Mary Maker: Why I fight for the education of refugee girls (like me)
Mary Maker: Neden benim gibi mülteci kızların eğitimi için savaşıyorum
Mary Maker believes in the power of education to build peace and rebuild lives. Full bio
Double-click the English transcript below to play the video.
to live our lives.
yaşayacağımızı seçebiliriz.
in South Sudan,
in front of 120 students,
yüz yirmi öğrencinin önünde duruyorum,
harap ettiği yerlerden geliyor.
in order to stay alive.
back home in South Sudan
or they have a different belief.
devastated by war.
Afrika ülkelerinden geliyor.
they make friends,
arkadaş oluyorlar,
of so many other refugees.
mültecininki gibi.
in most of my early childhood,
came from a poor background,
fakir bir geçmişi olması
as they took water along the Nile.
topluluklar sürekli kavga ederdi.
and terrifying bombs
bombalar atardı.
for every single parent
and turned into young soldiers.
askere dönüştürülmesiydi.
of a safe place for us.
yanımızdan ayrıldı.
and my younger sister was two.
kız kardeşim ise iki yaşındaydı.
for many agonizing days
to carry me and my younger sister.
the Kenyan border, yes.
that I have ever had in my whole life.
en uzun yolculuktu.
who had fled into the camp earlier on,
daha önce gelmiş
just for a moment.
olmanızı istiyorum.
for three years, though.
sadece üç yıl kaldım.
in most of my early childhood,
yanımda olmayan babam
to move with my uncle
dönmek için gönderdi.
I could sing and laugh again --
Tekrar gülüp şarkı söyleyebiliyordum--
uniforms, you bet.
for me to go to school,
için öncelikliydi.
is a waste of time."
many days of school,
to go to boarding school.
over the couple of years to come.
ne kadar inandığını gördüm.
that you have to overcome.
gelmen gereken bir hayvandır.
his first big investment.
yatırımıyla söylenmişti.
behind in the camp,
was really long.
çok uzun gelmişti.
ve hayatlarını kaybeden
would ever come into my life.
hiç düşünmemiştim.
back in Nakuru, died first.
üvey annem öldü.
after giving birth to four girls,
çocuk dünyaya getirdikten sonra
given birth to something
be accepted into the community --
to attend my mother's burial.
to attend her burial,
cenazeye katılmasını
never left behind any children."
için üzgünüz.'' dediler.
I knew this was the end of me.
emin olmak zorundaydım.
to take care of my siblings.
kampa geri döndüm.
hissetmemiştim.
for me to go back to school.
Juba'dan para yolladı.
but it was also so hard.
ama bir yandan da zordu.
when parents would come to school,
ziyaret günlerini hatırlıyorum,
devam ederdi.
of your siblings."
that I was clinging on.
elimden almıştı.
high school exams in 2015,
it's about doing your best."
elinizden gelenin en iyisini yapmak.''
en iyisi değildi.
arkadaşlarımdan biri olan
you have a strong will.
and it's going to work."
moments, you accept anything, right?
kabul edersiniz, değil mi?
some travel money
gidebilmemiz için para biriktirmişti.
Anester Victory Girls High School.
the principal's office.
yağmur yağıyordu.
that had been rained on,
iki tavuk gibi duruyorduk
he not only paid our school fees
sadece harçlarımızı değil
and pocket money for food.
ve yemek için cep harçlığımızı verdi.
for a second time,
to Anester Victory, Mr. Gatimu
Bay Gatimu ve Anester cemiyetine
for giving me that chance.
teşekkür etmek istiyorum.
that my sister and I should get married
aile üyelerimiz
evlenmemiz konusunda ısrar ediyor.
took us as property rather than children.
algılamasından gerçekten nefret ediyorum.
in my community.
kadından korkulur.
like my mother did.
çocuklarım olsun istemiyorum.
and I are suffering,
acı çeksek de
heading in that direction.
equal and stable societies.
bir gelecek yaratır.
a part to play in this
erkekler kadar
that encourage me to move on:
cesaretlendiren erkekler var,
ve üvey kız kardeşlerim.
where they live with my stepsister.
yaşadığı Nairobi'ye götürdüm.
is that they all get a decent education.
eğitim almaları.
for everyone to make it.
eşit ve adil şans yaratır.
is not all about the syllabus.
müfredattan ibaret değil.
the joy that I had
şarkı söylediğimdeki zevki,
lessons in school,
my classroom as a laboratory
yetenek ve bilgi oluşturan bir yer
skills and knowledge
anlayış ve umudu oluştuğu
grow new branches.
yeni dallar çıkar.
into a passion for peace.
gözyaşlarını barış tutkusuna çevirir.
on a single student in my class.
hiçbir çocuktan vazgeçmeyeceğim.
mathematical equations,
çözerken ve şiir ezberlerken
that you witnessed back home.
şiddeti unutursunuz.
are enrolled in schools here,
çocuk burada eğitim alıyor,
of the refugee population.
yüzde kırkını oluşturur.
of education because of the war back home.
kaybetmiş çocukları da içeriyor.
building a generation of hope,
oluşturmakla alakalı ise
packed in my classroom?
ile hınca hınç dolu?
of the primary school students
öğrencilerinin yüzde altısı
enough places for them?
of the secondary school graduates
yüzde biri
called "Bridge2Rwanda."
for universities abroad.
yarışma şansı veriyor.
telling me what to do,
yatırım yapıyor.
to invest in young refugees.
yatırım yapmanızı istiyorum.
that we mentioned earlier.
ağacı düşünün.
will enjoy the shade.
gölgenin tadını çıkarabilir.
ABOUT THE SPEAKER
Mary Maker - TeacherMary Maker believes in the power of education to build peace and rebuild lives.
Why you should listen
A refugee from South Sudan's civil war, Mary Maker found solace and hope through education. She has lived in Kakuma refugee camp for several years, where she worked as a school teacher to a class of 120 students. She is now student again, attending a scholarship program in Rwanda, putting her on a path to university.
Mary Maker | Speaker | TED.com