TEDWomen 2010
Sheryl Sandberg: Why we have too few women leaders
Sheryl Sandberg: Neden çok az sayıda kadın lider var
Filmed:
Readability: 2.9
10,007,379 views
Facebook COO'su Sheryl Sandberg, erkeklere kıyasla neden kadınların çok az bir yüzdesinin mesleklerinde en üst seviyeye çıkabildiğini irdeliyor -- ve üst düzey yönetici olmyana aday kadınlara üç güçlü öneride bulunuyor.
Sheryl Sandberg - COO, Facebook
As the COO at the helm of Facebook, Sheryl Sandberg juggles the tasks of monetizing the world’s largest social networking site while keeping its users happy and engaged. Full bio
As the COO at the helm of Facebook, Sheryl Sandberg juggles the tasks of monetizing the world’s largest social networking site while keeping its users happy and engaged. Full bio
Double-click the English transcript below to play the video.
00:15
So for any of us in this room today,
0
0
2000
Bugün burada aramızda bulunanlarla,
00:17
let's start out by admitting we're lucky.
1
2000
3000
ne kadar şanslı olduğumuzu kabul ederek başlayalım.
00:20
We don't live in the world
2
5000
2000
Biz, annelerimizin, büyükannelerimizin yaşadığı
00:22
our mothers lived in, our grandmothers lived in,
3
7000
2000
kadınlar için meslek seçimlerinin oldukça sınırlı olduğu
00:24
where career choices for women were so limited.
4
9000
3000
bir dünyada yaşamıyoruz.
00:27
And if you're in this room today,
5
12000
2000
Ve bugün burada, bu salonda iseniz,
00:29
most of us grew up in a world
6
14000
2000
çoğumuz temel sivil haklara sahip olduğumuz
00:31
where we had basic civil rights,
7
16000
3000
bir dünyada büyüdük.
00:34
and amazingly, we still live in a world
8
19000
2000
Ve inanılmaz bir şekilde, bazı kadınların hala aynı haklara
00:36
where some women don't have them.
9
21000
2000
sahip olmadıgı bir dünyada yaşıyoruz.
00:38
But all that aside, we still have a problem,
10
23000
2000
Bütün bunlar bir yana, hala bir sorunumuz var,
00:40
and it's a real problem.
11
25000
2000
Ve bu ciddi bir sorun.
00:42
And the problem is this:
12
27000
2000
Ve sorun şu:
00:44
Women are not making it
13
29000
2000
Dünyanın hiç bir yerinde
00:46
to the top of any profession
14
31000
2000
kadınlar hiç bir meslekte
00:48
anywhere in the world.
15
33000
2000
yüksek düzeylere gelemiyorlar.
00:50
The numbers tell the story quite clearly.
16
35000
2000
Rakamlar açıkça gerçekleri anlatiyor.
00:52
190 heads of state --
17
37000
2000
190 devlet başkanı arasında
00:54
nine are women.
18
39000
2000
dokuzu kadın.
00:56
Of all the people in parliament in the world,
19
41000
2000
Dünyada meclisteki bütün insanlar arasında
00:58
13 percent are women.
20
43000
2000
yüzde 13 kadın.
01:00
In the corporate sector,
21
45000
2000
Kurumsal sektörün içinde,
01:02
women at the top,
22
47000
2000
üst düzeyde bulunan kadınlar,
01:04
C-level jobs, board seats --
23
49000
2000
üst düzey yönetimde, yönetim kurullarında --
01:06
tops out at 15, 16 percent.
24
51000
3000
yüzde 15, 16 dan ibaret.
01:09
The numbers have not moved since 2002
25
54000
2000
Rakamlar 2002'den bu yana değismedi
01:11
and are going in the wrong direction.
26
56000
3000
ve tam tersine gidiyor.
01:14
And even in the non-profit world,
27
59000
2000
Kar amacı gütmeyen,
01:16
a world we sometimes think of
28
61000
2000
daha çok kadınlar tarafından yönetildiğini
01:18
as being led by more women,
29
63000
2000
düşündüğümüz şirketlerde bile,
01:20
women at the top: 20 percent.
30
65000
2000
yüksek düzeyde görev yapan kadinlar: yüzde 20.
01:22
We also have another problem,
31
67000
2000
Bir diğer sorunumuz ise,
01:24
which is that women face harder choices
32
69000
3000
kadınlar profesyonel başarılari ve kişisel hedefleri arasında
01:27
between professional success and personal fulfillment.
33
72000
3000
zor seçimlerle karşı karşıya kalmaları.
01:30
A recent study in the U.S.
34
75000
2000
Amerika'da yakın zamanda yapilan bir araştırma
01:32
showed that, of married senior managers,
35
77000
3000
evli üst düzey yönetici
01:35
two-thirds of the married men had children
36
80000
3000
erkeklerin üçte ikisinin çocuk sahibi olmasına rağmen
01:38
and only one-third of the married women had children.
37
83000
3000
evli kadınlardan sadece üçte birinin çocuğu olduğunu gösteriyor.
01:41
A couple of years ago, I was in New York,
38
86000
2000
Birkaç yıl önce, New York'daydim
01:43
and I was pitching a deal,
39
88000
2000
ve bir anlaşma peşindeydim,
01:45
and I was in one of those fancy New York private equity offices
40
90000
2000
Newyork'daki şık özel sermaye ofislerinden birisinde.
01:47
you can picture.
41
92000
2000
tahmin edebilirsiniz.
01:49
And I'm in the meeting -- it's about a three-hour meeting --
42
94000
3000
Bir toplantıdaydım -- yaklaşık üç saatlik bir toplantı --
01:52
and two hours in, there kind of needs to be that bio break,
43
97000
3000
toplantının ikinci saatinde, bir ihtiyaç molası gerekti,
01:55
and everyone stands up,
44
100000
2000
herkes ayaklandı,
01:57
and the partner running the meeting
45
102000
2000
ve toplantıya önderlik eden ortak
01:59
starts looking really embarrassed.
46
104000
2000
birden mahçup görünmeye başladı.
02:01
And I realized he doesn't know
47
106000
2000
O zaman fark ettim ki
02:03
where the women's room is in his office.
48
108000
2000
ofisindeki bayanlar tuvaletinin yerini bilmiyordu.
02:05
So I start looking around for moving boxes,
49
110000
2000
O sırada ofise yeni taşındıklarını düşünerek
02:07
figuring they just moved in, but I don't see any.
50
112000
3000
etrafa bakınmaya başladım, ama kutu görmedim.
02:10
And so I said, "Did you just move into this office?"
51
115000
3000
Ve bu yüzden ona "Ofise yeni mi taşındınız" diye sordum
02:13
And he said, "No, we've been here about a year."
52
118000
3000
"Hayır, yaklaşık bir senedir buradayız" dedi.
02:16
And I said, "Are you telling me
53
121000
3000
Ona dedim ki, " Siz şimdi bana
02:19
that I am the only woman
54
124000
2000
bir senedir bu ofiste
02:21
to have pitched a deal in this office in a year?"
55
126000
3000
iş almaya çalışan tek kadin ben olduğumu mu söylüyorsunuz?"
02:24
And he looked at me, and he said,
56
129000
2000
Bana baktı, ve dedi ki,
02:26
"Yeah. Or maybe you're the only one who had to go to the bathroom."
57
131000
3000
"Evet. Ya da belki tek tuvalete gitmek isteyen sizsiniz"
02:29
(Laughter)
58
134000
2000
(kahkahalar)
02:31
So the question is,
59
136000
2000
Sormamız gereken soru,
02:33
how are we going to fix this?
60
138000
3000
Bu durumu nasıl düzeltebileceğimiz.
02:36
How do we change these numbers at the top?
61
141000
3000
Bu rakamları nasıl değiştirebileceğimiz?
02:39
How do we make this different?
62
144000
3000
Bu durumu nasıl değiştirebiliriz?
02:42
I want to start out by saying,
63
147000
2000
Söze şunu söyleyerek başlamak istiyorum
02:44
I talk about this --
64
149000
2000
Her zaman konuştuğum konu -
02:46
about keeping women in the workforce --
65
151000
2000
kadınların çalışmaya devam etmeleri.
02:48
because I really think that's the answer.
66
153000
2000
çün ki gerçekten çözümün bu olduğunu düşünüyorum.
02:50
In the high-income part of our workforce,
67
155000
2000
Işgücünün yüksek gelir bölümünde,
02:52
in the people who end up at the top --
68
157000
3000
Ust düzeyde görev yapan insanlar arasında -
02:55
Fortune 500 CEO jobs,
69
160000
2000
Amerikadaki en büyük 500 şirkette üst düzeyde islerde,
02:57
or the equivalent in other industries --
70
162000
3000
yada diğer sektörlerde eşdeğer işlerde -
03:00
the problem, I am convinced,
71
165000
2000
problemin, kadınların vazgeçmeleri
03:02
is that women are dropping out.
72
167000
2000
olduğuna inanıyorum.
03:04
Now people talk about this a lot,
73
169000
2000
Son zamanlarda insanlar bundan çok bahsediyor,
03:06
and they talk about things like flextime and mentoring
74
171000
2000
esnek iş zamanlama ya da mentorluk etme ya da
03:08
and programs companies should have to train women.
75
173000
3000
firmaların kadınları eğitmesi gerektiğinden bahsediyorlar.
03:11
I want to talk about none of that today,
76
176000
2000
Ama bugün, her ne kadar çok önemli olsalar da --
03:13
even though that's all really important.
77
178000
2000
bunlardan bahsetmek istemiyorum.
03:15
Today I want to focus on what we can do as individuals.
78
180000
3000
Bugün, bireysel olarak ne yapabileceğimiz üzerine odaklanmak istiyorum.
03:18
What are the messages we need to tell ourselves?
79
183000
3000
Kendimize vermemiz gereken mesaj nedir?
03:21
What are the messages we tell the women who work with and for us?
80
186000
3000
Bizimle ve bizim için çalışan kadınlara iletmemiz gereken mesaj ne?
03:24
What are the messages we tell our daughters?
81
189000
2000
Kız çocuklarımıza verecepimiz mesaj ne?
03:26
Now, at the outset, I want to be very clear
82
191000
2000
Başlamadan şunu söylemek isterim ki,
03:28
that this speech comes with no judgments.
83
193000
3000
bu konuşmamnda herhangi bir yargılayıcı unsur yok.
03:31
I don't have the right answer.
84
196000
2000
Doğru cevabı bilmiyorum;
03:33
I don't even have it for myself.
85
198000
2000
kendim için bile olsa bilmiyorum.
03:35
I left San Francisco, where I live, on Monday,
86
200000
3000
Pazartesi günü yaşadığım yer olan San Francisco'dan ayrıldım
03:38
and I was getting on the plane for this conference.
87
203000
2000
bu konferansa gelmek için uçağa biniyordum,
03:40
And my daughter, who's three, when I dropped her off at preschool,
88
205000
3000
Üç yaşındaki kızım, onu anaokuluna bırakırken
03:43
did that whole hugging-the-leg,
89
208000
2000
şu bacağa sarılma hareketini yaptı.
03:45
crying, "Mommy, don't get on the plane" thing.
90
210000
2000
"Anne, uçağa binme" diye ağladı.
03:47
This is hard. I feel guilty sometimes.
91
212000
3000
Bu çok zor. Bazen kendimi suçlu hissediyorum.
03:50
I know no women,
92
215000
2000
İster evde olsunlar, ister çalışma hayatının içinde
03:52
whether they're at home or whether they're in the workforce,
93
217000
2000
bu hissi zaman zaman yaşamayan bir kadın olduğunu
03:54
who don't feel that sometimes.
94
219000
2000
sanmıyorum.
03:56
So I'm not saying that staying in the workforce
95
221000
3000
Yani, iş hayatında yer almanın her kes için
03:59
is the right thing for everyone.
96
224000
2000
doğru bir karar olduğunu söylemiyorum.
04:01
My talk today is about what the messages are
97
226000
3000
Bugünkü konuşmam, eğer iş hayatında yer almaya karar verdiyseniz
04:04
if you do want to stay in the workforce,
98
229000
2000
size vereceğime mesajlar hakkında.
04:06
and I think there are three.
99
231000
2000
Bence üç temel mesaj var.
04:08
One, sit at the table.
100
233000
3000
Bir, masaya oturun.
04:11
Two, make your partner a real partner.
101
236000
3000
İki, partnerinizin gerçek bir partner olduğundan emin olun.
04:14
And three, don't leave before you leave.
102
239000
4000
Ve üç, -- gerçekten ayrılmadan önce kendinizi ayırmayın.
04:18
Number one: sit at the table.
103
243000
2000
Birinciden başlayalım: Masaya oturun.
04:20
Just a couple weeks ago at Facebook,
104
245000
2000
Facebook'ta birkaç hafta önce
04:22
we hosted a very senior government official,
105
247000
3000
üst düzey bir devlet yetkilisini ağırladık,
04:25
and he came in to meet with senior execs
106
250000
2000
Silikon vadisindeki üst düzey yöneticilerle
04:27
from around Silicon Valley.
107
252000
3000
görüşmek için geldi.
04:30
And everyone kind of sat at the table.
108
255000
2000
Herkes masanın etrafında yerini aldı.
04:32
And then he had these two women who were traveling with him
109
257000
3000
Bu kişinin yanında, onunla birlikte seyahat eden ve onun departmanında
04:35
who were pretty senior in his department,
110
260000
2000
epey üst düzeyde çalışan iki kadın vardı.
04:37
and I kind of said to them, "Sit at the table. Come on, sit at the table,"
111
262000
3000
Ben onlara "Gelin, masaya oturun" dedim.
04:40
and they sat on the side of the room.
112
265000
3000
Ama onlar odanın kenarında duvar dibine oturdular.
04:43
When I was in college my senior year,
113
268000
2000
Üniversite son sınıftayken
04:45
I took a course called European Intellectual History.
114
270000
3000
Avrupann Entellektüel tarihi isimli bir ders alıyordum.
04:48
Don't you love that kind of thing from college?
115
273000
2000
Üniversitedeki bu tip şeylere bayılmamak mümkün mü?
04:50
I wish I could do that now.
116
275000
2000
Keşke şimdi de yapabilsem.
04:52
And I took it with my roommate, Carrie,
117
277000
2000
Neyse, bu dersi oda arkadaşım olan Carrie ile alıyordum,
04:54
who was then a brilliant literary student --
118
279000
2000
ki her zaman inanılmaz derecede parlak bir öğrenci idi --
04:56
and went on to be a brilliant literary scholar --
119
281000
2000
ve inanılmaz derecede parlak bir akademisyen de oldu sonra --
04:58
and my brother --
120
283000
2000
bir de erkek kardeşim aynı dersi alıyordu --
05:00
smart guy, but a water-polo-playing pre-med,
121
285000
2000
akıllı bir çocuk, ama su topu delisi bir tıp öğrencisi,
05:02
who was a sophomore.
122
287000
2000
üniversite ikinci sınıftaydı.
05:04
The three of us take this class together.
123
289000
2000
Bu dersi üçümüz birlikte alıyorduk.
05:06
And then Carrie reads all the books
124
291000
2000
Carrie bütün kitapları
05:08
in the original Greek and Latin,
125
293000
2000
orjinal Yunanca ve Latincelerinden okuyor --
05:10
goes to all the lectures.
126
295000
2000
tüm derslere giriyor --
05:12
I read all the books in English
127
297000
2000
ben kitapları İngilizcelerinden okuyorum,
05:14
and go to most of the lectures.
128
299000
2000
ve derslerin çoğuna giriyorum.
05:16
My brother is kind of busy.
129
301000
2000
Erkek kardeşim ise çok meşgul;
05:18
He reads one book of 12
130
303000
2000
12 kitaptan sadece birini okuyor,
05:20
and goes to a couple of lectures,
131
305000
2000
ve sadece birkaç derse giriyor,
05:22
marches himself up to our room
132
307000
2000
sınavdan birkaç gün önce de odamıza gelip
05:24
a couple days before the exam to get himself tutored.
133
309000
3000
bizden onu sınava çalıştırmamızı istiyor.
05:27
The three of us go to the exam together, and we sit down.
134
312000
3000
Sonra üçümüz birden sınava giriyoruz, oturuyoruz.
05:30
And we sit there for three hours --
135
315000
2000
ve o sınavda tam üç saat oturduk --
05:32
and our little blue notebooks -- yes, I'm that old.
136
317000
3000
ufak mavi defterlerimize cevapları yazdık -- evet o kadar yaşlıyım ben --
05:35
And we walk out, and we look at each other, and we say, "How did you do?"
137
320000
3000
ve sınav salonundan çıktık, birbirimize baktık ve sorduk, " Nasıl geçti?"
05:38
And Carrie says, "Boy, I feel like I didn't really draw out the main point
138
323000
3000
Carrie "Hegelian diyalektikleri açıklarken ana noktalarında
05:41
on the Hegelian dialectic."
139
326000
2000
tam değinmedim sanırım." diyor.
05:43
And I say, "God, I really wish I had really connected
140
328000
3000
Ben "Tanrım, keşke John Locke'nin mülkiyet teorisini
05:46
John Locke's theory of property with the philosophers who follow."
141
331000
3000
ondan sonra gelen felsefecilerle daha iyi bağdaştırabilseydim." diyorum.
05:49
And my brother says,
142
334000
2000
Erkek kardeşim ise,
05:51
"I got the top grade in the class."
143
336000
3000
"Sınıftaki en iyi notu ben aldım." diyor.
05:55
"You got the top grade in the class?
144
340000
2000
"Sınıftaki en iyi notu sen mi aldın?
05:57
You don't know anything."
145
342000
3000
Sen hiçbirşey bilmiyorsun ki."
06:00
The problem with these stories
146
345000
2000
Bu hikayedeki sorun şu
06:02
is that they show what the data shows:
147
347000
3000
verilerin gösterdiği şeyle aynı şeyi söylüyor:
06:05
women systematically underestimate their own abilities.
148
350000
3000
kadınlar, kendi yetilerini sistematik olarak azımsıyorlar.
06:08
If you test men and women,
149
353000
2000
Eğer kadınları ve erkekleri test eder
06:10
and you ask them questions on totally objective criteria like GPAs,
150
355000
3000
ve onlara tamamen not ortalamaları gibi tamamen objektif bir konuda soru sorarsanız
06:13
men get it wrong slightly high,
151
358000
2000
erkeklerin tahminleri olduğundan yüksek değerler iken
06:15
and women get it wrong slightly low.
152
360000
3000
kadınların tahminleri olduğundan düşük değerleri içeriyor.
06:18
Women do not negotiate for themselves in the workforce.
153
363000
3000
Kadınlar iş dünyasında kendileri için pazarlık etmiyorlar.
06:21
A study in the last two years
154
366000
2000
Son yıllarda yayınlanan bir çalışmaya göre
06:23
of people entering the workforce out of college
155
368000
2000
üniversiteden mezun olup iş hayatına atılan
06:25
showed that 57 percent of boys entering,
156
370000
3000
delikanlıların -- ya da daha doğrusu erkeklerin --
06:28
or men, I guess,
157
373000
2000
%57'si ilk maaşları ile ilgili pazarlık ederken
06:30
are negotiating their first salary,
158
375000
2000
kadınların sadece %7'si
06:32
and only seven percent of women.
159
377000
3000
aynı nedenle pazarlık ediyor.
06:35
And most importantly,
160
380000
2000
Daha da önemlisi,
06:37
men attribute their success to themselves,
161
382000
3000
erkekler başarıları için kendilerine pay biçerlerken,
06:40
and women attribute it to other external factors.
162
385000
3000
kadınlar dış faktörleri etken olarak görüyorlar.
06:43
If you ask men why they did a good job,
163
388000
2000
Eğer erkeklere iyi bir iş başardıklarını söyleyecek olursanız
06:45
they'll say, "I'm awesome.
164
390000
3000
size "Elbette, ben çok iyiyim çünkü.
06:48
Obviously. Why are you even asking?"
165
393000
3000
Bu çok açık. Ne sorduğunuzu anlamadım." diyeceklerdir.
06:51
If you ask women why they did a good job,
166
396000
2000
Oysa kadınlara çok iyi bir iş çıkardıklarını söylediğinizde
06:53
what they'll say is someone helped them,
167
398000
2000
size söyleyecekleri, birinin onlara yardım ettiği,
06:55
they got lucky, they worked really hard.
168
400000
2000
şanslarının yaver gittiği, ya da çok çalıştıklarıdır.
06:57
Why does this matter?
169
402000
2000
Bu neden önemli?
06:59
Boy, it matters a lot
170
404000
2000
İnanın çok çok önemli
07:01
because no one gets to the corner office
171
406000
3000
çünkü kimse en büyük ofise
07:04
by sitting on the side, not at the table,
172
409000
2000
masada oturmayıp duvar dibine ilişerek ulaşamaz.
07:06
and no one gets the promotion
173
411000
2000
ve birisi, eğer o başarıyı hak etmediğine inanıyorsa
07:08
if they don't think they deserve their success,
174
413000
3000
ya da kendi başarısının farkında değilse
07:11
or they don't even understand their own success.
175
416000
3000
asla terfi edemez.
07:14
I wish the answer were easy.
176
419000
2000
Keşke bu sorunun yanıtı basit olsaydı.
07:16
I wish I could just go tell all the young women I work for,
177
421000
2000
Keşke birlikte çalıştığım bütün genç kadınlara,
07:18
all these fabulous women,
178
423000
2000
bütün o muhteşem kadınlara,
07:20
"Believe in yourself and negotiate for yourself.
179
425000
2000
"Özgüveniniz olsun ve kendiniz için pazarlık edin.
07:22
Own your own success."
180
427000
2000
Başarınıza sahip çıkın." diyebilseydim.
07:24
I wish I could tell that to my daughter.
181
429000
3000
Keşke bunu kendi kızıma söyleyebilseydim.
07:27
But it's not that simple.
182
432000
2000
Ama bu o kadar basit değil.
07:29
Because what the data shows, above all else, is one thing,
183
434000
3000
Çünkü verileri gösteriyor ki, herşeyden önce --
07:32
which is that success and likeability
184
437000
2000
başarı ve başkaları tarafından sevilmek
07:34
are positively correlated for men
185
439000
3000
erkekler için doğru orantılı iken
07:37
and negatively correlated for women.
186
442000
2000
kadınlar için ters orantılı.
07:39
And everyone's nodding,
187
444000
2000
Herkesin başıyla onayladığını görüyorum.
07:41
because we all know this to be true.
188
446000
2000
çünkü hepimiz bunun doğru olduğunu biliyoruz.
07:43
There's a really good study that shows this really well.
189
448000
3000
Bunu gösteren çok iyi bir çalışma var.
07:46
There's a famous Harvard Business School study
190
451000
2000
Harvard İşletme Bölümü'nde yapılmış ünlü bir araştırma.
07:48
on a woman named Heidi Roizen.
191
453000
2000
Silikon Vadisindeki bir firmada
07:50
And she's an operator in a company
192
455000
2000
operatör olarak çalışan Heidi Roizen
07:52
in Silicon Valley,
193
457000
2000
isimli bir kadın ile ilgili bir araştırma.
07:54
and she uses her contacts
194
459000
2000
Heidi Rozen, tanıdıklarını kullanarak
07:56
to become a very successful venture capitalist.
195
461000
3000
çok başarılı bir yatırımcı oluyor.
07:59
In 2002 -- not so long ago --
196
464000
2000
2002 yılında, çok da eskiden değil
08:01
a professor who was then at Columbia University
197
466000
2000
Colombia Universitesindeki bir profesör
08:03
took that case and made it Howard Roizen.
198
468000
3000
Heidi Rozen vakasını alıyor ve ismini Howard Roizen olarak değiştiriyor.
08:06
And he gave the case out, both of them,
199
471000
2000
Her iki vakayı da
08:08
to two groups of students.
200
473000
2000
iki grup öğrencisine ödev olarak veriyor.
08:10
He changed exactly one word:
201
475000
2000
İki vaka arasında tek bir fakr var:
08:12
"Heidi" to "Howard."
202
477000
2000
Heidi kelimesi yerine Howard kelimesi yazılmış.
08:14
But that one word made a really big difference.
203
479000
3000
Ama bu tek kelime çok büyük bir fark yaratıyor.
08:17
He then surveyed the students,
204
482000
2000
Daha sonra öğrencilerine anket yapıyor.
08:19
and the good news was the students, both men and women,
205
484000
3000
İyi haber şu ki, öğrenciler, kız ve erkek öğrenciler,
08:22
thought Heidi and Howard were equally competent,
206
487000
2000
hem Heidi hem Howard'ın eşit derecede başarılı olduğunu düşünüyor,
08:24
and that's good.
207
489000
2000
ki bu çok iyi.
08:26
The bad news was that everyone liked Howard.
208
491000
2000
Ama kötü olan şu ki, herkes Howard'ı beğeniyor.
08:28
He's a great guy. You want to work for him.
209
493000
2000
Süper bir adarm, onun altına çalışmak istersiniz,
08:30
You want to spend the day fishing with him.
210
495000
2000
hatta onunla balığa çıkmak istersiniz.
08:32
But Heidi? Not so sure.
211
497000
2000
Peki Heidi? Çok emin değiller.
08:34
She's a little out for herself. She's a little political.
212
499000
3000
Biraz fazla iddialı. Biraz falza politik.
08:37
You're not sure you'd want to work for her.
213
502000
3000
Onun altında çalışmayı çok da istemezsiniz.
08:40
This is the complication.
214
505000
2000
İşte olayın karmaşık olan kısmı bu.
08:42
We have to tell our daughters and our colleagues,
215
507000
2000
Bizler, kızlarımıza ve meslektaşlarımıza,
08:44
we have to tell ourselves to believe we got the A,
216
509000
2000
ve kendimize terfi etmek için A aldığımıza,
08:46
to reach for the promotion,
217
511000
2000
masada oturabileceğimize inanmamız
08:48
to sit at the table,
218
513000
2000
gerektiğini söylemeliyiz.
08:50
and we have to do it in a world
219
515000
2000
Ve bunu erkeklerin herhangi bir tavizde bulunalarına
08:52
where, for them, there are sacrifices they will make for that,
220
517000
3000
gerek olmayan, ama bizlerin tavizlerde bulunmasını
08:55
even though for their brothers, there are not.
221
520000
3000
gerektiren bir dünyada yapmalıyız.
08:59
The saddest thing about all of this is that it's really hard to remember this.
222
524000
3000
Bütün bunların en üzücü noktası ise bunu anımsamanın çok zor olması.
09:02
And I'm about to tell a story which is truly embarrassing for me,
223
527000
3000
Size benim için çok utanç verici bir hikaye anlatmak istiyorum,
09:05
but I think important.
224
530000
2000
çünkü bence çok önemli.
09:07
I gave this talk at Facebook not so long ago
225
532000
3000
Kısa bir zaman önce Facebook'ta
09:10
to about 100 employees,
226
535000
2000
yaklaşık yüz çalışana bir konuşma yaptım.
09:12
and a couple hours later, there was a young woman who works there
227
537000
3000
Birkaç saat sonra, orada çalışan genç kadınlardan biri
09:15
sitting outside my little desk,
228
540000
2000
benim masamın hemen dışında benimle
09:17
and she wanted to talk to me.
229
542000
2000
konuşmak için bekliyordu.
09:19
I said, okay, and she sat down, and we talked.
230
544000
2000
Tamam dedim, oturdu ve konuşmaya başladık.
09:21
And she said, "I learned something today.
231
546000
2000
Bana "bugün birşey öğrendim" dedi.
09:23
I learned that I need to keep my hand up."
232
548000
2000
"Anladım ki, elimi havada tutmam lazım."
09:25
I said, "What do you mean?"
233
550000
2000
Ona "ne demek istiyorsun?" diye sordum.
09:27
She said, "Well, you're giving this talk,
234
552000
2000
Bana "Konuşma yaparken,
09:29
and you said you were going to take two more questions.
235
554000
2000
en son iki soru daha alacağını söyledin.
09:31
And I had my hand up with lots of other people, and you took two more questions.
236
556000
3000
O anda pekçok insanla birlikte benim de elim havadaydı. İki kişiye daha söz verdin.
09:34
And I put my hand down, and I noticed all the women put their hand down,
237
559000
3000
Ben de elimi indirdim, ve diğer tüm kadınların da ellerini indirdiğini fark ettim,
09:37
and then you took more questions,
238
562000
2000
ama sonra iki soruyu daha yanıtladın,
09:39
only from the men."
239
564000
2000
sadece erkeklerin sorularını."
09:41
And I thought to myself,
240
566000
2000
Kendi kendime,
09:43
wow, if it's me -- who cares about this, obviously --
241
568000
3000
Vay canına -- eğer bu konulara dikkat eden ben bile--
09:46
giving this talk --
242
571000
2000
bu konuşma sırasında
09:48
and during this talk, I can't even notice
243
573000
3000
erkeklerin ellrinin hala havada olduğunu
09:51
that the men's hands are still raised,
244
576000
3000
kadınların ellerinin ise inmiş olduğunu
09:54
and the women's hands are still raised,
245
579000
2000
fark edemiyorsam
09:56
how good are we
246
581000
2000
şirketlerde çalışan yöneticiler olarak
09:58
as managers of our companies and our organizations
247
583000
2000
fırsatlara ulaşmak için erkeklerin
10:00
at seeing that the men are reaching for opportunities
248
585000
2000
kadınlara göre daha çok hamle yaptığını
10:02
more than women?
249
587000
2000
fark edebileceğiz?
10:04
We've got to get women to sit at the table.
250
589000
3000
Kadınların o masaya oturmalarını sağlamamız lazım.
10:07
(Applause)
251
592000
3000
(Alkışlar)
10:10
Message number two:
252
595000
2000
İkinci mesaj:
10:12
make your partner a real partner.
253
597000
2000
partnerinizin gerçek bir partner olmasına dikkat edin.
10:14
I've become convinced that we've made more progress in the workforce
254
599000
3000
Ben, iş hayatında evdekinden daha çok aiama kaydettiğimize
10:17
than we have in the home.
255
602000
2000
ikna olmuş durumdayım.
10:19
The data shows this very clearly.
256
604000
3000
Veriler bunu çok açık şekilde gösteriyor.
10:22
If a woman and a man work full-time
257
607000
2000
Eğer kadın ver erkek tam gün çalışırsa
10:24
and have a child,
258
609000
2000
ve çocukları varsa,
10:26
the woman does twice the amount of housework the man does,
259
611000
3000
kadınlar erkeğin yaptığının iki katı kadar ev işi yapıyorlar,
10:29
and the woman does three times
260
614000
2000
ve kadınlar erkekten üç kat daha fazla
10:31
the amount of childcare the man does.
261
616000
3000
çocuk bakımını üstleniyorlar.
10:34
So she's got three jobs or two jobs,
262
619000
2000
Yani kadınların iki ya da üç işi varken,
10:36
and he's got one.
263
621000
2000
erkeklerin bir tane.
10:38
Who do you think drops out when someone needs to be home more?
264
623000
3000
Birinin evde daha .ok kalması gerekiyorsa kim işini bırakıyor dersiniz?
10:41
The causes of this are really complicated,
265
626000
2000
Bunun nedenleri oldukça karmaşık ve
10:43
and I don't have time to go into them.
266
628000
2000
bunlara değinecek vaktim yok.
10:45
And I don't think Sunday football-watching
267
630000
2000
ve ana nedenin pazar günleri futbol seyretmek
10:47
and general laziness is the cause.
268
632000
2000
ya da genel anlamda tembellik olduğunu düşünmüyorum.
10:49
I think the cause is more complicated.
269
634000
2000
Bence nedenler çok daha karmaşık.
10:51
I think, as a society,
270
636000
2000
Bence, toplumsal olarak,
10:53
we put more pressure on our boys to succeed
271
638000
2000
erkeklere başarılı olmaları konusunda
10:55
than we do on our girls.
272
640000
2000
kadınlardan daha çok baskı uyguluyoruz.
10:57
I know men that stay home
273
642000
2000
Evden çalışan, evde oturan ve
10:59
and work in the home to support wives with careers,
274
644000
2000
kariyer sahibi eşlerine evden destek olan erkekler tanıyorum.
11:01
and it's hard.
275
646000
2000
Ve bu çok zor.
11:03
When I go to the Mommy-and-Me stuff
276
648000
2000
Annem-ve-ben aktivitelerinden birine gittiğimde
11:05
and I see the father there,
277
650000
2000
orada bir baba gördüğümde
11:07
I notice that the other mommies
278
652000
2000
diğer annelerin onunla iletişime geçmediğini
11:09
don't play with him.
279
654000
2000
görüyorum.
11:11
And that's a problem,
280
656000
2000
Bence bu bir sorun.
11:13
because we have to make it as important a job,
281
658000
3000
Evde olmak -- bunu iş hayatı kadar önemli hale getirmeliyiz,
11:16
because it's the hardest job in the world to work inside the home,
282
661000
3000
her iki cins için de dünyanın en zor işi bu --
11:19
for people of both genders,
283
664000
2000
evde çalışmak.
11:21
if we're going to even things out and let women stay in the workforce.
284
666000
3000
Eğer eşitlik ve kadınların iş hayatında kalmasını sağlayacaksak yapmamız gereken bu.
11:24
(Applause)
285
669000
2000
(Alkışlar)
11:26
Studies show that households with equal earning
286
671000
2000
Çalışmalar, eşit gelir ve eşit sorumluluk içeren
11:28
and equal responsibility
287
673000
2000
evlerdeki boşanma oranlarının
11:30
also have half the divorce rate.
288
675000
2000
yarı yarıya az olduğunu gösteriyor.
11:32
And if that wasn't good enough motivation for everyone out there,
289
677000
3000
Eğer bu herkes için yeterince motive edici bir faktör değilse,
11:35
they also have more --
290
680000
2000
bu ailelerin --
11:37
how shall I say this on this stage? --
291
682000
2000
bunu sahnede nasıl söylesem ki?--
11:39
they know each other more in the biblical sense as well.
292
684000
3000
birbiriyle daha çok haşır neşir olduğunu söylemekte fayda var.
11:42
(Cheers)
293
687000
2000
(Tezahüratlar)
11:44
Message number three:
294
689000
2000
Üçüncü mesaj:
11:46
don't leave before you leave.
295
691000
2000
"Ayrılmadan önce ayrılmayın."
11:48
I think there's a really deep irony
296
693000
2000
Bence, kadınların iş hayatında kalmak
11:50
to the fact that actions women are taking --
297
695000
2000
amacı ile yaptıkları davranışlarının
11:52
and I see this all the time --
298
697000
2000
aslında sonunda iş hayatını bıraklamarına
11:54
with the objective of staying in the workforce
299
699000
3000
neden olmasında ciddi bir ironi var. --
11:57
actually lead to their eventually leaving.
300
702000
2000
ki ben bunu sıklıkla görüyorum--.
11:59
Here's what happens:
301
704000
2000
Olan şu:
12:01
We're all busy. Everyone's busy. A woman's busy.
302
706000
2000
Hepimiz meşguluz: herkes meşgul; diyelim ki meşgul bir kadın var.
12:03
And she starts thinking about having a child,
303
708000
3000
ve çocuk yapmayı düşünmeye başladı.
12:06
and from the moment she starts thinking about having a child,
304
711000
3000
Çocuk yapmayı aklından geçirmeye başladığı anda
12:09
she starts thinking about making room for that child.
305
714000
2000
o çocuğa hayatında yer açmayı da düşünmeye başlıyor.
12:11
"How am I going to fit this into everything else I'm doing?"
306
716000
3000
"Şu an yapmakta olduğum şeylerin yanısıra, çocuğu hayatıma nasıl sığdıracağım?"
12:15
And literally from that moment,
307
720000
2000
Ve o andan itibaren,
12:17
she doesn't raise her hand anymore,
308
722000
3000
artık soru sormak için elini kaldırmamaya,
12:20
she doesn't look for a promotion, she doesn't take on the new project,
309
725000
3000
zam istememeye, yeni bir projeye istekli olmamaya başlıyor.
12:23
she doesn't say, "Me. I want to do that."
310
728000
2000
"O projeyi bana verin, ben yapabilirim."
12:25
She starts leaning back.
311
730000
2000
demez oluyor, kendini geri çekiyor.
12:27
The problem is that --
312
732000
2000
Buradaki sorun, --
12:29
let's say she got pregnant that day, that day --
313
734000
3000
diyelim ki o gün, tam o gün hamile kaldı --
12:32
nine months of pregnancy, three months of maternity leave,
314
737000
3000
hamilelik dokuz ay, üç ay da doğum izni var,
12:35
six months to catch your breath --
315
740000
2000
altı ay da sonrasında kendin toparlamak için --
12:37
fast-forward two years,
316
742000
2000
toplamda iki yıl diyelim,
12:39
more often -- and as I've seen it --
317
744000
2000
--benim gördüğüm, sıklıkla--
12:41
women start thinking about this way earlier --
318
746000
2000
kadınlar bunun hakkında çok daha erkenden düşünmeye başlıyorlar --
12:43
when they get engaged, when they get married,
319
748000
2000
nişanlandıklarında, evlendiklerinde
12:45
when they start thinking about trying to have a child, which can take a long time.
320
750000
3000
çocuk sahibi olmak için öalışmaya başladıklarında, ki bu epey uzun sürebilir.
12:48
One woman came to see me about this,
321
753000
2000
Birgün bu konu ile ilgili konuşmak için genç bir kadın bana geldi,
12:50
and I kind of looked at her -- she looked a little young.
322
755000
2000
ona baktım ve dedim ki -- biraz genç göründü bana.
12:52
And I said, "So are you and your husband thinking about having a baby?"
323
757000
3000
Ona dedim ki, "Yani eşin ve sen bir bebek sahibi olmaya mı karar verdiniz?"
12:55
And she said, "Oh no, I'm not married."
324
760000
3000
Bana, "Yooo, ben evli değilim ki." dedi.
12:58
She didn't even have a boyfriend.
325
763000
2000
Erkek arkadaşı bile yoktu.
13:00
I said, "You're thinking about this
326
765000
2000
Ben de "Bunları bence biraz fazla erken
13:02
just way too early."
327
767000
2000
düşünüyorsun." dedim.
13:04
But the point is that what happens
328
769000
3000
Ama söylemeye çalıştığım şu, bu başladığında
13:07
once you start kind of quietly leaning back?
329
772000
3000
yavaşça kendini geri çektiğinde ne oluyor?
13:10
Everyone who's been through this --
330
775000
2000
Bunu yaşayan herkes bilir--
13:12
and I'm here to tell you, once you have a child at home,
331
777000
3000
ben de öyle, bir kez çocuk sahibi olduğunuzda,
13:15
your job better be really good to go back,
332
780000
2000
işinize geri dönmek için işinizin gerçekten de iyi olması gerekir,
13:17
because it's hard to leave that kid at home --
333
782000
2000
çünkü bir çocuğu evde bırakıp işe gitmek çok zordur--
13:19
your job needs to be challenging.
334
784000
2000
işinizin motive edici, heyecanlandırıcı ve
13:21
It needs to be rewarding.
335
786000
2000
ödüllendirici olması gerekir.
13:23
You need to feel like you're making a difference.
336
788000
3000
Bir fark yarattığınızı hissediyor olmanız lazım.
13:26
And if two years ago you didn't take a promotion
337
791000
3000
Eğer iki yıl önce bir terfi almadıysanız o terfiyi
13:29
and some guy next to you did,
338
794000
2000
yanınızdaki başka bir erkek alacak,
13:31
if three years ago
339
796000
2000
eğer üç yıl önce
13:33
you stopped looking for new opportunities,
340
798000
2000
yeni fırsatlar aramayı bıraktıysanız,
13:35
you're going to be bored
341
800000
2000
canınız sıkılmaya başlayacak
13:37
because you should have kept your foot on the gas pedal.
342
802000
3000
çünkü ayağınızı gaz pedalından çekmemeliydiniz.
13:40
Don't leave before you leave.
343
805000
2000
Ayrılmadan, ayrılmayın.
13:42
Stay in.
344
807000
2000
İşinizde kalın.
13:44
Keep your foot on the gas pedal,
345
809000
2000
Ayağınızı gaz pedalı üzerinde tutun,
13:46
until the very day you need to leave
346
811000
2000
ta ki çocuğunuz için bir ara vereceğiniz
13:48
to take a break for a child --
347
813000
2000
ayrılacağınız güne kadar --
13:50
and then make your decisions.
348
815000
2000
ve sonra kararlarınızı verin.
13:52
Don't make decisions too far in advance,
349
817000
3000
O kararları çok erkenden vermeyin,
13:55
particularly ones you're not even conscious you're making.
350
820000
3000
özellikle de bu kararları aldığınızın farkında bile değilseniz.
13:59
My generation really, sadly,
351
824000
2000
Ne yazık ki benim ait olduğum nesil
14:01
is not going to change the numbers at the top.
352
826000
2000
tepğedeki rakamları çok fazla değiştiremeyecek.
14:03
They're just not moving.
353
828000
2000
Bu rakamlar pek değişmiyor.
14:05
We are not going to get to where 50 percent of the population --
354
830000
3000
Benim neslimin zamanında, nüfusun %50'sinin
14:08
in my generation, there will not be 50 percent of [women]
355
833000
3000
insanların %50'sinin sektörde de lider olduğunu
14:11
at the top of any industry.
356
836000
2000
göremeyeceğiz.
14:13
But I'm hopeful that future generations can.
357
838000
3000
Ama gelecek nesillerden ümitliyim.
14:17
I think a world that was run
358
842000
2000
Bence, ülkelerin ve
14:19
where half of our countries and half of our companies
359
844000
2000
dünyadaki şirketlerin yarısınının kadınlar tarafından
14:21
were run by women, would be a better world.
360
846000
3000
yönetilmeye başladığı zaman, dünyamız daha iyi bir yer olacak.
14:24
And it's not just because people would know where the women's bathrooms are,
361
849000
3000
Bunun nedeni, o zaman herkesin kadınlar tuvaletinin yerini bilecek olması değil,
14:27
even though that would be very helpful.
362
852000
3000
tabi bu da epey faydalı olur.
14:30
I think it would be a better world.
363
855000
2000
Bence böyle bir dünya çok daha iyi bir dünya.
14:32
I have two children.
364
857000
2000
Benim iki çocupum var.
14:34
I have a five-year-old son and a two-year-old daughter.
365
859000
3000
Beş yaşında bir oğlum ve iki yaşında bir kızım.
14:37
I want my son to have a choice
366
862000
2000
Ben, oğlumun önünde bir seçenek olmasını istiyorum,
14:39
to contribute fully in the workforce or at home,
367
864000
3000
iş hayatına tamamen atılmakla evde kalmak arasında seçim yapabilmeli.
14:42
and I want my daughter to have the choice
368
867000
2000
ve kıızımın da önünde bir seçenek olmasını istiyorum
14:44
to not just succeed,
369
869000
2000
sadece başarılı olmak değil,
14:46
but to be liked for her accomplishments.
370
871000
2000
başarılıar nedeniyle sevilmeyi de seçebilmeli.
14:48
Thank you.
371
873000
2000
Teşekkürler
14:50
(Applause)
372
875000
2000
(Alkış)
ABOUT THE SPEAKER
Sheryl Sandberg - COO, FacebookAs the COO at the helm of Facebook, Sheryl Sandberg juggles the tasks of monetizing the world’s largest social networking site while keeping its users happy and engaged.
Why you should listen
Long before Sheryl Sandberg left Google to join Facebook as its Chief Operating Officer in 2008, she was a fan. Today she manages Facebook’s sales, marketing, business development, human resources, public policy and communications. It’s a massive job, but one well suited to Sandberg, who not only built and managed Google’s successful online sales and operations program but also served as an economist for the World Bank and Chief of Staff at the US Treasury Department. Sandberg’s experience navigating the complex and socially sensitive world of international economics has proven useful as she and Facebook founder Mark Zuckerberg work to strike a balance between helping Facebook users control privacy while finding ways to monetize its most valuable asset: data.
At TEDWomen in 2010 Sandberg made the bold decision to talk about the experience of being one of very few women at the C-level of business. She noted that many women, in anticipating having a family, "lean back" from leading at work. After her TED Talk took off, Sandberg wrote the book Lean In, which has spent nearly a year on the New York Times Bestseller list. Sandberg plans to release a version of the book for graduates.
Sheryl Sandberg | Speaker | TED.com