TEDxPhoenix
Brenda Romero: Gaming for understanding
Brenda Brathwaite: Anlamak için oynamak
Filmed:
Readability: 2.8
564,560 views
Karmaşık trajedilerin önemini aktarmak hiçbir zaman kolay değildir. Kızı okuldan eve döndüğünde ve kölelikle ilgili sorular sormaya başladığında, Brenda Brathwite geçimini sağlamak için yaptığı şeyi yaptı, bir oyun tasarladı. TEDxPhoenix'de bu ve bunun gibi oyunların oyuncunun hikayeyi iyi anlamasındaki beklenmedik etkisini anlatıyor.
(TEDxPhoenix'de filme alındı.)
Brenda Romero - Game designer
Brenda Romero designs games that turn some of history's most tragic lessons into interactive, emotional experiences. Full bio
Brenda Romero designs games that turn some of history's most tragic lessons into interactive, emotional experiences. Full bio
Double-click the English transcript below to play the video.
00:12
When we think of games, there's all kinds of things.
0
467
2031
Oyunlardan bahsedince akla gelen çok şey var.
00:14
Maybe you're ticked off, or maybe you're looking forward
1
2498
2498
Oyunlardan hiç hoşlanmıyor ya da fanatik olabilirsiniz.
00:16
to a new game. You've been up too late playing a game.
2
4996
1732
Geç saatlere kadar oyun oynuyor olabilirsiniz.
00:18
All these things happen to me.
3
6728
2168
Bunların hepsi benim başıma geliyor.
00:20
But when we think about games, a lot of times we think
4
8896
1763
Ancak oyunlardan bahsedince
00:22
about stuff like this: first-person shooters, or the big,
5
10659
2263
AAA statülü diye adlandırdığımız bunun gibi
00:24
what we would call AAA games,
6
12922
2115
büyük bütçeli savaş oyunları akla gelir
00:27
or maybe you're a Facebook game player.
7
15037
1256
veya Facebook oyuncusu olabilirsiniz.
00:28
This is one my partner and I worked on.
8
16293
1868
Bu partnerimle benim üzerinde çalıştığımız bir alan.
00:30
Maybe you play Facebook games, and that's what we're
9
18161
1795
Belki Facebook oyunları oynuyorsunuz. Bizim şu aralar
00:31
making right now. This is a lighter form of game.
10
19956
2707
ürettiğimiz de bu. Bu daha hafif bir oyun türü.
00:34
Maybe you think about the tragically boring board games
11
22663
2748
Belki aklınıza Şükran Günü gibi zamanlarda
00:37
that hold us hostage in Thanksgiving situations.
12
25411
3221
bizi esir alan sıkıcı karton oyunlar geliyor.
00:40
This would be one of those tragically boring board games
13
28632
2104
Mesela bu da gördüğünüz gibi o sıkıcı
00:42
that you can figure out.
14
30736
2093
pano oyunlarından biri
00:44
Or maybe you're in your living room, you know,
15
32829
2013
ya da belki oturma odanızda
00:46
playing with the Wii with the kids, or something like that,
16
34842
2770
çocuklarınızla Wii ya da benzer bir şey oynuyorsunuz.
00:49
and, you know, there's this whole range of games,
17
37612
1903
Sizin de bildiğiniz gibi daha pek çok oyun türü sayabiliriz.
00:51
and that's very much what I think about.
18
39515
1489
Bunlar benim üzerine ciddi manada kafa yorduğum şeyler.
00:53
I make my living from games. I've been lucky enough
19
41004
1770
Hayatımı oyunlardan kazanıyorum.
00:54
to do this since I was 15, which also qualifies
20
42774
2414
15 yaşımdan beri bu işi yaptığım için yeterince şanslıyım.
00:57
as I've never really had a real job.
21
45188
2762
Sanki hiçbir zaman gerçek bir işim olmamış gibi.
00:59
But we think about games as fun, and that's completely
22
47950
2521
Oyunları eğlendirici olarak düşünürüz
01:02
reasonable, but let's just think about this.
23
50471
2744
ve bu gayet mantıklı, fakat gelin bunun hakkında biraz düşünelim.
01:05
So this one here, this is the 1980 Olympics.
24
53215
2728
Mesela buradaki 1980 Olimpiyatları.
01:07
Now I don't know where you guys were, but I was
25
55943
1599
Siz neredeydiniz bilmiyorum ama ben
01:09
in my living room. It was practically a religious event.
26
57542
2844
oturma odamdaydım. Resmen dini bir olay gibiydi.
01:12
And this is when the Americans beat the Russians,
27
60386
3398
Bu Amerika'nın Rusya'yı yendiği oyundu
01:15
and this was -- yes, it was technically a game.
28
63784
2110
ve bu -- evet, teknik olarak bu bir oyundu.
01:17
Hockey is a game. But really, was this a game?
29
65894
3012
Hokey bir oyundur. Ama bu gerçekten bir oyun muydu?
01:20
I mean, people cried. I've never seen my mother cry
30
68906
3149
Yani insanlar ağlıyordu. Annemin bir Monopoly oyunu
01:24
like that at the end of Monopoly.
31
72055
3026
sonunda bu kadar ağladığını görmedim.
01:27
And so this was just an amazing experience.
32
75081
2860
Bu inanılmaz bir deneyimdi.
01:29
Or, you know, if anybody here is from Boston --
33
77941
2271
Aranızda Bostonlu varsa --
01:32
So when the Boston Red Sox won the World Series after,
34
80212
3386
Boston Red Sox dünya serisini kazandığında,
01:35
I believe, 351 years,
35
83598
3926
yanılmıyorsam 351 yıl aradan sonra,
01:39
when they won the World Series, it was amazing.
36
87524
2374
dünya serisini kazandıklarında, bu inanılmazdı.
01:41
I happened to be living in Springfield at the time,
37
89898
1753
O zamanlar Springfiled'de yaşıyordum
01:43
and the best part of it was -- is that --
38
91651
2466
ve bunun en iyi yanı
01:46
you would close the women's door in the bathroom,
39
94117
2925
kadınlar tuvaletinde kapıyı kapatınca
01:49
and I remember seeing "Go Sox," and I thought, really?
40
97042
2432
"Yaşa Sox" yazısını gördüğüm andı. Yani cidden mi?
01:51
Or the houses, you'd come out, because every game,
41
99474
3193
Evden dışarı çıkınca, her oyun,
01:54
well, I think almost every game, went into overtime, right?
42
102667
2555
sanırım her oyun uzatmaya gidiyordu değil mi?
01:57
So we'd be outside, and all the other lights are on
43
105222
2362
Dışarı çıktığınızda tüm bloktaki ışıklar açık olurdu,
01:59
on the whole block, and kids, like, the attendance was down
44
107584
3811
çocuklar derslere katılmazdı,
02:03
in school, and kids weren't going to school.
45
111395
2007
okula gitmezdi.
02:05
But it's okay, it's the Red Sox, right?
46
113402
2013
Ama haklılar sonuçta Red Sox maçı var, değil mi?
02:07
I mean, there's education, and then there's the Red Sox,
47
115415
2488
Yani bir yanda eğitim diğer yanda Red Sox,
02:09
and we know where they're stacked.
48
117903
1514
ve hangisini seçeceklerini biliyoruz.
02:11
So this was an amazing experience, and again, yes,
49
119417
2646
Bu inanılmaz bir deneyimdi, evet yine,
02:14
it was a game, but they didn't write newspaper articles,
50
122063
2723
bu bir oyundu ama hakkında makaleler yazmadılar,
02:16
people didn't say -- you know, really, "I can die now
51
124786
2824
insanlar şöyle demediler; "Red Sox kazandı,
02:19
because the Red Sox won." And many people did.
52
127610
3178
artık huzurla ölebilirim." Birçok insan öldü de.
02:22
So games, it means something more to us.
53
130788
3381
Yani oyunların bizim için anlamı büyük.
02:26
It absolutely means something more.
54
134169
1371
Kesinlikle göründüğünden daha çok şey ifade ediyorlar.
02:27
So now, just, this is an abrupt transition here.
55
135540
2457
Şimdi burada ani bir geçiş yapacağım.
02:29
There was three years where I actually did have a real job, sort of.
56
137997
2891
Gerçek bir iş yaptığım 3 yıllık bir zaman dilimi vardı.
02:32
I was the head of a college department
57
140888
2131
Üniversitede bir bölümün başkanıydım.
02:35
teaching games, so, again, it was sort of a real job,
58
143019
2611
Oyunları öğretiyordum. Gerçek bir işe benziyordu.
02:37
and now I just got to talk about making as opposed to making them.
59
145630
2913
Yani şimdi oyun yapmak yerine oyun yapmayı anlatmam gerekiyordu.
02:40
And I was at a dinner. Part of the job of it, when you're
60
148543
2160
Bir gün akşam yemeğindeydim. Bölüm başkanı olduğunuzda
02:42
a chair of a department, is to eat, and I did that very well,
61
150703
3286
işinizin bir kısmı da yemek yemektir. O konuda da iyiydim.
02:45
and so I'm out at a dinner with this guy called Zig Jackson.
62
153989
3609
Zig Jackson diye biriyle yemekteydik.
02:49
So this is Zig in this photograph. This is also one of Zig's
63
157598
2657
Fotoğraftaki kişi Zig. Bu onun kendi fotoğraflarından biri.
02:52
photographs. He's a photographer.
64
160255
1644
O bir fotoğrafçı.
02:53
And he goes all around the country taking pictures
65
161899
3025
Ülkeyi bir baştan bir başa dolaşıp kendini çekiyor
02:56
of himself, and you can see here he's got
66
164924
4129
ve burada da onu kızılderili bölgesinde görüyorsunuz.
03:01
Zig's Indian Reservation. And this particular shot, this
67
169053
4693
Bu kare de, daha geleneksel çekimlerinden biri.
03:05
is one of the more traditional shots. This is a rain dancer.
68
173746
3485
Bu bir yağmur dansçısı.
03:09
And this is one of my favorite shots here.
69
177231
2261
Bu da benim en sevdiğim fotoğraflarından biri.
03:11
So you can look at this, and maybe you've even seen
70
179492
2113
Buna bakınca buna benzer şeyler gördüğünüzü
03:13
things like this. This is an expression of culture, right?
71
181605
3075
düşünebilirsiniz. Bu bir çeşit kültürel anlatım, değil mi?
03:16
And this is actually from his Degradation series.
72
184680
2473
Bu onun Yıkım serisinden bir çalışma.
03:19
And what was most fascinating to me about this series
73
187153
2538
Bu seride en çok ilgimi çeken
03:21
is just, look at that little boy there.
74
189691
1502
mesela buradaki oğlana bir bakın.
03:23
Can you imagine? Now let's, we can see that's a traditional
75
191193
2893
Hayal edebiliyor musunuz? Hadi deneyelim! Onun bir
03:26
Native American. Now I just want to change that guy's race.
76
194086
2700
yerli olduğunu görebiliyoruz. Şimdi onun ırkını
03:28
Just imagine if that's a black guy.
77
196786
2098
değiştirmek istiyorum. Bir zenci olduğunu hayal edelim.
03:30
So, "Honey, come here, let's get your picture with the black guy."
78
198884
2407
"Hayatım gel şuradaki zenciyle bir fotoğrafını çekeyim."
03:33
Right? Like, seriously, nobody would do this.
79
201291
2297
Değil mi? Yani cidden bunu kimse yapmazdı.
03:35
It baffles the mind. And so Zig, being Indian,
80
203588
3098
Bu insanı şaşırtıyor ve bu konu bir kızılderili olarak
03:38
likewise it baffles his mind. His favorite photograph --
81
206686
2447
Zig'i de aynı şekilde şaşırtıyor. Şu an yanımda yok ama
03:41
my favorite photograph of his, which I don't have in here is
82
209133
2584
bu en sevdiği fotoğrafı, yani benim en sevdiğim...
03:43
Indian taking picture of white people taking pictures
83
211717
2715
Kızılderililerin fotoğrafını çeken bir beyazın fotoğrafını
03:46
of Indians. (Laughter)
84
214432
2802
çeken bir kızılderili. (Kahkahalar)
03:49
So I happen to be at dinner with this photographer,
85
217234
1920
İşte bir şekilde bu fotoğrafçıyla yemekteyim
03:51
and he was talking with another photographer
86
219154
1861
ve o başka bir fotoğrafçıyla
03:53
about a shooting that had occurred,
87
221015
2052
bir fotoğraf çekimi üzerine konuşuyor
03:55
and it was on an Indian reservation. He'd taken his camera
88
223067
2714
yine kızılderili bölgesinde. Fotoğrafı çekmek için
03:57
up there to photograph it, but when he got there,
89
225781
2250
kamerasını götürmüş ama oraya vardığında
04:00
he discovered he couldn't do it. He just couldn't capture
90
228031
1766
bunu bir türlü yapamadığını farketmiş.
04:01
the picture. And so they were talking back and forth
91
229797
4256
Çekimi yapamamış. Bunun üzerine konuşuyorlardı.
04:06
about this question. Do you take the picture or not?
92
234053
2911
Fotoğrafı çektin mi çekmedin mi şeklinde.
04:08
And that was fascinating to me as a game designer,
93
236964
2239
Bu bir oyun tasarımcısı olarak çok ilgimi çekmişti
04:11
because it never occurs to me, like, should I make
94
239203
1578
çünkü ben hiçbir zaman, oyunu şu zor konu üzerine
04:12
the game about this difficult topic or not?
95
240781
2945
yapsam mı yapmasam mı diye düşünmem.
04:15
Because we just make things that are fun or, you know,
96
243726
2126
Çünkü biz hep eğlencelik şeyler yapıyoruz ya da bilirsiniz
04:17
will make you feel fear, you know, that visceral excitement.
97
245852
3318
sizi korkutacak, müthiş heyecanlandıracak şeyler.
04:21
But every other medium does it.
98
249170
2285
Fakat zaten diğer her yayın aracı bunu yapar.
04:23
So this is my kid. This is Maezza, and when she was
99
251455
2801
Bu benim kızım Maezza.
04:26
seven years old, she came home from school one day,
100
254256
2190
Bir gün 7 yaşındayken okuldan eve geldi
04:28
and like I do every single day, I asked her,
101
256446
1922
ve ben her gün olduğu gibi
04:30
"What'd you do today?"
102
258368
1080
"Bugün ne yaptın?" diye sordum.
04:31
So she said, "We talked about the Middle Passage."
103
259448
2116
"Atlantik köle ticareti hakkında konuştuk." dedi.
04:33
Now, this was a big moment. Maezza's dad is black,
104
261564
3436
İşte o an gelmişti. Maezza'nın babası zenci
04:37
and I knew this day was coming. I wasn't expecting it
105
265000
3522
ve o günün geleceğini biliyordum. 7 yaşındayken
04:40
at seven. I don't know why, but I wasn't.
106
268522
2081
olmasını beklemiyordum. Neden bilmiyorum, ama beklemiyordum.
04:42
Anyways, so I asked her, "How do you feel about that?"
107
270603
3345
Bir şekilde, ona sordum, "Bunun hakkında ne hissediyorsun?"
04:45
So she proceeded to tell me, and so any of you
108
273948
2561
Anlatmaya devam etti ve buradaki ebeveyn olan herkes
04:48
who are parents will recognize the bingo buzzwords here.
109
276509
2745
burada geçen moda sözcükleri anımsayacaktır.
04:51
So the ships start in England, they come down
110
279254
1642
Her neyse, gemi İngiltere'den hareket eder,
04:52
from England, they go to Africa, they go across the ocean --
111
280896
2286
İngiltere'yi geçer, okyanusu aşarak Afrika'ya gider.
04:55
that's the Middle Passage part — they come to America
112
283182
1865
Bu Atlantik köle ticaretidir - onlar Amerika'ya,
04:57
where the slaves are sold, she's telling me.
113
285047
2297
kızımın bana söylediğine göre kölelerin satıldığı yere gelirler.
04:59
But Abraham Lincoln was elected president, and then he
114
287344
2548
Ancak Abraham Lincoln başkan olarak seçildikten sonra
05:01
passed the Emancipation Proclamation, and now they're free.
115
289892
2846
kölelerin özgürleştirilmesi ile ilgili yasa yürürlüğe girmiştir ve köleler artık özgürlüklerine kavuşmuşlardır.
05:04
Pause for about 10 seconds.
116
292738
2570
10 saniye sessizlikten sonra:
05:07
"Can I play a game, Mommy?"
117
295308
1290
"Oyun oynayabilir miyim anne?"
05:08
And I thought, that's it? And so, you know,
118
296598
4543
Ve sonra düşündüm "Bu kadar mı yani?" Bilirsiniz
05:13
this is the Middle Passage, this is an incredibly significant
119
301141
2998
bu köleliğin hikayesidir, yani inanılmaz derecede önemli bir olaydır.
05:16
event, and she's treating it like, basically some
120
304139
3597
Ancak kızım bu duruma çok basit bir şekilde
05:19
black people went on a cruise, is more or less
121
307736
1704
bazı siyah insanların bir deniz yolculuğuna çıkması olarak baktı.
05:21
how it sounds to her. (Laughter)
122
309440
2526
Ona öyle geldi. (Kahkahalar)
05:23
And so, to me, I wanted more value in this, so when
123
311966
3261
Ne mi yaptım? Bu duruma daha fazla ehemmiyet göstermek istedim
05:27
she asked if she could play a game, I said,
124
315227
2397
ve oyun oynayabilir miyim diye sorduğunda
05:29
"Yes." (Laughter)
125
317624
1866
"Evet" dedim. (Kahkahalar)
05:31
And so I happened to have all of these little pieces.
126
319490
2308
Bu yüzden bu küçük parçaları getirdim.
05:33
I'm a game designer, so I have this stuff sitting around my house.
127
321798
2666
Ben bir oyun tasarımcısıyım, bu yüzden bu tür şeyler evimde fazlaca var.
05:36
So I said, "Yeah, you can play a game," and I give her
128
324464
1825
Ve dedim ki "Evet, oyun oynayabilirsin."
05:38
a bunch of these, and I tell her to paint them
129
326289
1539
Ona bunlardan bir sürü vererek farklı aileleri
05:39
in different families. These are pictures of Maezza
130
327828
1658
boyamasını söyledim. Bunlar Maezza'nın resimleri.
05:41
when she was — God, it still chokes me up seeing these.
131
329486
2703
Tanrım, bunları görmek benim hala tutulup kalmama sebep oluyor.
05:44
So she's painting her little families.
132
332189
2324
Her neyse Maezza onun küçük ailelerini boyuyor.
05:46
So then I grab a bunch of them and I put them on a boat.
133
334513
2991
Ve sonra bunların bir kısmını aldım ve onları bir bota koydum.
05:49
This was the boat. It was made quickly obviously. (Laughter)
134
337504
4972
İşte bot buydu. Göründüğü gibi aceleyle yapılmış bir bot. (Kahkahalar)
05:54
And so the basic gist of it is, I grabbed a bunch of families,
135
342476
2521
Her neyse özetle, ailelerden bir kısmını aldım.
05:56
and she's like, "Mommy, but you forgot the pink baby
136
344997
2036
Maezza: "Anne pembe bebekle
05:59
and you forgot the blue daddy
137
347033
979
mavi babayı unuttun
06:00
and you forgot all these other things."
138
348012
1364
ve bunları da unuttun." dedi.
06:01
And she says, "They want to go." And I said,
139
349376
1913
Ekleyerek: "Onlar da gitmek istiyor." dedi. Ben de
06:03
"Honey, no they don't want to go. This is the Middle Passage.
140
351289
1786
"Hayır tatlım onlar gitmek istemiyor. Bu köle ticareti için yapılmış bir gemi.
06:05
Nobody wants to go on the Middle Passage."
141
353075
2116
Kimse köle olmak istemiyor." dedim.
06:07
So she gave me a look that only a daughter
142
355191
2468
Sonra Maezza bana yalnızca bir oyun tasarımcısının
06:09
of a game designer would give a mother,
143
357659
2038
kızının annesine atabileceği bir bakış attı
06:11
and as we're going across the ocean, following these rules,
144
359697
2676
ve biz kurallara uyarak okyanusu geçerken,
06:14
she realizes that she's rolling pretty high, and she says
145
362373
3188
Maezza ne yaptığının farkına vardı ve bana
06:17
to me, "We're not going to make it."
146
365561
2632
"Bunu yapmayacağız" dedi.
06:20
And she realizes, you know, we don't have enough food,
147
368193
2595
Bilirsiniz, yeterli yiyeceğin olmadığını farkederek
06:22
and so she asks what to do, and I say,
148
370788
2732
bana ne yapacağımızı sordu ve ben de
06:25
"Well, we can either" -- Remember, she's seven --
149
373520
1832
"Hımm, iki seçeneğimiz var" dedim --Maezza'nın 7 yaşında olduğunu hatırlatırım.--
06:27
"We can either put some people in the water
150
375352
1912
"Ya insanları suyun dibine göndeririz ya da
06:29
or we can hope that they don't get sick
151
377264
1592
hastalanmamalarını umarak
06:30
and we make it to the other side."
152
378856
2123
diğer tarafa, yani gideceğimiz yere ulaşırız."
06:32
And she -- just the look on her face came over
153
380979
2623
Yüzündeki ifade değişti ve dedi ki:
06:35
and she said -- now mind you this is after a month of --
154
383602
2374
--bu arada bu olaydan bir ay sonra
06:37
this is Black History Month, right?
155
385976
2161
her yıl düzenlenen Tarihteki Siyahi İnsanlar Ayı'ndaydık--
06:40
After a month she says to me,
156
388137
1357
Bir ay sonra bana
06:41
"Did this really happen?"
157
389494
2133
"Böyle bir şey gerçekten oldu mu?" diye sordu.
06:43
And I said, "Yes." And so she said, "So, if I came
158
391627
2874
Ben de "evet" dedim. Sonra dedi ki:
06:46
out of the woods" — this is her brother and sister — "If I came
159
394501
1905
"Eğer babam o köle ticaretinden kurtulmuş olsaydı
06:48
out of the woods, Avalon and Donovan might be gone."
"Yes."
"Yes."
160
396406
2992
kardeşlerim Avalon ve Donovan burada olmayabilirdi.". -"Evet."
06:51
"But I'd get to see them in America."
"No."
"No."
161
399398
3156
-"Ama onları görmek için Amerika'ya gidebilirdim.". -"Hayır."
06:54
"But what if I saw them? You know, couldn't we stay together?"
"No."
"No."
162
402554
2824
-"Ama ya onları görmüş olsaydım? Onlarla birlikte kalamaz mıydım?". -"Hayır."
06:57
"So Daddy could be gone."
"Yes."
"Yes."
163
405378
2250
"O zaman Babam da gitmiş olabilirdi.". "Evet."
06:59
And she was fascinated by this, and she started to cry,
164
407628
2377
Bundan çok etkilenerek ağlamaya başladı,
07:02
and I started to cry, and her father started to cry,
165
410005
2461
ben de ağlamaya başladım ve babası da ağlamaya başladı.
07:04
and now we're all crying. He didn't expect
166
412466
1152
Hepimiz ağlıyorduk. Babası
07:05
to come home from work to the Middle Passage,
167
413618
1757
işten eve gelirken köleliğin hikayesi ile karşılaşacağını ummamıştı
07:07
but there it goes. (Laughter)
168
415375
2332
ama tam içine düştü işte. (Kahkahalar)
07:09
And so, we made this game, and she got it.
169
417707
2882
Evet, bu oyunu yaptık ve bu sayede o konuyu anladı.
07:12
She got it because she spent time with these people.
170
420589
2780
Çünkü bu insanlarla vakit geçirmişti.
07:15
It wasn't abstract stuff in a brochure or in a movie.
171
423369
3269
Bu bir broşürde ya da filmdeki soyut bir şey değildi.
07:18
And so it was just an incredibly powerful experience.
172
426638
3092
Bu yüzden bu inanılmaz güçlü bir tecrübeydi.
07:21
This is the game, which I've ended up calling
173
429730
1983
Bu benim "Yeni Dünya" olarak adlandırdığım
07:23
The New World, because I like the phrase.
174
431713
1955
bir oyun ve bu ifadeyi beğendiğim için öyle adlandırdım.
07:25
I don't think the New World felt too new worldly exciting
175
433668
2816
Kelime olarak Yeni Dünya'nın
07:28
to the people who were brought over on slave ships.
176
436484
2500
esir gemilerinde götürülen insanları heyecanlandıracağını sanmıyorum.
07:30
But when this happened, I saw the whole planet.
177
438984
2412
Ancak bu gerçekleştiğinde tüm gezegeni gördüm.
07:33
I was so excited. It was like, I'd been making games
178
441396
1851
Çok heyecanlıydım. Şey gibiydi; 20 yıl boyunca oyun yapmıştım
07:35
for 20-some years, and then I decided to do it again.
179
443247
3599
ve tekrar yapmaya karar verdim.
07:38
My history is Irish.
180
446846
1198
Benim hikayem İrlandalı olmak.
07:40
So this is a game called Síochán Leat. It's "peace be with you."
181
448044
2897
Bu yüzden adı Síochán Leat. Bu "Barış seninle olsun." anlamına geliyor.
07:42
It's the entire history of my family in a single game.
182
450941
2492
İşte bu tek bir oyun içerisinde benim ailemin tüm tarihi.
07:45
I made another game called Train.
183
453433
1705
Train adında bir başka oyun yaptım.
07:47
I was making a series of six games
184
455138
2508
Altı seriden oluşan bir oyun yapıyordum
07:49
that covered difficult topics, and if you're going to cover
185
457646
2313
zor temaları içeriyordu ve eğer zor temaları içeren bir şey
07:51
a difficult topic, this is one you need to cover,
186
459959
2025
yapıyorsanız bu ihtiyaç duyacağınız bir kapaktır.
07:53
and I'll let you figure out what that's about on your own.
187
461984
3065
Bunun ne hakkında olduğunu sizin anlamanıza bırakacağım.
07:57
And I also made a game about the Trail of Tears.
188
465049
3913
Ayrıca Gözyaşı Yolu hakkında bir oyun yaptım.
08:00
This is a game with 50,000 individual pieces.
189
468962
2478
Bu 50,000 bireysel parçadan oluşan bir oyun.
08:03
I was crazy when I decided to start it,
190
471440
1795
Buna başalama kararı aldığımda çıldırmış olmalıyım.
08:05
but I'm in the middle of it now.
191
473235
1876
Ancak şu an bu oyunun tam ortasındayım.
08:07
It's the same thing.
192
475111
988
Bu aynı şey.
08:08
I'm hoping that I'll teach culture through these games.
193
476099
2505
Bu oyunlar aracılığıyla kültürleri öğretmeyi umuyorum.
08:10
And the one I'm working on right now, which is --
194
478604
1979
Bu da üzerinde çalışmış olduklarımdan birisi --
08:12
because I'm right in the middle of it, and these for some reason choke me up like crazy --
195
480583
2861
tam ortasında olduğum için ve bunlar beni bir şekilde çıldırmışım gibi hissettirdiği için--
08:15
is a game called Mexican Kitchen Workers.
196
483444
2175
Meksikalı Mutfak İşçileri adında bir oyun.
08:17
And originally it was a math problem more or less.
197
485619
2714
Aslında bu aşağı yukarı bir matematik problemi.
08:20
Like, here's the economics of illegal immigration.
198
488333
2639
Yasadışı göçmenlik ekonomisi gibi bir şey.
08:22
And the more I learned about the Mexican culture --
199
490972
2183
Meksika kültüründen daha fazla şey öğrendim--
08:25
my partner is Mexican — the more I learned that,
200
493155
2091
Bu arada ortağım bir Meksikalı-- öğrendiğim şey
08:27
you know, for all of us, food is a basic need, but,
201
495246
2894
sizin de bildiğiniz gibi yemek hepimiz için temel bir ihtiyaç
08:30
and it is obviously with Mexicans too, but it's much more than that.
202
498140
3476
ve gayet tabii Meksikalılar için de bu durum böyle. Ama aslında yemek bundan fazlası.
08:33
It's an expression of love. It's an expression of —
203
501616
2825
O aşkı ifade etme biçimi. Aslında o
08:36
God, I'm totally choking up way more than I thought.
204
504441
3050
--Tanrım, düşündüğümden daha fazla tutulup kalıyorum, demek istediklerimi söyleyemiyorum.
08:39
I'll look away from the picture.
205
507491
1707
Resme bakmamaya çalışayım.--
08:41
It's an expression of beauty. It's how they say they love you.
206
509198
3355
Aslında bu güzelliği ifade ediş biçimi. Seni sevdiklerini nasıl söyledikleri ile ilgili,
08:44
It's how they say they care, and you can't hear somebody
207
512553
1973
birbirlerine ne kadar değer verdikleri ile ilgili. Birilerinin
08:46
talk about their Mexican grandmother
208
514526
1568
Meksikalı büyükanneler hakkında konuşurken
08:48
without saying "food" in the first sentence.
209
516094
3029
ilk cümlelerinde "yemek" dediklerini duyarsınız..
08:51
And so to me, this beautiful culture, this beautiful expression
210
519123
4332
Bu yüzden bana göre, bu güzel kültür, bu güzel ifade
08:55
is something that I want to capture through games.
211
523455
3138
oyunlarla yakalamak istediğim bir şey.
08:58
And so games, for a change, it changes how we see topics,
212
526593
3077
Oyunlar bu yüzden olaylara bakışımızı değiştiriyor,
09:01
it changes how our perceptions about those people
213
529670
2812
o olaylardaki insanlar hakkındaki algılarımızı değiştiriyor
09:04
in topics, and it changes ourselves.
214
532482
2836
ve bizi değiştiriyor.
09:07
We change as people through games,
215
535318
2105
Oyunlarla birlikte biz de değişiyoruz
09:09
because we're involved, and we're playing,
216
537423
2047
çünkü içlerine giriyor ve oyuna katılıyoruz
09:11
and we're learning as we do so. Thank you. (Applause)
217
539470
3441
ve bunu yaparken de öğreniyoruz. Teşekkürler. (Alkışlar)
ABOUT THE SPEAKER
Brenda Romero - Game designerBrenda Romero designs games that turn some of history's most tragic lessons into interactive, emotional experiences.
Why you should listen
For decades, Brenda Romero has been a major figure in the field of game design. Famous for her work on the role-playing series Wizardry, she’s also known for her work on Def Jam: Icon, Playboy: The Mansion, and Dungeons & Dragons: Heroes. Inspired by her daughter in 2008, she began work on her non-digital series, The Mechanic Is the Message, dedicated to expressing difficult subjects through interactive media. Train, a game derived from the events of the Holocaust, won the Vanguard Award at Indiecade in October 2009.
Read TED's interview with Brenda Romero: "To understand inequality, let's play a game."
Brenda Romero | Speaker | TED.com