TED2007
Allison Hunt: How to get (a new) hip
Allison Hunt (yeni bir) kalça ediniyor
Filmed:
Readability: 3.2
635,855 views
Allison Hunt yeni bir kalçaya ihtiyacı olduğunu fark ettiğinde -- ve bu arada Kanada'nın ulusal sağlık sistemi onun 2 yıl bekleme listesinde( ve acı içinde) yer alması gerektiğini söylediğinde - o ipleri kendi eline alıyor.
Allison Hunt - Marketing expert
Allison Hunt has worked in advertising and marketing for 20 years, developing human insight and persuasion into an art for her clients. Six years after getting an artificial hip, she decided to try something new. Full bio
Allison Hunt has worked in advertising and marketing for 20 years, developing human insight and persuasion into an art for her clients. Six years after getting an artificial hip, she decided to try something new. Full bio
Double-click the English transcript below to play the video.
00:28
Allison Hunt: My three minutes hasn't started yet, has it?
0
3000
2000
Üç dakikam daha başlamadı değil mi?
00:30
Chris Anderson: No, you can't start the three minutes.
1
5000
2000
Chris Anderson: Hayır, üç dakikayı başlatamazsınız
00:32
Reset the three minutes, that's just not fair.
2
7000
2000
üç dakikayı yeniden başlatın, bu hiç de adil değil.
00:34
AH: Oh my God, it's harsh up here.
3
9000
2000
Allison Hunt: Tanrım, buraya kadar çok zor.
00:36
I mean I'm nervous enough as it is.
4
11000
3000
Demek istediğim, gerginim.
00:39
But I am not as nervous as I was five weeks ago.
5
14000
3000
Ama beş hafta önceki kadar gergin değilim.
00:43
Five weeks ago I had total hip replacement surgery.
6
18000
3000
Beş hafta önce kalça protezi ameliyatı geçirdim
00:46
Do you know that surgery?
7
21000
2000
-- bu ameliyatı biliyor musunuz?
00:48
Electric saw, power drill, totally disgusting
8
23000
3000
Elektirikli testere, matkap, tamamen iğrenç.
00:51
unless you're David Bolinsky, in which case it's all truth and beauty.
9
26000
4000
David Bolinsky olmadığınız sürece, tümüyle gerçek ve güzel bir olay
00:55
Sure David, if it's not your hip, it's truth and beauty.
10
30000
4000
Tabi, David, eğer senin kalçan değilse, gerçek ve güzel.
00:59
Anyway, I did have a really big epiphany around the situation,
11
34000
2000
Her neyse, gerçekten çevremdeki büyük bir şeyin farkına vardım.
01:01
so Chris invited me to tell you about it.
12
36000
2000
Bunu anlatmam için Chris beni bu yüzden davet etti.
01:03
But first you need to know two things about me.
13
38000
2000
Fakat önce benimle ilgili iki şeyi bilmelisiniz.
01:05
Just two things.
14
40000
2000
sadece iki şey.
01:07
I'm Canadian, and I'm the youngest of seven kids.
15
42000
3000
Kanada'lıyım, ve yedi kardeşin en küçüğüyüm.
01:10
Now, in Canada, we have that great healthcare system.
16
45000
2000
Şimdi, Kanada'da, mükemmel bir sağlık sistemimiz var.
01:12
That means we get our new hips for free.
17
47000
2000
Bunun anlamı yeni kalçaları bedava elde ediyoruz.
01:14
And being the youngest of seven,
18
49000
3000
Ve yedi kardeşin en küçüğü olmak,
01:17
I have never been at the front of the line for anything. OK?
19
52000
5000
Hiç bir zaman hiçbir şey için ön safta yer almadım. Anladınız?
01:22
So my hip had been hurting me for years.
20
57000
2000
Bu yüzden kalçam beni yıllardır rahatsız ediyordu.
01:24
I finally went to the doctor, which was free.
21
59000
3000
En sonunda doktora gittim, bedava,
01:27
And she referred me to an orthopedic surgeon, also free.
22
62000
3000
ve beni bir ortopedik cerraha yönlendirdi, yine bedava.
01:31
Finally got to see him after 10 months of waiting -- almost a year.
23
66000
4000
10 aylık bekleyişin sonunda onu görebildim - yaklaşık 1 yıl.
01:35
That is what free gets you.
24
70000
3000
İşte sana bedava neye mal oluyor.
01:39
I met the surgeon, and he took some free X-rays,
25
74000
3000
Cerrahla tanıştım, ve bedava röntgenlerimi çekti,
01:42
and I got a good look at them. And you know,
26
77000
2000
ve çok iyi gözüküyordum, ve bilirsiniz,
01:44
even I could tell my hip was bad,
27
79000
2000
kalçamın kötü olduğunu söyleyebilsem bile.
01:46
and I actually work in marketing.
28
81000
2000
Ben aslında pazarlama sektöründe çalışıyorum.
01:48
So he said, "Allison, we've got to get you on the table.
29
83000
4000
Bu yüzden dedi ki; "Allison, seni bıçak altında yatırmalıyız.
01:52
I'm going to replace your hip -- it's about an 18-month wait."
30
87000
3000
kalça kemiğini değiştiricem -- bir 18 ay daha bekleyeceksin.
01:55
18 more months.
31
90000
2000
18 ay daha.
01:57
I'd already waited 10 months, and I had to wait 18 more months.
32
92000
4000
Zaten 10 ay bekledim, ve bir 18 ay daha beklemek zorundaydım.
02:01
You know, it's such a long wait that I actually
33
96000
2000
Bilirsiniz, oldukça uzun bir süre, aslında
02:03
started to even think about it in terms of TEDs.
34
98000
2000
TED açısından bile düşündüm.
02:05
I wouldn't have my new hip for this TED.
35
100000
2000
TED'e yeni kalçamı yetiştiremeyecektim.
02:07
I wouldn't have my new hip for TEDGlobal in Africa.
36
102000
3000
Afrika'daki TEDGlobal'da yeni kalçamla olmayacaktım,
02:10
I would not have my new hip for TED2008.
37
105000
2000
TED2008 'de yeni kalçam olmayacaktı.
02:12
I would still be on my bad hip. That was so disappointing.
38
107000
3000
Hala kötü durumdaki kalçamla olabilirdim. Büyük hayal kırıklığı.
02:15
So, I left his office and I was walking through the hospital,
39
110000
4000
Bu yüzden, ofisinden çıktım ve hastanenin içinde yürüyordum,
02:19
and that's when I had my epiphany.
40
114000
2000
tam farkına vardığım zaman.
02:22
This youngest of seven had to get herself to the front of the line.
41
117000
4000
Yedi kardeşin en küçüğünün kendini ön safta koyması gerekiyordu.
02:26
Oh yeah.
42
121000
2000
Oh evet.
02:28
Can I tell you how un-Canadian that is?
43
123000
2000
Kanadalı olmayanı nasıl anlarsın?
02:30
We do not think that way.
44
125000
2000
Böyle düşünmüyoruz.
02:32
We don't talk about it. It's not even a consideration.
45
127000
3000
Onun hakkında konuşmuyoruz. -- ugh -- dikkate bile alınmıyor.
02:35
In fact, when we're traveling abroad, it's how we identify fellow Canadians.
46
130000
4000
Gerçekte, yurt dışında seyahat ederken, Kanadalı akranlarınızı nasıl teşhis edeceğiniz şöyle.
02:39
"After you." "Oh, no, no. After you."
47
134000
2000
"Senden sonra." "Oh, hayır, hayır, Senden sonra."
02:41
Hey, are you from Canada? "Oh, me too! Hi!"
48
136000
2000
Hey, Kanadalı mısın? " Oh, ben de! Merhaba!"
02:43
"Great! Excellent!"
49
138000
3000
"Harika! Mükemmel!"
02:46
So no, suddenly I wasn't averse to butting any geezer off the list.
50
141000
4000
Bu yüzden, hayır, aniden herhangi bir ihtiyarı listenin dışına atmaya karşı değildim.
02:50
Some 70-year-old who wanted his new hip
51
145000
2000
Yeni bir kalça isteyen 70 yaşındaki birini
02:52
so he could be back golfing, or gardening.
52
147000
2000
böylece yeniden golf oynayabilir, bahçeyle uğraşabilir.
02:54
No, no. Front of the line.
53
149000
2000
Hayır, hayır, ön safta.
02:56
So by now I was walking the lobby, and of course, that hurt,
54
151000
3000
O ana dek lobiye yürüyordum, ve tabi, acıyordu,
02:59
because of my hip, and I kind of needed a sign.
55
154000
3000
kalçam yüzünden, ve bir işarete ihtiyacım vardı.
03:02
And I saw a sign.
56
157000
3000
Ve işareti gördüm.
03:05
In the window of the hospital's tiny gift shop there was a sign
57
160000
4000
Hastanedeki minik hediye dükkanının penceresinde bir işaret vardı.
03:09
that said, "Volunteers Needed." Hmm.
58
164000
4000
diyor ki, "Gönüllüler Aranıyor." Hmm.
03:13
Well, they signed me up immediately.
59
168000
3000
Peki, beni hemen kaydettiler.
03:16
No reference checks. None of the usual background stuff, no.
60
171000
3000
Referans yok, özgeçmişim falan, hayır.
03:19
They were desperate for volunteers
61
174000
2000
Gönüllüler için çaresizdiler
03:21
because the average age of the volunteer at the hospital gift shop was 75.
62
176000
4000
çünkü hastanedeki hediyelik eşya dükkanında ortalama gönüllü yaşı 75'ti.
03:25
Yeah. They needed some young blood.
63
180000
3000
Evet. Genç birine ihtiyaçları vardı.
03:28
So, next thing you know, I had my bright blue volunteer vest,
64
183000
3000
Sonraki bildiğiniz üzere, açık mavi gönüllü gömleğimi aldım,
03:31
I had my photo ID, and I was fully trained by my 89-year-old boss.
65
186000
4000
Kimliğimi aldım, ve 89 yaşındaki patronum tarafından tamamen eğitildim.
03:35
I worked alone.
66
190000
2000
Yalnız çalışıyordum.
03:37
Every Friday morning I was at the gift shop.
67
192000
3000
Her Cuma sabahı, hediyelik eşya dükkanındaydım.
03:40
While ringing in hospital staff's Tic Tacs,
68
195000
2000
Hastane personelinin gitgelleri arasında,
03:43
I'd casually ask, "What do you do?"
69
198000
2000
Gelişigüzel soruyordum, "Senin işin ne?"
03:45
Then I'd tell them, "Well, I'm getting my hip replaced -- in 18 months.
70
200000
5000
Sonra onlara anlatıcaktım, "Peki, kalça kemiğimi değiştiriyorum, -- 18 ayım var.
03:51
It's gonna be so great when the pain stops. Ow!"
71
206000
4000
Ağrılar durunca harika olucak. Ow!"
03:56
All the staff got to know the plucky, young volunteer.
72
211000
5000
Bütün personel bu cesur genç gönüllüyü tanımak zorundaydı.
04:03
My next surgeon's appointment was, coincidentally,
73
218000
2000
Bir sonraki cerrahla buluşmam, şans eseri,
04:06
right after a shift at the gift shop.
74
221000
2000
dükkandaki bir vardiyamdan sonraydı.
04:08
So, naturally, I had my vest and my identification.
75
223000
3000
Bu yüzden, doğal olarak, çalışma gömleğimi kimliğimi aldım.
04:12
I draped them casually over the chair in the doctor's office.
76
227000
2000
Doktorun ofisindeki sandalyenin üzerine gelişigüzel koydum.
04:14
And you know, when he walked in,
77
229000
2000
Ve anladınız, doktor içeri girdiğinde,
04:16
I could just tell that he saw them.
78
231000
2000
onları gördüğünü söylebilirim.
04:18
Moments later, I had a surgery date just weeks away,
79
233000
4000
Bir zaman sonra, ameliyat günümü haftalar sonrasına aldım,
04:22
and a big fat prescription for Percocet.
80
237000
3000
ve Percocet için büyük bir reçetemi.
04:27
Now, word on the street was that it was actually
81
242000
2000
Şimdi, söylentiye göre, aslında
04:29
my volunteering that got me to the front of the line.
82
244000
2000
benim gönüllü çalışmam beni ön saflara taşıdı.
04:31
And, you know, I'm not even ashamed of that.
83
246000
3000
Ve bilirsiniz, bundan hiç utanmadım.
04:34
Two reasons.
84
249000
1000
İki neden.
04:35
First of all, I am going to take such good care of this new hip.
85
250000
2000
Birincisi, bu yeni kalçam için iyi bakım elde edeceğim.
04:37
But also I intend to stick with the volunteering,
86
252000
3000
Aynı zamanda, gönüllülük işinde kalacağım,
04:40
which actually leads me to the biggest epiphany of them all.
87
255000
4000
bu beni hepsinin en büyük farkındalığına sürüklüyor.
04:44
Even when a Canadian cheats the system,
88
259000
3000
Bir Kanadalı sistemi kandırdığı zaman bile,
04:47
they do it in a way that benefits society.
89
262000
2000
onlar bunu toplumun faydalanacağı şekilde yapıyorlar.
ABOUT THE SPEAKER
Allison Hunt - Marketing expertAllison Hunt has worked in advertising and marketing for 20 years, developing human insight and persuasion into an art for her clients. Six years after getting an artificial hip, she decided to try something new.
Why you should listen
Allison runs HATCH Research Intelligence in Toronto, a qualitative market research company that consults on marketing communications and strategy development for clients like Kellogg's, Toyota and Molson-Coors.
Allison Hunt | Speaker | TED.com