ABOUT THE SPEAKER
Johann Hari - Journalist
Johann Hari spent three years researching the war on drugs; along the way, he discovered that addiction is not what we think it is.

Why you should listen

British journalist Johann Hari is the author of the New York Times best-selling book Chasing The Scream, from which his talk on addiction was adapted and for which he spent three years researching the war on drugs and questioning the ways in which we treat addiction.

He has written for many of the world’s leading newspapers and magazines, including The New York Times, Le Monde, The Guardian, New Republic, The Nation, Slate.com, and The Sydney Morning Herald. He was a columnist for the British newspaper The Independent for nine years.

Hari was twice named National Newspaper Journalist of the Year by Amnesty International, was named Gay Journalist of the Year at the Stonewall Awards -- and won the Martha Gellhorn Prize for political writing.

More profile about the speaker
Johann Hari | Speaker | TED.com
TEDGlobalLondon

Johann Hari: Everything you think you know about addiction is wrong

Johann Hari: Bağımlılıkla ilgili düşündüğünüz her şey yanlış

Filmed:
15,145,979 views

Bağımlılığa gerçekte ne sebep olur -- kokainden akıllı telefonlara kadar? Ve nasıl mücadele ederiz? Johann Hari, kendi sevdiklerinin bağımlılıklarıyla mücadelesini izlerken, halihazırdaki yöntemlerimizin işe yaramadığını ilk elden gördü. Bağımlıları neden bu şekilde tedavi ettiğimizi merak etmeye başladı -- daha iyi bir yolu olabilir miydi? Kendi derin kişisel konuşmasını paylaşırken, soruları onu dünyanın çeşitli yerlerine götürdü ve bu asırlık sorunla ilgili yüzeye çıkmamış bazı şaşırtıcı ve umut vadeden düşünme yollarına çıkardı.
- Journalist
Johann Hari spent three years researching the war on drugs; along the way, he discovered that addiction is not what we think it is. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:12
One of my earliesten erken memorieshatıralar
0
597
1741
En eski anılarımdan biri
00:14
is of tryingçalışıyor to wakeuyanmak up
one of my relativesakrabaları and not beingolmak ableyapabilmek to.
1
2362
3096
akrabalarımdan birini uyandırmaya çalışmak
ve bunu başaramamaktı.
00:17
And I was just a little kidçocuk,
so I didn't really understandanlama why,
2
5482
2953
Ve ben sadece küçük bir çocuktum,
nedenini pek anlayamamıştım,
00:20
but as I got olderdaha eski,
3
8459
1310
ama büyüdükçe, ailemde
00:21
I realizedgerçekleştirilen we had
drugilaç addictionbağımlılığı in my familyaile,
4
9793
2143
uyuşturucu bağımlılığı
olduğunu anladım,
00:23
includingdahil olmak üzere latersonra cocainekokain addictionbağımlılığı.
5
11960
1834
daha sonraki kokain bağımlılığı dahil.
00:25
I'd been thinkingdüşünme about it a lot latelyson zamanlarda,
partlykısmen because it's now exactlykesinlikle 100 yearsyıl
6
13818
4779
Son zamanlarda bunun hakkında düşünüyordum.
Çünkü Amerika ve Ingiltere'de
00:30
sincedan beri drugsilaçlar were first bannedyasaklı
in the UnitedAmerika StatesBirleşik and Britainİngiltere,
7
18621
3046
uyuşturucunun yasaklanması
üzerinden tam 100 yıl geçti.
00:33
and we then imposeddayatılan that
on the restdinlenme of the worldDünya.
8
21691
2515
Sonra da bunu dünyanın geri kalanı
üzerinde uyguladık.
00:36
It's a centuryyüzyıl sincedan beri we madeyapılmış
this really fatefulKader decisionkarar
9
24230
3496
Bizler vahim bir kararla bir asırdan beri
bağımlıları alıp cezalandırdık
00:39
to take addictsbağımlıları and punishcezalandırmak them
and make them sufferacı çekmek,
10
27750
4053
ve onlara acı çektirdik,
çünkü bunun onları caydıracağına,
00:43
because we believedinanılır that would detercaydırmak them;
it would give them an incentiveözendirici to stop.
11
31827
4387
uyuşturucuyu bırakmak için teşvik
edeceğine inandık.
00:48
And a fewaz yearsyıl agoönce, I was looking at
some of the addictsbağımlıları in my life who I love,
12
36238
4969
Birkaç yıl önce, hayatımdaki sevdiğim
bağımlılardan bazılarına bakıyor ve
00:53
and tryingçalışıyor to figureşekil out
if there was some way to help them.
13
41231
3389
onlara yardım etmenin bir yolu olup
olmadığını bulmaya çalışıyordum.
00:56
And I realizedgerçekleştirilen there were loadsyükler
of incrediblyinanılmaz basictemel questionssorular
14
44644
3250
Nasıl cevaplayacağımı bilemediğim
inanılmaz derecede basit birçok
00:59
I just didn't know the answerCevap to,
15
47918
1810
sorum olduğunu fark ettim.
01:01
like, what really causesnedenleri addictionbağımlılığı?
16
49752
2416
Mesela, 'Bağımlılığa gerçekten ne
sebep olur?'
01:04
Why do we carrytaşımak on with this approachyaklaşım
that doesn't seemgörünmek to be workingçalışma,
17
52192
3416
Çalışıyor gibi gözükmeyen bu yaklaşımla
neden devam ediyoruz?
01:07
and is there a better way out there
that we could try insteadyerine?
18
55632
2905
Bunun yerine
deneyebileceğimiz daha iyi bir yol var mı?
01:10
So I readokumak loadsyükler of stuffşey about it,
19
58561
1690
Bu yüzden birçok şey okudum,
01:12
and I couldn'tcould really find
the answerscevaplar I was looking for,
20
60275
2667
ama aradığım cevapları gerçekten bulamadım.
01:14
so I thought, okay, I'll go and sitoturmak
with differentfarklı people around the worldDünya
21
62966
3536
Düşünüp dedim ki "Peki, gideceğim ve
dünyada bu durumu yaşayan ve
01:18
who livedyaşamış this and studiedokudu this
22
66526
1664
uğraşan farklı insanlarla oturup
01:20
and talk to them and see
if I could learnöğrenmek from them.
23
68214
2541
konuşacağım ve onlardan
öğrenebilir miyim bakacağım."
01:22
And I didn't realizegerçekleştirmek I would endson up
going over 30,000 milesmil at the startbaşlama,
24
70779
3477
Başlangıçta bu iş için 50 bin km yol
kat edeceğimin farkına varmadım.
01:26
but I endedbitti up going and meetingtoplantı
loadsyükler of differentfarklı people,
25
74280
2884
Sonuçta Brooklyn,Bronsville'de
transseksüel bir kokain satıcısından,
01:29
from a transgendertransgender crackçatlak dealersatıcı
in BrownsvilleBrownsville, BrooklynBrooklyn,
26
77188
2755
acaba beğenecek mi diye Firavun Farelerini
halusinojenle
01:31
to a scientistBilim insanı who spendsharcıyor a lot of time
feedingbesleme hallucinogenspsikotrop maddeler to mongoosesFiravun Fareleri
27
79967
3554
beslemekle zaman harcayan
bilim adamına kadar
01:35
to see if they like them --
28
83545
1286
birçok kişiyle görüştüm.
01:36
it turnsdönüşler out they do, but only
in very specificözel circumstanceskoşullar --
29
84855
3081
-- Görünen o ki hoşlarına gitmiş ancak
çok belirli koşullar altında --
01:39
to the only countryülke that's ever
decriminalizedÖğrencilerime all drugsilaçlar,
30
87960
2771
Esrardan kokaine kadar tüm
uyuşturucuları yasallaştıran
01:42
from cannabisEsrar to crackçatlak, PortugalPortekiz.
31
90755
2355
tek ülke olan Portekiz'de bulundum.
01:45
And the thing I realizedgerçekleştirilen
that really blewpatladı my mindus is,
32
93134
2577
Fark ettiğim ve beni deli eden gerçek ise,
01:47
almostneredeyse everything we think
we know about addictionbağımlılığı is wrongyanlış,
33
95735
3784
bağımlılıkla ilgili bildiğimizi sandığımız
hemen her şeyin yanlış olduğuydu.
01:51
and if we startbaşlama to absorbemmek
the newyeni evidencekanıt about addictionbağımlılığı,
34
99543
3087
Eğer bağımlılıkla ilgili yeni kanıtları
kavramaya başlarsak,
01:54
I think we're going to have to changedeğişiklik
a lot more than our drugilaç policiespolitikaları.
35
102654
3422
bence uyuşturucu politikalarımızdan çok
daha fazlasını değiştirmek gerek.
01:58
But let's startbaşlama with what we think
we know, what I thought I knewbiliyordum.
36
106100
3401
Önce bildiğimizi sandığımız şeyle
başlayalım, bildiğimi sandığımdan.
02:01
Let's think about this middleorta rowsıra here.
37
109525
2081
Şimdi şu ortadaki sıra hakkında düşünelim.
02:03
ImagineHayal all of you, for 20 daysgünler now, wentgitti
off and used heroineroin threeüç timeszamanlar a day.
38
111630
3762
Varsayalım hepiniz gidip 20 gün
boyunca günde üç kez eroin kullandınız.
02:07
Some of you look a little more
enthusiastichevesli than othersdiğerleri at this prospectolasılık.
39
115416
3445
Bazılarınız bu görüşe diğerlerinden
biraz daha hevesli görünüyor.
02:10
(LaughterKahkaha)
40
118885
1000
(Kahkahalar)
02:11
Don't worryendişelenmek,
it's just a thought experimentdeney.
41
119914
2200
Merak etmeyin,
sadece düşünce deneyi.
02:14
ImagineHayal you did that, right?
42
122180
2039
Bunu yaptığınızı
hayal edin, oldu mu?
02:16
What would happenolmak?
43
124243
1150
O zaman ne olurdu?
02:17
Now, we have a storyÖykü about what would
happenolmak that we'vebiz ettik been told for a centuryyüzyıl.
44
125428
3793
Şimdi, ne olacağına dair yüzyıllardir
söylenen bir hikayemiz var.
02:21
We think, because there are
chemicalkimyasal hookskancalar in heroineroin,
45
129245
2497
Eroinde kimyasal kancalar olduğu için,
bir süreliğine
02:23
as you tookaldı it for a while,
46
131766
1763
onu aldığımızda bedenimizin kancalara
02:25
your bodyvücut would becomeolmak
dependentbağımlı on those hookskancalar,
47
133553
2554
bağımlı olduğunu düşünüyoruz.
02:28
you'dşimdi etsen startbaşlama to physicallyfiziksel olarak need them,
48
136131
1764
Sonrasında fiziksel olarak ihtiyaç duymaya
02:29
and at the endson of those 20 daysgünler,
you'dşimdi etsen all be heroineroin addictsbağımlıları. Right?
49
137919
3324
başlıyorsunuz ve 20 gün sonunda eroin
bağımlısısınız, tamam?
02:33
That's what I thought.
50
141267
1232
Benim düşündüğüm işte bu.
02:34
First thing that alertedUyarı me to the factgerçek
that something'sşey not right with this storyÖykü
51
142523
3858
Hikayeyle ilgili yanlış olan gerçeğe
beni uyandıran
02:38
is when it was explainedaçıkladı to me.
52
146405
1654
ilk şey bana açıklandığı zamandı.
02:40
If I stepadım out of this TEDTED Talk todaybugün
and I get hitvurmak by a cararaba and I breakkırılma my hipkalça,
53
148083
3715
Bugün TED Talk'tan çıktıktan sonra
kaza geçirip
02:43
I'll be takenalınmış to hospitalhastane
and I'll be givenverilmiş loadsyükler of diamorphinediamorfin.
54
151822
3313
kalçamı kırarsam, hastaneye
kaldırılıp bir sürü diamorfin alacağım.
02:47
DiamorphineDiamorfin is heroineroin.
55
155159
1562
Diamorfin bir eroindir.
02:48
It's actuallyaslında much better heroineroin
than you're going to buysatın almak on the streetssokaklar,
56
156745
3434
Aslında sokakta
alacağın eroinden
02:52
because the stuffşey you buysatın almak
from a drugilaç dealersatıcı is contaminatedkirlenmiş.
57
160203
2932
iyidir, çünkü uyuşturucu satıcısından
aldığın şey kirletilmiştir.
02:55
ActuallyAslında, very little of it is heroineroin,
58
163159
1824
Doğrusu, onun küçücük
bir kısmı eroindir.
02:57
whereasbuna karşılık the stuffşey you get
from the doctordoktor is medicallyTıbbi olarak puresaf.
59
165007
2816
Oysa doktordan aldığın
tıbben saftır.
02:59
And you'llEğer olacak be givenverilmiş it for quiteoldukça
a long perioddönem of time.
60
167847
2572
Uzun bir süre bu
maddeyi alacaksınız.
03:02
There are loadsyükler of people in this roomoda,
61
170443
1858
Bu odada birçok insan var.
03:04
you mayMayıs ayı not realizegerçekleştirmek it,
you've takenalınmış quiteoldukça a lot of heroineroin.
62
172325
2961
Fark etmemiş olsanız da
çok fazla eroin aldınız.
03:07
And anyonekimse who is watchingseyretme this
anywhereherhangi bir yer in the worldDünya, this is happeningolay.
63
175310
3553
Dünyada herhangi bir yerde
bunu izleyen herkes için olan şey bu.
03:10
And if what we believe
about addictionbağımlılığı is right --
64
178887
2353
Eğer bağımlılıkla ilgili
inandığımız doğruysa,
03:13
those people are exposedmaruz
to all those chemicalkimyasal hookskancalar --
65
181264
2572
bu insanlar bütün kimyasal
kancalara maruz kaldılar.
03:15
What should happenolmak?
They should becomeolmak addictsbağımlıları.
66
183860
2210
Ne olmalıydı?
Bağımlı olmalılardı.
03:18
This has been studiedokudu really carefullydikkatlice.
67
186094
1942
Bu gerçekten dikkatlice
araştırıldı.
03:20
It doesn't happenolmak; you will have noticedfark
if your grandmotherbüyükanne had a hipkalça replacementdeğiştirme,
68
188060
3905
Olmuyor, büyük annenizin kalça ameliyatından
sonra eroinman olarak uyanmadığını
03:23
she didn't come out as a junkieesrarkeş.
(LaughterKahkaha)
69
191989
2024
fark edeceksiniz.
(Kahkahalar)
03:26
And when I learnedbilgili this,
it seemedgibiydi so weirdtuhaf to me,
70
194037
3589
Öğrendiklerim, bana anlatılan ve bildiğimi
sandığım şeylere aykırı
03:29
so contraryaksi to everything I'd been told,
everything I thought I knewbiliyordum,
71
197650
3506
düştüğünde, bu durum bana oldukça garip
görünmeye başladı.
03:33
I just thought it couldn'tcould be right,
untila kadar I metmet a man calleddenilen BruceBruce AlexanderAlexander.
72
201180
3791
Bruce Alexander'la tanışana kadar
bunun doğru olamayacağını düşündüm.
03:36
He's a professorprofesör
of psychologyPsikoloji in VancouverVancouver
73
204995
2598
Kendisi, Vancouver'de
inanılmaz bir deney yapan
03:39
who carriedtaşınan out an incredibleinanılmaz experimentdeney
74
207617
1915
bir psikoloji profesörü.
03:41
I think really helpsyardım eder us
to understandanlama this issuekonu.
75
209556
2362
Bence durumu anlamamıza
gerçekten yardımcı oluyor.
03:43
ProfessorProfesör AlexanderAlexander explainedaçıkladı to me,
76
211942
1738
Profesör Alexander kafalarımızdaki
03:45
the ideaFikir of addictionbağımlılığı we'vebiz ettik all
got in our headskafalar, that storyÖykü,
77
213704
2937
bağımlılık fikri hikayesinin, bir bakıma
20. yüzyıldan
03:48
comesgeliyor partlykısmen from a seriesdizi of experimentsdeneyler
78
216665
2027
daha önce yaptığımız deneyler dizisinden
03:50
that were donetamam earlierdaha erken
in the 20thinci centuryyüzyıl.
79
218716
2086
kaynaklandığını izah etti.
03:52
They're really simplebasit.
80
220826
1306
Gerçekten çok basitler.
03:54
You can do them tonightBu gece at home
if you feel a little sadisticsadist.
81
222156
2980
Biraz sadistseniz bu akşam evde onları
uygulayabilirsiniz.
03:57
You get a ratsıçan and you put it in a cagekafes,
and you give it two waterSu bottlesşişeler:
82
225160
3557
Fare alıp onu kafese koyun
ve ona iki şişe su verin:
04:00
One is just waterSu, and the other is waterSu
lacedbağcıklı with eitherya heroineroin or cocainekokain.
83
228741
3744
Biri sadece su ve diğeri eroin veya
kokainle karıştırılmış su.
04:04
If you do that, the ratsıçan will almostneredeyse always
prefertercih etmek the drugilaç waterSu
84
232509
3008
Fare neredeyse
her zaman uyuşturuculu suyu seçecektir
04:07
and almostneredeyse always
killöldürmek itselfkendisi quiteoldukça quicklyhızlı bir şekilde.
85
235541
2138
ve neredeyse her zaman kendisini
oldukça hızlı öldürecektir.
04:09
So there you go, right?
That's how we think it worksEserleri.
86
237703
2477
Gördünüz mü? Bu tam da bizim
düşündüğümüz gibi.
04:12
In the '70s, ProfessorProfesör AlexanderAlexander comesgeliyor
alonguzun bir and he looksgörünüyor at this experimentdeney
87
240204
3572
70'lerde Profesör Alexander
ortaya çıkar, bu deneye bakar
04:15
and he noticedfark something.
88
243800
1256
ve bir şey fark eder.
04:17
He said ahAh, we're puttingkoyarak
the ratsıçan in an emptyboş cagekafes.
89
245080
2479
Ah, fareyi boş
kafese koymuşuz.
04:19
It's got nothing to do
exceptdışında use these drugsilaçlar.
90
247583
2233
Bu ilaçları kullanmaktan
başka şansı yok.
04:21
Let's try something differentfarklı.
91
249840
1515
Farklı bir şey deneyelim, der.
04:23
So ProfessorProfesör AlexanderAlexander builtinşa edilmiş a cagekafes
that he calleddenilen "RatFare ParkPark,"
92
251379
2928
"Fare Bahçesi" adlı esasen
04:26
whichhangi is basicallytemel olarak heavencennet for ratssıçanlar.
93
254331
2516
fareler için cennet olan kafesi yapar.
04:28
They'veOnlar ettik got loadsyükler of cheesepeynir,
they'veonlar ettik got loadsyükler of coloredrenkli ballstaşaklar,
94
256871
3079
Bir sürü peynire, renkli toplara ve
tünellere sahipler.
04:31
they'veonlar ettik got loadsyükler of tunnelstüneller.
95
259974
1384
Önemli şekilde, bir yığın
04:33
CruciallyEn önemlisi, they'veonlar ettik got loadsyükler of friendsarkadaşlar.
They can have loadsyükler of sexseks.
96
261382
3191
arkadaşları var. İstedikleri kadar seks
yapabilirler.
04:36
And they'veonlar ettik got bothher ikisi de the waterSu bottlesşişeler,
the normalnormal waterSu and the druggeduyuşturulmuş waterSu.
97
264597
4790
Normal ve ilaçlı her iki şişe
suya da sahipler.
04:41
But here'sburada the fascinatingbüyüleyici thing:
98
269411
2685
Ama burada büyüleyici bir
şey var:
04:44
In RatFare ParkPark, they don't
like the drugilaç waterSu.
99
272120
3458
Fare Bahçesinde, ilaçlı
suyu beğenmiyorlar.
04:47
They almostneredeyse never use it.
100
275602
1689
Hemen hemen hiç ilaçlı
suyu kullanmıyorlar.
04:49
NoneHiçbiri of them ever use it compulsivelyzorlayıcı.
101
277315
2553
Hiçbiri o suyu
zoraki kullanmadı.
04:51
NoneHiçbiri of them ever overdoseaşırı doz.
102
279892
1401
Kimsede doz aşımı olmadı.
04:53
You go from almostneredeyse 100 percentyüzde overdoseaşırı doz
when they're isolatedyalıtılmış
103
281317
3390
Ayrıldıklarında yüzde yüz doz aşımına kadar
varabilen bozukluk,
04:56
to zerosıfır percentyüzde overdoseaşırı doz when they
have happymutlu and connectedbağlı liveshayatları.
104
284731
3226
mutlu ve beraber yaşadıklarında
yüzde sıfıra kadar iniyor.
04:59
Now, when he first saw this,
ProfessorProfesör AlexanderAlexander thought,
105
287981
3246
Prof. Alexander bunu ilk
gördüğünde düşündü ki;
05:03
maybe this is just a thing about ratssıçanlar,
they're quiteoldukça differentfarklı to us.
106
291251
3239
belki bu sadece farelerle alakalı
bir şey. Onlar bizden oldukça farklı.
05:06
Maybe not as differentfarklı as we'devlenmek like,
but, you know --
107
294514
2477
Belki bildiğimiz kadar farklı değillerdir
ama biliyorsunuz..
05:09
But fortunatelyneyse ki, there was
a humaninsan experimentdeney
108
297015
2111
Ama neyse ki, tamamen aynı ilkeyle
aynı zamanda yapılmış
05:11
into the exactkesin sameaynı principleprensip happeningolay
at the exactkesin sameaynı time.
109
299150
3105
bir insan deneyi var.
05:14
It was calleddenilen the VietnamVietnam WarSavaş.
110
302279
1978
O da Vietnam Savaşı
olarak adlandırılıyor.
05:16
In VietnamVietnam, 20 percentyüzde of all AmericanAmerikan
troopsasker were usingkullanma loadsyükler of heroineroin,
111
304281
4583
Vietnam'da, Amerikan
birliklerinin %20'si
05:20
and if you look at the newshaber
reportsraporlar from the time,
112
308888
2608
aşırı miktarda eroin kullanıyordu ve o zaman
yayınlanan haberlere bakarsanız,
05:23
they were really worriedendişeli, because
they thought, my God, we're going to have
113
311520
3658
gerçekten endişeliydiler, zira,
"Tanrım! Savaş bittiğinde
05:27
hundredsyüzlerce of thousandsbinlerce of junkiesıvır zıvır
on the streetssokaklar of the UnitedAmerika StatesBirleşik
114
315202
3200
Amerikan sokaklarında yüz binlerce
uyuşturucu bağımlısı göreceğiz." diye düşündüler.
05:30
when the warsavaş endsuçları; it madeyapılmış totalGenel Toplam senseduyu.
115
318426
1916
Oldukça mantıklı gelmişti.
Bir sürü
05:32
Now, those soldiersaskerler who were usingkullanma
loadsyükler of heroineroin were followedtakip etti home.
116
320366
3286
uyuşturucu kullanmış olan o
askerler evlerine kadar izlendi.
05:35
The ArchivesArşiv of GeneralGenel PsychiatryPsikiyatri
did a really detailedDetaylı studyders çalışma,
117
323676
2954
Genel Psikiyatri Arşivi oldukça
detaylı bir çalışma yaptı ve
05:38
and what happenedolmuş to them?
118
326654
1904
onlara ne mi oldu?
05:40
It turnsdönüşler out they didn't go to rehabRehabilitasyon.
They didn't go into withdrawalPara Çekme.
119
328582
3560
Sonunda rehabilitasyona gitmediler,
bırakmaya dair semptomlar
05:44
Ninety-fiveDoksan beş percentyüzde of them just stoppeddurduruldu.
120
332166
3286
yaşamadılar. %95'i sorunsuz şekilde
eroini bıraktı.
05:47
Now, if you believe the storyÖykü
about chemicalkimyasal hookskancalar,
121
335476
2401
Şimdi, kimyasal kancalar
hikayesine inanıyorsanız,
05:49
that makesmarkaları absolutelykesinlikle no senseduyu,
but ProfessorProfesör AlexanderAlexander beganbaşladı to think
122
337901
3464
bu kesinlikle mantıklı değil ama
Prof. Alexander, bağımlılıkla ilgili
05:53
there mightbelki be a differentfarklı
storyÖykü about addictionbağımlılığı.
123
341389
2307
farklı bir hikaye olabileceğini
düşünmeye başladı.
05:55
He said, what if addictionbağımlılığı isn't
about your chemicalkimyasal hookskancalar?
124
343720
2841
Ya bağımlılık kimyasal
kancalarla ilgili değilse?
05:58
What if addictionbağımlılığı is about your cagekafes?
125
346585
2646
Ya bağımlılık kafesinizle
alakalıysa?
06:01
What if addictionbağımlılığı is an adaptationadaptasyon
to your environmentçevre?
126
349255
3114
Hatta ya bağımlılık çevrenize
uyum sağlamaysa?
06:04
Looking at this,
127
352393
1150
Şunu bir dinleyin,
06:05
there was anotherbir diğeri professorprofesör
calleddenilen PeterPeter CohenCohen in the NetherlandsHollanda
128
353547
3098
Hollanda'da Peter Cohen
adında başka bir profesör,
06:08
who said, maybe we shouldn'tolmamalı
even call it addictionbağımlılığı.
129
356669
2447
ona bağımlılık dememeliyiz, belki ona,
06:11
Maybe we should call it bondingbağ.
130
359140
1724
"Bağ Kurma" demeliyiz dedi.
06:12
Humanİnsan beingsvarlıklar have a naturaldoğal
and innateDoğuştan gelen need to bondbağ,
131
360888
2899
İnsanoğlunun, bağa
doğuştan ihtiyacı var,
06:15
and when we're happymutlu and healthysağlıklı,
we'lliyi bondbağ and connectbağlamak with eachher other,
132
363811
3554
mutlu ve sağlıklı olduğumuzda, onları
birbiriyle bağlar ve
06:19
but if you can't do that,
133
367389
2630
ilişkilendiririz ama eğer bunu
yapamıyorsanız, çünkü sarsıntıya uğramış,
06:22
because you're traumatizedTravma or isolatedyalıtılmış
or beatendövülmüş down by life,
134
370043
3800
dışlanmış ya da yaşam tarafından
yerle bir edilmişseniz,
06:25
you will bondbağ with something
that will give you some senseduyu of reliefkabartma.
135
373867
3299
size rahatlık hissi verecek bir
şeyle bağ kurarsınız.
06:29
Now, that mightbelki be gamblingkumar,
that mightbelki be pornographyPornografi,
136
377190
2572
Bu kumar oynamak, porno filmler,
06:31
that mightbelki be cocainekokain,
that mightbelki be cannabisEsrar,
137
379786
2152
kokain ya da esrar olabilir,
ama bir şeyle bağ kurup
06:33
but you will bondbağ and connectbağlamak
with something because that's our naturedoğa.
138
381962
3630
birleşeceksiniz çünkü doğamızda var.
06:37
That's what we want as humaninsan beingsvarlıklar.
139
385616
2716
Bu insanoğlu olarak istediğimiz.
06:40
And at first, I foundbulunan this quiteoldukça
a difficultzor thing to get my headkafa around,
140
388356
3488
Ve başta, bunu kavraması oldukça
zor bir şey buldum,
06:43
but one way that helpedyardım etti me
to think about it is,
141
391868
2431
ama bir yol, ne olduğunu
anlamama yardım etti,
06:46
I can see, I've got over by my seatoturma yeri
a bottleşişe of waterSu, right?
142
394323
3389
Koltuğumun yanında
bir şişe su gorüyorum, doğru mu?
06:49
I'm looking at lots of you, and lots
of you have bottlesşişeler of waterSu with you.
143
397736
3524
Bir çoğunuza bakıyorum ve çoğunuzun
yanında su şişeleri var.
06:53
ForgetUnut the drugsilaçlar. ForgetUnut the drugilaç warsavaş.
144
401284
1815
Uyuşturucuları unutun. Uyuşturucu
savaşı unutun. Tamamen yasal,
06:55
TotallyTamamen legallyyasal olarak, all of those bottlesşişeler
of waterSu could be bottlesşişeler of vodkavotka, right?
145
403123
4643
bütün sular,
votka şişeleri olabilirdi.
06:59
We could all be gettingalma drunksarhoş --
I mightbelki after this -- (LaughterKahkaha) --
146
407790
3686
Sarhoş oluyor olabilirdik,
hatta sonra ben.. (Kahkahalar)
07:03
but we're not.
147
411500
1152
ama değiliz.
07:04
Now, because you've been ableyapabilmek to affordparası yetmek
the approximatelyyaklaşık olarak gazilliongazillion poundspound
148
412676
3477
Çünkü TED Talk'a katılmanın
bedeli olan çok fazla poundla
07:08
that it costsmaliyetler to get into a TEDTED Talk,
I'm guessingtahmin you guys could affordparası yetmek
149
416177
3381
tahmin ediyorum ki sizler
önümüzdeki 6 ay boyunca
07:11
to be drinkingiçme vodkavotka
for the nextSonraki sixaltı monthsay.
150
419582
2354
içebileceğiniz votkayı karşılayabilirsiniz.
07:13
You wouldn'tolmaz endson up homelessevsiz.
151
421960
1947
Nihayetinde evsiz kalmazsınız.
07:15
You're not going to do that,
and the reasonneden you're not going to do that
152
423931
3601
Bunu yapmayacaksınız ve
sebebi de şu:
07:19
is not because anyone'sKimsenin stoppingDurduruluyor you.
153
427556
1879
sizi durduran birisinin olması değil.
07:21
It's because you've got
bondstahviller and connectionsbağlantıları
154
429459
2193
Çünkü değer vermek istediğiniz
bağlara ve
07:23
that you want to be presentmevcut for.
155
431676
1524
ilişkilere sahipsiniz.
07:25
You've got work you love.
You've got people you love.
156
433224
2477
Sevdiğiniz bir işiniz,
sevdiğiniz insanlar ve
07:27
You've got healthysağlıklı relationshipsilişkiler.
157
435725
2021
sağlıklı ilişkileriniz var.
07:29
And a coreçekirdek partBölüm of addictionbağımlılığı,
158
437770
2646
Düşünüyorum ve kanıtların gösterdiğine
07:32
I camegeldi to think, and I believe
the evidencekanıt suggestsanlaşılacağı,
159
440440
2477
inanıyorum ki, bağımlılığın temeli,
hayatta
07:34
is about not beingolmak ableyapabilmek to bearayı
to be presentmevcut in your life.
160
442941
3814
var olmaya katlanamamakla alakalı.
07:38
Now, this has really
significantönemli implicationsetkileri.
161
446779
2339
Bunun gerçekten önemli çıkarımları var.
07:41
The mostçoğu obviousaçık implicationsetkileri
are for the WarSavaş on DrugsUyuşturucu.
162
449142
3134
En görünen sonucu, Uyuşturucuyla Savaş.
07:44
In ArizonaArizona, I wentgitti out
with a groupgrup of womenkadınlar
163
452300
3536
Arizona'da toplum onlarla alay
ederken "Ben uyuşturucu bağımlısıydım"
07:47
who were madeyapılmış to weargiyinmek t-shirtstişörtler
sayingsöz, "I was a drugilaç addictbağımlısı,"
164
455860
3834
diyerek tişört giymeye,
mezar kazmaya mecbur olan
07:51
and go out on chainzincir gangsçeteler and digkazmak gravesmezarlar
while membersüyeler of the publichalka açık jeerkatlanamıyorlar at them,
165
459718
4753
bir grup prangalı kadın mahkumla idim
ve bu kadınlar hapishaneden çıkınca
07:56
and when those womenkadınlar get out of prisonhapis,
they're going to have criminaladli recordskayıtlar
166
464495
3676
onların bir daha yasal ekonomide
çalışamayacaklarını gösteren
08:00
that mean they'llacaklar never work
in the legalyasal economyekonomi again.
167
468195
2620
sabıka kayıtlarına sahip olacaklar.
08:02
Now, that's a very extremeaşırı exampleörnek,
obviouslybelli ki, in the casedurum of the chainzincir gangçete,
168
470839
3697
Besbelli uç bir örnek ki, prangalı
mahkumlar konusunda,
08:06
but actuallyaslında almostneredeyse
everywhereher yerde in the worldDünya
169
474560
2066
ama aslında dünyanın hemen hemen
her yerinde, uyuşturucu bağımlılarına
08:08
we treattedavi etmek addictsbağımlıları to some degreederece like that.
170
476650
2000
neredeyse aynı derecede davranıyoruz.
08:10
We punishcezalandırmak them. We shameutanç them.
We give them criminaladli recordskayıtlar.
171
478674
2858
Cezalandırıyoruz, utandırıyoruz
Sabıkalarına yazıyoruz.
08:13
We put barriersengeller betweenarasında them reconnectingyeniden bağlanma.
172
481556
2735
Yeniden bağlanırken
araya engeller koyuyoruz.
08:16
There was a doctordoktor in CanadaKanada,
DrDr. GaborGabor MatMaté, an amazingşaşırtıcı man,
173
484315
2979
Kanada'da bana, bağımlılığı daha
kötü yapacak bir sistem
08:19
who said to me, if you wanted to designdizayn
a systemsistem that would make addictionbağımlılığı worsedaha da kötüsü,
174
487318
3871
tasarlamak istiyorsan, onu
tasarlamalısın diyen ve
08:23
you would designdizayn that systemsistem.
175
491213
1607
harika bir adam olan
Dr. Gabor Mate vardı.
08:24
Now, there's a placeyer that decidedkarar
to do the exactkesin oppositekarşısında,
176
492844
2856
Tam tersini yapmaya
karar veren
08:27
and I wentgitti there to see how it workedişlenmiş.
177
495724
1833
bir yer var ve nasıl çalıştığını
görmek için oraya gittim.
08:29
In the yearyıl 2000, PortugalPortekiz had
one of the worsten kötü drugilaç problemssorunlar in EuropeEurope.
178
497581
3395
2000 yılında Portekiz, Avrupa'da
en kötü
08:33
One percentyüzde of the populationnüfus was addictedbağımlı
to heroineroin, whichhangi is kindtür of mind-blowingsanrılama,
179
501000
3975
uyuşturucu problemlerinden birine
sahipti. Nüfusun %1'i bir tür
08:36
and everyher yearyıl, they trieddenenmiş
the AmericanAmerikan way more and more.
180
504999
2768
aklı uçuran eroin bağımlısıydı ve her yıl
Amerika yolunu daha fazla denediler.
08:39
They punishedceza people and stigmatizeddamgalanmış them
and shamedutanç them more,
181
507791
2953
İnsanları cezalandırdılar, lekelediler
daha çok utandırdılar
08:42
and everyher yearyıl, the problemsorun got worsedaha da kötüsü.
182
510768
1819
ve her yıl problem kötüleşti.
Bir gün, başbakan ve muhalefetin
08:44
And one day, the PrimeBaşbakan MinisterBakanı and
the leaderlider of the oppositionmuhalefet got togetherbirlikte,
183
512611
3711
lideri bir araya geldiler ve temelde
08:48
and basicallytemel olarak said, look, we can't go on
184
516346
1979
baktılar ve biz, hep daha fazla
eroin bağımlısı olan insanlarla dolu
08:50
with a countryülke where we're havingsahip olan
ever more people becomingolma heroineroin addictsbağımlıları.
185
518349
3529
bir ülkeyle devam edemeyiz dediler.
08:53
Let's setset up a panelpanel
of scientistsBilim adamları and doctorsdoktorlar
186
521902
2159
Haydi bilim adamları ve doktorlardan
oluşan gerçekten bu sorunu neyin
08:56
to figureşekil out what would
genuinelygerçekten solveçözmek the problemsorun.
187
524085
2482
çözeceğini bulmak için bir
panel kuralım.
08:58
And they setset up a panelpanel led by
an amazingşaşırtıcı man calleddenilen DrDr. JoJoão GoulGoulão,
188
526591
3249
Harika bir adam Dr. João Goulão
başkanlığında bir panel kuruldu,
09:01
to look at all this newyeni evidencekanıt,
189
529864
1626
bütün yeni kanıtlara
baktılar
09:03
and they camegeldi back and they said,
190
531514
1572
ve geri dönüp dediler ki:
09:05
"DecriminalizeDecriminalize all drugsilaçlar
from cannabisEsrar to crackçatlak, but" --
191
533110
4296
"Esrardan kokaine bütün uyuşturucuları
09:09
and this is the crucialçok önemli nextSonraki stepadım --
192
537430
2270
yasallaştıralım ama"
-- sonraki adım kritik --
09:11
"take all the moneypara we used to spendharcamak
on cuttingkesim addictsbağımlıları off,
193
539724
3621
uyuşturuyucu bıraktırmaya
ve onları ayırmaya harcadığımız
09:15
on disconnectingbağlantıyı kesme them,
194
543369
1397
bütün parayı
09:16
and spendharcamak it insteadyerine
on reconnectingyeniden bağlanma them with societytoplum."
195
544790
3640
toplumla tekrardan
birleştirmeye harcayalım."
09:20
And that's not really what we think of
as drugilaç treatmenttedavi
196
548454
4572
Ve bu gerçekten Amerika'da ve İngiltere'de
uyuşturucu tedavisi olarak
09:25
in the UnitedAmerika StatesBirleşik and Britainİngiltere.
197
553050
1858
düşündüğümüz şey değil.
09:26
So they do do residentialyerleşim rehabRehabilitasyon,
198
554932
1581
Bu yüzden ev rehabilitasyonu,
09:28
they do psychologicalpsikolojik therapyterapi,
that does have some valuedeğer.
199
556537
2808
biraz işe yarayan
psikolojik tedavi,
09:31
But the biggesten büyük thing they did
was the completetamamlayınız oppositekarşısında of what we do:
200
559369
3383
yaptılar. Ama yaptıkları en büyük şey
yaptığımızın tamamen
09:34
a massivemasif programprogram
of job creationoluşturma for addictsbağımlıları,
201
562776
2494
tersi oldu: bağımlılar için kocaman
bir iş yaratma programı ve
09:37
and microloansmicroloans for addictsbağımlıları
to setset up smallküçük businessesişletmeler.
202
565294
2596
küçük işler kurmak için mikro kredi.
09:39
So say you used to be a mechanicmakinist.
203
567914
1641
Bir zamanlar mekanik olduğunu söyle.
Hazırsan,
09:41
When you're readyhazır, they'llacaklar go
to a garagegaraj, and they'llacaklar say,
204
569579
2797
garaja gidecekler ve bu adamı
09:44
if you employkullanmak this guy for a yearyıl,
we'lliyi payödeme halfyarım his wagesücret.
205
572400
2887
bir yıllığına işe alırsanız, maaşının
yarısını biz öderiz
09:47
The goalhedef was to make sure
that everyher addictbağımlısı in PortugalPortekiz
206
575311
2733
diyecekler. Amaç, Portekiz'deki
her bağımlının sabah yataktan
09:50
had something to get out
of bedyatak for in the morningsabah.
207
578068
2381
kalkıp yapacak bir şeyi olduğundan
emin olmaktı.
09:52
And when I wentgitti and metmet the addictsbağımlıları
in PortugalPortekiz,
208
580473
3171
Gidip Portekiz'deki
bağımlılarla tanıştığımda,
09:55
what they said is,
as they rediscoveredyeniden keşfedilen purposeamaç,
209
583668
2254
söyledikleri şuydu: azmi yeniden
keşfederek daha geniş toplumla
09:57
they rediscoveredyeniden keşfedilen bondstahviller
and relationshipsilişkiler with the widerDaha geniş societytoplum.
210
585946
3105
bağları ve ilişkileri
yeniden keşfettikleriydi.
10:01
It'llİtll ' be 15 yearsyıl this yearyıl
sincedan beri that experimentdeney beganbaşladı,
211
589075
2620
Deney başladığından beri bu yıl
15 yıl olacak ve
10:03
and the resultsSonuçlar are in:
212
591719
1643
sonuçlar ortada:
İngiliz Suçbilim Konseyine göre,
10:05
injectingenjekte drugilaç use is down in PortugalPortekiz,
213
593386
1858
Portekiz'de enjekte ederek
10:07
accordinggöre to the Britishİngiliz
JournalGünlük of CriminologyKriminoloji,
214
595268
2591
uyuşturucu kullanımı
%50 azalmıştır.
10:09
by 50 percentyüzde, five-zerobeş-sıfır percentyüzde.
215
597883
2563
Aşırı doz büyük ölçüde azaldı,
HIV bağımlılar arasında
10:12
OverdoseAşırı doz is massivelyağır down,
HIVHIV is massivelyağır down amongarasında addictsbağımlıları.
216
600470
3676
büyük ölçüde azaldı.
10:16
AddictionBağımlılığı in everyher studyders çalışma
is significantlyanlamlı down.
217
604170
2351
Her alanda bağımlılık önemli
ölçüde azaldı.
10:18
One of the waysyolları you know it's workedişlenmiş
so well is that almostneredeyse nobodykimse in PortugalPortekiz
218
606545
3839
İyi çalıştığını bildiğiniz yollardan biri,
10:22
wants to go back to the oldeski systemsistem.
219
610408
1681
Portekiz'de neredeyse kimse eski
sisteme dönmek istemiyor.
10:24
Now, that's the politicalsiyasi implicationsetkileri.
220
612113
1864
Şimdi, bunlar politik sonuçları.
10:26
I actuallyaslında think there's a layertabaka
of implicationsetkileri
221
614001
2999
Aslında aşağıdaki bütün araştırmalara
10:29
to all this researchAraştırma belowaltında that.
222
617024
1636
bir katman çıkarımın var
olduğunu düşünüyorum.
10:30
We livecanlı in a culturekültür where people
feel really increasinglygiderek vulnerablesavunmasız
223
618684
3262
İlerleyen şekilde insanların bütün
10:33
to all sortssıralar of addictionsbağımlılık,
whetherolup olmadığını it's to theironların smartphonesakıllı telefonlar
224
621970
2956
bağımlılıklara akıllı telefonlara,
alışverişe ya da yemek yemeye
10:36
or to shoppingalışveriş yapmak or to eatingyemek yiyor.
225
624950
1334
hassas olduğu bir kültürde yaşıyoruz
Konuşmalar başlamadan önce
10:38
Before these talksgörüşmeler beganbaşladı --
you guys know this --
226
626308
2307
-biliyorsunuz bunu-
10:40
we were told we weren'tdeğildi allowedizin
to have our smartphonesakıllı telefonlar on,
227
628639
2840
akıllı telefonları almaya izin
olmadığını söylendi
10:43
and I have to say, a lot of you
lookedbaktı an awfulkorkunç lot like
228
631503
2621
ve söylemeliyim ki bir çoğunuz
satıcısı önümüzdeki
10:46
addictsbağımlıları who were told theironların dealersatıcı
was going to be unavailablekullanılamaz
229
634148
2985
birkaç saat uygun olmadığı
söylenen bağımlılar gibi
10:49
for the nextSonraki coupleçift of hourssaatler. (LaughterKahkaha)
230
637157
1905
berbat halde baktınız.
Çoğumuz böyle hissettik ve
10:51
A lot of us feel like that,
and it mightbelki soundses weirdtuhaf to say,
231
639086
2847
söylenmesi garip olabilir,
ben,
10:53
I've been talkingkonuşma about how disconnectionbağlantı kesme
is a majormajör driversürücü of addictionbağımlılığı
232
641957
3393
nasıl iletişimsizlik bağımlılığın en
büyük iticisi olduğu
10:57
and weirdtuhaf to say it's growingbüyüyen,
233
645374
1429
hakkında konuşuyorum ve büyüdüğünü
söylemek garip çünkü biliyorsunuz
10:58
because you think we're the mostçoğu connectedbağlı
societytoplum that's ever been, surelyelbette.
234
646827
3572
şimdiye kadarki kesinlikle
11:02
But I increasinglygiderek beganbaşladı to think
that the connectionsbağlantıları we have
235
650423
2933
en bağlı toplumuz. Ama ben gittikçe
düşünmeye başlıyorum ki
11:05
or think we have, are like a kindtür
of parodyparodi of humaninsan connectionbağ.
236
653480
3000
sahip ya da sahip olduğumuzu
düşündüğümüz ilişkiler, insan
11:08
If you have a crisiskriz in your life,
you'llEğer olacak noticeihbar something.
237
656504
2837
bağı bir tür parodi gibi.Hayatında
kriz varsa bir şey
11:11
It won'talışkanlık be your TwitterTwitter followerstakipçileri
who come to sitoturmak with you.
238
659365
2910
fark edersin.Seninle oturmaya gelecek
Twitter takipçilerin
11:14
It won'talışkanlık be your FacebookFacebook friendsarkadaşlar
who help you turndönüş it roundyuvarlak.
239
662299
2858
olmayacak.Etrafında sana yardım eden
Facebook arkadaşların
11:17
It'llİtll ' be your flesheti and bloodkan friendsarkadaşlar
who you have deepderin and nuancednüanslı
240
665181
3143
olmayacak. Derin, incelikli, dokulu
ve karşı karşıya ilişkide
11:20
and textureddokulu, face-to-faceyüz yüze
relationshipsilişkiler with,
241
668348
2242
olacağın taze ve kanlı arkadaşların
olacak ve çevre yazarı Bill McKibben'den
11:22
and there's a studyders çalışma I learnedbilgili about from
BillBill McKibbenMcKibben, the environmentalçevre writeryazar,
242
670614
4535
öğrendiğim bir çalışma var, bence
bize bunla ilgili
11:27
that I think tellsanlatır us a lot about this.
243
675173
2183
çok şey anlatıyor.
Çalışmada ortalama bir Amerikalının
11:29
He lookedbaktı at the numbernumara of closekapat friendsarkadaşlar
the averageortalama AmericanAmerikan believesinanır
244
677380
3374
kriz anında arayabileceklerini
düşündükleri arkadaş sayısına bakılıyor.
11:32
they can call on in a crisiskriz.
245
680778
1927
Rakam 1950lerden beri
11:34
That numbernumara has been decliningazalan
steadilysürekli sincedan beri the 1950s.
246
682729
2994
düzenli olarak azalıyor.
11:37
The amounttutar of floorzemin spaceuzay
an individualbireysel has in theironların home
247
685747
2850
Evlerinde birey için boş alan
miktarı düzenli olarak
11:40
has been steadilysürekli increasingartan,
248
688621
2043
artıyordu ve
11:42
and I think that's like a metaphormecaz
249
690688
1880
bence bu, kültür olarak yaptığımız
11:44
for the choiceseçim we'vebiz ettik madeyapılmış as a culturekültür.
250
692592
1858
seçimin metaforu gibi.
11:46
We'veBiz ettik tradedişlem gören floorspacefloorspace for friendsarkadaşlar,
we'vebiz ettik tradedişlem gören stuffşey for connectionsbağlantıları,
251
694474
4851
Alanlar icin arkadaşları,
eşya icin bağlarımızı verdik
11:51
and the resultsonuç is we are one of the
loneliesten yalnız societiestoplumlar there has ever been.
252
699349
3597
ve sonuç olarak şu ana kadarki en
yalnız toplumlardan biriyiz.
11:54
And BruceBruce AlexanderAlexander, the guy who did
the RatFare ParkPark experimentdeney, saysdiyor,
253
702970
3167
Fare bahçesi deneyini yapan
Bruce Alexander diyor ki;
11:58
we talk all the time in addictionbağımlılığı
about individualbireysel recoveryKurtarma,
254
706161
3547
bağımlılıktan bahsederken daima
bireysel iyileşmeden konuşuyoruz
12:01
and it's right to talk about that,
255
709732
1903
ve bu da doğru
12:03
but we need to talk much more
about socialsosyal recoveryKurtarma.
256
711659
2531
ama konuşmamiz gereken
sosyal iyileşme
12:06
Something'sBir şeyler gonegitmiş wrongyanlış with us,
not just with individualsbireyler but as a groupgrup,
257
714214
3629
Bir şeyler yolunda gitmedi,
bireyler olarak değil
12:09
and we'vebiz ettik createdoluşturulan a societytoplum where,
for a lot of us,
258
717867
2409
grupça yarattığımız toplum..
Pek çoğumuz için
12:12
life looksgörünüyor a wholebütün lot more
like that isolatedyalıtılmış cagekafes
259
720300
2461
yaşam daha çok izole edilmiş kafese
12:14
and a wholebütün lot lessaz like RatFare ParkPark.
260
722785
2047
daha az "Fare Cennetine" benziyor.
12:16
If I'm honestdürüst, this isn't
why I wentgitti into it.
261
724856
3032
Dürüst olmam gerekirse, bu benim
burda olma sebebim değil.
12:19
I didn't go in to the discoverkeşfetmek
the politicalsiyasi stuffşey, the socialsosyal stuffşey.
262
727912
3306
Siyasi ya da sosyal kısmı keşfetmek
için bu işe kalkışmadım.
12:23
I wanted to know how to help
the people I love.
263
731242
2339
Sevdiklerime nasıl yardım
ederimi öğrenmek istedim.
12:25
And when I camegeldi back from this
long journeyseyahat and I'd learnedbilgili all this,
264
733605
3239
Bu uzun yolculuktan sonra,
tüm bunları öğrendim.
12:28
I lookedbaktı at the addictsbağımlıları in my life,
265
736868
2708
Hayatımdaki bağımlılara bakıyorum
12:31
and if you're really candidsamimi,
it's hardzor lovingseven an addictbağımlısı,
266
739600
4506
eğer gerçekten samimiyseniz
bir bağımlıyı sevmek zor
12:36
and there's going to be lots of people
who know in this roomoda.
267
744130
2858
ve bu odada bunu bilen çok kişi vardır.
12:39
You are angrykızgın a lot of the time,
268
747012
2224
Çoğu zaman sinirlisinizdir
12:41
and I think one of the reasonsnedenleri
why this debatetartışma is so chargedyüklü
269
749260
4001
Bence bu tartışmanın bu denli
yüklü olmasının
12:45
is because it runskoşar throughvasitasiyla the heartkalp
of eachher of us, right?
270
753285
2800
sebeplerinden biri her birimizin kalbinde
yeri olmasi, doğru mu?
12:48
EveryoneHerkes has a bitbit of them
that looksgörünüyor at an addictbağımlısı and thinksdüşünüyor,
271
756109
2947
Herkeste biraz var.
Bir bağımlıya bakar ve düşünür,
12:51
I wishdilek someonebirisi would just stop you.
272
759080
1751
"Keşke birisi sizi durdursaydı."
12:52
And the kindtür of scriptskomut dosyaları we're told for how
to dealanlaştık mı with the addictsbağımlıları in our liveshayatları
273
760855
3762
Yaşamımızdaki bağımlılarla
nasıl baş edeceğimiz
12:56
is typifiedharles by, I think,
274
764641
1172
bana kalırsa eğer izlediyseniz
12:57
the realitygerçeklik showgöstermek "InterventionMüdahale,"
if you guys have ever seengörüldü it.
275
765837
2953
Realite programi "Intervention"
dizeleriyle özdeşleşti.
13:00
I think everything in our liveshayatları
is definedtanımlanmış by realitygerçeklik TVTV,
276
768814
2674
Aslında hayatımız bence
realite TV ile belirleniyor
13:03
but that's anotherbir diğeri TEDTED Talk.
277
771512
1445
ama bu başka bir TED konusu
13:04
If you've ever seengörüldü
the showgöstermek "InterventionMüdahale,"
278
772981
2188
Eğer "Intervention"ı
izlediyseniz
13:07
it's a prettygüzel simplebasit premiseöncül.
279
775193
1456
oldukça basit bir öncül.
13:08
Get an addictbağımlısı, all the people
in theironların life, gathertoplamak them togetherbirlikte,
280
776673
3096
Bir bağımlı bul, hayatındaki
herkesi bir araya getir
13:11
confrontkarşısına çıkmak them with what they're doing,
and they say, if you don't shapeşekil up,
281
779793
3632
yaptıklarıyla yüzleştir ve de ki;
eğer düzelmezsen
13:15
we're going to cutkesim you off.
282
783449
1338
seni hayatımızdan çıkaracağız.
13:16
So what they do is they take
the connectionbağ to the addictbağımlısı,
283
784811
2715
Yani yaptıkları;
bağımlıya
13:19
and they threatentehdit it,
they make it contingentBirlik
284
787550
2096
ait bağı al ve tehdit et,
bağımlıya istenen sekilde
13:21
on the addictbağımlısı behavingdavranışlar the way they want.
285
789670
2378
davranması şartını koyuyorlar
13:24
And I beganbaşladı to think, I beganbaşladı to see
why that approachyaklaşım doesn't work,
286
792072
3727
Bunun neden işe
yaramadığını görmeye başladım
13:27
and I beganbaşladı to think that's almostneredeyse like
the importingithal of the logicmantık of the DrugUyuşturucu WarSavaş
287
795823
4550
Uyuşturucuyla şavas mantığını
özel hayatlarımıza ithal etmekten
13:32
into our privateözel liveshayatları.
288
800397
1857
farkı olmadığını düşünmeye başladım.
13:34
So I was thinkingdüşünme,
how could I be PortuguesePortekizce?
289
802278
3668
Düşünüyorum,
"Acaba nasıl Portekizli olurum?
13:37
And what I've trieddenenmiş to do now,
and I can't tell you I do it consistentlysürekli olarak
290
805970
3505
Şimdi yapmaya çalıştığım ve düzenli
yaptığımı söyleyemem
13:41
and I can't tell you it's easykolay,
291
809499
1949
kolay da diyemem
13:43
is to say to the addictsbağımlıları in my life
292
811472
2484
hayatımdaki bağımlılarla
13:45
that I want to deependerinleştirmek
the connectionbağ with them,
293
813980
2226
bağımı derinleştirmek istiyorum
13:48
to say to them, I love you
whetherolup olmadığını you're usingkullanma or you're not.
294
816230
3670
-kullan ya da kullanma-
seni seviyorum demek
13:51
I love you, whateverher neyse statebelirtmek, bildirmek you're in,
295
819924
2832
Ne durumda olursan ol
seni seviyorum
13:54
and if you need me,
I'll come and sitoturmak with you
296
822780
2391
ve bana ihtiyacın olursa
gelip seninle oturacağım
13:57
because I love you and I don't
want you to be aloneyalnız
297
825195
2600
cünkü seni seviyorum ve
yalnız olmanı ya da
13:59
or to feel aloneyalnız.
298
827819
1996
yalnız hissetmeni istemiyorum.
14:01
And I think the coreçekirdek of that messagemesaj --
299
829839
2042
Bence buradaki mesajın özü
14:03
you're not aloneyalnız, we love you --
300
831905
2669
yalnız değilsiniz, sizi seviyoruz--
14:06
has to be at everyher levelseviye
of how we respondyanıtlamak to addictsbağımlıları,
301
834598
3065
bağımlılara verdiğimizin tepkinin
her aşamasında olmalı
14:09
sociallysosyal, politicallypolitik olarak and individuallytek tek.
302
837687
2623
sosyal, siyasi ve bireysel olarak.
14:12
For 100 yearsyıl now, we'vebiz ettik been singingşan
warsavaş songsşarkılar about addictsbağımlıları.
303
840334
4248
100 yıldır, bağımlılar icin
savaş şarkıları söylüyoruz
14:16
I think all alonguzun bir we should have been
singingşan love songsşarkılar to them,
304
844606
3900
Bence sevgi şarkıları söylüyor
olmalıydık
14:20
because the oppositekarşısında of addictionbağımlılığı
is not sobrietyitidal.
305
848530
4248
çünkü bağımlılığın zıttı ayık kalmak değil
14:24
The oppositekarşısında of addictionbağımlılığı is connectionbağ.
306
852802
3831
Bağımlılığın zıttı ise bağlılıktır.
14:28
Thank you.
307
856657
1949
Teşekkürler!
14:30
(ApplauseAlkış)
308
858630
7000
(alkışlar)
Translated by Ece M Cavdar
Reviewed by serdar onuk

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Johann Hari - Journalist
Johann Hari spent three years researching the war on drugs; along the way, he discovered that addiction is not what we think it is.

Why you should listen

British journalist Johann Hari is the author of the New York Times best-selling book Chasing The Scream, from which his talk on addiction was adapted and for which he spent three years researching the war on drugs and questioning the ways in which we treat addiction.

He has written for many of the world’s leading newspapers and magazines, including The New York Times, Le Monde, The Guardian, New Republic, The Nation, Slate.com, and The Sydney Morning Herald. He was a columnist for the British newspaper The Independent for nine years.

Hari was twice named National Newspaper Journalist of the Year by Amnesty International, was named Gay Journalist of the Year at the Stonewall Awards -- and won the Martha Gellhorn Prize for political writing.

More profile about the speaker
Johann Hari | Speaker | TED.com