ABOUT THE SPEAKER
Paul Zak - Neuroeconomist
A pioneer in the field of neuroeconomics, Paul Zak is uncovering how the hormone oxytocin promotes trust, and proving that love is good for business.

Why you should listen

What’s behind the human instinct to trust and to put each other’s well-being first? When you think about how much of the world works on a handshake or on holding a door open for somebody, why people cooperate is a huge question. Paul Zak researches oxytocin, a neuropeptide that affects our everyday social interactions and our ability to behave altruistically and cooperatively, applying his findings to the way we make decisions. A pioneer in a new field of study called neuroeconomics, Zak has demonstrated that oxytocin is responsible for a variety of virtuous behaviors in humans such as empathy, generosity and trust. Amazingly, he has also discovered that social networking triggers the same release of oxytocin in the brain -- meaning that e-connections are interpreted by the brain like in-person connections.

A professor at Claremont Graduate University in Southern California, Zak believes most humans are biologically wired to cooperate, but that business and economics ignore the biological foundations of human reciprocity, risking loss: when oxytocin levels are high in subjects, people’s generosity to strangers increases up to 80 percent; and countries with higher levels of trust – lower crime, better education – fare better economically.

He says: "Civilization is dependent on oxytocin. You can't live around people you don't know intimately unless you have something that says: Him I can trust, and this one I can't trust."

More profile about the speaker
Paul Zak | Speaker | TED.com
TEDGlobal 2011

Paul Zak: Trust, morality -- and oxytocin?

Paul Zak: Güven, ahlak -- ve oksitosin

Filmed:
1,741,186 views

Ahlaklı davranma arzumuzu harekete geçiren nedir? Nöro-ekonomist (sinir sistemi iktisatçısı) Paul Zak, oksitosin hormonunun (kendisi "ahlak molekülü" olarak adlandırıyor) neden dengeli bir toplumunun oluşmasına etkisi olan güven, empati ve diğer duyarlılıklara sebep olduğuna inandığını anlatıyor.
- Neuroeconomist
A pioneer in the field of neuroeconomics, Paul Zak is uncovering how the hormone oxytocin promotes trust, and proving that love is good for business. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:15
Is there anything uniquebenzersiz about humaninsan beingsvarlıklar?
0
0
3000
İnsanoğluna özgü olan eşsiz herhangi bir şey var mı?
00:18
There is.
1
3000
2000
Var.
00:20
We're the only creaturesyaratıklar
2
5000
2000
Tümüyle gelişmiş ahlak anlayışına
00:22
with fullytamamen developedgelişmiş moralmanevi sentimentsduyguları.
3
7000
2000
sahip olan tek canlılar bizleriz.
00:24
We're obsessedkafayı takmış with moralityahlâk as socialsosyal creaturesyaratıklar.
4
9000
3000
Sosyal yaratıklar olarak ahlak konusunda takıntılıyız.
00:27
We need to know why people are doing what they're doing.
5
12000
3000
İnsanların yaptıklarını, ne için yaptıklarını bilmeye gereksinim duyuyoruz.
00:30
And I personallyŞahsen am obsessedkafayı takmış with moralityahlâk.
6
15000
3000
Ve kişisel olarak ben ahlaka kafayı takmış durumdayım.
00:33
It was all duenedeniyle to this womankadın,
7
18000
2000
Hepsi bu kadın yüzünden
00:35
SisterKız kardeşi MaryMary MarastelaMarastela,
8
20000
2000
Rahibe Mary Marastela,
00:37
alsoAyrıca knownbilinen as my momanne.
9
22000
3000
kendisi annem olarak da bilinir.
00:41
As an altarsunak boyoğlan, I breathednefes in a lot of incensetütsü,
10
26000
3000
Çocukken kilisede çok fazla tütsü soludum
00:44
and I learnedbilgili to say phrasesifadeler in LatinLatin,
11
29000
2000
ve bazı ifadeleri Latince söylemeyi öğrendim,
00:46
but I alsoAyrıca had time to think
12
31000
2000
ama aynı zamanda annemin tepeden tırnağa
00:48
about whetherolup olmadığını my mother'sannenin top-downyukarıdan aşağıya moralityahlâk
13
33000
2000
ahlakının her insana uygulanıp uygulanamayacağı
00:50
applieduygulamalı to everybodyherkes.
14
35000
2000
hakkında düşünmek için zamanım oldu.
00:52
I saw that people who were religiousdini and non-religiousdin dışı
15
37000
3000
Şunu gördüm ki, dindar olan ve olmayan insanlar
00:55
were equallyaynı derecede obsessedkafayı takmış with moralityahlâk.
16
40000
2000
ahlak konusunda aynı oranda takıntılı.
00:57
I thought, maybe there's some earthlydünyevi basistemel
17
42000
2000
Düşündüm ki, belki de ahlaki kararlar için
00:59
for moralmanevi decisionskararlar.
18
44000
2000
bir takım maddi esaslar vardır.
01:01
But I wanted to go furtherayrıca
19
46000
2000
Beynimizin bizi ahlaklı yaptığını
01:03
than to say our brainsbeyin make us moralmanevi.
20
48000
2000
söylemek yerine daha ileriye gittim.
01:05
I want to know if there's a chemistrykimya of moralityahlâk.
21
50000
3000
Ahlakın kimyası olup olmadığını bilmek istiyordum.
01:08
I want to know
22
53000
2000
Ahlak molekülü olup olmadığını
01:10
if there was a moralmanevi moleculemolekül.
23
55000
2000
bilmek istiyordum.
01:12
After 10 yearsyıl of experimentsdeneyler,
24
57000
2000
10 yıl süren deneylerden sonra
01:14
I foundbulunan it.
25
59000
2000
onu buldum.
01:16
Would you like to see it? I broughtgetirdi some with me.
26
61000
3000
Görmek ister misiniz? Biraz yanımda getirdim.
01:20
This little syringeşırınga
27
65000
2000
Bu küçük şırınganın içinde
01:22
containsiçeren the moralmanevi moleculemolekül.
28
67000
3000
ahlak molekülü var.
01:31
(LaughterKahkaha)
29
76000
3000
(Kahkahalar)
01:34
It's calleddenilen oxytocinoksitosinin.
30
79000
2000
Oksitosin olarak adlandırılıyor.
01:36
So oxytocinoksitosinin is a simplebasit and ancienteski moleculemolekül
31
81000
3000
Oksitosin yalnızca memelilerde bulunan
01:39
foundbulunan only in mammalsmemeliler.
32
84000
2000
çok basit ve çok eski bir molekül
01:41
In rodentskemirgenler, it was knownbilinen
33
86000
2000
Kemirgenlerde, annelerin yavrularına
01:43
to make mothersanneler carebakım for theironların offspringyavrular,
34
88000
2000
bakmasını sağladığı biliniyordu
01:45
and in some creaturesyaratıklar,
35
90000
2000
ve bazı canlılarda, yuva paylaşımına
01:47
allowedizin for tolerationhoşgörü of burrowmatesburrowmates.
36
92000
2000
tahammül etmede göz önünde bulunduruldu.
01:49
But in humansinsanlar, it was only knownbilinen
37
94000
2000
Fakat insanlarda, sadece kadınlarda doğumu ve
01:51
to facilitatekolaylaştırmak birthdoğum and breastfeedingEmzirme in womenkadınlar,
38
96000
2000
emzirmeyi kolaylaştırdığı ve cinsel ilişki sırasında
01:53
and is releasedyayınlandı by bothher ikisi de sexescinsiyet duringsırasında sexseks.
39
98000
3000
iki cinsiyetin de salgıladığı biliniyordu.
01:57
So I had this ideaFikir that oxytocinoksitosinin mightbelki be the moralmanevi moleculemolekül.
40
102000
3000
Böylece, aklıma oksitosinin ahlak molekülü olabileceği fikri geldi.
02:00
I did what mostçoğu of us do -- I trieddenenmiş it on some colleaguesmeslektaşlar.
41
105000
3000
Çoğumuzun yapacağını yaptım ve bunu bazı iş arkadaşlarım üzerinde denedim.
02:03
One of them told me,
42
108000
2000
Biri bana dedi ki:
02:05
"PaulPaul, that is the world'sDünyanın en stupidiststupidist ideaFikir.
43
110000
3000
"Paul, bu dünyanın en aptalca fikri"
02:08
It is," he said, "only a femalekadın moleculemolekül.
44
113000
2000
"Bu" dedi, "sadece dişi bir molekül,
02:10
It can't be that importantönemli."
45
115000
2000
bu kadar da önemli olamaz."
02:12
But I counteredkarşılık, "Well men'sErkeklerin brainsbeyin make this too.
46
117000
3000
Fakat karşı çıktım, "Ama bunu erkeklerin beyni de yapıyor.
02:15
There mustşart be a reasonneden why."
47
120000
2000
Bunun bir sebebi olmalı."
02:17
But he was right, it was a stupidaptal ideaFikir.
48
122000
3000
Doğrusu haklıydı, aptalca bir fikirdi.
02:20
But it was testablytestably stupidaptal.
49
125000
2000
Ancak denenebilecek kadar aptalcaydı.
02:22
In other wordskelimeler, I thought I could designdizayn an experimentdeney
50
127000
3000
Başka bir deyişle, oksitosinin insanları daha ahlaklı yapıp yapmadığını
02:25
to see if oxytocinoksitosinin madeyapılmış people moralmanevi.
51
130000
3000
görmek için bir deney tasarlayabileceğimi düşündüm.
02:29
TurnsDöner out it wasn'tdeğildi so easykolay.
52
134000
2000
Ortaya çıktı ki, o kadar da kolay değildi.
02:31
First of all, oxytocinoksitosinin is a shyutangaç moleculemolekül.
53
136000
3000
Her şeyden önce, oksitosin utangaç bir molekül.
02:34
BaselineSatır taban çizgisi levelsseviyeleri are nearyakın zerosıfır,
54
139000
2000
Salınım için herhangi bir uyarıcı olmadığında,
02:36
withoutolmadan some stimulusuyarıcı to causesebeb olmak its releaseserbest bırakmak.
55
141000
3000
normal seviyeleri sıfıra yakın.
02:39
And when it's producedüretilmiş, it has a three-minuteÜç dakika half-lifeHalf-Life,
56
144000
2000
Ve salınım olduğunda ise, yarılanma ömrü üç dakika,
02:41
and degradesalçaltır rapidlyhızla at roomoda temperaturesıcaklık.
57
146000
3000
ve oda sıcaklığında hızla bozuluyor.
02:44
So this experimentdeney would have to causesebeb olmak a surgedalgalanma of oxytocinoksitosinin,
58
149000
2000
Yani bu deney, oksitosinin artmasına neden olmalı,
02:46
have to grabkapmak it fasthızlı and keep it coldsoğuk.
59
151000
2000
onu hızlıca toplamalı ve soğuk tutmalı.
02:48
I think I can do that.
60
153000
2000
Sanırım bunu yapabilirim.
02:50
Now luckilyiyi ki, oxytocinoksitosinin is producedüretilmiş
61
155000
2000
Şimdi şansa bakın ki, oksitosin hem beyinde
02:52
bothher ikisi de in the brainbeyin and in the bloodkan,
62
157000
3000
hem de kanda üretilebiliyor,
02:55
so I could do this experimentdeney withoutolmadan learningöğrenme neurosurgeryNöroşirürji.
63
160000
3000
yani bu deneyi sinir cerrahisi öğrenmeden yapabilecektim.
02:59
Then I had to measureölçmek moralityahlâk.
64
164000
3000
Ardından ahlakı ölçmeliydim.
03:02
So takingalma on MoralityAhlak with a capitalBaşkent M is a hugeKocaman projectproje.
65
167000
3000
'Ahlak' ı büyük harf "A" ile üstlenmek kocaman bir proje
03:05
So I startedbaşladı smallerdaha küçük.
66
170000
2000
Bu yüzden küçükten başladım.
03:07
I studiedokudu one singletek virtueErdem:
67
172000
3000
Yalnız bir erdem üzerine çalıştım:
03:10
trustworthinessgüvenilirlik.
68
175000
2000
Güvenilirlik.
03:12
Why? I had showngösterilen in the earlyerken 2000s
69
177000
3000
Neden mi? 2000'lerin başında
03:15
that countriesülkeler with a higherdaha yüksek proportionoran of trustworthygüvenilir people
70
180000
3000
daha yüksek oranda güvenilir insana sahip ülkelerin
03:18
are more prosperousmüreffeh.
71
183000
2000
refah düzeylerinin daha fazla olduğunu göstermiştim.
03:20
So in these countriesülkeler, more economicekonomik transactionshareketleri occurmeydana
72
185000
3000
Yani bu ülkelerde, daha fazla ticari hareket gerçekleşiyor
03:23
and more wealthservet is createdoluşturulan,
73
188000
2000
ve daha fazla zenginlik meydana geliyor,
03:25
alleviatinghafifletilmesi povertyyoksulluk.
74
190000
2000
yoksulluk azalıyordu.
03:27
So poorfakir countriesülkeler are by and largegeniş lowdüşük trustgüven countriesülkeler.
75
192000
3000
Yani fakir ülkeler, genelde az güven ülkeleriydi.
03:30
So if I understoodanladım the chemistrykimya of trustworthinessgüvenilirlik,
76
195000
3000
Böylece, eğer güvenilirliğin kimyasını anlayabilirsem,
03:33
I mightbelki help alleviatehafifletmek povertyyoksulluk.
77
198000
2000
yoksulluğu azaltmaya yardımcı olabilirdim.
03:35
But I'm alsoAyrıca a skeptickuşkucu.
78
200000
2000
Fakat, aynı zamanda bir şüpheciyimdir.
03:37
I don't want to just asksormak people, "Are you trustworthygüvenilir?"
79
202000
2000
İnsanlara sadece "Güvenilir misiniz?" diye sormak istemedim.
03:39
So insteadyerine I use
80
204000
2000
Bunun yerine, araştırma için
03:41
the JerryJerry MaguireMaguire approachyaklaşım to researchAraştırma.
81
206000
2000
Jerry Maguire yaklaşımını kullandım.
03:43
If you're so virtuousErdemli,
82
208000
2000
Eğer gerçekten de erdemliyseniz,
03:45
showgöstermek me the moneypara.
83
210000
2000
bana parayı gösterin.
03:47
So what we do in my lablaboratuvar
84
212000
2000
Laboratuvarımda şunu yaptık: insanları,
03:49
is we temptözendirmek people with virtueErdem and vicemengene by usingkullanma moneypara.
85
214000
2000
para kullanarak erdemli ya da ahlaksız olmaya doğru kışkırttık.
03:51
Let me showgöstermek you how we do that.
86
216000
2000
Bunu nasıl yaptığımızı sizlere açıklayayım.
03:53
So we recruitaskere some people for an experimentdeney.
87
218000
2000
Deney için biraz insan topladık.
03:55
They all get $10 if they agreeanlaşmak to showgöstermek up.
88
220000
3000
Hepsi, eğer katılırlarsa, 10 dolar alacaklardı.
03:58
We give them lots of instructiontalimat, and we never ever deceivealdatmak them.
89
223000
3000
Onlara bir takım talimatlar verdik ve onları hiçbir zaman kandırmadık.
04:01
Then we matchmaç them in pairsçiftleri by computerbilgisayar.
90
226000
3000
Ardından, hepsini bilgisayar yardımıyla eşleştirdik.
04:04
And in that pairçift, one personkişi getsalır a messagemesaj sayingsöz,
91
229000
2000
Ve bu çiftte; bir kişi şu mesajı aldı:
04:06
"Do you want to give up some of your $10
92
231000
2000
"Burada olduğun için hakettiğin 10 dolardan
04:08
you earnedkazanılan for beingolmak here
93
233000
2000
vazgeçerek, bunu laborutuvardaki başka birine
04:10
and shipgemi it to someonebirisi elsebaşka in the lablaboratuvar?"
94
235000
2000
göndermek ister misin?
04:12
The trickhile is you can't see them,
95
237000
2000
Püf nokta, onları göremeyeceksin,
04:14
you can't talk to them.
96
239000
2000
onlarla konuşamayacaksın.
04:16
You only do it one time.
97
241000
2000
Bunu bir sefer yapacaksın.
04:18
Now whateverher neyse you give up
98
243000
2000
Şimdi, neden vazgeçtiysen
04:20
getsalır tripledüçe in the other person'skişiler accounthesap.
99
245000
3000
bunun üç katı diğer kişinin hesabına geçecek.
04:23
You're going to make them a lot wealthiervarlıklı.
100
248000
2000
Onları çok daha varlıklı yapacaksın.
04:25
And they get a messagemesaj by computerbilgisayar sayingsöz
101
250000
2000
Ve onlar da bilgisayardan şöyle bir mesaj alacak:
04:27
personkişi one sentgönderilen you this amounttutar of moneypara.
102
252000
2000
Kişi 1, sana şu kadar para gönderdi.
04:29
Do you want to keep it all,
103
254000
2000
Hepsini kendine mi alacaksın,
04:31
or do you want to sendgöndermek some amounttutar back?
104
256000
3000
yoksa bir kısmını geri göndermek ister misin?
04:34
So think about this experimentdeney for minutedakika.
105
259000
2000
Şimdi, bir dakika bu deney hakkında düşünün.
04:36
You're going to sitoturmak on these hardzor chairssandalye for an hoursaat and a halfyarım.
106
261000
3000
Bu sert sandalyelerde bir buçuk saat boyunca oturacaksınız.
04:39
Some maddeli scientistBilim insanı is going to jabaşı your armkol with a needleiğne
107
264000
2000
Bir takım deli bilim adamları kolunuza bir iğne batıracak
04:41
and take fourdört tubesborular of bloodkan.
108
266000
2000
ve dört tüp kan alacaklar.
04:43
And now you want me to give up this moneypara and shipgemi it to a strangeryabancı?
109
268000
3000
Ve siz şimdi benden bu paradan vazgeçip, başkasına göndermemi mi istiyorsunuz ?
04:46
So this was the birthdoğum of vampirevampir economicsekonomi bilimi.
110
271000
3000
Aslında bu vampir ekonomisinin doğuşuydu.
04:49
Make a decisionkarar and give me some bloodkan.
111
274000
3000
Bir karar ver ve bana biraz kan ver.
04:52
So in factgerçek, experimentaldeneysel economistsekonomistler
112
277000
2000
Aslında, deneyci iktisatçılar
04:54
had runkoş this testÖlçek around the worldDünya,
113
279000
2000
bu testi dünyanın çeşitli yerlerinde yapmışlardı
04:56
and for much higherdaha yüksek stakeskazıklar,
114
281000
2000
ve hem de daha fazla ödüllendirme ile,
04:58
and the consensusfikir birliği viewgörünüm
115
283000
2000
ve ortak görüş şöyleydi:
05:00
was that the measureölçmek from the first personkişi to the secondikinci was a measureölçmek of trustgüven,
116
285000
3000
birinci kişiden ikinci kişiye ölçülen değer, güvenin ölçüsüdür,
05:03
and the transferaktarma from the secondikinci personkişi back to the first
117
288000
3000
ve ikinci kişiden birinci kişiye aktarılan ise
05:06
measuredölçülü trustworthinessgüvenilirlik.
118
291000
2000
güvenilirliği ölçer.
05:08
But in factgerçek, economistsekonomistler were flummoxedflummoxed
119
293000
2000
Ama aslında, iktisatçıların neden ikinci kişinin parayı
05:10
on why the secondikinci personkişi would ever returndönüş any moneypara.
120
295000
3000
geri göndermek isteyeceği konusunda kafası karışmıştı.
05:13
They assumedkabul moneypara is good,
121
298000
2000
Paranin iyi olduğunu varsayıyorlardı,
05:15
why not keep it all?
122
300000
2000
o zaman neden hepsini kendine saklamasın ki?
05:17
That's not what we foundbulunan.
123
302000
2000
Bizim bulduğumuz bu değildi.
05:19
We foundbulunan 90 percentyüzde of the first decision-makerskarar vericiler sentgönderilen moneypara,
124
304000
3000
Birinci karar vericilerin %90'nin parayı gönderdiğini,
05:22
and of those who receivedAlınan moneypara,
125
307000
2000
ve parayı alanların %95'inin de
05:24
95 percentyüzde returnediade some of it.
126
309000
2000
paranın bir kısmını geri gönderdiğini gördük.
05:26
But why?
127
311000
2000
Ama neden?
05:28
Well by measuringölçme oxytocinoksitosinin
128
313000
2000
Evet, oksitosin seviyesini ölçerek
05:30
we foundbulunan that the more moneypara the secondikinci personkişi receivedAlınan,
129
315000
2000
gördük ki, ikinci kişiler daha fazla para aldıkça,
05:32
the more theironların brainbeyin producedüretilmiş oxytocinoksitosinin,
130
317000
2000
beyinleri daha fazla oksitosin üretiyor,
05:34
and the more oxytocinoksitosinin on boardyazı tahtası,
131
319000
2000
ve daha fazla oksitosin oluştukça,
05:36
the more moneypara they returnediade.
132
321000
3000
daha fazla parayı geri gönderiyorlar.
05:39
So we have a biologyBiyoloji of trustworthinessgüvenilirlik.
133
324000
3000
Yani güvenilirliğin biyolojisini elde ettik.
05:42
But wait. What's wrongyanlış with this experimentdeney?
134
327000
3000
Ama bekleyin, bu deneyde yanlış olan ne?
05:45
Two things.
135
330000
2000
İki şey.
05:47
One is that nothing in the bodyvücut happensolur in isolationyalıtım.
136
332000
3000
Birincisi, vücutta hiçbir şey diğerlerinden bağımsız şekilde olmaz.
05:50
So we measuredölçülü ninedokuz other moleculesmoleküller that interactetkileşim with oxytocinoksitosinin,
137
335000
3000
O zaman, biz de oksitosinle etkileşen diğer dokuz molekülü ölçtük
05:53
but they didn't have any effectEfekt.
138
338000
2000
ancak hiçbir etkileri yoktu.
05:55
But the secondikinci is
139
340000
2000
İkinci ise,
05:57
that I still only had this indirectdolaylı relationshipilişki
140
342000
2000
hala oksitosin ile güvenilirlik arasında doğrudan
05:59
betweenarasında oxytocinoksitosinin and trustworthinessgüvenilirlik.
141
344000
2000
olmayan bir ilişki vardı.
06:01
I didn't know for sure
142
346000
2000
Kesin olarak oksitosinin güvenilirliğe
06:03
oxytocinoksitosinin causedneden oldu trustworthinessgüvenilirlik.
143
348000
2000
sebep olduğunu bilemiyordum.
06:05
So to make the experimentdeney,
144
350000
2000
O zaman deneyi yapmak için,
06:07
I knewbiliyordum I'd have to go into the brainbeyin
145
352000
2000
biliyordum ki beynin içine gitmeliydim
06:09
and manipulateidare oxytocinoksitosinin directlydirekt olarak.
146
354000
2000
ve oksitosini doğrudan değiştirmeliydim.
06:11
I used everything shortkısa of a drillmatkap
147
356000
2000
Matkap dışında herşeyi, oksitosin maddesini
06:13
to get oxytocinoksitosinin into my ownkendi brainbeyin.
148
358000
3000
kendi beynime koymak için kullandım.
06:16
And I foundbulunan I could do it
149
361000
2000
Ve bunu bir burun spreyi ile
06:18
with a nasalBurun kemiği inhalerastım ilacı.
150
363000
2000
yapabileceğimi buldum.
06:20
So alonguzun bir with colleaguesmeslektaşlar in ZurichZürih,
151
365000
2000
Sonra Zürih'teki meslekdaşlarımla beraber,
06:22
we put 200 menerkekler on oxytocinoksitosinin or placeboplasebo,
152
367000
2000
200 erkeğe oksitosin ya da onun plasebosunu verdik,
06:24
had that sameaynı trustgüven testÖlçek with moneypara,
153
369000
2000
aynı para deneyini uyguladık,
06:26
and we foundbulunan that those on oxytocinoksitosinin not only showedgösterdi more trustgüven,
154
371000
3000
ve gördük ki, oksitosin yalnızca daha fazla güven ortaya çıkarmıyor,
06:29
we can more than doubleçift the numbernumara of people
155
374000
3000
aynı zamanda tüm parasını bir yabancıya gönderen
06:32
who sentgönderilen all theironların moneypara to a strangeryabancı --
156
377000
2000
kişi sayısını iki katına çıkarıyor --
06:34
all withoutolmadan alteringdeğiştirme moodruh hali or cognitionbiliş.
157
379000
3000
hepsi ruh halini ve bilgi yetisini değiştirmeden oluyordu.
06:38
So oxytocinoksitosinin is the trustgüven moleculemolekül,
158
383000
4000
Buna göre, oksitosin güvenin molekülüydü,
06:42
but is it the moralmanevi moleculemolekül?
159
387000
3000
ama ahlakın molekülü müydü ?
06:45
UsingKullanarak the oxytocinoksitosinin inhalerastım ilacı,
160
390000
2000
Oksitosin burun spreyini kullanarak,
06:47
we ranran more studiesçalışmalar.
161
392000
2000
daha fazla çalışma yaptık.
06:49
We showedgösterdi that oxytocinoksitosinin infusioninfüzyon
162
394000
2000
Oksitosin vererek, tek taraflı
06:51
increasesartışlar generositycömertlik
163
396000
2000
parasal transferlerde cömertliğin
06:53
in unilateraltek taraflı monetaryparasal transferstransferler
164
398000
2000
%80 arttığını
06:55
by 80 percentyüzde.
165
400000
2000
gösterdik.
06:57
We showedgösterdi it increasesartışlar donationsbağış to charitysadaka
166
402000
2000
Hayır kurumlarına yapılan bağışların
06:59
by 50 percentyüzde.
167
404000
2000
50% arttığını gösterdik.
07:01
We'veBiz ettik alsoAyrıca investigatedaraştırılmıştır
168
406000
2000
Ayrıca, oksitosin seviyesini ilaç kullanmadan
07:03
non-pharmacologicfarmakolojik olmayan waysyolları to raiseyükseltmek oxytocinoksitosinin.
169
408000
2000
yükselten yöntemleri inceledik.
07:05
These includeDahil etmek massageMasaj,
170
410000
2000
Bunlar, masajı, dans etmeyi ve
07:07
dancingdans and prayingdua eden.
171
412000
2000
dua etmeyi kapsıyor.
07:09
Yes, my momanne was happymutlu about that last one.
172
414000
3000
Evet, annem sonuncusu nedeniyle epey mutluydu.
07:12
And wheneverher ne zaman we raiseyükseltmek oxytocinoksitosinin,
173
417000
2000
Ve her ne zaman oksitosin seviyesini yükseltsek,
07:14
people willinglyisteyerek openaçık up theironların walletscüzdan
174
419000
2000
insanlar gönüllü bir şekilde kesenin ağzını açıyor
07:16
and sharepay moneypara with strangersyabancı insanlar.
175
421000
2000
ve yabancılarla paralarını paylaşıyorlar.
07:18
But why do they do this?
176
423000
2000
Fakat neden bunu yapıyorlar?
07:20
What does it feel like
177
425000
2000
Beyniniz oksitosin ile dolup taşarken
07:22
when your brainbeyin is floodedsular altında with oxytocinoksitosinin?
178
427000
2000
ne hissediliyor?
07:24
To investigateincelemek this questionsoru, we ranran an experimentdeney
179
429000
3000
Bu soruyu incelemek için; insanlara
07:27
where we had people watch a videovideo
180
432000
2000
evladının ileri derece beyin kanseri olduğu
07:29
of a fatherbaba and his fourdört year-oldyaş sonoğul,
181
434000
2000
bir baba ve 4 yaşındaki oğlunun
07:31
and his sonoğul has terminalTerminal brainbeyin cancerkanser.
182
436000
2000
videosunu izlettirdik.
07:33
After they watchedizledi the videovideo, we had them rateoran theironların feelingsduygular
183
438000
3000
Videoyu izlemelerinden sonra, duygularını derecelendirmelerini istedik
07:36
and tookaldı bloodkan before and after to measureölçmek oxytocinoksitosinin.
184
441000
3000
ve hepsinden önceki ve sonraki oksitosin düzeyini ölçmek için kan aldık.
07:39
The changedeğişiklik in oxytocinoksitosinin
185
444000
2000
Oksitosin düzeyindeki artış
07:41
predictedtahmin theironların feelingsduygular of empathyempati.
186
446000
3000
empati duygularını öngördü.
07:45
So it's empathyempati
187
450000
2000
Yani bizi diger insanlara yakınlaştıran
07:47
that makesmarkaları us connectbağlamak to other people.
188
452000
2000
empati duygusuydu.
07:49
It's empathyempati that makesmarkaları us help other people.
189
454000
3000
Empati bizi diğer kişilere yardım ettirtiyordu.
07:52
It's empathyempati that makesmarkaları us moralmanevi.
190
457000
4000
Empati bizi ahlaklı yapıyordu.
07:56
Now this ideaFikir is not newyeni.
191
461000
2000
Şimdi bu yeni bir fikir değil.
07:58
A then unknownBilinmeyen philosopherfilozof namedadlı AdamAdam SmithSmith
192
463000
2000
O zamanlarda pek bilinmeyen felsefeci Adam Smith,
08:00
wroteyazdı a bookkitap in 1759
193
465000
2000
1759 yılında "Ahlaksal Duygular Kuramı" adında
08:02
calleddenilen "The TheoryTeorisi of MoralAhlaki SentimentsDuyguları."
194
467000
2000
bir kitap yazmıştı.
08:04
In this bookkitap, SmithSmith arguedsavundu
195
469000
3000
Bu kitapta, Smith bizlerin yukarıdan aşağıya bir sebeple değil
08:07
that we are moralmanevi creaturesyaratıklar, not because of a top-downyukarıdan aşağıya reasonneden,
196
472000
3000
aşağıdan yukarıya olan bir sebeple
08:10
but for a bottom-upaltüst reasonneden.
197
475000
2000
ahlaksal yaratıklar olduğumuzu iddia ediyordu.
08:12
He said we're socialsosyal creaturesyaratıklar,
198
477000
2000
Bizlerin sosyal varlıklar olduğumuzu,
08:14
so we sharepay the emotionsduygular of othersdiğerleri.
199
479000
2000
yani diğerleriyle duygularımızı paylaştığımızı belirtiyordu.
08:16
So if I do something that hurtscanı yanmak you, I feel that painAğrı.
200
481000
3000
Yani, eğer sizin canınızı yakacak bir şey yaparsam, bu acıyı ben de hissederim.
08:19
So I tendeğiliminde to avoidönlemek that.
201
484000
2000
O zaman, bundan kaçınmalıyım.
08:21
If I do something that makesmarkaları you happymutlu, I get to sharepay your joysevinç.
202
486000
3000
Eğer seni mutlu eden bir şey yaparsam, seninle neşeni paylaşabilirim.
08:24
So I tendeğiliminde to do those things.
203
489000
2000
Buna göre, bunları yapmaya meyilliyim.
08:26
Now this is the sameaynı AdamAdam SmithSmith who, 17 yearsyıl latersonra,
204
491000
2000
17 yıl sonra, aynı Adam Smith,
08:28
would writeyazmak a little bookkitap calleddenilen "The WealthServet of NationsMilletler" --
205
493000
3000
"Milletlerin Zenginliği" adında iktisatın
08:31
the foundingkurucu documentbelge of economicsekonomi bilimi.
206
496000
2000
kuruluş belgesi olan minik kitabı yazacaktı.
08:33
But he was, in factgerçek, a moralmanevi philosopherfilozof,
207
498000
3000
Ama aslında, ahlak felsefecisiydi
08:36
and he was right on why we're moralmanevi.
208
501000
2000
ve neden ahlaksal olduğumuz konusunda haklıydı.
08:38
I just foundbulunan the moleculemolekül behindarkasında it.
209
503000
3000
Ben sadece onun arkasındaki molekülü buldum.
08:41
But knowingbilme that moleculemolekül is valuabledeğerli,
210
506000
3000
Ama bu molekülü bilmek değerlidir,
08:44
because it tellsanlatır us how to turndönüş up this behaviordavranış
211
509000
3000
çünkü bu davranışı nasıl açığa çıkaracağımızı
08:47
and what turnsdönüşler it off.
212
512000
2000
ve nasıl söndürebileceğimizi söylüyor,
08:49
In particularbelirli, it tellsanlatır us
213
514000
2000
Özellikle, neden ahlaksızlık
08:51
why we see immoralityahlaksızlık.
214
516000
3000
gördüğümüzü açığa çıkarıyor.
08:54
So to investigateincelemek immoralityahlaksızlık,
215
519000
2000
O zaman, ahlaksızlığı incelemek icin
08:56
let me bringgetirmek you back now to 1980.
216
521000
2000
sizi 1980 yılına geri götüreyim.
08:58
I'm workingçalışma at a gasgaz stationistasyon
217
523000
2000
Santa Barbara, Kaliforniya'nın kenar mahallelerinde
09:00
on the outskirtsdisi of SantaNoel Baba BarbaraBarbara, CaliforniaCalifornia.
218
525000
3000
bir benzin istasyonunda çalışıyordum.
09:03
You sitoturmak in a gasgaz stationistasyon all day,
219
528000
2000
Tüm gün benzin istasyonunda durarak,
09:05
you see lots of moralityahlâk and immoralityahlaksızlık, let me tell you.
220
530000
2000
çok fazla ahlaklılık ve ahlaksızlık görebiliyorsunuz. Öyle ki:
09:07
So one SundayPazar afternoonöğleden sonra, a man walksyürüyüşleri into my cashier'svezne boothkabin
221
532000
3000
Bir pazar günü öğleden sonrasında, bir adam elinde güzel bir
09:10
with this beautifulgüzel jewelrytakı boxkutu.
222
535000
2000
mücevher kutusuyla kasiyer külübeme doğru yürüdü.
09:12
OpensAçar it up and there's a pearlinci necklaceKolye insideiçeride.
223
537000
2000
Kutuyu açtı ve içinde inci bir gerdanlık vardı.
09:14
And he said, "Hey, I was in the men'sErkeklerin roomoda.
224
539000
2000
Ve şöyle dedi: "Selam, tuvaletteydim ve orada bunu buldum.
09:16
I just foundbulunan this. What do you think we should do with it?"
225
541000
3000
Sence bununla ne yapmalıyız?"
09:19
"I don't know, put it in the lostkayıp and foundbulunan."
226
544000
2000
"Bilmem, kayıp eşya bürosuna bırakın."
09:21
"Well this is very valuabledeğerli.
227
546000
2000
"İyi ama, bu çok değerli bir şey.
09:23
We have to find the ownersahip for this." I said, "YeaEvet."
228
548000
2000
Bunun sahibini bulmalıyız". "Evet" dedim.
09:25
So we're tryingçalışıyor to decidekarar ver what to do with this,
229
550000
2000
Ne yapacağımız konusunda karar veriyorken,
09:27
and the phonetelefon ringshalkalar.
230
552000
2000
telefon çaldı.
09:29
And a man saysdiyor very excitedlyheyecanla,
231
554000
2000
Ve bir adam heyecanlı bir şekilde,
09:31
"I was in your gasgaz stationistasyon a while agoönce,
232
556000
2000
"Biraz önce benzin istasyonunuzdaydım,
09:33
and I boughtsatın this jewelrytakı for my wifekadın eş, and I can't find it."
233
558000
2000
ve karıma bir mücevher almıştım ve şimdi bulamıyorum" diyordu.
09:35
I said, "Pearlİnci necklaceKolye?" "Yeah."
234
560000
2000
"İnci gerdanlık mı?" dedim. "Evet" dedi.
09:37
"Hey, a guy just foundbulunan it."
235
562000
2000
"Onu buldum"
09:39
"Oh, you're savingtasarruf my life. Here'sİşte my phonetelefon numbernumara.
236
564000
2000
"Ah, hayatımı kurtardın. İşte bu benim telefon numaram.
09:41
Tell that guy to wait halfyarım an hoursaat.
237
566000
2000
Ona bir yarım saat beklemesini söyle.
09:43
I'll be there and I'll give him a $200 rewardödül."
238
568000
2000
Oraya geleceğim ve ona 200 dolar ödül vereceğim."
09:45
Great, so I tell the guy, "Look, relaxSakin ol.
239
570000
2000
Harika, ben de bulan kişiye "Rahat olabilirsin.
09:47
Get yourselfkendin a fatşişman rewardödül. Life'sHayatın good."
240
572000
3000
Kendine iyi bir ödül al. Hayat güzel" dedim.
09:50
He said, "I can't do it.
241
575000
2000
"Bekleyemem ki, 15 dk. içinde Galena'da
09:52
I have this job interviewröportaj in GalenaGalena in 15 minutesdakika,
242
577000
2000
bir iş görüşmem var ve
09:54
and I need this job, I've got to go."
243
579000
3000
bu işe ihtiyacım var, gitmek zorundayım." dedi.
09:57
Again he askeddiye sordu me, "What do you think we should do?"
244
582000
2000
Ardından yine bana sordu, "Sence ne yapmalıyız?"
09:59
I'm in highyüksek schoolokul. I have no ideaFikir.
245
584000
3000
Ben liseye gidiyorum. Hiçbir fikrim yok.
10:02
So I said, "I'll holdambar it for you."
246
587000
2000
Ona dedim ki "Senin için bende durabilir."
10:04
He said, "You know, you've been so niceGüzel, let's splitBölünmüş the rewardödül."
247
589000
3000
"Biliyor musun, çok iyisin, ödülü ikiye bölelim."
10:07
I'll give you the jewelrytakı, you give me a hundredyüz dollarsdolar,
248
592000
2000
"Ben sana mücevheri bırakayım, sen bana 100 dolar ver,
10:09
and when the guy comesgeliyor ... "
249
594000
2000
ve sahibi gelince ..."
10:11
You see it. I was conneddolandırdı.
250
596000
2000
Gördünüz mü? Dolandırıldım.
10:13
So this is a classicklasik con calleddenilen the pigeonGüvercin dropdüşürmek,
251
598000
3000
Aslında bu klasik bir dolandırıcılık olan "güvercin düşürme"ydi
10:16
and I was the pigeonGüvercin.
252
601000
2000
ve ben de güvercindim.
10:18
So the way manyçok conseksilerini work
253
603000
2000
Yani aslında çoğu dolandırıcının yöntemi,
10:20
is not that the conmandolandırıcı getsalır the victimkurban to trustgüven him,
254
605000
3000
dolandırıcının kurbanı kendine güvendirmesi değil,
10:23
it's that he showsgösterileri he trustströstler the victimkurban.
255
608000
3000
dolandırıcının kurbana güvendiğjni göstermesidir.
10:26
Now we know what happensolur.
256
611000
2000
Artık ne olduğunu biliyoruz.
10:28
The victim'sKurbanın brainbeyin releasesbültenleri oxytocinoksitosinin,
257
613000
2000
Mağdurun beyni oksitosin salgılar
10:30
and you're openingaçılış up your walletm-cüzdan or purseçanta, givingvererek away the moneypara.
258
615000
3000
ve kesenin ağzını açar, parayı verir.
10:33
So who are these people
259
618000
2000
Peki bizim oksitosin sistemimizi ustalıkla
10:35
who manipulateidare our oxytocinoksitosinin systemssistemler?
260
620000
3000
yönetebilen bu insanlar kimler?
10:38
We foundbulunan, testingtest yapmak thousandsbinlerce of individualsbireyler,
261
623000
3000
Binlerce bireyi test ederek bulduk ki,
10:41
that fivebeş percentyüzde of the populationnüfus
262
626000
2000
nüfusun %5'i uyaran karşısında
10:43
don't releaseserbest bırakmak oxytocinoksitosinin on stimulusuyarıcı.
263
628000
3000
oksitosin salgılamıyor.
10:47
So if you trustgüven them, theironların brainsbeyin don't releaseserbest bırakmak oxytocinoksitosinin.
264
632000
3000
Yani eğer onlara güvenirseniz, onların beyinleri oksitosin salgılamıyor.
10:50
If there's moneypara on the tabletablo, they keep it all.
265
635000
3000
Eğer masada bir para varsa, tümünü kendilerine alırlar.
10:53
So there's a technicalteknik wordsözcük for these people in my lablaboratuvar.
266
638000
2000
Bu kişiler için laboratuvarımda kullanılan bir sözcük var.
10:55
We call them bastardspiçler.
267
640000
3000
Biz onları "piç kuruları" olarak adlandırıyoruz.
10:58
(LaughterKahkaha)
268
643000
2000
(Kahkahalar)
11:00
These are not people you want to have a beerbira with.
269
645000
2000
Bu insanlar beraber bira içebileceğiniz kişiler değil.
11:02
They have manyçok of the attributesöznitelikleri of psychopathsPsikopatlar.
270
647000
3000
Psikopatların birçok özelliğine sahipler.
11:06
Now there are other waysyolları the systemsistem can be inhibitedinhibe.
271
651000
2000
Bu mekanizmayı baskılayabilecek başka yöntemler de var.
11:08
One is throughvasitasiyla improperuygun olmayan nurturingbesleyici.
272
653000
3000
Biri, uygunsuz bakılıp ve büyütülmekten.
11:11
So we'vebiz ettik studiedokudu sexuallycinsel abusedistismar womenkadınlar,
273
656000
3000
Bu sebeple cinsel istismara uğraşmış kadınlar üzerinde çalıştık
11:14
and about halfyarım those don't releaseserbest bırakmak oxytocinoksitosinin on stimulusuyarıcı.
274
659000
3000
ve yaklaşık yarısını uyaran karşısında oksitosin salgılamadığını gördük.
11:17
You need enoughyeterli nurturingbesleyici
275
662000
2000
Bu sistemin düzgün gelişebilmesi için
11:19
for this systemsistem to developgeliştirmek properlyuygun şekilde.
276
664000
2000
yeteri kadar doğru bakılıp büyütülmeye gereksiniminiz var.
11:21
AlsoAyrıca, highyüksek stressstres inhibitsengeller oxytocinoksitosinin.
277
666000
3000
Ayrıca, aşırı stres de oksitosini baskılar.
11:24
So we all know this, when we're really stressedvurguladı out,
278
669000
2000
Peki o zaman, hepimiz şunu biliyoruz, aşırı strese
11:26
we're not actingoyunculuk our besten iyi.
279
671000
3000
girdiğimizde yapabileceğimizin en iyisini yapamıyoruz.
11:29
There's anotherbir diğeri way oxytocinoksitosinin is inhibitedinhibe, whichhangi is interestingilginç --
280
674000
3000
Oksitosinin baskılandığı diğer yöntem ise, bu ilginç --
11:32
throughvasitasiyla the actionaksiyon of testosteronetestosteron.
281
677000
3000
testesteronun etkisi.
11:35
So we, in experimentsdeneyler, have administeredyönetilen testosteronetestosteron to menerkekler.
282
680000
3000
Biz de deneylerimizde erkeklere testesteron uyguladık.
11:38
And insteadyerine of sharingpaylaşım moneypara,
283
683000
2000
Ve para paylaşmak yerine,
11:40
they becomeolmak selfishbencil.
284
685000
2000
bencil oldular.
11:42
But interestinglyilginç biçimde,
285
687000
3000
Fakat ilginç bir şekilde,
11:45
highyüksek testosteronetestosteron maleserkek are alsoAyrıca more likelymuhtemelen
286
690000
2000
yüksek testesteronlu erkekler kendi paralarını, bencillikleri yüzünden
11:47
to use theironların ownkendi moneypara to punishcezalandırmak othersdiğerleri for beingolmak selfishbencil.
287
692000
3000
diğerlerini cezalandırmak için kullanmaya eğilimli olmalarıydı.
11:50
(LaughterKahkaha)
288
695000
2000
(Kahkakalar)
11:52
Now think about this. It meansanlamına geliyor, withiniçinde our ownkendi biologyBiyoloji,
289
697000
3000
Şunu bir düşünün. Demek ki, kendi biyolojimiz içinde
11:55
we have the yinYin and yangYang of moralityahlâk.
290
700000
3000
ahlakın "yin"i (karanlığı) ve "yang"i (aydınlığı) var.
11:58
We have oxytocinoksitosinin that connectsbağlandığı us to othersdiğerleri,
291
703000
2000
Bizleri diğer insanlara yakınlaştıran ve onların
12:00
makesmarkaları us feel what they feel.
292
705000
2000
hissettiklerini bize hissettiren oksitosine sahibiz.
12:02
And we have testosteronetestosteron.
293
707000
2000
Ve aynı zaman da testesterona.
12:04
And menerkekler have 10 timeszamanlar the testosteronetestosteron as womenkadınlar,
294
709000
2000
Ve erkeklerin kadınların on katı testeronları var.
12:06
so menerkekler do this more than womenkadınlar --
295
711000
2000
Yani erkekler bunu kadınlardan daha fazla yapıyor --
12:08
we have testosteronetestosteron that makesmarkaları us want to punishcezalandırmak
296
713000
3000
ahlaksız davranan insanları cezalandırmamızı
12:11
people who behaveDavranmak immorallyimmorally.
297
716000
2000
istettiren testesteronumuz var.
12:13
We don't need God or governmenthükümet tellingsöylüyorum us what to do.
298
718000
2000
Tanrı'ya ya da devlete bize ne yapmamızı söyleyecekleri icin ihtiyacımız yok.
12:15
It's all insideiçeride of us.
299
720000
3000
Hepsi bizim içimizde.
12:18
So you mayMayıs ayı be wonderingmerak ediyor:
300
723000
2000
Peki şunu merak ediyor olabilirsiniz:
12:20
these are beautifulgüzel laboratorylaboratuvar experimentsdeneyler,
301
725000
2000
Bunlar çok hoş laboratuvar deneyleri,
12:22
do they really applyuygulamak to realgerçek life?
302
727000
2000
bunlar cidden gerçek yaşamımızda geçerli oluyor mu?
12:24
Yeah, I've been worryingendişe verici about that too.
303
729000
2000
Evet, bunun için ben de endişeleniyordum.
12:26
So I've gonegitmiş out of the lablaboratuvar
304
731000
2000
Bu yüzden, bunun günlük yaşamımızı etkileyip etkilemediğini
12:28
to see if this really holdstutar in our dailygünlük liveshayatları.
305
733000
2000
gözlemlemek için laboratuvarın dışına çıktım
12:30
So last summeryaz, I attendedkatıldı a weddingDüğün in SouthernGüney Englandİngiltere.
306
735000
3000
Bu sebeple geçen yaz, Güney İngiltere'de bir düğüne katıldım.
12:33
200 people in this beautifulgüzel VictorianViktorya dönemi mansionkonak.
307
738000
3000
Viktorya döneminden bir köşkte 200 kişi.
12:36
I didn't know a singletek personkişi.
308
741000
2000
Bir tek kişiyi bile tanımıyordum.
12:38
And I drovesürdü up in my rentedkiralanmış VauxhallVauxhall.
309
743000
2000
Ve oraya kiralık bir Vauxhall'la gittim.
12:40
And I tookaldı out a centrifugeSantrifüj and drykuru icebuz
310
745000
2000
Ve yanımda bir santrifüj makinası, kuru buz,
12:42
and needlesiğneler and tubesborular.
311
747000
2000
iğneler ve tüpler götürdüm.
12:44
And I tookaldı bloodkan from the brideGelin and the groomdamat
312
749000
2000
Gelin ve damattan, düğündekilerden ve
12:46
and the weddingDüğün partyParti and the familyaile and the friendsarkadaşlar
313
751000
2000
aileden ve arkadaşlardan nikah töreni
12:48
before and immediatelyhemen after the vowsyeminler.
314
753000
2000
öncesi ve hemen sonrasında kan aldım.
12:50
(LaughterKahkaha)
315
755000
2000
(Kahkahalar)
12:52
And guesstahmin what?
316
757000
2000
Ve bilin bakalım ne oldu?
12:54
WeddingsDüğün causesebeb olmak a releaseserbest bırakmak of oxytocinoksitosinin,
317
759000
2000
Düğünler oksitosin salgılanmasına sebep oluyor,
12:56
but they do so in a very particularbelirli way.
318
761000
3000
ama bunu kendine özgü bir yöntemle yapıyor.
12:59
Who is the centermerkez of the weddingDüğün solargüneş systemsistem?
319
764000
2000
Düğün güneş sisteminin merkezinde kim vardır?
13:01
The brideGelin.
320
766000
2000
Gelin.
13:03
She had the biggesten büyük increaseartırmak in oxytocinoksitosinin.
321
768000
2000
En fazla oksitosin artışı onda oluyor.
13:05
Who lovessever the weddingDüğün almostneredeyse as much as the brideGelin?
322
770000
3000
Düğünleri neredeyse gelin kadar başka kim sever?
13:08
Her motheranne, that's right.
323
773000
2000
Gelinin annesi, evet doğru.
13:10
Her motheranne was numbernumara two.
324
775000
2000
Annesi iki numarada.
13:12
Then the groom'sdamat fatherbaba, then the groomdamat,
325
777000
2000
Sonra damadın babası, sonra damat,
13:14
then the familyaile, then the friendsarkadaşlar --
326
779000
2000
sonra aile, sonra
13:16
arrayedserilir around the brideGelin
327
781000
2000
güneşin etrafındaki gezegenler gibi
13:18
like planetsgezegenler around the SunGüneş.
328
783000
2000
gelinin etrafında dizili arkadaşlar.
13:20
So I think it tellsanlatır us that we'vebiz ettik designedtasarlanmış this ritualayin
329
785000
3000
Bu bana göre gösteriyor ki, bu töreni
13:23
to connectbağlamak us to this newyeni coupleçift,
330
788000
2000
bizleri yeni çifte yakınlaştırması için tasarlamışız,
13:25
connectbağlamak us emotionallyduygusal yönden.
331
790000
2000
bizi duygusal olarak yakınlaştırması için.
13:27
Why? Because we need them to be successfulbaşarılı at reproducingüreyen
332
792000
3000
Neden? Çünkü onların başarılı olmasına insan neslinin
13:30
to perpetuatesürdürmek the speciesTürler.
333
795000
3000
sürdürebilmesi için ihtiyacımız var.
13:33
I alsoAyrıca worriedendişeli that my trustgüven experimentsdeneyler with smallküçük amountsmiktarlar of moneypara
334
798000
3000
Ayrıca, küçük miktarlı parayla yapılan güven deneylerim için yaşamımızda
13:36
didn't really captureele geçirmek how oftensık sık we actuallyaslında trustgüven our liveshayatları to strangersyabancı insanlar.
335
801000
4000
ne sıklıkta yabancılara güvendiğimiz hususunu yakalamadıgı için endişeliydim.
13:40
So even thoughgerçi I have a fearkorku of heightsyükseklikleri,
336
805000
2000
Ancak yükseklik korkum olmasına rağmen
13:42
I recentlyson günlerde strappedsarılı myselfkendim to anotherbir diğeri humaninsan beingolmak
337
807000
2000
Geçenlerde kendimi başka bir insana iple bağladım
13:44
and steppedbasamaklı out of an airplaneuçak at 12,000 ftft.
338
809000
3000
ve 12000 feet'teki bir uçaktan atladım.
13:47
I tookaldı my bloodkan before and after,
339
812000
2000
Öncesi ve sonrasında kan örneğimi aldım
13:49
and I had a hugeKocaman spikebaşak of oxytocinoksitosinin.
340
814000
3000
ve çok büyük oksitosin sıçraması olmuştu.
13:52
And there are so manyçok waysyolları we can connectbağlamak to people.
341
817000
3000
İnsanları birbirine yakınlaştıracak birçok yol var.
13:55
For exampleörnek, throughvasitasiyla socialsosyal mediamedya.
342
820000
2000
Örneğin, sosyal medya yoluyla
13:57
ManyBirçok people are TweetingTweeting right now.
343
822000
2000
Bir çok insan şu anda tvit gönderiyor.
13:59
So we investigatedaraştırılmıştır the rolerol of socialsosyal mediamedya
344
824000
2000
Bu yüzden sosyal medyanın rolünü de inceledik
14:01
and foundbulunan the usingkullanma socialsosyal mediamedya
345
826000
2000
ve gördük ki sosyal medyayı kullanmak
14:03
producedüretilmiş a solidkatı double-digitÇift haneli increaseartırmak in oxytocinoksitosinin.
346
828000
3000
oksitosin seviyesinde kesintisiz iki haneli bir artış yaratıyor
14:06
So I ranran this experimentdeney recentlyson günlerde for the KoreanKore dili BroadcastingYayın SystemSistem.
347
831000
3000
Geçtiğimizde bu deneyi Koreli bir yayın organı için yaptım.
14:09
And they had the reportersmuhabirler and theironların producersüreticileri participatekatılmak.
348
834000
4000
Yapımcılarının ve muhabirlerinin deneye katılmalarını sağladılar.
14:13
And one of these guys, he mustşart have been 22,
349
838000
2000
Bu kişilerden birinin, 22 yaşlarında olmalı,
14:15
he had 150 percentyüzde spikebaşak in oxytocinoksitosinin.
350
840000
3000
oksitosin seviyesinde %150'lik bir sıçrama oldu.
14:18
I mean, astoundingşaşırtıcı; no one has this.
351
843000
2000
Gerçekten, hayrete düşürücü; hiç kimsede bu kadar olamaz.
14:20
So he was usingkullanma socialsosyal mediamedya in privateözel.
352
845000
2000
Sosyal medyayı özel yaşamında kullanıyordu.
14:22
When I wroteyazdı my reportrapor to the KoreansKoreliler,
353
847000
2000
Korelilere raporumu yazarken dedim ki,
14:24
I said, "Look, I don't know what this guy was doing,"
354
849000
2000
"Bakın, bu adam ne yapıyordu bilmiyorum,
14:26
but my guesstahmin was interactingetkileşim with his motheranne or his girlfriendkız arkadaşı.
355
851000
3000
ama benim tahminimce annesi ya da kız arkadaşı ile etkileşim içindeydi"
14:29
They checkedkontrol.
356
854000
2000
Kontrol ettiler.
14:31
He was interactingetkileşim on his girlfriend'skız arkadaşının FacebookFacebook pagesayfa.
357
856000
2000
Kız arkadaşının Facebook sayfasında etkileşim içindeymiş.
14:33
There you go. That's connectionbağ.
358
858000
3000
İşte bu. Yakınlaştırma budur.
14:36
So there's tonston of waysyolları that we can connectbağlamak to other people,
359
861000
3000
Yani bizi diğer insanlara yakınlaştıracak bir sürü yöntem var
14:39
and it seemsgörünüyor to be universalevrensel.
360
864000
2000
ve görünüyor ki hepsi evrensel düzeyde.
14:41
Two weekshaftalar agoönce,
361
866000
2000
İki hafta önce,
14:43
I just got back from PapuaPapua NewYeni GuineaGine
362
868000
2000
dağlık bölgerinde, çok soyutlanmış,
14:45
where I wentgitti up to the highlandsHighlands --
363
870000
2000
1000 yıl boyunca yaşamış gibi duran,
14:47
very isolatedyalıtılmış tribeskabileler of subsistencegeçim farmersçiftçiler
364
872000
3000
kendine ancak yetebilen çiftçi kabilelerine gittiğim
14:50
livingyaşam as they have livedyaşamış for milleniaMillenia.
365
875000
3000
Papua Yeni Gine'den daha yeni dönmüştüm.
14:53
There are 800 differentfarklı languagesdiller in the highlandsHighlands.
366
878000
3000
Dağlık bölgerinde 800 farklı dil konuşuluyor.
14:56
These are the mostçoğu primitiveilkel people in the worldDünya.
367
881000
3000
Bu insanlar, dünyadaki en ilkel insanlar.
14:59
And they indeedaslında alsoAyrıca releaseserbest bırakmak oxytocinoksitosinin.
368
884000
3000
Ve aslında onlar da oksitosin salgılıyorlar.
15:02
So oxytocinoksitosinin connectsbağlandığı us to other people.
369
887000
4000
Yani oksitosin bizi diğer insanlara yakınlaştırır.
15:06
OxytocinOksitosin makesmarkaları us feel what other people feel.
370
891000
2000
Oksitosin diğer insanların hissettiklerini bize de hissettirir.
15:08
And it's so easykolay to causesebeb olmak people'sinsanların brainsbeyin
371
893000
3000
Ve insanların beyinlerinin oksitosin
15:11
to releaseserbest bırakmak oxytocinoksitosinin.
372
896000
2000
salgılamasını sağlamak çok kolay.
15:13
I know how to do it,
373
898000
2000
Nasıl yapıldığını biliyorum
15:15
and my favoritesevdiğim way to do it is, in factgerçek, the easiesten kolay.
374
900000
2000
ve aynı zamanda en sevdiğim yöntem,
15:17
Let me showgöstermek it to you.
375
902000
2000
aslında en basiti. Sizlere göstereyim.
15:24
Come here. Give me a hugsarılmak.
376
909000
2000
Buraya gelin. Bana bir kucak verin.
15:26
(LaughterKahkaha)
377
911000
2000
(Kahkahalar)
15:28
There you go.
378
913000
2000
İşte bu.
15:30
(ApplauseAlkış)
379
915000
9000
(Alkışlar)
15:39
So my penchanttutku for huggingsarılma other people
380
924000
2000
Bu diğer insanları kucaklama arzum
15:41
has earnedkazanılan me the nicknameKullanıcı adı DrDr. Love.
381
926000
2000
bana Dr. Aşk takma adını kazandırdı.
15:43
I'm happymutlu to sharepay a little more love in the worldDünya,
382
928000
2000
Dünyada biraz fazla sevgi paylaşıyor olmaktan mutluyum,
15:45
it's great,
383
930000
2000
çok harika bir şey,
15:47
but here'sburada your prescriptionreçete from DrDr. Love:
384
932000
2000
fakat buyrun Dr. Aşk'tan reçeteniz:
15:49
eightsekiz hugshugs a day.
385
934000
3000
Günde sekiz kucaklama.
15:52
We have foundbulunan that people who releaseserbest bırakmak more oxytocinoksitosinin
386
937000
2000
Şunu gördük ki, daha fazla oksitosin salgılayan insanlar
15:54
are happierdaha mutlu.
387
939000
2000
daha mutlu insanlar oluyor.
15:56
And they're happierdaha mutlu
388
941000
2000
Daha mutlular çünkü
15:58
because they have better relationshipsilişkiler of all typestürleri.
389
943000
3000
her yönden daha iyi ilişkilere sahipler.
16:01
DrDr. Love saysdiyor eightsekiz hugshugs a day.
390
946000
3000
Dr. Aşk der ki, günde sekiz kucaklama.
16:04
EightSekiz hugshugs a day -- you'llEğer olacak be happierdaha mutlu
391
949000
2000
Günde sekiz kucaklamayla -- daha mutlu olacaksınız
16:06
and the worldDünya will be a better placeyer.
392
951000
2000
ve dünya daha iyi bir yer olacak.
16:08
Of coursekurs, if you don't like to touchdokunma people, I can always shovekıpırdamak this up your noseburun.
393
953000
3000
Tabii ki, eğer insanlara dokunmayı sevmiyorsanız, bunu her zaman
16:11
(LaughterKahkaha)
394
956000
2000
burnunuza sokabilirim. (Kahkahalar)
16:13
Thank you.
395
958000
2000
Teşekkürler.
16:15
(ApplauseAlkış)
396
960000
13000
(Alkışlar)
Translated by Eray Ozkan
Reviewed by Meric Aydonat

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Paul Zak - Neuroeconomist
A pioneer in the field of neuroeconomics, Paul Zak is uncovering how the hormone oxytocin promotes trust, and proving that love is good for business.

Why you should listen

What’s behind the human instinct to trust and to put each other’s well-being first? When you think about how much of the world works on a handshake or on holding a door open for somebody, why people cooperate is a huge question. Paul Zak researches oxytocin, a neuropeptide that affects our everyday social interactions and our ability to behave altruistically and cooperatively, applying his findings to the way we make decisions. A pioneer in a new field of study called neuroeconomics, Zak has demonstrated that oxytocin is responsible for a variety of virtuous behaviors in humans such as empathy, generosity and trust. Amazingly, he has also discovered that social networking triggers the same release of oxytocin in the brain -- meaning that e-connections are interpreted by the brain like in-person connections.

A professor at Claremont Graduate University in Southern California, Zak believes most humans are biologically wired to cooperate, but that business and economics ignore the biological foundations of human reciprocity, risking loss: when oxytocin levels are high in subjects, people’s generosity to strangers increases up to 80 percent; and countries with higher levels of trust – lower crime, better education – fare better economically.

He says: "Civilization is dependent on oxytocin. You can't live around people you don't know intimately unless you have something that says: Him I can trust, and this one I can't trust."

More profile about the speaker
Paul Zak | Speaker | TED.com