Salil Dudani: How jails extort the poor
Salil Dudani: Hapishaneler yoksul insanları zorla nasıl tutuyor
Salil Dudani has experienced the legal system from two vantage points: being detained by D.C. police on suspicion of "terrorist activity," and working as an investigator with civil rights lawyers challenging poverty-jailing. Full bio
Double-click the English transcript below to play the video.
and searched a man
potansiyel tehlikeli göründüğü için
and potentially dangerous.
the day of the detention, to be fair,
gününde bunları giymiyordum,
try to remain calm.
sakin kalmaya çalışın.
in Washington DC,
staj yapıyordum
a police station for work.
ziyaret ediyordum.
için önüme doğru çekildi
to block my exit,
parked next to us.
ellerimi koymamı söyledi.
then gathered near us.
etrafımızda toplanmıştı.
spread on the police car,
resmini çektiler
to ignore the shaking in my legs,
görmezlikten gelmeye çalışırken,
about what I should do --
düşünmeye çalışırken,
bright T-shirt, wearing glasses."
renkli tişört, gözlük takıyor."
any of these details.
hiçbirini polis radyolarında
as they described me,
male with a backpack.
sırt çantalı bir adam.
deyip durmuşlardı.
into their police reports.
by my own government in these terms:
şu şekilde tasvir edilmeyi beklemezdim:
to sweep the area I'd been in.
eğitilmiş köpekler gönderdiler.
to see if I was on any watch lists.
olup olmadığımı
to cross-examine me on why,
birkaç detektif gönderdiler.
razı olmadım diye.
they weren't happy with me,
memnun değillerdi,
what they'd want to do next.
hakkında fikrim olmadığını hissettim.
who patted me down
to see where the security camera was
görmek için karakolda
was being recorded.
I was at their mercy.
kafama dank etti.
from a young age
küçük yaştan beri
and arrests and handcuffs,
tutuklamalara ve kelepçelere alıştık ki
and coercive a thing it is
ele geçirmenin
another person's body.
zorlayıcı olduğunu unuttuk.
the point of my story
rengim yüzünden ne kadar
because of my race --
detained if I were white.
tutuklanacağımı sanmazdım.
today is something else.
başka bir şey.
much worse things might've been
to plant an explosive,
yerleştirmeye çalıştığımı düşündüler
for an hour and a half,
boyunca araştırdılar
DC's poor communities of color,
yoksul topluluklarından olsaydım
tehlikeye attığımı düşünselerdi
endangering officers' lives,
daha küçük suçlarla yargılanan
it's better to be an affluent person
to blow up a police station
denemekle yargılanan
much less than this.
from my current work.
vermek istiyorum.
at a civil rights organization in DC,
(Kanun Önünde Eşit Adalet) adında
a parking ticket in your life?
have paid your tickets as well.
tahmin ediyorum.
couldn't afford the amount on the ticket
karşılayamayacağınızda
the money either, what happens then?
sahip olmadığında ne olur?
to happen under the law is,
gereken bir şey de
arrested and jailed
across the country are doing
idarelerin fakir insanlara
at Equal Justice Under Law
gerçekleşen çoğu dava
Ferguson, Missouri.
Missouri'ye karşı.
about a different aspect
polis gücü arasındaki ilişkinin
their police force and their citizens.
of over two arrest warrants,
emri gönderiyordu.
if, every time I left my house,
would run my license plate,
tutuklama emrim olduğunu görüp
who have experienced this,
çoğu insanla tanıştım
there's a bunk bed and a toilet,
tuvalet bulunmasına rağmen
into each cell.
sıkıştırıyorlar.
and two people on the floor,
diğer ikisi yerde yatıyor;
pis tuvaletin yanından başka
right next to the filthy toilet,
temizlenmemiş ki
with blood and mucus.
gelen sudan başka
connected to the toilet.
without any hygiene products,
regl oluyorlardı,
about medical attention,
hakkında sorduğumda,
from the guards in there is sexual."
cinsel müdahale alırsın."
to this place and they'd say,
dedikleri şey;
until you make a payment on your debt."
yapana kadar seni çıkartmıyoruz."
could call a family member
bir aile üyesini
for days or weeks,
ya da haftalarca kalabilir
would come down to the cells
about the price of release that day.
etmesini görebilirdiniz.
the jail would be booked to capacity,
bir noktada dolana kadar
ana kadar orada kalırdınız.
gelmesi olanaksız,
can come up with the money,
makine böyle işlemeye devam eder.
and the machine kept moving like that.
for panhandling in a Walgreens.
bir adamla tanıştım.
and his court fees from that case.
karşılayamamıştı.
he survived a house fire,
bir pencereden atlayabildiği için,
of the third-story window to escape.
ve bacağıyla birlikte
with damage to his brain
hasara sebep olmuştu.
including his leg.
ödemelerine dayanıyordu.
payments to survive.
dolabında yemek bile bulunmuyordu.
not even food in his fridge.
bir karton parçasından başka
except a small piece of cardboard
bir şey yoktu.
the names of his children.
Bana göstermekten mutluluk duyuyordu.
He was happy to show it to me.
ötürü cezalarını ödeyemiyordu.
because he has nothing to give.
he's been arrested 13 times,
13 defa tutuklanmış,
on that panhandling case.
toplam 130 gün boyunca içeride kalmıştı.
until sometime in June
şu andan Haziran'a kadar
a few moments ago.
he's seen in Ferguson's jail;
her bir intihar girişiminden bahsetti;
mahkûmların ulaşamadığı bir yerde
a way to hang himself
was yell and yell and yell,
ilgisini çekmek için
beş dakikayı aldığını
over five minutes to respond,
olmadığını söyledi.
the man was unconscious.
and the paramedics went to the cell.
görevliler hücreye gelmiş.
and they shouldn't have surprised me,
ve bu beni şaşırtmamalıydı,
cause of death in our local jails.
en önde gelen ölüm nedenidir.
hizmetlerinin yetersizliğindendir.
of mental health care in our jails.
making seven dollars an hour.
çalışan bekâr bir kadınla tanıştım.
to feed herself and her children.
gıda puluna bağlı.
and a minor theft charge,
ve küçük bir hırsızlık suçu işledi,
and fees on those cases.
about 10 times on those cases,
yaklaşık 10 defa hapse girdi,
and bipolar disorder,
ve bipolar bozukluğu var
to those medications in Ferguson's jail,
bu ilaçları alamıyordu,
to their medications.
nasıl bir şey olduğunu anlattı;
to spend two weeks in a cage,
and hearing voices,
sesler duyduğunu sanıp
that would make it all stop,
için bağırıp durduğunu.
have serious mental health needs
%30'unun tıpkı onun gibi ciddi
any mental health care while in jail.
akıl sağlığı hizmeti alabiliyor.
about this grotesque dungeon
tüm hikâyeleri duydum
for its debtors,
for me to actually see it
extortion schemes
gölgeler arkasında
by our public officials.
açıkça yapılıyordu.
that poverty jailing in general,
fakirlerin hapsedilmesinin
in our justice system.
bir rol oynadığını hatırlattı.
you're detained or free,
sistemimizde
of how dangerous you are
tehlikeli olduğunuza ya da
olduğuna bağlı değil.
to post your bail amount.
ödeyemediğinize bağlı.
dolar olan Bill Cosby
was set at a million dollars,
hücrede bir saniye bile durmuyor.
and doesn't spend a second in a jail cell.
was unable to come up with 500 dollars.
Sandra Blands across the country --
yarım milyon Sandra Bland bulunmakta;
their bail amount.
are places for criminals,
suçlular için olduğu söylense de
in jail right now are there pretrial.
ön duruşma süresinde içeride.
in our jail in San Francisco
mahkûmların yüzde 85'i
something like 80 million dollars
80 milyon dolar gibi bir rakamı
only because they can't post bail
hapiste olan çoğu insan
karşı karşıyalar ki
for them to sit waiting for trial
they would receive if convicted,
ceza süresinden daha fazla,
to get out faster
daha hızlı çıkacakları
the prosecutor wants and get out?
suçlu bulunup çıkmalı mıyım?
tutuklusudur, suçlu değil.
detainees, not criminals.
onlara suçlu deriz,
we'll call them criminals,
böyle bir duruma düşmeyecektir,
would never have been in this situation,
kefaletle hemen serbest kalır.
would have simply been bailed out.
ne yapıyor ya --
what is he doing --
I want my money back."
paramı geri istiyorum."
hapsi konuşmanın daha az moral bozucu
depressing than the alternative,
about these issues
ama bu konular hakkında konuşmaz
how we think about jailing,
toptan değiştirmezsek,
who don't belong there.
yoksul insanlarla dolu olur.
bu hikâyelerle hapsi farklı şekilde
that these stories can move us
like "mass incarceration,"
"pasif suçluların cezalandırılması"
for days or weeks or months
haftalar, aylar ya da yıllar için
to that person's mind and body?
ne yapmış oluruz?
are we really willing to do that?
gerçekten isteklisiniz?
hundred of us in this room,
insanla başlasak bile,
jailing in this different light,
normalleştirmeyi geri alabiliriz.
I was referring to earlier.
I hope it's with the thought
bırakıyorsam, umarım ki bu
to fundamentally change --
ücret politikalarının düzenlenmesi değil,
on bail and fines and fees --
new policies replace those
kendi yeni tarzında cezalandırmayan,
in their own new way.
yeni ilkeler yaratmaktır.
her birimizde bulunması gereklidir.
is required of each of us.
ABOUT THE SPEAKER
Salil Dudani - Legal activistSalil Dudani has experienced the legal system from two vantage points: being detained by D.C. police on suspicion of "terrorist activity," and working as an investigator with civil rights lawyers challenging poverty-jailing.
Why you should listen
As a John Gardner Public Service fellow, Salil Dudani worked on civil rights cases challenging debtors' prisons and money bail. These included cases in Ferguson, Missouri, where people who could not pay fines and court fees were routinely jailed; Rutherford County, Tennessee, where a private probation company would extort impoverished probationers with the threat of jail; and San Francisco and Houston, where thousands of people are in jail cells every night because they cannot afford to post bail. Before this work, Salil was a defense investigator at the Public Defender Service in Washington, D.C. He is now a student at Yale Law School.
Salil Dudani | Speaker | TED.com