ABOUT THE SPEAKER
Tony Porter - Author, educator, activist
Tony Porter is an educator and activist who is internationally recognized for his effort to end violence against women.

Why you should listen

Tony Porter is an author, educator and activist working to advance social justice issues. As the co-founder of A CALL TO MEN, Tony is internationally recognized for his efforts to prevent violence against women while promoting a healthy, respectful manhood. Tony’s 2010 TED Talk has been named by GQ Magazine as one of the “Top 10 TED Talks Every Man Should See.”

Tony is an adviser to the National Football League, National Basketball Association, National Hockey League and Major League Baseball, providing policy consultation, working extensively with player engagement, and facilitating violence prevention and healthy manhood training.  

He is an international lecturer for the U.S. State Department, having extensive global experience to include Brazil, India and Africa, and has been a guest presenter to the United Nations Commission on the Status of Women. Tony has worked with the United States Military Academy at West Point and the United States Naval Academy at Annapolis.  

He is sought after for his in-depth understanding of the collective socialization of men, and has served as a script consultant for the Emmy Award-winning television series “Law & Order: Special Victims Unit.”

Tony is the author of Breaking Out of the Man Box and the visionary for NFL Dads: Dedicated to Daughters.  


More profile about the speaker
Tony Porter | Speaker | TED.com
TEDWomen 2010

Tony Porter: A call to men

Tony Porter: Erkeklere bir çağrı

Filmed:
3,010,230 views

TEDWomen' da Tony Porter, her yerdeki erkeklere "erkek gibi" davranmayın çağrısı yapıyor. Çoğu erkeğin beynine işlenen bu zihniyetin, erkekleri kadınlara ve birbirlerine nasıl saygısızca, kötü davranmaya ve istismar etmeye ittiğini, kendi hayatından etkileyici hikayelerle anlatıyor. Bulduğu çözüm: "Erkek kutusu"ndan kurtulun.
- Author, educator, activist
Tony Porter is an educator and activist who is internationally recognized for his effort to end violence against women. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:15
I grewbüyüdü up in NewYeni YorkYork CityŞehir,
0
0
3000
New York City' de,
00:18
betweenarasında HarlemHarlem and the BronxBronx.
1
3000
2000
Harlem ve Bronx arasında büyüdüm.
00:20
GrowingBüyüyen up as a boyoğlan, we were taughtöğretilen
2
5000
2000
Bir erkek çocuğu olarak büyürken,
00:22
that menerkekler had to be toughsert, had to be stronggüçlü,
3
7000
2000
erkeklerin sert, güçlü, cesaretli, baskın
00:24
had to be courageouscesur, dominatinghakim --
4
9000
3000
olmaları gerektiği öğretildi bana,
00:27
no painAğrı, no emotionsduygular,
5
12000
2000
acı yok, duygu yok,
00:29
with the exceptionistisna of angeröfke --
6
14000
2000
öfke haricinde tabii,
00:31
and definitelykesinlikle no fearkorku;
7
16000
2000
ve kesinlikle korku yok...
00:33
that menerkekler are in chargeşarj etmek,
8
18000
2000
erkekler sorumludur,
00:35
whichhangi meansanlamına geliyor womenkadınlar are not;
9
20000
2000
yani kadınlar değildir;
00:37
that menerkekler leadöncülük etmek,
10
22000
2000
erkekler öncüdür,
00:39
and you should just followtakip et and do what we say;
11
24000
3000
ve sadece bize uymalı ve dediğimizi yapmalısınız;
00:42
that menerkekler are superiorüstün; womenkadınlar are inferioraşağı;
12
27000
3000
erkekler üstündür, kadınların aşağıdır;
00:45
that menerkekler are stronggüçlü; womenkadınlar are weakzayıf;
13
30000
3000
erkekler güçlüdür, kadınlar zayıftır;
00:48
that womenkadınlar are of lessaz valuedeğer,
14
33000
3000
kadınlar daha az değerlidir --
00:51
propertyözellik of menerkekler,
15
36000
2000
erkeğin mülküdür,
00:53
and objectsnesneleri,
16
38000
2000
ve birer objedirler,
00:55
particularlyözellikle sexualcinsel objectsnesneleri.
17
40000
3000
özellikle cinsel bir obje.
00:58
I've latersonra come to know that to be
18
43000
3000
Daha sonra farkettim ki bu durum
01:01
the collectivetoplu socializationsosyalleştirme of menerkekler,
19
46000
3000
erkeklerin müşterek sosyalleşmesidir,
01:04
better knownbilinen
20
49000
2000
daha bilinen tanımıyla
01:06
as the "man boxkutu."
21
51000
2000
"erkek kutusu" dur.
01:08
See this man boxkutu has in it
22
53000
2000
Bu kutunun içinde
01:10
all the ingredientsmalzemeler
23
55000
2000
erkekliği nasıl tanımladığımıza dair
01:12
of how we definetanımlamak what it meansanlamına geliyor to be a man.
24
57000
2000
tüm içerik vardır.
01:14
Now I alsoAyrıca want to say, withoutolmadan a doubtşüphe,
25
59000
2000
Şunu da eklemeliyim, elbette ki
01:16
there are some wonderfulolağanüstü, wonderfulolağanüstü,
26
61000
2000
erkek olmanın bazı harika, harika,
01:18
absolutelykesinlikle wonderfulolağanüstü things
27
63000
2000
kesinlikle harika yönleri
01:20
about beingolmak a man.
28
65000
2000
var.
01:22
But at the sameaynı time,
29
67000
2000
Ama aynı zamanda,
01:24
there's some stuffşey
30
69000
2000
tamamen çarpıtılmış ve
01:26
that's just straightDüz up twistedbükülmüş,
31
71000
2000
sapkınca şeyler de var.
01:28
and we really need to beginbaşla
32
73000
2000
Ve bizim de gerçekten bunlara
01:30
to challengemeydan okuma, look at it
33
75000
2000
meydan okumaya,
01:32
and really get in the processsüreç
34
77000
2000
ve erkeklik olarak öğrendiğimiz şeyleri
01:34
of deconstructingDeconstructing, redefiningyeniden tanımlama,
35
79000
3000
yıkmaya ve yeniden tanımlamaya
01:37
what we come to know as manhooderkeklik.
36
82000
3000
başlamamız gerekiyor.
01:41
This is my two at home, KendallKendall and JayJay.
37
86000
2000
Bunlar benim çocuklarım, Kendall ve Jay.
01:43
They're 11 and 12.
38
88000
2000
11 ve 12 yaşındalar.
01:45
Kendall'sKendall'ın 15 monthsay olderdaha eski than JayJay.
39
90000
2000
Kendall, Jay' den 15 ay daha büyük.
01:47
There was a perioddönem of time when my wifekadın eş -- her nameisim is TammieTammie -- and I,
40
92000
3000
Belirli bir dönemde eşim Tammie ile kendimizi
01:50
we just got realgerçek busymeşgul and whipkırbaç, bambam, boomBoom:
41
95000
2000
buna adadık ve bir anda pat diye
01:52
KendallKendall and JayJay.
42
97000
2000
Kendall ve Jay.
01:54
(LaughterKahkaha)
43
99000
2000
(Kahkaha)
01:56
And when they were about fivebeş and sixaltı,
44
101000
2000
Onlar 5 ve 6 yaşlarındayken,
01:58
fourdört and fivebeş,
45
103000
2000
ya da 4 ve 5,
02:00
JayJay could come to me,
46
105000
2000
Jay bana ağlayarak
02:02
come to me cryingağlıyor.
47
107000
2000
gelebiliyordu.
02:04
It didn't mattermadde what she was cryingağlıyor about,
48
109000
2000
Ne için ağladığı önemli değildi,
02:06
she could get on my kneediz, she could snotsümük my sleevekol up,
49
111000
2000
dizime yatabilir, yakamı sümükle kaplayabilir ve
02:08
just cryağlamak, cryağlamak it out.
50
113000
2000
sadece ağlar ve ağlardı.
02:10
Daddy'sBaba'nın got you. That's all that's importantönemli.
51
115000
3000
Baban burada. Önemli olan tek şey bu.
02:13
Now KendallKendall on the other handel --
52
118000
2000
Öteki yandan Kendall
02:15
and like I said, he's only 15 monthsay olderdaha eski than her --
53
120000
3000
dediğim gibi, Jay'den sadece 15 ay büyük
02:18
he'diçin ona come to me cryingağlıyor,
54
123000
2000
bana ağlayarak geldi,
02:20
it's like as soonyakında as I would hearduymak him cryağlamak,
55
125000
2000
onun ağladığını duyar duymaz,
02:22
a clocksaat would go off.
56
127000
2000
bir yay atardı.
02:24
I would give the boyoğlan probablymuhtemelen about 30 secondssaniye,
57
129000
3000
Ona muhtemelen 30 saniye verirdim,
02:27
whichhangi meansanlamına geliyor, by the time he got to me,
58
132000
3000
bu da, yanıma geldiği andan itibaren
02:30
I was alreadyzaten sayingsöz things like, "Why are you cryingağlıyor?
59
135000
2000
"Niye ağlıyorsun?" gibi şeyler demeye başlardım.
02:32
HoldBasılı tutun your headkafa up. Look at me.
60
137000
3000
"Kafanı kaldır. Bana bak."
02:35
ExplainAçıklamak to me what's wrongyanlış.
61
140000
2000
"Sorun nedir anlat bana."
02:37
Tell me what's wrongyanlış. I can't understandanlama you.
62
142000
2000
"Sorun nedir söyle. Seni anlamıyorum."
02:39
Why are you cryingağlıyor?"
63
144000
2000
"Neden ağlıyorsun?"
02:41
And out of my ownkendi frustrationhüsran
64
146000
2000
Kendi hüsranım yüzünden,
02:43
of my rolerol and responsibilitysorumluluk
65
148000
2000
onu bir erkek olarak yetiştirmek,
02:45
of buildingbina him up as a man
66
150000
2000
ve "erkek kutusu" olarak tanımladığımız
02:47
to fituygun into these guidelineskılavuzlar
67
152000
2000
bu kalıplara ve kurallara uydurmak konusundaki
02:49
and these structuresyapıları that are definingtanımlarken this man boxkutu,
68
154000
3000
rolüm ve sorumluluğum yüzünden,
02:52
I would find myselfkendim sayingsöz things like,
69
157000
2000
Kendimi şöyle şeyler söylerken buluyordum,
02:54
"Just go in your roomoda.
70
159000
2000
"Odana git.
02:56
Just go on, go on in your roomoda.
71
161000
2000
Hemen odana git.
02:58
SitSit down,
72
163000
2000
Otur,
03:00
get yourselfkendin togetherbirlikte
73
165000
2000
kendini toparla
03:02
and come back and talk to me
74
167000
2000
sonra geri gel ve benimle konuş
03:04
when you can talk to me like a --" what?
75
169000
2000
benimle bir "şey" gibi konuşabildiğinde... ne gibi?
03:06
(AudienceSeyirci: Man.)
76
171000
2000
(Dinleyiciler: Erkek.)
03:08
Like a man.
77
173000
2000
"bir erkek gibi."
03:10
And he's fivebeş yearsyıl oldeski.
78
175000
2000
Ve o daha 5 yaşında.
03:12
And as I growbüyümek in life,
79
177000
2000
Ben büyürken
03:14
I would say to myselfkendim,
80
179000
2000
kendi kendime derdim ki
03:16
"My God, what's wrongyanlış with me?
81
181000
2000
"Tanrım benim sorunum ne?
03:18
What am I doing? Why would I do this?"
82
183000
3000
Ne yapıyorum? Niye bunu yapıyorum?"
03:21
And I think back.
83
186000
2000
Ve geriye bakınca,
03:23
I think back to my fatherbaba.
84
188000
3000
babam aklıma geliyor.
03:26
There was a time in my life
85
191000
2000
Hayatımda bir zaman
03:28
where we had a very troubledsıkıntılı experiencedeneyim in our familyaile.
86
193000
3000
ailemle çok sorunlu bir tecrübe yaşadık.
03:31
My brothererkek kardeş, HenryHenry, he diedvefat etti tragicallytrajik bir şekilde
87
196000
2000
Erkek kardeşim Henry trajik bir şekilde öldü,
03:33
when we were teenagersgençler.
88
198000
2000
biz daha yeni gençliğe adım atmışken.
03:35
We livedyaşamış in NewYeni YorkYork CityŞehir, as I said.
89
200000
2000
Dediğim gibi New York City'de yaşıyorduk.
03:37
We livedyaşamış in the BronxBronx at the time,
90
202000
3000
O zamanlar Bronx'ta yaşıyorduk.
03:40
and the burialdefin was in a placeyer calleddenilen Long IslandAda,
91
205000
3000
Cenaze de Long Island diye bir yerdeydi,
03:43
it was about two hourssaatler outsidedışında of the cityŞehir.
92
208000
3000
şehre yaklaşık 2 saat uzaklıktaydı.
03:46
And as we were preparinghazırlamak
93
211000
2000
Cenazeden dönmeye
03:48
to come back from the burialdefin,
94
213000
2000
hazırlanırken,
03:50
the carsarabalar stoppeddurduruldu at the bathroombanyo
95
215000
2000
arabalar tuvaletlerin orada durdu
03:52
to let folksarkadaşlar take carebakım of themselveskendilerini
96
217000
2000
şehre dönmek için uzun yolculuktan önce
03:54
before the long ridebinmek back to the cityŞehir.
97
219000
2000
insanlar ihtiyaçlarını gidersinler diye.
03:56
And the limousineLimuzin emptiesboşaltır out.
98
221000
2000
Ve limuzin boşaldı.
03:58
My motheranne, my sisterkız kardeş, my auntieTeyze, they all get out,
99
223000
2000
Annem, kız kardeşim, teyzem, hepsi indi,
04:00
but my fatherbaba and I stayedkaldı in the limousineLimuzin,
100
225000
3000
ama babam ve ben limuzinde kaldık.
04:03
and no soonerEr than the womenkadınlar got out,
101
228000
3000
Kadınlar iner inmez,
04:06
he burstpatlamak out cryingağlıyor.
102
231000
3000
babam hüngür hüngür ağlamaya başladı.
04:09
He didn't want cryağlamak in frontön of me,
103
234000
2000
Benim karşımda ağlamak istemiyordu.
04:11
but he knewbiliyordum he wasn'tdeğildi going to make it back to the cityŞehir,
104
236000
3000
Ama kendini şehre kadar tutamayacağını da biliyordu,
04:14
and it was better me than to allowizin vermek himselfkendisi
105
239000
2000
ve kadınların karşısında hislerini açık etmektense
04:16
to expressekspres these feelingsduygular and emotionsduygular in frontön of the womenkadınlar.
106
241000
3000
benim karşımda ağlamayı tercih ediyordu.
04:19
And this is a man
107
244000
2000
Ve bu adam
04:21
who, 10 minutesdakika agoönce,
108
246000
2000
daha 10 dakika önce
04:23
had just put his teenagegenç sonoğul
109
248000
2000
gencecik oğlunu
04:25
in the groundzemin --
110
250000
2000
toprağa gömdü...
04:27
something I just can't even imaginehayal etmek.
111
252000
3000
ben bunu hayal bile edemiyorum.
04:32
The thing that stickssopa with me the mostçoğu
112
257000
2000
En çok aklımda kalan şeyse,
04:34
is that he was apologizingÖzür dilemeyi to me
113
259000
3000
karşımda ağladığı için
04:37
for cryingağlıyor in frontön of me,
114
262000
2000
benden özür dilemesiydi.
04:39
and at the sameaynı time, he was alsoAyrıca givingvererek me props' den aksesuarlar,
115
264000
3000
Aynı zamanda ağlamayayım diye
04:42
liftingkaldırma me up,
116
267000
2000
omzumu sıvazlıyor,
04:44
for not cryingağlıyor.
117
269000
2000
dik durduruyordu.
04:46
I come to alsoAyrıca look at this
118
271000
3000
Bu olayı şu şekilde görmeye başladım,
04:49
as this fearkorku that we have as menerkekler,
119
274000
2000
erkekler olarak sahip olduğumuz bu korku,
04:51
this fearkorku that just has us paralyzedfelçli,
120
276000
2000
bizi felç eden bu korku,
04:53
holdingtutma us hostagerehin
121
278000
2000
bizi erkek kutusuna
04:55
to this man boxkutu.
122
280000
2000
tutsak ediyor.
04:57
I can rememberhatırlamak speakingkonuşuyorum
123
282000
2000
12 yaşında bir çocukla,
04:59
to a 12-year-old-yaşında boyoğlan, a footballFutbol playeroyuncu,
124
284000
2000
bir amerikan futbolu oyuncusuyla
05:01
and I askeddiye sordu him, I said,
125
286000
2000
konuşmuştum, ona sordum:
05:03
"How would you feel if,
126
288000
2000
"Eğer koçun sana,
05:05
in frontön of all the playersoyuncu,
127
290000
2000
diğer oyuncuların önünde,
05:07
your coachKoç told you you were playingoynama like a girlkız?"
128
292000
3000
bir kız gibi oynadığını söylese, nasıl hissederdin?"
05:10
Now I expectedbeklenen him to say something like,
129
295000
2000
"Üzülürdüm", "sinirlenirdim", "çok kızardım" gibi
05:12
I'd be sadüzgün; I'd be maddeli; I'd be angrykızgın, or something like that.
130
297000
2000
bir cevap vermesini bekliyordum.
05:14
No, the boyoğlan said to me --
131
299000
2000
Ama hayır, çocuk bana dedi ki,
05:16
the boyoğlan said to me,
132
301000
2000
dedi ki,
05:18
"It would destroyyıkmak me."
133
303000
3000
"Yıkılırdım."
05:21
And I said to myselfkendim,
134
306000
3000
Ve kendi kendime dedim ki,
05:24
"God, if it would destroyyıkmak him
135
309000
2000
"Tanrım, eğer bu onu yıkıyorsa,
05:26
to be calleddenilen a girlkız,
136
311000
2000
kız denmesi onu yıkıyorsa,
05:28
what are we then teachingöğretim him
137
313000
3000
ona kızlar hakkında
05:31
about girlskızlar?"
138
316000
3000
ne öğretiyoruz?"
05:34
(ApplauseAlkış)
139
319000
4000
(Alkış)
05:38
It tookaldı me back to a time
140
323000
2000
Bu bana eski bir anımı haıtrlattı,
05:40
when I was about 12 yearsyıl oldeski.
141
325000
3000
yaklaşık 12 yaşındaydım.
05:43
I grewbüyüdü up in tenementKiralık buildingsbinalar in the inner cityŞehir.
142
328000
3000
şehrin iç kısımlarında çok ucuz bir dairede büyüdüm.
05:46
At this time we're livingyaşam in the BronxBronx,
143
331000
2000
O zamanlar Bronx'ta oturuyorduk.
05:48
and in the buildingbina nextSonraki to where I livedyaşamış there was a guy namedadlı JohnnyJohnny.
144
333000
3000
Ve yan binamızda Johnny diye bir çocuk vardı.
05:51
He was about 16 yearsyıl oldeski,
145
336000
2000
O 16 yaşlarındaydı,
05:53
and we were all about 12 yearsyıl oldeski -- youngerdaha genç guys.
146
338000
2000
biz de 12 yaşlarındaydık, ondan daha küçüktük.
05:55
And he was hangingasılı out with all us youngerdaha genç guys.
147
340000
2000
Ve hep bizimle, kendinden daha küçüklerle takılırdı.
05:57
And this guy, he was up to a lot of no good.
148
342000
2000
Ve bu çocuk bir sürü boş işlerle uğraşırdı.
05:59
He was the kindtür of kidçocuk who parentsebeveyn would have to wondermerak etmek,
149
344000
2000
Tam da ebeveynlerin "16 yaşındaki bu çocuğun
06:01
"What is this 16-year-old-yaşında boyoğlan doing with these 12-year-old-yaşında boysçocuklar?"
150
346000
3000
12'liklerle ne işi var?" diye soracağı bir tipti.
06:04
And he did spendharcamak a lot of time up to no good.
151
349000
2000
Vaktinin büyük bir kısmını zarar ziyan işlere harcardı da.
06:06
He was a troubledsıkıntılı kidçocuk.
152
351000
2000
Sorunlu bir çocuktu.
06:08
His motheranne had diedvefat etti from a heroineroin overdoseaşırı doz.
153
353000
2000
Annesi eroin doz aşımından ölmüştü.
06:10
He was beingolmak raisedkalkık by his grandmotherbüyükanne.
154
355000
2000
Onu anneannesi büyütüyordu.
06:12
His fatherbaba wasn'tdeğildi on the setset.
155
357000
2000
Babası yanında değildi.
06:14
His grandmotherbüyükanne had two jobsMeslekler.
156
359000
2000
Anneannesi iki işte çalışıyordu.
06:16
He was home aloneyalnız a lot.
157
361000
2000
Genelde evde yalnızdı.
06:18
But I've got to tell you, we younggenç guys,
158
363000
2000
Ama biz daha küçükler olarak,
06:20
we lookedbaktı up to this dudedostum, man.
159
365000
2000
bu çocuğa özenirdik.
06:22
He was coolgüzel. He was fine.
160
367000
3000
Havalıydı. Hoştu.
06:25
That's what the sisterskız kardeşler said, "He was fine."
161
370000
3000
Kızlar öyle diyorlardı, "Hoş çocuk."
06:28
He was havingsahip olan sexseks.
162
373000
2000
Seks yapıyordu.
06:30
We all lookedbaktı up to him.
163
375000
2000
Hepimiz ona özenirdik.
06:32
So one day, I'm out in frontön of the houseev doing something --
164
377000
2000
Bir gün evin önünde bir şey yapıyordum,
06:34
just playingoynama around, doing something -- I don't know what.
165
379000
3000
etrafta geziniyor, bir şeyler yapıyordum, tam olarak hatırlamıyorum.
06:37
He looksgörünüyor out his windowpencere; he callsaramalar me upstairsüst katta; he said, "Hey AnthonyAnthony."
166
382000
2000
Pencereden dışarı baktı, beni yukarı çağırdı, "Hey Anthony" dedi.
06:39
They calleddenilen me AnthonyAnthony growingbüyüyen up as a kidçocuk.
167
384000
2000
Küçükken bana Anthony derlerdi.
06:41
"Hey AnthonyAnthony, come on upstairsüst katta."
168
386000
2000
"Hey Anthony, yukarı gel."
06:43
JohnnyJohnny call, you go.
169
388000
2000
Johnny çağırırsa, gidersin.
06:45
So I runkoş right upstairsüst katta.
170
390000
2000
Merdivenlerden yukarı koştum.
06:47
As he opensaçılan the doorkapı, he saysdiyor to me, "Do you want some?"
171
392000
3000
Kapıyı açtı, bana dedi ki "İster misin?"
06:50
Now I immediatelyhemen knewbiliyordum what he meantdemek.
172
395000
2000
Ne demeye çalıştığını hemen anladım.
06:52
Because for me growingbüyüyen up at that time,
173
397000
2000
Çünkü o zamanlarda büyürken,
06:54
and our relationshipilişki with this man boxkutu,
174
399000
2000
bu "erkek kutusu"yla olan ilişkimizde,
06:56
"Do you want some?" meantdemek one of two things:
175
401000
2000
"İster misin" demek iki şeyden biriydi;
06:58
sexseks or drugsilaçlar --
176
403000
2000
seks ya da uyuşturucu,
07:00
and we weren'tdeğildi doing drugsilaçlar.
177
405000
2000
ve uyuşturucu kullanmıyorduk.
07:02
Now my boxkutu, my cardkart,
178
407000
2000
Kutum, kartım,
07:04
my man boxkutu cardkart,
179
409000
2000
"erkek kutusu" kartım
07:06
was immediatelyhemen in jeopardytehlike.
180
411000
2000
direkt olarak tehlikedeydi.
07:08
Two things: One, I never had sexseks.
181
413000
3000
İki sepebten: Birincisi, hiç seks yapmamıştım.
07:11
We don't talk about that as menerkekler.
182
416000
2000
Erkekler bundan bahsetmezler.
07:13
You only tell your dearestSevgili, closestEn yakın friendarkadaş, swornYemin to secrecygizlilik for life,
183
418000
3000
Sadece en yakın, en sevdiğin, ölümüne sır saklamaya yemin ettiğin arkadaşına
07:16
the first time you had sexseks.
184
421000
2000
ilk kez ne zaman seks yaptığını söylersin.
07:18
For everybodyherkes elsebaşka, we go around like we'vebiz ettik been havingsahip olan sexseks sincedan beri we were two.
185
423000
3000
Diğer herkese sanki 2 yaşından beri seks yapıyormuş gibi davranırsın.
07:21
There ain'tdeğil no first time.
186
426000
2000
İlk kez diye bir şey yoktur.
07:23
(LaughterKahkaha)
187
428000
3000
(Kahkaha)
07:26
The other thing I couldn'tcould tell him is that I didn't want any.
188
431000
2000
Bir şey daha söyleyemiyordum: yapmak istemiyordum.
07:28
That's even worsedaha da kötüsü. We're supposedsözde to always be on the prowlsinsi sinsi.
189
433000
3000
Bu daha da beterdi. Her zaman fırsat kolluyor olmamız gerekiyordu.
07:31
WomenKadınlar are objectsnesneleri,
190
436000
2000
Kadınlar objedir,
07:33
especiallyözellikle sexualcinsel objectsnesneleri.
191
438000
2000
özellikle cinsel objedir.
07:35
AnywayYine de, so I couldn'tcould tell him any of that.
192
440000
2000
Neyse, tüm bunları ona söyleyemezdim.
07:37
So, like my motheranne would say, make a long storyÖykü shortkısa,
193
442000
2000
Annemin dediği gibi, kısa kesmek gerekirse,
07:39
I just simplybasitçe said to JohnnyJohnny, "Yes."
194
444000
2000
Johnny'e basitçe "Evet." dedim.
07:41
He told me to go in his roomoda.
195
446000
2000
Bana odasına gitmemi söyledi.
07:43
I go in his roomoda. On his bedyatak is a girlkız from the neighborhoodKomşuluk namedadlı SheilaSheila.
196
448000
3000
Odasına gittim. Yatağında Sheila adında mahalleden bir kız vardı.
07:46
She's 16 yearsyıl oldeski.
197
451000
2000
16 yaşındaydı.
07:48
She's nudeçıplak.
198
453000
2000
Çıplaktı.
07:50
She's what I know todaybugün to be mentallyzihinsel illhasta,
199
455000
2000
Bugünkü aklımla konuşursam, bir ruh hastasıydı,
07:52
higher-functioningdaha yüksek işleyişi at timeszamanlar than othersdiğerleri.
200
457000
3000
kimi zaman aklı başında, kimi zaman değildi.
07:55
We had a wholebütün choiceseçim of inappropriateuygunsuz namesisimler for her.
201
460000
3000
Ona bir dolu uygunsuz isim takmıştık.
07:59
AnywayYine de, JohnnyJohnny had just gottenkazanılmış throughvasitasiyla havingsahip olan sexseks with her.
202
464000
3000
Neyse, Johnny onunla seks yapmayı az evvel bitirmişti.
08:02
Well actuallyaslında, he rapedtecavüz her, but he would say he had sexseks with her.
203
467000
3000
Aslında tecavüz etmişti ama seks yaptım diyordu.
08:05
Because, while SheilaSheila never said no,
204
470000
3000
Çünkü Sheila hiç hayır dememişti ama
08:08
she alsoAyrıca never said yes.
205
473000
2000
evet de dememişti.
08:10
So he was offeringteklif me the opportunityfırsat to do the sameaynı.
206
475000
2000
Bana da aynı şeye yapma fırsatını sunuyordu.
08:12
So when I go in the roomoda, I closekapat the doorkapı.
207
477000
3000
Odasına girdim ve kapıyı kapadım.
08:15
FolksMillet, I'm petrifiedtaşlaşmış.
208
480000
2000
Korkudan donakalmıştım.
08:17
I standdurmak with my back to the doorkapı so JohnnyJohnny can't bustbüst in the roomoda
209
482000
2000
Sırtımı kapıya dayamıştım ki Johnny içeri dalıp
08:19
and see that I'm not doing anything,
210
484000
2000
bir şey yapmadığımı görmesin.
08:21
and I standdurmak there long enoughyeterli that I could have actuallyaslında donetamam something.
211
486000
3000
Bir şey yapmış olabilecek kadar uzun süre içerde kaldım.
08:24
So now I'm no longeruzun tryingçalışıyor to figureşekil out what I'm going to do;
212
489000
2000
Ve artık ne yapacağım diye düşünmüyordum,
08:26
I'm tryingçalışıyor to figureşekil out how I'm going to get out of this roomoda.
213
491000
3000
o odadan nasıl çıkacağım diye düşünüyordum.
08:29
So in my 12 yearsyıl of wisdombilgelik,
214
494000
2000
12 yaşındaki bilgeliğimle,
08:31
I zipzip my pantspantolon down,
215
496000
2000
pantolonumu indirdim,
08:33
I walkyürümek out into the roomoda,
216
498000
2000
odadan çıktım.
08:35
and lobak and beholdişte to me,
217
500000
2000
Bir de gördüm ki,
08:37
while I was in the roomoda with SheilaSheila,
218
502000
2000
ben Sheila'yla odadayken,
08:39
JohnnyJohnny was back at the windowpencere callingçağrı guys up.
219
504000
3000
Johnny pencereden diğer çocukları çağırmış.
08:42
So now there's a livingyaşam roomoda fulltam of guys.
220
507000
2000
Salon olduğu gibi erkek dolu.
08:44
It was like the waitingbekleme roomoda in the doctor'sdoktorda officeofis.
221
509000
3000
Doktor muayenesindeki bekleme odası gibi.
08:47
And they askeddiye sordu me how was it,
222
512000
2000
Ve bana "Nasıldı?" diye sordular.
08:49
and I say to them, "It was good,"
223
514000
3000
Ben de "İyiydi." dedim.
08:52
and I zipzip my pantspantolon up in frontön of them,
224
517000
2000
Onların önünde pantolonumu çektim,
08:54
and I headkafa for the doorkapı.
225
519000
2000
ve kapıya yöneldim.
08:56
Now I say this all with remorsevicdan azabı,
226
521000
2000
Bunu büyük vicdan azabıyla söylüyorum,
08:58
and I was feelingduygu a tremendousmuazzam amounttutar of remorsevicdan azabı at that time,
227
523000
2000
ve o zamanlar da vicdan azabı çekiyordum,
09:00
but I was conflictedÇakışan, because, while I was feelingduygu remorsevicdan azabı, I was excitedheyecanlı,
228
525000
3000
ama arada kalmıştım, çünkü vicdan azabı çekerken bir yandan da heyecanlıydım,
09:03
because I didn't get caughtyakalandı.
229
528000
2000
çünkü yakalanmamıştım,
09:05
But I knewbiliyordum I feltkeçe badkötü about what was happeningolay.
230
530000
2000
ama olan şey hakkında kötü hissettiğimi biliyordum.
09:07
This fearkorku, gettingalma outsidedışında the man boxkutu,
231
532000
3000
Erkek kutusunun dışında çıkmanın verdiği korku
09:10
totallybütünüyle envelopedzarflı me.
232
535000
2000
beni tamamen sarmıştı.
09:12
It was way more importantönemli to me,
233
537000
2000
Benim için çok daha önemli olan,
09:14
about me and my man boxkutu cardkart
234
539000
3000
kendim ve erkek kutusı kartımdı,
09:17
than about SheilaSheila
235
542000
2000
Sheila değildi,
09:19
and what was happeningolay to her.
236
544000
2000
ona ne olduğu değildi.
09:21
See collectivelytopluca, we as menerkekler
237
546000
2000
Biz hepimiz erkekler olarak
09:23
are taughtöğretilen to have lessaz valuedeğer in womenkadınlar,
238
548000
2000
kadınları daha değersiz görmeyi,
09:25
to viewgörünüm them as propertyözellik and the objectsnesneleri of menerkekler.
239
550000
3000
onları erkeklerin malı ve objesi olarak görmeyi öğretildik.
09:28
We see that as an equationdenklem that equalseşittir violenceşiddet againstkarşısında womenkadınlar.
240
553000
3000
Biz bunu, kadınlara karşı şiddete eşit bir denklem olarak görüyoruz.
09:31
We as menerkekler, good menerkekler,
241
556000
2000
Biz erkekler, iyi erkekler olarak,
09:33
the largegeniş majorityçoğunluk of menerkekler,
242
558000
2000
erkeklerin çoğunluğu olarak,
09:35
we operateişletmek on the foundationvakıf
243
560000
2000
bu müşterek sosyalleşmeyle
09:37
of this wholebütün collectivetoplu socializationsosyalleştirme.
244
562000
2000
çalışıyoruz.
09:39
We kindtür of see ourselveskendimizi separateayrı, but we're very much a partBölüm of it.
245
564000
3000
Kendimizi ayrı görüyoruz ama bunun bir parçasıyız.
09:42
You see, we have to come to understandanlama
246
567000
3000
Görüyorsunuz, artık anladık ki,
09:45
that lessaz valuedeğer, propertyözellik and objectificationnesneleştirilmesi is the foundationvakıf
247
570000
3000
aşağı görme, sahiplenme ve nesneleştirme, bunlar temeldir
09:48
and the violenceşiddet can't happenolmak withoutolmadan it.
248
573000
2000
ve şiddet bu temel olmadan gerçekleşmez.
09:50
So we're very much a partBölüm of the solutionçözüm
249
575000
3000
Bu yüzden problemin olduğu kadar,
09:53
as well as the problemsorun.
250
578000
2000
çözümün de bir parçasıyız.
09:55
The centermerkez for diseasehastalık controlkontrol saysdiyor
251
580000
2000
Hastalık kontrol merkezi diyor ki,
09:57
that men'sErkeklerin violenceşiddet againstkarşısında womenkadınlar is at epidemicsalgın proportionsOranlar,
252
582000
3000
erkeklerin kadınlara karşı şiddeti, salgın hastalık oranında,
10:00
is the numbernumara one healthsağlık concernilgilendirmek for womenkadınlar
253
585000
2000
kadın sağlığının başlıca problemi,
10:02
in this countryülke and abroadyurt dışı.
254
587000
2000
bu ülkede ve yurtdışında da.
10:04
So quicklyhızlı bir şekilde, I'd like to just say,
255
589000
3000
Hemen söylemek istiyorum ki,
10:07
this is the love of my life, my daughterkız evlat JayJay.
256
592000
3000
bu hayatımın aşkı, kızım Jay.
10:10
The worldDünya I envisionöngörülüyor for her --
257
595000
2000
Onun için hayal ettiğim dünyada,
10:12
how do I want menerkekler to be actingoyunculuk and behavingdavranışlar?
258
597000
2000
erkeklerin nasıl davranmasını istiyorum?
10:14
I need you on boardyazı tahtası. I need you with me.
259
599000
2000
Size de ihtiyacım var, yanımda olmanız gerek.
10:16
I need you workingçalışma with me and me workingçalışma with you
260
601000
3000
Sizin benimle ve benim sizinle, beraber çalışmamız gerek,
10:19
on how we raiseyükseltmek our sonsoğulları
261
604000
2000
erkek çocuklarımızı yetiştirme ve
10:21
and teachöğretmek them to be menerkekler --
262
606000
2000
nasıl erkek olunucağını öğretme konusunda,
10:23
that it's okay to not be dominatinghakim,
263
608000
2000
baskın olmak gerekmediğini,
10:25
that it's okay to have feelingsduygular and emotionsduygular,
264
610000
3000
duygusal olmanın kötü olmadığını,
10:28
that it's okay to promotedesteklemek equalityeşitlik,
265
613000
2000
eşitlikçi olmanın kötü olmadığını,
10:30
that it's okay to have womenkadınlar who are just friendsarkadaşlar and that's it,
266
615000
3000
kadınlarla "sadece arkadaş" da olunabileceğini,
10:33
that it's okay to be wholebütün,
267
618000
2000
bir bütün olmanın iyi bir şey olduğunu,
10:35
that my liberationkurtuluş as a man
268
620000
3000
ve bir erkek olarak özgürleşmemin
10:38
is tiedbağlı to your liberationkurtuluş as a womankadın. (ApplauseAlkış)
269
623000
3000
sizin kadın olarak özgürleşmenize bağlı olduğunu.
10:41
I rememberhatırlamak askingsormak a nine-year-oldDokuz yaşında boyoğlan,
270
626000
3000
9 yaşındaki bir oğlan çocuğuna sormuştum.
10:44
I askeddiye sordu a nine-year-oldDokuz yaşında boyoğlan,
271
629000
3000
9 yaşındaki bir çocuğa sordum,
10:47
"What would life be like for you,
272
632000
2000
"Eğer bu erkek kutusuna girmen gerekmeseydi
10:49
if you didn't have to adhereuygun to this man boxkutu?"
273
634000
2000
hayat senin için nasıl olurdu?"
10:51
He said to me, "I would be freeücretsiz."
274
636000
2000
Bana dedi ki, "Özgür olurdum."
10:53
Thank you folksarkadaşlar.
275
638000
2000
Teşekkürler millet.
10:55
(ApplauseAlkış)
276
640000
12000
(Alkış)
Translated by Meltem Aksu
Reviewed by Sancak Gülgen

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Tony Porter - Author, educator, activist
Tony Porter is an educator and activist who is internationally recognized for his effort to end violence against women.

Why you should listen

Tony Porter is an author, educator and activist working to advance social justice issues. As the co-founder of A CALL TO MEN, Tony is internationally recognized for his efforts to prevent violence against women while promoting a healthy, respectful manhood. Tony’s 2010 TED Talk has been named by GQ Magazine as one of the “Top 10 TED Talks Every Man Should See.”

Tony is an adviser to the National Football League, National Basketball Association, National Hockey League and Major League Baseball, providing policy consultation, working extensively with player engagement, and facilitating violence prevention and healthy manhood training.  

He is an international lecturer for the U.S. State Department, having extensive global experience to include Brazil, India and Africa, and has been a guest presenter to the United Nations Commission on the Status of Women. Tony has worked with the United States Military Academy at West Point and the United States Naval Academy at Annapolis.  

He is sought after for his in-depth understanding of the collective socialization of men, and has served as a script consultant for the Emmy Award-winning television series “Law & Order: Special Victims Unit.”

Tony is the author of Breaking Out of the Man Box and the visionary for NFL Dads: Dedicated to Daughters.  


More profile about the speaker
Tony Porter | Speaker | TED.com