TED Talks Live
Julie Lythcott-Haims: How to raise successful kids -- without over-parenting
Julie Lythcott-Haims: Aşırı ebeveynlik yapmadan başarılı çocuk nasıl yetiştirilir?
Filmed:
Readability: 3.9
4,800,231 views
Yüksek beklentilerle çocukları doldurarak ve hayatlarını her fırsatta çok yakından kontrol ederek ebeveynler aslında yardımcı olmuyor. En azından Julie Lythcott-Haims bunu böyle görüyor. Tutku ve karanlık mizah ile, eski Stanford Birinci sınıflar Dekanı, ebeveynlerin notlarını ve sınav puanlarını kullanarak çocuklarının başarısını tanımlamasını durdurma davası güdüyor. Bunun yerine, en eski düşünceyi sağlamaya odaklanmaları gerektiğini söylüyor: Koşulsuz sevgi.
Julie Lythcott-Haims - Academic, author
Julie Lythcott-Haims speaks and writes on the phenomenon of helicopter parenting and the dangers of a checklisted childhood -- the subject of her book, "How to Raise an Adult." Full bio
Julie Lythcott-Haims speaks and writes on the phenomenon of helicopter parenting and the dangers of a checklisted childhood -- the subject of her book, "How to Raise an Adult." Full bio
Double-click the English transcript below to play the video.
00:12
You know, I didn't set out
to be a parenting expert.
to be a parenting expert.
0
680
3816
Bilirsiniz, ben bir 'ebeveynlik
uzmanı' değilim.
uzmanı' değilim.
00:16
In fact, I'm not very interested
in parenting, per Se.
in parenting, per Se.
1
4520
3760
Hatta 'ebeveynlikle' birebir
ilgim bile yok.
ilgim bile yok.
00:21
It's just that there's a certain style
of parenting these days
of parenting these days
2
9080
3936
Sadece bu aralar belirli bir
ebeveynlik tarzı var,
ebeveynlik tarzı var,
00:25
that is kind of messing up kids,
3
13040
3176
çocukları mahveden türden,
00:28
impeding their chances
to develop into theirselves.
to develop into theirselves.
4
16239
5057
onların kendileri olma
şanslarını engelliyor.
şanslarını engelliyor.
00:33
There's a certain style
of parenting these days
of parenting these days
5
21320
2216
Bu aralar karşımıza çıkan
belirli bir ebeveynlik tarzı var.
00:35
that's getting in the way.
6
23560
1336
00:36
I guess what I'm saying is,
7
24920
1616
Sanırım demek istediğim,
00:38
we spend a lot of time
being very concerned
being very concerned
8
26560
2056
çocuklarının hayatları ve eğitimleri
00:40
about parents who aren't involved enough
in the lives of their kids
in the lives of their kids
9
28640
3656
veya yetiştirilmeleriyle
yeterince ilgilenmeyen
yeterince ilgilenmeyen
ebeveynler adına endişe
duymakla çok meşgulüz
duymakla çok meşgulüz
00:44
and their education or their upbringing,
10
32320
1936
00:46
and rightly so.
11
34280
1200
ve haklıyız da.
00:48
But at the other end of the spectrum,
12
36000
2376
Ama öte yandan
00:50
there's a lot of harm
going on there as well,
going on there as well,
13
38400
2696
bunun pek çok zararı da var.
00:53
where parents feel
a kid can't be successful
a kid can't be successful
14
41120
2936
Aileler kendi korumaları olmadan,
00:56
unless the parent is protecting
and preventing at every turn
and preventing at every turn
15
44080
4056
her anı kendilerince düzenlemeden
01:00
and hovering over every happening,
and micromanaging every moment,
and micromanaging every moment,
16
48160
3736
ve çocuklarını okul ve kariyerleri
boyunca izlemeden
boyunca izlemeden
01:03
and steering their kid towards
some small subset of colleges and careers.
some small subset of colleges and careers.
17
51920
5200
çocuklarının başarılı
olamayacağını düşünüyor.
olamayacağını düşünüyor.
01:10
When we raise kids this way,
18
58760
2616
Çocukları bu şekilde
yetiştirdiğimiz takdirde,
yetiştirdiğimiz takdirde,
01:13
and I'll say we,
19
61400
1696
biz diyorum,
01:15
because Lord knows,
in raising my two teenagers,
in raising my two teenagers,
20
63120
2776
çünkü Tanrı şahit, iki genç
çocuğumu büyütürken
çocuğumu büyütürken
01:17
I've had these tendencies myself,
21
65920
2736
ben de bu eğilimler içindeydim,
01:20
our kids end up leading
a kind of checklisted childhood.
a kind of checklisted childhood.
22
68680
3880
çocuklarımız sonunda
yapılacaklar listesini
yapılacaklar listesini
tamamlamış bir çocukluk geçirmiş oluyor.
01:25
And here's what the checklisted
childhood looks like.
childhood looks like.
23
73200
2696
Ve yapılacaklar listesi hâlindeki
çocukluk şuna benziyor.
çocukluk şuna benziyor.
01:27
We keep them safe and sound
24
75920
2896
Biz onları güvende tuttuk,
01:30
and fed and watered,
25
78840
1680
yedirdik ve içirdik,
01:33
and then we want to be sure
they go to the right schools,
they go to the right schools,
26
81520
2696
onların doğru okullara gittiklerinden,
o doğru okullarda doğru
sınıflarda olduklarından
sınıflarda olduklarından
01:36
that they're in the right classes
at the right schools,
at the right schools,
27
84240
2576
01:38
and that they get the right grades
in the right classes in the right schools.
in the right classes in the right schools.
28
86840
3620
ve o doğru okul ve sınıflarda doğru
notlar aldıklarından emin olmak istedik.
notlar aldıklarından emin olmak istedik.
01:42
But not just the grades, the scores,
29
90484
1732
Ama sadece notlar değil,
01:44
and not just the grades and scores,
but the accolades and the awards
but the accolades and the awards
30
92240
3216
notların dışında, takdir ve ödüller,
spor, aktiviteler ve liderlik konularında
da emin olmak istedik.
da emin olmak istedik.
01:47
and the sports,
the activities, the leadership.
the activities, the leadership.
31
95480
2191
01:49
We tell our kids, don't just join a club,
32
97695
1921
Çocuklarımızın sadece bir klübe
katılmalarını değil,
katılmalarını değil,
01:51
start a club, because colleges
want to see that.
want to see that.
33
99640
2256
bir klüp kurmalarını istedik, çünkü
üniversiteler bunu görmek istiyor.
üniversiteler bunu görmek istiyor.
01:53
And check the box for community service.
34
101920
1936
Ve topluma hizmet
kutucuğunu da işaretleyin.
kutucuğunu da işaretleyin.
01:55
I mean, show the colleges
you care about others.
you care about others.
35
103880
2256
Yani, üniversitelere, diğer insanları
önemsediğinizi gösterin.
önemsediğinizi gösterin.
01:58
(Laughter)
36
106160
2096
(Gülüşmeler)
02:00
And all of this is done to some
hoped-for degree of perfection.
hoped-for degree of perfection.
37
108280
4936
Ve bunların hepsi mükemmellik
beklentisi için yapıldı.
beklentisi için yapıldı.
02:05
We expect our kids
to perform at a level of perfection
to perform at a level of perfection
38
113240
2616
Çocuklarımızın mükemmel
olmasını bekliyoruz,
olmasını bekliyoruz,
02:07
we were never asked
to perform at ourselves,
to perform at ourselves,
39
115880
3336
bizden asla istenmeyen,
02:11
and so because so much is required,
40
119240
2176
ancak yapılması gereken
çok şey olduğu için,
çok şey olduğu için,
02:13
we think,
41
121440
1216
düşünürüz
02:14
well then, of course we parents
have to argue with every teacher
have to argue with every teacher
42
122680
3216
ve tabii biz ebeveynler
her öğretmenle, müdürle,
her öğretmenle, müdürle,
02:17
and principal and coach and referee
43
125920
2576
koç ve hakemle tartışmak,
02:20
and act like our kid's concierge
44
128520
2896
çocuklarımızın özel danışmanı,
02:23
and personal handler
45
131440
1240
menajeri ve sekreteri
02:25
and secretary.
46
133880
1816
gibi davranmak zorundayız.
02:27
And then with our kids, our precious kids,
47
135720
2176
Ve sonra çocuklarımızı,
biricik evlatlarımızı
biricik evlatlarımızı
02:29
we spend so much time nudging,
48
137920
2136
işleri batırmadıklarından, çıkan
fırsatları kaçırmadıklarından
fırsatları kaçırmadıklarından
02:32
cajoling, hinting, helping, haggling,
nagging as the case may be,
nagging as the case may be,
49
140080
4416
ve neredeyse tüm başvuran adayları
reddeden okulların başvurularında
reddeden okulların başvurularında
02:36
to be sure they're not screwing up,
50
144520
2856
geleceklerini mahvetmediklerinden
emin olmak için
emin olmak için
02:39
not closing doors,
51
147400
2496
onları o kadar çok zorladık,
02:41
not ruining their future,
52
149920
2496
ikna ettik,
02:44
some hoped-for admission
53
152440
2256
yol gösterdik, yardımcı olduk,
02:46
to a tiny handful of colleges
54
154720
2616
pazarlık ettik,
02:49
that deny almost every applicant.
55
157360
3080
yeri geldi azarladık.
02:54
And here's what it feels like
to be a kid in this checklisted childhood.
to be a kid in this checklisted childhood.
56
162680
5416
Ve böyle bir çocukluk geçiren çocuğun
hissettikleri şu şekilde.
hissettikleri şu şekilde.
03:00
First of all, there's
no time for free play.
no time for free play.
57
168120
2496
Öncelikle oyun oynamak için
boş zaman yoktur.
boş zaman yoktur.
03:02
There's no room in the afternoons,
58
170640
1656
Öğleden sonralar da hiç vakit yoktur,
03:04
because everything
has to be enriching, we think.
has to be enriching, we think.
59
172320
3016
çünkü bizce her şey onların
kalitesini artırıcı olmalıdır.
kalitesini artırıcı olmalıdır.
03:07
It's as if every piece of homework,
every quiz, every activity
every quiz, every activity
60
175360
3376
Sanki her bir ödev,
sınav veya her aktivite
sınav veya her aktivite
03:10
is a make-or-break moment
for this future we have in mind for them,
for this future we have in mind for them,
61
178760
4536
planladığımız gelecekleri için
ölüm kalım meselesiymiş gibi
ölüm kalım meselesiymiş gibi
03:15
and we absolve them
of helping out around the house,
of helping out around the house,
62
183320
2936
ve yapılacaklar listesini
tamamladıkları sürece
tamamladıkları sürece
03:18
and we even absolve them
of getting enough sleep
of getting enough sleep
63
186280
3376
ev işlerine yardımcı olmalarını,
03:21
as long as they're checking off
the items on their checklist.
the items on their checklist.
64
189680
4896
yeterli uyku almalarını hoş görürüz.
03:26
And in the checklisted childhood,
we say we just want them to be happy,
we say we just want them to be happy,
65
194600
3816
Ve bu süreçte onların sadece mutlu
olmasını istediğimizi söyleriz
olmasını istediğimizi söyleriz
03:30
but when they come home from school,
66
198440
2056
ama okuldan eve geldiklerinde
03:32
what we ask about all too often first
67
200520
3136
çoğu zaman ilk sorduğumuz şey
03:35
is their homework and their grades.
68
203680
3056
ödevleri ve aldığı notlar olur.
03:38
And they see in our faces
69
206760
2016
Ve yüzümüzdeki onayın, sevginin,
03:40
that our approval, that our love,
70
208800
2536
ve kendi değerlerinin,
03:43
that their very worth,
71
211360
1616
aldıkları yüksek notlardan
03:45
comes from A's.
72
213000
1856
geldiğini görürler.
03:46
And then we walk alongside them
73
214880
2576
Ve sonra yanlarına gider,
03:49
and offer clucking praise like a trainer
at the Westminster Dog Show --
at the Westminster Dog Show --
74
217480
4696
Westminster köpek yarışmasındaki
eğitmenler gibi övgüler düzeriz --
eğitmenler gibi övgüler düzeriz --
03:54
(Laughter)
75
222200
1216
(Gülüşmeler)
03:55
coaxing them to just jump a little higher
and soar a little farther,
and soar a little farther,
76
223440
5296
Onları günbegün biraz daha
yükseğe sıçramaları
yükseğe sıçramaları
04:00
day after day after day.
77
228760
3056
ve daha ileriye gitmeleri için
ikna ederiz.
ikna ederiz.
04:03
And when they get to high school,
78
231840
1736
Ve liseye başladıklarında
04:05
they don't say, "Well, what might I
be interested in studying
be interested in studying
79
233600
2896
"Acaba okumak istediğim alan veya
yapmak istediğim aktivite ne?"
diye düşünmezler.
diye düşünmezler.
04:08
or doing as an activity?"
80
236520
1256
04:09
They go to counselors and they say,
81
237800
1696
Danışmanlara gider ve:
04:11
"What do I need to do
to get into the right college?"
to get into the right college?"
82
239520
3576
"Doğru üniversiteye girebilmek için
yapmam gereken ne?" diye sorarlar.
yapmam gereken ne?" diye sorarlar.
04:15
And then, when the grades
start to roll in in high school,
start to roll in in high school,
83
243120
2936
Ve lisede notlar açıklanmaya başlandığında
04:18
and they're getting some B's,
84
246080
1576
ve "B" aldıklarında
04:19
or God forbid some C's,
85
247680
2376
veya Tanrı korusun "C" aldıklarında,
04:22
they frantically text their friends
86
250080
1936
telaş içinde arkadaşlarına;
04:24
and say, "Has anyone ever gotten
into the right college with these grades?"
into the right college with these grades?"
87
252040
5120
"Bu notlarla doğru üniversiteye girebilmiş
kimse var mı?" diye sorarlar.
kimse var mı?" diye sorarlar.
04:29
And our kids,
88
257959
1536
Ve çocuklarımız
04:31
regardless of where they end up
at the end of high school,
at the end of high school,
89
259519
3617
liseyi ne şekilde bitirmiş
olurlarsa olsunlar
olurlarsa olsunlar
04:35
they're breathless.
90
263160
1240
yorgun düşerler.
04:37
They're brittle.
91
265400
1216
Kırılmışlardır.
04:38
They're a little burned out.
92
266640
1816
Kısmen tükenmişlerdir.
04:40
They're a little old before their time,
93
268480
1896
Zamanlarından önce yaşlanmışlardır,
04:42
wishing the grown-ups in their lives
had said, "What you've done is enough,
had said, "What you've done is enough,
94
270400
4016
hayatlarındaki büyüklerin
"Yaptıkların yeterli,
"Yaptıkların yeterli,
04:46
this effort you've put forth
in childhood is enough."
in childhood is enough."
95
274440
2976
çocukken ortaya koyduğun çaba yeterli."
demesini umarak.
demesini umarak.
04:49
And they're withering now
under high rates of anxiety and depression
under high rates of anxiety and depression
96
277440
4256
Ve şimdi yüksek oranda depresyon
ve endişe altında kayboluyorlar,
ve endişe altında kayboluyorlar,
04:53
and some of them are wondering,
97
281720
2216
bazıları da merak ediyor,
04:55
will this life ever turn out
to have been worth it?
to have been worth it?
98
283960
4360
bu hayat yaptığımız bunca şeye değer mi?
05:01
Well, we parents,
99
289800
1736
Biz ebeveynler,
05:03
we parents are pretty sure
it's all worth it.
it's all worth it.
100
291560
3376
biz ebeveynler değeceğine
fazlasıyla eminiz.
fazlasıyla eminiz.
05:06
We seem to behave --
101
294960
1216
Biz sanki--
05:08
it's like we literally think
they will have no future
they will have no future
102
296200
2736
eğer bizim aklımızdaki küçük üniversite
veya kariyer listesine girmezlerse
veya kariyer listesine girmezlerse
05:10
if they don't get into one of these
tiny set of colleges or careers
tiny set of colleges or careers
103
298960
4696
onların hiçbir gelecekleri
olmayacağını düşünüyoruz.
05:15
we have in mind for them.
104
303680
1320
05:17
Or maybe, maybe, we're just afraid
105
305920
3096
Ya da belki de, sadece korkuyoruz
05:21
they won't have a future we can brag about
106
309040
2336
arkadaşlarımıza böbürlenebileceğimiz ve
arabalarımızın arkasındaki etiketlere
arabalarımızın arkasındaki etiketlere
05:23
to our friends and with stickers
on the backs of our cars.
on the backs of our cars.
107
311400
3800
yazabileceğimiz bir gelecekleri
olmayacak diye.
olmayacak diye.
05:29
Yeah.
108
317600
1216
Evet.
(Alkışlar)
05:30
(Applause)
109
318840
2320
05:36
But if you look at what we've done,
110
324920
2536
Ama eğer yaptığımız şeye bakarsanız,
05:39
if you have the courage
to really look at it,
to really look at it,
111
327480
3536
eğer gerçekten ona bakmaya
cesaretiniz varsa,
cesaretiniz varsa,
05:43
you'll see that not only do our kids
think their worth comes
think their worth comes
112
331040
2976
göreceksiniz ki, sadece çocuklarımız
kendi değerlerinin
kendi değerlerinin
05:46
from grades and scores,
113
334040
1696
notlardan geldiğini düşünmüyorlar,
05:47
but that when we live right up inside
their precious developing minds
their precious developing minds
114
335760
3896
ayrıca sürekli onların gelişen değerli
zihinlerinin içinde yaşadığımızda,
zihinlerinin içinde yaşadığımızda,
05:51
all the time, like our very own version
of the movie "Being John Malkovich,"
of the movie "Being John Malkovich,"
115
339680
4576
"John Malkovich Olmak" filminin
kendi versiyonumuzda olduğu gibi,
kendi versiyonumuzda olduğu gibi,
05:56
we send our children the message:
116
344280
1936
çocuklarımıza şu mesajı gönderiyoruz:
05:58
"Hey kid, I don't think you can actually
achieve any of this without me."
achieve any of this without me."
117
346240
5216
"Hey evlat, bunu bensiz
başarabileceğini sanmıyorum."
başarabileceğini sanmıyorum."
06:03
And so with our overhelp,
118
351480
2656
Ve bizim aşırı yardımımız,
06:06
our overprotection
and overdirection and hand-holding,
and overdirection and hand-holding,
119
354160
2536
aşırı korumamız, aşırı yönlendirmemiz
ve el tutmalarımızla
ve el tutmalarımızla
06:08
we deprive our kids
of the chance to build self-efficacy,
of the chance to build self-efficacy,
120
356720
4016
çocuklarımızı öz-yeterlilik geliştirme
şansından mahrum ediyoruz,
şansından mahrum ediyoruz,
06:12
which is a really fundamental tenet
of the human psyche,
of the human psyche,
121
360760
3696
ki bu insan psikolojisinin gerçekten
temel bir akidesi
temel bir akidesi
06:16
far more important
than that self-esteem they get
than that self-esteem they get
122
364480
2616
ve her alkışladığımızda elde ettikleri
kendine güvenden kat kat daha önemli.
06:19
every time we applaud.
123
367120
1400
06:21
Self-efficacy is built when one sees
that one's own actions lead to outcomes,
that one's own actions lead to outcomes,
124
369120
6176
Öz-yeterlilik, kişinin kendi eylemlerinin
sonuçlara götürdüğünü gördüğünde oluşur,
sonuçlara götürdüğünü gördüğünde oluşur,
06:27
not --
125
375320
1216
şunda değil--
06:28
There you go.
126
376560
1216
Buyrun.
06:29
(Applause)
127
377800
2840
(Alkışlar)
06:33
Not one's parents'
actions on one's behalf,
actions on one's behalf,
128
381600
3776
Yani ebeveynlerinin onun adına
yaptığı eylemler değil,
yaptığı eylemler değil,
06:37
but when one's own actions
lead to outcomes.
lead to outcomes.
129
385400
2776
kendi eylemleri sonuçlara
gittiğinde gerçekleşir.
gittiğinde gerçekleşir.
06:40
So simply put,
130
388200
1496
Basitçe söylemek gerekirse,
06:41
if our children are to develop
self-efficacy, and they must,
self-efficacy, and they must,
131
389720
5336
eğer çocuklarımız öz-yeterlilik
geliştireceklerse, ki yapmalılar,
geliştireceklerse, ki yapmalılar,
06:47
then they have to do a whole lot more
of the thinking, planning, deciding,
of the thinking, planning, deciding,
132
395080
4856
o zaman; düşünme, planlama,
karar verme, yapma, umut etme,
karar verme, yapma, umut etme,
06:51
doing, hoping, coping, trial and error,
133
399960
3576
deneme ve yanılma, hayal etme
06:55
dreaming and experiencing of life
134
403560
3136
ve hayat deneyiminin
çoğunu kendileri için
çoğunu kendileri için
06:58
for themselves.
135
406720
1640
yapmak zorundalar.
07:01
Now, am I saying
136
409280
2496
Şimdi, şöyle mi diyorum:
07:03
every kid is hard-working and motivated
137
411800
2336
Her çocuk çalışkandır ve motive edilmiştir
ve hayatlarında bir ebeveynin müdahelesine
veya ilgisine ihtiyacı yoktur
veya ilgisine ihtiyacı yoktur
07:06
and doesn't need a parent's involvement
or interest in their lives,
or interest in their lives,
138
414160
3176
07:09
and we should just back off and let go?
139
417360
1880
ve biz geri çekilmeli ve
gitmelerine izin vermeliyiz.
gitmelerine izin vermeliyiz.
07:12
Hell no.
140
420040
1216
Yok artık!
07:13
(Laughter)
141
421280
1216
(Gülüşmeler)
07:14
That is not what I'm saying.
142
422520
1696
Söylediğim şey bu değil.
07:16
What I'm saying is, when we treat
grades and scores and accolades and awards
grades and scores and accolades and awards
143
424240
3616
Söylediğim şey, notları ve ödülleri
07:19
as the purpose of childhood,
144
427880
2096
çocukluk amacı gibi değerlendirirsek,
07:22
all in furtherance of some hoped-for
admission to a tiny number of colleges
admission to a tiny number of colleges
145
430000
3776
az sayıda üniversiteye ümit edilen kabul
07:25
or entrance to a small number of careers,
146
433800
2976
veya az sayıda kariyere giriş göz
önüne alındığında,
önüne alındığında,
07:28
that that's too narrow a definition
of success for our kids.
of success for our kids.
147
436800
4376
bu çocuklarımızın başarı tanımı için
çok dar bir tanım olur.
çok dar bir tanım olur.
07:33
And even though we might help them
achieve some short-term wins
achieve some short-term wins
148
441200
3536
Onların kısa vadedeki kazanımları için
aşırı yardım yaparak
aşırı yardım yaparak
başarmalarına yardım edebilsek bile --
07:36
by overhelping --
149
444760
1216
07:38
like they get a better grade
if we help them do their homework,
if we help them do their homework,
150
446000
3560
mesela, ödevlerine yardım edersek
daha iyi notlar almaları gibi,
daha iyi notlar almaları gibi,
07:42
they might end up with a longer
childhood résumé when we help --
childhood résumé when we help --
151
450320
3880
yardım ettiğimizde daha uzun bir
çocukluk öz geçmişleri olması gibi --
çocukluk öz geçmişleri olması gibi --
07:47
what I'm saying is that all of this
comes at a long-term cost
comes at a long-term cost
152
455120
3376
söylediğim şey, bunların hepsi
uzun vadeli bir bedelde
uzun vadeli bir bedelde
07:50
to their sense of self.
153
458520
2056
kendi benlik saygılarına gelir.
07:52
What I'm saying is,
we should be less concerned
we should be less concerned
154
460600
2416
Söylediğim şey, başvuracakları ve
07:55
with the specific set of colleges
155
463040
1816
girebilecekleri belirli
üniversite listeleri
üniversite listeleri
07:56
they might be able
to apply to or might get into
to apply to or might get into
156
464880
3216
hakkında daha az endişelenmeli
08:00
and far more concerned that they have
the habits, the mindset, the skill set,
the habits, the mindset, the skill set,
157
468120
4896
ve nereye giderlerse gitsinler,
başarılı olmak için sahip oldukları
başarılı olmak için sahip oldukları
08:05
the wellness, to be successful
wherever they go.
wherever they go.
158
473040
4936
alışkanlıklar, zihniyet, beceriler ve
sıhhat ile çok daha fazla ilgilenmeliyiz.
sıhhat ile çok daha fazla ilgilenmeliyiz.
08:10
What I'm saying is,
159
478000
1216
Söylediğim şey,
08:11
our kids need us to be a little
less obsessed with grades and scores
less obsessed with grades and scores
160
479240
4576
çocuklarımızın notlarla ilgili daha az
takıntılı olmaları gerekiyor
takıntılı olmaları gerekiyor
08:15
and a whole lot more interested
161
483840
2296
ve çok daha fazla,
08:18
in childhood providing
a foundation for their success
a foundation for their success
162
486160
5096
sevgi ve ev işi gibi şeyler üzerine
bina edilmiş başarıları için
bina edilmiş başarıları için
08:23
built on things like love
163
491280
2680
bir temel sağlayan
08:27
and chores.
164
495240
1216
çocuklukla ilgilenmeliler.
08:28
(Laughter)
165
496480
2176
(Gülüşmeler)
08:30
(Applause)
166
498680
1920
(Alkışlar)
08:35
Did I just say chores?
Did I just say chores? I really did.
Did I just say chores? I really did.
167
503240
3240
Az önce ev işleri mi dedim?
Ev işleri mi dedim? Gerçekten dedim.
Ev işleri mi dedim? Gerçekten dedim.
08:39
But really, here's why.
168
507920
2160
Ama gerçekten, işte şu yüzden.
08:43
The longest longitudinal study
of humans ever conducted
of humans ever conducted
169
511280
3656
İnsanların şimdiye kadar yaptığı
en boylamsal çalışma
en boylamsal çalışma
08:46
is called the Harvard Grant Study.
170
514960
2175
Harvard Grant Study olarak adlandırılır.
08:49
It found that professional
success in life,
success in life,
171
517159
2337
Çalışma gösterdi ki;
çocuklarımız için istediğimiz
hayattaki profesyonel başarı
hayattaki profesyonel başarı
08:51
which is what we want for our kids,
172
519520
2576
08:54
that professional success in life
comes from having done chores as a kid,
comes from having done chores as a kid,
173
522120
3776
çocukken yaptıkları ev işlerinden geliyor
08:57
and the earlier you started, the better,
174
525920
2016
ve ne kadar erken başlarsanız,
o kadar iyi,
o kadar iyi,
08:59
that a roll-up-your-sleeves-
and-pitch-in mindset,
and-pitch-in mindset,
175
527960
2376
kolları sıva ve işe giriş zihniyeti,
09:02
a mindset that says,
there's some unpleasant work,
there's some unpleasant work,
176
530360
2376
birkaç tatsız iş var ama
09:04
someone's got to do it,
it might as well be me,
it might as well be me,
177
532760
2216
birisi yapmalı, bu ben de
olabilirim, diyen bir zihniyet,
olabilirim, diyen bir zihniyet,
09:07
a mindset that says,
178
535000
1216
çabamı bütünün düzeltilmesine
vereceğim diyen
vereceğim diyen
09:08
I will contribute my effort
to the betterment of the whole,
to the betterment of the whole,
179
536240
3096
bir zihniyet,
09:11
that that's what gets you ahead
in the workplace.
in the workplace.
180
539360
3056
bu da sizi iş yerinizde ilerleten şey.
09:14
Now, we all know this. You know this.
181
542440
2896
Şimdi, biz bunu biliyoruz.
Siz bunu biliyorsunuz.
Siz bunu biliyorsunuz.
09:17
(Applause)
182
545360
2816
(Alkışlar)
09:20
We all know this, and yet,
in the checklisted childhood,
in the checklisted childhood,
183
548200
3576
Hepimiz bunu biliyoruz, ama
çocukluktaki kontrol listesinde,
çocukluktaki kontrol listesinde,
09:23
we absolve our kids of doing
the work of chores around the house,
the work of chores around the house,
184
551800
3776
çocuklarımızı evdeki işleri
yapmaktan azlediyoruz
yapmaktan azlediyoruz
09:27
and then they end up
as young adults in the workplace
as young adults in the workplace
185
555600
2496
ve sonra iş yerinde
kontrol listesi bekleyen
kontrol listesi bekleyen
09:30
still waiting for a checklist,
186
558120
2216
genç yetişkinler oluyorlar,
09:32
but it doesn't exist,
187
560360
1456
ama böyle bir şey yok.
09:33
and more importantly,
lacking the impulse, the instinct
lacking the impulse, the instinct
188
561840
3296
Ve daha da önemlisi, bu dürtü
ve içgüdünün eksikliği yüzünden
ve içgüdünün eksikliği yüzünden
09:37
to roll up their sleeves and pitch in
189
565160
2216
etrafına bakarak kolları sıvayıp
işe girişmek için şunu merak etmiyorlar:
işe girişmek için şunu merak etmiyorlar:
09:39
and look around and wonder,
how can I be useful to my colleagues?
how can I be useful to my colleagues?
190
567400
3576
Meslektaşlarıma nasıl faydalı olabilirim?
09:43
How can I anticipate a few steps ahead
to what my boss might need?
to what my boss might need?
191
571000
4320
Patronumun ihtiyacı olacağı şeyi bir
kaç adım önden nasıl tahmin edebilirim?
kaç adım önden nasıl tahmin edebilirim?
09:48
A second very important finding
from the Harvard Grant Study
from the Harvard Grant Study
192
576280
3600
Harvard Grant Study'deki
ikinci önemli bulgu,
ikinci önemli bulgu,
09:52
said that happiness in life
193
580920
1760
hayattaki mutluluğun,
09:55
comes from love,
194
583720
1856
sevgiden geldiğini,
09:57
not love of work,
195
585600
1856
iş sevgisinden değil,
09:59
love of humans:
196
587480
2200
insanların sevgisinden geldiğini gösterdi:
10:02
our spouse, our partner,
our friends, our family.
our friends, our family.
197
590400
3440
Eşimiz, partnerimiz, arkadaşlarımız
ve ailemizden gelen.
ve ailemizden gelen.
10:06
So childhood needs to teach
our kids how to love,
our kids how to love,
198
594600
3696
Bu nedenle, çocukluk, yavrularımıza
nasıl sevileceğini öğretmeli,
nasıl sevileceğini öğretmeli,
10:10
and they can't love others
if they don't first love themselves,
if they don't first love themselves,
199
598320
2976
eğer önce kendilerini sevmezlerse,
diğerlerini de sevemezler
diğerlerini de sevemezler
10:13
and they won't love themselves
if we can't offer them unconditional love.
if we can't offer them unconditional love.
200
601320
3976
ve eğer biz onlara koşulsuz sevgi
sunmazsak kendilerini sevmeyecekler.
sunmazsak kendilerini sevmeyecekler.
10:17
(Applause)
201
605320
1960
(Alkışlar)
10:21
Right.
202
609600
1200
Doğru.
10:24
And so,
203
612240
1776
Ve bu yüzden,
10:26
instead of being obsessed
with grades and scores
with grades and scores
204
614040
2256
notlarla takıntılı olmak yerine,
10:28
when our precious offspring
come home from school,
come home from school,
205
616320
2896
biricik varlığımız okuldan eve geldiğinde
10:31
or we come home from work,
206
619240
1496
ya da biz işten eve geldiğimizde,
elimizdeki teknolojiyi kapatmalı,
telefonları bir kenara koymalıyız,
telefonları bir kenara koymalıyız,
10:32
we need to close our technology,
put away our phones,
put away our phones,
207
620760
2776
10:35
and look them in the eye
208
623560
1376
onların gözlerine bakmalı ve
10:36
and let them see
the joy that fills our faces
the joy that fills our faces
209
624960
3176
yüzümüzü dolduran hazzı onların
görmesini sağlamalıyız,
görmesini sağlamalıyız,
10:40
when we see our child
for the first time in a few hours.
for the first time in a few hours.
210
628160
3136
birkaç saatte çocuğumuzu
ilk kez gördüğümüzde.
ilk kez gördüğümüzde.
10:43
And then we have to say,
211
631320
1936
Ve o zaman şöyle demeliyiz;
10:45
"How was your day?
212
633280
1200
"Günün nasıldı?"
10:47
What did you like about today?"
213
635840
2816
"Bugün ne hoşuna gitti?"
10:50
And when your teenage daughter
says, "Lunch," like mine did,
says, "Lunch," like mine did,
214
638680
3736
ve kızınız benimki gibi;
"öğlen yemeği" dediğinde
"öğlen yemeği" dediğinde
10:54
and I want to hear about the math test,
215
642440
2056
ve ben öğle yemeğini değil
matematik sınavını
matematik sınavını
10:56
not lunch,
216
644520
1416
duymak istiyorken.
10:57
you have to still
take an interest in lunch.
take an interest in lunch.
217
645960
3016
Ama yine de öğle yemeği ile
ilgilenmelisiniz.
ilgilenmelisiniz.
11:01
You gotta say, "What was great
about lunch today?"
about lunch today?"
218
649000
3176
Şöyle demelisiniz; "Bugün öğle
yemeğinde ne güzeldi?"
yemeğinde ne güzeldi?"
11:04
They need to know
they matter to us as humans,
they matter to us as humans,
219
652200
3376
Onlar bizim için insan olarak
değerli olduklarını bilmeliler,
değerli olduklarını bilmeliler,
11:07
not because of their GPA.
220
655600
2600
not ortalamaları yüzünden değil.
11:11
All right, so you're thinking,
chores and love,
chores and love,
221
659640
2216
Pekâlâ, siz ev işi ve sevgiyi
düşünüyorsunuz,
düşünüyorsunuz,
11:13
that sounds all well and good,
but give me a break.
but give me a break.
222
661880
2496
hepsi kulağa iyi geliyor ama
üstüme gelmeyin.
üstüme gelmeyin.
11:16
The colleges want to see
top scores and grades
top scores and grades
223
664400
2976
Üniversiteler yüksek notları
görmek istiyor ve ödülleri de.
görmek istiyor ve ödülleri de.
11:19
and accolades and awards,
and I'm going to tell you, sort of.
and I'm going to tell you, sort of.
224
667400
3920
Size bir şekilde anlatacağım.
11:25
The very biggest brand-name schools
are asking that of our young adults,
are asking that of our young adults,
225
673080
5896
En büyük marka okullar
genç yetişkinlerimizi istiyor,
genç yetişkinlerimizi istiyor,
11:31
but here's the good news.
226
679000
1360
ama işte iyi haber.
11:33
Contrary to what the college
rankings racket would have us believe --
rankings racket would have us believe --
227
681160
5096
Üniversite sıralamalarının
inanmamızı istediğinin tersine --
inanmamızı istediğinin tersine --
11:38
(Applause)
228
686280
2360
(Alkışlar)
11:44
you don't have to go to one
of the biggest brand name schools
of the biggest brand name schools
229
692040
2896
hayatta mutlu ve başarılı olmak için
en büyük marka okullardan birine
gitmek zorunda değilsiniz.
gitmek zorunda değilsiniz.
11:46
to be happy and successful in life.
230
694960
1736
11:48
Happy and successful people
went to state school,
went to state school,
231
696720
2856
Mutlu ve başarılı insanlar
devlet okullarına gittiler,
devlet okullarına gittiler,
kimsenin duymadığı küçük bir
üniversiteye gittiler,
üniversiteye gittiler,
11:51
went to a small college
no one has heard of,
no one has heard of,
232
699600
2256
11:53
went to community college,
233
701880
1576
yüksek okula gittiler,
11:55
went to a college over here
and flunked out.
and flunked out.
234
703480
2736
burada bir üniversiteye gittiler
ve okulu bırakmak zorunda kaldılar.
ve okulu bırakmak zorunda kaldılar.
11:58
(Applause)
235
706240
2800
(Alkışlar)
12:05
The evidence is in this room,
is in our communities,
is in our communities,
236
713240
2976
Kanıt bu odada, toplumumuzda,
12:08
that this is the truth.
237
716240
1696
bu gerçek.
12:09
And if we could widen our blinders
238
717960
1696
Ve at gözlüklerimizi genişletebilirsek
12:11
and be willing to look
at a few more colleges,
at a few more colleges,
239
719680
2256
birkaç üniversiteye daha bakma
isteğinde olursak
isteğinde olursak
12:13
maybe remove our own egos
from the equation,
from the equation,
240
721960
3536
ve belki denklemden
kendi egolarımızı çıkartırsak,
kendi egolarımızı çıkartırsak,
12:17
we could accept and embrace
this truth and then realize,
this truth and then realize,
241
725520
3656
bu gerçeği kabul edip yüzleşebiliriz
ve sonra fark edebiliriz,
ve sonra fark edebiliriz,
12:21
it is hardly the end of the world
242
729200
1976
eğer çocuklarımız o büyük marka
okullardan birine gitmezlerse,
okullardan birine gitmezlerse,
12:23
if our kids don't go to one
of those big brand-name schools.
of those big brand-name schools.
243
731200
3520
bu dünyanın sonu değil.
12:27
And more importantly,
244
735960
1256
Ve daha da önemlisi,
12:29
if their childhood has not been lived
according to a tyrannical checklist
according to a tyrannical checklist
245
737240
5096
eğer çocukluklarını acımasız bir kontrol
listesine göre yaşamasalardı,
listesine göre yaşamasalardı,
12:34
then when they get to college,
246
742360
2136
sonra üniversiteye girdiklerinde,
12:36
whichever one it is,
247
744520
1936
hangisi olursa olsun,
12:38
well, they'll have gone there
on their own volition,
on their own volition,
248
746480
3096
kendi iradeleri ile girmiş olacaklar,
12:41
fueled by their own desire,
249
749600
2456
kendi arzularıyla beslenerek,
12:44
capable and ready to thrive there.
250
752080
3200
orada büyümeye hazır ve muktedir olarak.
12:49
I have to admit something to you.
251
757360
1800
Size bir şey itiraf etmeliyim.
12:51
I've got two kids I mentioned,
Sawyer and Avery.
Sawyer and Avery.
252
759760
3096
Daha önce bahsettiğim gibi
iki çocuğum var: Sawyer ve Avery.
iki çocuğum var: Sawyer ve Avery.
12:54
They're teenagers.
253
762880
1696
Onlar ergen.
12:56
And once upon a time,
254
764600
1856
Bir zamanlar,
12:58
I think I was treating my Sawyer and Avery
255
766480
2616
benim Sawyer ve Avery'me
13:01
like little bonsai trees --
256
769120
1776
küçük bonzai ağaçları gibi
davranıyordum --
davranıyordum --
13:02
(Laughter)
257
770920
2336
(Gülüşmeler)
13:05
that I was going
to carefully clip and prune
to carefully clip and prune
258
773280
2936
Onları dikkatlice kesip buduyordum
13:08
and shape into some perfect
form of a human
form of a human
259
776240
3896
ve mükemmel bir insan modeli olarak
şekillendiriyordum.
şekillendiriyordum.
13:12
that might just be perfect enough
to warrant them admission
to warrant them admission
260
780160
3496
Öyle bir model ki, çocuklarımın
en seçici üniversitelerden birine
en seçici üniversitelerden birine
13:15
to one of the most
highly selective colleges.
highly selective colleges.
261
783680
2440
kabul almalarını garantilemek için
yeterince mükemmel bir insan modeli.
yeterince mükemmel bir insan modeli.
13:19
But I've come to realize, after working
with thousands of other people's kids --
with thousands of other people's kids --
262
787040
3880
Ancak, binlerce insanın
çocuğuyla çalıştıktan sonra --
çocuğuyla çalıştıktan sonra --
13:23
(Laughter)
263
791640
1720
(Gülüşmeler)
13:26
and raising two kids of my own,
264
794480
2320
ve kendi iki çocuğumu
yetiştirdikten sonra,
yetiştirdikten sonra,
13:30
my kids aren't bonsai trees.
265
798200
2200
anladım ki, çocuklarım bonzai
ağaçları değiller.
ağaçları değiller.
13:33
They're wildflowers
266
801800
1720
Onlar bilinmeyen bir türün
13:36
of an unknown genus and species --
267
804400
2816
vahşi çiçekleri--
13:39
(Laughter)
268
807240
1896
(Gülüşmeler)
13:41
and it's my job to provide
a nourishing environment,
a nourishing environment,
269
809160
3416
Benim işim onlara
faydalı bir çevre sağlamak,
faydalı bir çevre sağlamak,
13:44
to strengthen them through chores
270
812600
2376
ev işleriyle onları güçlendirmek
13:47
and to love them so they can
love others and receive love
love others and receive love
271
815000
4296
ve onları sevmek, ki böylece diğerlerini
sevsinler ve sevilsinler,
sevsinler ve sevilsinler,
13:51
and the college, the major, the career,
272
819320
3096
üniversite, meslek ve kariyer
13:54
that's up to them.
273
822440
1696
onlara kalmış.
13:56
My job is not to make them become
what I would have them become,
what I would have them become,
274
824160
5656
Benim işim, onları olmalarını istediğim
şey hâline getirmek değil,
şey hâline getirmek değil,
14:01
but to support them
in becoming their glorious selves.
in becoming their glorious selves.
275
829840
4800
muhteşem kişiler olurken onlara
destek olmak.
destek olmak.
14:07
Thank you.
276
835400
1216
Teşekkür ederim.
14:08
(Applause)
277
836640
6430
(Alkışlar)
ABOUT THE SPEAKER
Julie Lythcott-Haims - Academic, authorJulie Lythcott-Haims speaks and writes on the phenomenon of helicopter parenting and the dangers of a checklisted childhood -- the subject of her book, "How to Raise an Adult."
Why you should listen
Julie Lythcott-Haims is the author of the New York Times best-selling book How to Raise an Adult: Break Free of the Overparenting Trap and Prepare Your Kid for Success. The book emerged from her decade as Stanford University's Dean of Freshmen, where she was known for her fierce advocacy for young adults and received the university's Lloyd W. Dinkelspiel Award for creating "the" atmosphere that defines the undergraduate experience. She was also known for her fierce critique of the growing trend of parental involvement in the day-to-day lives of college students. Toward the end of her tenure as dean, she began speaking and writing widely on the harm of helicopter parenting. How to Raise an Adult is being published in over two dozen countries and gave rise to her TED Talk and a sequel which will be out in 2018. In the meantime, Lythcott-Haims's memoir on race, Real American, will be out in Fall 2017.
Lythcott-Haims is a graduate of Stanford University, Harvard Law School, and California College of the Arts. She lives in Silicon Valley with her partner of over twenty-five years, their two teenagers and her mother.
Julie Lythcott-Haims | Speaker | TED.com