10:15
you probablymuhtemelen werenördekle’t teachingöğretim very well.
164
603000
2000
muhtemelen çok iyi öğretmiyorsunuzdur.
10:17
And so I wentgitti on.
165
605000
2000
Ve böylece devam ettim.
10:19
My dadbaba camegeldi out to see me graduatemezun olmak
166
607000
2000
Babam mezun olduğumu görmeye geldi
10:21
and, you know, I did the dealanlaştık mı,
167
609000
2000
ve, bilirsiniz, iyi iş başarmıştım,
10:23
and my fatherbaba said, "We’reRe really proudgururlu of you sonoğul, but ... "
168
611000
2000
ve babam dedi ki, "Seninle gurur duyuyoruz evlat, ancak..."
10:25
You know what wentgitti on,
169
613000
2000
Nasıl devam ettiğini biliyorsunuz,
10:27
he said, "You’veve got to startbaşlama ridingbinme and drivingsürme and startbaşlama talkingkonuşma.
170
615000
3000
dedi ki, "Arabalara binmeye, sürmeye ve konuşmaya başlamalısın.
10:30
What are you going to do with a masterana’s degreederece?"
171
618000
2000
Bir master derecesi ile ne yapacaksın?"
10:32
I hunchedkambur my shoulderomuz, I got my backpacksırt çantası
172
620000
2000
Omuzlarımı kamburlaştırdım, sırt çantamı aldım
10:34
and I wentgitti on to the UniversityÜniversitesi of WisconsinWisconsin.
173
622000
2000
ve Wisconsin Üniversitesine gittim.
10:37
I spentharcanmış two yearsyıl there writingyazı on oilsıvı yağ spillssızıntıları.
174
625000
5000
Orada petrol yayılmaları hakkında yazarak 2 yıl harcadım.
10:42
No one was interestedilgili in oilsıvı yağ spillssızıntıları.
175
630000
2000
Kimse petrol yayılmalarıyla ilgilenmiyordu.
10:44
But something happenedolmuş --
176
632000
2000
Ama birşeyler oldu--
10:47
ExxonExxon ValdezValdez.
177
635000
2000
Exxon Valdez.
10:50
And I was the only one in the UnitedAmerika StatesBirleşik writingyazı on oilsıvı yağ spillssızıntıları.
178
638000
4000
Ve birleşik devletlerde petrol yayılması ile ilgili yazan tek ben vardım.
10:54
My dadbaba camegeldi out again.
179
642000
2000
Babam tekrar çıkageldi.
10:56
He said, "I don't know how you do this, sonoğul --
180
644000
2000
Dedi ki, " Bunu nasıl yapıyorsun bilmiyorum, evlat,
10:58
I mean, you don't ridebinmek in carsarabalar, you donDon’t talk.
181
646000
3000
demek istediğim, arabalara binmezsin, konuşmazsın.
11:01
My sisterkız kardeş said maybe I should leaveayrılmak you aloneyalnız,
182
649000
2000
Kız kardeşim belki beni yalnız bırakması gerektiğini söyledi
11:03
because you seemgörünmek to be doing a lot better
183
651000
2000
çünkü hiç birşey konuşmuyorken
11:05
when you’reRe not sayingsöz anything."
184
653000
2000
daha iyi iş çıkarıyor görünüyormuşum.
11:07
(LaughterKahkaha)
185
655000
3000
(Kahkahalar)
11:10
Well, I put on my backpacksırt çantası again.
186
658000
2000
Peki, sırt çantamı tekrar giydim.
11:12
I put my banjobanço on and I walkedyürüdü all the way to the EastDoğu CoastSahil,
187
660000
2000
Banjomu içine koydum ve doğu kıyısı boyunca tüm yolu yürüdüm,
11:14
put my footayak in the AtlanticAtlantik OceanOkyanus --
188
662000
2000
ayağımı Atlantik okyanusuna soktum--
11:16
it was sevenYedi yearsyıl and one day it tookaldı me to walkyürümek acrosskarşısında the UnitedAmerika StatesBirleşik.
189
664000
4000
Birleşik Devletler boyunca yürümek yedi yıl ve bir günümü aldı.
11:22
And on EarthDünya Day, 1990 --
190
670000
5000
Ve Dünya gününde, 1990'da,
11:27
the 20thinci anniversaryyıldönümü of EarthDünya Day -- that’s when I beganbaşladı to speakkonuşmak.
191
675000
3000
Dünya gününün 20. yıldönümü, bu konuşmaya başladığım zamandı.
11:30
And that’s why I said, "Thank you for beingolmak here."
192
678000
2000
Ve bu neden "Burada olduğunuz için teşekkürler" dediğimdir.
11:32
Because it's sortçeşit of like that treeağaç in the forestorman fallingdüşen;
193
680000
4000
Çünkü bu bir çeşit ormanda düşen ağaç gibidir,
11:36
and if there's no one there to hearduymak, does it really make a soundses?
194
684000
3000
ve eğer orada duyacak kimse yoksa-- bu gerçekten bir şey ifade eder mi?
11:39
And I’m thankingteşekkür you, and I'm thankingteşekkür my familyaile
195
687000
3000
Ve size teşekkür ediyorum, ve aileme teşekkür ediyorum,
11:42
because they had come to hearduymak me speakkonuşmak.
196
690000
2000
çünkü onlar konuştuğumu duymak için geldiler.
11:44
And that’s communicationiletişim.
197
692000
3000
Ve bu iletişimdir.
11:47
And they alsoAyrıca taughtöğretilen me about listeningdinleme -- that they listeneddinlenen to me.
198
695000
6000
Ve onlar ayrıca bana dinlemeyi öğrettiler--ki beni dinlediler.
11:53
And it’s one of those things that camegeldi out of the silenceSessizlik,
199
701000
4000
Ve bu sessizliğin içinden gelen şeylerden biridir,
11:57
the listeningdinleme to eachher other.
200
705000
2000
birbirini dinlemek.
11:59
Really, very importantönemli --
201
707000
2000
Ger.ekten, çok önemli--
12:01
we need to listen to eachher other.
202
709000
3000
birbirimizi dinlememize ihtiyacımız var.
12:04
Well, my journeyseyahat kepttuttu going on.
203
712000
2000
Şey, yolculuğum devam etti.
12:06
My dadbaba said, "That’s one,"
204
714000
3000
Babam dedi ki, "Bu bir,""
12:09
and I still didndeğil’t let that go.
205
717000
3000
ve ben hala bundan vazgeçmiyordum.
12:12
I workedişlenmiş for the CoastguardSahil Güvenlik, was madeyapılmış a U.N. Goodwillİyi niyet AmbassadorBüyükelçi.
206
720000
3000
Sahil güvenlik için çalıştım, bir B.M iyi niyet elçisi ilan edildim.
12:15
I wroteyazdı regulationsyönetmelik for the UnitedAmerika StatesBirleşik --
207
723000
3000
Birleşik devletler için mevzuatlar yazdım--
12:18
I mean, I wroteyazdı oilsıvı yağ spillsızıntısı regulationsyönetmelik.
208
726000
2000
Yani, petrol yayılması mevzuatları yazdım.
12:20
20 yearsyıl agoönce, if someonebirisi had said to me,
209
728000
4000
Yani, 20 yıl önce birileri bana deseydi ki,
12:24
"JohnJohn, do you really want to make a differencefark?"
210
732000
3000
"John, gerçekten bir fark yaratmak ister misin?"
12:27
"Yeah, I want to make a differencefark."
211
735000
1000
"Evet, bir fark yaratmak istedim."
12:28
He said, "You just startbaşlama walkingyürüme eastDoğu;
212
736000
2000
Dedi ki," Sadece doğuya yürümeye başla,
12:30
get out of your cararaba and just startbaşlama walkingyürüme eastDoğu."
213
738000
3000
arabandan in ve sadece doğuya yürümeye başla"
12:33
And as I walkedyürüdü off a little bitbit, they'dgittiklerini say, "Yeah, and shutkapamak up, too."
214
741000
4000
Ve ben birazcık yürür yürümez, dediler ki, "Evet, ve çeneni de kapa.
12:37
(LaughterKahkaha)
215
745000
3000
(Kahkahalar)
12:40
"You’reRe going to make a differencefark, buddyarkadaş."
216
748000
2000
Bir fark yaratacaksın, dostum."
12:42
How could that be, how could that be?
217
750000
3000
Bu nasıl olabilir, bu nasıl olabilir?
12:45
How could doing suchböyle a simplebasit thing like walkingyürüme and not talkingkonuşma
218
753000
4000
Yürümek ve konuşmamak gibi basit birşey yapmak
12:49
make a differencefark?
219
757000
2000
nasıl bir fark yaratabilir?
12:51
Well, my time at the CoastSahil GuardBekçi was a really good time.
220
759000
4000
Şey, sahil güvenlikte geçen zamanım gerçekten güzel zamandı.
12:55
And after that -- I only workedişlenmiş one yearyıl --
221
763000
3000
Ve bundan sonra--Sadece bir yıl çalıştım--
12:58
I said, "That's enoughyeterli. One year'syılın enoughyeterli for me to do that."
222
766000
4000
Dedim ki, "Bu kadarı yeterli, bunu yapmak için bir yıl yeterli."
13:02
I got on a sailboatYelkenli and I sailedyelken açtı down to the CaribbeanKarayipler,
223
770000
3000
Bir yelkenliye bindim ve Karayiplere kadar deniz yolculuğu yaptım.
13:05
and walkedyürüdü throughvasitasiyla all of the islandsadaları, and to VenezuelaVenezuela.
224
773000
7000
ve tüm adalar boyunca yürüdüm ve Venezuela'ya.
13:12
And you know, I forgotUnuttun the mostçoğu importantönemli thing,
225
780000
4000
Ve bilirsiniz, en önemli şeyi unuttum,
13:16
whichhangi is why I startedbaşladı talkingkonuşma, whichhangi I have to tell you.
226
784000
5000
neden konuşmaya başladığım, size anlatmak zorunda olduğum.
13:21
I startedbaşladı talkingkonuşma because I had studiedokudu environmentçevre.
227
789000
5000
Konuşmaya başladım çünkü çevre konusunda çalıştım,
13:26
I’d studiedokudu environmentçevre at this formalbiçimsel levelseviye,
228
794000
4000
çevre konusunda bu düzeyde çalıştım, bu resmi düzeyde,
13:30
but there was this informalresmi olmayan levelseviye.
229
798000
2000
ancak gayriresmi bir düzey vardı.
13:32
And the informalresmi olmayan levelseviye --
230
800000
3000
Ve gayriresmi düzey--
13:35
I learnedbilgili about people, and what we do and how we are.
231
803000
6000
İnsanlar hakkında öğrendim, ve ne yaptığımızı ve nasıl olduğumuzu.
13:41
And environmentçevre changeddeğişmiş from just beingolmak about treesağaçlar and birdskuşlar
232
809000
3000
Ve çevre sadece ağaçlar ve kuşlar ve soyu tehlikedeki türler olmaktan
13:44
and endangerednesli tehlike altında olan speciesTürler to beingolmak about how we treatedişlenmiş eachher other.
233
812000
6000
birbirimize nasıl davrandığımıza doğru değişti.
13:50
Because if we are the environmentçevre,
234
818000
2000
Çünkü eğer biz çevreysek,
13:52
then all we need to do is look around us
235
820000
2000
o zaman tek yapmamız gereken etrafımıza bakmak
13:54
and see how we treattedavi etmek ourselveskendimizi and how we treattedavi etmek eachher other.
236
822000
5000
ve görmek kendimize nasıl davranıyoruz ve birbirimize nasıl davranıyoruz.
13:59
And so that’s the messagemesaj that I had.
237
827000
4000
Ve bu benim sahip olduğum mesaj.
14:03
And I said, "Well, I'm going to have to spreadYAYILMIŞ that messagemesaj."
238
831000
2000
Ve dedim ki," Peki, bu mesajı dağıtacağım."
14:05
And I got in my sailboatYelkenli, sailedyelken açtı all the way throughvasitasiyla the CaribbeanKarayipler --
239
833000
4000
Ve yelkenlime bindim, Karayiplere tüm yolu gemiyle gittim--
14:09
it wasn'tdeğildi really my sailboatYelkenli, I kindtür of workedişlenmiş on that boattekne --
240
837000
4000
aslında benim yelkenlim değildi, bir şekilde orda çalışıyordum--
14:13
got to VenezuelaVenezuela and I startedbaşladı walkingyürüme.
241
841000
4000
Venezuela'ya ulaştım ve yürümeye başladım.
14:17
This is the last partBölüm of this storyÖykü, because it’s how I got here,
242
845000
3000
Bu hikayenin son bölümü, çünkü bu bölüm buraya nasıl geldiğim,
14:20
because I still didn't ridebinmek in motorizedMotorlu vehiclesAraçlar.
243
848000
3000
çünkü hala motorlu taşıtlara binmiyordum.
14:23
I was walkingyürüme throughvasitasiyla ElEl DoradoDorado -- it's a prisonhapis townkasaba, famousünlü prisonhapis,
244
851000
7000
El Dorado boyunca yürüyordum--hapishane kasabası, meşhur hapishane,
14:30
or infamousrezil prisonhapis -- in VenezuelaVenezuela, and I donDon’t know what possesseddeli me,
245
858000
5000
veya meşhur olmayan hapishane--Venezuela'da ve bana ne hükmediyordu bilmiyorum.
14:35
because this was not like me.
246
863000
2000
çünkü bu bana benzemiyordu.
14:37
There I am, walkingyürüme pastgeçmiş the guardbekçi gatekapı and the guardbekçi stopsdurak and saysdiyor,
247
865000
7000
Orada ben, muhafız kapısının önünde yürüyorum, ve muhafız duruyor ve diyor ki,
14:44
"PasaportePasaporte, pasaportepasaporte," and with an M16 pointedişaretlendi at me.
248
872000
5000
"Pasaporte, pasaporte," ve bana doğrultulmuş bir M16 ile.
14:49
And I lookedbaktı at him and I said, "PassportPasaport, huh?
249
877000
4000
Ve ona baktım ve dedim ki, "Pasaport, hıh,
14:53
I don't need to showgöstermek you my passportpasaport. It’s in the back of my packpaket.
250
881000
3000
Sana pasaportumu göstermek zorunda değilim, o çantamın arka kısmında.
14:56
I'm DrDr. FrancisFrancis; I'm a U.N. AmbassadorBüyükelçi and I'm walkingyürüme around the worldDünya."
251
884000
6000
"Ben Dr. Francis, bir B.M elçisiyim ve dünyayı dolaşıyorum.
15:02
And I startedbaşladı walkingyürüme off.
252
890000
2000
Ve yürümeye başladım.
15:04
What possesseddeli me to say this thing?
253
892000
2000
Bana bunu söylettiren neydi?
15:09
The roadyol turneddönük into the jungleorman.
254
897000
2000
Yol ormanın içine doğru dönüyordu.
15:11
I didndeğil’t get shotatış.
255
899000
2000
Vurulmadım.
15:13
And I got to -- I startbaşlama sayingsöz, "FreeÜcretsiz at last --
256
901000
4000
Ve artık-- konuşmaya başlıyorum, sonunda özgürüm
15:17
thank God AlmightyYüce, I’m freeücretsiz at last."
257
905000
3000
herşeye kadir tanrıya şükür, sonunda özgürüm.
15:24
"What was that about," I’m sayingsöz. What was that about?
258
912000
3000
Bu neyle ilgiliydi, diyorum ki, bu neyle ilgiliydi?
15:27
It tookaldı me 100 milesmil to figureşekil out that, in my heartkalp, in me,
259
915000
8000
Bunu kalbimde, içimde hayal etmek için kendimi 100 mil öteye götürdüm
15:35
I had becomeolmak a prisonermahkum.
260
923000
3000
Bir tutsak olmuştum.
15:38
I was a prisonermahkum and I neededgerekli to escapekaçış.
261
926000
4000
Bir tutsaktım ve kaçmalıydım.
15:42
The prisonhapis that I was in was the factgerçek that I did not drivesürücü
262
930000
6000
İçinde bulduğum hapishane, araba sürmemem
15:48
or use motorizedMotorlu vehiclesAraçlar.
263
936000
2000
veya motorlu taşıtlar kullanmamam gerçeğiydi.
15:50
Now how could that be?
264
938000
2000
Peki bu nasıl olabilir?
15:52
Because when I startedbaşladı, it seemedgibiydi very appropriateuygun to me
265
940000
4000
Çünkü başladığımda, bu bana çok uygun görünmüştü
15:56
not to use motorizedMotorlu vehiclesAraçlar.
266
944000
2000
motorlu taşıtları kullanmamak.
15:58
But the thing that was differentfarklı
267
946000
2000
Ama farklı olan şey
16:00
was that everyher birthdaydoğum günü, I askeddiye sordu myselfkendim about silenceSessizlik,
268
948000
3000
her doğum günümde, kendime sessizlik hakkında sordum.
16:03
but I never askeddiye sordu myselfkendim about my decisionkarar to just use my feetayaklar.
269
951000
8000
ama kendime asla sadece ayaklarımı kullanma kararım hakkında soru sormadım.
16:11
I had no ideaFikir I was going to becomeolmak a U.N. AmbassadorBüyükelçi.
270
959000
3000
Bir B.M elçisi olacağım hakkında en ufak bir fikrim yoktu.
16:14
I had no ideaFikir I would have a PhPH.D.
271
962000
4000
Bir Ph.D derecem olacağı hakkında en ufak bir fikrim yoktu.
16:18
And so I realizedgerçekleştirilen that I had a responsibilitysorumluluk to more than just me,
272
966000
6000
Ve böylece farkettim ki sadece kendimden daha fazlasına karşı sorumluyum,
16:24
and that I was going to have to changedeğişiklik.
273
972000
2000
ve değişmek zorunda olacağım.
16:26
You know, we can do it.
274
974000
3000
Bilirsiniz, yapabiliriz.
16:29
I was going to have to changedeğişiklik.
275
977000
2000
Değişmek zorunda olacaktım.
16:31
And I was afraidkorkmuş to changedeğişiklik,
276
979000
2000
Ve değişmekten korkuyodum.
16:33
because I was so used to the guy who only just walkedyürüdü.
277
981000
3000
çünkü sadece yürüyen adama çok alışmıştım.
16:36
I was so used to that personkişi that I didndeğil’t want to stop.
278
984000
6000
Durdurmak istemediğim bu kişiye çok alışmıştım.
16:42
I didndeğil’t know who I would be if I changeddeğişmiş.
279
990000
3000
Değişirsem kim olabileceğimi bilmiyordum.
16:45
But I know I neededgerekli to.
280
993000
3000
Ama buna ihtiyacım olduğunu biliyordum.
16:48
I know I neededgerekli to changedeğişiklik, because it would be the only way
281
996000
4000
Değişmeye ihtiyacım olduğunu biliyorum, çünkü bu tek yoluydu
16:52
that I could be here todaybugün.
282
1000000
2000
bugün burada olabilmemin.
16:56
And I know that a lot of timeszamanlar
283
1004000
3000
Ve biliyorum ki çoğu zamanlarda
16:59
we find ourselveskendimizi in this wonderfulolağanüstü placeyer where we’veve gottenkazanılmış to,
284
1007000
4000
kendimizi sahip olduğumuz bu muhteşem yerde buluruz.
17:03
but there’s anotherbir diğeri placeyer for us to go.
285
1011000
3000
ama gidecek başka yerimiz vardır.
17:06
And we kindtür of have to leaveayrılmak behindarkasında the securitygüvenlik of who we’veve becomeolmak,
286
1014000
6000
Ve birşekilde kim olduğumuzun rahatlığını geride bırakmak zorundayızdır
17:12
and go to the placeyer of who we are becomingolma.
287
1020000
7000
ve kim olacağımız yere gitmek.
17:19
And so, I want to encourageteşvik etmek you to go to that nextSonraki placeyer,
288
1027000
9000
Ve böylece, sizi diğer yere gitmeniz için cesaretlendirmek istiyorum,
17:28
to let yourselfkendin out of any prisonhapis that you mightbelki find yourselfkendin in,
289
1036000
5000
kendinizi bulabileceğiniz herhangi bir hapishaneden kendinizi çıkarmanız için
17:33
as comfortablerahat as it mayMayıs ayı be, because we have to do something now.
290
1041000
8000
olabileceği kadar rahat, çünkü şuanda bir şeyler yapmalıyız.
17:41
We have to changedeğişiklik now.
291
1049000
3000
Şimdi değişmeliyiz.
17:47
As our formereski ViceYardımcısı PresidentBaşkan said,
292
1055000
5000
Önceki başkan yardımcımızın dediği gibi,
17:52
we have to becomeolmak activistseylemciler.
293
1060000
2000
aktivistler olmalıyız.
17:56
So if my voiceses can touchdokunma you,
294
1064000
4000
Böylece eğer sesim size dokunabilirse,
18:00
if my actionseylemler can touchdokunma you, if my beingolmak here can touchdokunma you,
295
1068000
4000
eğer hareketlerim size dokunabilirse, eğer burada oluşum size dokunabilirse,
18:04
please let it be.
296
1072000
2000
lütfen bırakın olsun.
18:06
And I know that all of you have touchedmüteessir me
297
1074000
5000
Ve biliyorumki hepiniz bana temas ettiniz
18:11
while I’veve been here.
298
1079000
3000
burada bulunduğum süre içinde.
18:16
So, let’s go out into the worldDünya
299
1084000
3000
O zaman, hadi dünyaya doğru yola çıkalım
18:19
and take this caringsempatik, this love, this respectsaygı
300
1087000
3000
ve bu önemsemeyi, bu sevgiyi, bu saygıyı götürelim
18:22
that we’veve showngösterilen eachher other right here at TEDTED,
301
1090000
5000
burada TED'de şuan birbirimize gösterdiğimiz
18:27
and take this out into the worldDünya.
302
1095000
2000
ve bunu dünyaya doğru götürelim.
18:29
Because we are the environmentçevre,
303
1097000
5000
Çünkü biz çevreyiz,
18:34
and how we treattedavi etmek eachher other
304
1102000
3000
ve birbirimize nasıl davrandığımız
18:37
is really how we’reRe going to treattedavi etmek the environmentçevre.
305
1105000
5000
gerçekte çevreye nasıl davranacağımızdır.
18:42
So I want to thank you for beingolmak here
306
1110000
4000
Böylece burada olduğunuz için teşekkür etmek istiyorum.
18:46
and I want to endson this in fivebeş secondssaniye of silenceSessizlik.
307
1114000
5000
ve bunu beş saniyelik sessizlikle bitirmek istiyorum.
18:59
Thank you.
308
1127000
2000
Teşekkür ederim.
19:01
(ApplauseAlkış)
309
1129000
18000
(Alkışlar)
Translated by Selcuk Gul
Reviewed by Sancak Gülgen

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
John Francis - Planet walker
John Francis walks the Earth, carrying a message of careful, truly sustainable development and respect for our planet.

Why you should listen

One day in 1983, John Francis stepped out on a walk. For the next 22 years, he trekked and sailed around North and South America, carrying a message of respect for the Earth -- for 17 of those years, without speaking. During his monumental, silent trek, he earned
an MA in environmental studies and a PhD in land resources.

Today his Planetwalk foundation consults on sustainable development and works with educational groups to teach kids about the environment.

More profile about the speaker
John Francis | Speaker | TED.com

Data provided by TED.

This site was created in May 2015 and the last update was on January 12, 2020. It will no longer be updated.

We are currently creating a new site called "eng.lish.video" and would be grateful if you could access it.

If you have any questions or suggestions, please feel free to write comments in your language on the contact form.

Privacy Policy

Developer's Blog

Buy Me A Coffee