TED2010
Alan Siegel: Let's simplify legal jargon!
Alan Siegel: Yasal jargonu sadeleştirelim.
Filmed:
Readability: 4.3
980,643 views
Vergi formları, kredi anlaşmaları, sağlık hizmet yasaları: Alan Siegel'e göre bunlar anlaşılamayacak derecede güç ve uzun. Alan Siegel, tüm yasal belgeleri herkese anlaşılır kılmak için basit, duyarlı ve sade bir İngilizce ile yeniden bir düzenleme gerektiğini söylüyor.
Alan Siegel - Executive, simplicity guru
A branding expert and one of the leading authorities on business communication, Alan Siegel wants to put plain English into legal documents for government and business. Full bio
A branding expert and one of the leading authorities on business communication, Alan Siegel wants to put plain English into legal documents for government and business. Full bio
Double-click the English transcript below to play the video.
00:15
So, basically we have public leaders,
0
0
3000
Belli ki kontrol dışına çıkmış
00:18
public officials who are out of control;
1
3000
3000
liderlerimiz ve kamu görevlilerimiz var.
00:21
they are writing bills that are unintelligible,
2
6000
2000
Anlaşılmaz faturalar yazıyorlar.
00:23
and out of these bills are going to come
3
8000
2000
Ve o faturalardan
00:25
maybe 40,000 pages of regulations, total complexity,
4
10000
5000
belki 40.000 sayfa tamamen karma karışık, hayatımıza
00:30
which has a dramatically negative impact on our life.
5
15000
3000
olumsuz etkisi olan düzenlemeler çıkıyor.
00:33
If you're a veteran coming back from Iraq or Vietnam
6
18000
4000
Irak'dan veya Vietnam'dan gelen eski bir askerseniz,
00:37
you face a blizzard of paperwork to get your benefits;
7
22000
4000
imtiyazlarınızı almak için bir dünya kağıt işiyle uğraşıyorsunuz.
00:41
if you're trying to get a small business loan,
8
26000
2000
Küçük çaplı bir iş kredisi almaya çalışıyorsanız,
00:43
you face a blizzard of paperwork.
9
28000
2000
yine bir dünya kağıt işiyle karşılaşıyorsunuz.
00:45
What are we going to do about it? I define simplicity
10
30000
2000
Bu konuda ne yapacağız?
00:47
as a means to achieving clarity,
11
32000
3000
Ben "sadeliği", netliğe, şeffaflığa ve empatiye,
00:50
transparency and empathy,
12
35000
2000
-iletişimde insanlığı inşa etme-
00:52
building humanity into communications.
13
37000
3000
olarak tanımlıyorum.
00:55
I've been simplifying things for 30 years.
14
40000
3000
30 yıldır sadeleştiriyorum.
00:58
I come out of the advertising and design business.
15
43000
3000
Reklamcılık ve dizayn işlerinden geliyorum.
01:01
My focus is understanding you people,
16
46000
4000
Benim odak noktam sizleri anlamak,
01:05
and how you interact with the government
17
50000
2000
menfaatinizi korumak için hükümet
01:07
to get your benefits,
18
52000
2000
ile nasıl ilişkiye girdiğinizi,
01:09
how you interact with corporations to decide whom you're going to do business with,
19
54000
3000
kiminle iş yapacağınıza karar vermek için şirketler ile nasıl
01:12
and how you view brands.
20
57000
3000
ilişkiye girdiğinizi, ve markaları nasıl gördüğünüzü anlamak.
01:15
So, very quickly, when President Obama said,
21
60000
4000
Başkan Obama dedi ki:
01:19
"I don't see why we can't
22
64000
2000
"Neden bir sayfalık, sade bir İngilizce ile hazırlanmış
01:21
have a one-page, plain English consumer credit agreement."
23
66000
4000
tüketici kredisi anlaşması yapamadığımızı anlayamıyorum."
01:25
So, I locked myself in a room,
24
70000
2000
Ben de kendimi
01:27
figured out the content,
25
72000
3000
bir odaya kilitledim, içeriği buldum,
01:30
organized the document, and wrote it in plain English.
26
75000
3000
belgeyi hazırladım ve sade bir İngilizce ile yazdım.
01:33
I've had this checked by the two top
27
78000
2000
Ve de belgeyi ülkenin ileri gelen iki
01:35
consumer credit lawyers in the country.
28
80000
2000
tüketici kredisi hukukçusuna kontrol ettirdim.
01:37
This is a real thing.
29
82000
2000
Bu gerçek bir belgedir.
01:39
Now, I went one step further and said,
30
84000
3000
Bir adım daha ileri gittim ve dedim ki,
01:42
"Why do we have to stick with the stodgy lawyers
31
87000
2000
"Neden bu sıkıcı hukukçulara takılıp kaldık ve
01:44
and just have a paper document? Let's go online."
32
89000
4000
neden sadece kağıt belgeler var? Her şey online olsun."
01:48
And many people
33
93000
2000
Bazı insanların hesaplama
01:50
might need help in computation.
34
95000
2000
için yardıma ihtiyacı olabilir.
01:52
Working with the Harvard Business School,
35
97000
2000
Harvard Business School ile çalışırsanız,
01:54
you'll see this example when you talk about minimum payment:
36
99000
4000
minimum ödeme konusunda bu örnek ile karşılaşırsınız.
01:58
If you spent 62 dollars for a meal,
37
103000
3000
Bir yemek için 62 dolar harcadığınızda,
02:01
the longer you take to pay out that loan,
38
106000
3000
eğer ödeme sürenizi uzatırsanız,
02:04
you see, over a period of time using the minimum payment
39
109000
2000
bir süre sonra mimimum ödeme miktarının
02:06
it's 99 dollars and 17 cents.
40
111000
3000
99 dolar 17 sent olduğunu görürsünüz.
02:09
How about that? Do you think your bank is going to show that to people?
41
114000
3000
Buna ne dersiniz? Sizce bankanız bunu insanlara gösterecek midir?
02:12
But it's going to work. It's more effective
42
117000
2000
Ama bu işe yarayacaktır. Hesaba
02:14
than just computational aids.
43
119000
2000
dayalı yardımlardan daha etkindir.
02:16
And what about terms like
44
121000
2000
"Limit fazlası"
02:18
"over the limit"?
45
123000
3000
gibi terimlere ne demeli?
02:21
Perhaps a stealth thing.
46
126000
2000
Belki biraz gizli bir şey.
02:23
Define it in context. Tell people what it means.
47
128000
2000
Durum içinde açıklayın. İnsanlara ne demek
02:25
When you put it in plain English,
48
130000
2000
olduğunu söyleyin. Bunu sade İngilizceye yerleştirdiğinizde
02:27
you almost force the institution
49
132000
2000
insanlara bir yol bulmaları, insanları o durumdan
02:29
to give the people a way, a default out of that,
50
134000
2000
kurtarabilecek ve kendilerini riske atmayacakları
02:31
and not put themselves at risk.
51
136000
2000
bir yol bulmaları için kurumları zorluyorsunuz.
02:33
Plain English is about
52
138000
3000
Sade İngilizce içeriği
02:36
changing the content.
53
141000
2000
değiştirmek ile ilgilidir.
02:38
And one of the things I'm most proud of
54
143000
2000
Ve en gurur duyduğum şeylerden biri
02:40
is this agreement for IBM.
55
145000
2000
IBM için yapılan bu anlaşma.
02:42
It's a grid, it's a calendar.
56
147000
2000
Bu bir kılavuz, düzenleme.
02:44
At such and such a date, IBM has responsibilities,
57
149000
2000
IBM'in de sorumlulukları var
02:46
you have responsibilities.
58
151000
2000
sizin de sorumluluğunuz var.
02:48
Received very favorably by business.
59
153000
4000
İş dünyasında memnuniyetle karşılandı.
02:52
And there is some good news to report today.
60
157000
2000
Ve bugün belirtmemiz için bazı iyi haberler var.
02:54
Each year, one in 10 taxpayers
61
159000
2000
Her yıl 10 vergi mükellefinden birine
02:56
receives a notice from the IRS.
62
161000
2000
IRS (Milli Vergi Bürosu)'ten bir uyarı geliyor.
02:58
There are 200 million letters that go out.
63
163000
3000
Gönderilen 200 milyon mektup var.
03:01
Running through this typical letter that they had,
64
166000
3000
Ellerinde bulunan bu tipik mektuplar oradan oraya yollanıyor,
03:04
I ran it through my simplicity lab,
65
169000
2000
ben de sadelik laboratuvarımda inceledim,
03:06
it's pretty unintelligible.
66
171000
2000
oldukça anlaşılamaz durumda.
03:08
All the parts of the document in red are not intelligible.
67
173000
4000
Belgenin kırmızı ile gözüken bölümleri anlaşılamayacak şekilde.
03:12
We looked at doing over 1,000 letters that cover
68
177000
2000
IRS'in sade İngilizce ile hazırlanmış 1000 mektubunu
03:14
70 percent of their transactions in plain English.
69
179000
3000
inceledik yüzde 70'e tekabül ediyor.
03:17
They have been tested in the laboratory.
70
182000
2000
Laboratuvarda test edildiler.
03:19
When I run it through my lab,
71
184000
2000
Ve ben bu belgeleri laboratuvarımda
03:21
this heat-mapping shows everything
72
186000
2000
incelediğimde bu ısı-haritası her şeyin
03:23
is intelligible.
73
188000
2000
anlaşılır olduğunu gösteriyor.
03:25
And the IRS has introduced the program.
74
190000
2000
Ve IRS programın kullanımını hayata geçirdi.
03:27
(Applause)
75
192000
5000
(Alkışlar)
03:32
There are a couple of things going on right now
76
197000
3000
Sizlerin dikkatine sunmak istediğim
03:35
that I want to bring to your attention.
77
200000
2000
şimdilerde gerçekleşmekte olan bir kaç şey var .
03:37
There is a lot of discussion now
78
202000
2000
Şu anda tüketiciyi finansal açıdan koruma ajansı
03:39
about a consumer financial protection agency,
79
204000
2000
hakkında ve sadeliğin nasıl uygulanması
03:41
how to mandate simplicity.
80
206000
2000
gerektiği konusunda bir çok tartışma var.
03:43
We see all this complexity.
81
208000
2000
Biz bunların hepsini karmaşıklık olarak görüyoruz.
03:45
It's incumbent upon us,
82
210000
2000
Netlik, şeffaflık ve empatiyi
03:47
and this organization, I believe,
83
212000
2000
ulusal bir öncelik haline getirmek
03:49
to make clarity, transparency
84
214000
3000
bence, bizim ve bu
03:52
and empathy a national priority.
85
217000
3000
organizasyonun görevidir.
03:55
There is no way that we should allow government
86
220000
2000
Hükümetlere şu andaki gibi iletişim
03:57
to communicate the way they communicate.
87
222000
2000
kurmalarına izin vermemize imkan yok.
03:59
There is no way we should do business
88
224000
2000
Anlaşılamayan ve gizli hükümleri olan
04:01
with companies that have agreements
89
226000
3000
anlaşmalar yapan şirketlerle
04:04
with stealth provisions and that are unintelligible.
90
229000
2000
iş yapmamıza imkan yok.
04:06
So, how are we going to change the world?
91
231000
2000
Öyleyse, dünyayı nasıl değiştireceğiz?
04:08
Make clarity, transparency and simplicity a national priority.
92
233000
5000
Netlik, şeffaflık ve sadelik ulusal önceliğimiz.
04:13
I thank you.
93
238000
2000
Teşekkür Ederim.
04:15
(Applause)
94
240000
5000
(Alkışlar)
ABOUT THE SPEAKER
Alan Siegel - Executive, simplicity guruA branding expert and one of the leading authorities on business communication, Alan Siegel wants to put plain English into legal documents for government and business.
Why you should listen
Almost nothing so mundane renders as many beads of sweat on the foreheads of the citizens of the United States than the looming of April 15, the day of the dreaded yearly income tax mail-ins. But Alan Siegel says the better portion of that anxiety ain't necessarily the pay hit -- it's navigating the legendarily confusing jungle of jargon (and cluttered checkboxes) that constitutes the IRS's tax forms. It's more than a question of convenience to individuals, he emphasizes; as our society's systems get more complicated, the perplexing legal documents that make them run are becoming more of a drain, undermining our potential prosperity.
It's also a problem that's bigger than taxes; it's even bigger than the United States. Siegel, one of the world's foremost branding experts (he's founder and chairman of brand consultancy Siegel+Gale) notes that the world is suffering from an epidemic of legalese: fear of loopholes and lawsuits is forcing the world's attorneys, contract designers and EULA scribes to take their art form to historically impenetrable lows.
Better for us, Siegel has spent decades as a pioneer in the practice of simplification -- as he says, "bringing clarity to such daunting documents as insurance policies, bank loans, mutual fund agreements" and government communications. He hopes to transform the idea of document simplicity from a creative principle into an aggressive movement for change.
Siegel was recently director of a project for the IRS to simplify US income tax forms. He has written on the topic for the New York Times, Across the Board, and the National Law Journal.
Alan Siegel | Speaker | TED.com