Sue Klebold: My son was a Columbine shooter. This is my story
Sue Klebold: Benim oğlum Columbine katliamcısıydı. Bu benim hikayem.
Sue Klebold has become a passionate agent working to advance mental health awareness and intervention. Full bio
Double-click the English transcript below to play the video.
at Columbine High School,
Columbine Lisesinde,
intihar etmeden önce,
before taking their own lives.
in a state of grief and trauma.
travma içinde bırakarak.
bozukluğu ile sonuçlanan
and permanent disability.
of deaths and injuries that took place.
the psychological damage
ya da temizleyenlerin
in rescue or cleanup efforts.
the magnitude of a tragedy like Columbine,
belirlemenin hiç bir yolu yok,
özellikle, kendi katliamlarını
to commit atrocities of their own.
olabildiğinde.
for the community and for society
etkisini anlaması
to try to accept my son's legacy.
etmek yıllarımı aldı.
that defined the end of his life
acımasız davranışı,
different person from the one I knew.
farklı biri olduğunu gösterdi.
soruyorum.
I thought of myself as a good mom.
iyi bir anne sanıyordum.
olmalarına yardım etmek
that I failed as a parent,
başarısız olduğuma ikna etti
that brings me here today.
kısmen bu başarısızlık duygusu.
who knew and loved Dylan the most.
tek kişi bendim.
what was happening,
of someone who kills and hurts.
paylaşmak için buradayım.
I combed through memories,
geçmişi detaylıca düşündüm,
exactly where I failed as a parent.
olduğumu anlamaya çalıştım.
who didn't know me before the shootings,
insanlarla konuştuğumda,
has experienced loss
bir kayıp yaşayan birinin
caused by a member of my family
bir aile üyemin neden olduğu acıyı,
acı verdiyse,
and even compassion
olarak bahsettiğimde,
my son's death as a suicide.
silah almak istediğini söylüyordu.
so he could end his life.
until months after his death.
aylar sonraya kadar haberim olmadı.
bahsettiğimde,
he showed at the end of his life.
önemsizleştirmeye çalışmıyorum.
and talking with experts,
ve uzmanla konuşmadan sonra,
öldürme isteğinden değil,
was rooted not in his desire to kill
when I talk about my son's murder-suicide
konuştuğumda karşılaştığım üçüncü zorluk,
because it's more concrete.
ediyorum, çünkü daha somut.
I'm talking about violence.
konuşuyorum.
is to contribute to the misunderstanding
zihinsel hastalıklar etrafında var olan
who have a mental illness
küçük bir kısmı
to maybe more than 90 percent
mental health condition of some kind.
akıl hastalığı var.
is not equipped to help everyone,
yardım etmek için donatılmamış
tedavi edilmezler.
only if they reach a behavioral crisis.
dikkatimizi çekerler.
to two percent of all suicides
içeriyor.
as they are rising for some populations,
ki bazı kitlelerde artmakta,
will rise as well.
in Dylan's mind prior to his death,
neler olduğunu anlamak istedim.
from other survivors of suicide loss.
etmiş kimselerden cevaplar aradım.
to help with fund-raising events,
bağış toplama kampanyalarında
survived their own suicidal crisis
conversations I had
konuşmaydı.
that Dylan could not have loved me
as horrible as he did.
that conversation,
a young, single mother
and was hospitalized to keep her safe.
hastaneye yatırılmış.
would be better off if she died,
olacaklarına eminmiş.
bir plan yapmış.
was the strongest bond on Earth,
en güçlü bağ olduğuna
more than anything in the world,
daha çok sevdiğine beni ikna etti,
would be better off without her.
daha iyi olacağına emindi.
I've learned from others
diğerlerinden öğrendiğim;
the so-called decision or choice
sözde kararlar vermiyor ya da
that we choose what car to drive
gideceğimiz gibi.
in an extremely suicidal state,
medical health emergency.
hizmeti alacak durumdadır.
lost access to tools of self-governance.
araçlarına erişimlerini kaybederler.
make a plan and act with logic,
edebilseler bile,
is distorted by a filter of pain
interpret their reality.
at hiding this state,
çok iyi olabilir
good reasons for doing that.
iyi nedenleri var.
suicidal thoughts at some point,
intihar düşünceleri vardır,
ongoing thoughts of suicide
recognized and treated
tedavi yapılmalı,
was not purely a suicide.
bir intihar değildi.
suicidal thinking became homicidal.
cinayet halini aldığını bilmek istedim.
and there are no simple answers.
basit cevaplar yok.
depresyondaydı.
that was perfectionistic and self-reliant,
bir kişiliği vardı
to seek help from others.
bulunma ihtimalini azalttı.
triggering events at the school
öfkeli hissetmesine neden olan
debased and humiliated and mad.
bir arkadaşlığı vardı.
of rage and alienation,
duygularını paylaşıyordu
öldürmeye meyilliydi.
owned any in our home.
for a 17-year-old boy to buy guns,
ya da yasa dışı silah satın almak,
without my permission or knowledge.
dehşete düşürecek kadar kolaydı.
and many school shootings later,
okul katliamından sonra
I got breast cancer,
meme kanseri oldum
I began to have mental health problems.
akıl sağlığı sorunlarım başladı.
into a family member
bir vatandaş tarafından
a terrible parent or a disgusting person.
seslenildiğimi duymaktan korkuyordum.
four years after the shootings,
for the depositions
kurbanların aileleriyle
the victims' families face to face.
hazırlanıyordum.
six years after the shootings,
to speak publicly about murder-suicide
ve intihar hakkında
into this spinning cycle of terror
korku döngüsüne kilitlenirdi
or reason my way out of it,
ne kadar uğraşsam da
was trying to kill me,
olmanın neler hissettirdiğini
to have a malfunctioning mind,
became a brain health advocate.
olduğum zamandı.
as normal under the circumstances.
şeye döndü.
on all that had happened,
spiral into dysfunction
bozukluğuna dönmesinin,
over a period of about two years,
dönemde olduğunu görebiliyordum,
olduğunu ve ne yapılması gerektiğini
that he needed help
and taps into my feelings of guilt
duygumu kamçılıyor.
how much we want to believe we can,
inanmak istesek bile,
ve hissettiği her şeyi
that we are somehow different,
dik başlı inancımız,
would never think of hurting themselves
veya bir başkasını asla
do come to pass,
to forgive ourselves for not knowing
bağışlamayı öğrenmek zorundayız.
davranışlarının aksine
kaybettiğim şeyin
to what the other families lost.
karşılaştırılamayacağını biliyorum.
doesn't make theirs any easier.
kolaylaştırmayacağını biliyorum.
I don't have the right to any pain,
düşünenlerin olduğunu da biliyorum,
the most vigilant and responsible of us
en açıkgöz ve sorumlu olanlarımız bile
ABOUT THE SPEAKER
Sue Klebold - ActivistSue Klebold has become a passionate agent working to advance mental health awareness and intervention.
Why you should listen
Sue Klebold is the mother of Dylan Klebold, one of the two shooters at Columbine High School in 1999. Since the massacre, Sue has spent years excavating every detail of her family life, and trying to understand what she could have done to prevent it. In 2016, after years of evading public scrutiny, Klebold published A Mother's Reckoning: Living In the Aftermath of Tragedy, a powerful memoir in which she explores the crucial intersection between mental health and violence. As a passionate advocate for brain health awareness and intervention, she is donating any profits from the book to mental health charities, research and suicide prevention, hoping for solutions that will help parents and professionals spot and thwart signs of trouble.
Sue Klebold | Speaker | TED.com