TED2009
Elizabeth Gilbert: Your elusive creative genius
Elizabeth Gilbert: Deha Üzerine
Filmed:
Readability: 3.7
19,049,771 views
Elizabeth Gilbert, sanatçılara ve dehalara imkansız özellikler atfetmemiz üzerine konuşup, radikal bir fikri savunuyor: Nadir bulunan bu insanların "dahi" demek yerine, "dehanın" onlara geldiğini söylemek gerekir. Komik, kişisel ve etkileyeci bir konuşma.
Elizabeth Gilbert - Writer
The author of 'Eat, Pray, Love,' Elizabeth Gilbert has thought long and hard about some big topics. Her fascinations: genius, creativity and how we get in our own way when it comes to both. Full bio
The author of 'Eat, Pray, Love,' Elizabeth Gilbert has thought long and hard about some big topics. Her fascinations: genius, creativity and how we get in our own way when it comes to both. Full bio
Double-click the English transcript below to play the video.
00:13
I am a writer.
0
985
1567
Ben bir yazarım.
00:15
Writing books is my profession but it's more than that, of course.
1
2552
3760
Kitap yazmak benim mesleğim, ama tabii benim için meslekten öte.
00:19
It is also my great lifelong love and fascination.
2
6312
3924
Aynı zamanda hayatımın aşkı ve tutkusu.
00:23
And I don't expect that that's ever going to change.
3
10236
2915
Ve bunun değişeceğini hiç sanmıyorum.
00:25
But, that said, something kind of peculiar has happened recently
4
13151
5035
Öte yandan, son zamanlarda, hayatımı ve kariyerimi etkileyen
00:30
in my life and in my career,
5
18186
2249
tuhaf bir şey başıma geldi.
00:33
which has caused me to have to recalibrate my whole relationship with this work.
6
20435
4767
Bu tuhaf şey, bu meslekle olan ilişkimi yeniden düzenlememe yol açtı.
00:38
And the peculiar thing is that I recently wrote this book,
7
25202
3634
Tuhaf şey şuydu: Kısa zaman önce "Yaz, Dua Et, Sev" isimli
00:41
this memoir called "Eat, Pray, Love"
8
28836
1968
anı kitabımı yazdım; ama
00:43
which, decidedly unlike any of my previous books,
9
30804
4565
bu kitap, öncekilerin tam aksine, dünyada duyuldu,
00:48
went out in the world for some reason, and became this big,
10
35369
3068
ve bir sebeple, büyük, mega-sansasyonel,
00:51
mega-sensation, international bestseller thing.
11
38437
3366
uluslararası "bestseller" dedikleri bir şey oluverdi.
00:54
The result of which is that everywhere I go now,
12
41803
3066
Bunun bir sonucu olarak da, şimdi nereye gitsem,
00:57
people treat me like I'm doomed.
13
44869
2600
bana bahtsız muamelesi yapıyorlar.
01:00
Seriously -- doomed, doomed!
14
47469
2882
Cidden - bahtsız, bahtsız!
01:03
Like, they come up to me now, all worried, and they say,
15
50351
2184
Gelip, "korkmuyor musun?" diyorlar, "bundan daha iyisini
01:05
"Aren't you afraid you're never going to be able to top that?
16
52535
4705
yapamamaktan korkmuyor musun?
01:10
Aren't you afraid you're going to keep writing for your whole life
17
57240
3246
Hayatın boyunca yazmaya devam etsen de,
01:13
and you're never again going to create a book
18
60486
2017
kimsenin bundan sonra yazacaklarının suratına
01:15
that anybody in the world cares about at all,
19
62503
2716
bakmayacağından korkmuyor musun?"
01:18
ever again?"
20
65219
2500
"Ha? Suratına bile bakmayacaklarından?"
01:20
So that's reassuring, you know.
21
67719
2349
Bu sözler nasıl iyi geliyor, anlatamam.
01:22
But it would be worse, except for that I happen to remember
22
70068
2799
Ama, yirmi sene öncesinde, daha gençken, etrafımdakilere
01:25
that over 20 years ago, when I first started telling people -- when I was a teenager --
23
72867
3708
yazar olacağımı söylediğimde de aynı, böyle korku dolu tepkileri
01:29
that I wanted to be a writer,
24
76575
1710
aldığımı hatırlamasam,
01:31
I was met with this same kind of, sort of fear-based reaction.
25
78285
2971
kendimi şimdi daha da kötü hissederdim.
01:34
And people would say, "Aren't you afraid you're never going to have any success?
26
81256
3679
Daha neler diyorlardı: "Asla başarılı olamamaktan korkmuyor musun?
01:37
Aren't you afraid the humiliation of rejection will kill you?
27
84935
3102
Reddedilmenin utancından ölmez misin?
01:40
Aren't you afraid that you're going to work your whole life at this craft
28
88037
2815
Hayatını bu zanaate adayıp da uğraşıp didindikten sonra
01:43
and nothing's ever going to come of it
29
90852
1417
hiç bir sonucun çıkmamasından,
01:45
and you're going to die on a scrap heap of broken dreams
30
92269
2697
kayıp hayallerinin çöplüğünde, ağzında başarısızlığın
01:47
with your mouth filled with bitter ash of failure?"
31
94966
3485
acı külleriyle ölmekten korkmaz mısın?"
01:51
(Laughter)
32
98451
2053
(Kahkaha)
01:53
Like that, you know.
33
100504
1852
İşte böyle diyorlardı.
01:55
The answer -- the short answer to all those questions is, "Yes."
34
102356
5161
Bütün bu soruların cevabı -- kısa cevabı: "Evet."
02:00
Yes, I'm afraid of all those things.
35
107517
2300
Evet, bunların hepsinden korkuyorum.
02:02
And I always have been.
36
109817
1265
Hayatım boyunca da korktum.
02:03
And I'm afraid of many, many more things besides
37
111082
2133
Hatta, tahmin bile edemedikleri bir sürü başka
02:06
that people can't even guess at,
38
113215
2102
şeyden de korkuyorum.
02:08
like seaweed and other things that are scary.
39
115317
3981
Mesela yosundan korkuyorum, diğer dehşet şeylerden de.
02:12
But, when it comes to writing,
40
119298
2251
Ama iş yazarlığa gelince,
02:14
the thing that I've been sort of thinking about lately, and wondering about lately, is why?
41
121549
4001
son zamanlarda düşünüp merak etmeye başladığım bir şey var:
02:18
You know, is it rational?
42
125550
1851
Neden, yani neden?
02:20
Is it logical that anybody should be expected
43
127401
2847
Bu dünyaya yapmaya geldiğimiz işi yapmaktan
02:23
to be afraid of the work that they feel they were put on this Earth to do.
44
130248
4652
korkmamız mı gerekiyor?
02:27
And what is it specifically about creative ventures
45
134900
4400
Demek istediğim, yaratıcı mesleklerin nesi bu kadar korkunç ki,
02:32
that seems to make us really nervous about each other's mental health
46
139300
3472
diğer kariyerleri kimse dert etmiyor da, bu mesleklere gelince
02:35
in a way that other careers kind of don't do, you know?
47
142772
3027
karşımızdakinin ruh sağlığı için endişe ediyoruz?
02:38
Like my dad, for example, was a chemical engineer
48
145799
4023
Mesela babam kimya mühendisiydi.
02:42
and I don't recall once in his 40 years of chemical engineering
49
149822
3377
Kırk yıl boyunca kimya mühendisliği yaptı ama kimse
02:45
anybody asking him if he was afraid to be a chemical engineer, you know?
50
153199
3682
kimya mühendisliği yapmaktan korkup korkmadığını sormadı.
02:49
It didn't -- that chemical-engineering block, John, how's it going?
51
156881
5811
Yani -- "şu bahtsız kimya mühendisi John'un hali nasıl, iyi mi acaba?"
02:55
It just didn't come up like that, you know?
52
162692
2164
Yani hiç karşılaşmadım.
02:57
But to be fair, chemical engineers as a group
53
164856
3834
Kimya mühendislerinin hakkını vermek gerek tabii,
03:01
haven't really earned a reputation over the centuries
54
168690
2426
yüzyıllar boyunca adlarını "alkolik manik-depresife"
03:03
for being alcoholic manic-depressives.
55
171116
2818
çıkarmadılar.
03:06
(Laughter)
56
173934
1448
(Kahkaha)
03:08
We writers, we kind of do have that reputation,
57
175382
2834
Öte yandan, biz yazarların böyle kötü bir ünü var.
03:11
and not just writers, but creative people across all genres,
58
178216
3983
Üstelik sadece yazarlar da değil, her türden yaratıcı işle
03:14
it seems, have this reputation for being enormously mentally unstable.
59
182199
4701
uğraşanların hepsinin ciddi ruhsal bozukluğa sahip olmaları bekleniyor.
03:19
And all you have to do is look at the very grim death count
60
186900
3816
Sadece 20. yüzyılda genç yaşta canına kıyan,
03:23
in the 20th century alone, of really magnificent creative minds
61
190716
3583
gerçekten çok görkemli yaratıcı zihinlerin sayısına baksanız bile
03:27
who died young and often at their own hands, you know?
62
194299
3126
bu kötü üne hak verirsiniz.
03:30
And even the ones who didn't literally commit suicide
63
197425
3266
Kendini öldürmeyenler bile, aslında kendi yetenekleri
03:33
seem to be really undone by their gifts, you know.
64
200691
3376
yüzünden ecellerine ulaşmışlar.
03:36
Norman Mailer, just before he died, last interview, he said
65
204067
2899
Norman Mailer, ölmeden hemen önce yapılan son röportajında
03:39
"Every one of my books has killed me a little more."
66
206966
4101
"Kitaplarımın her biri beni biraz daha öldürdü." demiş.
03:43
An extraordinary statement to make about your life's work.
67
211067
3599
İnsanın hayatının işi için bunu demesi olağandışı.
03:47
But we don't even blink when we hear somebody say this
68
214666
2960
Ama bunu duyunca gözümüzü bile kırpmıyoruz,
03:50
because we've heard that kind of stuff for so long
69
217626
2606
çünkü bu tür cümleleri çok işittik,
03:53
and somehow we've completely internalized and accepted collectively
70
220232
4001
ve bir şekilde yaratıcılık ve çile çekmenin, tabiatları gereği
03:57
this notion that creativity and suffering are somehow inherently linked
71
224233
4667
birbirleriyle bağlantılı olduğunu, dolayısıyla sanatsal faaliyetin, nihayetinde,
04:01
and that artistry, in the end, will always ultimately lead to anguish.
72
228900
5066
hep ızdıraba dönüşmesi gerektiğini içselleştirdik ve kabul ettik.
04:06
And the question that I want to ask everybody here today
73
233966
2216
Şimdi hepinize sormak istediğim soru şu:
04:08
is are you guys all cool with that idea?
74
236182
2992
Siz de böyle mi düşünüyorsunuz?
04:11
Are you comfortable with that?
75
239174
2207
Bunu böyle kabullenebilir misiniz?
04:14
Because you look at it even from an inch away and, you know ...
76
241381
2951
Çünkü bir adım bile geri çekilip bakınca, nasıl desem -
04:17
I'm not at all comfortable with that assumption.
77
244332
3200
ben bunu kabullenemiyorum.
04:20
I think it's odious.
78
247532
1486
Tiksindirici buluyorum.
04:21
And I also think it's dangerous,
79
249018
1953
Ayrıca tehlikeli olduğunu düşünüyorum
04:23
and I don't want to see it perpetuated into the next century.
80
250971
2767
ve sonraki yüzyıla aktarılmasını istemiyorum.
04:26
I think it's better if we encourage our great creative minds to live.
81
253738
4036
Yaratıcı beyinleri hayatta tutmanın daha iyi olduğunu düşünüyorum.
04:30
And I definitely know that, in my case -- in my situation --
82
257774
5775
Kendi hesabıma şunu diyebilirim:
04:36
it would be very dangerous for me to start sort of leaking down that dark path
83
263549
5163
böyle karanlık düşüncelere kapılıp aşağılara çekilmemin
04:41
of assumption, particularly given the circumstance
84
268712
3471
- hele hele kariyerim içinde bulunduğu bu özel durumda -
04:44
that I'm in right now in my career.
85
272183
1903
benim için çok tehlikeli olduğunu biliyorum.
04:46
Which is -- you know, like check it out,
86
274086
2539
Bakın şöyle ifade edeyim,
04:49
I'm pretty young, I'm only about 40 years old.
87
276625
1599
Oldukça genç sayılırım; daha kırk yaşındayım.
04:51
I still have maybe another four decades of work left in me.
88
278224
3910
Önümde belki de kırk yıllık daha çalışma hayatı var.
04:54
And it's exceedingly likely that anything I write from this point forward
89
282134
4517
Bugünden sonra ne yazarsam yazayım, çok büyük ihtimalle
04:59
is going to be judged by the world as the work that came after
90
286651
2883
bütün bir dünya "son büyük başarısının
05:02
the freakish success of my last book, right?
91
289534
3417
ardından gelen çalışma" deyip geçecek.
05:05
I should just put it bluntly, because we're all sort of friends here now --
92
292951
3962
Hepimiz burada arkadaş sayılırız; onun için söyleyip geçeceğim:
05:09
it's exceedingly likely that my greatest success is behind me.
93
296913
4281
öyle sanıyorum ki benim en büyük başarım arkamda kaldı.
05:13
So Jesus, what a thought!
94
301194
2200
Aman Yarabbi, ne korkunç!
05:16
That's the kind of thought that could lead a person
95
303394
2315
Bu tür düşünceler insanı sabah saat dokuzda cin tonik
05:18
to start drinking gin at nine o'clock in the morning,
96
305709
2628
içmeye başlatabilir; ben de o yöne doğru
05:21
and I don't want to go there.
97
308337
3052
gitmek istemiyorum.
05:24
(Laughter)
98
311389
858
(Kahkaha)
05:25
I would prefer to keep doing this work that I love.
99
312247
2306
Çok sevdiğim işimi yapmayı tercih ederim.
05:27
And so, the question becomes, how?
100
314553
3686
Peki bu nasıl mümkün?
05:31
And so, it seems to me, upon a lot of reflection,
101
318239
2884
Bunun üzerine çok düşündüm ve şu kanıya vardım:
05:33
that the way that I have to work now, in order to continue writing,
102
321123
3365
bundan sonra çalışabilmek, yazmaya devam edebilmek için,
05:37
is that I have to create some sort of protective psychological construct, right?
103
324488
3801
ruh sağlığımı koruyacak bir tür düzenek geliştirmeliyim.
05:41
I have to sort of find some way to have a safe distance
104
328289
3533
Bundan böyle, yazarlığa devam edebilmek için, kendimle,
05:44
between me, as I am writing, and my very natural anxiety
105
331822
4885
kitaplarıma halkın vereceği tepkiye dair endişem
05:49
about what the reaction to that writing is going to be, from now on.
106
336707
3865
arasına güvenli bir mesafe koymalıyım.
05:53
And, as I've been looking over the last year for models for how to do that
107
340572
4268
Geçen sene boyunca, böyle bir bakış açısı ararken,
05:57
I've been sort of looking across time,
108
344840
2148
biraz değişik çağlara ve
05:59
and I've been trying to find other societies
109
346988
2102
değişik toplumlara bakıp,
06:01
to see if they might have had better and saner ideas than we have
110
349090
3750
yaratıcı insanlara yardımcı olacak, yaratıcılığın doğasındaki
06:05
about how to help creative people, sort of manage
111
352840
2965
duygusal riskleri idare etmelerini sağlayacak,
06:08
the inherent emotional risks of creativity.
112
355805
3068
bizimkilerden daha iyi ve daha aklıselim görüşler aradım.
06:11
And that search has led me to ancient Greece and ancient Rome.
113
358873
5015
Aradıkça, kendimi antik Yunan ve antik Roma'da buldum.
06:16
So stay with me, because it does circle around and back.
114
363888
2601
Beni izlemeye devam edin, çünkü dönüp dolaşıp başa döneceğim.
06:19
But, ancient Greece and ancient Rome --
115
366489
2246
Antik Yunan ve antik Roma'ya dönersek,
06:21
people did not happen to believe that creativity
116
368735
2566
o zamanlarda insanlar yaratıcılığın
06:24
came from human beings back then, O.K.?
117
371301
2418
insanın kendinden kaynaklandığına inanmıyorlardı.
06:26
People believed that creativity was this divine attendant spirit
118
373719
4459
Yaratıcılığın, insana refakat eden kutsal bir ruh olup,
06:30
that came to human beings from some distant and unknowable source,
119
378178
4001
insanlara, meçhul ve uzak bir kaynaktan, anlaşılmaz sebeplerle
06:34
for distant and unknowable reasons.
120
382179
2449
geldiğine inanıyorlardı.
06:37
The Greeks famously called these divine attendant spirits of creativity "daemons."
121
384628
5251
Yunanlılar, yaratıcılığı sağlayan bu refakatçi kutsal ruhlara "demon" diyorlardı.
06:42
Socrates, famously, believed that he had a daemon
122
389879
3100
Sokrat, kendine gaipten bilgelik anlatan bir demonu
06:45
who spoke wisdom to him from afar.
123
392979
2457
olduğuna inanmasıyla ünlüdür.
06:48
The Romans had the same idea,
124
395436
1617
Romalılar da aynı düşüncedeydiler, ama
06:49
but they called that sort of disembodied creative spirit a genius.
125
397053
4610
onlar bu vücutsuz yaratıcı ruhlara "genius" ("deha") adını vermişlerdi.
06:54
Which is great, because the Romans did not actually think
126
401663
2560
Bunu öğrenince çok hoşuma gitti; çünkü Romalılar, "dehanın"
06:57
that a genius was a particularly clever individual.
127
404223
2973
zeki bir birey anlamına geldiğini düşünmüyorlardı.
06:59
They believed that a genius was this, sort of magical divine entity,
128
407196
3683
"Dehanın," böyle büyülü bir varlık olduğuna,
07:03
who was believed to literally live in the walls
129
410879
4182
sanatçıların stüdyolarının duvarlarında yaşadığına
07:07
of an artist's studio, kind of like Dobby the house elf,
130
415061
3684
- şu ev cini Dobby gibi -
07:11
and who would come out and sort of invisibly assist the artist with their work
131
418745
4033
bazen de ortaya çıkıp böyle gizlice sanatçıya eserinde yardımcı olduğuna,
07:15
and would shape the outcome of that work.
132
422778
2600
esere biçim verdiğine inanıyorlardı.
07:18
So brilliant -- there it is, right there, that distance that I'm talking about --
133
425378
3551
İşte budur! Aradığım o "ruhsal mesafeyi" bulmuştum,
07:21
that psychological construct to protect you from the results of your work.
134
428929
4533
eserimin sonuçlarından kendimi koruyacak düzenek buydu.
07:26
And everyone knew that this is how it functioned, right?
135
433462
3608
Üstelik herkes de bu işin böyle işlediğini biliyordu.
07:29
So the ancient artist was protected from certain things,
136
437070
2608
Böylece antik çağdaki sanatçı, çeşitli sorunlardan korunuyordu:
07:32
like, for example, too much narcissism, right?
137
439678
2484
Mesela, kendini beğenmişlik.
07:34
If your work was brilliant you couldn't take all the credit for it,
138
442162
2994
Eserin görkemli de olsa, itibarı tümüyle sana ait değildi,
07:37
everybody knew that you had this disembodied genius who had helped you.
139
445156
3940
herkes bu vücutsuz "dehanın" sana yardımcı olduğunu bilirdi.
07:41
If your work bombed, not entirely your fault, you know?
140
449096
3369
Berbat bir eser çıkarsan da, bu sefer bütün hata sende değildi,
07:45
Everyone knew your genius was kind of lame.
141
452465
2769
senin "dehan" tembellik yapmış, Hay Allah.
07:48
And this is how people thought about creativity in the West for a really long time.
142
455234
5461
Batı'da insanlar yaratıcılığa gerçekten çok uzun bir süre böyle baktılar.
07:53
And then the Renaissance came and everything changed,
143
460695
2300
Sonra Rönesans geldi ve her şey değişti,
07:55
and we had this big idea, and the big idea was
144
462995
2183
yeni bir fikir ortaya atıldı, dendi ki:
07:57
let's put the individual human being at the center of the universe
145
465178
3451
bireyi, evrenin ortasına, bütün tanrıların ve bilinmezliklerin
08:01
above all gods and mysteries, and there's no more room
146
468629
2256
üstüne yerleştirelim. Artık,
08:03
for mystical creatures who take dictation from the divine.
147
470885
3110
kutsal emirler alan mitolojik yaratıklara yer yok.
08:06
And it's the beginning of rational humanism,
148
473995
2335
Bu, akılcı hümanizmi başlattı ve insanlar
08:09
and people started to believe that creativity
149
476330
1949
yaratıcılığın kişinin tümüyle kendisinden
08:11
came completely from the self of the individual.
150
478279
2682
geldiğine inanmaya başladılar.
08:13
And for the first time in history,
151
480961
2250
Tarih boyunca ilk defa,
08:16
you start to hear people referring to this or that artist as being a genius
152
483211
5111
şu veya bu sanatçıya "dehanın gelmiş olması" yerine, doğrudan
08:21
rather than having a genius.
153
488322
1841
kendisinin "dahi" olduğunu duymaya başladık.
08:22
And I got to tell you, I think that was a huge error.
154
490163
3324
Fikrimi sorarsanız, bunun büyük bir hata olduğunu düşünüyorum.
08:26
You know, I think that allowing somebody, one mere person
155
493487
4246
Yani tutup da, bir kişiye, tek bir insancığa,
08:30
to believe that he or she is like, the vessel,
156
497733
2763
kendi başına bütün kutsal, bilinmez, ebedi sırların
08:33
you know, like the font and the essence and the source
157
500496
2249
hepsinin yayıldığı bir pınar, bir kaynak ve bir cevher olduğunu
08:35
of all divine, creative, unknowable, eternal mystery
158
502745
3700
söylemek, bütün bu sorumluluğu üstüne yüklemek,
08:39
is just a smidge too much responsibility to put on one fragile, human psyche.
159
506445
6085
zaten kırılgan insan ruhu üzerinde biraz fazla bir yük.
08:45
It's like asking somebody to swallow the sun.
160
512530
3515
Gidip de birine "sen güneşi yut" demek gibi.
08:48
It just completely warps and distorts egos,
161
516045
2651
İnsan benliğini tümüyle bozup eğreltiyor,
08:51
and it creates all these unmanageable expectations about performance.
162
518696
3550
ve karşılanamayacak yüksek beklentilerin oluşmasına yol açıyor.
08:55
And I think the pressure of that
163
522246
1999
Sanıyorum, bunun baskısı,
08:57
has been killing off our artists for the last 500 years.
164
524245
3217
sanatçılarımızı beş yüz yıldır öldürüyor.
09:00
And, if this is true,
165
527462
2665
Eğer bu doğruysa,
09:02
and I think it is true,
166
530127
1586
- ki ben doğru olduğunu düşünüyorum -
09:04
the question becomes, what now?
167
531713
2865
sormamız gereken: ne yapsak?
09:07
Can we do this differently?
168
534578
1869
Yani bunun başka yolu var mıdır?
09:09
Maybe go back to some more ancient understanding
169
536447
3396
Belki insanlar ve yaratıcı bilinmezlik arasındaki ilişkiyi
09:12
about the relationship between humans and the creative mystery.
170
539843
4501
açıklayacak daha eski görüşlere geri dönebiliriz.
09:17
Maybe not.
171
544344
1353
Belki de dönemeyiz.
09:18
Maybe we can't just erase 500 years of rational humanistic thought
172
545697
3882
Belki beş yüz yıllık akılcı insan merkezli düşünceyi, 18 dakikalık
09:22
in one 18 minute speech.
173
549579
2158
bir konuşmada silip atamayız.
09:24
And there's probably people in this audience
174
551737
2709
Ve bir de herhalde bu dinleyiciler arasından
09:27
who would raise really legitimate scientific suspicions
175
554446
4115
böyle anlattığım gibi insanları takip edip de üzerlerine
09:31
about the notion of, basically fairies
176
558561
2379
peri tozu serpen perilere karşı
09:33
who follow people around rubbing fairy juice on their projects and stuff.
177
560940
4988
çok haklı bilimsel itirazlarda bulunacaklar çıkabilir.
09:38
I'm not, probably, going to bring you all along with me on this.
178
565928
4317
Hepinizi ikna edebileceğimi sanmıyorum.
09:43
But the question that I kind of want to pose is --
179
570245
2785
Ama sormak istediğim soru şu:
09:45
you know, why not?
180
573030
2197
neden olmasın ki?
09:48
Why not think about it this way?
181
575227
1922
Neden bu şekilde bakmayalım?
09:49
Because it makes as much sense as anything else I have ever heard
182
577149
4112
Çünkü bu söylediğim de, yaratıcı sürecin
09:54
in terms of explaining the utter maddening capriciousness
183
581261
3956
insanı tımarhanelik eden kaprisi üzerine duyduğum
09:58
of the creative process.
184
585217
1545
diğer açıklamalar kadar mantıklı.
09:59
A process which, as anybody who has ever tried to make something --
185
586762
2879
Herhangi bir şey yaratmaya kalkışmış olan herkes
10:02
which is to say basically everyone here ---
186
589641
2426
- mesela bu salondaki herkes -
10:04
knows does not always behave rationally.
187
592067
3111
bu sürecin hep akılcı işlemediğini bilir.
10:07
And, in fact, can sometimes feel downright paranormal.
188
595178
4583
Hatta, bazen, bariz akıldışı gibi gelebilir.
10:12
I had this encounter recently where I met the extraordinary American poet Ruth Stone,
189
599761
5485
Geçenlerde olağandışı Amerikalı şair Ruth Stone'la tanıştım.
10:18
who's now in her 90s, but she's been a poet her entire life
190
605246
2835
Şimdi 90'lı yaşlarında, ama bütün hayatı boyunca şiir yazmış.
10:20
and she told me that when she was growing up in rural Virginia,
191
608081
3230
Bana küçüklüğüyle ilgili bir öykü anlattı: Virginia eyaletinde
10:24
she would be out working in the fields,
192
611311
1601
köyde yaşarken, tarlada çalışırmış;
10:25
and she said she would feel and hear a poem
193
612912
3157
bazen bir şiirin, taa ufuktan kendine doğru
10:28
coming at her from over the landscape.
194
616069
2007
geldiğini duyup hissedermiş.
10:30
And she said it was like a thunderous train of air.
195
618076
3157
Gökgürültülü bir hava treni gibiymiş.
10:34
And it would come barreling down at her over the landscape.
196
621233
2328
Yukarılardan yuvarlanıp kendisine doğru gelirmiş.
10:36
And she felt it coming, because it would shake the earth under her feet.
197
623561
3602
Geldiğini, ayaklarının altındaki toprağın sarsılmasından fark edermiş.
10:39
She knew that she had only one thing to do at that point,
198
627163
3099
Şiir geldiği zamanlarda ne yapacağını bilirmiş:
10:43
and that was to, in her words, "run like hell."
199
630262
2151
kendi ifadesiyle, "deli dana gibi koşarmış".
10:45
And she would run like hell to the house
200
632413
1732
Evine doğru deli dana gibi koşarken,
10:46
and she would be getting chased by this poem,
201
634145
1686
şiir onu takip edip kovalarmış;
10:48
and the whole deal was that she had to get to a piece of paper and a pencil
202
635831
3130
bütün mesele, bir kağıt-kaleme, şiir içinden akıp gitmeden önce ulaşmakmış;
10:51
fast enough so that when it thundered through her, she could collect it
203
638961
3068
yoksa şiiri yakalayıp da
10:54
and grab it on the page.
204
642029
1501
kağıda yazamazmış.
10:56
And other times she wouldn't be fast enough,
205
643530
1955
Bazen gerçekten de eve varamazmış.
10:58
so she'd be running and running and running, and she wouldn't get to the house
206
645485
3327
Koşup koşup koşup da sonunda evine varamayınca,
11:01
and the poem would barrel through her and she would miss it
207
648812
2838
şiir içinden geçip gidermiş, o da yakalayamazmış;
11:04
and she said it would continue on across the landscape,
208
651650
2288
fakat şiir tarlaların üzerinde devam edip, kendi ifadesiyle,
11:06
looking, as she put it "for another poet."
209
653938
2964
"başka bir şair bulmaya" gidermiş.
11:09
And then there were these times --
210
656902
2370
Dahası, bazen de -
11:12
this is the piece I never forgot --
211
659272
2379
- bu kısmı aklımdan çıkmıyor -
11:14
she said that there were moments where she would almost miss it, right?
212
661651
3199
bazen de, ucu ucuna kaçırmak üzereyken,
11:17
So, she's running to the house and she's looking for the paper
213
664850
2351
eve koşup da kağıt aranırken şiir içinden geçeyazınca,
11:20
and the poem passes through her,
214
667201
2100
tam şiir içinden geçerken
11:22
and she grabs a pencil just as it's going through her,
215
669301
2934
kalemi kaparmış;
11:25
and then she said, it was like she would reach out with her other hand
216
672235
2568
öteki eliyle de uzanıp
11:27
and she would catch it.
217
674803
1707
şiiri yakalarmış.
11:29
She would catch the poem by its tail,
218
676510
2281
Şiiri kuyruğundan yakalayıp,
11:31
and she would pull it backwards into her body
219
678791
2778
vücuduna doğru geri çekermiş,
11:34
as she was transcribing on the page.
220
681569
1860
bir yandan da kağıda yazarmış.
11:36
And in these instances, the poem would come up on the page perfect and intact
221
683429
4855
Bu olunca, şiir sonunda sayfaya mükemmel ve mütemmim çıkarmış.
11:41
but backwards, from the last word to the first.
222
688284
3405
Ama bir eksiklikle: Tersten, son kelimeden ilkine doğru.
11:44
(Laughter)
223
691689
1712
(Kahkaha)
11:46
So when I heard that I was like -- that's uncanny,
224
693401
4717
Bu anlattığını duyunca, "hayret" dedim,
11:50
that's exactly what my creative process is like.
225
698118
2501
benim yaratıcı sürecim de aynen böyle işliyor.
11:53
(Laughter)
226
700619
3613
(Kahkaha)
11:57
That's not at all what my creative process is -- I'm not the pipeline!
227
704232
3066
Gerçekte yaratıcı sürecimle bunun alakası yok - ben boru değilim!
12:00
I'm a mule, and the way that I have to work
228
707298
1854
Ben bir katırım, her bir sabah aynı saatte
12:01
is that I have to get up at the same time every day,
229
709152
1667
kalkarım, ter dökerim, emek harcarım, ite kaka
12:03
and sweat and labor and barrel through it really awkwardly.
230
710819
2797
uğraşmam gerekir.
12:06
But even I, in my mulishness,
231
713616
3000
Ama bu katır halimle bile,
12:09
even I have brushed up against that thing, at times.
232
716616
3868
benim bile bu deneyime yaklaştığım oldu.
12:13
And I would imagine that a lot of you have too.
233
720484
1959
Zannederim sizin aranızda bir çoğu da yaşamıştır.
12:15
You know, even I have had work or ideas come through me from a source
234
722443
3609
Çalışmalarımın ve fikirlerimin tanımlayamadığım bir kaynaktan geldiğini
12:18
that I honestly cannot identify.
235
726052
2511
ben bile hissettim.
12:21
And what is that thing?
236
728563
1596
Nedir bu kaynak?
12:22
And how are we to relate to it in a way that will not make us lose our minds,
237
730159
4038
Ve bu kaynakla, aklımızı kaçırmadan, ruh sağlığımızı bozmadan,
12:26
but, in fact, might actually keep us sane?
238
734197
2886
ilişki kurmanın yolunu nasıl bulabiliriz?
12:29
And for me, the best contemporary example that I have of how to do that
239
737083
3779
Bana göre, bunu yapmanın en iyi çağdaş yolunu müzisyen
12:33
is the musician Tom Waits,
240
740862
2332
Tom Waits'de gördüm.
12:35
who I got to interview several years ago on a magazine assignment.
241
743194
4541
Yıllar önce bir dergi için kendisiyle röportaj yapmıştım.
12:40
And we were talking about this,
242
747735
1249
Bu konudan bahsediyorduk,
12:41
and you know, Tom, for most of his life he was pretty much the embodiment
243
748984
3713
hayatının uzun bir bölümü boyunca, Tom, aynen bu tarif ettiğimiz,
12:45
of the tormented contemporary modern artist,
244
752697
1924
bu kontrolsüz yaratıcı dürtüleri kontrol etmeye,
12:47
trying to control and manage and dominate
245
754621
2623
yönetmeye, elinde tutmaya gayret eden
12:50
these sort of uncontrollable creative impulses
246
757244
2474
ızdırap içindeki çağdaş günümüz sanatçısı
12:52
that were totally internalized.
247
759718
1887
modeline uygun olarak yaşamış.
12:54
But then he got older, he got calmer,
248
761605
2005
Ama yaşlandıkça durulmuş,
12:56
and one day he was driving down the freeway in Los Angeles he told me,
249
763610
2923
bir gün Los Angeles'ta otoyolda giderken
12:59
and this is when it all changed for him.
250
766533
1840
başına bütün bunları değiştirecek bir olay gelmiş.
13:01
And he's speeding along, and all of a sudden
251
768373
1991
Hızla yolunda devam ederken, birden,
13:03
he hears this little fragment of melody,
252
770364
3741
ufak bir melodi parçacığı duymuş,
13:06
that comes into his head as inspiration often comes, elusive and tantalizing,
253
774105
4029
genelde ilham böyle nazlı ve kaypak bir şekilde geliyormuş.
13:10
and he wants it, you know, it's gorgeous,
254
778134
2128
Yazmayı çok istemiş, parçacık muhteşemmiş,
13:13
and he longs for it, but he has no way to get it.
255
780262
2071
çok arzulamış, ama kaydetmenin yolu yokmuş.
13:15
He doesn't have a piece of paper, he doesn't have a pencil,
256
782333
1868
Elinde kağıt yokmuş, kalem yokmuş,
13:17
he doesn't have a tape recorder.
257
784201
1451
kaydedecek teybi de yokmuş.
13:18
So he starts to feel all of that old anxiety start to rise in him
258
785652
2968
Her zamanki endişelerinin içinden yükseldiğini hissetmiş,
13:21
like, "I'm going to lose this thing,
259
788620
1991
"bunu kaybedeceğim", diye düşünmüş,
13:23
and then I'm going to be haunted by this song forever.
260
790611
1920
"ve ebediyete dek hatırlayamaya çalışacağım ama bulamayacağım.
13:25
I'm not good enough, and I can't do it."
261
792531
1771
beceremiyorum, yapamam."
13:27
And instead of panicking, he just stopped.
262
794302
2392
Fakat paniklemek yerine, sadece durmuş.
13:29
He just stopped that whole mental process
263
796694
1748
Bütün bü zihinsel süreci durdurmuş
13:31
and he did something completely novel.
264
798442
2155
ve bambaşka bir şey yapmış.
13:33
He just looked up at the sky, and he said,
265
800597
2722
Gökyüzüne doğru bakmış ve demiş ki,
13:36
"Excuse me, can you not see that I'm driving?"
266
803319
3014
"Afedersin, sen benim araba sürdüğümü görmüyor musun?"
13:39
(Laughter)
267
806333
3701
(Kahkaha)
13:42
"Do I look like I can write down a song right now?
268
810034
2734
"Sana şu anda şarkı yazabilirmişim gibi mi geliyor?
13:45
If you really want to exist, come back at a more opportune moment
269
812768
3845
Varolmayı istiyorsan, daha uygun bir zamanda, seninle ilgilenebileceğim
13:49
when I can take care of you.
270
816613
1662
bir zamanda gel.
13:51
Otherwise, go bother somebody else today.
271
818275
3077
Yoksa, gidip başkasıyla uğraş.
13:54
Go bother Leonard Cohen."
272
821352
3296
Gir Leonard Cohen'le uğraş."
13:57
And his whole work process changed after that.
273
824648
3132
Bundan sonra bütün çalışma şekli değişmiş.
14:00
Not the work, the work was still oftentimes as dark as ever.
274
827780
3608
Eserleri değişmemiş, eserleri eskisi gibi karanlık olmaya devam etmişler.
14:04
But the process, and the heavy anxiety around it
275
831388
3059
Ama yaratıcılık süreci değişmiş: Bu cini (İng. "genie")
14:07
was released when he took the genie, the genius out of him
276
834447
2986
bu dehayı (İng. "genius") içinden çıkartıp geldiği tabiata geri salınca,
14:10
where it was causing nothing but trouble, and released it kind of back where it came from,
277
837433
3371
bu azap verici, problem kaynağı şeyi illa da içinde saklanması gerekmediğini fark edince,
14:13
and realized that this didn't have to be this internalized, tormented thing.
278
840804
3556
yaratıcılık sürecinin etrafındaki ağır endişe de ortadan kalkmış.
14:17
It could be this peculiar, wondrous, bizarre collaboration
279
844360
3744
Bu rahatlamayı sağlayan, Tom'un, bu "Tom olmayan"
14:20
kind of conversation between Tom and the strange, external thing
280
848104
4132
tuhaf, harici mahluk ile arasındaki tuhaf, garip, şaşılası
14:25
that was not quite Tom.
281
852236
2376
muhabbet olabilir.
14:27
So when I heard that story it started to shift a little bit
282
854612
2706
Bu öyküyü duyduktan sonra, öykü benim çalışma şeklimi de
14:30
the way that I worked too, and it already saved me once.
283
857318
2629
değiştirmeye başladı, bir keresinde de beni kurtardı.
14:32
This idea, it saved me when I was in the middle of writing "Eat, Pray, Love,"
284
859947
3331
"Ye, Dua Et, Sev"i yazmaya devam ederken, yine böyle ümitsizliğe
14:36
and I fell into one of those, sort of pits of despair
285
863278
2588
yuvarlanacak gibi oldum; çünkü uğraşıyordum,
14:38
that we all fall into when we're working on something and it's not coming
286
865866
3341
ama bir türlü olmuyordu, felaket olacağını,
14:42
and you start to think this is going to be a disaster,
287
869207
2242
tüm zamanların en kötü kitabı olacağını
14:44
this is going to be the worst book ever written.
288
871449
1761
düşünmeye başladım. Sadece kötü olacağını
14:46
Not just bad, but the worst book ever written.
289
873210
2147
düşünmüyordum, tüm zamanların en kötü kitabı olacağını düşünüyordum.
14:48
And I started to think I should just dump this project.
290
875357
3962
Bu projeden vazgeçmem gerektiğini düşünmeye başladım.
14:52
But then I remembered Tom talking to the open air
291
879319
3075
Ama Tom'un açık havayla konuşmasını hatırladım
14:55
and I tried it.
292
882394
2048
ve aynısını denedim.
14:57
So I just lifted my face up from the manuscript
293
884442
2492
Kafamı yazdıklarımdan kaldırdım, ve odanın
14:59
and I directed my comments to an empty corner of the room.
294
886934
2930
boş bir köşesine doğru konuşmaya başladım.
15:02
And I said aloud, "Listen you, thing,
295
889864
3578
Yüksek sesle "Dinle beni, mahluk," dedim,
15:06
you and I both know that if this book isn't brilliant
296
893442
3198
"Sen de ben de biliyoruz ki bu kitap iyi çıkmazsa
15:09
that is not entirely my fault, right?
297
896640
1801
bu sadece benim suçum sayılmaz, değil mi?
15:11
Because you can see that I am putting everything I have into this,
298
898441
3327
Çünkü bak ben elimden gelenin tümünü yapıyorum,
15:14
I don't have any more than this.
299
901768
1368
benden bu kadar.
15:15
So if you want it to be better, then you've got to show up and do your part of the deal.
300
903136
3226
Eğer kitabın iyi olmasını istiyorsan, ortaya çıkıp üzerine düşeni yapmalısın.
15:19
O.K. But if you don't do that, you know what, the hell with it.
301
906362
2994
Ama bak sana ne diyeceğim, eğer yapmazsan, umrumda da değil.
15:22
I'm going to keep writing anyway because that's my job.
302
909356
2936
Ben yazmaya devam edeceğim çünkü bu benim işim.
15:25
And I would please like the record to reflect today
303
912292
1899
Yarın öbürgün unutmayalım diye belirtiyorum:
15:26
that I showed up for my part of the job."
304
914191
2300
Ben üzerime düşeni yapıyorum."
15:29
(Laughter)
305
916491
3698
(Kahkaha)
15:32
Because --
306
920189
2087
Çünkü --
15:35
(Applause)
307
922276
2074
(Alkış)
15:37
in the end it's like this, O.K. --
308
924350
2172
nihayetinde, söyleyeceğim şu -
15:39
centuries ago in the deserts of North Africa,
309
926522
2401
yüzyıllar önce, Kuzey Afrika çöllerinde
15:41
people used to gather for these moonlight dances of sacred dance and music
310
928923
4667
insanlar, ayışığında, sabahlara kadar süren ayinler yapar,
15:46
that would go on for hours and hours, until dawn.
311
933590
2704
kutsal müzik eşliğinde, dans ederlerdi.
15:49
And they were always magnificent, because the dancers were professionals
312
936294
3027
Her seferinde de çok görkemli olurdu, çünkü dansçılar profesyoneldi,
15:52
and they were terrific, right?
313
939321
1174
ve dansları müthişti.
15:53
But every once in a while, very rarely, something would happen,
314
940495
3818
Ama arada bir, çok nadiren, farklı bir şey olurdu;
15:57
and one of these performers would actually become transcendent.
315
944313
3512
dansçılardan biri, nefsini bırakıp, transa geçerdi.
16:00
And I know you know what I'm talking about,
316
947825
2284
Herhalde ne demek istediğimi biliyorsunuz,
16:02
because I know you've all seen, at some point in your life, a performance like this.
317
950109
3954
Çünkü hayatınızın bir aşamasında, böyle bir performansla karşılaşmışsınızdır.
16:06
It was like time would stop,
318
954063
2095
Sanki zaman durmuş,
16:08
and the dancer would sort of step through some kind of portal
319
956158
2375
dansçı da bir kapıdan geçmiş gibi olurdu,
16:11
and he wasn't doing anything different than he had ever done, 1,000 nights before,
320
958533
4491
aslında önceleri bin kere yaptığı danstan farklı bir şey yapmasa da,
16:15
but everything would align.
321
963024
1751
herşey düzene girerdi.
16:17
And all of a sudden, he would no longer appear to be merely human.
322
964775
3032
Birden, insan görünümünü terk ederdi,
16:20
He would be lit from within, and lit from below
323
967807
2534
içinden ve aşağılardan bir nur görünür,
16:23
and all lit up on fire with divinity.
324
970341
3790
hepsi de içlerinde kutsal bir ateş hissederdi.
16:26
And when this happened, back then,
325
974131
2145
Bu olay olduğunda, insanlar buna
16:29
people knew it for what it was, you know, they called it by its name.
326
976276
4216
ne ad vereceklerini biliyorlardı, adını söylerlerdi:
16:33
They would put their hands together and they would start to chant,
327
980492
2632
Ellerini çırpıp, zikre başlarlardı.
16:35
"Allah, Allah, Allah, God, God, God."
328
983124
4100
"Allah, Allah, Allah, Tanrı, Tanrı, Tanrı."
16:40
That's God, you know.
329
987224
3102
İşte bu Tanrı'dır.
16:43
Curious historical footnote --
330
990326
2680
İlginç bir tarih bilgisi de vereyim --
16:45
when the Moors invaded southern Spain, they took this custom with them
331
993006
4841
Emeviler Güney İspanya'yı ele geçirdiklerinde, bu geleneği de taşıdılar,
16:50
and the pronunciation changed over the centuries
332
997847
2245
yıllar içinde "Allah, Allah, Allah" olan telaffuz bozuldu,
16:52
from "Allah, Allah, Allah," to "Olé, olé, olé,"
333
1000092
2865
"Olé, Olé, Olé"ye dönüştü.
16:55
which you still hear in bullfights and in flamenco dances.
334
1002957
3174
Bunu da günümüzde İspanya'da, gösteride imkansız ve
16:58
In Spain, when a performer has done something impossible and magic,
335
1006131
3653
büyülü bir şey olduğunda boğa güreşlerinde ve Flamenko danslarında duyarız.
17:02
"Allah, olé, olé, Allah, magnificent, bravo,"
336
1009784
3149
"Allah, olé, olé, Allah, muhteşem, bravo,"
17:05
incomprehensible, there it is -- a glimpse of God.
337
1012933
3404
akıl-sır ermez, işte -- Tanrı'nın bir tecellisi.
17:09
Which is great, because we need that.
338
1016337
2172
Çok güzel, çünkü bu bize gereklidir.
17:11
But, the tricky bit comes the next morning,
339
1018509
3851
Ama gelin görün ki, bir sonraki sabah uyandığında,
17:15
for the dancer himself, when he wakes up
340
1022360
2925
dansçı için bir sorun vardır: artık salı sabahıdır;
17:18
and discovers that it's Tuesday at 11 a.m., and he's no longer a glimpse of God.
341
1025285
3949
saat 11 olmuştur, ve artık dansçı Tanrı'nın bir tecellisi değildir.
17:22
He's just an aging mortal with really bad knees,
342
1029234
3492
Sadece dizleri çok ağrıyan yaşlı bir fanidir,
17:25
and maybe he's never going to ascend to that height again.
343
1032726
4240
ve belki de bir daha asla aynı şekilde yükselmeyecektir.
17:29
And maybe nobody will ever chant God's name again as he spins,
344
1036966
3727
Ve belki bir daha, ne kadar dönerse dönsün, hiç kimse Tanrı'nın adını zikretmeyecektir
17:33
and what is he then to do with the rest of his life?
345
1040693
2858
Peki o zaman hayatının kalanında ne yapsın?
17:36
This is hard.
346
1043551
1382
Bu zor.
17:37
This is one of the most painful reconciliations to make
347
1044933
2842
Bu, yaratıcı bir hayatta kabullenilmesi en zor
17:40
in a creative life.
348
1047775
2091
şeylerden biri.
17:42
But maybe it doesn't have to be quite so full of anguish
349
1049866
3183
Ama belki de bu kadar ızdırab dolu olması gerekmez:
17:45
if you never happened to believe, in the first place,
350
1053049
3267
eğer baştan beri bu olayın olağandışı niteliğinin
17:49
that the most extraordinary aspects of your being came from you.
351
1056316
4105
kendinden geldiğine inanmadıysan, bunun sadece hayalinin
17:53
But maybe if you just believed that they were on loan to you
352
1060421
2861
ötesinde bir kaynaktan, hayatının nefis bir parçacığında
17:56
from some unimaginable source for some exquisite portion of your life
353
1063282
3806
sana borç verilmiş olduğuna ve bitince de başkasına geçeceğine
17:59
to be passed along when you're finished, with somebody else.
354
1067088
3844
inanıyorsan, o kadar da zor olmaz.
18:03
And, you know, if we think about it this way it starts to change everything.
355
1070932
4884
Eğer bunu bu şekilde kabul edersek, bu bir çok şeyi değiştiriyor.
18:08
This is how I've started to think,
356
1075816
1634
Birkaç ay önce böyle
18:10
and this is certainly how I've been thinking in the last few months
357
1077450
3349
düşünmeye başladım; o zamandan beri de böyle düşünüyorum.
18:13
as I've been working on the book that will soon be published,
358
1080799
2841
Bu aralarda yakında basılacak yeni bir kitaba
18:16
as the dangerously, frighteningly over-anticipated follow up
359
1083640
3643
çalışıyorum, ilk kitabın heyecanla beklenen devamı.
18:20
to my freakish success.
360
1087283
2660
Bu tehlikeli heyecan beni korkutuyor.
18:22
And what I have to, sort of keep telling myself
361
1089943
2923
Ben de, bunu her düşünüp ödüm patladıkça
18:25
when I get really psyched out about that,
362
1092866
2025
kendime korkmamayı
18:27
is, don't be afraid.
363
1094891
2175
hatırlatıyorum.
18:29
Don't be daunted.
364
1097066
1366
Yılmamayı hatırlatıyorum.
18:31
Just do your job.
365
1098432
1983
Sadece işimi yapmayı hatırlatıyorum.
18:33
Continue to show up for your piece of it, whatever that might be.
366
1100415
2975
Yani, üzerime düşeni yapmaya devam etmeyi hatırlatıyorum.
18:36
If your job is to dance, do your dance.
367
1103390
2910
Eğer işin dans etmekse, dansını et.
18:39
If the divine, cockeyed genius assigned to your case
368
1106300
3965
Eğer sana bir dörtgöz deha tahsis edilirse de
18:43
decides to let some sort of wonderment be glimpsed, for just one moment
369
1110265
5084
çabalarının arasında aniden bir mucizenin tecellisine tanık olursak,
18:48
through your efforts, then "Olé!"
370
1115349
2000
ne diyeceğiz? "Olé!"
18:50
And if not, do your dance anyhow.
371
1117349
3639
Yok eğer böyle bir olmazsa, sen yine de dansını et.
18:53
And "Olé!" to you, nonetheless.
372
1120988
1681
Yine de sana bir "Olé!"
18:55
I believe this and I feel that we must teach it.
373
1122669
2000
Buna inanıyorum, ve "Yine de sana bir "Olé!"' demeyi,
18:57
"Olé!" to you, nonetheless,
374
1124669
1788
bunu sadece her seferinde
18:59
just for having the sheer human love and stubbornness
375
1126457
3313
inatla ve sevgiyle çaba gösterildiği için söyletmeyi
19:02
to keep showing up.
376
1129770
1845
öğretmemiz gerekiyor.
19:04
Thank you.
377
1131615
1675
Teşekkürler.
19:06
(Applause)
378
1133290
2075
(Alkış)
19:08
Thank you.
379
1135365
1491
Teşekkürler
19:09
(Applause)
380
1136856
3114
(Alkış)
19:12
June Cohen: Olé!
381
1139970
1833
June Cohen: Olé!
19:14
(Applause)
382
1141803
3700
(Alkış)
ABOUT THE SPEAKER
Elizabeth Gilbert - WriterThe author of 'Eat, Pray, Love,' Elizabeth Gilbert has thought long and hard about some big topics. Her fascinations: genius, creativity and how we get in our own way when it comes to both.
Why you should listen
Elizabeth Gilbert faced down a premidlife crisis by doing what we all secretly dream of -- running off for a year. Her travels through Italy, India and Indonesia resulted in the megabestselling and deeply beloved memoir Eat, Pray, Love, about her process of finding herself by leaving home.
She's a longtime magazine writer -- covering music and politics for Spin and GQ -- as well as a novelist and short-story writer. Her books include the story collection Pilgrims, the novel Stern Men (about lobster fishermen in Maine) and a biography of the woodsman Eustace Conway, called The Last American Man. Her work has been the basis for two movies so far (Coyote Ugly, based on her own tale of working at the famously raunchy bar in New York City), and Eat, Pray, Love, with the part of Gilbert played by Julia Roberts. Not bad for a year off.
In 2010, Elizabeth published Committed, a memoir exploring her ambivalent feelings about the institution of marriage. And her 2013 novel, The Signature of All Things, is "a sprawling tale of 19th century botanical exploration."
Gilbert also owns and runs the import shop Two Buttons in Frenchtown, New Jersey.
Elizabeth Gilbert | Speaker | TED.com