TEDGlobal 2012
Karen Thompson Walker: What fear can teach us
Karen Thompson Walker: Korkunun öğrettikleri
Filmed:
Readability: 3.9
2,257,399 views
Koskoca Pasifik'te batan bir geminin mürettebatı olduğunuzu hayal edin. Kendinizi ve arkadaşlarınızı kurtarmak için gidebileceğiniz üç yol var: ama her yol korkunç sonuçlar doğuruyor. Seçiminizi neye göre yaparsınız? Essex gemisinin hikayesini anlatırken, romancı Karen Thompson Walker korkunun hayalgücünü nasıl tetiklediğini ve bu korkularla gelecekte nasıl baş edebileceğimizi düşünmeye zorladığını gösteriyor.
Karen Thompson Walker - Novelist
Fiction writer Karen Thompson Walker explores the connection between fear and the imagination. Full bio
Fiction writer Karen Thompson Walker explores the connection between fear and the imagination. Full bio
Double-click the English transcript below to play the video.
00:16
One day in 1819,
0
419
2346
1819 yılında bir gün,
00:18
3,000 miles off the coast of Chile,
1
2765
2759
Şili kıyısında 3.000 mil açıkta
00:21
in one of the most remote regions of the Pacific Ocean,
2
5524
2930
Pasifik Okyanusunun en ücra köşelerinden birinde,
00:24
20 American sailors watched their ship flood with seawater.
3
8454
4040
20 Amerikan denizcisi gemilerinin sular altında kalışını seyretti.
00:28
They'd been struck by a sperm whale, which had ripped
4
12494
2180
Gemilerinin gövdesinde felaket bir delik açan
00:30
a catastrophic hole in the ship's hull.
5
14674
2901
bir ispermeçet balinası tarafından darbe aldılar.
00:33
As their ship began to sink beneath the swells,
6
17575
2329
Gemileri kabarcıklar çıkararak batarken
00:35
the men huddled together in three small whaleboats.
7
19904
4313
adamlar 3 küçük kurtarma sandalına tıkıştılar.
00:40
These men were 10,000 miles from home,
8
24217
2263
Bu adamlar evlerinden 10.000 mil
00:42
more than 1,000 miles from the nearest scrap of land.
9
26480
3223
ve en yakın kara parçasından 1.000 mil uzaktaydılar.
00:45
In their small boats, they carried only
10
29703
2204
küçük sandallarında sadece
00:47
rudimentary navigational equipment
11
31907
1566
en temel seyir donanımları
00:49
and limited supplies of food and water.
12
33473
3648
ve sınırlı yiyecek ve su taşıyorlardı.
00:53
These were the men of the whaleship Essex,
13
37121
2204
Bunlar hikayeleri sonradan "Moby Dick" adlı hikayeye
00:55
whose story would later inspire parts of "Moby Dick."
14
39325
2655
ilham verecek olan Essex gemisinin mürettabatıydı.
00:57
Even in today's world, their situation would be really dire,
15
41980
2949
Bugünün dünyasında bile durumları gerçekten korkunçtu
01:00
but think about how much worse it would have been then.
16
44929
1926
Fakat bir düşünün ne kadar daha kötü olabilirdi.
01:02
No one on land had any idea that anything had gone wrong.
17
46855
3225
Karadaki hiç kimsenin birşeylerin kötü gittiği ile ilgili bir bilgisi yoktu.
01:05
No search party was coming to look for these men.
18
50080
2912
Hiçbir arama ekibi onları aramak için gelmedi.
01:08
So most of us have never experienced a situation
19
52992
2862
Yani çoğumuz hiçbir zaman kendimizi bu denizcilerin içinde buldukları
01:11
as frightening as the one in which these sailors found themselves,
20
55854
3503
kadar korkunç bir durum yaşamadık,
01:15
but we all know what it's like to be afraid.
21
59357
1867
fakat hepiimiz korkunun nasıl birşey olduğunu biliriz.
01:17
We know how fear feels,
22
61224
2294
korkunun nasıl hissedildiğini,
01:19
but I'm not sure we spend enough time thinking about
23
63518
2104
fakat korkularımızın ne anlama geldiğini
01:21
what our fears mean.
24
65622
1645
düşünmek için yeterli zaman harcadığımızdan emin değilim.
01:23
As we grow up, we're often encouraged to think of fear
25
67267
2837
Büyürken, korkunun bir zayıflık olduğu, tıpkı bebek dişlerimiz veya patenimiz gibi
01:26
as a weakness, just another childish thing to discard
26
70104
2913
bir köşeye atmamız gereken çocuksu bir şey olduğu
01:28
like baby teeth or roller skates.
27
73017
2818
şeklinde yönlendiriliriz.
01:31
And I think it's no accident that we think this way.
28
75835
2495
Ve ben bu şekilde düşünmemizin bir tesadüf olmadığını düşünüyorum.
01:34
Neuroscientists have actually shown that human beings
29
78330
2607
Nörologlar insanların iyimser olma yönünde
01:36
are hard-wired to be optimists.
30
80937
2739
eğilimli olduklarını gösterdiler.
01:39
So maybe that's why we think of fear, sometimes,
31
83676
2783
Belkide bu yüzden biz korkunun kendisinin
01:42
as a danger in and of itself.
32
86459
1978
tehlikeli olduğunu düşünürüz.
01:44
"Don't worry," we like to say to one another. "Don't panic."
33
88437
2997
"Endişelenme" "Panik Yapma" deriz başkalarına.
01:47
In English, fear is something we conquer.
34
91434
2649
İngilizcede korku yendiğimiz birşeydir.
01:49
It's something we fight. It's something we overcome.
35
94083
3833
Kavga ettiğimiz birşeydir. Üstesinden geldiğimiz birşeydir.
01:53
But what if we looked at fear in a fresh way?
36
97916
2205
Fakat yeniden bakarsak korku nedir?
01:56
What if we thought of fear as an amazing act of the imagination,
37
100121
4143
Hayal gücünün olağanüstü davranışı olan korkuyu
02:00
something that can be as profound and insightful
38
104264
2378
hikayelerinde anlatıldığı kadar içten ve anlayışlı
02:02
as storytelling itself?
39
106642
2654
olarak düşünebilir miyiz?
02:05
It's easiest to see this link between fear and the imagination
40
109296
2593
En kolayı, hayalgüçleri sıradışı bir şekilde inandırıcı
02:07
in young children, whose fears are often extraordinarily vivid.
41
111889
3279
olan çocuklarda korku ve hayalgücü arasındaki çizgiyi görmektir.
02:11
When I was a child, I lived in California,
42
115168
2281
Çocukken Kaliforniya'da yaşıyordum,
02:13
which is, you know, mostly a very nice place to live,
43
117449
2689
yaşamak için genel olarak güzel bir yer olarak bilinir,
02:16
but for me as a child, California could also be a little scary.
44
120138
4008
fakat bir çocuk olarak benim için Kaliforniya birazda korkutucuydu.
02:20
I remember how frightening it was to see the chandelier
45
124146
3041
Her küçük depremde yemek masamızın üzerindeki avizenin
02:23
that hung above our dining table swing back and forth
46
127187
2433
ileri geri sallanmasının ne kadar korku verici
02:25
during every minor earthquake,
47
129620
2175
olduğunu hatırlıyorum.
02:27
and I sometimes couldn't sleep at night, terrified
48
131795
2303
ve bazı zamanlar "Big One" isimli korkunç depremin
02:29
that the Big One might strike while we were sleeping.
49
134098
2521
biz uyurken vuracağı korkusuyla geceleri uyuyamazdım.
02:32
And what we say about kids who have fears like that
50
136619
2872
Böyle korkuları olan çocukların
02:35
is that they have a vivid imagination.
51
139491
3228
güçlü hayalgüçleri olduğunu söyleriz.
02:38
But at a certain point, most of us learn
52
142719
2390
Fakat kesin olan, birçoklarımızın bu tür görüntüleri
02:41
to leave these kinds of visions behind and grow up.
53
145109
2886
arkamızda bırakıp büyüdüğümüzdür.
02:43
We learn that there are no monsters hiding under the bed,
54
147995
2757
yatağın altında saklanan canavarlar olmadığını,
02:46
and not every earthquake brings buildings down.
55
150752
2980
ve her depremin binaları yıkmadığını öğreniriz.
02:49
But maybe it's no coincidence that some of our most creative minds
56
153732
3408
Fakat bazı en yaratıcı olan beyinlerin
02:53
fail to leave these kinds of fears behind as adults.
57
157140
3111
bu tür korkuları terketmeyi başaramaması tesadüf değildir.
02:56
The same incredible imaginations that produced "The Origin of Species,"
58
160251
3861
"Türlerin Kökeni", "Jane Eyre" ve "Kayıp Zamanın Hikayesi"ni
03:00
"Jane Eyre" and "The Remembrance of Things Past,"
59
164112
2857
üreten olağanüstü hayalgücü, aynı zamanda
03:02
also generated intense worries that haunted the adult lives
60
166969
3339
yoğun endişeler yaratarak Charles Darwin, Charlotte Bronte ve
03:06
of Charles Darwin, Charlotte BrontĂŤ and Marcel Proust.
61
170308
4456
Marcel Proust'un yakalarını yetişkin yaşamlarında da bırakmadı.
03:10
So the question is, what can the rest of us learn about fear
62
174764
2929
Asıl mesele şu: Bizler, hayalperestlerden ve
03:13
from visionaries and young children?
63
177693
3304
çocuklardan ne öğrenebiliriz?
03:16
Well let's return to the year 1819 for a moment,
64
180997
2860
Bir anlığına 1819 yılına geri dönelim,
03:19
to the situation facing the crew of the whaleship Essex.
65
183857
3687
Essex gemisinin mürettabatının karşılaştığı durumu düşünelim.
03:23
Let's take a look at the fears that their imaginations
66
187544
2119
Pasifik'e sürüklendikleri sırada hayalgüçlerinin
03:25
were generating as they drifted in the middle of the Pacific.
67
189663
3756
yarattığı korkularına bir bakalım.
03:29
Twenty-four hours had now passed since the capsizing of the ship.
68
193419
3549
Gemilerinin alabora olmasının üzerinden henüz 24 saat geçmişti.
03:32
The time had come for the men to make a plan,
69
196968
2703
Adamlar için plan yapma zamanı gelmişti,
03:35
but they had very few options.
70
199671
2726
ama çok az seçenekleri vardı.
03:38
In his fascinating account of the disaster,
71
202397
2431
Felaketinin etkileyici hesabına göre
03:40
Nathaniel Philbrick wrote that these men were just about
72
204828
2740
Nathaniel Philbrick bu adamların dünya üzerindeki
03:43
as far from land as it was possible to be anywhere on Earth.
73
207568
4400
herhangi bir kara parçasından mümkün olan en uzak yerde olduğunu yazmıştı.
03:47
The men knew that the nearest islands they could reach
74
211968
2300
Bu adamlar ulaşabilecekleri en yakın adaların
03:50
were the Marquesas Islands, 1,200 miles away.
75
214268
3776
1.200 mil uzaktaki Markiz adaları olduğunu biliyorlardı.
03:53
But they'd heard some frightening rumors.
76
218044
2522
Fakat bazı korkutucu söylentiler duymuşlardı.
03:56
They'd been told that these islands,
77
220566
1678
Duyduklarına göre bu adalarda
03:58
and several others nearby, were populated by cannibals.
78
222244
4244
ve yakınındaki diğerlerinde yamyamlar yaşıyordu.
04:02
So the men pictured coming ashore only to be murdered
79
226488
2376
Bu yüzden adamlar kıyıya ulaşmayı öldürülmek
04:04
and eaten for dinner.
80
228864
1641
ve akşam yemeği olmak olarak kafalarında canlandırmışlardı.
04:06
Another possible destination was Hawaii,
81
230505
2752
Olası diğer bir istikamet Havai idi.
04:09
but given the season, the captain was afraid
82
233257
1872
Fakat mevsim yüzünden, kaptan
04:11
they'd be struck by severe storms.
83
235129
3221
şiddetli fırtınalara yakalanacaklarından korkuyordu.
04:14
Now the last option was the longest, and the most difficult:
84
238350
3792
Son seçenek, en uzun ve en zor olanıydı:
04:18
to sail 1,500 miles due south in hopes of reaching
85
242142
3624
Kendilerini sonunda Güney Afrika sahillerine itecek olan
04:21
a certain band of winds that could eventually
86
245766
1889
rüzgarlara ulaşma umuduyla güneye doğru
04:23
push them toward the coast of South America.
87
247655
2264
1.500 mil yolculuk yapmaktı.
04:25
But they knew that the sheer length of this journey
88
249919
2721
Fakat bu yolcuğunun uzunluğunun kendilerinin
04:28
would stretch their supplies of food and water.
89
252640
3511
yiyecek ve su kaynaklarını zorlayacağını biliyorlardı.
04:32
To be eaten by cannibals, to be battered by storms,
90
256151
3406
Yamyamlar tarafında yenmek, fırtınalar tarafından hırpalanmak,
04:35
to starve to death before reaching land.
91
259557
3361
karaya ulaşamadan açlıktan ölmek.
04:38
These were the fears that danced in the imaginations of these poor men,
92
262918
3392
Bunlar bu zavallı adamların hayalgüçlerinin içinde dans eden korkulardı.
04:42
and as it turned out, the fear they chose to listen to
93
266310
2899
Kendilerini yönlendirecek olan korku
04:45
would govern whether they lived or died.
94
269209
2654
yaşamalarını veya ölmelerini belirleyecekti.
04:47
Now we might just as easily call these fears by a different name.
95
271863
4210
Şimdi, bu korkuları kolaylıkla farklı bir şekilde isimlendirebiliriz.
04:51
What if instead of calling them fears,
96
276073
2278
Biz onlara korkular yerine
04:54
we called them stories?
97
278351
1611
hikayeler diyelim.
04:55
Because that's really what fear is, if you think about it.
98
279962
2233
Çünkü eğer düşünürseniz, korku gerçekte budur.
04:58
It's a kind of unintentional storytelling
99
282195
3060
Hepimizin nasıl yapılacağını bilerek doğduğumuz
05:01
that we are all born knowing how to do.
100
285255
2930
kasıtsız hikayelerdir.
05:04
And fears and storytelling have the same components.
101
288185
2763
Korkuların ve hikayelerin benzer bileşenleri vardır.
05:06
They have the same architecture.
102
290948
1865
Benzer yapıları vardır.
05:08
Like all stories, fears have characters.
103
292813
2677
Bütün hikayeler gibi korkuların da kahramanları vardır.
05:11
In our fears, the characters are us.
104
295490
2423
Korkularımızın kahramanları biziz.
05:13
Fears also have plots. They have beginnings and middles and ends.
105
297913
4302
Korkuların olaylar dizisi de vardır. Giriş, gelişme ve sonuçları.
05:18
You board the plane. The plane takes off. The engine fails.
106
302215
4116
Uçağa binersin. Uçak havalanır. Motor bozulur.
05:22
Our fears also tend to contain imagery that can be
107
306331
2568
Korkularımız aynı zamanda bir romanın sayfalarında
05:24
every bit as vivid as what you might find in the pages of a novel.
108
308899
3349
bulabileceğiniz kadar gerçekçi tasvirler içerir.
05:28
Picture a cannibal, human teeth
109
312248
2956
Bir yamyamı kafanızda canlandırın,
05:31
sinking into human skin,
110
315204
2207
insan derisine batan insan dişleri,
05:33
human flesh roasting over a fire.
111
317411
3054
ateşte kavrulan insan eti.
05:36
Fears also have suspense.
112
320465
2736
Korkular merak da yaratırlar.
05:39
If I've done my job as a storyteller today,
113
323201
2290
Bugün bir hikayeci olsaydım,
05:41
you should be wondering what happened
114
325491
1508
siz Essex gemisindeki adamlara
05:42
to the men of the whaleship Essex.
115
326999
2101
ne olduğunu merak ediyor olacaktınız.
05:45
Our fears provoke in us a very similar form of suspense.
116
329100
4245
Korkularımız bizi meraklarımızla benzer şekilde kışkırtır.
05:49
Just like all great stories, our fears focus our attention
117
333345
3553
Bütün mükemmel hikayeler gibi, korkularımız dikkatimizi yaşamda
05:52
on a question that is as important in life as it is in literature:
118
336898
3939
edebiyattaki kadar önemli olan bir soru üzerinde odaklar.
05:56
What will happen next?
119
340837
2757
Sonra ne olacak?
05:59
In other words, our fears make us think about the future.
120
343594
2704
Başka bir deyişle korkularımız bizi gelecek ile ilgili düşünmeye yönlendirir.
06:02
And humans, by the way, are the only creatures capable
121
346298
2018
İnsanlar, bu arada, gelecek ile ilgili
06:04
of thinking about the future in this way,
122
348316
1670
düşünme yeteneği olan yegane canlılardır;
06:05
of projecting ourselves forward in time,
123
349986
2891
kendimiz ile ilgili ilerleyen zamanlara yönelik plan yaparız
06:08
and this mental time travel is just one more thing
124
352877
2412
ve bu zihinsel zaman yolculuğu da
06:11
that fears have in common with storytelling.
125
355289
3622
korkular ile hikayelerin bir diğer ortak özelliğidir.
06:14
As a writer, I can tell you that a big part of writing fiction
126
358911
2493
Yazar olarak, bir kurgu yazmanın en önemli parçalarından birisinin
06:17
is learning to predict how one event in a story
127
361404
1883
hikayedeki bir olayın diğer bütün olayları
06:19
will affect all the other events,
128
363287
1744
nasıl etkileyeceğini öğrenmektir.
06:20
and fear works in that same way.
129
365031
2049
Korku da aynı şekilde işler.
06:22
In fear, just like in fiction, one thing always leads to another.
130
367080
5177
Korkuda tıpkı kurgudaki gibi, birşey diğerini yönlendirir.
06:28
When I was writing my first novel, "The Age Of Miracles,"
131
372257
2646
İlk romanım olan "Mucizelerin Tarihi" ni yazarken
06:30
I spent months trying to figure out what would happen
132
374903
2961
dünyanın dönüşünün birdenbire yavaşlaması
06:33
if the rotation of the Earth suddenly began to slow down.
133
377864
3189
durumunda ne olacağını aylarca hesapladım.
06:36
What would happen to our days? What would happen to our crops?
134
381053
2892
Günlerimize ne olurdu? Ürünlerimize ne olurdu?
06:39
What would happen to our minds?
135
383945
2043
Zihinlerimize ne olurdu?
06:41
And then it was only later that I realized how very similar
136
385988
3106
Hemen sonra, bu soruların küçük bir çocukken
06:44
these questions were to the ones I used to ask myself
137
389094
2121
geceleri korktuğumda kendime sorduğum sorular ile
06:47
as a child frightened in the night.
138
391215
2237
ne kadar benzer olduklarını fark ettim.
06:49
If an earthquake strikes tonight, I used to worry,
139
393452
2531
Bu gece bir deprem olacak olsa,
06:51
what will happen to our house? What will happen to my family?
140
395983
3866
evime ne olacak diye endişelenirdim. Aileme ne olacak?
06:55
And the answer to those questions always took the form of a story.
141
399849
4700
Bu soruların cevabı bir hikaye şeklini alır.
07:00
So if we think of our fears as more than just fears
142
404549
2503
Yani eğer korkularımızı, korkulardan ziyade
07:02
but as stories, we should think of ourselves
143
407052
2927
hikayeler olarak düşünürsek, kendimizi bu hikayelerin
07:05
as the authors of those stories.
144
409979
2231
yazarı sayabiliriz.
07:08
But just as importantly, we need to think of ourselves
145
412210
1962
Daha da önemlisi, kendimizi korkularımızın okuyucusu
07:10
as the readers of our fears, and how we choose
146
414172
2504
olarak düşünmemiz ve hayatımızda derin etkiler
07:12
to read our fears can have a profound effect on our lives.
147
416676
4335
yaratabilecek olan korkularımızı nasıl okumayı seçtiğimizdir.
07:16
Now, some of us naturally read our fears more closely than others.
148
421011
3001
Bazılarımız korkularımızı diğerlerinden daha dikkatle okur.
07:19
I read about a study recently of successful entrepreneurs,
149
424012
2921
Son günlerde başarılı olan girişimcilerle ilgili bir çalışma okudum
07:22
and the author found that these people shared a habit
150
426933
2626
ve yazar, bu insanların,
07:25
that he called "productive paranoia," which meant that
151
429559
3359
kendisinin "üretken paranoya" diye adlandırdığı,
07:28
these people, instead of dismissing their fears,
152
432918
2521
korkularını düşünmemek yerine onları dikkatle kavramak,
07:31
these people read them closely, they studied them,
153
435439
2663
üzerlerinde çalışmak ve bunları hazırlık ve eyleme dönüştürmek
07:34
and then they translated that fear into preparation and action.
154
438102
3600
şeklinde bir alışkanlıkları olduğunu ortaya koyuyordu.
07:37
So that way, if their worst fears came true,
155
441702
1917
Yani bu şekilde eğer en kötü korkuları gerçekleşirse
07:39
their businesses were ready.
156
443619
2078
işleri hazır olacaktı.
07:41
And sometimes, of course, our worst fears do come true.
157
445697
4351
Bazı zamanlar, tabii ki, en kötü korkularımız gerçekleşir.
07:45
That's one of the things that is so extraordinary about fear.
158
450048
3159
Bu korku ile ilgili en sıradışı şeylerden birisidir.
07:49
Once in a while, our fears can predict the future.
159
453207
4922
Arasıra korkularımız gelecek hakkında bilgi verir.
07:54
But we can't possibly prepare for all of the fears
160
458129
3395
Fakat hayalgücümüzün uydurduğu bütün korkular için
07:57
that our imaginations concoct.
161
461524
2398
hazırlık yapamayız.
07:59
So how can we tell the difference between
162
463922
1984
Öyleyse dikkate almaya değer korkularla
08:01
the fears worth listening to and all the others?
163
465906
3820
diğerlerini nasıl ayırt edeceğiz?
08:05
I think the end of the story of the whaleship Essex
164
469726
2477
Essex gemisinin hikayesinin sonunun üzüntü verici de olsa
08:08
offers an illuminating, if tragic, example.
165
472203
4283
aydınlatıcı bir bilgi verdiğini düşünüyorum.
08:12
After much deliberation, the men finally made a decision.
166
476486
4727
Bir çok tartışmadan sonra adamlar sonunda bir karar verdiler.
08:17
Terrified of cannibals, they decided to forgo the closest islands
167
481213
3873
Yamyamların korkusu yüzünden en yakın adalardan vazgeçmeye karar verdiler
08:20
and instead embarked on the longer
168
485086
2327
ve daha uzun ve çok daha zor bir rota olan
08:23
and much more difficult route to South America.
169
487413
3127
Güney Amerika'ya doğru yola çıkmayı seçtiler.
08:26
After more than two months at sea, the men ran out of food
170
490540
3470
Denizde geçen 2 aydan uzun bir sürenin sonunda
08:29
as they knew they might,
171
494010
1079
kendilerinin de tahmin ettikleri gibi yemekleri tükendi,
08:30
and they were still quite far from land.
172
495089
2695
ve hala karadan çok uzaktalardı.
08:33
When the last of the survivors were finally picked up
173
497784
2887
Kazazedelerin en sonuncusu da
08:36
by two passing ships, less than half of the men were left alive,
174
500671
4486
geçen 2 gemi tarafından alındığında, yarısından daha azı sağ kalmıştı
08:41
and some of them had resorted to their own form of cannibalism.
175
505157
4903
ve bazılar kendi yamyamlık biçimlerine başvurmuşlardı.
08:45
Herman Melville, who used this story as research for "Moby Dick,"
176
510060
3363
Bu hikayeyi "Moby Dick" için bir araştırma olarak kullanan Herman Merville
08:49
wrote years later, and from dry land, quote,
177
513423
3880
yıllar sonra söyle yazdı:
08:53
"All the sufferings of these miserable men of the Essex
178
517303
2624
"Essex'teki zavallı adamların
08:55
might in all human probability have been avoided
179
519927
2689
insani seçimlerinde dolayı çektiği bütün acı
08:58
had they, immediately after leaving the wreck,
180
522616
2567
güverteyi terk ettikleri anda
09:01
steered straight for Tahiti.
181
525183
1881
Tahiti'ye doğru yola çıksalardı önlenebilirdi.
09:02
But," as Melville put it, "they dreaded cannibals."
182
527064
4565
Fakat Melville'in dediği gibi "yamyamlardan korkuyorlardı".
09:07
So the question is, why did these men dread cannibals
183
531629
3046
Soru şu: Adamlar açlıktan ölme ihtimalleri daha yüksek
09:10
so much more than the extreme likelihood of starvation?
184
534675
4189
olmasına rağmen, neden yamyamlardan korkuyorlardı?
09:14
Why were they swayed by one story
185
538864
1867
Neden bir hikaye
09:16
so much more than the other?
186
540731
2639
diğerlerinden daha çok dikkatlerini çekti.
09:19
Looked at from this angle,
187
543370
1522
Bu açıdan bakıldığında, onlarınki
09:20
theirs becomes a story about reading.
188
544892
3299
kavramak ile ilgili bir hikaye haline geliyor.
09:24
The novelist Vladimir Nabokov said that the best reader
189
548191
2656
Roman yazarı Vladimir Nabakov'a göre en iyi okuyucu
09:26
has a combination of two very different temperaments,
190
550847
2799
iki farklı mizacın birleşiminden oluşur:
09:29
the artistic and the scientific.
191
553646
2850
sanatsal ve bilimsel.
09:32
A good reader has an artist's passion,
192
556496
2504
İyi okuyucu bir bir sanatçının tutkusuna sahiptir,
09:34
a willingness to get caught up in the story,
193
559000
2423
hikaye tarafından yakalanmayı ister,
09:37
but just as importantly, the readers also needs
194
561423
2111
aynı miktarda önemli olarak, okuyucu
09:39
the coolness of judgment of a scientist,
195
563534
3211
bir bilimadamının, okuyucuların sezgisel tepkilerini
09:42
which acts to temper and complicate
196
566745
1491
kıvama getirip karmaşıklaştırarak eyleme geçiren
09:44
the reader's intuitive reactions to the story.
197
568236
3398
hükümlerinin soğukkanlılığına da sahip olmalıdır.
09:47
As we've seen, the men of the Essex had no trouble with the artistic part.
198
571634
3205
Gördüğümüz gibi Essex'teki adamların sanatsal kısımla ilgili hiç sıkıntıları yok.
09:50
They dreamed up a variety of horrifying scenarios.
199
574839
3640
Çeşitli korkunç senaryolar uyduruyorlar.
09:54
The problem was that they listened to the wrong story.
200
578479
3989
Sorun yanlış hikayeyi seçmiş olmaları.
09:58
Of all the narratives their fears wrote,
201
582468
2124
Korkularınızın yazdığı hikayelerin arasından
10:00
they responded only to the most lurid, the most vivid,
202
584592
3651
sadece en uçuk, en canlı ve hayalgüçleri için
10:04
the one that was easiest for their imaginations to picture:
203
588243
3219
canlandırması en kolay olanını seçtiler:
10:07
cannibals.
204
591462
1951
yamyamları
10:09
But perhaps if they'd been able to read their fears
205
593413
2281
Fakat eğer korkularını bir
10:11
more like a scientist, with more coolness of judgment,
206
595694
3481
bilim adamı gibi kavrayabilselerdi, daha soğukkanlı bir hükümle,
10:15
they would have listened instead to the less violent
207
599175
2760
daha az tehlikeli fakat daha olası hikayeyi,
10:17
but the more likely tale, the story of starvation,
208
601935
3288
açlığın hikayesini seçerler,
10:21
and headed for Tahiti, just as Melville's sad commentary suggests.
209
605223
5580
ve tıpkı Melville'in eleştrisinde tavsiye ettiği gibi Tahiti'ye yönlenirlerdi.
10:26
And maybe if we all tried to read our fears,
210
610803
2868
Ve belki biz korkularımızı yorumlayabilseydik,
10:29
we too would be less often swayed
211
613671
1977
aralarından en şehvetli olanlarından
10:31
by the most salacious among them.
212
615648
1876
daha az etkilenirdik.
10:33
Maybe then we'd spend less time worrying about
213
617524
1668
Belki o zaman seri katiller ve uçak kazaları ile ilgili
10:35
serial killers and plane crashes,
214
619192
2188
endişelenmekle daha az zaman geçirir
10:37
and more time concerned with the subtler
215
621380
1866
ve karşı karşıya geldiğimiz fazla göze çarpmayan
10:39
and slower disasters we face:
216
623246
2054
ve yavaş ilerleyen felaketlerle daha fazla ilgilenebilirdik:
10:41
the silent buildup of plaque in our arteries,
217
625300
2748
atardamarlarımızda yığılan partiküller
10:43
the gradual changes in our climate.
218
628048
2543
ve iklimimizdeki aşamalı değişim gibi.
10:46
Just as the most nuanced stories in literature are often the richest,
219
630591
3649
En ince ayrıntılı hikayelerin edebiyattaki en zenginleri olduğu gibi
10:50
so too might our subtlest fears be the truest.
220
634240
4448
en incelikli korkularımız da en gerçekçi olanlardır.
10:54
Read in the right way, our fears are an amazing gift
221
638688
2897
Doğru şekilde okunduğunda, korkularınız hayalgücünüzün
10:57
of the imagination, a kind of everyday clairvoyance,
222
641585
2932
muhteşem bir hediyesidir, bir çeşit günlük kehanettir,
11:00
a way of glimpsing what might be the future
223
644517
2235
geleceğin nasıl gerçekleşeceğini değiştirme zamanımız varken
11:02
when there's still time to influence how that future will play out.
224
646752
3435
geleceğe bir göz atabilme yoludur.
11:06
Properly read, our fears can offer us something as precious
225
650187
3396
Gerektiği gibi okunduğunda, korkularımız bize edebiyattaki
11:09
as our favorite works of literature:
226
653583
2157
en favori çalışmalarımız kadar değerli şeyler sunabilir:
11:11
a little wisdom, a bit of insight
227
655740
3045
biraz bilgelik, bir parça derinlemesine bakış
11:14
and a version of that most elusive thing --
228
658785
2574
ve en akla gelmeyen şeyin bir versiyonu --
11:17
the truth.
229
661359
1251
gerçeğin.
11:18
Thank you. (Applause)
230
662610
5031
Teşekkür ederim. (Alkışlar)
ABOUT THE SPEAKER
Karen Thompson Walker - NovelistFiction writer Karen Thompson Walker explores the connection between fear and the imagination.
Why you should listen
In Karen Thompson Walker's 2012 book The Age of Miracles, a young girl and her family awake one morning to discover that the rotation of the Earth has suddenly begun to slow, stretching the length of the 24-hour day and throwing the natural world into disarray. It's a big, speculative book, but at heart, it's a simple human drama, told through the eyes of an observant adolescent girl.
A former book editor at Simon & Schuster, Walker worked on the novel for three years, an hour each morning before work. Fun fact: The Age of Miracles was published on June 21, 2012 -- the longest day of the year. Since then, the bestselling, much-awarded book has been translated into 29 languages.
Karen Thompson Walker | Speaker | TED.com