TED2016
Tim Urban: Inside the mind of a master procrastinator
Tim Urban: Usta bir erteleyicinin kafasının içindekiler
Filmed:
Readability: 3.5
36,567,611 views
Tim Urban erteleme hastalığının mantıklı olmadığını biliyor ama işleri halletmek için son dakikaya kadar bekleme huyundan bir türlü kurtulamadı. Bu eğlenceli ve aydınlatıcı konuşmada, Urban bizi üst üste YouTube videoları izlemekten, Vikipedi'nin tavşan deliklerine ve pencereden dışarı bakma nöbetlerine uzanan bir yolculuğa çıkarıyor ve zamanımız dolmadan önce neyi ertelediğimiz konusunda daha fazla düşünmek için bizi cesaretlendiriyor.
Tim Urban - Blogger
With Wait But Why, Tim Urban demonstrates that complex and long-form writing can stand out in an online wilderness choked with listicles and clickbait. Full bio
With Wait But Why, Tim Urban demonstrates that complex and long-form writing can stand out in an online wilderness choked with listicles and clickbait. Full bio
Double-click the English transcript below to play the video.
00:12
So in college,
0
645
1370
Üniversitede
00:15
I was a government major,
1
3349
1564
siyasal bilgiler okuyordum.
00:16
which means I had to write
a lot of papers.
a lot of papers.
2
4937
2462
Bu yüzden epey makale yazmam gerekiyordu.
00:19
Now, when a normal student writes a paper,
3
7423
2048
Normal bir öğrenci makale yazarken,
00:21
they might spread the work out
a little like this.
a little like this.
4
9495
2373
iş yükünü genelde bu şekilde dağıtır.
00:23
So, you know --
5
11892
1151
Yani, işte --
00:25
(Laughter)
6
13067
1657
(Kahkahalar)
Önce biraz yavaş bir başlangıç yaparsınız
00:26
you get started maybe a little slowly,
7
14748
1827
ama ilk hafta için
yeteri kadar yazmışsınızdır.
yeteri kadar yazmışsınızdır.
00:28
but you get enough done in the first week
8
16599
1968
00:30
that, with some heavier days later on,
9
18591
1831
Sonra daha çok çalıştığınız
birkaç günden sonra
birkaç günden sonra
00:32
everything gets done, things stay civil.
10
20446
2157
her şey rahatça hallolur.
00:34
(Laughter)
11
22627
1202
(Kahkahalar)
00:35
And I would want to do that like that.
12
23853
2271
Ben de böyle yapmak istiyordum.
00:38
That would be the plan.
13
26148
1194
Planım buydu.
00:39
I would have it all ready to go,
14
27366
2490
Bu şekilde yapmaya hazırdım
00:41
but then, actually, the paper
would come along,
would come along,
15
29880
2494
ama gerçekten makale yazmam gerektiğinde,
00:44
and then I would kind of do this.
16
32398
1941
bu tarz bir şey yapıyordum.
00:46
(Laughter)
17
34363
2370
(Kahkahalar)
00:48
And that would happen every single paper.
18
36757
2143
Her makalede hep böyle oluyordu.
00:51
But then came my 90-page senior thesis,
19
39638
3882
Ama sonra 90 sayfalık, üzerinde
bir sene boyunca uğraşmanız gereken
bir sene boyunca uğraşmanız gereken
00:55
a paper you're supposed
to spend a year on.
to spend a year on.
20
43544
2287
bitirme tezim geldi.
00:57
And I knew for a paper like that,
my normal work flow was not an option.
my normal work flow was not an option.
21
45855
3619
Böyle bir ödevi normal çalışma şeklimle
yapamayacağımı biliyordum.
yapamayacağımı biliyordum.
01:01
It was way too big a project.
22
49498
1401
Fazla büyük bir projeydi.
01:02
So I planned things out,
23
50923
1153
Ben de her şeyi planladım
01:04
and I decided I kind of had
to go something like this.
to go something like this.
24
52100
3205
ve bu şekilde gitmeye karar verdim.
Bir seneyi bu şekilde kullanacaktım.
01:07
This is how the year would go.
25
55781
1452
01:09
So I'd start off light,
26
57257
1967
Önce hafif başlayıp
01:11
and I'd bump it up in the middle months,
27
59248
2318
yılın ortasına doğru çalışmayı arttıracak
01:13
and then at the end,
I would kick it up into high gear
I would kick it up into high gear
28
61590
2626
ve sonunda vitesi iyice yükseltecektim.
01:16
just like a little staircase.
29
64240
1439
Aynı küçük bir merdiven gibi.
01:17
How hard could it be
to walk up the stairs?
to walk up the stairs?
30
65703
2062
Merdivenleri çıkmak
ne kadar zor olabilirdi ki?
ne kadar zor olabilirdi ki?
01:20
No big deal, right?
31
68233
1319
Lafı bile olmaz, değil mi?
01:23
But then, the funniest thing happened.
32
71090
1810
Ama sonra çok acayip bir şey oldu.
01:24
Those first few months?
33
72924
1311
O ilk birkaç ay var ya,
01:26
They came and went,
34
74791
1167
bir anda gelip geçti
01:27
and I couldn't quite do stuff.
35
75982
1585
ve ben pek bir şey yapamadım.
O yüzden revize edilmiş
yeni müthiş bir plan yaptım.
yeni müthiş bir plan yaptım.
01:29
So we had an awesome new revised plan.
36
77591
1849
01:31
(Laughter)
37
79464
1167
(Kahkahalar)
01:32
And then --
38
80655
1159
Ve sonra --
01:33
(Laughter)
39
81838
1882
(Kahkahalar)
01:35
But then those middle months
actually went by,
actually went by,
40
83744
2784
Sonra ortadaki aylar da geçip gitti
01:38
and I didn't really write words,
41
86552
2182
ve ben yine bir şey yazmadım.
01:40
and so we were here.
42
88758
1835
Sonunda bu duruma geldik.
01:43
And then two months turned into one month,
43
91500
2576
Kalan iki ay, bir aya;
01:46
which turned into two weeks.
44
94100
1625
bir ay da iki haftaya dönüştü.
01:47
And one day I woke up
45
95749
1309
Bir gün uyandığımda,
01:49
with three days until the deadline,
46
97724
2619
son teslim tarihine üç gün kalmıştı
01:53
still not having written a word,
47
101502
1931
ve ben hâlâ tek bir kelime yazmamıştım.
01:55
and so I did the only thing I could:
48
103457
2059
Ben de yapabileceğim tek şeyi yaptım.
01:57
I wrote 90 pages over 72 hours,
49
105540
2607
Tek gece değil, tam iki gece sabahlayarak
02:00
pulling not one but two all-nighters --
50
108171
2276
72 saatte 90 sayfa yazdım.
02:02
humans are not supposed to pull
two all-nighters --
two all-nighters --
51
110471
2569
İnsanların iki gece üst üste
sabahlamaması gerek aslında.
sabahlamaması gerek aslında.
02:06
sprinted across campus,
52
114373
1993
Kampüsü koşarak geçip
02:08
dove in slow motion,
53
116390
1486
ağır çekimde içeri dalarak
02:09
and got it in just at the deadline.
54
117900
2056
tam son anda tezimi teslim ettim.
02:11
I thought that was the end of everything.
55
119980
2024
Her şey bitti sanıyordum.
02:14
But a week later I get a call,
56
122028
1559
Ama bir hafta sonra telefonum çaldı,
02:15
and it's the school.
57
123611
1486
okuldan arıyorlardı.
"Tim Urban ile mi görüşüyoruz?" dediler.
02:17
And they say, "Is this Tim Urban?"
58
125757
1639
02:19
And I say, "Yeah."
59
127420
1468
"Evet." dedim.
02:20
And they say, "We need
to talk about your thesis."
to talk about your thesis."
60
128912
2340
"Teziniz hakkında
konuşmamız gerek." dediler.
konuşmamız gerek." dediler.
02:23
And I say, "OK."
61
131276
1255
"Olur." dedim.
02:25
And they say,
62
133468
1222
Sonra da dediler ki;
"Bu şimdiye kadar gördüğümüz en iyi tez."
02:27
"It's the best one we've ever seen."
63
135230
1896
02:29
(Laughter)
64
137150
1705
(Kahkahalar)
02:32
(Applause)
65
140014
2690
(Alkış)
02:36
That did not happen.
66
144945
1302
Tabii böyle olmadı.
02:38
(Laughter)
67
146271
2138
(Kahkahalar)
02:40
It was a very, very bad thesis.
68
148433
2623
Çok çok kötü bir tezdi.
02:43
(Laughter)
69
151080
2274
(Kahkahalar)
02:45
I just wanted to enjoy that one moment
when all of you thought,
when all of you thought,
70
153378
4100
Sadece hepinizin bir anlığına,
"Bu adam inanılmaz biri!"
"Bu adam inanılmaz biri!"
diye düşünmesinin
keyfini çıkarmak istedim.
keyfini çıkarmak istedim.
02:49
"This guy is amazing!"
71
157502
1905
02:51
(Laughter)
72
159431
1348
(Kahkahalar)
02:52
No, no, it was very, very bad.
73
160803
1667
Hayır gerçekten çok çok kötüydü.
02:55
Anyway, today I'm a writer-blogger guy.
74
163343
3408
Neyse, şimdi ben bir blog yazarıyım.
Wait But Why (Bekle Niye) isimli
blogu yazıyorum.
blogu yazıyorum.
02:58
I write the blog Wait But Why.
75
166775
1743
03:00
And a couple of years ago,
I decided to write about procrastination.
I decided to write about procrastination.
76
168542
3736
Birkaç yıl önce erteleme hastalığı
ile ilgili yazmaya karar vermiştim.
ile ilgili yazmaya karar vermiştim.
Benim davranışım, etrafımdaki erteleyici
olmayanların hep kafasını karıştırmıştır.
olmayanların hep kafasını karıştırmıştır.
03:04
My behavior has always perplexed
the non-procrastinators around me,
the non-procrastinators around me,
77
172302
3284
03:07
and I wanted to explain
to the non-procrastinators of the world
to the non-procrastinators of the world
78
175610
3688
Ben de dünyadaki
erteleyici olmayan insanlara,
erteleyici olmayan insanlara,
erteleyicilerin kafasında neler döndüğünü
03:11
what goes on in the heads
of procrastinators,
of procrastinators,
79
179322
2107
ve neden böyle olduğumuzu
açıklamak istedim.
açıklamak istedim.
03:13
and why we are the way we are.
80
181453
1440
03:14
Now, I had a hypothesis
81
182917
1156
Erteleyicilerin beyinlerinin
03:16
that the brains of procrastinators
were actually different
were actually different
82
184097
2855
diğer insanların beyinlerinden
daha farklı olduğuna dair
daha farklı olduğuna dair
03:18
than the brains of other people.
83
186976
1957
bir hipotezim var.
03:21
And to test this, I found an MRI lab
84
189698
2191
Bunu test etmek için benim beynimle,
erteleyici olmadığı kanıtlanmış
birinin beynini tarayıp
birinin beynini tarayıp
03:23
that actually let me scan both my brain
85
191913
2432
03:26
and the brain of a proven
non-procrastinator,
non-procrastinator,
86
194369
2655
onları karşılaştırmamı sağlayan
bir MR laboratuvarı buldum.
03:29
so I could compare them.
87
197048
1435
Sonuçları size göstermek için
bugün buraya getirdim.
bugün buraya getirdim.
03:30
I actually brought them here
to show you today.
to show you today.
88
198507
2201
03:32
I want you to take a look carefully
to see if you can notice a difference.
to see if you can notice a difference.
89
200732
3537
Bir farklılık olup olmadığını anlamak
için dikkatlice bakmanızı istiyorum.
için dikkatlice bakmanızı istiyorum.
Eğitimli bir beyin uzmanı
olmadığınızı biliyorum.
olmadığınızı biliyorum.
03:36
I know that if you're not
a trained brain expert,
a trained brain expert,
90
204293
2314
Fark o kadar da bariz değil
ama bir bakın işte, olur mu?
ama bir bakın işte, olur mu?
03:38
it's not that obvious,
but just take a look, OK?
but just take a look, OK?
91
206631
2263
İşte erteleyici olmayan birinin beyni.
03:40
So here's the brain
of a non-procrastinator.
of a non-procrastinator.
92
208918
2128
03:43
(Laughter)
93
211835
2274
(Kahkahalar)
03:46
Now ...
94
214133
1151
Şimdi...
03:48
here's my brain.
95
216325
1314
bu da benim beynim.
03:50
(Laughter)
96
218280
2726
(Kahkahalar)
03:55
There is a difference.
97
223713
1564
Bir farklılık var.
03:57
Both brains have a Rational
Decision-Maker in them,
Decision-Maker in them,
98
225904
2388
İki beyinde de
Mantıklı Karar Verici varken,
Mantıklı Karar Verici varken,
04:00
but the procrastinator's brain
99
228316
1652
erteleyicinin beyninde
04:01
also has an Instant Gratification Monkey.
100
229992
2986
bir de Anlık Haz Maymunu var.
04:05
Now, what does this mean
for the procrastinator?
for the procrastinator?
101
233002
2302
Peki bu erteleyici için ne anlama geliyor?
Her şeyin yolunda olduğu anlamına geliyor,
ta ki bu olana kadar.
ta ki bu olana kadar.
04:07
Well, it means everything's fine
until this happens.
until this happens.
102
235328
2441
04:09
[This is a perfect time
to get some work done.] [Nope!]
to get some work done.] [Nope!]
103
237793
2622
[Biraz iş bitirmek için harika bir zaman.]
[Hayır!]
[Hayır!]
04:12
So the Rational Decision-Maker
will make the rational decision
will make the rational decision
104
240439
2933
Mantıklı Karar Verici,
verimli bir şey yapmak için
verimli bir şey yapmak için
04:15
to do something productive,
105
243396
1896
mantıklı bir karar verecek
04:17
but the Monkey doesn't like that plan,
106
245316
1950
ama Maymun bu planı sevmiyor
04:19
so he actually takes the wheel,
107
247290
1508
ve dümeni ele alıp;
04:20
and he says, "Actually, let's read
the entire Wikipedia page
the entire Wikipedia page
108
248822
2881
"Hadi Nancy Kerrigan - Tonya Harding
skandalı hakkındaki
skandalı hakkındaki
04:23
of the Nancy Kerrigan/
Tonya Harding scandal,
Tonya Harding scandal,
109
251727
2136
bütün Vikipedi sayfasını okuyalım,
çünkü az önce öyle bir olay
olduğunu hatırladım." diyor.
olduğunu hatırladım." diyor.
04:25
because I just remembered
that that happened.
that that happened.
110
253887
2131
04:28
(Laughter)
111
256042
1016
(Kahkahalar)
04:29
Then --
112
257082
1158
Sonra --
04:30
(Laughter)
113
258264
1263
(Kahkahalar)
Sonra da, daha 10 dakika önce
baktığımız buzdolabına gidip
baktığımız buzdolabına gidip
04:31
Then we're going to go over to the fridge,
114
259551
2038
04:33
to see if there's anything new
in there since 10 minutes ago.
in there since 10 minutes ago.
115
261613
2866
yeni bir şey var mı diye bakacağız.
Ondan sonra, Richard Feynman'ın
04:36
After that, we're going to go
on a YouTube spiral
on a YouTube spiral
116
264503
2638
mıknatıslar hakkında konuştuğu
videolarla başlayıp çok sonra
videolarla başlayıp çok sonra
04:39
that starts with videos
of Richard Feynman talking about magnets
of Richard Feynman talking about magnets
117
267165
3250
Justin Bieber'ın annesiyle yapılan
röportajları izlemekle son bulan
röportajları izlemekle son bulan
04:42
and ends much, much later
with us watching interviews
with us watching interviews
118
270439
2716
04:45
with Justin Bieber's mom.
119
273179
1880
bir YouTube sarmalına gireceğiz.
04:47
(Laughter)
120
275083
2188
(Kahkahalar)
04:49
"All of that's going to take a while,
121
277295
1763
"Bütün bunlar biraz zaman alacak,
04:51
so we're not going to really have room
on the schedule for any work today.
on the schedule for any work today.
122
279082
3502
o yüzden bugün
hiç iş yapacak vaktimiz kalmayacak."
hiç iş yapacak vaktimiz kalmayacak."
"Üzgünüm!"
04:54
Sorry!"
123
282608
1163
04:55
(Sigh)
124
283795
1165
(İç çekme)
04:58
Now, what is going on here?
125
286325
3369
Burada neler dönüyor böyle?
Anlık Haz Maymunu, dümenin başına
geçmesini istediğiniz türde
geçmesini istediğiniz türde
05:03
The Instant Gratification Monkey
does not seem like a guy
does not seem like a guy
126
291481
2691
05:06
you want behind the wheel.
127
294196
1254
birine benzemiyor.
05:07
He lives entirely in the present moment.
128
295474
1945
Tamamen şu anda yaşıyor.
05:09
He has no memory of the past,
no knowledge of the future,
no knowledge of the future,
129
297443
2828
Geçmişe dair bir anısı,
geleceğe dair bir bilgisi yok
geleceğe dair bir bilgisi yok
05:12
and he only cares about two things:
130
300295
1697
ve sadece iki şeyi umursuyor:
05:14
easy and fun.
131
302016
1683
Rahatlık ve eğlence.
05:16
Now, in the animal world, that works fine.
132
304338
3092
Hayvanlar aleminde bu sorunsuz çalışır.
05:19
If you're a dog
133
307454
1208
Eğer bir köpekseniz
05:20
and you spend your whole life doing
nothing other than easy and fun things,
nothing other than easy and fun things,
134
308686
3571
ve bütün hayatınızı sadece rahat
ve eğlenceli şeyler yaparak geçiriyorsanız
ve eğlenceli şeyler yaparak geçiriyorsanız
05:24
you're a huge success!
135
312281
1165
bu büyük bir başarıdır!
05:25
(Laughter)
136
313470
1911
(Kahkahalar)
05:27
And to the Monkey,
137
315405
1286
Maymun'a göre
05:29
humans are just another animal species.
138
317969
2094
insanlar da bir tür hayvan.
05:32
You have to keep well-slept, well-fed
and propagating into the next generation,
and propagating into the next generation,
139
320087
4506
İyi uyumalarını, iyi beslenmelerini
ve üremelerini sağlamalısınız.
ve üremelerini sağlamalısınız.
05:36
which in tribal times
might have worked OK.
might have worked OK.
140
324617
2286
Kabile dönemlerinde
bu normal sayılabilirdi.
bu normal sayılabilirdi.
05:38
But, if you haven't noticed,
now we're not in tribal times.
now we're not in tribal times.
141
326927
2850
Ama fark etmediyseniz,
şu an kabile dönemlerinde değiliz.
şu an kabile dönemlerinde değiliz.
05:41
We're in an advanced civilization,
and the Monkey does not know what that is.
and the Monkey does not know what that is.
142
329801
4133
Gelişmiş bir medeniyetin içindeyiz
ve Maymun bunun ne olduğunu bilmiyor.
ve Maymun bunun ne olduğunu bilmiyor.
05:45
Which is why we have
another guy in our brain,
another guy in our brain,
143
333958
2281
Bu yüzden beynimizde başka biri daha var;
05:48
the Rational Decision-Maker,
144
336263
2365
bize, başka hiçbir hayvanın
05:50
who gives us the ability to do things
no other animal can do.
no other animal can do.
145
338652
3027
yapamadığı şeyleri yapma
yeteneği veren Mantıklı Karar Verici.
yeteneği veren Mantıklı Karar Verici.
05:53
We can visualize the future.
146
341703
1921
Geleceği gözümüzde canlandırabiliriz.
05:55
We can see the big picture.
147
343648
1752
Büyük resmi görebiliriz.
05:57
We can make long-term plans.
148
345424
1350
Uzun vadeli planlar yapabiliriz.
05:58
And he wants to take
all of that into account.
all of that into account.
149
346798
2483
O da bunların hepsini
göz önüne almak istiyor.
göz önüne almak istiyor.
06:02
And he wants to just have us do
150
350138
1691
Şu anda neyi yapmak mantıklıysa
06:03
whatever makes sense
to be doing right now.
to be doing right now.
151
351853
2948
sadece onu yapmamızı istiyor.
Bazen, akşam yemeği yemek,
yatmaya gitmek
yatmaya gitmek
06:06
Now, sometimes it makes sense
152
354825
1389
06:08
to be doing things that are easy and fun,
153
356238
2029
ya da hak edilmiş boş zamanın
06:10
like when you're having dinner
or going to bed
or going to bed
154
358291
2151
keyfini çıkarmak gibi
rahat ve eğlenceli şeyleri
yapmak mantıklı olabilir.
yapmak mantıklı olabilir.
06:12
or enjoying well-earned leisure time.
155
360466
1828
06:14
That's why there's an overlap.
156
362318
1450
Bu yüzden bir örtüşme var.
06:15
Sometimes they agree.
157
363792
1744
Bazen ikisi de aynı fikirde oluyor.
06:17
But other times, it makes much more sense
158
365560
2822
Ama diğer zamanlarda,
büyük resmin uğruna
büyük resmin uğruna
06:20
to be doing things that are harder
and less pleasant,
and less pleasant,
159
368406
3602
daha zor ve daha az zevkli işleri yapmak
06:24
for the sake of the big picture.
160
372032
1540
çok daha mantıklı olabiliyor.
06:25
And that's when we have a conflict.
161
373596
1889
İşte çatışma burada başlıyor.
06:28
And for the procrastinator,
162
376017
1315
Erteleyici için bu çatışma,
06:29
that conflict tends to end
a certain way every time,
a certain way every time,
163
377356
2509
her seferinde aynı şekilde
sona erme eğilimde oluyor;
sona erme eğilimde oluyor;
06:31
leaving him spending a lot of time
in this orange zone,
in this orange zone,
164
379889
3720
onun, bu turuncu bölgede, Mantıklı Olaylar
çemberinin tamamen dışındaki
çemberinin tamamen dışındaki
06:35
an easy and fun place that's entirely
out of the Makes Sense circle.
out of the Makes Sense circle.
165
383633
4327
rahat ve eğlenceli bir yerde
saatler harcamasına neden olarak.
saatler harcamasına neden olarak.
06:39
I call it the Dark Playground.
166
387984
2279
Ben oraya Karanlık Oyun Alanı diyorum.
06:42
(Laughter)
167
390287
1624
(Kahkahalar)
06:43
Now, the Dark Playground is a place
168
391935
3128
Karanlık Oyun Alanı
06:47
that all of you procrastinators
out there know very well.
out there know very well.
169
395087
3192
bütün erteleyicilerin
çok iyi bildikleri bir yer.
çok iyi bildikleri bir yer.
Boş zaman faaliyetlerinin,
06:50
It's where leisure activities happen
170
398892
1804
boş zaman faaliyetlerinin yapılmaması
gereken zamanlarda yapıldığı bir yer.
gereken zamanlarda yapıldığı bir yer.
06:52
at times when leisure activities
are not supposed to be happening.
are not supposed to be happening.
171
400720
3310
Karanlık Oyun Alanı'nda
yaşadığınız eğlence,
yaşadığınız eğlence,
06:56
The fun you have in the Dark Playground
172
404418
1890
gerçek bir eğlence değildir,
çünkü hiç hak edilmemiştir
çünkü hiç hak edilmemiştir
06:58
isn't actually fun,
because it's completely unearned,
because it's completely unearned,
173
406332
2483
07:00
and the air is filled with guilt,
dread, anxiety, self-hatred --
dread, anxiety, self-hatred --
174
408839
3215
ve ortam suçluluk, korku, endişe,
kendinden nefret etme gibi
kendinden nefret etme gibi
07:04
all of those good procrastinator feelings.
175
412078
2118
bütün o güzel
erteleyici duygularıyla doludur.
erteleyici duygularıyla doludur.
07:06
And the question is, in this situation,
with the Monkey behind the wheel,
with the Monkey behind the wheel,
176
414703
3476
Mesele şu ki; Maymun'un
dümenin başında olduğu bu durumda
dümenin başında olduğu bu durumda
07:10
how does the procrastinator ever get
himself over here to this blue zone,
himself over here to this blue zone,
177
418203
3593
erteleyici, kendisini daha az zevkli ama
gerçekten önemli şeylerin
gerçekten önemli şeylerin
07:13
a less pleasant place, but where
really important things happen?
really important things happen?
178
421820
3281
gerçekleştiği yer olan
bu mavi bölgeye, nasıl taşıyabilir?
bu mavi bölgeye, nasıl taşıyabilir?
07:17
Well, turns out the procrastinator
has a guardian angel,
has a guardian angel,
179
425125
5037
Görünüşe göre, erteleyicinin
bir koruyucu meleği var;
bir koruyucu meleği var;
07:22
someone who's always looking
down on him and watching over him
down on him and watching over him
180
430186
3208
ona her zaman yukarıdan bakıp
en karanlık anlarında onu kollayan
07:25
in his darkest moments --
181
433418
1430
07:26
someone called the Panic Monster.
182
434872
2095
Panik Canavarı denen biri.
07:28
(Laughter)
183
436991
3078
(Kahkahalar)
07:34
Now, the Panic Monster
is dormant most of the time,
is dormant most of the time,
184
442386
4860
Panik Canavarı çoğu zaman uykudadır,
ama bir işin son teslim tarihi
çok yaklaştığında
çok yaklaştığında
07:39
but he suddenly wakes up
anytime a deadline gets too close
anytime a deadline gets too close
185
447270
3902
ya da herkese rezil olma, kariyer felaketi
07:43
or there's danger of public embarrassment,
186
451196
2045
veya başka korkutucu sonuçların ortaya
çıkma tehlikesi olduğunda aniden uyanır.
çıkma tehlikesi olduğunda aniden uyanır.
07:45
a career disaster or some other
scary consequence.
scary consequence.
187
453265
2511
07:47
And importantly, he's the only thing
the Monkey is terrified of.
the Monkey is terrified of.
188
455800
4172
En önemlisi; o, Maymun'u
dehşete düşüren tek şeydir.
dehşete düşüren tek şeydir.
07:51
Now, he became very relevant
in my life pretty recently,
in my life pretty recently,
189
459996
4578
O, kısa bir süre önce
benim hayatımda da yer alıyordu,
benim hayatımda da yer alıyordu,
07:56
because the people of TED
reached out to me about six months ago
reached out to me about six months ago
190
464598
3246
çünkü TED görevlileri
altı ay kadar önce bana ulaşıp
altı ay kadar önce bana ulaşıp
07:59
and invited me to do a TED Talk.
191
467868
2021
beni bir TED Konuşması
yapmaya davet ettiler.
yapmaya davet ettiler.
08:01
(Laughter)
192
469913
2428
(Kahkahalar)
08:07
Now, of course, I said yes.
193
475058
1907
Tabii ki "evet" dedim.
08:08
It's always been a dream of mine
to have done a TED Talk in the past.
to have done a TED Talk in the past.
194
476989
3805
Geçmişte bir TED Konuşması yapmış olmak
her zaman hayallerimden biri olmuştu.
her zaman hayallerimden biri olmuştu.
08:12
(Laughter)
195
480818
3972
(Kahkahalar)
08:16
(Applause)
196
484814
3697
(Alkış)
08:24
But in the middle of all this excitement,
197
492203
1969
Ama tüm bu coşku sürerken,
08:26
the Rational Decision-Maker seemed
to have something else on his mind.
to have something else on his mind.
198
494196
3301
Mantıklı Karar Verici'nin aklında
başka bir şey var gibiydi.
başka bir şey var gibiydi.
"Az önce neyi kabul ettiğimizin
farkında mıyız?" diyordu.
farkında mıyız?" diyordu.
08:29
He was saying, "Are we clear
on what we just accepted?
on what we just accepted?
199
497521
2548
08:32
Do we get what's going to be now
happening one day in the future?
happening one day in the future?
200
500093
3249
"Şu anda olan şeyin gelecekte bir gün
gerçekleşeceğini anlıyor muyuz?"
gerçekleşeceğini anlıyor muyuz?"
08:35
We need to sit down
and work on this right now."
and work on this right now."
201
503366
2267
"Hemen oturup
bu konu hakkında çalışmalıyız."
bu konu hakkında çalışmalıyız."
08:37
And the Monkey said, "Totally agree,
but let's just open Google Earth
but let's just open Google Earth
202
505657
3265
Maymun da; "Tamamen katıyorum
ama hadi Google Earth'ü açıp
ama hadi Google Earth'ü açıp
08:40
and zoom in to the bottom of India,
like 200 feet above the ground,
like 200 feet above the ground,
203
508946
3160
Hindistan'ın dibine,
yerin 60 metre üstüne zumlayalım
yerin 60 metre üstüne zumlayalım
ve iki buçuk saat boyunca, ülkenin en üst
noktasına gelinceye dek yukarı çıkalım.
noktasına gelinceye dek yukarı çıkalım.
08:44
and scroll up for two and a half hours
til we get to the top of the country,
til we get to the top of the country,
204
512130
3621
Böylece Hindistan'ı
daha iyi anlayabiliriz." diyordu.
daha iyi anlayabiliriz." diyordu.
08:47
so we can get a better feel for India."
205
515775
1978
08:49
(Laughter)
206
517777
4435
(Kahkahalar)
08:55
So that's what we did that day.
207
523149
1485
O günü bunu yaparak geçirdik.
08:56
(Laughter)
208
524658
2670
(Kahkahalar)
09:00
As six months turned into four
and then two and then one,
and then two and then one,
209
528604
3896
Altı ay dört aya, dört ay da
iki aya ve sonra bir aya dönüşürken,
iki aya ve sonra bir aya dönüşürken,
09:04
the people of TED decided
to release the speakers.
to release the speakers.
210
532524
3095
TED görevlileri konuşmacıların isimlerini
yayınlamaya karar verdi.
yayınlamaya karar verdi.
09:07
And I opened up the website,
and there was my face
and there was my face
211
535643
2612
İnternet sitesini açtığımda,
bana bakan kendi yüzümü gördüm.
09:10
staring right back at me.
212
538279
1356
09:11
And guess who woke up?
213
539659
1600
Bilin bakalım kim uyandı?
09:13
(Laughter)
214
541283
3115
(Kahkahalar)
09:17
So the Panic Monster
starts losing his mind,
starts losing his mind,
215
545430
2450
Panik Canavarı aklını yitirmeye başladı
09:19
and a few seconds later,
the whole system's in mayhem.
the whole system's in mayhem.
216
547904
2746
ve birkaç saniye sonra
bütün sistem kargaşa içindeydi.
bütün sistem kargaşa içindeydi.
09:22
(Laughter)
217
550674
2446
(Kahkahalar)
09:27
And the Monkey -- remember,
he's terrified of the Panic Monster --
he's terrified of the Panic Monster --
218
555511
3101
Panik Canavarı'ndan çok korkan Maymun
bir anda ağaca kaçtı!
09:30
boom, he's up the tree!
219
558636
1158
09:31
And finally,
220
559818
1151
Nihayet,
sonunda Mantıklı Karar Verici
dümenin başına geçebildi
dümenin başına geçebildi
09:32
finally, the Rational Decision-Maker
can take the wheel
can take the wheel
221
560993
2596
ve ben de konuşmama
çalışmaya başlayabildim.
çalışmaya başlayabildim.
09:35
and I can start working on the talk.
222
563613
1718
09:37
Now, the Panic Monster explains
223
565355
2288
Panik Canavarı, benim gibi birinin
09:39
all kinds of pretty insane
procrastinator behavior,
procrastinator behavior,
224
567667
3481
bir makalenin ilk cümlesini
iki haftada yazamazken
iki haftada yazamazken
09:43
like how someone like me
could spend two weeks
could spend two weeks
225
571172
2334
birden bütün gece uyanık kalıp
09:45
unable to start the opening
sentence of a paper,
sentence of a paper,
226
573530
3844
sekiz sayfa yazı yazacak çalışma ahlakını
09:49
and then miraculously find
the unbelievable work ethic
the unbelievable work ethic
227
577398
2771
mucizevi bir şekilde nasıl bulduğu gibi
09:52
to stay up all night
and write eight pages.
and write eight pages.
228
580193
3096
bütün o oldukça çılgın
erteleyici davranışlarını açıklıyor.
erteleyici davranışlarını açıklıyor.
09:56
And this entire situation,
with the three characters --
with the three characters --
229
584385
2982
Üç karakterli bu durum
09:59
this is the procrastinator's system.
230
587391
2020
erteleyicinin sistemini oluşturuyor.
10:02
It's not pretty, but in the end, it works.
231
590096
3425
Pek hoş değil ama sonuçta işe yarıyor.
10:05
This is what I decided to write about
on the blog a couple of years ago.
on the blog a couple of years ago.
232
593545
4062
Birkaç yıl önce blogda yazmaya
karar verdiğim konu buydu.
karar verdiğim konu buydu.
10:09
When I did, I was amazed by the response.
233
597631
2971
Yazıyı yazdığımda, gelen cevaplar
karşısında şaşkına döndüm.
karşısında şaşkına döndüm.
10:12
Literally thousands of emails came in,
234
600626
2153
Dünyanın her yerindeki,
10:14
from all different kinds of people
from all over the world,
from all over the world,
235
602803
2777
bir sürü farklı iş yapan,
bir sürü farklı insandan
bir sürü farklı insandan
10:17
doing all different kinds of things.
236
605604
1738
binlerce e-posta geldi.
10:19
These are people who were nurses,
bankers, painters, engineers
bankers, painters, engineers
237
607366
2966
Bu insanların arasında hemşireler,
bankacılar, ressamlar, mühendisler
bankacılar, ressamlar, mühendisler
10:22
and lots and lots of PhD students.
238
610356
2322
ve bir sürü doktora öğrencisi var.
10:24
(Laughter)
239
612702
2001
(Kahkahalar)
10:26
And they were all writing,
saying the same thing:
saying the same thing:
240
614727
2288
Hepsi de aynı şeyi söylüyordu:
"Bu sorun bende de var."
10:29
"I have this problem too."
241
617039
1952
10:31
But what struck me was the contrast
between the light tone of the post
between the light tone of the post
242
619015
3829
Ama dikkatimi çeken şey
yazının yumuşak üslubuyla
yazının yumuşak üslubuyla
10:34
and the heaviness of these emails.
243
622868
2095
e-postaların ağırlığı arasındaki zıtlıktı.
10:36
These people were writing
with intense frustration
with intense frustration
244
624987
3083
Bu insanlar ertelemenin
hayatlarına ne yaptığını,
hayatlarına ne yaptığını,
10:40
about what procrastination
had done to their lives,
had done to their lives,
245
628094
2762
bu Maymun'un onlara ne yaptığını
10:42
about what this Monkey had done to them.
246
630880
2030
yoğun bir hüsranla anlatıyorlardı.
10:46
And I thought about this, and I said,
247
634902
2966
Ben de bunu düşünüp şöyle dedim;
10:49
well, if the procrastinator's system
works, then what's going on?
works, then what's going on?
248
637892
3112
madem erteleyicinin sistemi işe yarıyor
o hâlde sorun ne?
o hâlde sorun ne?
10:53
Why are all of these people
in such a dark place?
in such a dark place?
249
641028
2486
Neden bütün bu insanlar böyle karanlıkta?
10:55
Well, it turns out that there's
two kinds of procrastination.
two kinds of procrastination.
250
643538
3298
Anlaşılan o ki ortada
iki farklı tür erteleme var.
iki farklı tür erteleme var.
10:59
Everything I've talked about today,
the examples I've given,
the examples I've given,
251
647987
2834
Bugün bahsettiğim her şeyin,
verdiğim örneklerin hepsinin
verdiğim örneklerin hepsinin
bir son teslim tarihi var.
11:02
they all have deadlines.
252
650845
1151
11:04
And when there's deadlines,
253
652020
1298
Ortada bir teslim tarihi olunca
11:05
the effects of procrastination
are contained to the short term
are contained to the short term
254
653342
2925
işin içine Panik Canavarı
dâhil olduğu için
dâhil olduğu için
ertelemenin etkileri
kısa dönemle sınırlı oluyor.
kısa dönemle sınırlı oluyor.
11:08
because the Panic Monster gets involved.
255
656291
1913
Ama son teslim tarihinin
olmadığı durumlarda
olmadığı durumlarda
11:10
But there's a second kind
of procrastination
of procrastination
256
658228
2054
11:12
that happens in situations
when there is no deadline.
when there is no deadline.
257
660306
2487
ortaya çıkan ikinci bir
erteleme türü daha var.
erteleme türü daha var.
11:14
So if you wanted a career
where you're a self-starter --
where you're a self-starter --
258
662817
2690
Sanatta ya da yeni bir girişimde bulunarak
11:17
something in the arts,
something entrepreneurial --
something entrepreneurial --
259
665531
2413
bir kariyer sahibi olmak istiyorsanız,
11:19
there's no deadlines on those things
at first, because nothing's happening,
at first, because nothing's happening,
260
667968
3525
böyle şeylerde son teslim tarihi olmaz,
çünkü siz işe girişip
çünkü siz işe girişip
11:23
not until you've gone out
and done the hard work
and done the hard work
261
671517
2244
çok çalışmaya başlayana kadar
11:25
to get momentum, get things going.
262
673785
1626
hiçbir şey gerçekleşmez.
11:27
There's also all kinds of important things
outside of your career
outside of your career
263
675435
3078
Ayrıca kariyeriniz haricinde
son teslim tarihi olmayan
son teslim tarihi olmayan
11:30
that don't involve any deadlines,
264
678537
1605
bir sürü önemli şey daha var:
Ailenize vakit ayırmak,
spor yapmak ve sağlığınıza dikkat etmek,
spor yapmak ve sağlığınıza dikkat etmek,
11:32
like seeing your family or exercising
and taking care of your health,
and taking care of your health,
265
680166
3265
11:35
working on your relationship
266
683455
1404
ilişkiniz için çabalamak
11:36
or getting out of a relationship
that isn't working.
that isn't working.
267
684883
2681
ya da yürümeyen bir ilişkiyi
bitirmek gibi.
bitirmek gibi.
11:39
Now if the procrastinator's only mechanism
of doing these hard things
of doing these hard things
268
687588
5148
Eğer erteleyicinin bu zor şeyleri
başarabilmek için tek yöntemi
başarabilmek için tek yöntemi
Panik Canavarı ise
ortada sorun var demektir.
ortada sorun var demektir.
11:44
is the Panic Monster, that's a problem,
269
692760
1885
11:46
because in all of these
non-deadline situations,
non-deadline situations,
270
694669
2800
Çünkü son teslim tarihinin
olmadığı bu durumlarda
olmadığı bu durumlarda
11:49
the Panic Monster doesn't show up.
271
697493
1628
Panik Canavarı ortaya çıkmıyor.
Onun uyanmasını gerektirecek bir şey yok,
11:51
He has nothing to wake up for,
272
699145
1452
11:52
so the effects of procrastination,
they're not contained;
they're not contained;
273
700621
2698
o yüzden ertelemenin etkileri
sınırlı olmuyor,
sınırlı olmuyor,
11:55
they just extend outward forever.
274
703343
1740
sonsuza kadar uzanıyor.
İşte diğer komik, kısa dönemli
teslim tarihine dayanan ertelemeye göre
teslim tarihine dayanan ertelemeye göre
11:57
And it's this long-term
kind of procrastination
kind of procrastination
275
705953
2740
12:00
that's much less visible
and much less talked about
and much less talked about
276
708717
3081
çok daha az fark edilen
12:03
than the funnier, short-term
deadline-based kind.
deadline-based kind.
277
711822
2901
ve üzerinde çok daha az konuşulan da
bu uzun dönemli erteleme.
bu uzun dönemli erteleme.
12:06
It's usually suffered
quietly and privately.
quietly and privately.
278
714747
3103
İnsanlar genelde acısını sessizce
ve kendi kendilerine yaşıyorlar.
ve kendi kendilerine yaşıyorlar.
Uzun dönemli mutsuzlukların
12:10
And it can be the source
279
718816
1154
12:11
of a huge amount of long-term
unhappiness, and regrets.
unhappiness, and regrets.
280
719994
3735
ve pişmanlıkların
bir çoğunun kaynağı bu olabiliyor.
bir çoğunun kaynağı bu olabiliyor.
Ben de, bu insanların
bana e-posta göndermelerinin
bana e-posta göndermelerinin
12:16
And I thought, that's why
those people are emailing,
those people are emailing,
281
724576
2872
ve bu kadar kötü bir durumda olmalarının
nedeni bu diye düşündüm.
nedeni bu diye düşündüm.
12:19
and that's why they're
in such a bad place.
in such a bad place.
282
727472
2502
12:21
It's not that they're cramming
for some project.
for some project.
283
729998
2744
Bir proje için sıkışmış durumda değiller.
12:24
It's that long-term procrastination
has made them feel like a spectator,
has made them feel like a spectator,
284
732766
3421
Onların zaman zaman kendi hayatlarında
bir seyirci gibi hissetmelerine
neden olan şey bu uzun dönemli erteleme.
neden olan şey bu uzun dönemli erteleme.
12:28
at times, in their own lives.
285
736211
2039
Yaşadıkları hüsran hayallerini
başaramadıklarından dolayı değil,
başaramadıklarından dolayı değil,
12:30
The frustration is not
that they couldn't achieve their dreams;
that they couldn't achieve their dreams;
286
738594
2982
12:33
it's that they weren't even
able to start chasing them.
able to start chasing them.
287
741600
3089
onların peşine düşmeye bile
başlayamadıkları için.
başlayamadıkları için.
12:36
So I read these emails
and I had a little bit of an epiphany --
and I had a little bit of an epiphany --
288
744713
4183
Bu e-postaları okuyunca birden,
12:42
that I don't think
non-procrastinators exist.
non-procrastinators exist.
289
750182
3400
aslında erteleyici olmayan
hiç kimse olmadığını anladım.
hiç kimse olmadığını anladım.
12:45
That's right -- I think all of you
are procrastinators.
are procrastinators.
290
753979
3236
Evet doğru.
Bence hepiniz erteleyicisiniz.
Bence hepiniz erteleyicisiniz.
12:49
Now, you might not all be a mess,
291
757898
1914
Hepinizin durumu bazılarımızınki kadar
12:51
like some of us,
292
759836
1350
berbat olmayabilir tabii.
12:53
(Laughter)
293
761210
1529
(Kahkahalar)
12:54
and some of you may have
a healthy relationship with deadlines,
a healthy relationship with deadlines,
294
762763
3316
Bazılarınızın son teslim tarihleriyle
sağlıklı bir ilişkisi olabilir,
sağlıklı bir ilişkisi olabilir,
12:58
but remember: the Monkey's sneakiest trick
295
766103
2524
ama unutmayın Maymun'un en sinsi numarası
13:00
is when the deadlines aren't there.
296
768651
1840
ortada son teslim tarihi
yokken ortaya çıkıyor.
yokken ortaya çıkıyor.
13:03
Now, I want to show you one last thing.
297
771249
2032
Size son bir şey göstermek istiyorum.
13:05
I call this a Life Calendar.
298
773305
2373
Ben buna Hayat Takvimi diyorum.
13:08
That's one box for every week
of a 90-year life.
of a 90-year life.
299
776352
4279
90 yıllık bir hayatın
her bir haftası için bir kutucuk.
her bir haftası için bir kutucuk.
13:13
That's not that many boxes,
300
781345
1589
O kadar da çok kutucuk yok,
13:14
especially since we've already
used a bunch of those.
used a bunch of those.
301
782958
2974
özellikle de bu kutucukların
çoğunu kullandığımızı düşünürsek.
çoğunu kullandığımızı düşünürsek.
13:18
So I think we need to all take a long,
hard look at that calendar.
hard look at that calendar.
302
786607
5132
Bence hepimizin bu takvime
uzunca ve dikkatlice bakması gerekiyor.
uzunca ve dikkatlice bakması gerekiyor.
13:24
We need to think about what
we're really procrastinating on,
we're really procrastinating on,
303
792977
3013
Aslında neleri ertelediğimiz
konusunda düşünmeliyiz,
konusunda düşünmeliyiz,
13:28
because everyone is procrastinating
on something in life.
on something in life.
304
796014
3365
çünkü herkes hayatta
bir şeyleri erteliyor.
bir şeyleri erteliyor.
13:32
We need to stay aware
of the Instant Gratification Monkey.
of the Instant Gratification Monkey.
305
800782
3030
Anlık Haz Maymunu'nun farkında olmalıyız.
13:37
That's a job for all of us.
306
805455
2492
Bu hepimizin yapması gereken bir şey.
13:40
And because there's not
that many boxes on there,
that many boxes on there,
307
808669
2300
Takvimde pek fazla
kutucuk olmadığı için de
kutucuk olmadığı için de
13:42
it's a job that should
probably start today.
probably start today.
308
810993
2290
muhtemelen bunu yapmaya
hemen bugün başlamalıyız.
hemen bugün başlamalıyız.
13:45
Well, maybe not today, but ...
309
813307
3000
Yani, belki bugün değil ama...
13:48
(Laughter)
310
816331
1641
(Kahkahalar)
13:49
You know.
311
817996
1150
İşte.
13:51
Sometime soon.
312
819576
1150
Yakın bir zamanda.
13:53
Thank you.
313
821393
1209
Teşekkürler.
13:54
(Applause)
314
822626
7998
(Alkış)
ABOUT THE SPEAKER
Tim Urban - BloggerWith Wait But Why, Tim Urban demonstrates that complex and long-form writing can stand out in an online wilderness choked with listicles and clickbait.
Why you should listen
Tim Urban has become one of the Internet’s most popular writers. With wry stick-figure illustrations and occasionally epic prose on everything from procrastination to artificial intelligence, Urban's blog, Wait But Why, has garnered millions of unique page views, thousands of patrons and famous fans like Elon Musk.
Tim Urban | Speaker | TED.com