ABOUT THE SPEAKER
Mark Pagel - Evolutionary biologist
Using biological evolution as a template, Mark Pagel wonders how languages evolve.

Why you should listen

Mark Pagel builds statistical models to examine the evolutionary processes imprinted in human behavior, from genomics to the emergence of complex systems -- to culture. His latest work examines the parallels between linguistic and biological evolution by applying methods of phylogenetics, or the study of evolutionary relatedness among groups, essentially viewing language as a culturally transmitted replicator with many of the same properties we find in genes. He’s looking for patterns in the rates of evolution of language elements, and hoping to find the social factors that influence trends of language evolution.
 
At the University of Reading, Pagel heads the Evolution Laboratory in the biology department, where he explores such questions as, "Why would humans evolve a system of communication that prevents them with communicating with other members of the same species?" He has used statistical methods to reconstruct features of dinosaur genomes, and to infer ancestral features of genes and proteins.

He says: "Just as we have highly conserved genes, we have highly conserved words. Language shows a truly remarkable fidelity."

More profile about the speaker
Mark Pagel | Speaker | TED.com
TEDGlobal 2011

Mark Pagel: How language transformed humanity

Mark Pagel : Dil insanlığın şeklini nasıl değiştirdi ?

Filmed:
1,708,914 views

Biyolog Mark Pagel insanların neden dilin karmaşık sistemine doğru evrim geçirdiğiyle ilgili merak uyandırıcı bir teoriyi paylaşıyor. Ona göre dil erken insan kabilelerinin işbirliği gibi güçlü yeni bir araca yönelmesini sağlayan sosyal teknolojinin bir parçası.
- Evolutionary biologist
Using biological evolution as a template, Mark Pagel wonders how languages evolve. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:15
EachHer of you possessessahip
0
0
2000
Her biriniz
00:17
the mostçoğu powerfulgüçlü, dangeroustehlikeli and subversiveyıkıcı traitözellik
1
2000
3000
doğal ayıklanma tarafından tasarlanmış
00:20
that naturaldoğal selectionseçim has ever devisedtasarladı.
2
5000
3000
çok güçlü, tehlikeli ve yıkıcı bir özelliğe sahipsiniz.
00:23
It's a pieceparça of neuralsinirsel audioses technologyteknoloji
3
8000
3000
O, diğer insanların zihinleriyle bağlantı yapmak için
00:26
for rewiringuyumlanma other people'sinsanların mindszihinler.
4
11000
2000
kullanılan bir çeşit sinirsel işitsel teknoloji.
00:28
I'm talkingkonuşma about your languagedil, of coursekurs,
5
13000
3000
Dilinizden söz ediyorum, hiç kuşkusuz.
00:31
because it allowsverir you to implantimplant a thought from your mindus
6
16000
3000
Çünkü sizin zihninizde bulunan bir düşünceyi
00:34
directlydirekt olarak into someonebirisi else'sbaşka var mindus,
7
19000
3000
direkt olarak başka birinin zihnine yerleştirir
00:37
and they can attemptgirişim to do the sameaynı to you,
8
22000
2000
ve onlar da size aynı şeyi yapabilir. Üstelik her iki tarafın
00:39
withoutolmadan eitherya of you havingsahip olan to performyapmak surgerycerrahlık.
9
24000
3000
kafasına cerrahi bir müdahale yapılması gerekmeden.
00:42
InsteadBunun yerine, when you speakkonuşmak,
10
27000
2000
Buna karşın, konuştuğunuzda
00:44
you're actuallyaslında usingkullanma a formform of telemetrytelemetri
11
29000
2000
gerçekte televizyonunuzun uzaktan kumandasından
00:46
not so differentfarklı
12
31000
2000
fazlaca farklı olmayan
00:48
from the remoteuzak controlkontrol devicecihaz for your televisiontelevizyon.
13
33000
2000
bir çeşit telemetri kullanırsınız.
00:50
It's just that, whereasbuna karşılık that devicecihaz
14
35000
2000
Aynen böyle, telemetri
00:52
reliesdayanır on pulsesbakliyat of infraredkızılötesi lightışık,
15
37000
2000
kızılötesi ışık dalgalarına dayanır,
00:54
your languagedil reliesdayanır on pulsesbakliyat,
16
39000
3000
konuşmanız ses dalgalarına,
00:57
discreteayrık pulsesbakliyat, of soundses.
17
42000
2000
aralıklı ses dalgalarına dayanır.
00:59
And just as you use the remoteuzak controlkontrol devicecihaz
18
44000
3000
Ve nasıl uzaktan kumandayı kullanarak
01:02
to alterALTER the internal settingsAyarlar of your televisiontelevizyon
19
47000
2000
televizyonunuzun iç düzeneklerini değiştirme yoluyla
01:04
to suittakım elbise your moodruh hali,
20
49000
2000
duygularınızı ayarlarsanız
01:06
you use your languagedil
21
51000
2000
Dilinizi de
01:08
to alterALTER the settingsAyarlar insideiçeride someonebirisi else'sbaşka var brainbeyin
22
53000
2000
başkasının beyninin içindeki düzenekleri değiştirerek
01:10
to suittakım elbise your interestsilgi.
23
55000
2000
kendi ilgilerinize uydurmak amacıyla kullanırsınız.
01:12
LanguagesDiller are genesgenler talkingkonuşma,
24
57000
2000
Diller genlerin konuşmasıdır,
01:14
gettingalma things that they want.
25
59000
2000
onların isteklerini karşılamak için.
01:16
And just imaginehayal etmek the senseduyu of wondermerak etmek in a babybebek
26
61000
3000
Ve bir bebeğin
01:19
when it first discoverskeşfeder that, merelysadece by utteringâh a soundses,
27
64000
3000
bir sözcük hecelemeyi ilk kez keşfettiğindeki,
01:22
it can get objectsnesneleri to movehareket acrosskarşısında a roomoda
28
67000
2000
sanki büyü yapılmış gibi odanın içinde hareket eden
01:24
as if by magicsihirli,
29
69000
2000
bir cismi yakalayış anındaki ya da
01:26
and maybe even into its mouthağız.
30
71000
3000
hatta ağzına götürüşü sırasındaki hayretini tahayyül edin.
01:29
Now language'sdil subversiveyıkıcı powergüç
31
74000
2000
Şimdi dilin yıkıcı bir güç olduğu;
01:31
has been recognizedtanınan throughoutboyunca the agesyaşlar
32
76000
2000
yüzyıllar boyudur
01:33
in censorshipsansür, in bookskitaplar you can't readokumak,
33
78000
2000
sansür, okuyamadığınız kitaplar,
01:35
phrasesifadeler you can't use
34
80000
2000
kullanamadığınız sözcükler
01:37
and wordskelimeler you can't say.
35
82000
2000
ve söyleyemediğiniz kelimeler nedeniyle bilinmektedir.
01:39
In factgerçek, the TowerKule of BabelBabil storyÖykü in the Bibleİncil
36
84000
3000
Nitekim, İncil'deki Babil Kulesi hikayesi
01:42
is a fablefabl and warninguyarı
37
87000
2000
dilin gücü konusunda
01:44
about the powergüç of languagedil.
38
89000
2000
çok ünlü ve uyarıcıdır.
01:46
AccordingAccording to that storyÖykü, earlyerken humansinsanlar developedgelişmiş the conceitkibir
39
91000
3000
Hikayeye göre, eski insanlar öyle garip bir fikir geliştirmişler ki,
01:49
that, by usingkullanma theironların languagedil to work togetherbirlikte,
40
94000
2000
dillerinin gücünden yararlanarak birlikte çalışıp
01:51
they could buildinşa etmek a towerkule
41
96000
2000
eğer bir kule yapabilirlerse
01:53
that would take them all the way to heavencennet.
42
98000
2000
bu kulenin onları cennete ulaştıracağına inanmışlar.
01:55
Now God, angeredkızdırdı at this attemptgirişim to usurpele geçirmektir his powergüç,
43
100000
3000
Ve Tanrı bu girişimi kendi gücüne karşı
01:58
destroyedyerlebir edilmiş the towerkule,
44
103000
3000
tehdit olarak görüp kızmış ve kuleyi tahrip etmiş
02:01
and then to ensuresağlamak
45
106000
2000
ve sonra bir daha asla
02:03
that it would never be rebuiltyeniden,
46
108000
2000
yeniden yapılmasın diye
02:05
he scattereddağınık the people by givingvererek them differentfarklı languagesdiller --
47
110000
3000
insanlara farklı diller vererek
02:08
confusedŞaşkın them by givingvererek them differentfarklı languagesdiller.
48
113000
3000
--farklı diller yoluyla onların kafası karışsın diye-- onları dağıtmış.
02:11
And this leadspotansiyel müşteriler to the wonderfulolağanüstü ironyalay
49
116000
2000
Ve bu da harika bir hicive yol açtı ki dillerimiz
02:13
that our languagesdiller existvar olmak to preventönlemek us from communicatingiletişim.
50
118000
3000
aslında bizleri (başkalarıyla) iletişimden korumak için vardır.
02:16
Even todaybugün,
51
121000
2000
Hatta bu gün bile, biliyoruz ki
02:18
we know that there are wordskelimeler we cannotyapamam use,
52
123000
2000
kullanamadığımız kelimeler var,
02:20
phrasesifadeler we cannotyapamam say,
53
125000
2000
söyleyemediğimiz sözcükler,
02:22
because if we do so,
54
127000
2000
çünkü biz bunları yaparsak,
02:24
we mightbelki be accostedYakasındaki kartta görevli yazan, jailedhapis,
55
129000
3000
sözlü saldırıya uğrayabilir, hapse atılabilir,
02:27
or even killedöldürdü.
56
132000
2000
ya da hatta öldürülebiliriz.
02:29
And all of this from a puffpuf of airhava
57
134000
2000
Ve bütün bunlar ağızlarımızdan
02:31
emanatingyayılan from our mouthsağızlar.
58
136000
2000
çıkan bir parça hava dolayısıyla olabilir.
02:33
Now all this fussyaygara about a singletek one of our traitsözellikleri
59
138000
3000
Şimdi karakter özelliklerimizden tek bir tanesiyle ilgili olan
02:36
tellsanlatır us there's something worthdeğer explainingaçıklayan.
60
141000
2000
bu yaygara açıklama gerektiren bir şey olduğunu söylüyor.
02:38
And that is how and why
61
143000
2000
Ve o da bu kaydadeğer özelliğin
02:40
did this remarkabledikkat çekici traitözellik evolvegelişmek,
62
145000
2000
nasıl ve neden evrimleştiği
02:42
and why did it evolvegelişmek
63
147000
2000
ve niçin sadece bizim türümüzde
02:44
only in our speciesTürler?
64
149000
2000
ortaya çıktığı ?
02:46
Now it's a little bitbit of a surprisesürpriz
65
151000
2000
Şimdi bir parça sürpriz olacak
02:48
that to get an answerCevap to that questionsoru,
66
153000
2000
ama bu soruya cevap bulmamız için
02:50
we have to go to toolaraç use
67
155000
2000
şempanzelerdeki alet kullanımına
02:52
in the chimpanzeesşempanzelerin.
68
157000
2000
gitmemiz gerekiyor.
02:54
Now these chimpanzeesşempanzelerin are usingkullanma toolsaraçlar,
69
159000
2000
Şimdi bu şempanzeler alet kullanıyorlar,
02:56
and we take that as a signişaret of theironların intelligencezeka.
70
161000
3000
ve biz bunu zekalarının bir belirtisi olarak kabul ediyoruz.
02:59
But if they really were intelligentakıllı,
71
164000
2000
Fakat onlar gerçekten zekiyseler,
03:01
why would they use a stickÇubuk to extractözüt termitestermitler from the groundzemin
72
166000
3000
(o zaman) neden karıncaları topraktan
03:04
ratherdaha doğrusu than a shovelkürek?
73
169000
2000
kürekle değil de bir çöp kullanarak çıkarıyorlar?
03:06
And if they really were intelligentakıllı,
74
171000
3000
Ve eğer gerçekten zekiyseler,
03:09
why would they crackçatlak openaçık nutsfındık with a rockKaya?
75
174000
2000
( o zaman) neden kabukları açılmış fındıkları hala taşla kırıyorlar?
03:11
Why wouldn'tolmaz they just go to a shopDükkan and buysatın almak a bagsırt çantası of nutsfındık
76
176000
3000
Niye sadece bir dükkana gidip kendileri için
03:14
that somebodybirisi elsebaşka had alreadyzaten crackedçatlamış openaçık for them?
77
179000
3000
hazır hale getirilmiş bir paket fındık almıyorlar?
03:17
Why not? I mean, that's what we do.
78
182000
2000
Niye almıyorlar? Bizim yaptığımız şey bu.
03:19
Now the reasonneden the chimpanzeesşempanzelerin don't do that
79
184000
2000
Şimdi şempanzelerin bunu yapmamasının nedeni,
03:21
is that they lackeksiklik what psychologistspsikologlar and anthropologistsantropologlar call
80
186000
3000
psikologların ve antropologların sosyal öğrenme dediği
03:24
socialsosyal learningöğrenme.
81
189000
2000
şeye sahip olmamalarıdır.
03:26
They seemgörünmek to lackeksiklik the abilitykabiliyet
82
191000
2000
Öyle görünüyor ki
03:28
to learnöğrenmek from othersdiğerleri
83
193000
2000
başkalarından öğrenmede
03:30
by copyingkopyalama or imitatingtaklit
84
195000
2000
kopya ya da taklit
03:32
or simplybasitçe watchingseyretme.
85
197000
2000
ya da sadece seyretme işlerine yaramıyor.
03:34
As a resultsonuç,
86
199000
2000
Sonuç olarak da,
03:36
they can't improveiyileştirmek on others'başkalarının ideasfikirler
87
201000
2000
Diğerlerinin fikirlerinden yararlanamıyorlar
03:38
or learnöğrenmek from others'başkalarının mistakeshatalar --
88
203000
2000
ya da başkalarının hatalarından öğrenemiyorlar--
03:40
benefityarar from others'başkalarının wisdombilgelik.
89
205000
2000
diğerlerinin bilgeliğinden fayda sağlayamıyorlar.
03:42
And so they just do the sameaynı thing
90
207000
2000
Ve böylece hep aynı şeyleri
03:44
over and over and over again.
91
209000
2000
tekrar tekrar yapmaya devam ediyorlar.
03:46
In factgerçek, we could go away for a millionmilyon yearsyıl and come back
92
211000
4000
Hakikaten, eğer milyonlarca yıl uzaklaşabilip tekrar geri gelebilseydik
03:50
and these chimpanzeesşempanzelerin would be doing the sameaynı thing
93
215000
3000
bu şempanzeler aynı şeyleri yapıyor olabilirdi
03:53
with the sameaynı stickssopa for the termitestermitler
94
218000
2000
karıncalar için aynı çöpler
03:55
and the sameaynı rockskayalar to crackçatlak openaçık the nutsfındık.
95
220000
3000
ve kırılmış kabukları yeniden kıran taşlar.
03:58
Now this mayMayıs ayı soundses arrogantkibirli, or even fulltam of hubriskibir.
96
223000
3000
Şimdi bu kibirlilik ya da hatta kasıntılık gelebilir.
04:01
How do we know this?
97
226000
2000
Bu söylediklerimizi nereden bilebiliyoruz?
04:03
Because this is exactlykesinlikle what our ancestorsatalarımız, the HomoHomo erectuserectus, did.
98
228000
3000
Çünkü bütün bunları bizim atalarımız, Homo erektus yaptı da ondan.
04:06
These uprightdik apesmaymunlar
99
231000
2000
Bu iki ayakları üzerinde duran maymunlar
04:08
evolvedgelişti on the AfricanAfrika savannasavana
100
233000
2000
iki milyon yıl kadar önce
04:10
about two millionmilyon yearsyıl agoönce,
101
235000
2000
Afrika'nın düz ovalarında evrimleştiler
04:12
and they madeyapılmış these splendidmuhteşem handel axeseksenleri
102
237000
2000
ve şimdi bile sizin elinize uyabilecek
04:14
that fituygun wonderfullyharika into your handseller.
103
239000
2000
bunun gibi muhteşem baltalar yaptılar.
04:16
But if we look at the fossilfosil recordkayıt,
104
241000
2000
Ancak fosil kayıtlarına baktığımızda
04:18
we see that they madeyapılmış the sameaynı handel axebalta
105
243000
3000
bir milyon yıl süresince
04:21
over and over and over again
106
246000
2000
onların tekrar tekrar
04:23
for one millionmilyon yearsyıl.
107
248000
2000
aynı baltayı yaptığını görüyoruz.
04:25
You can followtakip et it throughvasitasiyla the fossilfosil recordkayıt.
108
250000
2000
Bunu fosil kayıtları boyunca izleyebilirsiniz.
04:27
Now if we make some guessestahmin about how long HomoHomo erectuserectus livedyaşamış,
109
252000
2000
Şimdi eğer Homo erektusun ne kadar süre ortada olduğuna,
04:29
what theironların generationnesil time was,
110
254000
2000
bu türün varlığına ait bazı tahminlerde bulunursak
04:31
that's about 40,000 generationsnesiller
111
256000
3000
bu da her nesilde evebeynlerden çocuklara
04:34
of parentsebeveyn to offspringyavrular, and other individualsbireyler watchingseyretme,
112
259000
3000
ve diğer izleyen kişilere kadar bu el baltasının
04:37
in whichhangi that handel axebalta didn't changedeğişiklik.
113
262000
2000
yapım şeklinin değişmediği 40,000 nesil anlamına gelir.
04:39
It's not even clearaçık
114
264000
2000
Hatta çok yakın genetik akrabalarımız,
04:41
that our very closekapat geneticgenetik relativesakrabaları, the NeanderthalsNeandertaller,
115
266000
2000
Neanderthallerin bile
04:43
had socialsosyal learningöğrenme.
116
268000
2000
sosyal öğrenme yeteneklerinin olduğu aşikar değildir.
04:45
Sure enoughyeterli, theironların toolsaraçlar were more complicatedkarmaşık
117
270000
3000
Anlaşılan o ki, onların aletleri
04:48
than those of HomoHomo erectuserectus,
118
273000
2000
Homo erectusunkinden daha karmaşık
04:50
but they too showedgösterdi very little changedeğişiklik
119
275000
2000
ama onlar da 300,000 yıl ya da daha fazlasında
04:52
over the 300,000 yearsyıl or so
120
277000
3000
çok az bir ilerleme göstermişler,
04:55
that those speciesTürler, the NeanderthalsNeandertaller,
121
280000
2000
ki bu tür, Neanderthaller,
04:57
livedyaşamış in EurasiaEurasia.
122
282000
2000
Avrasya'da yaşadılar.
04:59
Okay, so what this tellsanlatır us
123
284000
2000
Pekala, bu da bize, eski bir vecize olan
05:01
is that, contraryaksi to the oldeski adageatasözü,
124
286000
3000
"maymun gör, maymun yap" a
05:04
"monkeymaymun see, monkeymaymun do,"
125
289000
3000
uymayan bir şeyi gösterir.
05:07
the surprisesürpriz really is
126
292000
2000
sürpriz olan şu ki
05:09
that all of the other animalshayvanlar
127
294000
2000
diğer hayvanların tamamı
05:11
really cannotyapamam do that -- at leasten az not very much.
128
296000
3000
gerçekten bunu beceremezler--en azından belirgin biçimde.
05:14
And even this pictureresim
129
299000
2000
Ve hatta bu fotoğraf
05:16
has the suspiciousşüpheli taintkusur of beingolmak riggedhileli about it --
130
301000
3000
Barnum& Bailey Sirkinde bir takım
05:19
something from a BarnumBarnum & BaileyBailey circussirk.
131
304000
2000
hileli şeyler döndüğünü gösteriyor.
05:21
But by comparisonkarşılaştırma,
132
306000
2000
Fakat ( bunlarla) kıyaslandığında,
05:23
we can learnöğrenmek.
133
308000
2000
biz öğrenebiliriz.
05:25
We can learnöğrenmek by watchingseyretme other people
134
310000
3000
Diğer insanları seyrederek
05:28
and copyingkopyalama or imitatingtaklit
135
313000
2000
ve kopya ya da taklit ederek
05:30
what they can do.
136
315000
2000
onların yaptığını öğrenebiliriz.
05:32
We can then chooseseçmek, from amongarasında a rangemenzil of optionsseçenekleri,
137
317000
3000
Sonrasında da seçenekler dizisinden
05:35
the besten iyi one.
138
320000
2000
en iyisini seçeriz.
05:37
We can benefityarar from others'başkalarının ideasfikirler.
139
322000
2000
Diğerlerinin düşüncelerinden fayda sağlayabiliriz.
05:39
We can buildinşa etmek on theironların wisdombilgelik.
140
324000
2000
Onların bilgeliklerini geliştirebiliriz.
05:41
And as a resultsonuç, our ideasfikirler do accumulatebiriktirmek,
141
326000
3000
Ve sonuç olarak, fikirlerimiz birikim gösterir
05:44
and our technologyteknoloji progressesilerledikçe.
142
329000
4000
ve teknolojimiz ilerler.
05:48
And this cumulativeKümülatif culturalkültürel adaptationadaptasyon,
143
333000
5000
Antropologlar tarafından verilen adla
05:53
as anthropologistsantropologlar call
144
338000
2000
bu kültürel adaptasyonun birikimi,
05:55
this accumulationbirikim of ideasfikirler,
145
340000
2000
bu fikirlerin birikimi,
05:57
is responsiblesorumluluk sahibi for everything around you
146
342000
2000
telaş içinde ve yardımlaşarak yaşadığınız
05:59
in your bustlinghareketli and teemingiç içedir everydayher gün liveshayatları.
147
344000
2000
gündelik hayatınızdaki her şeyden sorumludur.
06:01
I mean the worldDünya has changeddeğişmiş out of all proportionoran
148
346000
2000
Dünyanın, bilebildiğimiz tüm zamanlarına
06:03
to what we would recognizetanımak
149
348000
2000
ve hatta 1,000 ya da 2,000 yıl öncesine kıyasla
06:05
even 1,000 or 2,000 yearsyıl agoönce.
150
350000
3000
çok büyük oranda değiştiğini kastediyorum.
06:08
And all of this because of cumulativeKümülatif culturalkültürel adaptationadaptasyon.
151
353000
3000
Ve bütün bunlar biriken kültürel adaptasyonun sonucudur.
06:11
The chairssandalye you're sittingoturma in, the lightsışıklar in this auditoriumKonferans Salonu,
152
356000
2000
Oturduğunuz koltuklar, toplantı salonunun ışıkları,
06:13
my microphonemikrofon, the iPadsiPads and iPodsiPod that you carrytaşımak around with you --
153
358000
3000
benim mikrofonum,
06:16
all are a resultsonuç
154
361000
2000
yanınızda taşıdığınız iPad'ler ve iPod'lar
06:18
of cumulativeKümülatif culturalkültürel adaptationadaptasyon.
155
363000
2000
hepsi kültürel adaptasyon birikimi nedeniyledir.
06:20
Now to manyçok commentatorsyorumcu,
156
365000
4000
Şimdi, bir çok yorumcuya göre
06:24
cumulativeKümülatif culturalkültürel adaptationadaptasyon, or socialsosyal learningöğrenme,
157
369000
3000
kültürel adaptasyon birikimi ya da sosyal öğrenme
06:27
is job donetamam, endson of storyÖykü.
158
372000
3000
hikayenin sonudur.
06:30
Our speciesTürler can make stuffşey,
159
375000
3000
Bizim türümüz her şeyi yapabilir
06:33
thereforebu nedenle we prosperedbaşarılı oldu in a way that no other speciesTürler has.
160
378000
3000
bundan dolayı da diğer hiç bir canlı türünün yapamadığı şeyleri başardık.
06:36
In factgerçek, we can even make the "stuffşey of life" --
161
381000
3000
Sahiden de, "hayatın kendisini" bile yapabiliriz.--
06:39
as I just said, all the stuffşey around us.
162
384000
2000
biraz önce söylediğim gibi, etrafımızdaki her şeyi.
06:41
But in factgerçek, it turnsdönüşler out
163
386000
2000
Fakat gerçekte,
06:43
that some time around 200,000 yearsyıl agoönce,
164
388000
3000
200,000 yıl kadar önce
06:46
when our speciesTürler first aroseortaya çıkan
165
391000
2000
türümüz ayakları üzerinde dikildiğinde
06:48
and acquiredsatın aldı socialsosyal learningöğrenme,
166
393000
2000
ve sosyal öğrenme özelliğini kazandığında
06:50
that this was really the beginningbaşlangıç of our storyÖykü,
167
395000
2000
ki bu sadece hikayenin başlangıcıydı, .
06:52
not the endson of our storyÖykü.
168
397000
2000
sonu değil..
06:54
Because our acquisitionsatın alma of socialsosyal learningöğrenme
169
399000
3000
Sosyal öğrenme özelliğini kazanmamız
06:57
would createyaratmak a socialsosyal and evolutionaryevrimsel dilemmaikilem,
170
402000
3000
sosyal ve evrimsel bir ikilem yaratabilirdi
07:00
the resolutionçözüm of whichhangi, it's fairadil to say,
171
405000
3000
ki onun çözümü, doğru söylemek gerekirse,
07:03
would determinebelirlemek not only the futuregelecek coursekurs of our psychologyPsikoloji,
172
408000
4000
sadece psikolojimizin gelecekteki gelişimini değil,
07:07
but the futuregelecek coursekurs of the entiretüm worldDünya.
173
412000
2000
fakat tüm dünyanın gelecekteki gelişimini belirleyebilirdi.
07:09
And mostçoğu importantlyönemlisi for this,
174
414000
3000
Ve en önemlisi,
07:12
it'llolacak tell us why we have languagedil.
175
417000
3000
o bize neden dile sahip olduğumuzu söyleyebilir.
07:15
And the reasonneden that dilemmaikilem aroseortaya çıkan
176
420000
2000
Ve ikilemin ortaya çıkışının nedeni de göründüğü kadarıyla
07:17
is, it turnsdönüşler out, that socialsosyal learningöğrenme is visualgörsel thefthırsızlık.
177
422000
3000
sosyal öğrenmenin bir çeşit görsel yankesicilik olduğudur.
07:20
If I can learnöğrenmek by watchingseyretme you,
178
425000
3000
Eğer ben sizi seyrederek öğrenebiliyorsam,
07:23
I can stealçalmak your besten iyi ideasfikirler,
179
428000
2000
sizin en iyi düşüncelerinizi çalabilir,
07:25
and I can benefityarar from your effortsçabaları,
180
430000
3000
ve onları geliştirirken sizin harcadığınız
07:28
withoutolmadan havingsahip olan to put in the time and energyenerji that you did
181
433000
2000
zamanı ve enerjiyi kullanmadan
07:30
into developinggelişen them.
182
435000
2000
sizin çabalarınızdan fayda sağlayabilirim.
07:32
If I can watch whichhangi lureyem you use to catchyakalamak a fishbalık,
183
437000
3000
Eğer daha iyisini yapabilmek adına sizin balık yakalarken
07:35
or I can watch how you flakepul your handel axebalta
184
440000
2000
hangi yemi kullandığınızı seyredersem
07:37
to make it better,
185
442000
2000
ya da baltanızı nasıl pul pul yonttuğunuzu.
07:39
or if I followtakip et you secretlygizlice to your mushroommantar patchyama,
186
444000
3000
ya da eğer gizlice sizi mantar ektiğiniz yere kadar izlersem
07:42
I can benefityarar from your knowledgebilgi and wisdombilgelik and skillsbecerileri,
187
447000
3000
sizin bilginizden ve bilgeliğinizden ve
07:45
and maybe even catchyakalamak that fishbalık
188
450000
2000
becerilerinizden yarar sağlar,ve belki de balığı
07:47
before you do.
189
452000
2000
sizden önce yakalayabilirim
07:49
SocialSosyal learningöğrenme really is visualgörsel thefthırsızlık.
190
454000
3000
Sosyal öğrenme gerçekten görsel yoldan yankesicilik yapmaktır.
07:52
And in any speciesTürler that acquiredsatın aldı it,
191
457000
2000
Ve onu kazanan bir türde,
07:54
it would behoovedüşmek you
192
459000
2000
başkaları sizden çalmasınlar diye
07:56
to hidesaklamak your besten iyi ideasfikirler,
193
461000
2000
en iyi fikirlerinizi
07:58
lestdiye somebodybirisi stealçalmak them from you.
194
463000
3000
gizlemeyi de gerekli kılar.
08:02
And so some time around 200,000 yearsyıl agoönce,
195
467000
3000
Ve bundan dolayı 200,000 yıl kadar önce
08:05
our speciesTürler confrontedkarşı karşıya this crisiskriz.
196
470000
3000
bizim türümüz bu krizle yüzleşti.
08:08
And we really had only two optionsseçenekleri
197
473000
3000
Ve bu görsel yankesicilik krizinin
08:11
for dealingmuamele with the conflictsçatışmalar
198
476000
2000
getirdiği çatışmalarla yüzleşmede
08:13
that visualgörsel thefthırsızlık would bringgetirmek.
199
478000
2000
gerçekten sadece iki seçeneğimiz var.
08:15
One of those optionsseçenekleri
200
480000
2000
Seçeneklerden birisi
08:17
was that we could have retreatedgeri çekildi
201
482000
3000
ufak aile grupları şeklinde
08:20
into smallküçük familyaile groupsgruplar.
202
485000
2000
birlikte olmaktı.
08:22
Because then the benefitsfaydaları of our ideasfikirler and knowledgebilgi
203
487000
3000
Böylelikle fikirlerimiz ve bilgilerimiz
08:25
would flowakış just to our relativesakrabaları.
204
490000
2000
sadece akrabalarımıza geçebilirdi.
08:27
Had we chosenseçilmiş this optionseçenek,
205
492000
2000
200,000 yıl kadar önce
08:29
sometimebazen around 200,000 yearsyıl agoönce,
206
494000
3000
eğer bu seçeneği seçmiş olsaydık
08:32
we would probablymuhtemelen still be livingyaşam like the NeanderthalsNeandertaller were
207
497000
3000
hala 40,000 yıl önce Avrupa'ya geldiğimizde
08:35
when we first enteredgirdi EuropeEurope 40,000 yearsyıl agoönce.
208
500000
3000
Neanderthallerin yaşadığı gibi yaşıyor olurduk.
08:38
And this is because in smallküçük groupsgruplar
209
503000
2000
Ve bu, küçük grupların içinde fikirlerin,yeniliklerin
08:40
there are fewerDaha az ideasfikirler, there are fewerDaha az innovationsyenilikler.
210
505000
3000
daha az sayıda olmasından dolayı böyledir.
08:43
And smallküçük groupsgruplar are more proneeğilimli to accidentskazalar and badkötü luckşans.
211
508000
3000
Ve küçük gruplar kazalara ve talihsizliklere daha açıktır.
08:46
So if we'devlenmek chosenseçilmiş that pathyol,
212
511000
2000
Eğer gerçekten bu yolu seçseydik,
08:48
our evolutionaryevrimsel pathyol would have led into the forestorman --
213
513000
3000
evrim yolumuz ormanda sonuçlanır
08:51
and been a shortkısa one indeedaslında.
214
516000
2000
ve gerçekten kısa sürerdi.
08:53
The other optionseçenek we could chooseseçmek
215
518000
2000
Seçebileceğimiz diğer yol
08:55
was to developgeliştirmek the systemssistemler of communicationiletişim
216
520000
3000
bir iletişimler sistemi geliştirmekti ki,
08:58
that would allowizin vermek us to sharepay ideasfikirler
217
523000
2000
fikirleri paylaşmamamıza izin versin
09:00
and to cooperateişbirliği amongstarasında othersdiğerleri.
218
525000
3000
ve diğerleriyle işbirliğimizi sağlasın.
09:03
ChoosingSeçme this optionseçenek would mean
219
528000
2000
Böyle bir seçeneği seçmenin anlamı,
09:05
that a vastlyçok greaterbüyük fundfon, sermaye of accumulatedbirikmiş knowledgebilgi and wisdombilgelik
220
530000
3000
geniş ölçüde birikim göstermiş bilgiden ve akıldan,
09:08
would becomeolmak availablemevcut to any one individualbireysel
221
533000
3000
kişilerin bir ailenin içinde olma nedeniyle
09:11
than would ever ariseortaya from withiniçinde an individualbireysel familyaile
222
536000
3000
yararlanacağının ötesinde ya da kendi başına yaşayan
09:14
or an individualbireysel personkişi on theironların ownkendi.
223
539000
3000
bir kişinin yararlanacağı şekilde faydalanması olurdu.
09:18
Well, we choseseçti the secondikinci optionseçenek,
224
543000
3000
Biz ikinci seçeneği seçtik
09:21
and languagedil is the resultsonuç.
225
546000
3000
ve dil de bunun sonucudur.
09:24
LanguageDil evolvedgelişti to solveçözmek the crisiskriz
226
549000
2000
Dil görsel yankesicilik krizinin
09:26
of visualgörsel thefthırsızlık.
227
551000
2000
çözümü için evrimleşmiştir.
09:28
LanguageDil is a pieceparça of socialsosyal technologyteknoloji
228
553000
3000
Dil, sosyal teknolojinin bir bölümüdür,
09:31
for enhancingartırılması the benefitsfaydaları of cooperationişbirliği --
229
556000
3000
işbirliğinin faydaları yoğunlaşşsın diye--
09:34
for reachingulaşan agreementsanlaşmalar, for strikingdikkat çekici dealsfırsatlar
230
559000
3000
anlaşmalara ulaşılsın, pazarlıklar yapılsın ve
09:37
and for coordinatingkoordine our activitiesfaaliyetler.
231
562000
4000
aktivitelerimiz koordinasyon içinde olsun diye gelişmiştir
09:41
And you can see that, in a developinggelişen societytoplum
232
566000
2000
Ve bunu görebilirsiniz de,
09:43
that was beginningbaşlangıç to acquirekazanmak languagedil,
233
568000
2000
dil kazanımının henüz başındaki
09:45
not havingsahip olan languagedil
234
570000
2000
gelişmekte olan bir toplumda dile sahip olmamak
09:47
would be a like a birdkuş withoutolmadan wingskanatlar.
235
572000
2000
kanatları olmayan bir kuş gibi olmak demektir.
09:49
Just as wingskanatlar openaçık up this sphereküre of airhava
236
574000
3000
kanatların hava tabakası içinde açılması nasıl
09:52
for birdskuşlar to exploitsömürmek,
237
577000
2000
kuşa bir yarar sağlıyorsa,
09:54
languagedil openedaçıldı up the sphereküre of cooperationişbirliği
238
579000
2000
dil de insanların yararına
09:56
for humansinsanlar to exploitsömürmek.
239
581000
2000
işbirliği alanlarını açar.
09:58
And we take this utterlytamamen for grantedverilmiş,
240
583000
2000
Ve biz bunu sonuna kadar imtiyazlı biçimde kullanırız,
10:00
because we're a speciesTürler that is so at home with languagedil,
241
585000
3000
çünkü biz dile sahip bir türüz.
10:03
but you have to realizegerçekleştirmek
242
588000
2000
Fakat kabul etmeniz gerekir ki
10:05
that even the simplestEn basit actseylemler of exchangedeğiş tokuş that we engagetutmak in
243
590000
3000
yapmakta olduğumuz en basit alışveriş türleri bile
10:08
are utterlytamamen dependentbağımlı uponüzerine languagedil.
244
593000
3000
kesinkes dile dayanmaktadır.
10:11
And to see why, considerdüşünmek two scenariossenaryolar
245
596000
2000
Ve bunun nedenini görmek için, evrimin erken
10:13
from earlyerken in our evolutionevrim.
246
598000
2000
safhalarından iki senaryoyu düşünelim.
10:15
Let's imaginehayal etmek that you are really good
247
600000
2000
Tahayyül edin ki gerçekten usta biçimde
10:17
at makingyapma arrowheadsOk uçları,
248
602000
2000
ok başı yapabiliyorsunuz,
10:19
but you're hopelessUmutsuz at makingyapma the woodenahşap shaftsmilleri
249
604000
3000
fakat başı oynak olan
10:22
with the flightuçuş featherstüyler attachedekli.
250
607000
3000
tahtadan bir dingil yapmada ümitsizsiniz.
10:25
Two other people you know are very good at makingyapma the woodenahşap shaftsmilleri,
251
610000
3000
Bildiğiniz diğer iki kişi de tahta dingil yapmada çok iyi
10:28
but they're hopelessUmutsuz at makingyapma the arrowheadsOk uçları.
252
613000
3000
fakat ok başı yapmada ümitsizler.
10:31
So what you do is --
253
616000
2000
peki ne yaparsınız?
10:33
one of those people has not really acquiredsatın aldı languagedil yethenüz.
254
618000
3000
insanlardan biri henüz dil yeteneği kazanmamış.
10:36
And let's pretendtaklit the other one is good at languagedil skillsbecerileri.
255
621000
2000
Ve diğerininse dil yeteneklerinin iyi olduğunu varsayalım.
10:38
So what you do one day is you take a pileistif of arrowheadsOk uçları,
256
623000
3000
Bir gün ok başlarını alıp, iyi konuşamayan
10:41
and you walkyürümek up to the one that can't speakkonuşmak very well,
257
626000
2000
kişiye gidip,
10:43
and you put the arrowheadsOk uçları down in frontön of him,
258
628000
2000
sizin ok başlarınızı ok haline getirmek üzere
10:45
hopingumut that he'llo olacak get the ideaFikir that you want to tradeTicaret your arrowheadsOk uçları
259
630000
3000
sizinle ticaret yapacağını umarak
10:48
for finishedbitmiş arrowsoklar.
260
633000
2000
önüne yığınla onları koyarsınız.
10:50
But he looksgörünüyor at the pileistif of arrowheadsOk uçları, thinksdüşünüyor they're a gifthediye,
261
635000
2000
Fakat o ok başları yığınına baktığında onların hediye olduğunu düşünür,
10:52
picksseçtikleri them up, smilesgülümsüyor and walksyürüyüşleri off.
262
637000
3000
onları alır, gülümseyerek uzaklaşır.
10:55
Now you pursuesürdürmek this guy, gesticulatinggesticulating.
263
640000
2000
Şimdi siz el kol hareketleriyle onun peşinden koştunuz.
10:57
A scuffletartışma ensuesensues and you get stabbedbıçakladı
264
642000
2000
Boğuşma başladı ve
10:59
with one of your ownkendi arrowheadsOk uçları.
265
644000
3000
kendi başlarınızla yaralandınız.
11:02
Okay, now replayyeniden yürütme this scenefaliyet alani, sahne now, and you're approachingyaklaşıyor the one who has languagedil.
266
647000
3000
Tamam, şimdi sahneyi yeniden düşünün, ve dil kullanabilen diğerine yaklaşıyorsunuz.
11:05
You put down your arrowheadsOk uçları and say,
267
650000
2000
Ok başlarını yere koydunuz ve " ben bu ok başlarının
11:07
"I'd like to tradeTicaret these arrowheadsOk uçları for finishedbitmiş arrowsoklar. I'll splitBölünmüş you 50/50."
268
652000
3000
bitmiş ok haline gelmesini istiyorum. Kazancımızı seninle 50/50 paylaşalım." dediniz.
11:10
The other one saysdiyor, "Fine. LooksGörünüyor good to me.
269
655000
2000
Diğeri " Güzel. Bana uyar.
11:12
We'llWe'll do that."
270
657000
3000
Öyle yapalım." dedi.
11:15
Now the job is donetamam.
271
660000
3000
Böylece iş amacına ulaştı.
11:18
OnceBir kez we have languagedil,
272
663000
2000
Bir kez dile sahip olduğumuzda,
11:20
we can put our ideasfikirler togetherbirlikte and cooperateişbirliği
273
665000
2000
fikirlerimizi birleştirir ve
11:22
to have a prosperityrefah
274
667000
2000
zenginleşmek için işbirliği yaparız.
11:24
that we couldn'tcould have before we acquiredsatın aldı it.
275
669000
3000
ona sahip olmadan önce yapamadığımız şeyi (yaparız)
11:27
And this is why our speciesTürler
276
672000
2000
Ve bu nedenledir ki bizim türümüz
11:29
has prosperedbaşarılı oldu around the worldDünya
277
674000
2000
dünyanın her tarafında zenginleşti.
11:31
while the restdinlenme of the animalshayvanlar
278
676000
2000
Halbuki hayvanların geri kalanı
11:33
sitoturmak behindarkasında barsBarlar in zooshayvanat bahçeleri, languishingİşte.
279
678000
3000
hayvanat bahçelerinde parmaklıkların arkasında çürüyor.
11:36
That's why we buildinşa etmek spaceuzay shuttlesmekikleri and cathedralskatedraller
280
681000
3000
İşte bu nedenle biz uzay gemileri ve katedraller yapabildik
11:39
while the restdinlenme of the worldDünya stickssopa stickssopa into the groundzemin
281
684000
2000
dünyanın geri kalanı karınca çıkarmak için
11:41
to extractözüt termitestermitler.
282
686000
2000
çöplerle toprağı kazmaya devam ederken.
11:43
All right, if this viewgörünüm of languagedil
283
688000
3000
Pekala, dille ilgili bu görüş
11:46
and its valuedeğer
284
691000
2000
ve görsel hırsızlık krizinin
11:48
in solvingçözme the crisiskriz of visualgörsel thefthırsızlık is truedoğru,
285
693000
3000
çözümündeki değeri doğruysa,
11:51
any speciesTürler that acquiressatın aldı it
286
696000
2000
ona sahip olan herhangi bir tür
11:53
should showgöstermek an explosionpatlama of creativityyaratıcılık and prosperityrefah.
287
698000
3000
yaratıcılık ve zenginlik patlaması gösterecektir.
11:56
And this is exactlykesinlikle what the archeologicalarkeolojik recordkayıt showsgösterileri.
288
701000
3000
Ve arkeolojik kayıtların gösterdiği gerçekte de budur.
11:59
If you look at our ancestorsatalarımız,
289
704000
2000
Eğer atalarımıza bakarsanız,
12:01
the NeanderthalsNeandertaller and the HomoHomo erectuserectus, our immediateacil ancestorsatalarımız,
290
706000
3000
Neandertaller ve Homo erektus, bizim yakın atalarımız,
12:04
they're confinedsınırlı to smallküçük regionsbölgeler of the worldDünya.
291
709000
3000
dünyanın sınırlı bölgeleri içindeydiler.
12:07
But when our speciesTürler aroseortaya çıkan
292
712000
2000
Ancak türümüz 200,000 yıl kadar önce
12:09
about 200,000 yearsyıl agoönce,
293
714000
2000
ayakları üzerinde dikildiğinde,
12:11
sometimebazen after that we quicklyhızlı bir şekilde walkedyürüdü out of AfricaAfrika
294
716000
3000
Bir süre sonra Afrika'nın çabucak dışına dışına çıktılar
12:14
and spreadYAYILMIŞ around the entiretüm worldDünya,
295
719000
3000
ve yeryüzünün neredeyse her iklimini işgal ederek
12:17
occupyingişgal nearlyneredeyse everyher habitatyetişme ortamı on EarthDünya.
296
722000
3000
tüm dünyaya yayıldılar.
12:20
Now whereasbuna karşılık other speciesTürler are confinedsınırlı
297
725000
3000
Şimdi diğer canlılar genlerinin
12:23
to placesyerler that theironların genesgenler adaptuyarlamak them to,
298
728000
3000
kendilerini adapte ettiği yerlerle sınırlı kalırken ,
12:26
with socialsosyal learningöğrenme and languagedil,
299
731000
2000
sosyal öğrenme ve dille
12:28
we could transformdönüştürmek the environmentçevre
300
733000
2000
bizler çevreyi
12:30
to suittakım elbise our needsihtiyaçlar.
301
735000
2000
gereksinimlerimiz doğrultusunda dönüştürebiliriz.
12:32
And so we prosperedbaşarılı oldu in a way
302
737000
2000
Ve diğer hiç bir hayvanın
12:34
that no other animalhayvan has.
303
739000
2000
yapamadığı tarzda geliştik.
12:36
LanguageDil really is
304
741000
3000
Dil gerçekten de
12:39
the mostçoğu potentkuvvetli traitözellik that has ever evolvedgelişti.
305
744000
3000
evrimleşenler arasında en güçlü özelliğimiz.
12:42
It is the mostçoğu valuabledeğerli traitözellik we have
306
747000
3000
O, yeni toprakların ve kaynakların daha fazla insana ve
12:45
for convertingdönüştürme newyeni landstoprakları and resourceskaynaklar
307
750000
3000
onların genlerine açılmasına neden olan
12:48
into more people and theironların genesgenler
308
753000
3000
doğal ayıklanmanın bugüne kadar
12:51
that naturaldoğal selectionseçim has ever devisedtasarladı.
309
756000
2000
yaptıklarının arasında en güçlü özelliğimiz.
12:53
LanguageDil really is
310
758000
2000
Dil gerçekten de
12:55
the voiceses of our genesgenler.
311
760000
2000
genlerimizin sesi.
12:57
Now havingsahip olan evolvedgelişti languagedil, thoughgerçi,
312
762000
2000
Şimdi, dili evrimleştirmemize rağmen,
12:59
we did something peculiartuhaf,
313
764000
2000
bir takım tuhaf,
13:01
even bizarretuhaf.
314
766000
2000
hatta garip şeyler de yaptık.
13:03
As we spreadYAYILMIŞ out around the worldDünya,
315
768000
2000
Dünyaya yayıldıkça,
13:05
we developedgelişmiş thousandsbinlerce of differentfarklı languagesdiller.
316
770000
3000
binlerce farklı dil geliştirdik.
13:08
CurrentlyŞu anda, there are about sevenYedi or 8,000
317
773000
2000
Şu anda yeryüzünde yedi ya da 8,000
13:10
differentfarklı languagesdiller spokenkonuşulmuş on EarthDünya.
318
775000
3000
farklı dil konuşuluyor.
13:13
Now you mightbelki say, well, this is just naturaldoğal.
319
778000
2000
Diyebilirsiniz ki, bu doğal.
13:15
As we divergesapmak, our languagesdiller are naturallydoğal olarak going to divergesapmak.
320
780000
3000
Biz birbirimizden ayrıldıkça dillerimiz de ayrılıyor.
13:18
But the realgerçek puzzlebulmaca and ironyalay
321
783000
2000
Ama hayret edilecek şey ve çelişki şudur ki,
13:20
is that the greatestEn büyük densityyoğunluk of differentfarklı languagesdiller on EarthDünya
322
785000
3000
yeryüzünde farklı dillerde görülen yoğunluk insanların
13:23
is foundbulunan where people are mostçoğu tightlysıkıca packedpaketlenmiş togetherbirlikte.
323
788000
4000
çok yakın topluluklar halinde yaşadığı yerlerde görülür.
13:27
If we go to the islandada of PapuaPapua NewYeni GuineaGine,
324
792000
2000
Eğer Papua Yeni Gine adasına gidersek
13:29
we can find about 800 to 1,000
325
794000
3000
sadece bu adada 800 le 1,000 civarında
13:32
distinctfarklı humaninsan languagesdiller,
326
797000
2000
birbirinden ayrı insan dilinin ,
13:34
differentfarklı humaninsan languagesdiller,
327
799000
2000
farklı insan dillerinin
13:36
spokenkonuşulmuş on that islandada aloneyalnız.
328
801000
2000
konuşulduğunu görürüz.
13:38
There are placesyerler on that islandada
329
803000
2000
Bu adada öyle yerler vardır ki,
13:40
where you can encounterkarşılaşma a newyeni languagedil
330
805000
2000
her iki ya da üç milde
13:42
everyher two or threeüç milesmil.
331
807000
2000
yeni bir dille karşılaşabilirsiniz.
13:44
Now, incredibleinanılmaz as this soundssesleri,
332
809000
2000
Şimdi, bu inanılmaz gibi geliyor,
13:46
I oncebir Zamanlar metmet a PapuanPapua man, and I askeddiye sordu him if this could possiblybelki be truedoğru.
333
811000
3000
Bir keresinde bir Papuan adamıyla tanıştım, ve ona bunun
13:49
And he said to me, "Oh no.
334
814000
2000
doğru olup olmadığını sordum. Ve bana dedi ki " Oh hayır,
13:51
They're faruzak closeryakın togetherbirlikte than that."
335
816000
3000
onların arasındaki mesafe çok daha yakın"
13:54
And it's truedoğru; there are placesyerler on that islandada
336
819000
2000
Ve doğrudur, adada öyle yerler var ki,
13:56
where you can encounterkarşılaşma a newyeni languagedil in underaltında a milemil.
337
821000
3000
bir milden daha az mesafede yeni bir dille karşılaşabilirsiniz.
13:59
And this is alsoAyrıca truedoğru of some remoteuzak oceanicokyanus islandsadaları.
338
824000
3000
Ve bu bazı çok uzak okyanus adaları için de böyledir.
14:03
And so it seemsgörünüyor that we use our languagedil,
339
828000
2000
Ve görünen o ki, bizim dili kullanmamız,
14:05
not just to cooperateişbirliği,
340
830000
2000
sadece işbirliği için değil,
14:07
but to drawçekmek ringshalkalar around our cooperativeKooperatif groupsgruplar
341
832000
3000
fakat işbirliği grupları etrafında çember çizmemiz
14:10
and to establishkurmak identitieskimlikler,
342
835000
2000
ve kimlikler inşa etmemiz amacıyladır.
14:12
and perhapsbelki to protectkorumak our knowledgebilgi and wisdombilgelik and skillsbecerileri
343
837000
3000
ve belki de bilgimizi, bilgeliğimizi ve yeteneklerimizi
14:15
from eavesdroppinggizlice dinleme from outsidedışında.
344
840000
3000
dışarıya sızmaktan korumak içindir.
14:18
And we know this
345
843000
2000
Ve bunu biliyoruz
14:20
because when we studyders çalışma differentfarklı languagedil groupsgruplar
346
845000
2000
çünkü, farklı dil grupları üzerinde çalıştığımızda
14:22
and associateilişkilendirme them with theironların cultureskültürler,
347
847000
2000
ve onları kültürleriyle birleştirdiğimizde,
14:24
we see that differentfarklı languagesdiller
348
849000
2000
görürüz ki farklı diller
14:26
slowyavaş the flowakış of ideasfikirler betweenarasında groupsgruplar.
349
851000
3000
gruplar arasındaki fikirlerin akışını yavaşlatır.
14:29
They slowyavaş the flowakış of technologiesteknolojiler.
350
854000
3000
Teknolojilerin akışını yavaşlatır.
14:32
And they even slowyavaş the flowakış of genesgenler.
351
857000
3000
Ve hatta onlar genlerin akışını bile yavaşlatır.
14:35
Now I can't speakkonuşmak for you,
352
860000
2000
Şimdi (belki) sizin için konuşamam,
14:37
but it seemsgörünüyor to be the casedurum
353
862000
2000
ama göründüğü kadarıyla konu şu ki
14:39
that we don't have sexseks with people we can't talk to.
354
864000
3000
konuşamadığımız insanlarla seks (bile) yapmıyoruz.
14:43
(LaughterKahkaha)
355
868000
2000
(Gülüşmeler)
14:45
Now we have to countersayaç that, thoughgerçi,
356
870000
2000
Şİmdi kabul etmeliyiz ki ,
14:47
againstkarşısında the evidencekanıt we'vebiz ettik heardduymuş
357
872000
2000
şu ana kadar duyduğumuz delillere karşı olsa da
14:49
that we mightbelki have had some ratherdaha doğrusu distastefultatsız geneticgenetik dalliancesdalliances
358
874000
3000
Neanderthallerle ve Denisovanlarla
14:52
with the NeanderthalsNeandertaller and the DenisovansDenisovans.
359
877000
2000
keyif verici olmayan genetik tembellikler yapmış da olabiliriz.
14:54
(LaughterKahkaha)
360
879000
2000
(Gülüşmeler)
14:56
Okay, this tendencyeğilim we have,
361
881000
2000
Tamam, bu sahip olduğumuz eğilim,
14:58
this seeminglygörünüşte naturaldoğal tendencyeğilim we have,
362
883000
2000
göründüğü kadarıyla da doğal olan bu eğilim,
15:00
towardskarşı isolationyalıtım, towardskarşı keepingkoruma to ourselveskendimizi,
363
885000
3000
bizi izolasyona doğru, kendi içimize kapanmaya doğru iten bu eğilim
15:03
crashesçöker headkafa first into our modernmodern worldDünya.
364
888000
3000
modern dünyada kafasını taşa çarpar.
15:06
This remarkabledikkat çekici imagegörüntü
365
891000
2000
Bu etkileyici görüntü
15:08
is not a mapharita of the worldDünya.
366
893000
2000
dünyanın haritası değil.
15:10
In factgerçek, it's a mapharita of FacebookFacebook friendshipdostluk linksbağlantılar.
367
895000
4000
İşin aslı, bu Facebook arkadaşlık bağlantılarının haritası.
15:14
And when you plotarsa those friendshipdostluk linksbağlantılar
368
899000
2000
Ve bu arkadaşlık linklerinin
15:16
by theironların latitudeEnlem and longitudeboylam,
369
901000
2000
enlemlerini ve boylamlarını işaretlediğiniz zaman
15:18
it literallyharfi harfine drawsberabere a mapharita of the worldDünya.
370
903000
3000
gerçekten bir dünya haritası ortaya çıkar.
15:21
Our modernmodern worldDünya is communicatingiletişim
371
906000
2000
Modern dünyamız
15:23
with itselfkendisi and with eachher other
372
908000
2000
geçmişin herhangi bir zamanında olandan
15:25
more than it has
373
910000
2000
daha fazla biçimde
15:27
at any time in its pastgeçmiş.
374
912000
2000
kendi içinde ve kendi arasında iletişim kuruyor.
15:29
And that communicationiletişim, that connectivitybağlantı around the worldDünya,
375
914000
3000
Ve bu iletişim, dünya içindeki bu bağlantı,
15:32
that globalizationküreselleşme
376
917000
2000
küreselleşme
15:34
now raisesyükseltmeler a burdenyük.
377
919000
3000
şimdi bir sorumluluk ortaya çıkarıyor.
15:37
Because these differentfarklı languagesdiller
378
922000
2000
Çünkü bu farklı diller
15:39
imposeempoze a barrierbariyer, as we'vebiz ettik just seengörüldü,
379
924000
2000
biraz önce gördüğümüz gibi,
15:41
to the transferaktarma of goodsmal and ideasfikirler
380
926000
2000
malların ve fikirlerin
15:43
and technologiesteknolojiler and wisdombilgelik.
381
928000
2000
ve teknolojilerin ve bilgeliğin değişimine karşı bir engel oluşturuyor.
15:45
And they imposeempoze a barrierbariyer to cooperationişbirliği.
382
930000
3000
Ve işbirliğine karşı bir engel dayatıyor
15:48
And nowhereHiçbir yerde do we see that more clearlyAçıkça
383
933000
3000
Ve bunu hiç bir yerde
15:51
than in the EuropeanAvrupa UnionBirliği,
384
936000
2000
Avrupa Birliğinde olduğundan daha açık biçimde göremeyiz.
15:53
whosekimin 27 memberüye countriesülkeler
385
938000
3000
onun 27 üye ülkesi
15:56
speakkonuşmak 23 officialresmi languagesdiller.
386
941000
3000
23 resmi dil konuşur.
15:59
The EuropeanAvrupa UnionBirliği
387
944000
2000
Avrupa Birliği
16:01
is now spendingharcama over one billionmilyar eurosEuro annuallyHer yıl
388
946000
4000
şimdi 23 resmi dilin kendi aralarında çevirileri için
16:05
translatingçeviri amongarasında theironların 23 officialresmi languagesdiller.
389
950000
3000
yılda bir milyar avro'dan daha fazlasını harcıyor.
16:08
That's something on the ordersipariş
390
953000
2000
Bunun ifade ettiği anlam,
16:10
of 1.45 billionmilyar U.S. dollarsdolar
391
955000
2000
1.45 milyar doların sadece
16:12
on translationçeviri costsmaliyetler aloneyalnız.
392
957000
3000
çeviri için harcandığıdır.
16:15
Now think of the absurditysaçmalık of this situationdurum.
393
960000
2000
Şimdi bu durumun şaçmalığını düşünün.
16:17
If 27 individualsbireyler
394
962000
2000
Eğer 27 üye devletten
16:19
from those 27 memberüye statesdevletler
395
964000
2000
27 kişi
16:21
satoturdu around tabletablo, speakingkonuşuyorum theironların 23 languagesdiller,
396
966000
3000
masaya oturup kendilerine ait 23 dili konuşsalar
16:24
some very simplebasit mathematicsmatematik will tell you
397
969000
2000
basit bir matematik size söyleyecektir ki
16:26
that you need an armyordu of 253 translatorsÇevirmenler
398
971000
4000
karşılıklı faaliyetlerin tümüne katılmaları için
16:30
to anticipatetahmin etmek all the pairwiseikili possibilitiesolasılıklar.
399
975000
4000
253 çevirmenlik bir orduya ihtiyacınız olacaktır.
16:34
The EuropeanAvrupa UnionBirliği employsistihdam a permanentkalıcı staffpersonel
400
979000
3000
Avrupa Birliği kalıcı statüyle
16:37
of about 2,500 translatorsÇevirmenler.
401
982000
2000
2500 kadar çevirmen çalıştırmaktadır.
16:39
And in 2007 aloneyalnız --
402
984000
2000
Ve sadece 2007'de--
16:41
and I'm sure there are more recentson figuresrakamlar --
403
986000
2000
ve eminim ki daha yakın tarihlere ait veriler de vardır---
16:43
something on the ordersipariş of 1.3 millionmilyon pagessayfalar
404
988000
3000
sadece İngilizceye 1.3 milyon sayfalık
16:46
were translatedtercüme into Englishİngilizce aloneyalnız.
405
991000
3000
çeviri yapılmıştır.
16:49
And so if languagedil really is
406
994000
3000
Ve eğer dil gerçekten
16:52
the solutionçözüm to the crisiskriz of visualgörsel thefthırsızlık,
407
997000
3000
görsel hızsızlık krizinin çözüm yoluysa,
16:55
if languagedil really is
408
1000000
2000
eğer dil gerçekten
16:57
the conduitkanal of our cooperationişbirliği,
409
1002000
2000
işbirliğinin ana yoluysa,
16:59
the technologyteknoloji that our speciesTürler derivedtüretilmiş
410
1004000
3000
modern dünyada
17:02
to promotedesteklemek the freeücretsiz flowakış and exchangedeğiş tokuş of ideasfikirler,
411
1007000
4000
fikirlerin değişimini ve serbest dolaşımını
17:06
in our modernmodern worldDünya,
412
1011000
2000
mümkün hale getiren teknolojiyse
17:08
we confrontkarşısına çıkmak a questionsoru.
413
1013000
2000
bir soruyla yüzleşiriz
17:10
And that questionsoru is whetherolup olmadığını
414
1015000
2000
ve bu soru eğer
17:12
in this modernmodern, globalizedküreselleşmiş worldDünya
415
1017000
2000
bu modern, küreselleşmiş dünya içinse
17:14
we can really affordparası yetmek to have all these differentfarklı languagesdiller.
416
1019000
3000
bütün bu farklı dillere sahip olmaya tahammül edebiliriz.
17:17
To put it this way, naturedoğa knowsbilir no other circumstancedurum
417
1022000
3000
Şu şekilde söylemeye çalışırsak, doğa işlevsel bakımdan
17:20
in whichhangi functionallyişlevsel olarak equivalenteşdeğer traitsözellikleri coexistbir arada.
418
1025000
5000
dengeli karakterler ortaya koymaktan başkasını bilmez.
17:25
One of them always drivessürücüler the other extinctsoyu tükenmiş.
419
1030000
3000
Onlardan biri daima diğerini yönlendirir.
17:28
And we see this in the inexorableamansız marchMart
420
1033000
2000
Ve biz bunu küreselleşme yolundaki acımasız
17:30
towardskarşı standardizationstandardizasyon.
421
1035000
2000
hareket içinde görüyoruz.
17:32
There are lots and lots of waysyolları of measuringölçme things --
422
1037000
3000
Şeylerin ölçümü için bir çok yol vardır--
17:35
weighingtartı them and measuringölçme theironların lengthuzunluk --
423
1040000
2000
onları tartmakta ve ölçülerini ölçmekte---
17:37
but the metricmetrik systemsistem is winningkazanan.
424
1042000
2000
fakat metrik sistem ağır basıyor.
17:39
There are lots and lots of waysyolları of measuringölçme time,
425
1044000
3000
Zamanı ölçmek için bir çok yol vardır.
17:42
but a really bizarretuhaf basebaz 60 systemsistem
426
1047000
3000
fakat gerçekten de garip 60 sistemi
17:45
knownbilinen as hourssaatler and minutesdakika and secondssaniye
427
1050000
2000
ki saatler ve dakikalar ve saniyeler olarak bilinir
17:47
is nearlyneredeyse universalevrensel around the worldDünya.
428
1052000
3000
dünyada neredeyse evrensel olandır.
17:50
There are manyçok, manyçok waysyolları
429
1055000
2000
CD'leri ya da DVD'leri
17:52
of imprintingbasma CDsCD or DVDsDVD,
430
1057000
2000
basmanın bir çok yolu var
17:54
but those are all beingolmak standardizedStandart as well.
431
1059000
3000
ama bunlar da diğerleri gibi standardize edilmiş durumda.
17:57
And you can probablymuhtemelen think of manyçok, manyçok more
432
1062000
3000
Ve muhtemelen kendi gündelik hayatınızdan .
18:00
in your ownkendi everydayher gün liveshayatları.
433
1065000
2000
bir çoğunu daha düşünebilirsiniz.
18:02
And so our modernmodern worldDünya now
434
1067000
3000
Ve bundan dolayı modern dünyamız
18:05
is confrontingkarşı karşıya us with a dilemmaikilem.
435
1070000
2000
bir ikilemle karşımıza çıkıyor.
18:07
And it's the dilemmaikilem
436
1072000
2000
Ve bu ikilem de
18:09
that this ChineseÇince man facesyüzleri,
437
1074000
2000
bu Çinli adamın yüzleştiği ikilemdir
18:11
who'skim languagedil is spokenkonuşulmuş
438
1076000
2000
onun dili dünyada
18:13
by more people in the worldDünya
439
1078000
2000
her hangi bir tek dili konuşanlardan
18:15
than any other singletek languagedil,
440
1080000
3000
daha fazla insan tarafından konuşuluyor,
18:18
and yethenüz he is sittingoturma at his blackboardyazı tahtası,
441
1083000
4000
ve lakin o karatahtanın önünde
18:22
convertingdönüştürme ChineseÇince phrasesifadeler
442
1087000
3000
Çince sözcükleri
18:25
into Englishİngilizce languagedil phrasesifadeler.
443
1090000
2000
İngiliz dilinin sözcüklerine çeviriyor.
18:27
And what this does is it raisesyükseltmeler the possibilityolasılık to us
444
1092000
3000
Ve bu da bize artan bir olasılığı gösteriyor ki
18:30
that in a worldDünya in whichhangi we want to promotedesteklemek
445
1095000
2000
değişim ve işbirliğini arttırmayı
18:32
cooperationişbirliği and exchangedeğiş tokuş,
446
1097000
2000
istediğimiz bir dünyada
18:34
and in a worldDünya that mightbelki be dependentbağımlı more than ever before
447
1099000
3000
ve gelişme seviyemizi arttırmak ve sürdürmekte
18:37
on cooperationişbirliği
448
1102000
2000
işbirliğine daha önce olandan daha fazla
18:39
to maintainsürdürmek and enhanceartırmak our levelsseviyeleri of prosperityrefah,
449
1104000
3000
bağımlı hale geldiğimiz bir dünyada
18:42
his actionseylemler suggestönermek to us
450
1107000
2000
onun yaptığı şey
18:44
it mightbelki be inevitablekaçınılmaz
451
1109000
2000
önlenemez bir şey
18:46
that we have to confrontkarşısına çıkmak the ideaFikir
452
1111000
2000
bu da bizi kaderimizin
18:48
that our destinyKader is to be one worldDünya with one languagedil.
453
1113000
3000
tek dilli bir dünya olduğu fikriyle yüzleştiriyor.
18:51
Thank you.
454
1116000
2000
Teşekkür ederim.
18:53
(ApplauseAlkış)
455
1118000
8000
(Alkışlar)
19:01
MattMatt RidleyRidley: MarkMark, one questionsoru.
456
1126000
2000
Matt Ridley : Mark,bir soru.
19:03
SvanteSvante foundbulunan that the FOXPFOXP2 genegen,
457
1128000
3000
Svante' ın bulduğu ve
19:06
whichhangi seemsgörünüyor to be associatedilişkili with languagedil,
458
1131000
2000
dille ilişkilendirilen FOXP2 geni
19:08
was alsoAyrıca sharedpaylaşılan in the sameaynı formform
459
1133000
2000
bizimkiyle aynı formda olmak üzere
19:10
in NeanderthalsNeandertaller as us.
460
1135000
2000
Neanderthallerde de paylaşılmış.
19:12
Do we have any ideaFikir
461
1137000
2000
Bir fikrin var mı?
19:14
how we could have defeatedyendi NeanderthalsNeandertaller
462
1139000
2000
Eğer onlar da dile sahip olsalardı
19:16
if they alsoAyrıca had languagedil?
463
1141000
2000
Neanderthalleri nasıl yenebilirdik?
19:18
MarkMark PagelPagel: This is a very good questionsoru.
464
1143000
2000
Mark Pagel : Bu çok iyi bir soru.
19:20
So manyçok of you will be familiartanıdık with the ideaFikir that there's this genegen calleddenilen FOXPFOXP2
465
1145000
3000
Aranızdan bir çoklarının aşikar olduğu bir düşünceye göre
19:23
that seemsgörünüyor to be implicatedkarıştığı in some waysyolları
466
1148000
3000
bu FOXP2 denen genin dile eşlik eden
19:26
in the fine motormotor controlkontrol that's associatedilişkili with languagedil.
467
1151000
3000
gelişmiş motor kontrolla ilişkili olduğu ileri sürülüyor.
19:29
The reasonneden why I don't believe that tellsanlatır us
468
1154000
2000
Neanderthallerin dile sahip olduğunun
19:31
that the NeanderthalsNeandertaller had languagedil
469
1156000
2000
söylenmesine inanmamamın nedeni
19:33
is -- here'sburada a simplebasit analogyanaloji:
470
1158000
3000
şu-- işte bir basit analoji:
19:36
FerrarisFerrari are carsarabalar that have enginesmotorlar.
471
1161000
3000
Ferrariler motorları olan arabalardır.
19:39
My cararaba has an enginemotor,
472
1164000
2000
Benim arabamın bir motoru var,
19:41
but it's not a FerrariFerrari.
473
1166000
2000
ama o Ferrari değil.
19:43
Now the simplebasit answerCevap then
474
1168000
2000
Şimdi buna basit bir cevap şudur ki
19:45
is that genesgenler aloneyalnız don't, all by themselveskendilerini,
475
1170000
2000
genler dil gibi çok karmaşık şeylerin
19:47
determinebelirlemek the outcomesonuç
476
1172000
2000
ortaya çıkmasını yalnız başlarına değil,
19:49
of very complicatedkarmaşık things like languagedil.
477
1174000
2000
hepsi beraber belirlerler.
19:51
What we know about this FOXPFOXP2 and NeanderthalsNeandertaller
478
1176000
2000
Bu FOXP2 ve Neanderthaller konusunda bildiğimiz şu ki
19:53
is that they mayMayıs ayı have had fine motormotor controlkontrol of theironların mouthsağızlar -- who knowsbilir.
479
1178000
4000
onlar ağızlarının gelişmiş motor kontroluna sahip olmuş olabilirlerdi---kim bilir.
19:57
But that doesn't tell us they necessarilyzorunlu olarak had languagedil.
480
1182000
2000
Ama bu onların dile sahip oldukları konusunda bize bir şey söylemez.
19:59
MRBAY: Thank you very much indeedaslında.
481
1184000
2000
MR: Gerçekten çok teşekkür ederim.
20:01
(ApplauseAlkış)
482
1186000
3000
(Alkışlar)
Translated by Oguz Tanridag
Reviewed by Sancak Gülgen

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Mark Pagel - Evolutionary biologist
Using biological evolution as a template, Mark Pagel wonders how languages evolve.

Why you should listen

Mark Pagel builds statistical models to examine the evolutionary processes imprinted in human behavior, from genomics to the emergence of complex systems -- to culture. His latest work examines the parallels between linguistic and biological evolution by applying methods of phylogenetics, or the study of evolutionary relatedness among groups, essentially viewing language as a culturally transmitted replicator with many of the same properties we find in genes. He’s looking for patterns in the rates of evolution of language elements, and hoping to find the social factors that influence trends of language evolution.
 
At the University of Reading, Pagel heads the Evolution Laboratory in the biology department, where he explores such questions as, "Why would humans evolve a system of communication that prevents them with communicating with other members of the same species?" He has used statistical methods to reconstruct features of dinosaur genomes, and to infer ancestral features of genes and proteins.

He says: "Just as we have highly conserved genes, we have highly conserved words. Language shows a truly remarkable fidelity."

More profile about the speaker
Mark Pagel | Speaker | TED.com