ABOUT THE SPEAKER
Malcolm Gladwell - Writer
Detective of fads and emerging subcultures, chronicler of jobs-you-never-knew-existed, Malcolm Gladwell's work is toppling the popular understanding of bias, crime, food, marketing, race, consumers and intelligence.

Why you should listen

Malcolm Gladwell searches for the counterintuitive in what we all take to be the mundane: cookies, sneakers, pasta sauce. A New Yorker staff writer since 1996, he visits obscure laboratories and infomercial set kitchens as often as the hangouts of freelance cool-hunters -- a sort of pop-R&D gumshoe -- and for that has become a star lecturer and bestselling author.

Sparkling with curiosity, undaunted by difficult research (yet an eloquent, accessible writer), his work uncovers truths hidden in strange data. His always-delightful blog tackles topics from serial killers to steroids in sports, while provocative recent work in the New Yorker sheds new light on the Flynn effect -- the decades-spanning rise in I.Q. scores.

Gladwell has written four books. The Tipping Point, which began as a New Yorker piece, applies the principles of epidemiology to crime (and sneaker sales), while Blink examines the unconscious processes that allow the mind to "thin slice" reality -- and make decisions in the blink of an eye. His third book, Outliers, questions the inevitabilities of success and identifies the relation of success to nature versus nurture. The newest work, What the Dog Saw and Other Adventures, is an anthology of his New Yorker contributions. 

He says: "There is more going on beneath the surface than we think, and more going on in little, finite moments of time than we would guess."
 

More profile about the speaker
Malcolm Gladwell | Speaker | TED.com
TED2004

Malcolm Gladwell: Choice, happiness and spaghetti sauce

Spagetti Sosu - Malcolm Gladwell

Filmed:
8,618,534 views

Tipping Point kitabının yazarı Malcolm Gladwell, mükemmel spagetti sosunu yakalama peşinde olan yiyecek endüstrisinin içine giriyor -- ve seçimlerimiz ve mutluluk hakkında daha geniş bir argüman sunuyor.
- Writer
Detective of fads and emerging subcultures, chronicler of jobs-you-never-knew-existed, Malcolm Gladwell's work is toppling the popular understanding of bias, crime, food, marketing, race, consumers and intelligence. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

Yeni kitabım "Göz Kırpma" hakkında konuşmam
00:25
I think I was supposedsözde
to talk about my newyeni bookkitap,
0
515
2461
00:27
whichhangi is calleddenilen "BlinkYanıp sönme,"
1
3000
1879
gerektiğini düşünüyordum. Kitabım ani yargılamalar ve ilk izlenimler hakkında.
00:29
and it's about snapani judgmentsyargılar
and first impressionsizlenimler.
2
4903
2744
00:32
And it comesgeliyor out in JanuaryOcak,
and I hopeumut you all buysatın almak it in triplicateüç kat.
3
8000
3791
Ocak'ta çıkacak ve umarım hepiniz üçer tane alırsınız.
00:36
(LaughterKahkaha)
4
11815
1474
Fakat düşünüyordum da,
00:38
But I was thinkingdüşünme about this,
5
13313
1663
00:39
and I realizedgerçekleştirilen that althougholmasına rağmen
my newyeni bookkitap makesmarkaları me happymutlu,
6
15000
4210
yeni kitabımın beni mutlu ettiğini fark etmeme rağmen,
-- ve sanırım annemi de mutlu ederdi --
00:44
and I think would make my motheranne happymutlu,
7
19234
2636
00:46
it's not really about happinessmutluluk.
8
21894
2458
söz konusu olan şey mutluluk değil.
Bu yüzden onun yerine başka birinden
00:49
So I decidedkarar insteadyerine,
I would talk about someonebirisi
9
24376
3600
00:52
who I think has donetamam as much
to make AmericansAmerikalılar happymutlu
10
28000
3679
bahsetmeye karar verdim. 20 yıldır belki Amerikalılar'ı
mutlu etmiş olanlarla aynı değerdeki bir şeyi yapmış biri.
00:56
as perhapsbelki anyonekimse over the last 20 yearsyıl,
11
31703
3273
00:59
a man who is a great
personalkişisel herokahraman of mineMayın:
12
35000
2976
Benim kişisel kahramanım olan bir adam.
01:02
someonebirisi by the nameisim of HowardHoward MoskowitzMoskowitz,
13
38000
2976
Adı Howard Moskowitz olan,
01:05
who is mostçoğu famousünlü
for reinventingyeniden icat spaghettiSpagetti sauceSos.
14
41000
3100
spagetti sosunu yeniden icat etmesiyle ünlü biri.
Howard'ın boyu bu kadar ve yuvarlak biri
01:10
Howard'sHoward'ın about this highyüksek, and he's roundyuvarlak,
15
45323
4653
01:14
and he's in his 60s,
and he has bigbüyük hugeKocaman glassesgözlük
16
50000
5089
ve altmış yaşlarında ve kocaman gözlükleri var,
seyrelmiş gri saçlı ve kabına sığamayan ve inanılmaz canlı biri,
01:19
and thinninginceltme graygri hairsaç,
17
55113
1793
01:21
and he has a kindtür of wonderfulolağanüstü
exuberancetaşkınlık and vitalitydirilik,
18
56930
3824
bir papağanı var ve operaya bayılır
01:25
and he has a parrotpapağan,
and he lovessever the operaopera,
19
60778
3008
01:28
and he's a great aficionadomeraklı
of medievalOrtaçağ historytarih.
20
63810
4091
ve ortaçağ tarihi konusunda müthiş tutkulu biri.
Mesleği ise psikofizik.
01:33
And by professionmeslek, he's a psychophysicistpsychophysicist.
21
68203
2604
01:35
Now, I should tell you that I have no ideaFikir
what psychophysicspsikofizik is,
22
70831
4637
Bu noktada belirtmeliyim ki psikofizikçinin ne olduğu konusunda bir fikrim yok.
Gerçi hayatımın bir döneminde iki yıl boyunca doktorasını psikofizik
01:40
althougholmasına rağmen at some pointpuan in my life,
23
75492
1690
01:42
I datedtarihli a girlkız for two yearsyıl
24
77206
1446
01:43
who was gettingalma
her doctoratedoktora in psychophysicspsikofizik.
25
78676
2240
alanında yapan bir kızla çıkmıştım.
01:45
WhichHangi should tell you something
about that relationshipilişki.
26
80940
3544
Bu da bu ilişki hakkında sizlere bir şeyler anlatıyordur.
01:49
(LaughterKahkaha)
27
84508
2297
01:51
As faruzak as I know, psychophysicspsikofizik
is about measuringölçme things.
28
86829
3147
Bildiğim kadarıyla psikofizik bir şeyleri ölçmeyle ilgili
01:54
And HowardHoward is very interestedilgili
in measuringölçme things.
29
90000
2631
ve Howard bir şeyleri ölçmeye çok meraklıdır.
Harvard'dan doktora ile mezun oldu,
01:57
And he graduatedmezun
with his doctoratedoktora from HarvardHarvard,
30
92655
2373
ve New York White Plains'te küçük bir danışmanlık dükkanı açtı
01:59
and he setset up a little consultingDanışmanlık shopDükkan
in WhiteBeyaz PlainsOvalar, NewYeni YorkYork.
31
95052
3248
ve ilk müşterilerinden biri -- bu uzun yıllar önce oluyor, 70'lerin başında --
02:03
And one of his first clientsistemciler was PepsiPepsi.
32
99055
2358
02:06
This is manyçok yearsyıl agoönce,
back in the earlyerken 70s.
33
101437
3078
ilk müşterilerinden biri Pepsi'ydi.
Pepsi Howard'a geldi ve dedi ki:
02:10
And PepsiPepsi camegeldi to HowardHoward and they said,
34
105444
1912
"Biliyorsun aspartam diye yeni bir şey var,
02:12
"You know, there's this newyeni
thing calleddenilen aspartameaspartam,
35
107380
2398
ve biz Diyet Pepsi yapmak istiyoruz.
02:14
and we would like to make DietDiyet PepsiPepsi.
36
109802
1884
02:16
We'dBiz istiyorsunuz like you to figureşekil out
37
111710
1977
Mükemmel içeceği yaratmak için her bir kutu Diyet Pepsi'ye
02:18
how much aspartameaspartam we should put
in eachher can of DietDiyet PepsiPepsi
38
113711
3506
ne kadar aspartam koymamız gerektiğini bulmak istiyoruz". Tamam mı?
02:22
in ordersipariş to have the perfectmükemmel drinkiçki."
39
117241
1757
02:24
Now that soundssesleri like an incrediblyinanılmaz
straightforwardbasit questionsoru to answerCevap,
40
119721
4255
Şu anda bu, cevaplamak için inanılmaz kolay bir soru gibi geliyor.
02:28
and that's what HowardHoward thought.
41
124000
1477
Howard da böyle düşünmüştü. Çünkü Pepsi ona şöyle demişti:
02:30
Because PepsiPepsi told him,
42
125501
1301
"Bak, biz yüzde sekiz ve 12 arasında bir aralıkta çalışıyoruz.
02:31
"We're workingçalışma with a bandgrup
betweenarasında eightsekiz and 12 percentyüzde.
43
126826
2683
Yüzde sekizin altındaki herhangi bir şey yeterince tatlı olmuyor,
02:34
Anything belowaltında eightsekiz percentyüzde
sweetnesstatlılık is not sweettatlı enoughyeterli;
44
129533
2919
ve yüzde 12'nin üzeri de çok fazla tatlı oluyor.
02:37
anything aboveyukarıdaki 12 percentyüzde
sweetnesstatlılık is too sweettatlı.
45
132476
3239
02:40
We want to know: what's the sweettatlı
spotyer betweenarasında 8 and 12?"
46
135739
3083
Sekiz ve 12 arasındaki en iyi nokta hangisidir onu bulmak istiyoruz."
02:44
Now, if I gaveverdi you this problemsorun to do,
you would all say, it's very simplebasit.
47
139372
3961
Şimdi bu problemi size versem, hepiniz çok kolay dersiniz.
Yapacağımız şey, Pepsi'den tüm tatlılık seviyelerini içeren
02:48
What we do is you make up
a bigbüyük experimentaldeneysel batchyığın of PepsiPepsi,
48
143357
3619
02:51
at everyher degreederece of sweetnesstatlılık --
eightsekiz percentyüzde, 8.1, 8.2, 8.3,
49
147000
4486
büyük bir deneysel yığın yapmak olur -- yüzde 8, 8.1, 8.2, 8.3,
yüzde 12'ye kadar -- ve bunu binlerce kişi ile deneyip,
02:56
all the way up to 12 --
50
151510
1281
02:57
and we try this out
with thousandsbinlerce of people,
51
152815
2489
sonuçları bir eğri üzerinde işaretleriz
03:00
and we plotarsa the resultsSonuçlar on a curveeğri,
52
155328
2206
03:02
and we take the mostçoğu popularpopüler
concentrationkonsantrasyon, right?
53
157558
2981
ve en beğenilen yoğunluğu alırız. Değil mi? Gerçekten kolay.
03:05
Really simplebasit.
54
160563
1255
03:06
HowardHoward does the experimentdeney,
and he getsalır the dataveri back,
55
161842
2540
Howard deneyi yapar, veriyi alır ve eğri üzerinde işaretler
03:09
and he plotsaraziler it on a curveeğri,
56
164406
1341
ve birdenbire fark eder ki, bu düzgün bir çan eğrisi değildir.
03:10
and all of a suddenani he realizesanlar
it's not a niceGüzel bellçan curveeğri.
57
165771
2864
03:13
In factgerçek, the dataveri doesn't make any senseduyu.
58
168659
1954
Aslında veriler hiç bir anlam ifade etmiyordur.
Bu tam bir karmaşadır. Sonuçlar her yere dağılmıştır.
03:15
It's a messdağınıklık. It's all over the placeyer.
59
170637
1782
03:17
Now, mostçoğu people in that business,
in the worldDünya of testingtest yapmak foodGıda and suchböyle,
60
173000
4613
Şimdi yiyecek ve benzerlerini test etme işinde olan bir çok kişi,
03:22
are not dismayeddehşete
when the dataveri comesgeliyor back a messdağınıklık.
61
177637
2817
veriler karmaşa halinde gelince ümitsizliğe kapılmıyorlar.
03:25
They think, "Well, you know,
62
180478
1492
Şöyle düşünüyorlar, "Tamam insanların kola hakkında düşündüklerini bulmak o kadar kolay değil.
03:26
figuringendam out what people think
about cola'scola en not that easykolay."
63
181994
2834
03:29
"You know, maybe we madeyapılmış an errorhata
somewherebir yerde alonguzun bir the way."
64
184852
2825
Belki yol üzerinde bir yerde hata yaptık.
Haydi deneyime dayalı bir tahmin yapalım."
03:32
"You know, let's just
make an educatedeğitimli guesstahmin,"
65
187701
2197
03:34
and they simplybasitçe pointpuan
and they go for 10 percentyüzde,
66
189922
2385
ve basitçe tam ortadaki yüzde 10'a karar veriyorlar.
03:37
right in the middleorta.
67
192331
1075
03:38
HowardHoward is not so easilykolayca placatedyatıştırıldığında.
68
194000
1976
Howard bu kadar kolay teskin edilen biri değil.
03:40
HowardHoward is a man of a certainbelli degreederece
of intellectualentellektüel standardsstandartlar.
69
196000
2912
Howard zeka standartlarının belli bir seviyede olmasını savunan bir adam.
03:43
And this was not good enoughyeterli for him,
70
198936
2040
Ve bu, onun için yeterince iyi değildi
03:45
and this questionsoru bedeviledbedeviled him for yearsyıl.
71
201000
2282
ve bu soru onu yıllarca çileden çıkarttı.
Üzerinde düşünüp, şöyle deyip durdu: ne yanlıştı?
03:48
And he would think it throughvasitasiyla
and say, "What was wrongyanlış?
72
203306
2670
03:50
Why could we not make senseduyu
of this experimentdeney with DietDiyet PepsiPepsi?"
73
206000
3685
Neden Diyet Pepsi'yle yapılan bu deneyden anlam çıkartamadık?
Ve bir gün, White Plains'teki bir restoranda otururken,
03:55
And one day, he was sittingoturma
in a dinerlokanta in WhiteBeyaz PlainsOvalar,
74
210360
2616
03:57
about to go tryingçalışıyor to dreamrüya up
some work for NescafNescafé.
75
213000
2976
Nescafe için bazı işler yaptığını düşlemeye başlamak üzereydi.
Ve aniden, şimşek çakması gibi, yanıtı buldu.
04:01
And suddenlyaniden, like a boltcıvata of lightningŞimşek,
the answerCevap camegeldi to him.
76
216336
3484
Yanıt şuydu: Diyet Pepsi'nin verilerini incelerken
04:04
And that is, that when they analyzedanaliz
the DietDiyet PepsiPepsi dataveri,
77
220153
2674
04:07
they were askingsormak the wrongyanlış questionsoru.
78
222851
1722
yanlış soruyu soruyorlardı.
04:09
They were looking for the perfectmükemmel PepsiPepsi,
79
224597
2130
Mükemmel Pepsi'yi arıyorlardı,
04:11
and they should have been
looking for the perfectmükemmel PepsisPepsi.
80
226751
2963
aslında mükemmel Pepsiler'i aramaları gerekiyordu. Bana güvenin.
04:15
TrustGüven me.
81
230814
1011
04:16
This was an enormousmuazzam revelationvahiy.
82
231849
2127
Bu müthiş bir keşifti.
04:18
This was one of the mostçoğu brilliantparlak
breakthroughsbuluşların in all of foodGıda scienceBilim.
83
234000
3675
Bu gıda biliminin en parlak buluşlarından biriydi.
Ve Howard hemen yola düştü,
04:22
HowardHoward immediatelyhemen wentgitti on the roadyol,
84
237699
1718
tüm ülkede konferanslar verecek,
04:24
and he would go to conferenceskonferanslar
around the countryülke,
85
239441
2358
ayağa kalkacak ve şöyle diyecekti:
04:26
and he would standdurmak up and say,
86
241823
1558
"Siz mükemmel Pepsi'yi arıyordunuz. Yanlış yaptınız.
04:28
"You had been looking
for the perfectmükemmel PepsiPepsi.
87
243405
2063
04:30
You're wrongyanlış.
88
245492
1230
04:31
You should be looking
for the perfectmükemmel PepsisPepsi."
89
246746
2508
Mükemmel Pepsiler'i aramanız gerekiyordu."
04:34
And people would look at him
blanklyboş boş and say,
90
249857
2436
Ve insanlar ona boş boş bakıp şöyle diyeceklerdi:
"Sen ne diyorsun? Bu delilik."
04:37
"What are you talkingkonuşma about? CrazinessDelilik."
91
252317
2063
Ve bilirsiniz "Hadi yaylan! Sıradaki!" diyeceklerdi.
04:39
And they would say, "MoveHareket! NextSonraki!"
92
254404
1572
04:40
TriedDenedim to get business,
nobodykimse would hirekiralama him --
93
256000
2214
İş almaya çalıştı, kimse ona iş vermedi -- ama takıntılıydı,
04:43
he was obsessedkafayı takmış, thoughgerçi,
94
258238
1384
bunun hakkında konuştu, konuştu, konuştu.
04:44
and he talkedkonuştuk about it
and talkedkonuştuk about it.
95
259646
2007
04:46
HowardHoward lovessever the YiddishYidiş expressionifade
96
261677
1793
Yidce'deki şu deyimi çok seviyordu
"Yabanturpundaki bir kurt için dünya yabanturpudur."
04:48
"To a wormsolucan in horseradishyabanturpu,
the worldDünya is horseradishyabanturpu."
97
263494
2482
Bu da onun yabanturpuydu. (Gülüşmeler) Buna takılmıştı!
04:51
This was his horseradishyabanturpu.
98
266541
1600
04:52
(LaughterKahkaha)
99
268165
1662
04:54
He was obsessedkafayı takmış with it!
100
269851
1439
04:56
And finallyen sonunda, he had a breakthroughbuluş.
101
272000
2811
Ve sonunda bir atılım yaptı. Vlasic Turşuları geldi ve
04:59
VlasicVlasiç PicklesTurşu camegeldi to him,
102
274835
2141
05:01
and they said, "DoctorDoktor MoskowitzMoskowitz,
we want to make the perfectmükemmel pickleturşu."
103
277000
4649
"Mr. Moskowitz -- doktor Moskowitz,
biz mükemmel turşuyu yapmak istiyoruz." dediler,
05:06
And he said,
104
281673
1024
ve o "Mükemmel turşu yok, sadece mükemmel turşular var" dedi.
05:07
"There is no perfectmükemmel pickleturşu;
there are only perfectmükemmel picklessalatalık turşusu."
105
282721
2929
Ve onlara gidip "Sadece normal işinizi geliştirmeyeceksiniz,
05:11
And he camegeldi back to them and he said,
106
286331
1770
05:12
"You don't just need
to improveiyileştirmek your regulardüzenli;
107
288125
2210
lezzetli olanı yaratmanız gerekiyor." dedi.
05:15
you need to createyaratmak zestyzesty."
108
290359
1493
05:16
And that's where we got zestyzesty picklessalatalık turşusu.
109
291876
1825
Ve işte bu noktada lezzetli turşularımız oldu.
05:19
Then the nextSonraki personkişi camegeldi to him:
Campbell'sCampbell'ın SoupÇorba.
110
294516
2460
Sonra sıradaki kişi geldi, bu Campbell Çorba idi.
05:21
And this was even more importantönemli.
111
297000
2000
Ve bu daha da önemliydi. Aslında
Cambell Çorba Howard'ın ününü kazandığı yerdi.
05:23
In factgerçek, Campbell'sCampbell'ın SoupÇorba
is where HowardHoward madeyapılmış his reputationitibar.
112
299024
3046
05:27
Campbell'sCampbell'ın madeyapılmış PregoPrego,
113
302420
1393
Campbell Prego'yu üretiyordu ve Prego, 80'lerin başında, 70'ler ve 80'lerin baskın spagetti sosu olan
05:28
and PregoPrego, in the earlyerken 80s,
was strugglingmücadele nextSonraki to RagBezù,
114
303837
3868
05:32
whichhangi was the dominantbaskın
spaghettiSpagetti sauceSos of the 70s and 80s.
115
307729
3365
Ragu'nun yanında zorlanıyordu.
Şu anda sektörde -- bilmiyorum bu ne kadar ilginiz çeker,
05:36
In the industrysanayi -- I don't
know whetherolup olmadığını you carebakım about this,
116
311546
2843
ya da buna girmek için ne kadar vaktim var.
05:39
or how much time I have to go into this.
117
314413
2000
Ama teknik olarak -- bu yan bir konu --
05:41
But it was, technicallyteknik olarak speakingkonuşuyorum
-- this is an asidebir kenara --
118
316437
2630
Prego, Ragu'dan daha iyi bir domates sosu.
05:43
PregoPrego is a better tomatodomates sauceSos than RagBezù.
119
319091
2060
Domates püresinin kalitesi çok daha iyi ve baharat karışımı çok daha ileri seviyede,
05:45
The qualitykalite of the tomatodomates pasteyapıştırmak
is much better;
120
321175
2281
05:48
the spicebaharat mixkarıştırmak is faruzak superiorüstün;
121
323480
1820
makarnaya çok daha memnun edici bir şekilde tutunuyor. Aslında
05:50
it adheresyapışır to the pastamakarna
in a much more pleasinghoş way.
122
325324
2486
05:52
In factgerçek, they would do
the famousünlü bowlçanak testÖlçek
123
327834
2077
70'lerde Ragu ve Prego ile ünlü kase testini yapıyorlardı.
05:54
back in the 70s with RagBezù and PregoPrego.
124
329935
2645
05:57
You'dOlur have a plateplaka of spaghettiSpagetti,
and you would pourdökün it on, right?
125
332604
3492
Bir tabak spagettiniz vardı ve sosu üstüne döküyordunuz,
Ragu'nun hepsi dibe giderken, Prego hala üstte kalıyordu.
06:01
And the RagBezù would all go to the bottomalt,
and the PregoPrego would sitoturmak on topüst.
126
336460
4645
"Tutunmak" işte buna deniyor.
06:05
That's calleddenilen "adherencebağlılık."
127
341129
1531
06:07
And, anywayneyse, despiterağmen the factgerçek
that they were faruzak superiorüstün in adherencebağlılık,
128
342684
4540
Her neyse, tutunma konusunda çok daha üstün olmalarına
ve domates pürelerinin kalitesine rağmen, Prego zorlanıyordu.
06:12
and the qualitykalite of theironların tomatodomates pasteyapıştırmak,
129
347248
2771
06:14
PregoPrego was strugglingmücadele.
130
350043
1369
06:16
So they camegeldi to HowardHoward,
and they said, fixdüzeltmek us.
131
351436
3002
Bu yüzden Howard'a geldiler ve bizi düzelt dediler.
06:19
And HowardHoward lookedbaktı
at theironların productürün linehat, and he said,
132
354811
2499
Howard ürün çeşitlerine baktı ve şöyle dedi:
elinizde ölü bir domates toplumu var.
06:22
what you have is a deadölü tomatodomates societytoplum.
133
357334
3103
Yapmak istediğim şu dedi
06:25
So he said, this is what I want to do.
134
361183
2182
ve Campbell Çorbaları'nın mutfağı ile bir araya geldi,
06:28
And he got togetherbirlikte
with the Campbell'sCampbell'ın soupçorba kitchenmutfak,
135
363389
2556
ve 45 çeşit spagetti sosu yaptı. Ve onları bir domates sosunun
06:30
and he madeyapılmış 45 varietiesçeşitleri
of spaghettiSpagetti sauceSos.
136
365969
3461
06:34
And he variedçeşitli them accordinggöre
to everyher conceivabledüşünülebilir way
137
369454
2853
akla uygun her şekli ile çeşitlendirdi.
06:37
that you can varyfarklılık göstermek tomatodomates sauceSos:
138
372331
1645
06:38
by sweetnesstatlılık, by levelseviye of garlicSarımsak,
139
374000
1858
Tatlılığına, sarmısak seviyesine, mayhoşluğuna, ekşiliğine, domatesliliğine göre,
06:40
by tomatoey-nesstomatoey-lik,
by tartnessekşilik, by sournessekşilik,
140
375882
3215
gözle görülür parçalı olmasına göre -- bu spagetti sosu işindeki en sevdiğim terim.
06:43
by visiblegözle görülür solidskatı maddeler --
141
379121
1340
06:45
my favoritesevdiğim termterim
in the spaghettiSpagetti sauceSos business.
142
380485
3261
06:48
(LaughterKahkaha)
143
383770
1001
06:49
EveryHer conceivabledüşünülebilir way
you can varyfarklılık göstermek spaghettiSpagetti sauceSos,
144
384795
3538
Spagetti sosunun akla uygun her şekli ile spagetti soslarını çeşitlendirdi.
06:53
he variedçeşitli spaghettiSpagetti sauceSos.
145
388357
1779
Ve bir yığın halinde olan 45 spagetti sosunu aldı ve yola çıktı.
06:54
And then he tookaldı this wholebütün raftSal
of 45 spaghettiSpagetti saucessoslar,
146
390160
3733
06:58
and he wentgitti on the roadyol.
147
393917
1157
New York'a gitti, Şikago'ya gitti, Jacksonville'e gitti,
06:59
He wentgitti to NewYeni YorkYork, to ChicagoChicago,
148
395098
1879
Los Angeles'a gitti. Kamyonla insan topladı, büyük salonlara koydu.
07:01
he wentgitti to JacksonvilleJacksonville, to LosLos AngelesAngeles.
149
397001
1929
07:03
And he broughtgetirdi in people
by the truckloadkamyon into bigbüyük hallssalonları.
150
398954
3762
07:07
And he satoturdu them down for two hourssaatler,
151
402740
1725
İnsanları iki saatliğine oturttu ve bu iki saat boyunca
07:09
and over the coursekurs of that two hourssaatler,
he gaveverdi them tenon bowlskaseler.
152
404489
3327
10 tane kase verdi.
07:12
TenOn smallküçük bowlskaseler of pastamakarna,
153
407840
1258
10 küçük makarna kasesi ve her birinin üzerinde değişik bir spagetti sosu.
07:13
with a differentfarklı spaghettiSpagetti
sauceSos on eachher one.
154
409122
2458
Her kaseyi yediklerinde, spagetti sosunun ne kadar iyi olduğuna göre,
07:16
And after they ateyemek yedi eachher bowlçanak,
they had to rateoran, from 0 to 100,
155
412185
4146
0 ile 100 arası bir değerlendirme yapmalarını istedi.
07:21
how good they thought
the spaghettiSpagetti sauceSos was.
156
416355
2621
Bu sürecin sonunda, aylar ve aylar süren çalışmadan sonra,
07:24
At the endson of that processsüreç,
after doing it for monthsay and monthsay,
157
419490
3071
Amerikan halkının spagetti sosu hakkında ne hissettiği konusunda
07:27
he had a mountaindağ of dataveri
158
422585
1543
bir dağ kadar veriye sahip oldu.
07:28
about how the AmericanAmerikan people
feel about spaghettiSpagetti sauceSos.
159
424152
3824
07:32
And then he analyzedanaliz the dataveri.
160
428000
1467
Ve sonra bu veriyi analiz etti.
07:34
Did he look for the mostçoğu popularpopüler
varietyvaryete of spaghettiSpagetti sauceSos?
161
429491
3977
Spagetti sosunun en sevilen marka çeşitliliğine mi baktı? Hayır!
07:38
No! HowardHoward doesn't believe
that there is suchböyle a thing.
162
433492
2754
Howard böyle bir şey olduğuna inanmıyordu.
Onun yerine, veriye baktı ve şöyle dedi,
07:41
InsteadBunun yerine, he lookedbaktı
at the dataveri, and he said,
163
436270
2063
bakalım bütün bu farklı veri noktalarını kümeler halinde toplayabilecek miyiz?
07:43
let's see if we can groupgrup all these
differentfarklı dataveri pointsmakas into clusterskümeler.
164
438357
5619
07:48
Let's see if they congregatetoplanmak
around certainbelli ideasfikirler.
165
444000
2452
Bakalım insanlar belli fikirler etrafında toplanacaklar mı?
07:51
And sure enoughyeterli, if you sitoturmak down,
166
447000
2205
Ve beklendiği gibi, eğer spagetti sosu hakkında bütün bu verileri analiz ederseniz,
07:54
and you analyzeçözümlemek all this dataveri
on spaghettiSpagetti sauceSos,
167
449229
3565
07:57
you realizegerçekleştirmek that all AmericansAmerikalılar
falldüşmek into one of threeüç groupsgruplar.
168
452818
3110
Amerikalılar'ın üç gruptan birinde yer aldığını fark edersiniz.
Spagetti sosunu sade sevenler,
08:01
There are people
who like theironların spaghettiSpagetti sauceSos plainsade;
169
456340
2913
spagetti sosunu baharatlı sevenler
08:04
there are people
who like theironların spaghettiSpagetti sauceSos spicybaharatlı;
170
459277
2699
08:06
and there are people
who like it extraekstra chunkytıknaz.
171
462000
2244
ve ekstra topaklı sevenler.
08:09
And of those threeüç factsGerçekler,
the thirdüçüncü one was the mostçoğu significantönemli,
172
464929
4047
Ve bu üç gerçeğin içinde en fazla dikkate değer olan üçüncüsüydü.
08:13
because at the time, in the earlyerken 1980s,
173
469000
2654
Çünkü o zamanlarda, 80'lerin başında,
bir süpermarkete gittiğinizde,
08:16
if you wentgitti to a supermarketsüpermarket,
174
471678
1500
ekstra topaklı spagetti sosu bulamazdınız.
08:18
you would not find
extra-chunkyEkstra tıknaz spaghettiSpagetti sauceSos.
175
473202
3315
08:21
And PregoPrego turneddönük to HowardHoward, and they said,
176
476987
2013
Prego Howard'a döndü ve şöyle dedi,
"Bana Amerikalılar'ın üçte birinin ekstra topaklı spagetti sosu sevdiğini
08:23
"You're tellingsöylüyorum me
that one thirdüçüncü of AmericansAmerikalılar
177
479024
2697
08:26
craveyalvarmak extra-chunkyEkstra tıknaz spaghettiSpagetti sauceSos
178
481745
3231
08:29
and yethenüz no one is servicinghizmet theironların needsihtiyaçlar?"
179
485000
2499
ve hala kimsenin bu ihtiyacı karşılamadığını mı söylüyorsun?" Ve o "Evet!" dedi.
08:32
And he said "Yes!"
180
487523
1024
08:33
(LaughterKahkaha)
181
488571
1292
(Gülüşmeler) ve sonra Prego,
08:34
And PregoPrego then wentgitti back,
182
489887
1342
spagetti sosunu tamamen yeniden formüle etti,
08:36
and completelytamamen reformulatedYeniden formüle
theironların spaghettiSpagetti sauceSos,
183
491253
2372
ve ekstra toplaklı bir ürün çizgisi ile çıktı. Bu çizgi hemen ve tamamen
08:38
and camegeldi out with a linehat of extraekstra chunkytıknaz
that immediatelyhemen and completelytamamen
184
493649
3654
ülkedeki spagetti sosu işini ele geçirdi.
08:42
tookaldı over the spaghettiSpagetti sauceSos
business in this countryülke.
185
497327
2984
Ve sonraki 10 yıl boyunca ekstra topaklı soslarından
08:45
And over the nextSonraki 10 yearsyıl,
they madeyapılmış 600 millionmilyon dollarsdolar
186
500335
4403
600 milyon dolar kazandılar.
08:49
off theironların linehat of extra-chunkyEkstra tıknaz saucessoslar.
187
504762
2397
08:52
EveryoneHerkes elsebaşka in the industrysanayi lookedbaktı
at HowardHoward had donetamam, and they said,
188
508000
3490
Ve sektördeki herkes Howard'ın yaptığına baktı ve şöyle dedi,
"Aman Tanrım! Tamemen yanlış düşünüyormuşuz!"
08:56
"Oh my god! We'veBiz ettik been
thinkingdüşünme all wrongyanlış!"
189
511514
2407
08:58
And that's when you startedbaşladı to get
sevenYedi differentfarklı kindsçeşit of vinegarsirke,
190
513945
3270
Ve böylece yedi farklı çeşit sirke,
ve 14 farklı çeşit hardal ve 71 farklı çeşit zeytinyağınız oldu --
09:02
and 14 differentfarklı kindsçeşit of mustardhardal,
and 71 differentfarklı kindsçeşit of olivezeytin oilsıvı yağ.
191
517239
5466
ve sonunda Ragu bile Howard'a iş verdi,
09:07
And then eventuallysonunda
even RagBezù hiredkiralanmış HowardHoward,
192
522729
3247
09:10
and HowardHoward did the exactkesin sameaynı thing
for RagBezù that he did for PregoPrego.
193
526000
3191
ve Howard Prego için yaptığı işin tamamen aynısını Ragu için de yaptı.
Bugün süpermarkete giderseniz, gerçekten iyi bir tanesine,
09:14
And todaybugün, if you go
to a really good supermarketsüpermarket,
194
529215
2351
ve kaç tane Ragu olduğuna bakarsanız --
09:16
do you know how manyçok RagBezùs there are?
195
531590
2143
Kaç tane var biliyor musunuz? 36!
09:18
36!
196
533757
1000
09:20
In sixaltı varietiesçeşitleri:
197
535967
1570
Altı çeşitte: Peynirli, Light, Robusto,
09:22
CheesePeynir, LightIşık,
198
537561
3050
09:25
RobustoRobusto, RichZengin & Heartyİçten,
199
540635
3102
Zengin ve Bol, Eski Dünya Geleneksel, Ekstra Topaklı Bahçe. (Gülüşmeler)
09:28
OldEski WorldDünya TraditionalGeleneksel --
200
543761
1310
09:32
Extra-ChunkyEkstra topaklı GardenBahçe.
201
547483
1717
09:34
(LaughterKahkaha)
202
549224
1752
09:35
That's Howard'sHoward'ın doing.
203
551000
1744
İşte Howard'ın yaptığı bu. Bu Howard'ın Amerikan halkına hediyesi.
09:37
That is Howard'sHoward'ın gifthediye
to the AmericanAmerikan people.
204
552768
2208
09:39
Now why is that importantönemli?
205
555000
1681
Şimdi, bu neden önemli?
09:41
(LaughterKahkaha)
206
556705
2271
09:43
It is, in factgerçek, enormouslyçok importantönemli.
207
559000
2081
Bu aslında müthiş önemli. Nedenini açıklayacağım.
09:45
I'll explainaçıklamak to you why.
208
561105
1370
09:47
What HowardHoward did is he fundamentallyesasen
changeddeğişmiş the way the foodGıda industrysanayi thinksdüşünüyor
209
562499
4121
Howard'ın yaptığı, gıda endüstrisinin sizi mutlu etme konusundaki düşüncesini
kökten değiştirdi.
09:51
about makingyapma you happymutlu.
210
566644
1421
09:53
AssumptionVarsayım numbernumara one
in the foodGıda industrysanayi used to be
211
569000
2976
Gıda endüstrisinin bir numaralı varsayımı şöyleydi:
09:56
that the way to find out
what people want to eatyemek,
212
572000
2700
insanların ne yediklerini bulmanın yolu --
09:59
what will make people happymutlu,
is to asksormak them.
213
574724
2337
onları neyin mutlu ettiğini bulmanın yolu -- onlara sormaktır.
10:02
And for yearsyıl and yearsyıl and yearsyıl,
214
577628
1658
Ve yıllar, yıllar, yıllar, yıllar boyunca Ragu ve Prego odak grupları
10:04
RagBezù and PregoPrego would have focusodak groupsgruplar,
215
579310
2238
oluşturup, tüm insanları oturtup şöyle diyordu,
10:06
and they would sitoturmak you down,
and they would say,
216
581572
2460
"Bir spagetti sosunda ne istersiniz? Spagetti sosunda ne istediğinizi söyleyin."
10:08
"What do you want in a spaghettiSpagetti sauceSos?
217
584056
1873
10:10
Tell us what you want
in a spaghettiSpagetti sauceSos."
218
585953
2075
Ve tüm bu yıllar boyunca -- 20, 30 yıl --
10:12
And for all those yearsyıl -- 20, 30 yearsyıl --
219
588052
2924
10:15
throughvasitasiyla all those focusodak groupgrup sessionsoturumları,
220
591000
1976
tüm o odak grupları seansları boyunca,
10:17
no one ever said they wanted extra-chunkyEkstra tıknaz.
221
593000
3021
kimse ekstra topaklı istediğini söylemedi.
10:21
Even thoughgerçi at leasten az a thirdüçüncü of them,
deepderin in theironların heartskalpler, actuallyaslında did.
222
596754
3451
Gerçekte en azından üçte birinin bunu kalpten istiyor olmasına rağmen.
(Gülüşmeler)
10:25
(LaughterKahkaha)
223
600229
1793
10:27
People don't know what they want!
224
602696
2012
İnsanlar ne istediklerini bilmiyorlar! Değil mi?
10:29
As HowardHoward lovessever to say,
225
604732
1446
Howard'ın söylemeyi sevdiği gibi, "Dilin istediğini akıl bilmez."
10:31
"The mindus knowsbilir not
what the tonguedil wants."
226
606202
2752
Bu bir gizem!
10:33
It's a mysterygizem!
227
608978
1152
10:34
(LaughterKahkaha)
228
610154
1004
Ve kendi tutkularımızı ve tatlarımızı anlamamızdaki çok önemli bir adım da,
10:35
And a criticallyciddi olarak importantönemli stepadım
229
611182
2406
10:38
in understandinganlayış
our ownkendi desiresarzuları and tastestadı
230
613612
3331
aslında ne istediğimizi her zaman anlatamayacağımızın farkına varmamızdır.
10:41
is to realizegerçekleştirmek that we cannotyapamam always
explainaçıklamak what we want, deepderin down.
231
616967
3632
Mesela şu anda bu odadaki herkese kahvenizi nasıl alırdınız diye sorsaydım,
10:46
If I askeddiye sordu all of you, for exampleörnek,
in this roomoda, what you want in a coffeeKahve,
232
621242
4036
ne diyecektiniz biliyor musunuz? Her biriniz "Koyu, zengin ve sert" diyecektiniz.
10:50
you know what you'dşimdi etsen say?
233
625302
1328
10:51
EveryHer one of you would say,
"I want a darkkaranlık, richzengin, heartyiçten roastrosto."
234
626654
4239
Kahveyi nasıl sevdiklerini sorduğunuzuda, insanların daima verdikleri yanıt budur.
10:56
It's what people always say
when you asksormak them.
235
631555
2158
Nasıl seversiniz? Koyu, zengin ve sert!
10:58
"What do you like?"
"DarkKaranlık, richzengin, heartyiçten roastrosto!"
236
633737
2532
Acaba yüzde kaçınız gerçekten koyu, zengin ve sert seviyor?
11:01
What percentageyüzde of you actuallyaslında
like a darkkaranlık, richzengin, heartyiçten roastrosto?
237
636293
3513
11:04
AccordingAccording to HowardHoward, somewherebir yerde
betweenarasında 25 and 27 percentyüzde of you.
238
639830
3048
Howard'a göre yüzde 25 ile 27 arasında.
Çoğunuz sütlü ve yumuşak kahve sever.
11:08
MostÇoğu of you like milkysütlü, weakzayıf coffeeKahve.
239
643567
2195
11:10
(LaughterKahkaha)
240
645786
1001
11:11
But you will never, ever say
to someonebirisi who askssorar you what you want
241
646811
3332
Ama size ne istediğinizi soran birine hiç bir zaman
"Sütlü ve yumuşak kahve istiyorum." demezsiniz.
11:14
that "I want a milkysütlü, weakzayıf coffeeKahve."
242
650167
2191
İşte bu Howard'ın yaptığı bir numaralı işti.
11:17
So that's numbernumara one thing
that HowardHoward did.
243
652382
2899
11:21
NumberNumarası two thing that HowardHoward did
is he madeyapılmış us realizegerçekleştirmek --
244
656528
3448
Howard'ın yaptığı iki numaralı iş ise bize şunu fark ettirmekti --
11:24
it's anotherbir diğeri very criticalkritik pointpuan --
245
660000
1976
bu da diğer bir kritik nokta --
11:26
he madeyapılmış us realizegerçekleştirmek the importanceönem
246
662000
2174
bize yatay segmentasyon adını verdiği şeyin önemini fark ettirdi.
11:28
of what he likesseviyor to call
"horizontalyatay segmentationsegmantasyon."
247
664198
2999
11:32
Why is this criticalkritik?
248
668000
1015
Bu neden kritik? Kritik çünkü
11:33
Because this is the way the foodGıda industrysanayi
thought before HowardHoward.
249
669039
3698
Howard'dan önce gıda endüstrisinin düşünme şekil buydu. Değil mi?
80'lerin başında neye takıntılıydılar? Hardala takıntılıydılar.
11:37
What were they obsessedkafayı takmış with
in the earlyerken 80s?
250
672761
2310
11:39
They were obsessedkafayı takmış with mustardhardal.
251
675095
1540
11:41
In particularbelirli, they were obsessedkafayı takmış
with the storyÖykü of GreyGri PouponPoupon.
252
676659
3317
Özellikle de Grey Poupon'un hikayesine takmışlardı, değil mi?
11:44
Used to be, there were two mustardsmustartlar:
French'sFransızca'nın and Gulden'sGulden.
253
680000
3201
Önceden iki hardal vardı. French'inki ve Gulden'inki
Bunlar neydi? Sarı hardal. Sarı hardalın içinde ne var?
11:48
What were they? YellowSarı mustardhardal.
254
683225
1493
11:49
What's in it?
255
684742
1015
Sarı hardal tohumları, hint safranı ve paprika. Hardal buydu.
11:50
YellowSarı mustardhardal seedstohumlar,
turmericZerdeçal, and paprikakırmızı biber.
256
685781
2054
11:52
That was mustardhardal.
257
687859
1074
11:53
GreyGri PouponPoupon camegeldi alonguzun bir, with a DijonDijon.
258
688957
2525
Sonra Grey Poupon, Dijon ile geldi. Değil mi?
11:56
Right?
259
691506
1188
Çok daha uçucu kahverengi hardal tohumu, biraz beyaz şarap , azıcık,
11:57
Much more volatileuçucu brownkahverengi mustardhardal seedtohum,
some whitebeyaz wineşarap, a noseburun hitvurmak,
260
692718
5663
çok daha fazla hassas aroma. Ve ne yaptılar?
12:03
much more delicatenarin aromaticsaromatlar.
261
698405
1938
12:05
And what do they do?
262
700367
1015
Bunu ufacık bir cam kavanoza koydular, üzerinde emayeden müthiş bir etiket ile,
12:06
They put it in a little tinyminik glassbardak jarkavanoz,
with a wonderfulolağanüstü enameledemaye labeletiket on it,
263
701406
4799
Fransızmış gibi gösterdiler, halbuki Oxnard California'da yapılıyordu.
12:11
madeyapılmış it look FrenchFransızca,
264
706229
1074
12:12
even thoughgerçi it's madeyapılmış
in OxnardOxnard, CaliforniaCalifornia.
265
707327
2101
12:14
(LaughterKahkaha)
266
709452
1001
Ve 200 gramlık şişeye bir dolar 50 cent fiyat koyacaklarına,
12:15
And insteadyerine of chargingdoldurma a dollardolar fiftyelli
for the eight-ounceSekiz ons bottleşişe,
267
710477
4499
12:19
the way that French'sFransızca'nın and Gulden'sGulden did,
268
715000
1973
French'in ve Gulden'in yaptığı gibi, 4 dolar almaya karar verdiler.
12:21
they decidedkarar to chargeşarj etmek fourdört dollarsdolar.
269
716997
1727
Ve sonra o reklamları vardı, değil mi? Rolls Royce'da bir adam,
12:23
And they had those adsreklamlar.
270
718748
1212
12:24
With the guy in the RollsRulo RoyceRoyce,
eatingyemek yiyor the GreyGri PouponPoupon.
271
719984
2635
Grey Poupon yiyor, başka bir Rolls Royse yaklaşıyor,
12:27
AnotherBaşka bir pullsçeker up, and saysdiyor,
"Do you have any GreyGri PouponPoupon?"
272
722643
2786
ve "Grey Poupon var mı?" diye soruyor.
Ve tüm bunları yaptıktan sonra, Grey Poupon havalanıyor!
12:30
And the wholebütün thing, after they did that,
GreyGri PouponPoupon takes off!
273
725453
3184
Hardal işini tamamen ele geçiriyor!
12:33
Takes over the mustardhardal business!
274
728661
1524
Ve herkesin buradan alacağı ders şuydu:
12:35
And everyone'sherkesin var take-homeev almak lessonders from that
275
730209
2008
12:37
was that the way to make people happymutlu
276
732241
4735
insanları mutlu etmenin yolu
12:41
is to give them something
that is more expensivepahalı,
277
737000
3394
onlara daha pahalı bir şey vermek, arzulanacak bir şey. Değil mi?
12:45
something to aspireçok istemek to.
278
740418
2067
İnsanların şu anda sevdikleri bir şeye sırtlarını döndürmek,
12:47
It's to make them turndönüş theironların back
on what they think they like now,
279
742509
4143
12:51
and reachulaşmak out for something
higherdaha yüksek up the mustardhardal hierarchyhiyerarşi.
280
746676
3419
ve hardal hiyerarşisinde daha üstlerde olan bir şeye uzanmalarını sağlamaktı.
12:54
(LaughterKahkaha)
281
750119
1001
Daha iyi bir hardal! Daha pahalı bir hardal!
12:55
A better mustardhardal!
A more expensivepahalı mustardhardal!
282
751144
2212
Daha karmaşık, kültürlü ve anlamlı bir hardal.
12:58
A mustardhardal of more sophisticationyapmacıklık
and culturekültür and meaninganlam.
283
753380
3163
Ve Howard bu duruma baktı ve bu yanlış dedi!
13:01
And HowardHoward lookedbaktı to that
and said, "That's wrongyanlış!"
284
756567
2409
Hardal bir hiyerarşi içinde bulunmaz.
13:04
MustardHardal does not existvar olmak on a hierarchyhiyerarşi.
285
759639
2118
Hardal, tıpkı domates sosu gibi yatay bir düzlemde bulunur.
13:07
MustardHardal existsvar, just like tomatodomates sauceSos,
on a horizontalyatay planeuçak.
286
762218
4101
13:11
There is no good mustardhardal or badkötü mustardhardal.
287
766779
2739
İyi hardal veya kötü hardal yoktur.
13:14
There is no perfectmükemmel mustardhardal
or imperfectben mükemmelim mustardhardal.
288
769542
2526
Mükemmel hardal veya mükemmel olmayan hardal yoktur.
Sadece farklı insanların beğendiği farklı hardal tipleri vardır.
13:16
There are only differentfarklı kindsçeşit of mustardsmustartlar
that suittakım elbise differentfarklı kindsçeşit of people.
289
772092
3745
Tat ile ilgili düşüncelerimizi kökten demokratikleştirdi.
13:21
He fundamentallyesasen democratizeddemokratiklaştirilmesi
the way we think about tastedamak zevki.
290
776358
4835
Ve bunun için de Howard Moskowitz'e büyük bir teşekkür alkışı borçluyuz.
13:26
And for that, as well, we oweborçlu
HowardHoward MoskowitzMoskowitz a hugeKocaman voteoy of thanksTeşekkürler.
291
781217
4219
Howard'ın yaptığı üçüncü ve belki de en önemli şey,
13:31
ThirdÜçüncü thing that HowardHoward did,
and perhapsbelki the mostçoğu importantönemli,
292
786201
3493
13:34
is HowardHoward confrontedkarşı karşıya the notionkavram
of the PlatonicPlatonik dishtabak.
293
789718
2839
Platonik yemek algısına karşı gelmesiydi. (Gülüşmeler)
13:37
(LaughterKahkaha)
294
792581
1001
Bununla ne demek istiyorum?
13:38
What do I mean by that?
295
793606
1142
13:39
(LaughterKahkaha)
296
794772
1556
Gıda endüstrisinde çok uzun zamandır bir yemek yapmak için,
13:41
For the longestEn uzun time in the foodGıda industrysanayi,
297
796352
2100
sadece tek yol olduğuna dair bir kanı vardı, tek mükemmel yol.
13:43
there was a senseduyu that there was one way,
298
798476
2580
13:45
a perfectmükemmel way, to make a dishtabak.
299
801080
2728
13:49
You go to ChezChez PanissePanisse'deki,
300
804570
1715
Chez Panisse'e gidersiniz ve size bir şeyler bir şeyler üzerinde
13:51
they give you the red-tailkırmızı kuyruk sashimisashimi
with roastedkavrulmuş pumpkinkabak seedstohumlar
301
806309
5283
kavrulmuş balkabağı çekirdeği ile birlikte kırmızı kuyruklı saşimi verirler.
13:56
in a something something reductionindirgeme.
302
811616
1853
Üzerindeki şeyler için beş seçenek sunmazlar değil mi?
13:58
They don't give you fivebeş optionsseçenekleri
on the reductionindirgeme.
303
813493
2483
14:00
They don't say, "Do you want
the extra-chunkyEkstra tıknaz reductionindirgeme, or ...?"
304
816000
3594
Ekstra topaklı mı yoksa başka bir şey mi diye sormazlar -- hayır!
14:04
No!
305
819618
1008
Sadece üzerindeki alırsınız. Neden? Çünkü Chez Panisse'deki şef,
14:05
You just get the reductionindirgeme. Why?
306
820650
1547
14:07
Because the chefşef at ChezChez PanissePanisse'deki
307
822221
1562
kırmızı kuruklı saşimi hakkında Platonik bir kanıya sahiptir.
14:08
has a PlatonicPlatonik notionkavram
about red-tailkırmızı kuyruk sashimisashimi.
308
823807
2588
Bu böyle olmalıdır.
14:11
"This is the way it oughtgerektiğini to be."
309
826419
1882
14:13
And she servesvermektedir it that way
time and time again,
310
828920
4056
Ve bu şekilde tekrar tekrar servis eder.
14:17
and if you quarrelkavga with her, she will say,
311
833000
2262
Eğer tartışırsanız şöyle diyecektir:
"Yanlış düşünüyorsun! Bu restoranda olması gereken en iyi şekil budur."
14:20
"You know what? You're wrongyanlış!
312
835286
1602
14:22
This is the besten iyi way it oughtgerektiğini to be
in this restaurantrestoran."
313
837468
2720
Aynı fikir ticari gıda endüstrisini de ateşledi.
14:25
Now that sameaynı ideaFikir fueledyakıtlı
the commercialticari foodGıda industrysanayi as well.
314
840212
3439
Domates sosunun ne olduğu hakkında Platonik bir kanıları vardı.
14:29
They had a PlatonicPlatonik notionkavram
of what tomatodomates sauceSos was.
315
844294
3217
Ve nereden geliyordu? İtalya'dan.
14:32
And where did that come from?
It camegeldi from Italyİtalya.
316
847535
2441
14:34
Italianİtalyanca tomatodomates sauceSos is what?
317
850000
2019
İtalyan domates sosu nedir? Harmanlanmış ve ince.
14:37
It's blendedharmanlanmış; it's thinince.
318
852375
1600
Domates sosunun kültürü ince olmasıydı.
14:39
The culturekültür of tomatodomates sauceSos was thinince.
319
854531
2309
14:41
When we talkedkonuştuk about "authenticotantik
tomatodomates sauceSos" in the 1970s,
320
856864
2977
1970'lerdeki özgün domates sosundan bahsedersek,
14:44
we talkedkonuştuk about Italianİtalyanca tomatodomates sauceSos,
321
859865
1809
İtalyan domates sosunu kastederiz. En erken Ragu'lardan bahsederiz.
14:46
we talkedkonuştuk about the earliesten erken RagBezùs,
322
861698
1779
Bunların içinde de görünür parçalar yoktu değil mi?
14:48
whichhangi had no visiblegözle görülür solidskatı maddeler, right?
323
863501
2152
14:50
WhichHangi were thinince, you just put a little bitbit
324
866000
2117
İnceydi ve makarnanın üzerine bir parça koyunca,
en dibine kadar inerdi.
14:52
and it sunkçökük down to the bottomalt
of the pastamakarna.
325
868141
2048
İşte böyleydi. Peki niye buna bağlıydık?
14:55
That's what it was.
326
870213
1192
14:56
And why were we attachedekli to that?
327
871429
1661
Çünkü insanları mutlu etmenin yolunun, onlara kültürel olarak en otantik
14:57
Because we thought
that what it tookaldı to make people happymutlu
328
873114
2738
domates sosunu vermekten geçtiğini sanırdık, bu A maddesi,
15:00
was to providesağlamak them with the mostçoğu
culturallykültürel authenticotantik tomatodomates sauceSos, A.
329
875876
4594
15:05
And B, we thought that if we gaveverdi them
the culturallykültürel authenticotantik tomatodomates sauceSos,
330
880494
5084
ve B maddesi, eğer onlara kültürel olarak otantik sosu verirsek
onu kabul edeceklerini zannederdik.
15:10
then they would embracekucaklamak it.
331
885602
1428
Ve bu da en fazla sayıda insanı memnun edecekti.
15:11
And that's what would please
the maximummaksimum numbernumara of people.
332
887054
2734
Ve bunu düşünmemizin sebebi -- başka bir deyişle,
15:15
In other wordskelimeler,
333
890288
2286
yemek dünyasındaki insanların yemek için evrensel kurallar arıyor olmasıydı.
15:17
people in the cookingyemek pişirme worldDünya
were looking for cookingyemek pişirme universalsevrenseller.
334
892598
3399
Hepimize tek bir şekilde davranmak istiyorlardı.
15:21
They were looking for one way
to treattedavi etmek all of us.
335
896336
2438
15:23
And it's good reasonneden for them
to be obsessedkafayı takmış
336
898798
2580
Ve bu şekilde evrensel kurallar fikrine takıntılı olmalarının iyi bir nedeni vardı,
15:26
with the ideaFikir of universalsevrenseller,
337
901402
1382
çünkü 19. yüzyıl ve 20. yüzyılın büyük bölümündeki bilim,
15:27
because all of scienceBilim,
338
902808
1397
15:29
throughvasitasiyla the 19thinci centuryyüzyıl
and much of the 20thinci,
339
904229
2249
evrensel kuralları takıntı haline getirmişti.
15:31
was obsessedkafayı takmış with universalsevrenseller.
340
906502
1669
Psikologların, tıp bilimcilerinin, ekonomistlerin tümü,
15:32
PsychologistsPsikologlar, medicaltıbbi scientistsBilim adamları,
economistsekonomistler
341
908195
3988
15:37
were all interestedilgili
in findingbulgu out the ruleskurallar
342
912207
2088
hepimizin davranışlarını yöneten kuralları bulmayla ilgileniyorlardı.
15:39
that governyönetmek the way all of us behaveDavranmak.
343
914319
2190
Ama bu değişti, değil mi?
15:42
But that changeddeğişmiş, right?
344
917259
1398
15:43
What is the great revolutiondevrim
in scienceBilim of the last 10, 15 yearsyıl?
345
918681
3611
Son 10 - 15 yılda bilimdeki büyük devrim nedir?
Evrensel kuralları aramaktan, çeşitliği anlamaya doğru giden hareket.
15:47
It is the movementhareket
from the searcharama for universalsevrenseller
346
922316
3515
15:50
to the understandinganlayış of variabilitydeğişkenlik.
347
925855
1849
Şu anda tıp bilminde kanserin nasıl işlediğini bilmek istemiyoruz,
15:53
Now in medicaltıbbi scienceBilim,
we don't want to know, necessarilyzorunlu olarak,
348
928339
3637
15:56
just how cancerkanser worksEserleri,
349
932000
1701
senin kanserinin, benim kanserimden ne farkı var onu bulmak istiyoruz.
15:58
we want to know how your cancerkanser
is differentfarklı from my cancerkanser.
350
933725
3251
16:01
I guesstahmin my cancerkanser differentfarklı
from your cancerkanser.
351
937000
2747
Sanırım benim kanserim, sizin kanserinizden farklı.
16:04
GeneticsGenetik has openedaçıldı the doorkapı
to the studyders çalışma of humaninsan variabilitydeğişkenlik.
352
939771
4088
Genetik, insan çeşitliliğini araştırmanın kapılarını açtı.
16:08
What HowardHoward MoskowitzMoskowitz
was doing was sayingsöz,
353
943883
2095
Howard Moskowitz'in dediği de, aynı devrimin domates sosu için
16:10
"This sameaynı revolutiondevrim needsihtiyaçlar to happenolmak
in the worldDünya of tomatodomates sauceSos."
354
946002
4111
yapılması gerektiğiydi.
16:15
And for that, we oweborçlu him
a great voteoy of thanksTeşekkürler.
355
951000
2572
Ve bunun için kendisine büyük bir teşekkür borçluyuz.
Çeşitlilik konusunda size son bir örnek vereceğim -- ah özür dilerim.
16:20
I'll give you one last
illustrationörnekleme of variabilitydeğişkenlik,
356
955201
2842
16:22
and that is -- oh, I'm sorry.
357
958067
1841
16:24
HowardHoward not only believedinanılır that,
but he tookaldı it a secondikinci stepadım,
358
959932
3488
Howard sadece buna inanmakla kalmadı, ikinci bir adım daha attı,
yemekte evrensel ilkelerin peşinde koştuğumuzda sadece hata yapmıyoruz,
16:28
whichhangi was to say that when we pursuesürdürmek
universalevrensel principlesprensipler in foodGıda,
359
963444
5152
16:33
we aren'tdeğil just makingyapma an errorhata;
360
968620
1620
aslında kendimize de muazzam bir kötülük ediyoruz dedi.
16:35
we are actuallyaslında doing ourselveskendimizi
a massivemasif disservicekötülük.
361
970264
3348
16:38
And the exampleörnek he used was coffeeKahve.
362
974000
1810
Ve kullandığı örnek de kahveydi.
Ve Nescafe sayesinde kahve üzerinde oldukça fazla çalışmıştı.
16:41
And coffeeKahve is something he did
a lot of work with, with NescafNescafé.
363
976223
4045
16:45
If I were to asksormak all of you to try
and come up with a brandmarka of coffeeKahve --
364
980746
3498
Eğer size bana hepinizi mutlu edecek bir kahve markası -- kahve tipi,
söyleyin desem,
16:49
a typetip of coffeeKahve, a brewdemlemek --
that madeyapılmış all of you happymutlu,
365
984268
3022
ve sonra bu kahveyi puanlamanızı istesem,
16:52
and then I askeddiye sordu you to rateoran that coffeeKahve,
366
987314
1953
bu odadaki ortalama skor, 0'dan 100'e kadar olan ölçekte 60 seviyesinde olur.
16:54
the averageortalama scoreGol in this roomoda for coffeeKahve
would be about 60 on a scaleölçek of 0 to 100.
367
989291
4057
16:58
If, howeverancak, you allowedizin me
to breakkırılma you into coffeeKahve clusterskümeler,
368
993825
3623
Ancak eğer sizi gruplara ayırsam,
üç veya dört kahve grubu,
17:02
maybe threeüç or fourdört coffeeKahve clusterskümeler,
369
997472
1785
ve her bir grup için özel bir kahve yapsam,
17:04
and I could make coffeeKahve just
for eachher of those individualbireysel clusterskümeler,
370
999281
4695
17:08
your scoresSkorlar would go from 60 to 75 or 78.
371
1004000
3555
puanlarınız 60'tan 75 veya 78'e yükselirdi.
17:12
The differencefark betweenarasında coffeeKahve
at 60 and coffeeKahve at 78
372
1008000
5237
60 puanlık kahve ile 78 puanlık kahve arasındaki fark,
sizi ürküten bir kahve ile
17:18
is a differencefark betweenarasında coffeeKahve
that makesmarkaları you winceçekinme,
373
1013261
2715
17:20
and coffeeKahve that makesmarkaları you
deliriouslydelicesine happymutlu.
374
1016000
3004
sizi delicesine mutlu eden bir kahve arasındaki farktır.
17:24
That is the finalnihai, and I think
mostçoğu beautifulgüzel lessonders,
375
1019690
3194
Sona geldik, sanırım Howard Moskowitz'in en güzel dersi şuydu.
17:27
of HowardHoward MoskowitzMoskowitz:
376
1022908
1335
İnsanoğlunun çeşitliliğini kucaklayarak,
17:29
that in embracingkucaklama the diversityçeşitlilik
of humaninsan beingsvarlıklar,
377
1024267
3709
17:32
we will find a surerdaha emin way
to truedoğru happinessmutluluk.
378
1028000
2365
gerçek mutluluğa giden daha emin bir yol bulabiliriz.
17:35
Thank you.
379
1030769
1017
Teşekkürler.
17:36
(ApplauseAlkış)
380
1031810
1166
Translated by Ozlem Ercan
Reviewed by Ahmet Yükseltürk

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Malcolm Gladwell - Writer
Detective of fads and emerging subcultures, chronicler of jobs-you-never-knew-existed, Malcolm Gladwell's work is toppling the popular understanding of bias, crime, food, marketing, race, consumers and intelligence.

Why you should listen

Malcolm Gladwell searches for the counterintuitive in what we all take to be the mundane: cookies, sneakers, pasta sauce. A New Yorker staff writer since 1996, he visits obscure laboratories and infomercial set kitchens as often as the hangouts of freelance cool-hunters -- a sort of pop-R&D gumshoe -- and for that has become a star lecturer and bestselling author.

Sparkling with curiosity, undaunted by difficult research (yet an eloquent, accessible writer), his work uncovers truths hidden in strange data. His always-delightful blog tackles topics from serial killers to steroids in sports, while provocative recent work in the New Yorker sheds new light on the Flynn effect -- the decades-spanning rise in I.Q. scores.

Gladwell has written four books. The Tipping Point, which began as a New Yorker piece, applies the principles of epidemiology to crime (and sneaker sales), while Blink examines the unconscious processes that allow the mind to "thin slice" reality -- and make decisions in the blink of an eye. His third book, Outliers, questions the inevitabilities of success and identifies the relation of success to nature versus nurture. The newest work, What the Dog Saw and Other Adventures, is an anthology of his New Yorker contributions. 

He says: "There is more going on beneath the surface than we think, and more going on in little, finite moments of time than we would guess."
 

More profile about the speaker
Malcolm Gladwell | Speaker | TED.com

Data provided by TED.

This site was created in May 2015 and the last update was on January 12, 2020. It will no longer be updated.

We are currently creating a new site called "eng.lish.video" and would be grateful if you could access it.

If you have any questions or suggestions, please feel free to write comments in your language on the contact form.

Privacy Policy

Developer's Blog

Buy Me A Coffee