ABOUT THE SPEAKER
Sarah Kaminsky - Actor and writer
Sarah Kaminsky writes about her father, Adolfo Kaminsky, a forger with a mission.

Why you should listen

Born in 1979 in Algeria, of an Argentinean father with Russian origins, and a Tuareg Algerian mother, Sarah Kaminsky arrived in France when she was 3 years old. Passionate about art since her childhood, she started learning the cello at age 4. As a teenager, she discovered two passions, which are still vibrant in her life: theater and writing. Since then, she's shared her time between her acting career and writing screenplays, plays or books.

In 2009, Sarah wrote a book worthy of the best spy novels, based on the true story of her father, Adolfo Kaminsky, genius-forger who committed his know-how and convictions to serve the French Resistance during World War II, saving thousands of Jewish families, and many others over the course of 30 years for various causes around the world.

More profile about the speaker
Sarah Kaminsky | Speaker | TED.com
TEDxParis 2010

Sarah Kaminsky: My father the forger

Sarah Kaminsky: Babam bir kalpazan

Filmed:
660,630 views

Sarah Kaminsky, babası Adolfo'nun olağanüstü hikayesini ve onun 2. Dünya Savaşı sırasındaki faaliyetlerini-- kalpazanlık marifet ve yeteneğini hayat kurtarmak için kullanmasını anlatıyor. Bu konuşma Fransa'da yapılan TEDxParis'dendir; Öntanımlı olarak İngilizce altyazılıdır.
- Actor and writer
Sarah Kaminsky writes about her father, Adolfo Kaminsky, a forger with a mission. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:16
I am the daughterkız evlat of a forgerkalpazan,
0
1000
2916
Ben bir kalpazanın kızıyım,
00:19
not just any forgerkalpazan ...
1
3916
1945
öyle diğer kalpazanlar gibi değil...
00:21
When you hearduymak the wordsözcük "forgerkalpazan," you oftensık sık understandanlama "mercenaryparalı asker."
2
5861
2917
"Kalpazan" sözcüğünü duyduğunuzda "paragöz" aklınıza gelir.
00:24
You understandanlama "forgeddövme currencypara birimi," "forgeddövme picturesresimler."
3
8778
3522
"Sahte para", "sahte resimler" aklınıza gelir.
00:28
My fatherbaba is no suchböyle man.
4
12300
2312
Benim babam öyle biri değil.
00:30
For 30 yearsyıl of his life,
5
14612
1188
Hayatının 30 yılında,
00:31
he madeyapılmış falseyanlış paperskâğıtlar --
6
15800
2702
sahte evraklar hazırladı--
00:34
never for himselfkendisi, always for other people,
7
18502
1945
asla kendisi için değil, her zaman başka insanlar için,
00:36
and to come to the aidyardım of the persecutedzulüm and the oppressedezilen.
8
20447
3889
zulüm gören ve ezilenlerin yardımına koştu.
00:40
Let me introducetakdim etmek him.
9
24336
2164
Sizi onunla tanıştırayım.
00:42
Here is my fatherbaba at ageyaş 19.
10
26500
3000
Burada babam 19 yaşında.
00:45
It all beganbaşladı for him duringsırasında WorldDünya WarSavaş IIII,
11
29500
4000
Onun için herşey İkinci Dünya Savaşı sırasında,
00:49
when at ageyaş 17 he foundbulunan himselfkendisi thrustitme
12
33500
2000
17 yaşında kendisini
00:51
into a forgeddövme documentsevraklar workshopatölye.
13
35500
1700
sahte evrak atölyesine sığınırken bulduğunda başladı.
00:53
He quicklyhızlı bir şekilde becameoldu the falseyanlış paperskâğıtlar expertuzman of the ResistanceDirenç.
14
37200
4500
Çok hızlı bir biçimde sahte evrak uzmanı oldu.
00:57
And it's not a banalbanal storyÖykü --
15
41700
1800
Bu sıradan bir hikaye değildir--
00:59
after the liberationkurtuluş he continueddevam etti
16
43500
3000
kurtuluştan sonra 70 lere kadar
01:02
to make falseyanlış paperskâğıtlar untila kadar the '70s.
17
46500
3100
sahte evrak hazırlamaya devam etti.
01:05
When I was a childçocuk
18
49600
1650
Küçükken
01:07
I knewbiliyordum nothing about this, of coursekurs.
19
51250
2148
konu hakkında hiçbir bilgim yoktu tabi ki.
01:09
This is me in the middleorta makingyapma facesyüzleri.
20
53398
2502
Ortadaki, dil çıkaran benim.
01:11
I grewbüyüdü up in the ParisParis suburbsbanliyöler
21
55900
2332
Paris'in banliyölerinde büyüdüm
01:14
and I was the youngestEn genç of threeüç childrençocuklar.
22
58232
3889
ve üç kardeşin en küçüğüydüm.
01:18
I had a "normalnormal" dadbaba like everybodyherkes elsebaşka,
23
62121
2890
Herkes gibi benim de "normal" bir babam vardı,
01:20
apartayrı from the factgerçek that he was 30 yearsyıl olderdaha eski than ...
24
65011
1945
benden 30 yaş büyük olması dışında...
01:22
well, he was basicallytemel olarak oldeski enoughyeterli to be my grandfatherBüyük baba.
25
66956
3889
aslında, büyükbabam olabilecek kadar yaşlıydı.
01:26
AnywayYine de, he was a photographerfotoğrafçı and a streetsokak educatoreğitmen,
26
70845
2955
Herneyse, o bir fotoğrafçı ve sokak eğitimcisiydi,
01:29
and he always taughtöğretilen us to obeyitaat etmek the lawhukuk very strictlykesinlikle.
27
73800
3600
ve her zaman bize katı bir biçimde kurallara uymamızı öğretti.
01:33
And, of coursekurs, he never talkedkonuştuk about his pastgeçmiş life
28
77400
2300
Ve tabiki bir kalpazan olduğu zamanlar hakkında
01:35
when he was a forgerkalpazan.
29
79700
2200
hiç konuşmadı.
01:37
There was, howeverancak, an incidentolay I'm going to tell you about,
30
81900
2559
Buna rağmen size anlatacağım bir olay var
01:40
that perhapsbelki could have led me suspectşüpheli something.
31
84459
2917
belki de bu olay birşeylerden şüphe etmeme yol açmış olabilir.
01:43
I was in highyüksek schoolokul and got a badkötü gradesınıf,
32
87376
2917
Lisedeydim ve düşük bir not almıştım,
01:46
a rarenadir eventolay for me,
33
90293
1945
benim için nadir bir olaydı,
01:48
so I decidedkarar to hidesaklamak it from my parentsebeveyn.
34
92238
2945
bu yüzden bunu ailemden saklamaya karar verdim.
01:51
In ordersipariş to do that, I setset out to forgeForge theironların signatureimza.
35
95183
3889
Bunu yapabilmek için onların imzasını taklit etmeye koyuldum.
01:54
I startedbaşladı workingçalışma on my mother'sannenin signatureimza,
36
99072
3128
Annemin imzası üzerinde çalışmaya başladım,
01:58
because my father'sbabanın is absolutelykesinlikle impossibleimkansız to forgeForge.
37
102200
2707
çünkü babamınki taklit edilemeyecek kadar imkansızdır.
02:00
So, I got workingçalışma. I tookaldı some sheetsçarşaflar of paperkâğıt
38
104907
2917
Böylece, çalışmalara başladım, birkaç yaprak kağıt aldım
02:03
and startedbaşladı practicingalıştırma yapmak, practicingalıştırma yapmak, practicingalıştırma yapmak,
39
107824
2917
ve pratik yapmaya başladım, düzgün bir imza elde
02:06
untila kadar I reachedulaştı what I thought was a steadyistikrarlı handel,
40
110742
1944
ettiğimi düşünene kadar denedim, denedim..
02:08
and wentgitti into actionaksiyon.
41
112686
1944
ve harekete geçtim.
02:10
LaterDaha sonra, while checkingkontrol etme my schoolokul bagsırt çantası,
42
114631
2369
Sonra, annem okul çantamı karıştırırken
02:12
my motheranne got holdambar of my schoolokul assignmentatama and immediatelyhemen saw that the signatureimza was forgeddövme.
43
117000
3492
okul belgesini buldu ve hemen imzanın sahte olduğunu gördü.
02:16
She yelledbağırdı at me like she never had before.
44
120492
1945
Bana daha önce hiç bağırmadığı kadar bağırdı .
02:18
I wentgitti to hidesaklamak in my bedroomyatak odası, underaltında the blanketsbattaniye,
45
122437
2917
Odama, battaniyenin altına saklanmaya gittim
02:21
and then I waitedbekledi for my fatherbaba to come back from work
46
125354
2945
ve sonra da babamın işten dönmesini bekledim
02:24
with, one could say, much apprehensionendişe.
47
128299
1890
daha çok korkuyla beklediğim de denilebilir.
02:26
I heardduymuş him come in.
48
130189
1972
Geldiğini duydum.
02:28
I remainedkalmıştır underaltında the blanketsbattaniye. He enteredgirdi my roomoda,
49
132161
3917
Battaniyenin altında kaldım. Odama girdi,
02:31
satoturdu on the cornerköşe of the bedyatak,
50
136078
1945
yatağın köşesine oturdu,
02:33
and he was silentsessiz, so I pulledçekti the blanketbattaniye from my headkafa,
51
138023
2890
ve sessizdi, bu yüzden battaniyeyi başımdan çektim,
02:36
and when he saw me he startedbaşladı laughinggülme.
52
140913
2917
beni gördüğünde gülmeye başladı.
02:39
He was laughinggülme so hardzor, he could not stop and he was holdingtutma my assignmentatama in his handel.
53
143830
2917
O kadar çok gülüyordu ki gülmeyi durduramıyordu ve elinde benim belgem duruyordu.
02:42
Then he said, "But really, SarahSarah, you could have workedişlenmiş harderDaha güçlü! Can't you see it's really too smallküçük?"
54
146747
4353
Sonra dedi ki: "Ama gerçekten Sarah üzerinde daha fazla çalışabilirdin! Görmüyor musun bu gerçekten çok küçük"
02:47
IndeedGerçekten de, it's ratherdaha doğrusu smallküçük.
55
151100
5900
Gerçekten birazcık küçüktü.
02:52
I was borndoğmuş in AlgeriaCezayir.
56
157000
2000
Cezayir'de doğdum.
02:54
There I would hearduymak people say my fatherbaba was a "moudjahidkoloniciliğinin"
57
159000
3305
Orası insanların babama "mücahit" dediğini duyacağım yerdi
02:58
and that meansanlamına geliyor "fighteravcı."
58
162305
1195
ve bu "savaşçı" demekti.
02:59
LaterDaha sonra on, in FranceFransa, I lovedsevilen eavesdroppinggizlice dinleme on grownups'Yetişkinler conversationskonuşmaları,
59
163500
4584
Sonrasında, Fransa'da büyüklerin konuşmalarına kulak kabartmayı sevdim,
03:03
and I would hearduymak all sortssıralar of storieshikayeleri about my father'sbabanın previousönceki life,
60
168084
2917
ve babamın önceki yaşamı hakkında hikayeler duyacaktım,
03:06
especiallyözellikle that he had "donetamam" WorldDünya WarSavaş IIII,
61
171001
2918
özellikle de 2. Dünya Savaşında "yaptıklarını"
03:09
that he had "donetamam" the AlgerianCezayir warsavaş.
62
173919
1944
Cezayir savaşında "yaptıklarını".
03:11
And in my headkafa I would be thinkingdüşünme that "doing" a warsavaş meantdemek beingolmak a soldierasker.
63
175863
2918
Ve kafamda "savaşıyorsa" o bir askerdir diye düşünecektim.
03:14
But knowingbilme my fatherbaba, and how he kepttuttu sayingsöz that he was a pacifistbarışsever and non-violentşiddet,
64
178781
3917
Fakat babamı tanıdığımdan ve sürekli nasıl pasifist ve şiddet karşıtı olduğunu söylediğinden
03:18
I foundbulunan it very hardzor to pictureresim him with a helmetkask and guntabanca.
65
182698
3302
onu başında miğfer ve elinde silahla canlandırmak çok zordu.
03:21
And indeedaslında, I was very faruzak from the markişaret.
66
186000
2000
Ve gerçekten ikonuya çok uzaktım.
03:23
One day, while my fatherbaba was workingçalışma on a filedosya
67
188000
3200
Birgün babam, Fransız kimliğimizi elde etmek için
03:27
for us to obtainelde etmek FrenchFransızca nationalityMilliyet,
68
191200
3166
bir dosya üzerinde çalışırken,
03:30
I happenedolmuş to see some documentsevraklar
69
194366
1945
ilgimi çeken
03:32
that caughtyakalandı my attentionDikkat.
70
196311
2417
bazı belgelerle karşılaştım.
03:34
These are realgerçek!
71
198728
1672
Bunlar gerçek!
03:36
These are mineMayın, I was borndoğmuş an ArgentineanArjantin.
72
200400
2718
Bunlar benim, Arjantinli olarak doğmuşum.
03:39
But the documentbelge I happenedolmuş to see
73
203118
1782
Fakat bulduğum bu belgeler
03:40
that would help us buildinşa etmek a casedurum for the authoritiesyetkililer
74
204900
2107
yetkililer için örnek oluşturmamıza yardım edecek
03:42
was a documentbelge from the armyordu
75
207007
2693
babamın gizli servisler adına
03:45
that thankedteşekkür etti my fatherbaba for his work
76
209700
3169
yaptığı çalışmalar için
03:48
on behalfadına of the secretgizli servicesHizmetler.
77
212869
1919
ordudan aldığı teşekkür belgesiydi.
03:50
And then, suddenlyaniden, I wentgitti "wowvay!"
78
214788
2917
Sonra aniden dedim ki :"Vay Canına!"
03:53
My fatherbaba, a secretgizli agentAjan?
79
217705
1695
Babam bir gizli ajan mı?
03:55
It was very JamesJames BondBond.
80
219400
2166
Tam James Bond gibiydi.
03:57
I wanted to asksormak him questionssorular, whichhangi he didn't answerCevap.
81
221566
4889
Ona sorular sormak istedim ama cevaplamadı.
04:02
And latersonra, I told myselfkendim that
82
226455
2945
Ve sonra, kendime dedim ki
04:05
one day I would have to questionsoru him.
83
229400
2600
bir gün onu sorgulayacağım.
04:07
And then I becameoldu a motheranne and had a sonoğul,
84
232000
2151
Daha sonra anne oldum, bir oğlum oldu,
04:10
and finallyen sonunda decidedkarar it was time -- that he absolutelykesinlikle had to talk to us.
85
234151
3149
ve sonunda zamanı geldiğine karar verdim--artık bizimle konuşmak zorundaydı.
04:13
I had becomeolmak a motheranne
86
237300
2000
Ben anne olmuştum
04:15
and he was celebratingkutlama his 77thinci birthdaydoğum günü,
87
239300
2000
ve o 77. doğumgününü kutluyordu,
04:17
and suddenlyaniden I was very, very afraidkorkmuş.
88
241300
2300
birden çok ama çok korktum.
04:19
I fearedkorkulan he'diçin ona go
89
243600
2248
Gitmesinden
04:21
and take his silencessessizliği with him,
90
245848
1945
sırlarıyla birlikte
04:23
and take his secretssırlar with him.
91
247793
1944
sessizliğiyle gitmesinden korktum.
04:25
I managedyönetilen to convinceikna etmek him that it was importantönemli for us,
92
249737
2363
Bunun bizim, muhtemelen diğer insanlar için de
04:28
but possiblybelki alsoAyrıca for other people
93
252100
1527
önemli olduğuna onu ikna etmeyi başardım,
04:29
that he sharedpaylaşılan his storyÖykü.
94
253627
1945
ki o da hikayesini paylaştı.
04:31
He decidedkarar to tell it to me
95
255572
1944
Bana anlatmaya karar verdi
04:33
and I madeyapılmış a bookkitap,
96
257516
1284
ve ben de bunlardan bir kitap yazdım
04:34
from whichhangi I'm going to readokumak you some excerptsalıntılar latersonra.
97
258800
2606
ki size kitaptan bazı bölümleri daha sonra okuyacağım.
04:37
So, his storyÖykü. My fatherbaba was borndoğmuş in ArgentinaArjantin.
98
261406
2917
İşte onun hikayesi. Babam Arjantin'de doğdu.
04:40
His parentsebeveyn were of RussianRusça descentiniş.
99
264323
1945
Annesi ve babası Rus asıllı idi.
04:42
The wholebütün familyaile camegeldi to settleyerleşmek in FranceFransa in the '30s.
100
266268
3917
Tüm aile 30larda Fransa'ya yerleşmeye geldi
04:46
His parentsebeveyn were JewishYahudi, RussianRusça and aboveyukarıdaki all, very poorfakir.
101
270186
4814
Ailesi Yahudi, Rus'du, ve dahası çok fakirlerdi.
04:50
So at the ageyaş of 14 my fatherbaba had to work.
102
275000
3000
Bu nedenle babam 14 yaşında çalışmak zorunda kaldı.
04:53
And with his only diplomaDiploma,
103
278000
1200
Sadece diplomasıyla,
04:55
his primarybirincil educationEğitim certificatesertifika,
104
279200
1300
ilkokul diplomasıyla,
04:56
he foundbulunan himselfkendisi workingçalışma at a dyerDyer - drykuru cleanertemizleyici.
105
280500
2500
kendini boyacıda-kuru temizlemede çalışırken buldu.
04:58
That's where he discoveredkeşfedilen something totallybütünüyle magicalbüyülü,
106
283000
3200
Burası onun tamamiyle sihirli birşey keşfettiği yerdi
05:02
and when he talksgörüşmeler about it, it's fascinatingbüyüleyici --
107
286200
1800
ve anlattıkça büyüleniyordu--
05:03
it's the magicsihirli of dyeingBoyama chemistrykimya.
108
288000
2800
bu boya kimyasının sihriydi.
05:06
DuringSırasında that time the warsavaş was happeningolay
109
290800
1800
Bu sırada savaş devam ediyordu ve
05:08
and his motheranne was killedöldürdü when he was 15.
110
292600
2867
babam 15 yaşındayken annesi öldürülmüştü.
05:11
This coincidedaynı zamana denk geldi with the time when
111
295468
2532
Bu kendi bedenini ve ruhunu
05:13
he threwattı himselfkendisi bodyvücut and soulruh into chemistrykimya
112
298000
2000
kimyaya adadığı zamana denk geldi.
05:15
because it was the only consolationteselli for his sadnessüzüntü.
113
300000
2700
çünkü acısının tek tesellisi buydu.
05:18
All day he would asksormak manyçok questionssorular to his bosspatron
114
302700
3463
Tüm gün patronuna öğrenmek, daha fazla bilgi toplamak için
05:22
to learnöğrenmek, to accumulatebiriktirmek more and more knowledgebilgi,
115
306164
2836
sorular soracak,
05:24
and at night, when no one was looking,
116
309000
1500
ve geceleyin kimse bakmıyorken,
05:26
he'diçin ona put his experiencedeneyim to practiceuygulama.
117
310500
2200
öğrendiklerini uygulamaya geçirecekti.
05:28
He was mostlyçoğunlukla interestedilgili in inkmürekkep bleachingağartma.
118
312700
5100
Babam daha çok mürekkep ağartmayla ilgileniyordu.
05:33
All this to tell you
119
317800
2200
Bütün bunları size anlatmamın sebebi
05:35
that if my fatherbaba becameoldu a forgerkalpazan, actuallyaslında,
120
320000
2500
eğer babam bir kalpazan olduysa aslında
05:38
it was almostneredeyse by accidentkaza.
121
322500
2000
bu tamamiyle bir rastlantı sonucudur.
05:40
His familyaile was JewishYahudi, so they were houndedpeşindeydi.
122
324500
2500
Ailesi Yahudiydi ve bu sebeble kovulmuşlardı.
05:42
FinallySon olarak they were all arrestedtutuklandı and takenalınmış to the DrancyDrancy campkamp
123
327000
3000
En sonunda hepsi yakalandı ve Drancy Kampına götürüldü
05:45
and they managedyönetilen to get out at the last minutedakika thanksTeşekkürler to theironların ArgentineanArjantin paperskâğıtlar.
124
330000
3200
ve Arjantin belgeleri sayesinde son anda oradan kurtulmayı başarabildiler.
05:49
Well, they were out,
125
333200
1135
Artık dışarıdaydılar,
05:50
but they were always in dangerTehlike. The bigbüyük "JewYahudi" stampkaşe was still on theironların paperskâğıtlar.
126
334336
2916
ama her zaman tehlike içindeydiler. Belgelerinde hala büyük "Yahudi" damgası duruyordu.
05:53
It was my grandfatherBüyük baba who decidedkarar they neededgerekli falseyanlış documentsevraklar.
127
337253
3247
Sahte evraklara ihtiyaçları olduğuna karar veren büyükbabamdı.
05:56
My fatherbaba had been instilledtelkin with suchböyle respectsaygı for the lawhukuk
128
340500
3500
Zulüm görmüş olmasına rağmen babama
05:59
that althougholmasına rağmen he was beingolmak persecutedzulüm,
129
344000
2000
kanunlara saygılı olması gerektiği aşılanmıştı,
06:01
he'diçin ona never thought of falseyanlış paperskâğıtlar.
130
346000
2000
babam sahte evrakları hiç düşünmemişti.
06:03
But it was he who wentgitti to meetkarşılamak a man from the ResistanceDirenç.
131
348000
3000
Fakat Direnişçiler'den bir adamla görüşmeye giden babamdı.
06:06
In those timeszamanlar documentsevraklar had hardzor coverskapaklar,
132
351000
2500
O zamanlardaki belgelerin
06:09
they were filleddolu in by handel,
133
353500
1500
el yazısı ile yazılmış
06:10
and they statedbelirtilen your job.
134
355000
3000
ne iş yaptığınızı gösteren ciltleri vardı.
06:13
In ordersipariş to survivehayatta kalmak, he neededgerekli
135
358000
2200
Hayatta kalması için,
06:16
to be workingçalışma. He askeddiye sordu the man
136
360200
2000
çalışıyor olması gerekiyodu. Adamdan
06:18
to writeyazmak "dyerDyer."
137
362200
1800
"boyacı" diye yazmasını istedi.
06:19
SuddenlyAniden the man lookedbaktı very, very interestedilgili.
138
364000
3000
Aniden adam çok hem de çok ilgili baktı.
06:22
As a "dyerDyer," do you know how to bleachçamaşır suyu inkmürekkep marksizler?
139
367000
3200
"Boyacı" olduğuna göre, mürekkep işaretlerini nasıl sileceğini biliyor musun?
06:26
Of coursekurs he knewbiliyordum.
140
370200
2300
Tabiki biliyordu.
06:28
And suddenlyaniden the man startedbaşladı explainingaçıklayan that
141
372500
1800
Birden adam şunu açıklamaya çalıştı
06:30
actuallyaslında the wholebütün ResistanceDirenç had a hugeKocaman problemsorun:
142
374300
2700
gerçekte tüm Direnişçilerin büyük bir problemi vardı:
06:32
even the topüst expertsuzmanlar
143
377000
2600
en gözde uzmanlar bile
06:35
could not manageyönetmek to bleachçamaşır suyu an inkmürekkep, calleddenilen "indeliblesilinmez,"
144
379600
3600
"silinemez" denilen "Waterman" mavi mürekkep lekesini
06:39
the "WatermanKayıkçı" bluemavi inkmürekkep.
145
383200
2200
beyazlatmayı başaramıyorlardı.
06:41
And my fatherbaba immediatelyhemen repliedcevap verdi that he knewbiliyordum exactlykesinlikle
146
385400
3900
Babam hemen tam olarak nasıl
06:45
how to bleachçamaşır suyu it.
147
389300
1200
beyazlatıldığını bildiğini söyledi.
06:46
Now, of coursekurs, the man was very impressedetkilendim with this younggenç man of 17
148
390500
3200
Adam kendisine hemen formulü verebilecek olan 17 yaşındaki bu gençten
06:49
who could immediatelyhemen give him the formulaformül, so he recruitedişe him.
149
393700
3800
şüphesiz etkilenmişti, bu yüzden onu işe aldı.
06:53
And actuallyaslında, withoutolmadan knowingbilme it, my fatherbaba had inventedicat edildi something
150
397500
3000
Babam aslında bilmeden birşey icat etti
06:56
we can find in everyher schoolchild'sçuval'ın pencilkalem casedurum:
151
400500
2650
her okul çocuğunun kalem kutusunda bulabiliriz:
06:59
the so-calledsözde "correctiondüzeltme pendolma kalem."
152
403150
2850
"düzeltme kalemi."
07:02
(ApplauseAlkış)
153
406500
5000
(Alkışlar)
07:07
But it was only the beginningbaşlangıç.
154
412000
1400
Ama bu sadece bir başlangıçtı.
07:09
That's my fatherbaba.
155
413400
1600
Bu babam.
07:10
As soonyakında as he got to the lablaboratuvar,
156
415000
1500
Laboratuara gelir gelmez,
07:12
even thoughgerçi he was the youngestEn genç,
157
416500
1400
en gençleri olmasına rağmen
07:13
he immediatelyhemen saw that there was a problemsorun with the makingyapma of forgeddövme documentsevraklar.
158
417900
2900
sahte evrak hazırlamada bir problem olduğu hemen anladı.
07:16
All the movementshareketler stoppeddurduruldu at falsifyingSahtecilik.
159
420800
2900
Gerçek belgeleri değiştirmek için yaptıkları tüm hamleler durduruluyordu.
07:19
But demandtalep was ever-growingherhangi bir zamanda büyümek
160
423700
2600
Fakat talep de hızla artıyordu ve
07:22
and it was difficultzor to tamperkurcalamak with existingmevcut documentsevraklar.
161
426300
2600
mevcut belgeleri değiştirmek zordu.
07:24
He told himselfkendisi it was necessarygerekli to make them from scratchçizik.
162
428900
1500
Kendi kendine herşeyi sıfırdan yapmak gerek dedi.
07:26
He startedbaşladı a pressbasın. He startedbaşladı photoengravingphotoengraving.
163
430400
2800
Baskıya başladı. Fotoğraf klişesi yapmaya başladı.
07:29
He startedbaşladı makingyapma rubbersilgi stampspullar.
164
433200
1600
Lastik damgalar yapmaya başladı.
07:30
He startedbaşladı inventingicat all kindtür of things --
165
434800
1800
Her türlü şeyin icadına başladı--
07:32
with some materialsmalzemeler he inventedicat edildi a centrifugeSantrifüj usingkullanma a bicyclebisiklet wheeltekerlek.
166
436600
3400
bazı materyallerle bisiklet tekerleği kullanarak santrifüjü buldu.
07:35
AnywayYine de, he had to do all this
167
440000
2000
Herneyse, O bunların hepsini yapmak zorundaydı
07:37
because he was completelytamamen obsessedkafayı takmış with outputçıktı.
168
442000
2800
çünkü babam sonuçlarla tamamiyle kafayı bozmuştu.
07:40
He had madeyapılmış a simplebasit calculationhesaplama:
169
444800
2200
Basit bir hesaplama yaptı:
07:42
In one hoursaat he could make 30 forgeddövme documentsevraklar.
170
447000
3100
Bir saat içerisinde 30 sahte evrak hazırlayabiliyordu.
07:46
If he sleptuyudu one hoursaat, 30 people would dieölmek.
171
450100
4400
Eğer bir saat uyursa 30 insan ölebilirdi.
07:50
This senseduyu of
172
454500
3000
Diğer insanların
07:53
responsibilitysorumluluk for other people'sinsanların liveshayatları when he was just 17 --
173
457500
3200
hayatları için sadece 17 yaşındayken bu sorumluluk duygusu--
07:56
and alsoAyrıca his guiltsuçluluk for beingolmak a survivorSurvivor,
174
460700
3000
ve ayrıca arkadaşları kaçamazken kendisi kamptan kaçtığı için
07:59
sincedan beri he had escapedkaçtı the campkamp when his friendsarkadaşlar had not --
175
463700
3600
hayatta kalmasının suçluluğu
08:03
stayedkaldı with him all his life.
176
467300
2252
tüm hayatı boyunca peşini bırakmadı.
08:05
And this is maybe what explainsaçıklar why, for 30 yearsyıl,
177
469553
2917
Belki bu 30 yıldır, her türlü fedakarlıklar pahasına
08:08
he continueddevam etti to make falseyanlış paperskâğıtlar
178
472471
2629
neden sahte evrak yapmaya
08:11
at the expensegider of all kindsçeşit of sacrificeskurban.
179
475100
2300
devam ettiğini açıklar.
08:13
I'd like to talk about those sacrificeskurban,
180
477400
900
Size bu fedakarlıklardan bahsetmek istiyorum,
08:14
because there were manyçok.
181
478300
1900
çünkü çoklardı.
08:16
There were obviouslybelli ki financialmali sacrificeskurban
182
480200
2500
Açıkçası, maddi fedakarlıklar vardı
08:18
because he always refusedreddetti to be paidödenmiş.
183
482700
1800
çünkü babam kendisine para ödenmesini kabul etmiyordu.
08:20
To him, beingolmak paidödenmiş would have meantdemek beingolmak a mercenaryparalı asker.
184
484500
2700
Ona göre, para almak paragöz olmak demekti.
08:23
If he had acceptedkabul edilmiş paymentödeme,
185
487200
1600
Eğer ödemeyi kabul etseydi,
08:24
he wouldn'tolmaz be ableyapabilmek to say "yes" or "no"
186
488800
1800
haklı yada hasız bir nedene inanmasına bağlı olarak
08:26
dependingbağlı on what he deemedsayılır a just or unjusthaksız causesebeb olmak.
187
490600
2400
"evet" ya da "hayır" diyemeyebilirdi.
08:28
So he was a photographerfotoğrafçı by day,
188
493000
1900
Bu yüzden 30 yıldır, gündüzleri bir fotoğrafçı,
08:30
and a forgerkalpazan by night for 30 yearsyıl.
189
494900
1600
akşamları da kalpazandı.
08:32
He was brokekırdı all of the time.
190
496500
2000
Her zaman parasızdı.
08:34
Then there were the emotionalduygusal sacrificeskurban:
191
498500
3000
Sonra duygusal fedakalıklar oldu:
08:37
How can one livecanlı with a womankadın while havingsahip olan so manyçok secretssırlar?
192
501500
3000
Biri, bu kadar çok sırrı varken nasıl bir kadınla beraber yaşayabilir?
08:40
How can one explainaçıklamak what one does at night in the lablaboratuvar, everyher singletek night?
193
504500
4200
Biri geceleyin laboratuarda ne yaptığını nasıl açıklayabilir, her bir gece?
08:44
Of coursekurs, there was anotherbir diğeri kindtür of sacrificekurban
194
508700
3300
Benim daha sonra anladığım ailesini de içeren
08:47
involvingiçeren his familyaile that I understoodanladım much latersonra.
195
512000
3400
başka türlü fedakarlıklar da oldu tabiki.
08:51
One day my fatherbaba introducedtanıtılan me to my sisterkız kardeş.
196
515400
3100
Bir gün babam beni kız kardeşimle tanıştırdı.
08:54
He alsoAyrıca explainedaçıkladı to me that I had a brothererkek kardeş, too,
197
518500
4000
Daha sonra bana bir erkek kardeşimin olduğunu da söyledi,
08:58
and the first time I saw them I mustşart have been threeüç or fourdört,
198
522500
6000
onları ilk gördüğümde sanırım üç ya da dört yaşında olmalıydım
09:04
and they were 30 yearsyıl olderdaha eski than me.
199
528500
1800
benden 30 yaş büyüklerdi
09:06
They are bothher ikisi de in theironların sixtiesaltmışlı now.
200
530300
5500
Şimdi her ikiside altmışlarında.
09:11
In ordersipariş to writeyazmak the bookkitap,
201
535800
2700
Bu kitabı yazmak için,
09:14
I askeddiye sordu my sisterkız kardeş questionssorular. I wanted to know who my fatherbaba was,
202
538500
3500
kız kardeşime sorular sordum. Babamın kim olduğunu bilmek istedim,
09:17
who was the fatherbaba she had knownbilinen.
203
542000
1500
onun bildiği babası kimdi,
09:19
She explainedaçıkladı that the fatherbaba that she'do ediyorum had
204
543500
4100
Babalarının Pazar günü geleceğini
09:23
would tell them he'diçin ona come and pickalmak them up on SundayPazar to go for a walkyürümek.
205
547600
4200
ve onları alıp gezmeye götüreceğini söylediğini anlattı.
09:27
They would get all dressedgiyinmiş up and wait for him,
206
551800
2600
Hepsi kıyafetlerini giyip onu beklemiş,
09:30
but he would almostneredeyse never come.
207
554400
1800
ama o asla gelmemiş.
09:32
He'dO istiyorsunuz say, "I'll call." He wouldn'tolmaz call.
208
556200
3300
"Arayacağım" demiş. Aramamış.
09:35
And then he would not come.
209
559500
2000
Sonra gelmemiş de.
09:37
Then one day he totallybütünüyle disappearedkayboldu.
210
561500
3300
Bir gün tatmiyle gözden kaybolmuş.
09:40
Time passedgeçti,
211
564800
1400
Zaman geçti ve
09:42
and they thought he had surelyelbette forgottenunutulmuş them,
212
566200
3200
onlar babalarının kendilerini unuttuğunu düşündüler
09:45
at first.
213
569400
1600
ilk önce.
09:46
Then as time passedgeçti,
214
571000
1500
Daha sonra zaman geçtikçe,
09:48
at the endson of almostneredeyse two yearsyıl, they thought,
215
572500
2000
hemen hemen iki yılın sonunda,
09:50
"Well, perhapsbelki our fatherbaba has diedvefat etti."
216
574500
3200
"Pekala, belki de babamız öldü" diye düşündüler.
09:53
And then I understoodanladım
217
577700
2300
Sonra anladım ki
09:55
that askingsormak my fatherbaba so manyçok questionssorular
218
580000
2900
babama bu kadar fazla soru sormak
09:58
was stirringkarıştırma up a wholebütün pastgeçmiş he probablymuhtemelen didn't feel like talkingkonuşma about
219
582900
2800
muhtemelen hakkında konuşmak istemediği geçmişini karıştırıyordu
10:01
because it was painfulacı verici.
220
585700
1600
çünkü acı veriyordu.
10:03
And while my halfyarım brothererkek kardeş and sisterkız kardeş thought they'dgittiklerini been abandonedterkedilmiş,
221
587300
4700
Üvey kız ve erken kardeşlerim terkedildiklerini
10:07
orphanedyetim,
222
592000
1700
öksüz kaldıklarını düşünürken,
10:09
my fatherbaba was makingyapma falseyanlış paperskâğıtlar.
223
593700
2300
babam sahte evrakları hazırlıyordu.
10:11
And if he did not tell them, it was of coursekurs to protectkorumak them.
224
596000
3500
Eğer bunu onlara söylemediyse, şüphesiz ki onları korumak içindi.
10:15
After the liberationkurtuluş he madeyapılmış falseyanlış paperskâğıtlar
225
599500
1800
Kurtuluştan sonra, toplama kampından sağ kurtulanların
10:17
to allowizin vermek the survivorsHayatta kalanlar of concentrationkonsantrasyon campskampları to immigrategöç to PalestinePalestine
226
601300
2900
İsrail'in kuruluşundan önce Filistin'e göç etmesini sağlayacak
10:20
before the creationoluşturma of Israelİsrail.
227
604200
1900
sahte evraklar hazırladı.
10:22
And then, as he was a staunchsadık anti-colonialistAnti-colonialist,
228
606100
2400
Sadık bir sömürgecilik karşıtı olduğu için
10:24
he madeyapılmış falseyanlış paperskâğıtlar for AlgeriansCezayirliler duringsırasında the AlgerianCezayir warsavaş.
229
608500
3500
Cezayir savaşı sırasında Cezayirliller için sahte evraklar yaptı.
10:27
After the AlgerianCezayir warsavaş,
230
612000
2600
Cezayir savaşından sonra,
10:30
at the heartkalp of the internationalUluslararası resistancedirenç movementshareketler,
231
614600
2600
uluslararası direniş hareketlerinin kalbinde
10:33
his nameisim circulatedsirküle
232
617200
1700
ismi yayıldı
10:34
and the wholebütün worldDünya camegeldi knockingvurma at his doorkapı.
233
618900
2300
ve tüm dünya onun kapısını çaldı.
10:37
In AfricaAfrika there were countriesülkeler fightingkavga for theironların independencebağımsızlık:
234
621200
3500
Afrika'da bağımsızlıkları için savaşan ülkeler vardı:
10:40
GuineaGine, Guinea-BissauGine Bissau, AngolaAngola.
235
624700
3000
Gine, Gine-Biassu, Angola.
10:43
And then my fatherbaba connectedbağlı with NelsonNelson Mandela'sMandela'nın anti-apartheidanti-ırk ayrımı partyParti.
236
627700
4500
ve babam Nelson Mandela'nın ayrımcılık karşıtı partisine üye oldu.
10:48
He madeyapılmış falseyanlış paperskâğıtlar for persecutedzulüm blacksiyah SouthGüney AfricansAfrikalılar.
237
632200
3500
Zulüm gören siyah Güney Afrikalılar için sahte evraklar yaptı.
10:51
There was alsoAyrıca LatinLatin AmericaAmerika.
238
635700
1800
Bir de Latin Amerika vardı.
10:53
My fatherbaba helpedyardım etti those who resisteddirendi dictatorshipsdiktatörlükler
239
637500
2700
Babam, Dominik Cumhuriyeti ve Haiti diktatörlüklerine direnen
10:56
in the DominicanDominik RepublicCumhuriyeti, HaitiHaiti,
240
640200
1900
insanlara yardım etti.
10:58
and then it was the turndönüş of BrazilBrezilya, ArgentinaArjantin, VenezuelaVenezuela, ElEl SalvadorSalvador, NicaraguaNikaragua,
241
642100
6100
ve sıra Brezilya, Arjantin, Venezuela, El Salvador, Nikaragua,
11:04
ColombiaKolombiya, PeruPeru, UruguayUruguay, ChileŞili and MexicoMeksika.
242
648200
5600
Kolombiya, Peru, Uruguay, Şili ve Meksika'daydı.
11:09
Then there was the VietnamVietnam WarSavaş.
243
653800
1700
Sonra Vietnam savaşı vardı.
11:11
My fatherbaba madeyapılmış falseyanlış paperskâğıtlar for the AmericanAmerikan desertersfirari
244
655500
2300
Vietnamlılara karşı silahlanmak istemeyen
11:13
who did not wishdilek to take up armssilâh againstkarşısında the VietnameseVietnam dili.
245
657800
3200
Amerikalı asker kaçakları için sahte evrak hazırladı.
11:16
EuropeEurope was not sparedbağışladı eitherya.
246
661000
2000
Avrupa da kurtulmuş değildi.
11:18
My fatherbaba madeyapılmış falseyanlış paperskâğıtlar for the dissidentsmuhalif
247
663000
2141
Babam, İspanya'da ki Franco'ya karşı muhalifler için
11:21
againstkarşısında FrancoFranco in Spainİspanya, SalazarSalazar in PortugalPortekiz,
248
665142
3758
Portekiz'deki Salazar karşıtı muhalifler için
11:24
againstkarşısında the colonels'Albay dictatorshipdiktatörlük in GreeceYunanistan,
249
668900
4992
Yunanistan'da albayların diktatörlüğüne karşı, Fransa'da bile
11:29
and even in FranceFransa.
250
673893
1707
sahte evraklar hazırladı.
11:31
There, just oncebir Zamanlar, it happenedolmuş in MayMayıs of 1968.
251
675600
3154
Sadece bir kez 1968'in Mayıs ayında birşey oldu.
11:34
My fatherbaba watchedizledi, benevolentlybenevolently, of coursekurs,
252
678755
2645
Babam elbette ki yardımsever bir şekilde
11:37
the demonstrationsgösteriler of the monthay of MayMayıs,
253
681400
2800
mayıs ayı gösterilerini izledi,
11:40
but his heartkalp was elsewherebaşka yerde, and so was his time
254
684200
2300
ama kalbi başka bir yerdeydi, zamanı da
11:42
because he had over 15 countriesülkeler to serveservis.
255
686500
3500
çünkü hizmet edeceği 15 ülke daha vardı.
11:45
OnceBir kez, thoughgerçi, he agreedkabul to make falseyanlış paperskâğıtlar
256
690000
2368
Birkez daha, tanıyabileceğiniz biri için
11:48
for someonebirisi you mightbelki recognizetanımak.
257
692369
1943
sahte evrak hazırlamayı kabul etti.
11:50
(LaughterKahkaha)
258
694313
2916
(Gülüşmeler)
11:53
He was much youngerdaha genç in those daysgünler,
259
697230
1620
O zamanlarda daha genç idi
11:54
and my fatherbaba agreedkabul to make falseyanlış paperskâğıtlar
260
698850
2150
babam onun bir toplantıya gelip konuşabilmesi
11:56
to enableetkinleştirmek him to come back and speakkonuşmak at a meetingtoplantı.
261
701000
3036
için sahte evrak yapmayı kabul etti.
11:59
He told me that those falseyanlış paperskâğıtlar were the mostçoğu media-relevantmedya ile ilgili
262
704037
4963
Bana dedi ki bu sahte evraklar medya ile alakalı ve
12:04
and the leasten az usefulişe yarar he'diçin ona had to make in all his life.
263
709000
3500
yapmak zorunda olduğu en yararsız şeydi.
12:08
But, he agreedkabul to do it,
264
712500
1500
Daniel Cohn-Bendit'in hayatı
12:09
even thoughgerçi DanielDaniel Cohn-Bendit'sCohn-Bendit'ın life was not in dangerTehlike,
265
714000
3400
tehlikede olmamasına rağmen bunu yapmayı kabul etti
12:13
just because
266
717400
2194
çünkü bu
12:15
it was a good opportunityfırsat
267
719595
1405
otoritelerle dalga geçmek için
12:16
to mocksahte the authoritiesyetkililer,
268
721000
2484
sınırlardan daha geçirgen
12:19
and to showgöstermek them that there's nothing more porousgözenekli than borderssınırlar --
269
723485
3015
birşey olmadığını--fikirlerin sınırları olmadığını
12:22
and that ideasfikirler have no borderssınırlar.
270
726500
4500
göstermek için iyi bir fırsattı.
12:26
All my childhoodçocukluk,
271
731000
2000
Tüm çocukluğum,
12:28
while my friends'arkadaşlar dadsBabalar would tell them Grimm'sGrimm's fairyperi talesTales,
272
733000
4097
arkadaşlarımın babaları onlara Grimm'in peri masalları anlatırken
12:32
my fatherbaba would tell me storieshikayeleri about very unassumingalçakgönüllü heroeskahramanlar
273
737098
3889
babam bana, mucizeler yaratmayı başaran
12:36
with unshakeableSARSILMAZ utopiasÜtopyalar
274
740988
2916
sarsılmaz ütopyaları olan
12:39
who managedyönetilen to make miraclesmucizeler.
275
743905
2916
fazlaca alçakgönüllü kahramanlar hakkında hikayeler anlatırdı
12:42
And those heroeskahramanlar did not need an armyordu behindarkasında them.
276
746822
3978
Ve bu kahramanların orduya ihtiyaçları yoktu.
12:46
AnyhowNasıl olsa, nobodykimse would have followedtakip etti them,
277
750800
2500
Zaten, inançlı ve cesaretli bir avuç erkek ve kadın dışında
12:49
exceptdışında for a handfulavuç [of] menerkekler and womenkadınlar of convictionmahkumiyet and couragecesaret.
278
753300
3245
onları kimse takip etmeyecekti.
12:52
I understoodanladım much latersonra
279
756546
1254
Daha sonra anladım ki
12:53
that actuallyaslında it was his ownkendi storyÖykü my fatherbaba would tell me to get me to sleepuyku.
280
757800
3607
babamın uykuya dalmam için anlattığı hikaye, aslında kendi hikayesiymiş.
12:57
I askeddiye sordu him whetherolup olmadığını, consideringdikkate alınarak the sacrificeskurban he had to make,
281
761408
2916
Yapmak zorunda kaldığı fedakarlıkları göz önünde bulundurarak
13:00
he ever had any regretspişmanlık.
282
764325
1944
babama hiç pişman olup olmadığını sordum.
13:02
He said no.
283
766270
1730
Hayır dedi.
13:03
He told me that he would have been unableaciz
284
768000
2159
Hiçbirşey yapmadan adaletsizliğe tanık olamayacağını
13:06
to witnesstanık or submitGönder to injusticeadaletsizlik withoutolmadan doing anything.
285
770160
2916
ya da teslim olamayacağını söyledi.
13:08
He was persuadedikna, and he's still convincedikna olmuş
286
773077
3023
Başka bir dünyanın mümkün olduğuna--
13:12
that anotherbir diğeri worldDünya is possiblemümkün --
287
776100
2200
bir kalpazanın ihtiyaç duyulmadığı bir dünyanın varlığına
13:14
a worldDünya where no one would ever need a forgerkalpazan.
288
778300
3000
ikna edilmiş, ve hala buna inanır.
13:17
He's still dreamingrüya görmek about it.
289
781300
2000
Hala bunu hayal eder.
13:19
My fatherbaba
290
783300
1444
Babam
13:20
is here in the roomoda todaybugün.
291
784745
1755
şu anda bu odada.
13:22
His nameisim is AdolfoAdolfo KaminskyKaminsky and I'm going to asksormak him to standdurmak up.
292
786500
4079
Adı Adolfo Kaminsky ve ondan ayağa kalkmasını isteyeceğim.
13:26
(ApplauseAlkış)
293
790580
20419
(Alkış)
13:46
Thank you.
294
811000
3000
Teşekkür ederim
Translated by Tuba Şahin
Reviewed by Sancak Gülgen

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Sarah Kaminsky - Actor and writer
Sarah Kaminsky writes about her father, Adolfo Kaminsky, a forger with a mission.

Why you should listen

Born in 1979 in Algeria, of an Argentinean father with Russian origins, and a Tuareg Algerian mother, Sarah Kaminsky arrived in France when she was 3 years old. Passionate about art since her childhood, she started learning the cello at age 4. As a teenager, she discovered two passions, which are still vibrant in her life: theater and writing. Since then, she's shared her time between her acting career and writing screenplays, plays or books.

In 2009, Sarah wrote a book worthy of the best spy novels, based on the true story of her father, Adolfo Kaminsky, genius-forger who committed his know-how and convictions to serve the French Resistance during World War II, saving thousands of Jewish families, and many others over the course of 30 years for various causes around the world.

More profile about the speaker
Sarah Kaminsky | Speaker | TED.com