ABOUT THE SPEAKER
Tony Fadell - Product creator
As the originator of the iPod, Tony Fadell is no stranger to disruptive technology. With Nest, he’s zeroed in on tech’s most elusive targets: household appliances.

Why you should listen

Tony Fadell became a tech superstar as a colleague of Steve Jobs and developer of the iPod, which rejuvenated Apple, rebooted entire industries and changed the way the world consumes entertainment.

After leaving Apple, Fadell founded Nest on a familiar experience -- frustration with household technology, still resolutely frozen in the 20th century. With its first products, Nest has brought the modern household one step closer to becoming a truly connected “smarthome.” In January 2014, Nest became Google’s second-biggest acquisition to date, positioning both companies to become revolutionary players in home technology.

More profile about the speaker
Tony Fadell | Speaker | TED.com
TED2015

Tony Fadell: The first secret of design is ... noticing

Tony Fadell: Tasarımın püf noktası: fark etmek

Filmed:
2,938,799 views

İnsan olmanın doğası gereği, rutin işlere çabuk alışırız. Ancak tasarımcılar açısından bu "düzen" bir fırsattır... Bu gidişat daha iyi olabilir mi? Peki nasıl? Bu ahenk dolu eğlenceli konuşmasında, iPod ve Nest termostatlarının arkasındaki isim fark etmek, uygulamak ve değiştirmek ile ilgili bazı tüyolarını paylaşıyor.
- Product creator
As the originator of the iPod, Tony Fadell is no stranger to disruptive technology. With Nest, he’s zeroed in on tech’s most elusive targets: household appliances. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:13
In the great 1980s moviefilm
"The BluesBlues BrothersKardeşler,"
0
1136
3253
1980'lerin meşhur filmlerinden
Cazcı Kardeşler'de
00:16
there's a scenefaliyet alani, sahne where JohnJohn BelushiBelushi
goesgider to visitziyaret etmek DanDan AykroydAykroyd in his apartmentapartman
1
4389
4794
John Belushi'nin Dan Aykroyd'u
Chicago'daki evinde ilk kez
00:21
in ChicagoChicago for the very first time.
2
9183
2323
ziyaret ettiği bir sahne vardır.
Dairesi oldukça dar ve tren yoluna
00:24
It's a crampedsıkışık, tinyminik spaceuzay
3
12106
2531
yaklaşık bir metre uzaklıktaydı.
00:26
and it's just threeüç feetayaklar away
from the traintren tracksraylar.
4
14637
2531
00:30
As JohnJohn sitsoturur on Dan'sDan'in bedyatak,
5
18628
1838
John Dan'in yatağına oturduğu sırada
00:32
a traintren goesgider rushingacele by,
6
20466
2463
odadaki her şeyi yerinden oynatan
00:34
rattlingtehdidi everything in the roomoda.
7
22929
2224
bir tren hızla geçer.
00:37
JohnJohn askssorar, "How oftensık sık does
that traintren go by?"
8
25153
3829
John "Bu tren ne sıklıkla geçiyor?"
diye sorar.
00:40
DanDan repliescevaplar, "So oftensık sık, you won'talışkanlık
even noticeihbar it."
9
28982
4560
Dan "farkına varamayacağın kadar sık "
diye cevaplar.
00:45
And then, something fallsdüşme off the wallduvar.
10
33542
2906
Ardından duvardan bir şey düşer.
00:49
We all know what he's talkingkonuşma about.
11
37248
1794
Neyi kastettiğini biliyoruz.
00:51
As humaninsan beingsvarlıklar, we get used
to everydayher gün things
12
39042
2841
İnsan olmanın doğası gereği
günlük işlerimize
00:53
really fasthızlı.
13
41883
1197
çabuk alışırız.
00:55
As a productürün designertasarımcı,
it's my job to see those everydayher gün things,
14
43600
3384
Bir tasarımcı olarak benim işim
bu günlük işleri görmek,
00:58
to feel them, and try
to improveiyileştirmek uponüzerine them.
15
46984
3537
hissetmek ve iyileştirmeye çalışmak.
01:03
For exampleörnek, see this pieceparça of fruitmeyve?
16
51365
3496
Mesela şu meyveyi görüyor musunuz?
01:08
See this little stickeretiket?
17
56211
1600
Peki üzerindeki küçük etiketi?
01:11
That stickeretiket wasn'tdeğildi there
when I was a kidçocuk.
18
59211
2455
Ben çocukken üzerinde bu etiket yoktu.
Fakat bir süre sonra
birileri
01:14
But somewherebir yerde as the yearsyıl passedgeçti,
19
62776
1918
bu etiketi yapıştırmak
gibi parlak bir fikir buldu.
01:16
someonebirisi had the brightparlak ideaFikir
to put that stickeretiket on the fruitmeyve.
20
64694
2881
01:19
Why?
21
67575
717
Neden mi?
01:20
So it could be easierDaha kolay for us
22
68292
1529
Markette
01:21
to checkKontrol out
at the groceryBakkal countersayaç.
23
69821
1737
hesabımızı daha kolay ödemek için.
01:23
Well that's great,
24
71558
1093
Bu harika.
Marketten istediğimizi alıp
hemen çıkabiliyoruz.
01:24
we can get in and out of
the storemağaza quicklyhızlı bir şekilde.
25
72651
2055
01:26
But now, there's a newyeni problemsorun.
26
74706
2078
Fakat bu kez de yeni bir sorun var:
01:29
When we get home and we're hungry
27
77414
2029
Eve gitmişiz ve karnımız aç,
01:31
and we see this ripeolgun, juicySulu pieceparça
of fruitmeyve on the countersayaç,
28
79443
3431
tezgahta bu olgun ve sulu meyveyi görüp
01:34
we just want to pickalmak it up
and eatyemek it.
29
82874
2845
hemen alıp yemeyi istiyoruz.
01:37
ExceptHariç now, we have to look
for this little stickeretiket.
30
85719
3736
Ama önce üzerindeki bu küçük
etiketi bulmak
01:42
And digkazmak at it with our nailsçivi,
damagingzarar the flesheti.
31
90587
4374
ve tırnaklarımızla kabuğu zedeleyerek
kazımak zorundayız.
01:46
Then rollingyuvarlanan up that stickeretiket --
32
94962
1639
Sonra o etiketi buruşturup...
01:48
you know what I mean.
33
96601
1035
Nasıl bir şeydir bilirsiniz
01:49
And then tryingçalışıyor to flickfiske
it off your fingersparmaklar.
34
97636
2139
Sonra da yapışkanı parmaklarımızdan
çıkarmakla uğraşırız.
01:51
(ApplauseAlkış)
35
99775
3361
(Alkışlar)
01:56
It's not funeğlence,
36
104276
1500
Aslına bakarsanız,
01:57
not at all.
37
105776
1021
pek de komik değil.
01:59
But something interestingilginç happenedolmuş.
38
107777
1905
Ancak bir süre sonra işler değişti.
02:01
See the first time you did it,
you probablymuhtemelen feltkeçe those feelingsduygular.
39
109992
3081
Çünkü muhtemelen bunlar ilk
seferinde hissettiklerinizdi.
02:05
You just wanted to eatyemek the pieceparça of fruitmeyve.
40
113075
2205
Tek istediğiniz meyveyi yemekti.
02:07
You feltkeçe upsetüzgün.
41
115280
1007
Siniriniz bozulmuştu.
02:08
You just wanted to divedalış in.
42
116287
1734
Çünkü derhal yemek istemiştiniz.
02:10
By the 10thinci time,
43
118541
1624
Onuncu seferinde ise,
02:12
you startedbaşladı to becomeolmak lessaz upsetüzgün
44
120165
2476
bu sizi daha az sinirlendirdi
02:14
and you just startedbaşladı peelingpeeling
the labeletiket off.
45
122641
3430
ve doğruca etiketi kazımaya koyuldunuz.
02:18
By the 100thinci time,
at leasten az for me,
46
126071
2409
Yüzüncü seferde ise,
kendi adıma konuşuyorum,
02:20
I becameoldu numbuyuşmuş to it.
47
128480
1132
duyarsızlaşmıştım.
02:22
I simplybasitçe pickedseçilmiş up the pieceparça of fruitmeyve,
48
130212
2891
Öylece meyveyi aldım,
02:25
dugkazdık at it with my nailsçivi,
trieddenenmiş to flickfiske it off,
49
133103
4112
etiketi kazıyıp parmaklarımdan çıkardım
02:29
and then wonderedmerak,
50
137215
1556
ve sonra
02:30
"Was there anotherbir diğeri stickeretiket?"
51
138771
3499
"acaba başka etiket var mıydı?"
diye düşündüm.
02:35
So why is that?
52
143680
1294
Peki neden?
02:36
Why do we get used to everydayher gün things?
53
144974
2152
Neden günlük işleri alışkanlık ediniyoruz?
02:39
Well as humaninsan beingsvarlıklar,
we have limitedsınırlı brainbeyin powergüç.
54
147126
3148
Şöyle ki, insanlar olarak sınırlı
beyin gücüne sahibiz.
02:42
And so our brainsbeyin encodekodlamak the
everydayher gün things we do into habitsalışkanlıkları
55
150274
4769
Bu yüzden beynimiz her gün yaptığımız
işleri alışkanlık olarak kodlar,
02:47
so we can freeücretsiz up spaceuzay
to learnöğrenmek newyeni things.
56
155043
3577
böylelikle yeni şeyler öğrenmek için
boşluk açar.
02:50
It's a processsüreç calleddenilen habituationhabituation
57
158620
2042
Buna "alışma süreci" denir
02:52
and it's one of the mostçoğu basictemel waysyolları,
as humansinsanlar, we learnöğrenmek.
58
160662
3604
ve bu bizim için en temel
öğrenme yollarından biridir.
02:57
Now, habituationhabituation isn't always badkötü.
59
165596
2169
Aslında alışmak her zaman kötü değildir.
03:00
RememberHatırlıyorum learningöğrenme to drivesürücü?
60
168975
1636
Yeni ehliyet aldığınız zamanı düşünün.
03:03
I sure do.
61
171101
1178
Ben kesinlikle hatırlıyorum.
03:04
Your handseller clenchedsıkılı at 10 and 2
on the wheeltekerlek,
62
172939
3288
Elleriniz on ve iki hizasında
direksiyona kenetlenmiş,
03:08
looking at everyher singletek
objectnesne out there --
63
176227
2218
etraftaki her bir şeye bakıyorsunuz --
03:10
the carsarabalar, the lightsışıklar, the pedestriansyayalar.
64
178445
3250
arabalara, ışıklara, yayalara.
03:13
It's a nerve-wrackingsinir bozucu experiencedeneyim.
65
181695
2311
Sinir bozucu bir deneyimdir.
03:16
So much so, that I couldn'tcould even
talk to anyonekimse elsebaşka in the cararaba
66
184936
3584
Öyle ki, arabada
kimseyle konuşamazdım bile;
03:20
and I couldn'tcould even listen to musicmüzik.
67
188520
1930
hatta müzik bile dinleyemezdim.
03:22
But then something interestingilginç happenedolmuş.
68
190840
2109
Ama sonra ilginç bir şey oldu.
03:24
As the weekshaftalar wentgitti by,
drivingsürme becameoldu easierDaha kolay and easierDaha kolay.
69
192949
4170
Haftalar geçtikçe araba kullanmak
daha da kolaylaştı.
03:30
You habituatedhabituated it.
70
198339
1308
Çünkü alışmıştınız.
03:32
It startedbaşladı to becomeolmak
funeğlence and secondikinci naturedoğa.
71
200647
2267
Eğlenceli ve doğal olmaya başladı.
Artık arkadaşlarınızla konuşuyor
03:35
And then, you could talk
to your friendsarkadaşlar again
72
203324
2207
ve müzik dinleyebiliyordunuz.
03:37
and listen to musicmüzik.
73
205531
959
03:38
So there's a good reasonneden why
our brainsbeyin habituatealıştırmak things.
74
206490
2699
Demek ki, beynin bir şeye
alışmasının iyi bir yönü var.
03:41
If we didn't, we'devlenmek noticeihbar
everyher little detaildetay,
75
209189
3363
Alışmasaydık, en küçük detayları bile
03:44
all the time.
76
212552
1615
her zaman fark ederdik.
03:46
It would be exhaustingyorucu,
77
214717
1578
Bu da yorucu olurdu
03:48
and we'devlenmek have no time
to learnöğrenmek about newyeni things.
78
216295
2392
ve yeni şeyler öğrenmeye
vaktimiz olmazdı.
03:52
But sometimesara sıra,
habituationhabituation isn't good.
79
220317
3140
Ancak bazı durumlarda
alışmak iyi bir şey değildir.
03:56
If it stopsdurak us from noticingfark
the problemssorunlar that are around us,
80
224477
3335
Eğer çevremizdeki problemleri
görmemizi engelliyorsa,
03:59
well, that's badkötü.
81
227812
1031
bu çok kötüdür.
04:01
And if it stopsdurak us from noticingfark
and fixingsabitleme those problemssorunlar,
82
229413
3403
Eğer bizim bu problemleri fark edip
çözmemizi engelliyorsa,
04:04
well, then that's really badkötü.
83
232816
2117
o zaman bu gerçekten de çok kötüdür.
04:07
ComediansKomedyenler know all about this.
84
235923
1983
Komedyenler bunu çok iyi bilir.
04:09
JerryJerry Seinfeld'sSeinfeld'ın entiretüm careerkariyer was builtinşa edilmiş
on noticingfark those little detailsayrıntılar,
85
237906
4885
Jerry Seinfeld'in tüm kariyeri bu küçük
detayları fark etme üzerine kuruluydu;
04:14
those idioticaptalca things we do everyher day
that we don't even rememberhatırlamak.
86
242791
3978
her gün yaptığımız, fakat hatırlamadığımız
aptalca şeyler.
04:20
He tellsanlatır us about the time
he visitedziyaret his friendsarkadaşlar
87
248238
2377
Bize arkadaşlarına yaptığı
ziyaretlerinden birinde
04:22
and he just wanted to take
a comfortablerahat showerduş.
88
250615
2386
sadece rahat bir duş almak
istediğinden bahseder.
04:25
He'dO istiyorsunuz reachulaşmak out and grabkapmak the handlesap
and turndönüş it slightlyhafifçe one way,
89
253001
3897
Elini uzatıp termostatın kolunu tutar
ve bir yöne doğru birazcık çevirir,
04:28
and it was 100 degreesderece too hotSıcak.
90
256900
2583
su birden yüz derece ısınır,
04:31
And then he'diçin ona turndönüş it the other way,
and it was 100 degreesderece too coldsoğuk.
91
259483
3932
sonra kolu diğer yöne doğru çevirir
bu kez de yüz derece birden soğur.
04:35
He just wanted a comfortablerahat showerduş.
92
263415
2363
Oysa Jerry sadece
rahat bir duş almak istemişti.
04:37
Now, we'vebiz ettik all been there,
93
265778
2163
Şimdi hepimiz bunu yaşadık,
04:39
we just don't rememberhatırlamak it.
94
267941
1785
ama şimdi bunu hatırlamayız.
04:41
But JerryJerry did,
95
269726
1322
Ama Jerry unutmamıştı,
04:43
and that's a comedian'skomedyen 's job.
96
271048
2014
bir komedyenin işi de buydu.
04:45
But designerstasarımcılar, innovatorsyenilikçiler
and entrepreneursgirişimciler,
97
273062
3120
Fakat tasarımcılar, mucitler ve
girişimciler olarak,
04:48
it's our job to not just noticeihbar
those things,
98
276182
2407
bizim işimiz sadece
bu şeyleri fark etmek değil,
04:50
but to go one stepadım furtherayrıca
and try to fixdüzeltmek them.
99
278589
2936
aksine bir adım daha ileri gidip,
onları düzeltmeye çalışmak.
04:55
See this, this personkişi,
100
283276
1566
Şu resme bakın.
04:56
this is MaryMary AndersonAnderson.
101
284842
1469
Bu, Mary Anderson.
04:58
In 1902 in NewYeni YorkYork CityŞehir,
102
286581
2197
Mary, 1902 senesinde New York'ta,
05:00
she was visitingziyaret.
103
288778
1828
şehri geziyordu.
05:03
It was a coldsoğuk, wetıslak, snowykarlı day
and she was warmIlık, hafif sıcak insideiçeride a streetcartramvay.
104
291016
4818
Soğuk, kar yağışlı bir günde sıcacık
tramvayın içinde oturuyordu.
05:09
As she was going to her destinationhedef,
she noticedfark the driversürücü openingaçılış the windowpencere
105
297226
5097
Gideceği yere doğru ilerlerken,
vatmanın camı açtığını fark etti,
05:14
to cleantemiz off the excessAŞIRI snowkar
so he could drivesürücü safelygüvenli bir şekilde.
106
302323
4805
önünü görebilmesi için biriken karı
temizlemesi gerekiyordu.
05:20
When he openedaçıldı the windowpencere, thoughgerçi,
he let all this coldsoğuk, wetıslak airhava insideiçeride,
107
308258
3576
Camı açtığı zaman tüm yağışın ve
soğuk havanın içeri girmesine izin vermiş,
05:23
makingyapma all the passengersyolcu miserablesefil.
108
311834
1945
bütün yolcuları da rahatsız etmişti.
05:27
Now probablymuhtemelen, mostçoğu of those
passengersyolcu just thought,
109
315189
2933
O anda, muhtemelen yolcuların çoğu sadece
05:30
"It's a factgerçek of life, he's got
to openaçık the windowpencere to cleantemiz it.
110
318122
3251
"bu hayatın bir gerçeği,
camı temizlemek için açmak zorunda,
05:33
That's just how it is."
111
321373
1393
olması gereken bu" diye düşündü.
05:35
But MaryMary didn't.
112
323176
1535
Ama Mary öyle yapmadı.
05:36
MaryMary thought,
113
324711
1299
Mary,
05:38
"What if the diverdalgıç could actuallyaslında cleantemiz
the windshieldön cam from the insideiçeride
114
326010
3834
"Acaba vatman camı içeriden silebilse,
05:41
so that he could staykalmak safekasa and drivesürücü
115
329844
3278
böylece tramvayı güvenli bir şekilde
sürmeye devam edebilse
05:45
and the passengersyolcu could
actuallyaslında staykalmak warmIlık, hafif sıcak?"
116
333122
2941
ve yolcular da üşümese ne olur?"
diye düşündü.
05:48
So she pickedseçilmiş up her sketchbookeskiz defteri
right then and there,
117
336603
2752
Sonra, hemen orada çizim defterini aldı ve
05:51
and beganbaşladı drawingçizim what would becomeolmak
the world'sDünyanın en first windshieldön cam wipersilecek.
118
339355
4361
dünyanın ilk silecek
taslağını çizmeye başladı.
05:56
Now as a productürün designertasarımcı,
I try to learnöğrenmek from people like MaryMary
119
344924
4270
Şimdi, ben de bir ürün tasarımcısı olarak,
Mary gibi, dünyayı gerçekte olduğu gibi
06:01
to try to see the worldDünya
the way it really is,
120
349198
2765
gören insanlardan bir şeyler
öğrenmeye çalışıyorum,
06:03
not the way we think it is.
121
351973
2074
sandığı gibi görenlerden değil.
06:06
Why?
122
354587
947
Peki neden?
06:07
Because it's easykolay to solveçözmek a problemsorun
that almostneredeyse everyoneherkes seesgörür.
123
355534
3347
Çünkü neredeyse herkesin gördüğü
bir sorunu çözmek kolaydır.
06:11
But it's hardzor to solveçözmek a problemsorun
that almostneredeyse no one seesgörür.
124
359894
3780
Halbuki, neredeyse hiç kimsenin
fark etmediği bir sorunu çözmek zordur.
Bu durumda bazı insanlar
doğuştan yetenekli olduğunuzu
06:16
Now some people think
you're borndoğmuş with this abilitykabiliyet
125
364441
2728
ya da yeteneksiz olduğunuzu düşünür.
06:19
or you're not,
126
367169
1581
06:20
as if MaryMary AndersonAnderson was hardwiredKablolu at birthdoğum
to see the worldDünya more clearlyAçıkça.
127
368750
4943
Sanki Mary Anderson dünyayı daha
net görmeye doğuştan yetenekli gibidir.
06:26
That wasn'tdeğildi the casedurum for me.
128
374883
1930
Ancak benim için durum böyle değildi;
06:28
I had to work at it.
129
376813
1643
ben çaba göstermek zorundaydım.
06:31
DuringSırasında my yearsyıl at AppleElma,
130
379766
2629
Apple'da çalıştığım dönemde,
06:34
SteveSteve Jobsİşleri challengedmeydan us
to come into work everyher day,
131
382395
4747
Steve Jobs bizden her gün işe
06:39
to see our productsÜrünler throughvasitasiyla
the eyesgözleri of the customermüşteri,
132
387142
3914
ürünlerimize müşteri gözüyle
bakarak gelmemizi isterdi,
06:43
the newyeni customermüşteri,
133
391056
1447
tıpkı şüpheci ve muhtemelen
06:44
the one that has fearsendişe
and possiblemümkün frustrationshayal kırıklıklarının
134
392503
3186
daha önce hüsrana uğramış
06:47
and hopefulumutlu exhilarationneşe that theironların
newyeni technologyteknoloji productürün
135
395689
3141
ve aynı zamanda yeni teknolojik ürünün
06:50
could work straightawayhemen for them.
136
398830
2021
sorunsuz çalışacağını uman
yeni bir müşteri gibi.
Buna "acemi kalmak" derdi
06:53
He calleddenilen it stayingkalma beginnersYeni başlayanlar,
137
401471
2234
ve ürünlerimizi yeni müşteriler için
daha hızlı, daha kolay ve kusursuz
06:55
and wanted to make sure that we
focusedodaklı on those tinyminik little detailsayrıntılar
138
403705
3982
06:59
to make them fasterDaha hızlı, easierDaha kolay and seamlessdikişsiz
for the newyeni customersmüşteriler.
139
407687
4158
yapmaya yarayan o küçük detaylara
odaklandığımızdan emin olmak isterdi.
07:04
So I rememberhatırlamak this clearlyAçıkça
in the very earliesten erken daysgünler of the iPodiPod.
140
412558
4247
Bunu iPod'un ilk çıktığı
günlerden hatırlıyorum.
07:09
See, back in the '90s,
141
417028
1670
90'lı yıllarda
07:10
beingolmak a gadgetgadget freakanormal like I am,
142
418698
2429
teknoloji bağımlısı biri gibi,
07:15
I would rushacele out to the storemağaza
for the very, very latestson gadgetgadget.
143
423107
4895
en son çıkan cihaz için mağazaya koşardım.
07:21
I'd take all the time to get to the storemağaza,
144
429291
2062
Her zaman mağazaya gider,
07:23
I'd checkKontrol out, I'd come back home,
I'd startbaşlama to unboxciltsiz it.
145
431353
3611
ürünü inceleyip alır ve eve gelip
kutuyu açmaya koyulurdum.
07:26
And then, there was
anotherbir diğeri little stickeretiket:
146
434964
3926
Sonrasında, "kullanmadan önce şarj ediniz"
07:30
the one that said, "ChargeŞarj before use."
147
438890
3115
yazan başka bir etiketle karşılardım.
07:34
What!
148
442005
1548
Nasıl yani?
07:35
I can't believe it!
149
443553
1005
İnanamıyorum!
07:36
I just spentharcanmış all this time
buyingalış this productürün
150
444558
2176
Zaten onca vaktim bu cihazı
alırken gitmiş,
07:38
and now I have to chargeşarj etmek before use.
151
446734
2034
şimdi de kullanmadan önce
şarj etmem gerekiyor.
07:40
I have to wait what feltkeçe like an eternitysonsuzluk
to use that covetedaçgözlü newyeni toyoyuncak.
152
448768
4390
Merakla beklediğim bu yeni oyuncağın
vereceği yüce hissi beklemek zorundayım.
07:45
It was crazyçılgın.
153
453158
1692
Tam bir saçmalıktı.
07:46
But you know what?
154
454850
905
Ama hatırlarsanız,
07:47
AlmostNeredeyse everyher productürün back then did that.
155
455755
2083
o zamanlar neredeyse
her üründe bu yazardı.
07:49
When it had batteriespiller in it,
156
457838
1775
İçinde pil olan bir ürünse,
07:51
you had to chargeşarj etmek it
before you used it.
157
459613
2277
kullanmadan önce şarj etmek zorundaydınız.
07:54
Well, SteveSteve noticedfark that
158
462690
2446
İşte Steve bunu fark etti ve
"Bizim ürünlerimizde böyle olmasına
izin vermeyeceğiz."
07:57
and he said,
159
465136
831
07:57
"We're not going to let that
happenolmak to our productürün."
160
465967
2598
dedi.
08:00
So what did we do?
161
468565
1848
O zaman ne yaptık ?
08:02
TypicallyGenellikle, when you have a productürün
that has a hardzor drivesürücü in it,
162
470413
3086
Genellikle, sabit diski olan
bir ürün yaptığınız zaman,
08:05
you runkoş it for about
30 minutesdakika in the factoryfabrika
163
473499
2663
bunu fabrikada
30 dakika kadar çalıştırırsınız,
08:08
to make sure that hardzor drive'ssürücünün going
to be workingçalışma yearsyıl latersonra
164
476162
3149
böylece sabit diskin yıllar sonra,
müşteri kutusundan çıkardığında
08:11
for the customermüşteri after they
pullÇek it out of the boxkutu.
165
479311
3074
çalışacağından emin olursunuz.
08:14
What did we do insteadyerine?
166
482385
3066
Onun yerine ne yaptık dersiniz?
08:17
We ranran that productürün for over two hourssaatler.
167
485451
2090
Ürünü iki saatten fazla çalıştırdık.
08:19
Why?
168
487541
1588
Neden mi?
08:21
Well, first off, we could make
a higherdaha yüksek qualitykalite productürün,
169
489129
3125
Öncelikle, daha kaliteli ürün yapabildik,
08:24
be easykolay to testÖlçek,
170
492254
2150
test etmesi de kolaydı,
08:26
and make sure it was great
for the customermüşteri.
171
494404
2942
böylece müşteri için mükemmel
olduğundan emin olduk.
08:29
But mostçoğu importantlyönemlisi,
172
497906
1253
Ama en önemlisi,
08:31
the batterypil camegeldi fullytamamen chargedyüklü
right out of the boxkutu,
173
499159
3019
pili, kutudan tam dolu çıkıyordu.
08:34
readyhazır to use.
174
502178
946
kullanıma hazırdı.
08:35
So that customermüşteri,
with all that exhilarationneşe,
175
503124
3832
Artık müşteri tüm heyecanıyla
08:38
could just startbaşlama usingkullanma the productürün.
176
506956
1728
ürünü hemen kullanabiliyordu.
08:40
It was great, and it workedişlenmiş.
177
508684
2390
Bu harika bir şeydi ve işe de yaramıştı.
08:43
People likedsevilen it.
178
511074
1264
Herkes beğenmişti.
08:44
TodayBugün, almostneredeyse everyher productürün
that you get that's batterypil poweredenerjili
179
512338
3107
Bugün, neredeyse aldığınız
her pilli ürün
08:47
comesgeliyor out of the boxkutu fullytamamen chargedyüklü,
180
515445
2063
kutusundan şarj edilmiş çıkıyor,
08:49
even if it doesn't have a hardzor drivesürücü.
181
517508
2053
sabit diski olmayanlar bile.
08:52
But back then, we noticedfark
that detaildetay and we fixedsabit it,
182
520131
4774
O zamanlar böyle değildi, biz bu
ayrıntıyı fark ettik ve düzelttik,
08:56
and now everyoneherkes elsebaşka does that as well.
183
524905
2348
şimdiyse bunu bütün firmalar yapıyor.
08:59
No more, "ChargeŞarj before use."
184
527253
2641
Artık "kullanmadan önce şarj edin" yok.
09:02
So why am I tellingsöylüyorum you this?
185
530644
2057
Peki bunları neden anlatıyorum dersiniz?
09:04
Well, it's seeinggörme the invisiblegörünmez problemsorun,
186
532701
2108
İşte bu, görünmeyen problemi görmektir,
09:06
not just the obviousaçık problemsorun,
that's importantönemli,
187
534809
4511
sadece görüneni görmek değil,
bu çok önemli,
09:11
not just for productürün designdizayn,
but for everything we do.
188
539320
2840
sadece tasarım açısından değil
yaptığımız her şeyde geçerli.
09:14
You see, there are invisiblegörünmez problemssorunlar
all around us,
189
542682
3524
Anlayacağınız, etrafımızda çözebileceğimiz
09:18
onesolanlar we can solveçözmek.
190
546206
2256
görünmeyen problemler de var.
09:20
But first we need
to see them, to feel them.
191
548462
3824
Fakat ilk önce onları görmemiz
ve hissetmemiz gerek.
09:24
So, I'm hesitantkararsız to give you any tipsİpuçları
192
552996
1968
Aslında size sinirbilim ya da psikoloji
09:26
about neurosciencenörobilim or psychologyPsikoloji.
193
554964
2731
tavsiyeleri verme konusunda
tereddütlerim var.
09:29
There's faruzak too manyçok experienceddeneyimli people
in the TEDTED communitytoplum
194
557695
2994
TED topluluğunda, bu konuda
benim bileceğimden çok daha
09:32
who would know much more
about that than I ever will.
195
560689
3394
fazlasını bilen çok sayıda
tecrübeli kişi var.
09:36
But let me leaveayrılmak you with
a fewaz tipsİpuçları that I do,
196
564083
2627
Ancak izin verirseniz uyguladığım
birkaç ipucunu paylaşayım,
09:38
that we all can do,
to fightkavga habituationhabituation.
197
566710
3673
alışkanlıkla savaşmak için
hepimizin yapabileceği şeyler:
09:42
My first tipbahşiş is to look broadergeniş.
198
570383
3394
Birincisi, "daha geniş açıdan bakmak".
09:45
You see, when you're tacklingmücadele a problemsorun,
199
573777
2112
Bilirsiniz, bir problemi ele aldığınızda,
09:47
sometimesara sıra, there are a lot of stepsadımlar
that leadöncülük etmek up to that problemsorun.
200
575889
3392
bazen bu probleme zemin hazırlayan
birçok basamak olduğunu görürsünüz,
09:51
And sometimesara sıra, a lot
of stepsadımlar after it.
201
579281
3070
bazen de sonrasında birçok basamak vardır.
09:54
If you can take a stepadım back
and look broadergeniş,
202
582351
3349
Bir adım geri atıp,
daha geniş açıdan bakarsanız,
09:57
maybe you can changedeğişiklik some of those boxeskutuları
203
585700
2271
belki de problem çıkmadan önce
bazı parçaları
09:59
before the problemsorun.
204
587971
1006
değiştirebilir
10:00
Maybe you can combinebirleştirmek them.
205
588977
1360
ya da birleştirirsiniz.
10:02
Maybe you can removeKaldır them altogethertamamen
to make that better.
206
590337
3335
Belki daha iyi olanı yapmak için
tümünü kaldırırsınız.
10:06
Take thermostatsTermostatlar, for instanceörnek.
207
594258
1991
Örneğin termostatlar,
10:08
In the 1900s when they first camegeldi out,
they were really simplebasit to use.
208
596249
3378
1900'lü yıllarda ilk çıktığında,
kullanımları çok basitti.
10:11
You could turndönüş them up or turndönüş them down.
209
599627
1952
Aşağı ya da yukarı doğru çevrilirdi.
10:13
People understoodanladım them.
210
601579
1700
Herkes anlamıştı.
10:16
But in the 1970s,
211
604019
1753
1970'lerde ise,
10:17
the energyenerji crisiskriz struckvurdu,
212
605772
2074
enerji krizi baş gösterdi
10:19
and customersmüşteriler startedbaşladı thinkingdüşünme about
how to savekayıt etmek energyenerji.
213
607846
3570
ve müşteriler nasıl enerji tasarrufu
yaparız diye düşünmeye başladı.
10:23
So what happenedolmuş?
214
611416
1287
Peki sonra ne oldu?
10:24
ThermostatTermostat designerstasarımcılar decidedkarar
to addeklemek a newyeni stepadım.
215
612703
3028
Termostat tasarımcıları yeni
bir detay eklemeye karar verdi.
10:27
InsteadBunun yerine of just turningdöndürme up and down,
216
615731
1850
Aşağı ve yukarı çevirmek yerine,
10:29
you now had to programprogram it.
217
617581
1991
artık programlamak gerekiyordu.
10:31
So you could tell it the temperaturesıcaklık
you wanted at a certainbelli time.
218
619572
3218
İstediğiniz bir zaman dilimi için
sıcaklığı ayarlayabilirdiniz.
10:34
Now that seemedgibiydi great.
219
622790
1796
Bu harika gibiydi.
10:36
EveryHer thermostattermostat had
startedbaşladı addingekleme that featureözellik.
220
624586
3478
Her termostata bu özellik eklenmişti.
10:40
But it turneddönük out that no one
savedkaydedilmiş any energyenerji.
221
628064
4276
Ancak kimse enerji tasarrufu yapmamıştı.
10:44
Now, why is that?
222
632340
1513
Peki neden?
10:45
Well, people couldn'tcould predicttahmin the futuregelecek.
223
633853
2735
Çünkü kimse ileriyi göremedi.
10:48
They just didn't know how theironların weekshaftalar
would changedeğişiklik seasonsezon to seasonsezon,
224
636588
3548
Sadece, zamanın neler getireceğini
10:52
yearyıl to yearyıl.
225
640136
1498
bilmiyorlardı.
10:54
So no one was savingtasarruf energyenerji,
226
642414
2331
Bu yüzden kimse tasarruf yapmıyordu,
10:56
and what happenedolmuş?
227
644745
982
peki sonra ne oldu?
10:57
ThermostatTermostat designerstasarımcılar wentgitti back
to the drawingçizim boardyazı tahtası
228
645727
2623
Termostat tasarımcıları en başa döndüler
11:00
and they focusedodaklı on that programmingprogramlama stepadım.
229
648350
2042
ve programlama aşamasına odaklandılar.
11:02
They madeyapılmış better U.I.s,
230
650942
2467
Daha iyi kullanıcı arayüzleri yaptılar,
11:05
they madeyapılmış better documentationbelgeleme.
231
653409
2166
daha iyi dokümantasyon yaptılar.
11:07
But still, yearsyıl latersonra,
people were not savingtasarruf any energyenerji
232
655575
4730
Buna rağmen, yıllar geçse de kimse
enerji tasarrufu yapmıyordu,
11:12
because they just couldn'tcould
predicttahmin the futuregelecek.
233
660305
2596
çünkü ileriyi göremiyorlardı.
11:15
So what did we do?
234
663431
1478
Bu durumda ne yaptık?
11:16
We put a machine-learningMakine öğrenimi algorithmalgoritma in
insteadyerine of the programmingprogramlama
235
664909
4069
Programlama yerine öğrenebilen
bir algoritma yerleştirdik,
11:20
that would simplybasitçe watch
when you turneddönük it up and down,
236
668978
2698
sadece cihazı ne zaman açıp kapattığınızı,
11:23
when you likedsevilen a certainbelli temperaturesıcaklık
when you got up,
237
671676
2594
uyandığınızda ya da siz yokken
istediğiniz sıcaklığı
11:26
or when you wentgitti away.
238
674270
1707
izleyecekti.
11:27
And you know what?
239
675977
1268
Sonunda ne oldu?
11:29
It workedişlenmiş.
240
677245
927
İşe yaradı.
11:30
People are savingtasarruf energyenerji
withoutolmadan any programmingprogramlama.
241
678422
3217
Artık herkes programlama yapmadan
enerji tasarrufu yapabiliyor.
11:35
So, it doesn't mattermadde what you're doing.
242
683239
2007
Demek istediğim, ne yaptığınız fark etmez.
11:37
If you take a stepadım back
and look at all the boxeskutuları,
243
685246
3266
Bir adım geri atıp
tüm parçalara bakarsanız,
11:40
maybe there's a way
to removeKaldır one or combinebirleştirmek them
244
688512
3021
belki de onları kaldırmak ya da
birleştirmek için bu aşamayı
11:43
so that you can make
that processsüreç much simplerdaha basit.
245
691533
2514
daha basite indirgemenin
bir yolunu bulursunuz.
11:47
So that's my first tipbahşiş: look broadergeniş.
246
695007
3077
Dolayısı ile ilk tavsiyem:
daha geniş açıdan bakmak.
11:50
For my secondikinci tipbahşiş, it's to look closeryakın.
247
698084
3981
İkinci tavsiyem ise "daha yakından bakmak".
11:54
One of my greatestEn büyük teachersöğretmenler
was my grandfatherBüyük baba.
248
702065
3031
En değerli öğretmenlerimden biri
büyük babamdı.
11:59
He taughtöğretilen me all about the worldDünya.
249
707006
1901
Bana birçok şey öğretti.
12:01
He taughtöğretilen me how things were builtinşa edilmiş
and how they were repairedonarılmış,
250
709557
3492
Yapıların nasıl inşa edildiğini
ve nasıl onarıldığını,
12:05
the toolsaraçlar and techniquesteknikleri necessarygerekli
to make a successfulbaşarılı projectproje.
251
713049
3722
başarılı bir iş çıkarmak için gereken
araç gereçleri ve teknikleri öğretti.
12:09
I rememberhatırlamak one storyÖykü
he told me about screwsvidalar,
252
717671
4337
Bana anlattığı vidalar ve
doğru iş için doğru vidayı
12:14
and about how you need to have
the right screwvida for the right job.
253
722048
3630
kullanmakla ilgili bir hikaye
hâlâ aklımdadır.
12:17
There are manyçok differentfarklı screwsvidalar:
254
725678
1939
Birçok vida çeşidi vardır:
12:19
woodahşap screwsvidalar, metalmetal screwsvidalar,
anchorsçapa, concretebeton screwsvidalar,
255
727617
4870
ahşap için, metal için, sabitleyiciler,
beton vidaları.
12:24
the listliste wentgitti on and on.
256
732487
1745
Liste böyle uzar gider.
12:27
Our job is to make productsÜrünler
that are easykolay to installkurmak
257
735212
3273
Bizim işimiz, müşterilerin profesyonel
yardım olmadan kendi başlarına
12:30
for all of our customsGümrük themselveskendilerini
withoutolmadan professionalsprofesyoneller.
258
738485
3734
kolay monte edebileceği ürünler yapmak.
12:34
So what did we do?
259
742789
1421
Bunun için ne yaptık?
12:36
I rememberedhatırladı that storyÖykü
that my grandfatherBüyük baba told me,
260
744720
2935
Büyük babamın anlattığı
hikayeyi anımsadım,
12:39
and so we thought,
261
747655
1273
buradan yola çıkıp,
12:40
"How manyçok differentfarklı screwsvidalar
can we put in the boxkutu?
262
748928
2500
bir kutuya kaç farklı vida
koyabileceğimizi düşündük.
12:43
Was it going to be two, threeüç,
fourdört, fivebeş?
263
751428
2850
İki, üç, dört yoksa beş tane mi olmalıydı?
12:46
Because there's so manyçok
differentfarklı wallduvar typestürleri."
264
754278
2296
Çünkü bir sürü farklı duvar türü vardır.
12:48
So we thought about it, we optimizedoptimize it,
265
756574
2730
Biz de bunun üzerine kafa yorup
en uygun hale getirdik
12:51
and we camegeldi up with threeüç differentfarklı
screwsvidalar to put in the boxkutu.
266
759304
4091
ve sonuçta kutuya üç çeşit vida
koymanın yolunu bulduk.
12:55
We thought that was going
to solveçözmek the problemsorun.
267
763845
2277
Bize göre böylece sorun çözülecekti.
12:58
But it turneddönük out, it didn't.
268
766122
2695
Ancak sonuç öyle olmadı.
13:01
So we shippedsevk the productürün,
269
769527
1631
Üstelik ürünleri de nakletmiştik,
13:03
and people weren'tdeğildi havingsahip olan
a great experiencedeneyim.
270
771158
2390
kullanıcılar için kötü bir deneyim olmuştu.
13:06
So what did we do?
271
774128
1208
Bu durumda ne yaptık?
13:07
We wentgitti back to the drawingçizim boardyazı tahtası
272
775336
1745
Hatamızı fark eder etmez,
13:09
just instantlyanında after we figuredanladım out
we didn't get it right.
273
777081
3464
en başa döndük.
13:12
And we designedtasarlanmış a specialözel screwvida,
a customÖzel screwvida,
274
780545
3724
Bu kez yatırımcılarımızı
bayağı tasalandıran
13:16
much to the chagrinüzmek of our investorsyatırımcılar.
275
784269
2171
özel bir vida tasarladık.
13:18
They were like, "Why are you spendingharcama
so much time on a little screwvida?
276
786440
3422
Bize, "küçücük bir vida için niye bu kadar
zaman harcıyorsunuz,
13:21
Get out there and sellsatmak more!"
277
789862
1999
bırakın da daha fazla
satmaya bakın" derlerdi.
13:23
And we said, "We will sellsatmak more
if we get this right."
278
791861
3323
Biz de "eğer doğrusunu yaparsak
daha fazla satarız" derdik
13:27
And it turneddönük out, we did.
279
795904
1690
ve sonunda başardık.
13:29
With that customÖzel little screwvida,
there was just one screwvida in the boxkutu,
280
797594
3294
Bu küçük özel vidayla beraber
kutuda sadece bir vida vardı,
13:32
that was easykolay to mountdağ
and put on the wallduvar.
281
800888
3107
artık monte etmek ve
duvara asmak kolaydı.
13:37
So if we focusodak on those tinyminik detailsayrıntılar,
the onesolanlar we mayMayıs ayı not see
282
805525
6100
Yani, belki de göremediğimiz
bu küçük ayrıntılara odaklanırsak
13:44
and we look at them as we say,
283
812404
1824
ve onlara bakıp,
13:46
"Are those importantönemli
284
814228
1408
"Bunların bir önemi var mı,
13:47
or is that the way we'vebiz ettik always donetamam it?
285
815636
2800
yoksa bunun yolu bu mu?
13:50
Maybe there's a way to get ridkurtulmuş of those."
286
818436
2884
Belki de bunlardan kurtulmanın
bir yolu vardır." diyebiliriz.
13:54
So my last pieceparça of advicetavsiye
is to think youngerdaha genç.
287
822220
4619
Son tavsiyem ise, daha genç düşünmek.
14:00
EveryHer day, I'm confrontedkarşı karşıya with interestingilginç
questionssorular from my threeüç younggenç kidsçocuklar.
288
828389
4156
Her gün, üç küçük çocuğumun sorduğu
ilginç sorularla karşılaşıyorum.
14:04
They come up with questionssorular like,
289
832545
1771
"Neden arabalar trafikte uçamıyor?"
14:06
"Why can't carsarabalar flyuçmak around traffictrafik?"
290
834316
2908
ya da "neden ayakkabılarım bağcık yerine
cırt cırtlı değil?"
14:09
Or, "Why don't my shoelacesayakkabı bağcığı
have VelcroVelcro insteadyerine?"
291
837644
3776
gibi sorularla geliyorlar.
14:14
SometimesBazen, those questionssorular are smartakıllı.
292
842490
1899
Bazen çok zekice sorular soruyorlar.
14:17
My sonoğul camegeldi to me the other day
and I askeddiye sordu him,
293
845409
2538
Geçenlerde oğlum yanıma geldiğinde ona
14:19
"Go runkoş out to the mailboxposta kutusu
and checkKontrol it."
294
847947
3176
"haydi bakalım posta kutusunu kontrol et"
dedim.
14:23
He lookedbaktı at me, puzzledşaşkın, and said,
295
851123
3768
Şaşkın şaşkın baktı ve:
14:27
"Why doesn't the mailboxposta kutusu just checkKontrol itselfkendisi
and tell us when it has mailposta?" (LaughterKahkaha)
296
855311
4914
"Neden kendi kendini kontrol edip
haber vermiyor ki?" dedi. (Gülüşmeler)
14:32
I was like, "That's a prettygüzel
good questionsoru."
297
860225
3653
"Çok zekice bir soru" deyip kaldım.
14:36
So, they can asksormak tonston of questionssorular
298
864878
2614
Dolayısıyla, bir sürü soru sorabilirler
14:39
and sometimesara sıra we find out
we just don't have the right answerscevaplar.
299
867492
4718
ve bazen doğru cevabımızın
olmadığını fark ederiz.
14:44
We say, "SonOğlu, that's just the way
the worldDünya worksEserleri."
300
872210
5807
O zaman da "çünkü olması gereken bu evlat,
düzen böyle" deyiveririz.
14:50
So the more we're exposedmaruz to something,
301
878017
2550
Demek istediğim, bir şeye
ne kadar çok maruz kalırsak,
14:52
the more we get used to it.
302
880567
2197
o kadar çok alışırız.
14:54
But kidsçocuklar haven'tyok been around
long enoughyeterli
303
882764
2130
Ama çocuklar bu şeylere alışacak kadar
14:56
to get used to those things.
304
884894
1900
çok maruz kalmıyorlar.
14:58
And so when they runkoş into problemssorunlar,
305
886794
1817
Bu yüzden bir sorunla karşılaşınca,
15:00
they immediatelyhemen try to solveçözmek them,
306
888611
2223
hemen çözüm yolu bulmaya çalışırlar,
15:02
and sometimesara sıra they find a better way,
307
890834
2742
hatta bazen daha iyi bir yol bulurlar ki,
15:05
and that way really is better.
308
893576
2704
böylesi gerçekten de daha iyidir.
15:08
So my advicetavsiye that we take to heartkalp
is to have younggenç people on your teamtakım,
309
896280
5839
Yani, dikkate alınması gereken tavsiyem,
ekibinizde gençlere ya da
15:14
or people with younggenç mindszihinler.
310
902119
2106
genç düşünen beyinlere yer vermek.
15:16
Because if you have those younggenç mindszihinler,
311
904225
2351
Çünkü, eğer bu genç beyinlere
yer verirseniz,
15:18
they causesebeb olmak everyoneherkes in the roomoda
to think youngerdaha genç.
312
906576
3160
gruptaki herkesin genç düşünmesine
sebep olacaklardır.
15:21
PicassoPicasso oncebir Zamanlar said,
"EveryHer childçocuk is an artistsanatçı.
313
909736
4364
Picasso'nun dediği gibi:
"Her çocuk bir sanatçıdır.
15:27
The problemsorun is when he or she growsbüyür up,
is how to remainkalmak an artistsanatçı."
314
915090
5316
Problem büyüdüğünde nasıl sanatçı
kalabileceğidir."
15:33
We all saw the worldDünya more clearlyAçıkça
when we saw it for the first time,
315
921785
3949
İlk önceleri, henüz alışkanlıklarımız
ayağımıza dolanmadan önce,
15:37
before a lifetimeömür of habitsalışkanlıkları
got in the way.
316
925734
2574
hepimiz için dünya daha netti.
15:40
Our challengemeydan okuma is to get back there,
317
928998
2343
Bizim amacımız oraya geri dönmek,
15:43
to feel that frustrationhüsran,
318
931341
2245
o hayal kırıklığını tatmak,
15:45
to see those little detailsayrıntılar,
319
933586
2340
bu küçük detayları görmek,
15:47
to look broadergeniş,
320
935926
1740
daha geniş açıdan bakmak,
15:49
look closeryakın,
321
937666
1756
daha yakından bakmak
15:51
and to think youngerdaha genç
322
939422
1670
ve daha genç düşünmektir.
15:53
so we can staykalmak beginnersYeni başlayanlar.
323
941792
1918
Böylece "acemi" kalabiliriz.
15:56
It's not easykolay.
324
944150
1223
Kolay bir şey değil.
15:57
It requiresgerektirir us pushingitme back
325
945373
1535
Geri dönüp, dünyayı
anlamlandırdığımız
15:58
againstkarşısında one of the mostçoğu basictemel waysyolları
we make senseduyu of the worldDünya.
326
946908
3201
en temel şeylere
karşı durmamızı gerektiriyor.
16:03
But if we do,
327
951689
1043
Eğer bunu yaparsak,
16:04
we could do some prettygüzel amazingşaşırtıcı things.
328
952732
2511
çok harika şeyler başarabiliriz.
16:07
For me, hopefullyinşallah, that's better
productürün designdizayn.
329
955243
2647
Benim açımdan bu daha iyi
ürün tasarımı demek.
16:10
For you, that could mean something elsebaşka,
something powerfulgüçlü.
330
958940
4577
Sizin içinse daha başka anlamlara
gelebilir, daha çok anlam ifade edebilir.
16:18
Our challengemeydan okuma is to wakeuyanmak up
eachher day and say,
331
966105
3064
Yapmamız gereken her gün
uyandığımızda
16:21
"How can I experiencedeneyim the worldDünya better?"
332
969169
3175
"Bu hayatı nasıl daha iyi yaşayabilirim?"
demek.
16:24
And if we do, maybe, just maybe,
333
972344
4849
Bunu yapabilirsek, belki de, belki de
16:29
we can get ridkurtulmuş of these
dumbdilsiz little stickersçıkartmalar.
334
977193
4195
bu aptal, küçük etiketlerden kurtulabiliriz.
16:34
Thank you very much.
335
982248
1549
Çok teşekkür ederim.
16:35
(ApplauseAlkış)
336
983797
2477
(Alkışlar)
Translated by Selda Yener
Reviewed by güney örnek

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Tony Fadell - Product creator
As the originator of the iPod, Tony Fadell is no stranger to disruptive technology. With Nest, he’s zeroed in on tech’s most elusive targets: household appliances.

Why you should listen

Tony Fadell became a tech superstar as a colleague of Steve Jobs and developer of the iPod, which rejuvenated Apple, rebooted entire industries and changed the way the world consumes entertainment.

After leaving Apple, Fadell founded Nest on a familiar experience -- frustration with household technology, still resolutely frozen in the 20th century. With its first products, Nest has brought the modern household one step closer to becoming a truly connected “smarthome.” In January 2014, Nest became Google’s second-biggest acquisition to date, positioning both companies to become revolutionary players in home technology.

More profile about the speaker
Tony Fadell | Speaker | TED.com

Data provided by TED.

This site was created in May 2015 and the last update was on January 12, 2020. It will no longer be updated.

We are currently creating a new site called "eng.lish.video" and would be grateful if you could access it.

If you have any questions or suggestions, please feel free to write comments in your language on the contact form.

Privacy Policy

Developer's Blog

Buy Me A Coffee