ABOUT THE SPEAKER
Roxane Gay - Writer
In "Bad Feminist," her 2014 book of essays, Roxane Gay laid out a wise, funny and deeply empathetic vision of modern feminism, acceptance and identity -- flaws and all.

Why you should listen
Roxane Gay is a novelist and essayist whose online essays you've probably had forwarded to you by someone you adore. Collected in the 2014 book Bad Feminist, they posit a world where (gasp!) we can actually talk honestly about searching for identity, being less than perfect, and thinking hard on privilege and acceptance. Kira Cochrane in The Guardian puts it correctly: "In print, on Twitter and in person, Gay has the voice of the friend you call first for advice, calm and sane as well as funny, someone who has seen a lot and takes no prisoners."
More profile about the speaker
Roxane Gay | Speaker | TED.com
TEDWomen 2015

Roxane Gay: Confessions of a bad feminist

Roxane Gay: Kötü bir feministin itirafları

Filmed:
1,781,161 views

Yazar Roxane Gay, kendisini "kötü feminist" olarak adlandırırken, feminist hareketin mükemmeliğe dair taleplerini muhtemelen yerine getiremeyeceğini kabul ederek nükte yapıyordu. Ancak esprinin boşa olduğunu fark etti. Düşündürücü ve provokatif konuşmasıyla, feminizmin her tadını benimsememizi istiyor — ve hep birlikte gerçek değişime yol açabilecek küçük seçimler yapmamızı...
- Writer
In "Bad Feminist," her 2014 book of essays, Roxane Gay laid out a wise, funny and deeply empathetic vision of modern feminism, acceptance and identity -- flaws and all. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:13
I am failinghata as a womankadın,
0
1008
1800
Bir kadın olarak başarısız oluyorum,
00:14
I am failinghata as a feministfeminist.
1
2832
2295
bir feminist olarak başarısız oluyorum.
00:17
I have passionatetutkulu opinionsgörüşler
about genderCinsiyet equalityeşitlik,
2
5452
2777
Cinsiyet eşitliğiyle ilgili
tutkulu fikirlerim var,
00:20
but I worryendişelenmek that to freelyserbestçe acceptkabul etmek
the labeletiket of "feministfeminist,"
3
8229
4061
ancak "feminist" etiketini özgürce
kabul etmek iyi feministlere
00:24
would not be fairadil to good feministsfeministler.
4
12314
2299
karşı adil olmayacak
diye endişeleniyorum.
00:27
I'm a feministfeminist, but I'm a ratherdaha doğrusu badkötü one.
5
15184
2373
Ben bir feministim, ama oldukça kötüsü.
00:29
Oh, so I call myselfkendim a BadKötü FeministFeminist.
6
17581
2864
Bu yüzden kendime Kötü Feminist
adını veriyorum.
00:32
Or at leasten az, I wroteyazdı an essaykompozisyon,
7
20469
2333
Ya da en azından bir yazı yazdım
00:34
and then I wroteyazdı a bookkitap
calleddenilen "BadKötü FeministFeminist,"
8
22826
2175
ve sonra bir kitap yazdım,
adı "Kötü Feminist" olan.
00:37
and then in interviewsgörüşmeler, people startedbaşladı
callingçağrı me The BadKötü FeministFeminist.
9
25025
3436
Sonra röportajlarda insanlar bana
Kötü Feminist demeye başladı.
00:40
(LaughterKahkaha)
10
28485
1166
(Gülüşmeler)
00:41
So, what startedbaşladı as a bitbit
of an insideiçeride jokeşaka with myselfkendim
11
29675
4037
Böylece biraz kendi içimde bir espri
ve gönüllü bir provokasyon
00:45
and a willfulkasıtlı provocationprovokasyon,
12
33736
1681
olarak başlayan şey
00:47
has becomeolmak a thing.
13
35441
1650
konu hâline geldi.
00:49
Let me take a stepadım back.
14
37996
1460
Bir adım geri geleyim.
00:52
When I was youngerdaha genç,
15
40076
1236
Gençliğimde,
00:53
mostlyçoğunlukla in my teensgençler and 20s,
16
41336
1913
ekseriyetle ergenliğimde ve 20'lerimde
00:55
I had strangegarip ideasfikirler about feministsfeministler
17
43273
2405
feministlerin kıllı, öfkeli,
erkeklerden nefret eden,
00:57
as hairykıllı, angrykızgın, man-hatingerkek düşmanı,
sex-hatingseks düşmanı womenkadınlar --
18
45702
3776
cinsellikten nefret eden kadınlar
olduğuyla ilgili garip düşüncelerim vardı --
01:01
as if those are badkötü things.
19
49502
1579
sanki bunlar kötü şeylermiş gibi.
01:03
(LaughterKahkaha)
20
51105
2729
(Gülüşmeler)
01:06
These daysgünler, I look at how
womenkadınlar are treatedişlenmiş the worldDünya over,
21
54978
3438
Bu günlerde dünyada kadınlara nasıl
davranıldığına bakıyorum
01:10
and angeröfke, in particularbelirli, seemsgörünüyor
like a perfectlykusursuzca reasonablemakul responsetepki.
22
58440
4286
ve özellikle öfke tamamen
mantıklı bir cevap gibi geliyor.
01:14
But back then,
23
62750
1745
Ancak o zamanlar,
01:16
I worriedendişeli about the toneton people used
24
64519
1803
feminist olduğumu ortaya attığımda
01:18
when suggestingdüşündüren I mightbelki be a feministfeminist.
25
66322
3000
insanların kullandığı tondan
dolayı endişeleniyordum.
01:21
The feministfeminist labeletiket was an accusationsuçlama,
26
69322
2558
Feminist etiketi bir suçlamaydı,
01:23
it was an "F" wordsözcük, and not a niceGüzel one.
27
71904
2389
bir "F" kelimesiydi ve hoş olmayanı.
01:26
I was labeledetiketli a womankadın
who doesn't playoyun by the ruleskurallar,
28
74762
2896
Kurallara göre oynamayan,
01:29
who expectsbekliyor too much,
29
77682
1621
çok fazla şey bekleyen,
01:31
who thinksdüşünüyor faruzak too highlybüyük ölçüde of myselfkendim,
30
79327
1993
erkeklerle eşit -- (Öksürük) --
daha üstün olduğuma
01:33
by daringcesur to believe I'm equaleşit --
(CoughsÖksürük) -- superiorüstün to a man.
31
81344
4114
inanmaya cüret ederek kendini fazlaca iyi
gören bir kadın olarak görüldüm.
01:38
You don't want to be that rebelasi womankadın,
32
86040
1845
O asi kadın olmak istemezsiniz,
01:39
untila kadar you realizegerçekleştirmek that you
very much are that womankadın,
33
87909
2485
ta ki o kadın olduğunuzu fark edinceye dek
01:42
and cannotyapamam imaginehayal etmek beingolmak anyonekimse elsebaşka.
34
90418
2497
ve başka biri olmayı düşünemezsiniz.
01:45
As I got olderdaha eski, I beganbaşladı to acceptkabul etmek
35
93344
2020
Yaşlandıkça, gerçekten bir feminist
01:47
that I am, indeedaslında, a feministfeminist,
and a proudgururlu one.
36
95388
3333
olduğumu kabul etmeye başladım
ve gururluydum da.
01:50
I holdambar certainbelli truthsgerçekler to be self-evidentçok aşikar:
37
98745
2794
Belli gerçeklerin aşikâr
olduğunu kabul ettim:
01:53
WomenKadınlar are equaleşit to menerkekler.
38
101563
2452
Kadınlar erkeklerle eşittir.
01:56
We deservehak etmek equaleşit payödeme for equaleşit work.
39
104039
2781
Eşit iş için eşit ücreti hak ediyoruz.
01:58
We have the right to movehareket
throughvasitasiyla the worldDünya as we chooseseçmek,
40
106844
2984
Dünyada istediğimiz gibi serbestçe
dolanma hakkımız var,
02:01
freeücretsiz from harassmenttaciz or violenceşiddet.
41
109852
1967
taciz veya şiddet olmadan.
02:04
We have the right to easykolay,
affordablesatın alınabilir accesserişim to birthdoğum controlkontrol,
42
112233
3554
Doğum kontrolü ve
üreme sağlığı hizmetlerine
02:07
and reproductiveüreme servicesHizmetler.
43
115811
1897
kolay, ucuz erişim hakkımız var.
02:09
We have the right to make choicesseçimler
about our bodiesbedenler,
44
117732
2571
Kendi bedenlerimizle ilgili
seçimler yapma hakkımız var,
02:12
freeücretsiz from legislativeyasama oversightgözetim
or evangelicalProtestan doctrinedoktrin.
45
120327
4153
kanunların gözetimi veya
evanjelist doktrinden bağımsız olarak.
02:16
We have the right to respectsaygı.
46
124504
1484
Saygıya hakkımız var.
02:18
There's more.
47
126679
1206
Daha fazlası var.
02:19
When we talk about the needsihtiyaçlar of womenkadınlar,
48
127909
2215
Kadınların ihtiyaçları
hakkında konuştuğumuzda,
02:22
we have to considerdüşünmek
the other identitieskimlikler we inhabityaşamak.
49
130148
3405
yaşadığımız diğer kimlikleri
de düşünmek zorundayız.
02:25
We are not just womenkadınlar.
50
133577
1457
Sadece kadın değiliz.
02:27
We are people with differentfarklı bodiesbedenler,
51
135518
1847
Farklı bedenleri,
02:29
genderCinsiyet expressionsifade, faithsinanç, sexualitiesAfric,
52
137389
3015
cinsiyet dışavurumları, inançları,
cinsellikleri, sosyal tabakaları,
02:32
classsınıf backgroundsarka, abilitiesyetenekleri,
and so much more.
53
140428
2891
yetenekleri ve daha pek çok
şeyi olan insanlarız.
02:35
We need to take into accounthesap
54
143708
1397
Bu farklılıkları ve bizleri
02:37
these differencesfarklar and how they affectetkilemek us,
55
145129
2436
nasıl etkilediğini hesaba
katmak zorundayız,
02:39
as much as we accounthesap for
what we have in commonortak.
56
147589
2702
ortak yanlarımızdan
sorumlu olduğumuz kadar.
02:42
WithoutOlmadan this kindtür of inclusioniçerme,
our feminismFeminizm is nothing.
57
150680
3619
Böyle bir dâhil etme olmadan,
feminizmimiz bir şey değil.
02:47
I holdambar these truthsgerçekler to be self-evidentçok aşikar,
but let me be clearaçık:
58
155220
3651
Bu gerçeklerin aşikâr olduğunu
kabul ettim, ama açıkça söylemeliyim:
02:50
I'm a messdağınıklık.
59
158895
1137
Darmadağınım.
02:52
I am fulltam of contradictionsçelişkiler.
60
160056
2257
Tezatlarla doluyum.
02:54
There are manyçok waysyolları in whichhangi
I'm doing feminismFeminizm wrongyanlış.
61
162337
2920
Pek çok şekilde feminizmi
yanlış yaşıyorum.
02:57
I have anotherbir diğeri confessionitiraf.
62
165876
1516
Başka bir itirafım var.
02:59
When I drivesürücü to work, I listen
to thuggishhaydut raptıklatma at a very loudyüksek sesle volumehacim.
63
167416
4336
Arabayla işe giderken, çok yüksek sesle
sert rap dinliyorum.
03:03
(LaughterKahkaha)
64
171776
1507
(Gülüşmeler)
03:05
Even thoughgerçi the lyricsşarkı sözleri
are degradingonur kırıcı to womenkadınlar --
65
173307
2329
Sözleri kadınları küçümsediği hâlde --
03:07
these lyricsşarkı sözleri offendrahatsız me to my coreçekirdek --
66
175660
2795
bu sözler beni derinden incitiyor --
03:10
the classicklasik YinYin YangYang Twinsİkizler
songşarkı "SaltTuz ShakerShaker" --
67
178479
3000
klasik Yin Yang Twins
şarkısı "Salt Shaker" --
03:13
it is amazingşaşırtıcı.
68
181503
1452
inanılmaz.
03:14
(LaughterKahkaha)
69
182979
2466
(Gülüşmeler)
03:17
"Make it work with your wetıslak t-shirttişört.
70
185469
2928
"Islak tişörtünle devam et.
03:20
BitchSürtük, you gottalazım shakesallamak it
'til'til your cameldeve startsbaşlar to hurtcanını yakmak!"
71
188421
3760
Salla sürtük, ta ki
ağrıyıncaya kadar deven!"
03:24
(LaughterKahkaha)
72
192205
1158
(Gülüşmeler)
03:25
Think about it.
73
193387
1025
Bir düşünün.
03:26
(LaughterKahkaha)
74
194436
2888
(Gülüşmeler)
03:29
PoetryŞiir, right?
75
197348
1318
Şiir, değil mi?
03:30
I am utterlytamamen mortifiedmahcup
by my musicmüzik choicesseçimler.
76
198690
3660
Müzik seçimlerimle tamamen
mahcup oluyorum.
03:34
(LaughterKahkaha)
77
202374
1912
(Gülüşmeler)
03:36
I firmlysıkıca believe in man work,
78
204310
2284
Kesinlikle erkek işine inanıyorum,
03:38
whichhangi is anything I don't
want to do, includingdahil olmak üzere --
79
206618
2409
bunlar yapmak istemediğim
her şey, şunlar dâhil --
03:41
(LaughterKahkaha) --
80
209051
1881
(Gülüşmeler) --
03:42
all domesticyerli tasksgörevler,
81
210956
2154
bütün ev işleri,
03:45
but alsoAyrıca: bugböcek killingöldürme, trashçöp removaluzaklaştırma,
lawnçim carebakım and vehiclearaç maintenancebakım.
82
213134
4309
bunun yanında, böcek öldürme, çöpü
götürme, çimlerin bakımı ve araç tamiri.
03:50
I want no partBölüm of any of that.
83
218014
1867
Bunları hiçbir şekilde istemiyorum.
03:51
(LaughterKahkaha)
84
219905
1073
(Gülüşmeler)
03:53
PinkPembe is my favoritesevdiğim colorrenk.
85
221002
1897
Pembe en sevdiğim renk.
03:54
I enjoykeyfini çıkarın fashionmoda magazinesdergiler
and prettygüzel things.
86
222923
3028
Moda dergileri ve güzel
şeylerden hoşlanıyorum.
03:57
I watch "The BachelorBekarlığa veda"
and romanticromantik comedieskomedileri,
87
225975
2303
The Bachelor (Bekâr)'ı ve romantik
komedileri izliyorum.
04:00
and I have absurdsaçma fantasiesfanteziler
about fairyperi talesTales cominggelecek truedoğru.
88
228302
3107
Peri masallarının gerçeğe dönüştüğüyle
ilgili saçma fantezilerim var.
04:04
Some of my transgressionsihlallerde
are more flagrantapaçık.
89
232121
2324
Bazı kural ihlallerim daha görünür.
04:06
If a womankadın wants to take
her husband'skocanın nameisim,
90
234914
2366
Eğer bir kadın kocasının
adını almak isterse,
04:09
that is her choiceseçim, and it is not
my placeyer to judgehakim.
91
237304
2688
o onun seçimi ve ben onu yargılayamam.
04:12
If a womankadın choosesseçer to staykalmak home
to raiseyükseltmek her childrençocuklar,
92
240622
2976
Eğer bir kadın çocuklarını büyütmek
için evde oturmak isterse,
04:15
I embracekucaklamak that choiceseçim, too.
93
243622
2091
o seçimi de kabul ederim.
04:17
The problemsorun is not that she makesmarkaları herselfkendini
economicallyekonomik biçimde vulnerablesavunmasız in that choiceseçim;
94
245737
4071
Sorun, o seçimle kendini ekonomik olarak
hassas hâle getirmesi değil;
04:21
the problemsorun is that our societytoplum is setset up
95
249832
2170
sorun, toplumumuzun kadınları
seçim yaptıklarında
04:24
to make womenkadınlar economicallyekonomik biçimde vulnerablesavunmasız
when they chooseseçmek.
96
252002
2980
ekonomik olarak hassas hâle
getirecek şekilde düzenlenmiş olması.
04:26
Let's dealanlaştık mı with that.
97
254982
1650
Hadi bununla başa çıkalım.
04:29
(ApplauseAlkış)
98
257601
3378
(Alkış)
Beyaz, orta ve üstü sınıf
heteroseksüel kadınları
04:35
I rejectReddet the mainstreamana akım feminismFeminizm
99
263413
2071
04:37
that has historicallytarihsel ignoredihmal
or deflectedbükülmesi the needsihtiyaçlar
100
265508
2627
desteklemek için tarihsel
olarak farklı renkten,
04:40
of womenkadınlar of colorrenk, working-classişçi sınıfı womenkadınlar,
queerqueer womenkadınlar and transgendertransgender womenkadınlar,
101
268159
4388
çalışan sınıfa dâhil, eşcinsel ve
cinsiyet değiştiren kadınların
04:44
in favoriyilik of supportingDestek whitebeyaz, middle-Orta-
and upper-classüst sınıf straightDüz womenkadınlar.
102
272571
3373
ihtiyaçlarını görmezden gelen veya saptıran
ana akım feminizmi reddediyorum.
04:47
Listen, if that's good feminismFeminizm --
I am a very badkötü feministfeminist.
103
275968
3656
Dinleyin, eğer bu iyi feminizmse --
ben çok kötü bir feministim.
04:51
(LaughterKahkaha)
104
279648
1090
(Gülüşmeler)
04:52
There is alsoAyrıca this:
105
280762
1452
Bir de şu var:
04:54
As a feministfeminist, I feel a lot of pressurebasınç.
106
282238
2722
Bir feminist olarak çok fazla
baskı hissediyorum.
04:56
We have this tendencyeğilim to put
visiblegözle görülür feministsfeministler on a pedestalKaide.
107
284984
3669
Ortada görünen feministleri
baş tacı etme eğilimimiz var.
05:00
We expectbeklemek them to posepoz perfectlykusursuzca.
108
288677
2063
Mükemmel poz vermelerini bekliyoruz.
05:03
When they disappointhayal kırıklığına us,
109
291287
1160
Bizi hayal kırıklığına uğrattıklarında,
05:04
we gleefullyneşeyle knockKnock them
from the very pedestalKaide we put them on.
110
292471
3462
onları zevkle üzerine koyduğumuz
kaideden atıyoruz.
05:07
Like I said, I am a messdağınıklık --
111
295957
2035
Söylediğim gibi, darmadağınım --
05:10
considerdüşünmek me knockedçaldı off that pedestalKaide
112
298016
1830
beni oraya koymayı denemeden önce
05:11
before you ever try to put me up there.
113
299846
2021
kaideden düşmüş olarak farz edin.
05:13
(LaughterKahkaha)
114
301867
1068
(Gülüşmeler)
05:15
Too manyçok womenkadınlar,
115
303374
1060
Pek çok kadın,
05:16
particularlyözellikle groundbreakingçığır açan womenkadınlar
and industrysanayi leadersliderler,
116
304458
3025
özellikle çığır açan kadınlar
ve endüstri liderleri
05:19
are afraidkorkmuş to be labeledetiketli as feministsfeministler.
117
307507
2338
feminist olarak
yaftalanmaktan korkuyorlar.
05:21
They're afraidkorkmuş to standdurmak up and say,
"Yes, I am a feministfeminist,"
118
309869
3706
Ayağa kalkıp şöyle demekten korkuyorlar:
"Evet, ben bir feministim.",
05:25
for fearkorku of what that labeletiket meansanlamına geliyor,
119
313599
2245
o etiketin anlamından korktuklarından,
05:27
for fearkorku of beingolmak unableaciz to livecanlı up to
unrealisticgerçekçi olmayan expectationsbeklentileri.
120
315868
3868
gerçekçi olmayan beklentilere uygun
olarak yaşayamamaktan korktuklarından.
05:32
Take, for exampleörnek, BeyoncBeyoncé,
or as I call her, The GoddessTanrıça.
121
320569
3772
Örneğin, Beyoncé ya da ona verdiğim
ismiyle Tanrıça'yı ele alın.
05:36
(LaughterKahkaha)
122
324365
1936
(Gülüşmeler)
05:38
She has emergedortaya, in recentson yearsyıl,
as a visiblegözle görülür feministfeminist.
123
326325
3432
Son yıllarda göze çarpan bir feminist
olarak ortaya çıktı.
05:41
At the 2014 MTVMTV VideoVideo MusicMüzik AwardsÖdülleri,
124
329781
2817
2014 MTV Video Müzik Ödülleri'nde,
05:44
she performedgerçekleştirilen in frontön of the wordsözcük
"feministfeminist" 10 feetayaklar highyüksek.
125
332622
3766
3 metre yüksekliğindeki "feminist"
kelimesinin önünde performans gösterdi.
05:48
It was a gloriousşanlı spectaclegözlük to see
126
336412
2231
Bu pop yıldızının açıkça
feminizmi kucaklamasını,
05:50
this poppop starstar openlyaçıkça embracingkucaklama feminismFeminizm
127
338643
3000
genç kadınlara ve erkeklere
feminist olmanın
05:53
and lettingicar younggenç womenkadınlar and menerkekler know
128
341643
1729
kutlanacak bir şey olduğunu
05:55
that beingolmak a feministfeminist
is something to celebratekutlamak.
129
343396
3103
belirtmesini görmek olağanüstü
bir manzaraydı.
05:58
As the momentan fadedsoluk, culturalkültürel criticseleştirmenler
beganbaşladı endlesslySonsuz bir şekilde debatingmünazara
130
346985
3659
Zaman geçtikten sonra, kültür eleştirmenleri
Beyoncé'nin gerçekten feminist
06:02
whetherolup olmadığını or not BeyoncBeyoncé was,
indeedaslında, a feministfeminist.
131
350668
2660
olup olmadığını sonu gelmez bir
şekilde tartışmaya başladılar.
06:05
They gradedkademeli her feminismFeminizm,
132
353693
1881
Onun feminizmini puanladılar,
06:07
insteadyerine of simplybasitçe takingalma a grownyetişkin,
accomplishedbaşarılı womankadın at her wordsözcük.
133
355598
4268
yetişkin, başarılı bir kadının sözlerini
sadece kabul etmek yerine.
06:11
(LaughterKahkaha)
134
359890
2638
(Gülüşmeler)
06:14
(ApplauseAlkış)
135
362552
2674
(Alkış)
06:17
We demandtalep perfectionmükemmellik from feministsfeministler,
136
365250
2517
Feministlerden mükemmeliyet
talep ediyoruz,
06:19
because we are still fightingkavga for so much,
137
367791
2357
çünkü hâlâ çok şey için savaşıyoruz,
06:22
we want so much,
138
370172
1297
çok şey istiyoruz,
06:23
we need so damnLanet olsun much.
139
371493
1533
kahretsin çok fazlasına ihtiyacımız var.
06:25
We go faruzak beyondötesinde reasonablemakul,
constructiveyapıcı criticismeleştiri,
140
373395
3180
Mantıklı, yapıcı eleştirinin
çok ötesine gidiyoruz,
06:28
to dissectingAnatomi any givenverilmiş woman'skadının feminismFeminizm,
141
376599
2749
herhangi bir kadının feminizmini
parçalarına ayırıncaya kadar,
06:31
tearingkocaman it apartayrı
untila kadar there's nothing left.
142
379372
2381
geriye bir şey kalmayıncaya dek
paramparça edinceye kadar.
06:34
We do not need to do that.
143
382253
1389
Bunu yapmamız gerekmiyor.
06:36
BadKötü feminismFeminizm -- or really, more inclusivedahil
feminismFeminizm -- is a startingbaşlangıç pointpuan.
144
384452
4107
Kötü feminizm ya da aslında daha
kapsamlı feminizm bir başlangıç noktası.
06:40
But what happensolur nextSonraki?
145
388583
1453
Ama daha sonra ne olacak?
06:42
We go from acknowledgingkabul
our imperfectionskusurlar to accountabilityHesap verebilirlik,
146
390592
3482
Kusurlarımızı kabul etmekten,
sorumlu tutulabilmeye gideceğiz
06:46
or walkingyürüme the walkyürümek,
and beingolmak a little bitbit bravecesur.
147
394098
3102
veya işin üstesinden gelmeye
ve biraz cesur olmaya.
06:49
If I listen to degradingonur kırıcı musicmüzik,
148
397888
2304
Eğer küçümseyici müzik dinlersem,
06:52
I am creatingoluşturma a demandtalep for whichhangi
artistssanatçılar are more than happymutlu
149
400216
3526
sanatçıların sonsuz arzla
katkı sağlamaktan
06:55
to contributekatkıda bulunmak a limitlesssınırsız supplyarz.
150
403742
1934
mutlu olacağı bir talep yaratırım.
06:58
These artistssanatçılar are not going to changedeğişiklik
151
406120
1880
Bu sanatçılar şarkılarında kadınlar için
07:00
how they talk about womenkadınlar in theironların songsşarkılar
152
408000
1955
nasıl konuştuklarını değiştirmeyecekler,
07:01
untila kadar we demandtalep that changedeğişiklik
by affectingetkileyen theironların bottomalt linehat.
153
409955
3661
ta ki biz sonucunu etkileyerek
o değişimi talep edene dek.
07:05
CertainlyKesinlikle, it is difficultzor.
154
413998
2127
Bu kesinlikle zor.
07:08
Why mustşart it be so catchyakılda kalıcı?
155
416149
1975
Neden bu kadar güç olmak zorunda?
07:10
(LaughterKahkaha)
156
418561
2756
(Gülüşmeler)
07:14
It's hardzor to make the better choiceseçim,
157
422291
2029
Daha iyi olan seçimi yapmak zor
07:16
and it is so easykolay to justifyhaklı çıkarmak a lesserdaha az one.
158
424344
2796
ve daha az olanı haklı göstermek kolay.
07:19
But --
159
427164
1038
Ama,
07:20
when I justifyhaklı çıkarmak badkötü choicesseçimler,
160
428226
1755
daha kötü seçimleri savunursam,
07:22
I make it harderDaha güçlü for womenkadınlar
to achievebaşarmak equalityeşitlik,
161
430005
2919
kadınların eşitliğe
ulaşmasını zorlaştırırım,
07:24
the equalityeşitlik that we all deservehak etmek,
162
432948
1864
hepimizin hak ettiği eşitliğe
07:26
and I need to ownkendi that.
163
434836
1317
ve ona sahip olmak zorundayım.
07:28
I think of my niecesYeğenim, agesyaşlar threeüç and fourdört.
164
436533
3269
Yeğenlerimi düşünüyorum,
yaşları üç ve dört.
07:31
They are gorgeousmuhteşem
and headstronginatçı, brilliantparlak girlskızlar,
165
439826
2439
Çok cesur olan muhteşem ve dik başlı,
07:34
who are a wholebütün lot of bravecesur.
166
442289
1574
parlak zekâlı kızlar.
07:36
I want them to thrivegelişmek in a worldDünya
where they are valueddeğerli
167
444284
2917
Değer verildikleri bir dünyada
gelişip büyümelerini istiyorum,
07:39
for the powerfulgüçlü creaturesyaratıklar they are.
168
447225
2328
zira çok güçlü varlıklar.
07:41
I think of them,
169
449577
1055
Onları düşünüyorum
07:42
and suddenlyaniden, the better choiceseçim
becomesolur faruzak easierDaha kolay to make.
170
450656
3659
ve birden daha iyi seçimi yapmak
çok daha kolay hâle geliyor.
07:46
We can all make better choicesseçimler.
171
454775
2090
Hepimiz daha iyi seçimler yapabiliriz.
07:49
We can changedeğişiklik the channelkanal
when a televisiontelevizyon showgöstermek
172
457333
2497
Bir televizyon programı,
Game of Thrones (Taht Oyunları),
07:51
treatsmuamele etmek sexualcinsel violenceşiddet
againstkarşısında womenkadınlar like sportspor,
173
459830
2694
kadınlara karşı cinsel şiddeti
spor gibi gösterdiği
07:54
GameOyunu of ThronesTahtlar.
174
462548
1428
zaman kanalı değiştirebiliriz.
07:56
We can changedeğişiklik the radioradyo stationistasyon
175
464000
1810
Kadınlara bir hiç gibi davranan
07:57
when we hearduymak songsşarkılar
that treattedavi etmek womenkadınlar as nothing.
176
465834
3205
şarkıları duyduğumuzda
radyo istasyonunu değiştirebiliriz.
08:01
We can spendharcamak our
boxkutu officeofis dollarsdolar elsewherebaşka yerde
177
469063
2683
Filmler kadınlara dekoratif
objelerden daha fazlası
08:03
when moviesfilmler don't treattedavi etmek womenkadınlar
178
471770
1550
olarak davranmadığı zaman,
08:05
as anything more than decorativeDekoratif objectsnesneleri.
179
473320
2423
bilet paralarımızı başka
bir yerde harcayabiliriz.
08:07
We can stop supportingDestek professionalprofesyonel sportsSpor Dalları
180
475743
2241
Sporcuların partnerlerine kum torbası gibi
08:10
where the athletessporcular treattedavi etmek
theironların partnersortaklar like punchingDelme bagsçantalar.
181
478008
3250
davrandığı profesyonel sporları
desteklemeyi bırakabiliriz.
08:14
(ApplauseAlkış)
182
482171
3478
(Alkış)
08:19
In other waysyolları, menerkekler --
and especiallyözellikle straightDüz whitebeyaz menerkekler --
183
487595
2947
Başka şekilde, erkekler -- ve özellikle
heteroseksüel beyaz erkekler --
08:22
can say, "No, I will not publishyayınlamak
with your magazinedergi,
184
490566
3087
şöyle diyebilirler, "Hayır, hem katılmcı,
08:25
or participatekatılmak in your projectproje,
or otherwiseaksi takdirde work with you,
185
493677
3286
hem de karar verici olarak adil sayıda
kadın dâhil edinceye kadar,
08:28
untila kadar you includeDahil etmek a fairadil numbernumara of womenkadınlar,
186
496987
2397
sizin derginizde yayınlamayacağım
veya projenizde
08:31
bothher ikisi de as participantskatılımcılar and decisionkarar makersvericiler.
187
499408
2547
yer almayacağım veyahut
sizinle çalışmayacağım.
08:34
I won'talışkanlık work with you
untila kadar your publicationyayın,
188
502670
2127
Yayınınız veya organizasyonunuz her türlü
08:36
or your organizationorganizasyon, is more inclusivedahil
of all kindsçeşit of differencefark."
189
504821
3761
farklılığa karşı daha kapsayıcı oluncaya
dek sizinle çalışmayacağım."
08:41
Those of us who are underrepresentedunderrepresented
190
509225
2293
Aramızda yetersiz temsil edilenler
08:43
and inviteddavet to participatekatılmak
in suchböyle projectsprojeler,
191
511542
2169
böyle projelerde yer almak için
08:45
can alsoAyrıca declinedüşüş to be includeddahil
192
513735
2369
davet edildiklerinde,
cam tavandan geçmek için
08:48
untila kadar more of us are inviteddavet
throughvasitasiyla the glassbardak ceilingtavan,
193
516128
3003
daha fazlamız davet edilene dek
dâhil olmayı reddedebiliriz
08:51
and we are tokensbelirteçleri no more.
194
519155
1952
ve artık sembolik olmayız.
08:53
WithoutOlmadan these effortsçabaları,
195
521553
1674
Bu çabalar olmadan,
08:55
withoutolmadan takingalma these standsstandları,
196
523251
1802
bu görüşleri savunmadan,
08:57
our accomplishmentsbaşarıları
are going to mean very little.
197
525077
2582
başarılarımızın çok az anlamı olacak.
09:00
We can commitişlemek these smallküçük actseylemler of braverycesaret
198
528365
2613
Bu küçük cesur davranışlarda bulunabiliriz
09:03
and hopeumut that our choicesseçimler trickleDamlama
upwardyukarı doğru to the people in powergüç --
199
531002
3903
ve umut ederiz ki, seçimlerimiz güce
sahip insanlara doğru yönelir --
09:06
editorsEditörler, moviefilm and musicmüzik producersüreticileri,
200
534929
2611
editörler, film ve müzik yapımcıları,
09:09
CEOsCEO'ları, lawmakersmilletvekilleri --
201
537564
2373
genel müdürler, yasa koyucular --
09:11
the people who can make
biggerDaha büyük, braverdaha cesur choicesseçimler
202
539961
2213
sürekli, anlamlı değişimler
yaratmak için
09:14
to createyaratmak lastingkalıcı, meaningfulanlamlı changedeğişiklik.
203
542198
2781
daha büyük, daha cesur
seçimler yapan insanların.
09:17
We can alsoAyrıca boldlycesaretle claimİddia our feminismFeminizm --
204
545678
2523
Feminizmimize cesurca sahip çıkabiliriz --
09:20
good, badkötü, or anywhereherhangi bir yer in betweenarasında.
205
548225
2365
iyi, kötü ve ikisinin arasında bir yerde.
09:23
The last linehat of my bookkitap
"BadKötü FeministFeminist" saysdiyor,
206
551329
2452
Kitabım Kötü Feminist'in
son satırı şöyle diyor,
09:25
"I would ratherdaha doğrusu be a badkötü feministfeminist
than no feministfeminist at all."
207
553805
3919
"Hiç feminist olmamaktansa kötü bir
feminist olurum daha iyi."
09:30
This is truedoğru for so manyçok reasonsnedenleri,
208
558240
2040
Bu pek çok sebepten dolayı doğru,
09:32
but first and foremostbaşta, I say this
because oncebir Zamanlar uponüzerine a time,
209
560304
3560
ama en başta, bunu söylüyorum,
çünkü bir zamanlar
09:35
my voiceses was stolençalıntı from me,
210
563888
1829
sesim benden çalınmıştı
09:37
and feminismFeminizm helpedyardım etti me
to get my voiceses back.
211
565741
2925
ve feminizm sesimi
geri almama yardımcı oldu.
09:41
There was an incidentolay.
212
569455
1150
Bir olay oldu.
09:42
I call it an incidentolay so I can carrytaşımak
the burdenyük of what happenedolmuş.
213
570915
3420
Ona olay diyorum,
ki olanların yükünü taşıyabileyim.
09:46
Some boysçocuklar brokekırdı me,
214
574724
1412
Bazı oğlanlar beni kırdı,
09:48
when I was so younggenç, I did not know
215
576136
1814
çok gençken, erkeklerin bir kızı
09:49
what boysçocuklar can do to breakkırılma a girlkız.
216
577950
2450
kırmak için neler
yapabileceğini bilmiyordum.
09:52
They treatedişlenmiş me like I was nothing.
217
580400
2142
Bana hiçbir şeymişim gibi davrandılar.
09:54
I beganbaşladı to believe I was nothing.
218
582566
2474
Hiçbir şey olduğuma inanmaya başladım.
09:57
They stoleçaldı my voiceses, and in the after,
219
585064
2039
Sesimi çaldılar ve onun sonrasında
09:59
I did not darecesaret to believe
220
587127
1357
söylediğim hiçbir şeyin
10:00
that anything I mightbelki say could mattermadde.
221
588508
2416
önemi olabileceğini inanmaya
cesaret etmedim.
10:02
But --
222
590948
1009
Ancak --
10:03
I had writingyazı.
223
591981
1372
yazı yazıyordum.
10:05
And there, I wroteyazdı myselfkendim back togetherbirlikte.
224
593377
2436
İşte kendimi yazarak toparladım.
10:08
I wroteyazdı myselfkendim towardkarşı a strongergüçlü
versionversiyon of myselfkendim.
225
596242
3014
Daha güçlü bir versiyonum
olarak kendimi yazdım.
10:11
I readokumak the wordskelimeler of womenkadınlar
226
599653
1351
Benimki gibi bir hikâyesi
10:13
who mightbelki understandanlama a storyÖykü like mineMayın,
227
601028
2332
olan birini anlayabilecek
ve bana benzeyen
10:15
and womenkadınlar who lookedbaktı like me,
228
603384
1771
kadınların sözlerini okudum,
10:17
and understoodanladım what it was like to movehareket
throughvasitasiyla the worldDünya with brownkahverengi skincilt.
229
605179
4100
kahverengi bir deriyle dünyada hareket
etmenin nasıl olduğunu anladım.
10:21
I readokumak the wordskelimeler of womenkadınlar
who showedgösterdi me I was not nothing.
230
609303
4275
Hiçbir şey olmadığımı gösteren
kadınların sözlerini okudum.
10:25
I learnedbilgili to writeyazmak like them,
231
613602
1682
Onlar gibi yazmayı öğrendim
10:27
and then I learnedbilgili to writeyazmak as myselfkendim.
232
615308
2182
ve sonra kendim olarak yazmayı öğrendim.
10:29
I foundbulunan my voiceses again,
233
617856
1144
Tekrar sesimi buldum
10:31
and I startedbaşladı to believe that my voiceses
is powerfulgüçlü beyondötesinde measureölçmek.
234
619024
4056
ve sesimin son derece güçlü
olduğuna inanmaya başladım.
10:36
ThroughAracılığıyla writingyazı and feminismFeminizm,
235
624048
1538
Yazma ve feminizm sayesinde
şunu da anladım.
10:37
I alsoAyrıca foundbulunan that if I was
a little bitbit bravecesur,
236
625610
2754
Eğer biraz daha cesur olsaydım,
10:40
anotherbir diğeri womankadın mightbelki hearduymak me
and see me and recognizetanımak
237
628388
3601
diğer bir kadın beni duyabilir, görebilir
ve hiçbirimizin dünyanın
10:44
that noneYok of us are the nothing
the worldDünya triesçalışır to tell us we are.
238
632013
3591
bize söylemeye çalıştığı gibi hiçbir şey
olmadığını fark edebilirdi.
10:48
In one handel,
239
636160
1508
Bir yandan
10:49
I holdambar the powergüç to accomplishbaşarmak anything.
240
637692
3024
her şeyi başarma gücünü elimde tutuyorum.
10:52
And in my other,
241
640740
1001
Diğer yandan,
10:53
I holdambar the humblinghumbling realitygerçeklik
that I am just one womankadın.
242
641765
3684
sadece bir tek kadın olduğuma dair
mütevazı gerçeği elimde tutuyorum.
10:57
I am a badkötü feministfeminist,
243
645918
1679
Kötü bir feministim,
10:59
I am a good womankadın,
244
647621
1642
iyi bir kadınım,
11:01
I am tryingçalışıyor to becomeolmak better
in how I think,
245
649287
2375
nasıl düşündüğüm, ne
söylediğim ve ne yaptığım
11:03
and what I say, and what I do,
246
651686
2260
konusunda daha iyi olmaya çalışıyorum,
11:05
withoutolmadan abandoningterk everything
that makesmarkaları me humaninsan.
247
653970
2785
beni insan yapan her şeyi terk etmeden.
11:09
I hopeumut that we can all do the sameaynı.
248
657152
2524
Umut ederim ki, hepimiz
aynısını yapabiliriz.
11:11
I hopeumut that we can all be
a little bitbit bravecesur,
249
659700
2243
Umut ederim ki, hepimiz biraz
daha cesur olabiliriz,
11:13
when we mostçoğu need suchböyle braverycesaret.
250
661967
2087
öylesine bir cesarete en çok
ihtiyacımız olduğunda.
11:16
(ApplauseAlkış)
251
664856
2681
(Alkış)
Translated by Eren Gokce
Reviewed by Ramazan Şen

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Roxane Gay - Writer
In "Bad Feminist," her 2014 book of essays, Roxane Gay laid out a wise, funny and deeply empathetic vision of modern feminism, acceptance and identity -- flaws and all.

Why you should listen
Roxane Gay is a novelist and essayist whose online essays you've probably had forwarded to you by someone you adore. Collected in the 2014 book Bad Feminist, they posit a world where (gasp!) we can actually talk honestly about searching for identity, being less than perfect, and thinking hard on privilege and acceptance. Kira Cochrane in The Guardian puts it correctly: "In print, on Twitter and in person, Gay has the voice of the friend you call first for advice, calm and sane as well as funny, someone who has seen a lot and takes no prisoners."
More profile about the speaker
Roxane Gay | Speaker | TED.com