TED2004
Matthieu Ricard: The habits of happiness
Matthieu Ricard'dan mutluluk alışkanlıkları üzerine
Filmed:
Readability: 3.8
9,314,836 views
Mutluluk nedir ve nasıl hepimiz ondan bir parça alabiliriz? Biyokimyagerlikten Budist keşişliğe geçen Matthieu Ricard, mutluluk alışkanlıkları konusunda zihinlerimizi eğiterek gerçek bir huzur ve tatmin hissi yaratabileceğimizi söylüyor.
Matthieu Ricard - Monk, author, photographer
Sometimes called the "happiest man in the world," Matthieu Ricard is a Buddhist monk, author and photographer. Full bio
Sometimes called the "happiest man in the world," Matthieu Ricard is a Buddhist monk, author and photographer. Full bio
Double-click the English transcript below to play the video.
00:12
So, I guess it is a result of globalization that you can find
0
0
5000
Sanırım Everest'in tepesinde Coca-Cola tenekeleri ve Monterey'de Budist bir keşiş bulabilmek
00:17
Coca-Cola tins on top of Everest and a Buddhist monk in Monterey.
1
5000
5000
küreselleşmenin bir sonucu.
00:22
(Laughter)
2
10000
3000
(Gülüşmeler)
00:25
And so I just came, two days ago, from the Himalayas to your kind invitation.
3
13000
6000
Nazik davetiniz üzerine henüz iki gün önce Himalayalar'dan geldim.
00:31
So I would like to invite you, also, for a while, to the Himalayas themselves.
4
19000
4000
Sizi de bir süreliğine Himalayalar'a davet etmek ve
00:37
And to show the place where meditators, like me,
5
25000
6000
meditasyon yapanların,
00:43
who began with being a molecular biologist in Pasteur Institute,
6
31000
4000
Pasteur Enstitüsü'nde moleküler biyolog olarak başlayan benim gibi,
00:47
and found their way to the mountains.
7
35000
4000
yolunun nasıl dağlara düştüğünü göstermek isterim.
00:52
So these are a few images I was lucky to take and be there.
8
40000
5000
İşte orada bulunma şansına sahip olup çektiğim fotoğraflardan bazıları.
00:58
There's the Mount Kailash in Eastern Tibet -- wonderful setting.
9
46000
6000
Doğu Tibet'te Kailash Dağı- olağanüstü bir manzara.
01:04
This is from Marlboro country.
10
52000
2000
Bu Marlboro ülkesinden.
01:06
(Laughter)
11
54000
5000
(Gülüşmeler)
01:11
This is a turquoise lake.
12
59000
2000
Bu Turkuaz Gölü.
01:13
A meditator.
13
61000
2000
Meditasyon yapan biri.
01:16
This is the hottest day of the year somewhere in Eastern Tibet, on August 1.
14
64000
5000
Bu Doğu Tibet'te bir yerlerde 11 Ağustos'ta, yılın en sıcak günü.
01:21
And the night before, we camped, and my Tibetan friends said,
15
69000
5000
Bir gece önce kamp yaptık ve Tibetli arkadaşlarım dışarıda uyuyacağımızı söyledi.
01:26
"We are going to sleep outside." And I said, "Why? We have enough space in the tent."
16
74000
4000
Ben de "Neden? Çadırda yeterince yer var" dedim.
01:30
They said, "Yes, but it's summertime."
17
78000
2000
"Evet, ama şu anda yaz" dediler.
01:32
(Laughter)
18
80000
4000
(Gülüşmeler)
01:37
So now, we are going to speak of happiness.
19
85000
3000
Şimdi, mutluluktan bahsedeceğiz.
01:40
As a Frenchman, I must say that there are a lot of French intellectuals
20
88000
4000
Bir Fransız olarak söylemeliyim ki, mutluluğun hiç de ilginç olmadığını düşünen
01:44
that think happiness is not at all interesting.
21
92000
4000
birçok Fransız entelektüel var.
01:48
(Laughter)
22
96000
1000
(Gülüşmeler)
01:49
I just wrote an essay on happiness, and there was a controversy.
23
97000
3000
Mutlulukla ilgili henüz bir makale yazdım ve bir tartışma çıktı.
01:52
And someone wrote an article saying, "Don't impose on us the dirty work of happiness."
24
100000
5000
Ve biri de "Bizi mutluluğun kirli işlerini kabul etmeye zorlama" diyen bir yazı yazdı.
01:57
(Laughter)
25
105000
2000
(Gülüşmeler)
01:59
"We don't care about being happy. We need to live with passion.
26
107000
4000
Biz mutlu olmayı önemsemiyoruz. Biz tutkuyla yaşamak zorundayız.
02:03
We like the ups and downs of life.
27
111000
3000
Hayatın iniş çıkışlarını seviyoruz.
02:06
We like our suffering because it's so good when it ceases for a while."
28
114000
3000
Istırabımızı seviyoruz; çünkü bir süreliğine dindiğinde bu gerçekten çok güzel.
02:09
(Laughter)
29
117000
4000
(Gülüşmeler)
02:13
This is what I see from the balcony of my hermitage in the Himalayas.
30
121000
5000
Himalayalar'daki keşiş kulübemin balkonundan gördüğüm şey bu.
02:18
It's about two meters by three, and you are all welcome any time.
31
126000
3000
İki metreye üç metreye boyutlarında ve hepiniz istediğiniz zaman buyurabilirsiniz.
02:21
(Laughter)
32
129000
2000
(Gülüşmeler)
02:23
Now, let's come to happiness or well-being.
33
131000
6000
Şimdi, mutluluğa ya da refaha gelelim.
02:29
And first of all, you know, despite what the French intellectuals say,
34
137000
4000
Öncelikle, bilirsiniz, Fransız entelektüellerinin söylediklerinin aksine,
02:33
it seems that no one wakes up in the morning thinking,
35
141000
3000
görünüşe göre kimse sabah kalkıp da
02:36
"May I suffer the whole day?"
36
144000
2000
"Bütün gün acı çekebilir miyim?" diye düşünmüyor.
02:38
(Laughter)
37
146000
1000
(Gülüşmeler)
02:39
Which means that somehow -- consciously or not,
38
147000
5000
Bu da demek oluyor ki bir şekilde- bilinçli olarak ya da bilinçsizce,
02:44
directly or indirectly, in the short or the long term,
39
152000
4000
doğrudan ya da dolaylı olarak, kısa vadede ya da uzun vadede,
02:48
whatever we do, whatever we hope, whatever we dream --
40
156000
4000
ne yaparsak yapalım, neyi umut edersek edelim, neyin hayalini kurarsak kuralım-
02:52
somehow, is related to a deep, profound desire for well-being or happiness.
41
160000
8000
bu bir şekilde, bu derin ve yoğun bir mutluluk ya da refah isteğiyle ilişkili.
03:00
As Pascal said, even the one who hangs himself,
42
168000
4000
Pascal'ın dediği gibi, kendini asan kişi bile,
03:04
somehow, is looking for cessation of suffering -- he finds no other way.
43
172000
7000
bir şekilde acısını dindirmenin bir yolunu arar- başka bir seçenek bulamamaktadır.
03:11
But then, if you look in the literature, East and West,
44
179000
3000
Doğu ve Batı edebiyatına bakacak olursanız,
03:14
you can find incredible diversity of definition of happiness.
45
182000
5000
mutluluğun tanımıyla ilgili inanılmaz bir çeşitlilik bulursunuz.
03:19
Some people say, I only believed in remembering the past,
46
187000
5000
Bazıları der ki; ben sadece geçmişi hatırlamaya,
03:24
imagining the future, never the present.
47
192000
2000
asla şimdiyi değil, geleceği hayal etmeye inandım.
03:26
Some people say happiness is right now;
48
194000
3000
Bazıları mutluluğun tam bu anda olduğunu söyler;
03:29
it's the quality of the freshness of the present moment.
49
197000
4000
mevcut anın diriliğinin niteliğindedir.
03:33
And that led to Henri Bergson, the French philosopher, to say,
50
201000
4000
Ve bu da, Fransız filozof Henri Bergson'un şöyle demesine yol açmıştır;
03:37
"All the great thinkers of humanity have left happiness in the vague
51
205000
4000
"İnsanlığın tüm büyük düşünürleri tanımlamak için- kendi tanımlarını yapabilmek için
03:41
so that they could define -- each of them could define their own terms."
52
209000
4000
mutluluğu belirsizlikte bırakmışlardır."
03:46
Well, that would be fine if it was just a secondary preoccupation in life.
53
214000
5000
Şey, eğer bu hayatta sadece ikincil bir meşguliyet olsa iyi olabilirdi.
03:52
But now, if it is something that is going to determine
54
220000
3000
Ama şimdi, bu hayatımızdaki her anın niteliğini
03:55
the quality of every instant of our life,
55
223000
3000
belirleyecek bir şeyse,
03:58
then we better know what it is, have some clearer idea.
56
226000
5000
o zaman onun ne olduğunu bilmemiz ve onun hakkında daha net bir fikir sahibi olmamız daha iyi olur.
04:03
And probably, the fact that we don't know that is why, so often,
57
231000
5000
Ve muhtemelen, onun ne olduğunu bilmediğimiz gerçeği, çoğu zaman,
04:08
although we seek happiness, it seems we turn our back to it.
58
236000
3000
mutluluğu aradığımız halde ona sırt çevirmemizin nedenidir.
04:11
Although we want to avoid suffering, it seems we are running somewhat towards it.
59
239000
5000
Acı çekmeyi önlemek istediğimiz halde, görünen o ki bir şekilde ona doğru koşuyoruz.
04:16
And that can also come from some kind of confusions.
60
244000
4000
Bu bazı karışıklıklardan da kaynaklanabilir.
04:20
One of the most common ones is happiness and pleasure.
61
248000
4000
Bunlardan en yaygın olanlardan biri mutluluk ve zevktir.
04:24
But, if you look at the characteristics of those two,
62
252000
3000
Ama bu ikisinin özelliklerine bakarsak,
04:27
pleasure is contingent upon time, upon its object, upon the place.
63
255000
8000
zevk; zamana, nesneye ve yere bağlıdır.
04:35
It is something that -- changes of nature.
64
263000
4000
Maddenin doğasını değiştiren bir şeydir.
04:40
Beautiful chocolate cake: first serving is delicious,
65
268000
4000
Güzel bir çikolatalı pasta: ilk porsiyon lezizdir,
04:44
second one not so much, then we feel disgust.
66
272000
3000
ikincisi o kadar da değildir, sonra da tiksinti duyarız.
04:47
(Laughter)
67
275000
2000
(Gülüşmeler)
04:49
That's the nature of things. We get tired.
68
277000
4000
Bu maddenin doğasıdır: onlardan sıkılırız.
04:53
I used to be a fan of Bach. I used to play it on the guitar, you know.
69
281000
4000
Bir Bach hayranıydım. Gitarla çalardım, bilirsiniz.
04:57
I can hear it two, three, five times.
70
285000
2000
İki, üç, beş kere dinleyebilirim.
04:59
If I had to hear it 24 hours, non-stop, it might be very tiring.
71
287000
5000
Eğer 24 saat durmaksızın dinlemek zorunda olsaydım çok sıkıcı olabilirdi.
05:04
If you are feeling very cold, you come near a fire, it's so wonderful.
72
292000
5000
Eğer çok üşümüşseniz, ateşin yanına gelirsiniz, şahanedir.
05:09
Then, after some moments, you just go a little back, and then it starts burning.
73
297000
3000
Birkaç dakika sonra, biraz uzaklaşırsınız ve sonra da yakmaya başlar.
05:13
It sort of uses itself as you experience it.
74
301000
4000
Siz onu deneyimledikçe bir şekilde kendini tüketir.
05:19
And also, again, it can -- also, it's something that you --
75
307000
4000
Ve aynı zamanda, bu-
05:23
it is not something that is radiating outside.
76
311000
2000
bu dışarıya yayılan bir şey değildir.
05:25
Like, you can feel intense pleasure
77
313000
2000
Mesela, siz yoğun bir haz hissederken
05:27
and some others around you can be suffering a lot.
78
315000
5000
etrafınızda bazıları çok acı çekiyor olabilir.
05:32
Now, what, then, will be happiness?
79
320000
3000
Şimdi, o zaman, mutluluk ne olacaktır?
05:35
And happiness, of course, is such a vague word, so let's say well-being.
80
323000
5000
Ve mutluluk, tabii ki, çok belirsiz bir kelime, o yüzden refah diyelim.
05:42
And so, I think the best definition, according to the Buddhist view,
81
330000
4000
Bence en iyi tanım, Budist görüşe göre,
05:46
is that well-being is not just a mere pleasurable sensation.
82
334000
7000
refahın yalnızca zevk veren bir his olmadığıdır.
05:53
It is a deep sense of serenity and fulfillment,
83
341000
5000
Bütün duygu durumlarını, kişinin karşılaşabileceği bütün sevinçleri ve üzüntüleri
05:58
a state that actually pervades and underlies all emotional states,
84
346000
11000
aslında istila eden ve onların temelini oluşturan
06:09
and all the joys and sorrows that can come one's way.
85
357000
4000
yoğun bir huzur ve tamamlanma hissidir.
06:13
For you, that might be surprising.
86
361000
2000
Bu sizin için şaşırtıcı olabilir.
06:15
Can we have this kind of well-being while being sad? In a way, why not?
87
363000
6000
Mutsuzken bu tür bir refaha sahip olabilir miyiz? Bir bakıma, neden olmasın?
06:21
Because we are speaking of a different level.
88
369000
3000
Çünkü farklı bir seviyeden bahsediyoruz.
06:27
Look at the waves coming here to shore.
89
375000
4000
Sahile gelen dalgalara bakın.
06:31
When you are at the bottom of the wave, you hit the bottom.
90
379000
4000
Dalganın altındayken, dibe vurursunuz.
06:35
You hit the solid rock.
91
383000
2000
Sert kayalara çarparsınız.
06:37
When you are surfing on the top, you are all elated.
92
385000
2000
Dalganın üstünde sörf yaparken, coşkunsunuzdur.
06:39
So you go from elation to depression -- there's no depth.
93
387000
3000
Dolayısıyla coşkudan bunalıma geçersiniz, derinlik yoktur.
06:44
Now, if you look at the high sea, there might be beautiful, calm ocean, like a mirror.
94
392000
6000
Şimdi, eğer açık denize bakarsanız, güzel, ayna gibi dingin bir okyanus olabilir.
06:50
There might be storms, but the depth of the ocean is still there, unchanged.
95
398000
7000
Fırtınalar da olabilir, ama okyanusun derinliği hala mevcuttur, değişmemiştir.
06:58
So now, how is that?
96
406000
2000
Peki şimdi, bu nasıl oluyor?
07:00
It can only be a state of being, not just a fleeting emotion, sensation.
97
408000
5000
Sadece bir varolma durumu olabilir, geçici bir duygu, his değil.
07:05
Even joy -- that can be the spring of happiness.
98
413000
4000
Mutluluğun kaynağı olabilen sevinç bile böyledir.
07:09
But there's also wicked joy, you can rejoice in someone's suffering.
99
417000
4000
Ama aynı zamanda habis sevinç de vardır, başkasının çektiği acıdan memnun olabilirsiniz.
07:13
So how do we proceed in our quest for happiness? Very often, we look outside.
100
421000
8000
Öyleyse mutluluk arayışımıza nasıl devam ederiz? Çoğu kez dışarıya bakarız.
07:21
We think that if we could gather this and that, all the conditions,
101
429000
5000
Düşünürüz ki eğer şunu bunu, bütün koşulları
07:26
something that we say, "Everything to be happy --
102
434000
3000
söylediğimiz bir şeyi, mutlu olmak için gereken her şeyi toplayabilirsek-
07:29
to have everything to be happy."
103
437000
3000
Her şeye sahip olmak, mutlu olmak.
07:32
That very sentence already reveals the doom of destruction of happiness.
104
440000
4000
Bu cümlenin kendisi zaten mutluluğun yıkımının kaçınılmaz sonunu ortaya koyuyor.
07:36
To have everything. If we miss something, it collapses.
105
444000
5000
Her şeye sahip olmak. Bir şeyi ıskalarsak, bozulur.
07:41
And also, when things go wrong, we try to fix the outside so much,
106
449000
4000
Ve aynı zamanda, işler yolunda gitmediğinde dışarıdakini düzeltmek için çok uğraşırız;
07:45
but our control of the outer world is limited, temporary, and often, illusory.
107
453000
9000
ama dış dünya üzerindeki kontrolümüz kısıtlı, geçici ve çoğu zaman, aldatıcıdır.
07:54
So now, look at inner conditions. Aren't they stronger?
108
462000
4000
O zaman şimdi, içsel koşullara bakalım. Daha güçlü değiller mi?
07:58
Isn't it the mind that translates the outer condition into happiness and suffering?
109
466000
6000
Harici koşulları mutluluk ve ıstırap olarak yorumlayan zihin değil midir?
08:04
And isn't that stronger?
110
472000
2000
Ve bu daha güçlü değil midir?
08:06
We know, by experience, that we can be what we call "a little paradise,"
111
474000
5000
Deneyimlere dayanarak biliyoruz ki, "küçük cennet" dediğimiz bir yerde olabilir
08:11
and yet, be completely unhappy within.
112
479000
4000
ve yine de için için tamamen mutsuz olabiliriz.
08:16
The Dalai Lama was once in Portugal,
113
484000
3000
Dalay Lama bir keresinde Portekiz'deydi
08:19
and there was a lot of construction going on everywhere.
114
487000
2000
ve her yerde bir sürü inşaat devam ediyordu.
08:21
So one evening, he said, "Look, you are doing all these things,
115
489000
3000
Bir akşam şöyle dedi, "Bakın, bütün bu şeyleri yapıyorsunuz,
08:24
but isn't it nice, also, to build something within?"
116
492000
3000
ama içinizde bir şeyler inşa etmek de güzel değil mi?"
08:27
And he said, "Unless that -- even you get high-tech flat
117
495000
5000
Ve dedi ki, "Son derece modern ve rahat bir binanın yüzüncü katında
08:32
on the 100th floor of a super-modern and comfortable building,
118
500000
5000
yüksek teknolojiye sahip bir daire alsanız bile-
08:37
if you are deeply unhappy within,
119
505000
2000
eğer içten içe gerçekten mutsuzsanız,
08:39
all you are going to look for is a window from which to jump."
120
507000
3000
arayacağınız tek şey, atlamak için bir pencere olacaktır."
08:44
So now, at the opposite,
121
512000
2000
Şimdi, bunun aksine,
08:46
we know a lot of people who, in very difficult circumstances,
122
514000
4000
pek çok insanın çok zor koşullarda
08:50
manage to keep serenity, inner strength, inner freedom, confidence.
123
518000
6000
huzur, iç kuvvet, iç özgürlük ve güvenlerini korumayı başardıklarını biliyoruz.
08:57
So now, if the inner conditions are stronger --
124
525000
2000
Öyleyse, eğer manevi koşullar daha güçlüyse-
08:59
of course, the outer conditions do influence,
125
527000
3000
tabii, harici koşulların da etkisi vardır,
09:02
and it's wonderful to live longer, healthier,
126
530000
4000
ve daha uzun, daha sağlıklı yaşamak,
09:06
to have access to information, education, to be able to travel,
127
534000
3000
bilgiye ve eğitime erişebilmek, seyahat edebilmek,
09:09
to have freedom. It's highly desirable.
128
537000
5000
özgür olmak harikadır ve son derece arzu edilir.
09:14
However, this is not enough. Those are just auxiliary, help conditions.
129
542000
6000
Ancak, bu yeterli değildir; bunlar sadece yardımcı unsurlar, durumlardır.
09:20
The experience that translates everything is within the mind.
130
548000
5000
Her şeyi yorumlayan deneyim zihindedir.
09:25
So then, when we ask oneself how to nurture the condition for happiness,
131
553000
6000
O zaman, mutluluğun koşulunu,içsel koşulları nasıl besleyeceğimizi
09:31
the inner conditions, and which are those which will undermine happiness.
132
559000
5000
ve mutluluğun altını kazacak olanların hangileri olduğunu sorduğumuzda,
09:37
So then, this just needs to have some experience.
133
565000
3000
bu biraz deneyim sahibi olmayı gerektirir.
09:40
We have to know from ourselves, there are certain states of mind
134
568000
3000
Bu serpilmeye, bu refaha olanak sağlayan
09:43
that are conducive to this flourishing, to this well-being,
135
571000
3000
Yunanlılar'ın "eudaimonia", serpilmek dedikleri
09:46
what the Greeks called eudaimonia, flourishing.
136
574000
5000
belirli zihinsel durumlar olduğunu kendimizden bilmemiz gerekir.
09:51
There are some which are adverse to this well-being.
137
579000
4000
Bu refaha zıt olan bazı zihinsel durumlar da vardır.
09:56
And so, if we look from our own experience,
138
584000
3000
Öyleyse, kendi deneyimlerimizden yola çıkarsak-
09:59
anger, hatred, jealousy, arrogance, obsessive desire, strong grasping,
139
587000
9000
öfke, nefret, kıskançlık, kibir, saplantılı arzular, güçlü doyumsuzluklar-
10:08
they don't leave us in such a good state after we have experienced it.
140
596000
5000
onları deneyimledikten sonra bizi çok da iyi bir halde bırakmazlar.
10:13
And also, they are detrimental to others' happiness.
141
601000
3000
Ve aynı zamanda, başkalarının mutluluklarına da zarar verirler.
10:17
So we may consider that the more those are invading our mind,
142
605000
4000
O zaman, bunlar zihnimizi daha çok işgal ettikçe
10:21
and, like a chain reaction, the more we feel miserable, we feel tormented.
143
609000
5000
bir zincirleme reaksiyon gibi daha perişan, ıstırap içinde hissettiğimizi düşünebiliriz.
10:27
At the opposite, everyone knows deep within that an act of selfless generosity,
144
615000
6000
Buna karşılık, herkes bilir ki çıkar gözetmeden, uzaktan,
10:33
if from the distance, without anyone knowing anything about it,
145
621000
5000
kimse bilmeden yapılan cömert bir davranışla
10:38
we could save a child's life, make someone happy.
146
626000
4000
bir çocuğun hayatını kurtarabilir, birini mutlu edebiliriz.
10:42
We don't need the recognition. We don't need any gratitude.
147
630000
3000
Başkalarının takdirine ihtiyaç yoktur. Minnettarlığa ihtiyaç yoktur.
10:45
Just the mere fact of doing that fills such a sense of adequation with our deep nature.
148
633000
8000
Yalnızca bunu yaptığımız gerçeği, tabiatımızı yeterlilik duygusuyla doldurur.
10:53
And we would like to be like that all the time.
149
641000
3000
Ve her zaman bu şekilde olmak isteriz.
10:56
So is that possible, to change our way of being, to transform one's mind?
150
644000
6000
Öyleyse, varoluş şeklimizi değiştirmek, zihnimizi dönüştürmek,
11:02
Aren't those negative emotions, or destructive emotions,
151
650000
4000
ve zihnin doğasında olan o olumsuz, yıkıcı duyguları
11:06
inherent to the nature of mind?
152
654000
3000
değiştirmek mümkün müdür?
11:09
Is change possible in our emotions, in our traits, in our moods?
153
657000
6000
Duygularımızda, özelliklerimizde, ruh hallerimizde bunu yapabilmek mümkün müdür?
11:15
For that we have to ask, what is nature of mind?
154
663000
3000
Bunun için şunu sormalıyız; Zihnin doğası nedir?
11:18
And if we look from the experiential point of view,
155
666000
4000
Ve eğer deneysel bakış açısından bakacak olursak,
11:22
there is a primary quality of consciousness
156
670000
3000
bilinçliliğin öncelikli bir niteliği vardır;
11:25
that's just the mere fact to be cognitive, to be aware.
157
673000
5000
o da salt kavramsal, farkında olma gerçeğidir.
11:30
Consciousness is like a mirror that allows all images to rise on it.
158
678000
5000
Bilinçlilik, bütün imgelerin kendi üzerinde ortaya çıkmasına izin veren bir ayna gibidir.
11:35
You can have ugly faces, beautiful faces in the mirror.
159
683000
3000
Çirkin ve güzel yüzler olabilir.
11:38
The mirror allows that, but the mirror is not tainted,
160
686000
4000
Ayna buna izin verir, ama ayna kusurlu değildir,
11:42
is not modified, is not altered by those images.
161
690000
4000
değiştirilmiş değildir, bu imgeler tarafından başkalaştırılmamıştır.
11:46
Likewise, behind every single thought there is the bare consciousness, pure awareness.
162
694000
8000
Aynı şekilde, her düşüncenin arkasında yalın bilinçlilik, saf farkındalık vardır.
11:54
This is the nature. It cannot be tainted intrinsically with hatred or jealousy because,
163
702000
6000
Bu tabiatıdır. Özünde nefret ya da kıskançlık tarafından kirletilemez çünkü;
12:00
then, if it was always there -- like a dye that would permeate the whole cloth --
164
708000
5000
her zaman orada olsaydı- bütün kumaşa nüfuz eden bir boya gibi-
12:05
then it would be found all the time, somewhere.
165
713000
3000
o halde daima, bir yerlerde bulunurdu.
12:08
We know we're not always angry, always jealous, always generous.
166
716000
5000
Her zaman kızgın, kıskanç, cömert olmadığımızı biliyoruz.
12:13
So, because the basic fabric of consciousness
167
721000
3000
O yüzden, bilinçliliğin esas dokusu, onu bir taştan ayıran
12:16
is this pure cognitive quality that differentiates it from a stone,
168
724000
4000
saf kavramsal nitelik olduğu için,
12:20
there is a possibility for change because all emotions are fleeting.
169
728000
4000
değişim için bir olasılık vardır; çünkü bütün duygular geçicidir.
12:24
That is the ground for mind training.
170
732000
3000
Zihin eğitiminin temeli budur.
12:27
Mind training is based on the idea that two opposite mental factors
171
735000
5000
Zihin eğitimi, iki karşıt zihinsel etkenin aynı anda
12:32
cannot happen at the same time.
172
740000
2000
gerçekleşemeyeceği düşüncesi üzerine kuruludur.
12:34
You could go from love to hate.
173
742000
2000
Aşktan nefrete geçebilirsiniz.
12:36
But you cannot, at the same time, toward the same object,
174
744000
3000
Ama aynı nesneye, aynı kişiye
12:39
the same person, want to harm and want to do good.
175
747000
4000
aynı anda hem zarar vermek hem de iyilik yapmak isteyemezsiniz.
12:43
You cannot, in the same gesture, shake hand and give a blow.
176
751000
4000
Aynı anda hem el sıkışıp hem de önemsemezlik edemezsiniz.
12:47
So, there are natural antidotes to emotions
177
755000
4000
İçsel refahımızı tahrip edici
12:51
that are destructive to our inner well-being.
178
759000
3000
duyguların doğal panzehirleri vardır.
12:54
So that's the way to proceed. Rejoicing compared to jealousy.
179
762000
6000
İşte bu şekilde ilerleriz. Kıskançlığa kıyasla sevinç.
13:00
A kind of sense of inner freedom as opposite to intense grasping and obsession.
180
768000
7000
Yoğun doyumsuzluk ve takıntıya karşılık bir çeşit içsel özgürlük hissi.
13:08
Benevolence, loving kindness against hatred.
181
776000
5000
Nefrete karşı iyilik ve merhamet.
13:13
But, of course, each emotion then would need a particular antidote.
182
781000
5000
Ama tabii, bu şekilde her duygu belirli bir panzehire ihtiyaç duyardı.
13:18
Another way is to try to find a general antidote to all emotions,
183
786000
5000
Başka bir yol da, tabiatlarına bakarak bütün duygulara karşı
13:23
and that's by looking at the very nature.
184
791000
3000
genel bir panzehir bulmaya çalışmaktır.
13:26
Usually, when we feel annoyed, hatred or upset with someone,
185
794000
6000
Genellikle, birine sinirlenmiş, ondan nefret etmiş ya da onun yüzünden üzülmüşsek
13:32
or obsessed with something, the mind goes again and again to that object.
186
800000
4000
ya da bir şeyi saplantı haline getirmişsek, zihin tekrar tekrar o nesneye yönelir.
13:36
Each time it goes to the object, it reinforces that obsession or that annoyance.
187
804000
6000
O nesneye her yöneliğinde, o takıntıyı ya da sıkıntıyı pekiştirir.
13:42
So then, it's a self-perpetuating process.
188
810000
4000
Dolayısıyla, bu kendi kendini devam ettiren bir süreçtir.
13:46
So what we need to look now is, instead of looking outward, we look inward.
189
814000
5000
O zaman şimdi bakmamız gereken yer, dışa doğru yerine içe doğrudur.
13:51
Look at anger itself.
190
819000
2000
Öfkenin kendisine bakın;
13:53
It looks very menacing, like a billowing monsoon cloud or thunderstorm.
191
821000
6000
kabaran bir muson bulutu ya da fırtına gibi tehdit edici görünür.
13:59
But we think we could sit on the cloud -- but if you go there, it's just mist.
192
827000
4000
Bulutun üstünde oturabileceğimizi zannederiz; ama oraya giderseniz, sadece sistir.
14:03
Likewise, if you look at the thought of anger,
193
831000
3000
Aynı şekilde, öfkenin düşüncesine bakacak olursanız,
14:06
it will vanish like frost under the morning sun.
194
834000
4000
sabah güneşi altındaki çiğ gibi kaybolacaktır.
14:10
If you do this again and again, the propensity,
195
838000
3000
Eğer bunu tekrarlarsanız, öfkenin tekrar
14:13
the tendencies for anger to arise again
196
841000
3000
ortaya çıkma eğilimi,
14:16
will be less and less each time you dissolve it.
197
844000
3000
siz onu her çözümlediğinizde daha az olacaktır.
14:19
And, at the end, although it may rise, it will just cross the mind,
198
847000
4000
Ve sonunda, ortaya çıksa bile, bir iz bırakmadan gökyüzünden geçen bir kuş gibi
14:23
like a bird crossing the sky without leaving any track.
199
851000
3000
sadece zihinden geçecektir.
14:26
So this is the principal of mind training.
200
854000
4000
Zihin eğitiminin esası budur.
14:30
Now, it takes time because we -- it took time for all those faults in our mind,
201
858000
9000
Şimdi, bu zaman alır- zihnimizdeki hataların, eğilimlerin ortaya çıkması
14:39
the tendencies, to build up, so it will take time to unfold them as well.
202
867000
4000
zaman almıştır, o yüzden onları çözmek de zaman alacaktır.
14:43
But that's the only way to go.
203
871000
2000
Ama takip edilecek tek yol budur.
14:45
Mind transformation -- that is the very meaning of meditation.
204
873000
5000
Zihin dönüşümü: meditasyonun anlamı tam olarak budur.
14:50
It means familiarization with a new way of being,
205
878000
3000
Yeni bir varoluş şekline alışmak, varlığımızın ve bilinçliliğimizin olduğu
14:53
new way of perceiving things, which is more in adequation with reality,
206
881000
4000
gerçekliğe, karşılıklı bağımlılığa,
14:57
with interdependence, with the stream and continuous transformation,
207
885000
4000
akışa ve devamlı bilgiye daha uygun
15:01
which our being and our consciousness is.
208
889000
3000
yeni bir algılama şekli demektir.
15:04
So, the interface with cognitive science,
209
892000
2000
Ve bilişsel bilimle ortak noktası.
15:06
since we need to come to that, and it was, I suppose, the subject of --
210
894000
3000
Zira o noktaya gelmek zorundayız ve sanırım bu,
15:09
we have to deal in such a short time
211
897000
2000
bu kadar kısa süre içerisinde değinmemiz gereken konuydu.
15:11
with brain plasticity. The brain was thought to be more or less fixed.
212
899000
4000
Beyin esnekliğiyle birlikte, beynin az çok sabitlenmiş olduğu düşünülüyordu.
15:15
All the nominal connections, in numbers and quantities, were thought --
213
903000
4000
Bütün sözel bağlantıların, sayısal ve niceliksel olarak, son 20 yıla kadar
15:19
until the last 20 years -- thought to be more or less fixed when we reached adult age.
214
907000
6000
erişkin yaşa ulaştığımızda sabitlendiği düşünülüyordu.
15:25
Now, recently, it has been found that it can change a lot.
215
913000
3000
Son zamanlarda, bunun çok fazla değişebileceği keşfedildi.
15:28
A violinist, as we heard, who has done 10,000 hours of violin practice,
216
916000
4000
10.000 saatlik çalışma yapan bir kemancı için
15:32
some area that controls the movements of fingers in the brain change a lot,
217
920000
5000
beyinde parmakların hareketini kontrol eden bir merkez, sinaptik bağlantıların
15:37
increasing reinforcement of the synaptic connections.
218
925000
4000
pekiştirilmesinin artmasıyla birlikte çok fazla değişir.
15:41
So can we do that with human qualities?
219
929000
4000
Peki beşeri özelliklerle bunu yapabilir miyiz?
15:45
With loving kindness, with patience, with openness?
220
933000
4000
Merhamet, sabır ve açıklıkla bunu yapabilir miyiz?
15:49
So that's what those great meditators have been doing.
221
937000
4000
Meditasyon yapan büyük kişilerin yaptıkları budur.
15:53
Some of them who came to the labs, like in Madison, Wisconsin, or in Berkeley,
222
941000
7000
Madison, Wisconsin ya da Berkeley'de laboratuarlara gelenlerden bazıları
16:00
did 20 to 40,000 hours of meditation.
223
948000
5000
20 saatten 40.000 saate kadar meditasyon yaptılar.
16:05
They do, like, three years' retreat, where they do meditate 12 hours a day.
224
953000
3000
Üç senelik inzivada olduğu gibi günde 12 saat meditasyon yaptılar.
16:08
And then, the rest of their life, they will do that three or four hours a day.
225
956000
4000
Sonra, hayatlarının geri kalanında bunu günde 3 yada 4 saat yapacaklar.
16:12
They are real Olympic champions of mind training.
226
960000
3000
Onlar zihin eğitiminin gerçek Olimpiyat şampiyonları.
16:15
(Laughter)
227
963000
3000
(Gülüşmeler)
16:18
This is the place where the meditators -- you can see it's kind of inspiring.
228
966000
4000
Bu meditasyon yapanların olduğu yer- gördüğünüz gibi ilham verici.
16:22
Now, here with 256 electrodes.
229
970000
3000
Burada, 256 elektrotla birlikte.
16:25
(Laughter)
230
973000
4000
(Gülüşmeler)
16:31
So what did they find? Of course, same thing.
231
979000
4000
Peki, ne buldular? Tabii ki, aynı şeyi.
16:35
The scientific embargo -- if ever has been to submitted to "Nature,"
232
983000
4000
Eğer doğa üzerine bilimsel bir ambargo konulmuşsa,
16:39
hopefully, it will be accepted.
233
987000
3000
umarım, bu kabul edilir.
16:42
It deals with the state of compassion, unconditional compassion.
234
990000
3000
Bu şefkat durumuyla, koşulsuz şefkatle ilgileniyor.
16:45
We asked meditators, who have been doing that for years and years and years,
235
993000
4000
Yıllardır bunu yapan kişilerden, zihinlerini şefkatten başka
16:49
to put their mind in a state where there's nothing but loving kindness,
236
997000
5000
hiçbir şeyin olmadığı bir duruma- duygusal mevcudiyete müsait olmaya-
16:54
total availability to sentient being.
237
1002000
2000
sokmalarını istedik.
16:56
Of course, during the training, we do that with objects.
238
1004000
2000
Tabii, biz eğitim esnasında bunu nesnelerle yaparız.
16:58
We think of people suffering, we think of people we love,
239
1006000
3000
Acı çeken insanları, sevdiğimiz insanları düşünürüz; ama
17:01
but at some point, it can be a state which is all pervading.
240
1009000
4000
bir noktada, hepsini istila eden bir durum olabilir.
17:05
Here is the preliminary result, which I can show because it's already been shown.
241
1013000
5000
İşte ilk sonuçlar, zaten gösterildikleri için onları gösterebiliyorum.
17:10
The bell curve shows 150 controls, and what is being looked at
242
1018000
7000
Çan eğrisi 150 kontrol gösteriyor ve bakılan şey,
17:17
is the difference between the right and the left frontal lobe.
243
1025000
4000
sağ ve sol frontal lob arasındaki fark.
17:21
In very short, people who have more activity in the right side of the prefrontal cortex
244
1029000
5000
Kısaca, prefrontal korteksin sağ tarafında daha çok faaliyeti olan kişiler,
17:26
are more depressed, withdrawn. They don't describe a lot of positive affect.
245
1034000
6000
daha fazla bunalımlı ve çekingenler- çok fazla olumlu etki tanımlamıyorlar.
17:33
It's the opposite on the left side: more tendency to altruism,
246
1041000
5000
Sol tarafta ise tam tersi söz konusu: daha fazla fedakarlık,
17:38
to happiness, to express, and curiosity and so forth.
247
1046000
5000
mutluluk, kendini ifade etme, merak, vs. eğilimi.
17:43
So there's a basic line for people. And also, it can be changed.
248
1051000
4000
Yani insanlar için temel bir çizgi var. Ve o da değiştirilebilir.
17:47
If you see a comic movie, you go off to the left side.
249
1055000
2000
Eğer komik bir film izlerseniz, sol tarafa geçersiniz.
17:49
If you are happy about something, you'll go more to the left side.
250
1057000
3000
Bir şey sizi mutlu ediyorsa, sol tarafa daha fazla geçersiniz.
17:52
If you have a bout of depression, you'll go to the right side.
251
1060000
4000
Bir bunalım devresindeyseniz, sağ tarafa geçersiniz.
17:56
Here, the -0.5 is the full standard deviation
252
1064000
6000
Burada -0.5, şefkat üzerine meditasyon yapan birinin
18:02
of a meditator who meditated on compassion.
253
1070000
3000
tam standard sapmasıdır.
18:05
It's something that is totally out of the bell curve.
254
1073000
4000
Çan eğrisinin tamamen dışında olan bir şey.
18:09
So, I've no time to go into all the different scientific results.
255
1077000
4000
Tüm farklı bilimsel sonuçları irdeleyecek zaman yok.
18:13
Hopefully, they will come.
256
1081000
2000
Umarım gelecekler.
18:15
But they found that -- this is after three and a half hours in an fMRI,
257
1083000
4000
Ama şunu buldular- bu MR'da üç büçuk saat geçirdikten sonra,
18:19
it's like coming out of a space ship.
258
1087000
3000
bir uzay gemisinden çıkmak gibi.
18:24
Also, it has been shown in other labs --
259
1092000
2000
Aynı zamanda, başka laboratuarlarda-
18:26
for instance, Paul Ekman's labs in Berkeley --
260
1094000
4000
Paul Ekman'ın Berkeley'deki laboratuarında olduğu gibi-
18:30
that some meditators are able, also,
261
1098000
2000
meditasyon yapan bazı kişilerin duygusal tepkilerini zannedilenden
18:32
to control their emotional response more than it could be thought.
262
1100000
4000
daha fazla kontrol edebildikleri gösterildi.
18:36
Like the startle experiments, for example.
263
1104000
2000
Örneğin irkiltme deneylerinde olduğu gibi.
18:38
If you sit a guy on a chair with all this kind of apparatus measuring your physiology,
264
1106000
4000
Eğer bir adamı vücut fonksiyonlarını ölçen bütün bu aletlerin olduğu bir sandalyeye oturtursanız
18:42
and there's kind of a bomb that goes off, it's so instinctive response that,
265
1110000
5000
ve patlayan bir bomba varsa, buna tepki vermek son derece içgüdüseldir,
18:47
in 20 years, they never saw anyone who will not jump.
266
1115000
4000
20 senedir zıplamayan kimse görülmemiştir.
18:51
Some meditators, without trying to stop it,
267
1119000
3000
Meditasyon yapan bazı kişiler, bunu durdurmaya çalışmadan
18:54
but simply by being completely open,
268
1122000
3000
basitçe tamamen buna açık olarak,
18:57
thinking that that bang is just going to be just a small event like a shooting star,
269
1125000
5000
patlamanın kayan bir yıldız gibi sadece küçük bir olay olacağını düşünerek,
19:02
they are able not to move at all.
270
1130000
2000
hiç hareket etmemeyi başarabilmektedir.
19:04
So the whole point of that is not, sort of, to make, like,
271
1132000
4000
Bunun anlamı, bir çeşit sirk gibi bir şey
19:08
a circus thing of showing exceptional beings who can jump, or whatever.
272
1136000
7000
yapıp zıplayabilen olağanüstü bireyler göstermek değildir.
19:15
It's more to say that mind training matters. That this is not just a luxury.
273
1143000
6000
Daha çok, zihin eğitiminin önemli olduğunu söylemektir. Bu sadece bir lüks değildir.
19:21
This is not a supplementary vitamin for the soul.
274
1149000
5000
Ruh için tamamlayıcı bir vitamin değildir;
19:26
This is something that's going to determine the quality of every instant of our lives.
275
1154000
6000
bu hayatımızın her anının niteliğini belirleyecek olan bir şeydir.
19:32
We are ready to spend 15 years achieving education.
276
1160000
4000
15 yılımızı eğitimde başarılı olmak için geçirmeye hazırız.
19:36
We love to do jogging, fitness.
277
1164000
3000
Koşu, egzersiz yapmayı seviyoruz.
19:39
We do all kinds of things to remain beautiful.
278
1167000
4000
Güzel kalabilmek için her türlü şeyi yapıyoruz.
19:43
Yet, we spend surprisingly little time taking care of what matters most --
279
1171000
7000
Yine de şaşırtıcı bir şekilde, en önemli şey için çok az zaman harcıyoruz:
19:50
the way our mind functions --
280
1178000
3000
zihnimizin çalışma şekli.
19:53
which, again, is the ultimate thing that determines the quality of our experience.
281
1181000
5000
Bu da, tekrar ediyorum, deneyimimizin niteliğini belirleyen nihai şeydir.
19:58
Now, our compassion is supposed to be put in action.
282
1186000
4000
Öyleyse, merhametimizin harekete geçirilmesi gerekir.
20:02
That's what we try to do in different places.
283
1190000
3000
Farklı yerlerde yapmaya çalıştığımız şey bu.
20:05
Just this one example is worth a lot of work.
284
1193000
4000
Bu örnek, çok fazla çalışmaya değerinde.
20:09
This lady with bone TB, left alone in a tent, is going to die with her only daughter.
285
1197000
6000
Kemik tüberkülozu olan bu bayan, bir çadırda yalnız bırakılmış ve tek kızıyla ölmek üzere.
20:15
One year later, how she is.
286
1203000
3000
Bir sene sonra, işte böyle.
20:20
Different schools and clinics we've been doing in Tibet.
287
1208000
4000
Farklı okullar ve Tibet'teki kliniğimiz.
20:26
And just, I leave you with the beauty of those looks
288
1214000
4000
Ve sadece, sizi mutluluk hakkında benim söyleyebileceklerimden çok
20:30
that tells more about happiness than I could ever say.
289
1218000
5000
daha fazlasını anlatan bu bakışların güzelliğiyle bırakıyorum.
20:35
And jumping monks of Tibet.
290
1223000
2000
Ve Tibet'in zıplayan keşişleri.
20:37
(Laughter)
291
1225000
2000
(Gülüşmeler)
20:39
Flying monks.
292
1227000
2000
Uçan keşişler.
20:47
Thank you very much.
293
1235000
2000
Çok teşekkür ederim.
ABOUT THE SPEAKER
Matthieu Ricard - Monk, author, photographerSometimes called the "happiest man in the world," Matthieu Ricard is a Buddhist monk, author and photographer.
Why you should listen
After training in biochemistry at the Institute Pasteur, Matthieu Ricard left science behind to move to the Himalayas and become a Buddhist monk -- and to pursue happiness, both at a basic human level and as a subject of inquiry. Achieving happiness, he has come to believe, requires the same kind of effort and mind training that any other serious pursuit involves.
His deep and scientifically tinged reflections on happiness and Buddhism have turned into several books, including The Quantum and the Lotus: A Journey to the Frontiers Where Science and Buddhism Meet. At the same time, he also makes sensitive and jaw-droppingly gorgeous photographs of his beloved Tibet and the spiritual hermitage where he lives and works on humanitarian projects.
His latest book on happiness is Happiness: A Guide to Developing Life's Most Important Skill; his latest book of photographs is Tibet: An Inner Journey.
Matthieu Ricard | Speaker | TED.com