ABOUT THE SPEAKER
Pardis Sabeti - Computational geneticist
Pardis Sabeti investigates the genomes of microbes, including the Ebola virus, to help understand how to slow them.

Why you should listen

Pardis Sabeti develops algorithms to detect the genetic signatures of adaption in humans and the microbial organisms that infect humans. Among her lab’s key research areas: examining the genetic factors that drive disease susceptibility to Ebola and Lassa hemorrhagic fever, and investigating the genomes of microbes, including Lassa virus, Ebola virus, Plasmodium falciparum malaria, Vibrio cholera and Mycobacterioum tuberculosis, to help find cures.

She's based at the Center for Systems Biology and Department of Organismic and Evolutionary Biology at Harvard and the Department of Immunology and Infectious Disease at the Harvard School of Public Health. Sabeti is a National Geographic Emerging Explorer and was named a Time magazine Person of the Year in 2014 as one of the Ebola fighters.
More profile about the speaker
Pardis Sabeti | Speaker | TED.com
TEDWomen 2015

Pardis Sabeti: How we'll fight the next deadly virus

Pardis Sabeti: Bir Sonraki Ölümcül Virüsle Nasıl Savaşacağız?

Filmed:
1,341,966 views

Mart 2014'te Ebola salgını başladığı zaman, Pardis Sabeti ve onun takımı virüsün genomunu çözmek için, nasıl yayıldığını ve mutasyona uğradığını bulmak için çalışmaya giriştiler. Sabeti, çalışmasını hemen internette yayınladı. Böylece virüs takipçileri ve Dünya üzerindeki birçok bilim adamı acil ve önemli bir savaşa katıldılar. Bu konuşmada Pardis, virüsün üstesinden gelmek için nasıl açık iş birliği yapılacağını anlatıyor, ayrıca bir sonraki virüse nasıl saldırılacağını: "Açık çalışmamız lazımdı, paylaşmamız gerekiyordu ve birlikte çalışmamız gerekiyordu." Ayrıca Pardis diyor ki: "Dünya'mızın bir virüsten dolayı yok olmasına izin vermeyin. Onun yerine milyonlarca kalbin ve zihnin aydınlattığı bir Dünya bırakalım."
- Computational geneticist
Pardis Sabeti investigates the genomes of microbes, including the Ebola virus, to help understand how to slow them. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

Hiç Batı Afrika ülkesi Sierra
Leone'deki Kenema'yı veya
00:13
You mayMayıs ayı never have heardduymuş
of KenemaKenema, SierraSierra LeoneLeone
0
1015
2762
Nijerya'daki Arua'yı
duymamış olabilirsiniz.
00:15
or AruaArua, NigeriaNijerya.
1
3801
1532
00:17
But I know them as two of the mostçoğu
extraordinaryolağanüstü placesyerler on earthtoprak.
2
5357
3771
Fakat benim bildiğim şu ki bu bölgeler
dünya üzerindeki en sıradışı iki yer.
Hastanelerinde, hemşire, doktor ve bilim
insanlarından oluşan bir topluluk var ki
00:21
In hospitalshastaneler there, there's a communitytoplum
of nurseshemşireler, physicianshekimler and scientistsBilim adamları
3
9956
5053
bu topluluk yıllardır
00:27
that have been quietlysessizce battlingmücadele
4
15033
1557
insanlığın en ölümcül tehlikelerinden
birine karşı savaşıyor:
00:28
one of the deadliesten ölümcül threatstehditler
to humanityinsanlık for yearsyıl:
5
16614
2700
00:31
LassaLassa virusvirüs.
6
19338
1174
Lassa virüsü.
Lassa virüsü Ebola'ya çok benziyor.
00:33
LassaLassa virusvirüs is a lot like EbolaEbola.
7
21118
2138
Bu virüs yüksek ateşe sebep olabilir
ve çoğunlukla ölümcüldür.
00:35
It can causesebeb olmak a severeşiddetli feverateş
and can oftensık sık be fatalölümcül.
8
23280
3233
Fakat bu topluluktaki insanlar, her gün
kendi hayatlarını tehlikeye atarak
00:39
But these individualsbireyler,
they riskrisk theironların liveshayatları everyher day
9
27053
3939
kendi toplumlarındaki
insanları koruyorlar,
00:43
to protectkorumak the individualsbireyler
in theironların communitiestopluluklar,
10
31016
2917
ve bunu yaparak da hepimizi koruyorlar.
00:45
and by doing so, protectkorumak us all.
11
33957
2580
Fakat onlarla ilgili en sıradışı
şeylerden birini, yıllar önce
00:49
But one of the mostçoğu extraordinaryolağanüstü things
I learnedbilgili about them
12
37093
2908
oraya yaptığım ilk ziyaretlerden
birinde öğrendim.
00:52
on one of my first visitsziyaret
out there manyçok yearsyıl agoönce
13
40025
2567
Onlar, her yeni sabaha,
00:54
was that they startbaşlama eachher morningsabah --
14
42616
1709
00:56
these challengingmeydan okuma, extraordinaryolağanüstü daysgünler
on the frontön lineshatlar -- by singingşan.
15
44349
4943
mücadele dolu her yeni güne şarkı
söyleyerek başlıyorlardı.
01:01
They gathertoplamak togetherbirlikte,
and they showgöstermek theironların joysevinç.
16
49731
3339
Bu insanlar bir araya gelip
etraflarına neşe saçıyorlar
ve hergün ruhlarını yeniliyorlardı.
01:05
They showgöstermek theironların spiritruh.
17
53094
1522
01:06
And over the yearsyıl,
18
54640
1159
Ve yıllar içinde,
onları ziyaret ettiğim ve onların
beni ziyaret ettiği yıllar boyunca
01:07
from yearyıl after yearyıl as I've visitedziyaret them
and they'veonlar ettik visitedziyaret me,
19
55823
3113
ben de onlarla toplanıp şarkı söylemeye,
01:10
I get to gathertoplamak with them and I singşarkı söyle
20
58960
1993
onlarla şarkılar yazıp
bunları sevmeye başladım.
01:12
and we writeyazmak and we love it,
21
60977
2174
01:15
because it remindshatırlatır us that we're not
just there to pursuesürdürmek scienceBilim togetherbirlikte;
22
63175
3543
Çünkü bu bize, bir araya gelmemizin
tek sebebinin bilim olmadığını,
01:18
we're bondedbağlı throughvasitasiyla a sharedpaylaşılan humanityinsanlık.
23
66742
2317
ortak bir insanlığı paylaşmak
olduğunu da hatırlatıyordu.
Tahmin edebileceğiniz gibi, bu inanılmaz
önemliydi ve bir şeylerin değişmeye
01:21
And that of coursekurs, as you can imaginehayal etmek,
becomesolur extremelyson derece importantönemli,
24
69586
4323
başlaması için belki de en önemli şeydi.
01:25
even essentialgerekli, as things beginbaşla to changedeğişiklik.
25
73933
2773
Ve bu, 2014'ün Mart ayında
Guinea'da Ebola salgını
01:28
And that changeddeğişmiş a great dealanlaştık mı
in MarchMart of 2014,
26
76730
4789
ortaya çıktığında, birçok şeyi değiştirdi.
01:33
when the EbolaEbola outbreaksalgın
was declaredbeyan in GuineaGine.
27
81543
2346
Sierra Leone ve Liberya'nın sınırında
01:36
This is the first outbreaksalgın in WestBatı AfricaAfrika,
28
84426
2132
ortaya çıkan bu salgın,
Batı Afrika'daki ilk salgın.
01:38
nearyakın the bordersınır
of SierraSierra LeoneLeone and LiberiaLiberya.
29
86582
2442
Ve bu yüzden hepimiz için
gerçekten çok korkutucuydu.
01:42
And it was frighteningkorkutucu,
frighteningkorkutucu for us all.
30
90074
2522
01:44
We had actuallyaslında suspectedşüpheli for some time
31
92620
1912
Hatta bir süre, Lassa ve
Ebola'nın tahminimizden çok
01:46
that LassaLassa and EbolaEbola were more
widespreadyaygın than thought,
32
94556
2642
yayıldığından şüphelendik;
01:49
and we thought it could
one day come to KenemaKenema.
33
97222
2309
sonunda Kenema'ya da
gelebileceğini düşündük.
Bu yüzden biz de ekip olarak
hızlı bir şekilde yola çıktık
01:51
And so membersüyeler of my teamtakım
immediatelyhemen wentgitti out
34
99896
2410
01:54
and joinedkatıldı DrDr. HumarrHumarr KhanHan
and his teamtakım there,
35
102330
2397
ve orada Dr. Humarr Khan
ve ekibine katıldık.
Ekiple birlikte, eğer Ebola sınırı
geçip Sierra Leone'ye geldiyse,
01:56
and we setset up diagnosticstanılama to be ableyapabilmek
to have sensitivehassas molecularmoleküler teststestler
36
104751
3677
bu virüsü bulabilecek hassas
moleküler testler gerçekleştirmek
02:00
to pickalmak up EbolaEbola if it camegeldi
acrosskarşısında the bordersınır
37
108452
2153
02:02
and into SierraSierra LeoneLeone.
38
110629
1263
için kurulum yaptık.
Biz bu tarz bir şeyi daha önce
Lassa virüsü için de yapmıştık,
02:03
We'dBiz istiyorsunuz alreadyzaten setset up this kindtür
of capacitykapasite for LassaLassa virusvirüs,
39
111916
2996
nasıl yapılacağını biliyorduk
02:06
we knewbiliyordum how to do it,
40
114936
1157
02:08
the teamtakım is outstandingüstün.
41
116117
1430
ve ekibim de olağanüstüydü.
02:09
We just had to give them
the toolsaraçlar and placeyer to surveyanket for EbolaEbola.
42
117571
3237
Onlara Ebola araştırması için
ekipman ve alan sağlamamız yetiyordu.
Ve ne yazık ki sonunda o gün geldi.
02:13
And unfortunatelyne yazık ki, that day camegeldi.
43
121340
1628
2014, 23 Mayıs'ında, bir kadın hastanenin
doğum servisine kayıt yaptırdı
02:14
On MayMayıs 23, 2014, a womankadın checkedkontrol
into the maternityAnnelik wardkoğuş at the hospitalhastane,
44
122992
4981
ve ekip hemen bu önemli moleküler
testleri gerçekleştirdiler
02:19
and the teamtakım ranran
those importantönemli molecularmoleküler teststestler
45
127997
3726
ve böylece Sierra Leone'deki ilk
Ebola vakası teşhis edildi.
02:23
and they identifiedtespit the first
confirmedonaylı casedurum of EbolaEbola in SierraSierra LeoneLeone.
46
131747
3835
Yaptıkları kesinlikle olağanüstü bir işti.
02:28
This was an exceptionalolağanüstü
work that was donetamam.
47
136107
2049
Onlar güvenli bir şekilde
hastayı tedavi edebilmek
02:30
They were ableyapabilmek to diagnoseteşhis koymak
the casedurum immediatelyhemen,
48
138180
2260
02:32
to safelygüvenli bir şekilde treattedavi etmek the patienthasta
49
140464
2313
ve ne olup bittiğini takip amacıyla
02:34
and to beginbaşla to do contacttemas tracingizleme
to followtakip et what was going on.
50
142801
3018
izleme başlatmak için vakayı
hızla teşhis etmeyi başardılar.
02:37
It could'veolabilirdin stoppeddurduruldu something.
51
145843
1972
Bu bir şeyleri durdurmuş olabilir.
Fakat o gün gelene kadar,
02:39
But by the time that day camegeldi,
52
147839
2847
aslında virüs aylardır
gelişmeye devam ediyordu.
02:42
the outbreaksalgın had alreadyzaten
been breedingüreme for monthsay.
53
150710
2358
Yüzlerce vakayla birlikte, virüs önceki
tüm salgınlardan daha tehlikeliydi.
02:45
With hundredsyüzlerce of casesvakalar, it had alreadyzaten
eclipsedgölgede all previousönceki outbreakssalgınlar.
54
153092
3640
Ve virüs Sierra Leone'de tek bir
vaka ile sınırlı kalmadı,
02:48
And it camegeldi into SierraSierra LeoneLeone
not as that singularTekil casedurum,
55
156756
3644
bölgede bir dalga gibi yayıldı.
02:52
but as a tidalgelgit wavedalga.
56
160424
1292
Vakalarla başa çıkabilmek için
uluslararası örgütlerle,
02:54
We had to work
with the internationalUluslararası communitytoplum,
57
162120
2275
02:56
with the MinistryBakanlığı of HealthSağlık, with KenemaKenema,
to beginbaşla to dealanlaştık mı with the casesvakalar,
58
164419
3706
Sağlık Bakanlığı'yla ve Kenema'yla
çalışmak zorundaydık,
çünkü Sierra Leone'de bu vakalarla
03:00
as the nextSonraki weekhafta broughtgetirdi 31,
59
168149
2071
başa çıkabilecek tek yer olan
Kenema'da ilk hafta 31,
03:02
then 92, then 147 casesvakalar --
all cominggelecek to KenemaKenema,
60
170244
3674
sonraki hafta 92 ve daha
sonra 147 vaka ortaya çıktı.
03:05
one of the only placesyerler in SierraSierra LeoneLeone
that could dealanlaştık mı with this.
61
173942
3301
Ve biz yapabileceğimiz her şeyi
yapmak için, hastalara yardım edebilmek
03:09
And we workedişlenmiş around the clocksaat
tryingçalışıyor to do everything we could,
62
177610
3399
ve farkındalık oluşturmak
için elimizden geleni yaptık.
03:13
tryingçalışıyor to help the individualsbireyler,
tryingçalışıyor to get attentionDikkat,
63
181033
2961
03:16
but we alsoAyrıca did one other simplebasit thing.
64
184018
1947
Fakat aynı zamanda çok
basit bir şey daha yaptık.
Ebola'yı teşhis etmek için bir
hastanın kanından örnek aldık.
03:18
From that specimennumune that we take
from a patient'shastanın bloodkan to detectbelirlemek EbolaEbola,
65
186544
3789
Bunu saymayabiliriz aslında.
03:22
we can discardıskarta it, obviouslybelli ki.
66
190357
2055
Yaptığımız başka bir şey ise onun
içine kimyasal koyup etkisizleştirmekti.
03:24
The other thing we can do is, actuallyaslında,
put in a chemicalkimyasal and deactivatedevre dışı bırakma it,
67
192436
3616
Onuu bir kutuya koyup
okyanusun diğer ucuna kargoladık.
03:28
so just placeyer it into a boxkutu
and shipgemi it acrosskarşısında the oceanokyanus,
68
196076
2730
Yaptığımız şey tam da buydu.
03:30
and that's what we did.
69
198830
1151
03:32
We sentgönderilen it to BostonBoston, where my teamtakım worksEserleri.
70
200005
2096
Onları takımımın çalıştığı
yere, Boston'a, yolladık.
Ayrıca vardiyalı olarak
saatlerce çalıştık, günbegün
03:34
And we alsoAyrıca workedişlenmiş around the clocksaat
doing shiftvardiya work, day after day,
71
202724
3837
ve sonunda Ebola virüsünün
99 genomunu oluşturduk.
03:38
and we quicklyhızlı bir şekilde generatedoluşturulan 99 genomesgenomları
of the EbolaEbola virusvirüs.
72
206585
3869
Bu taslaktı --bir virüsün
genomu onun taslağıdır.
03:42
This is the blueprintBlueprint -- the genomegenom
of a virusvirüs is the blueprintBlueprint.
73
210478
3057
03:45
We all have one.
74
213559
1159
Hepimizde bir tane var.
Bu taslak, bizi biz yapan
şeyleri anlatıyor
03:46
It saysdiyor everything that makesmarkaları up us,
75
214742
1945
03:48
and it tellsanlatır us so much informationbilgi.
76
216711
1909
ve hatta daha da fazlasını.
03:50
The resultsSonuçlar of this kindtür of work
are simplebasit and they're powerfulgüçlü.
77
218644
3177
Bu tür çalışmaların sonucu
basit ama çok güçlüdür.
Aslında biz, bu 99 farklı virüsü alabilir,
03:54
We could actuallyaslında take
these 99 differentfarklı virusesvirüsler,
78
222396
2470
onlara bakıp karşılaştırabilirdik.
03:56
look at them and comparekarşılaştırmak them,
79
224890
1447
Daha önceden Gine'de yayınlanan
03:58
and we could see, actuallyaslında,
comparedkarşılaştırıldığında to threeüç genomesgenomları
80
226361
2846
3 adet genomla karşılaştırıldığında
04:01
that had been previouslyÖnceden
publishedyayınlanan from GuineaGine,
81
229231
2836
Gine'de aylar önce yine
insanlarda ortaya çıkan salgının
04:04
we could showgöstermek that the outbreaksalgın
emergedortaya in GuineaGine monthsay before,
82
232091
3711
insandan insana
bulaştığını gösterebilirdik.
04:07
oncebir Zamanlar into the humaninsan populationnüfus,
83
235826
1842
04:09
and from there had been transmittingverici
from humaninsan to humaninsan.
84
237692
2672
İşte bu, nasıl müdahale edeceğinizi
04:12
Now, that's incrediblyinanılmaz importantönemli
85
240388
1544
anlamaya çalışırken inanılmaz
derecede önemli olur.
04:13
when you're tryingçalışıyor to figureşekil out
how to intervenearaya girmek,
86
241956
2368
04:16
but the importantönemli thing
is contacttemas tracingizleme.
87
244348
2066
Ama önemli olan şey, temas takibi.
04:18
We alsoAyrıca could see that as the virusvirüs
was movinghareketli betweenarasında humansinsanlar,
88
246438
3402
Ayrıca bir şey daha gördük ki,
virüs insanlar arasında yayılırken
aynı zamanda mutasyona uğruyormuş.
04:21
it was mutatingmutasyon.
89
249864
1257
04:23
And eachher of those mutationsmutasyonlar
are so importantönemli,
90
251145
2151
Her bir mutasyon çok önemli.
04:25
because the diagnosticstanılama, the vaccinesaşılar,
91
253320
2320
Çünkü teşhisler, aşılar,
kullandığımız terapiler,
04:27
the therapiesterapiler that we're usingkullanma,
92
255664
1485
04:29
are all basedmerkezli on that genomegenom
sequencesıra, fundamentallyesasen --
93
257173
3358
hepsi bir genom dizisine
bağlı --temel olarak.
Bu onu harekete geçiren şey.
04:32
that's what drivessürücüler it.
94
260555
1221
04:33
And so globalglobal healthsağlık expertsuzmanlar
would need to respondyanıtlamak,
95
261800
2882
Yani global sağlık uzmanlarının
cevap vermeleri gerekecekti,
04:36
would have to developgeliştirmek,
96
264706
1197
yaptıkları her şeyi geliştirmeleri,
04:37
to recalibrateyeniden kalibre everything
that they were doing.
97
265927
2553
yeniden ayarlamaları gerekecekti.
Ama standart bilimsel yöntemlerle
o noktada ne yapabilirdim:
04:41
But the way that scienceBilim worksEserleri,
the positionpozisyon I was in at that pointpuan
98
269079
3181
Elimde veri vardı
04:44
is, I had the dataveri,
99
272284
1151
ve bir hangarda çok uzun
bir süre çalışabilirdim,
04:45
and I could have workedişlenmiş
in a silosilo for manyçok, manyçok monthsay,
100
273459
2636
04:48
analyzedanaliz the dataveri carefullydikkatlice, slowlyyavaşça,
101
276119
2199
verileri dikkatlice analiz eder,
04:50
submittedgönderilmiş the paperkâğıt for publicationyayın,
gonegitmiş throughvasitasiyla a fewaz back-and-forthsarka forths,
102
278342
3460
biraz düzenlemeden sonra
makalemi yayına gönderir
04:53
and then finallyen sonunda when the paperkâğıt camegeldi out,
mightbelki releaseserbest bırakmak that dataveri.
103
281826
3129
ve sonunda yayınlandığında
bu verileri paylaşabilirdim.
04:56
That's the way the statusdurum quoQuo worksEserleri.
104
284979
2204
Mevcut durumun çalışma şekli bu.
Ama bu noktada işe yaramazdı, değil mi ?
04:59
Well, that was not going to work
at this pointpuan, right?
105
287207
2571
05:01
We had friendsarkadaşlar on the frontön lineshatlar
106
289802
1608
Ön saflarda arkadaşlarımız vardı.
05:03
and to us it was just obviousaçık
that what we neededgerekli is help,
107
291434
3254
Yardıma ihtiyacımız olduğu çok açıktı,
05:06
lots of help.
108
294712
1156
çok yardıma.
İlk olarak yaptığımız şey ise,
05:07
So the first thing we did is,
109
295892
1397
05:09
as soonyakında as the sequencesdizileri
camegeldi off the machinesmakineler,
110
297313
2685
diziler makinelerden çıkar çıkmaz
05:12
we publishedyayınlanan it to the web.
111
300022
1429
onları internete koymak oldu.
05:13
We just releasedyayınlandı it to the wholebütün worldDünya
and said, "Help us."
112
301475
2836
Hepsini yayınladık ve dedik ki:
"Bize yardım edin."
ve yardım geldi.
05:16
And help camegeldi.
113
304335
1335
Biz onu tanımadan önce,
05:17
Before we knewbiliyordum it,
114
305694
1162
05:18
we were beingolmak contactedtemas
from people all over,
115
306880
2336
bütün insanlar bizimle
iletişime geçiyordu.
Veriler her yerde ve yayınlanmış.
05:21
surprisedşaşırmış to see the dataveri
out there and releasedyayınlandı.
116
309240
2444
Birdenbire, Dünya'nın
en iyi virüs takipçileri,
05:23
Some of the greatestEn büyük
viralviral trackersizci in the worldDünya
117
311708
2252
05:25
were suddenlyaniden partBölüm of our communitytoplum.
118
313984
2079
bizim grubumuza dâhil olmuşlardı.
05:28
We were workingçalışma togetherbirlikte
in this virtualsanal way,
119
316087
2330
Bu sanal yolda hep beraber çalışıyorduk.
05:30
sharingpaylaşım, regulardüzenli callsaramalar, communicationsiletişim,
120
318441
2981
Paylaşıyorduk, iletişime geçiyorduk.
Virüsü anbean takip etmeye çalışıyorduk,
05:33
tryingçalışıyor to followtakip et the virusvirüs
minutedakika by minutedakika,
121
321446
2751
05:36
to see waysyolları that we could stop it.
122
324221
2221
onu durdurabilmeyi başarmak için.
Böyle gruplar oluşturmak
için çok fazla yöntem var.
05:39
And there are so manyçok waysyolları
that we can formform communitiestopluluklar like that.
123
327027
3758
Bu salgın patlak verdiğinde,
herkes öğrenmeye, yardım etmeye
05:43
EverybodyHerkes, particularlyözellikle when the outbreaksalgın
startedbaşladı to expandgenişletmek globallyküresel,
124
331182
4325
05:47
was reachingulaşan out to learnöğrenmek,
to participatekatılmak, to engagetutmak.
125
335531
3590
ve çalışmaya çok istekliydi.
Herkes bunun bir
parçası olmak istiyor.
05:51
EverybodyHerkes wants to playoyun a partBölüm.
126
339788
1594
05:53
The amounttutar of humaninsan capacitykapasite
out there is just amazingşaşırtıcı,
127
341406
2780
İnsan kapasitesinin yapabileceği
şeyler tek kelimeyle inanılmaz.
05:56
and the InternetInternet connectsbağlandığı us all.
128
344210
1723
İnternet hepimizi birbirine bağlıyor.
05:57
And could you imaginehayal etmek that insteadyerine
of beingolmak frightenedkorkmuş of eachher other,
129
345957
3251
Hayal edin, birbirimizden korkmak yerine,
birbirimize şunları söyleyelim:
06:01
that we all just said, "Let's do this.
130
349232
1857
"Haydi yapalım, beraber
çalışalım ve bu işi başaralım."
06:03
Let's work togetherbirlikte,
and let's make this happenolmak."
131
351113
2523
Ama problem aslında
hepimizin kullandığı veride.
06:05
But the problemsorun is that the dataveri
that all of us are usingkullanma,
132
353660
2742
Yapmamız gerekenler için
internette gezinmek yetersiz.
06:08
GooglingGoogling on the web, is just too limitedsınırlı
to do what we need to do.
133
356426
4037
Ve sadece bunu yaptığımızda
birçok fırsat kaçıyor.
06:12
And so manyçok opportunitiesfırsatlar
get missedcevapsız when that happensolur.
134
360487
2651
06:15
So in the earlyerken partBölüm
of the epidemicsalgın from KenemaKenema,
135
363162
2481
Kenema salgının erken safhalarında
toplam 106 klinik raporumuz vardı.
06:17
we'devlenmek had 106 clinicalklinik recordskayıtlar
from patientshastalar,
136
365667
2742
Ve bir kez daha bunu Dünya'ya yaydık.
06:20
and we oncebir Zamanlar again madeyapılmış that
publiclyGenel olarak availablemevcut to the worldDünya.
137
368433
2834
Bizim kendi laboratuvarımızda bu
106 raporu bilgisayara verdiğimizde
06:23
And in our ownkendi lablaboratuvar, we could showgöstermek
that you could take those 106 recordskayıtlar,
138
371291
3670
Ebola hastalığının sonucunu
tahmin ettirmeyi başardık,
06:26
we could traintren computersbilgisayarlar to predicttahmin
the prognosisprognoz for EbolaEbola patientshastalar
139
374985
3618
06:30
to nearyakın 100 percentyüzde accuracydoğruluk.
140
378627
1777
%100 doğruluk oranıyla.
Ardından bir uygulama yapıp yayınladık,
06:32
And we madeyapılmış an appUygulamanın
that could releaseserbest bırakmak that,
141
380428
2097
sahadaki sağlık çalışanlarının
kullanabilmeleri için.
06:34
to make that availablemevcut
to health-careSağlık workersişçiler in the fieldalan.
142
382549
2770
Ama bunu güçlü veya geçerli kılmak için
06:37
But 106 is just not enoughyeterli
to make it powerfulgüçlü,
143
385343
3259
106 rapor yeterli değildi.
06:40
to validatedoğrulamak it.
144
388626
1151
O yüzden yayınlamak için daha
çok veriye ihtiyacımız vardı
06:41
So we were waitingbekleme for more dataveri
to releaseserbest bırakmak that.
145
389801
2654
06:44
and the dataveri has still not come.
146
392479
2044
ve o verilere hâlâ ulaşamadık.
06:46
We are still waitingbekleme, tweakingtweaking away,
147
394547
2532
Hâlâ bekliyoruz,
birlikte çalışmak yerine
hangarlarda hâlâ bekliyoruz.
06:49
in silossiloları ratherdaha doğrusu than workingçalışma togetherbirlikte.
148
397103
2838
Ve bu sadece-- biz
bunu kabul edemeyiz
06:51
And this just -- we can't acceptkabul etmek that.
149
399965
2232
Değil mi ? Siz, hiçbiriniz
bunu kabul edemezdi.
06:54
Right? You, all of you,
cannotyapamam acceptkabul etmek that.
150
402221
3804
Buradaki konu hayatlarımız
06:58
It's our liveshayatları on the linehat.
151
406049
1682
06:59
And in factgerçek, actuallyaslında,
152
407755
1711
Aslında, doğrusu şu ki
bir sürü hayat kaybedildi,
birçok sağlık çalışanı,
07:01
manyçok liveshayatları were lostkayıp,
manyçok health-careSağlık workersişçiler,
153
409490
2543
07:04
includingdahil olmak üzere belovedsevgili colleaguesmeslektaşlar of mineMayın,
154
412057
1894
benim iş arkadaşlarım da dâhil.
07:05
fivebeş colleaguesmeslektaşlar:
MbaluMbalu FonnieFonnie, AlexAlex MoigboiMoigboi,
155
413975
3747
5 iş arkadaşım: Mbalu
Fonnie, Alex Moigboi,
Dr. Humarr Khan, Alice
Kovoma ve Muhammed Fullah.
07:09
DrDr. HumarrHumarr KhanHan, AliceAlice KovomaKovoma
and MohamedMohamed FullahFullah.
156
417746
4011
07:13
These are just fivebeş
of manyçok health-careSağlık workersişçiler
157
421781
2526
Bunlar Kenema ve ötesinde,
bütün dünya sessizce
07:16
at KenemaKenema and beyondötesinde
158
424331
1764
çalışırken hayatlarını kaybetmiş olan
07:18
that diedvefat etti while the worldDünya waitedbekledi
and while we all workedişlenmiş,
159
426119
3036
5 tane sağlık çalışanı.
07:21
quietlysessizce and separatelyayrı ayrı.
160
429179
1860
Gördüğünüz üzere Ebola, insanlığa karşı
07:23
See, EbolaEbola, like all threatstehditler to humanityinsanlık,
161
431063
2033
diğer tehditler gibi gücünü
07:25
it's fueledyakıtlı by mistrustgüvensizlik
and distractionoyalama and divisionbölünme.
162
433120
3884
güvensizlikten, dikkat dağıtmaktan
ve bölünmekten alıyor.
07:29
When we buildinşa etmek barriersengeller amongstarasında ourselveskendimizi
and we fightkavga amongstarasında ourselveskendimizi,
163
437028
3773
Biz aramıza siper örüp birbirimizle
savaşmaya başladığımız an
virüs çok iyi gelişiyor ve yükseliyor.
07:32
the virusvirüs thrivesbüyür.
164
440825
1820
Ama insanlığa karşı olan
tehditlerin tam aksine
07:34
But unlikeaksine all threatstehditler to humanityinsanlık,
165
442669
1792
07:36
EbolaEbola is one where
we're actuallyaslında all the sameaynı.
166
444485
2646
Ebola, hepimizin aslında bir olduğu
07:39
We're all in this fightkavga togetherbirlikte.
167
447155
1880
ve beraber savaştığı bir tehdit.
Ebola başka bir insanın kapısının
eşiğinde, yakında bizde de olabilir.
07:41
EbolaEbola on one person'skişiler doorstepkapılarına
could soonyakında be on oursbizim.
168
449059
2634
07:44
And so in this placeyer
with the sameaynı vulnerabilitiesgüvenlik açıkları,
169
452177
2802
Yine de bu mekânda, aynı
zayıflıklarla, aynı kuvvetlerle,
07:47
the sameaynı strengthsgüçlü,
the sameaynı fearsendişe, the sameaynı hopesumutlar,
170
455003
2413
aynı korkularla, aynı umutlarla,
07:49
I hopeumut that we work togetherbirlikte with joysevinç.
171
457440
3209
hepimiz aynı zevk içinde
çalışırız diye umuyorum.
Benim bir mezun öğrencim Sierra
Leone ile ilgili bir kitap okuyordu
07:54
A graduatemezun olmak studentÖğrenci of mineMayın
was readingokuma a bookkitap about SierraSierra LeoneLeone,
172
462427
3070
ve "Kenema" sözcüğünü keşfetti.
07:57
and she discoveredkeşfedilen that the wordsözcük "KenemaKenema,"
173
465521
2334
07:59
the hospitalhastane that we work at and the cityŞehir
where we work in SierraSierra LeoneLeone,
174
467879
3443
Sierra Leone'de çalıştığımız
şehrin ve hastanenin adı.
Mende sözcüğünden geliyordu.
"Nehir gibi temiz, şeffaf
08:03
is namedadlı after the MendeMende wordsözcük
for "clearaçık like a rivernehir, translucentyarı saydam
175
471346
4181
ve topluma açık" demekmiş.
08:07
and openaçık to the publichalka açık gazebakışları."
176
475551
1587
Bu gerçekten bizim içimize işledi.
08:09
That was really profoundderin for us,
177
477439
1545
08:11
because withoutolmadan knowingbilme it,
we'devlenmek always feltkeçe
178
479008
2094
Çünkü onu bilmeden,
çalışanları gururlandırmamız
için, topluma açık çalışmamız,
08:13
that in ordersipariş to honorOnur the individualsbireyler
in KenemaKenema where we workedişlenmiş,
179
481126
3184
paylaşmamız ve birlikte
çalışmamız gerekiyordu
08:16
we had to work openlyaçıkça, we had to sharepay
and we had to work togetherbirlikte.
180
484334
4287
08:21
And we have to do that.
181
489074
1177
ve bunu yapmalıydık.
Kendimizden ve diğerlerinden hep
şunu talep etmemiz gerekiyordu--
08:22
We all have to demandtalep that
of ourselveskendimizi and othersdiğerleri --
182
490275
3761
salgın başladığında birbirimize
açık olmamız lazımdı.
08:26
to be openaçık to eachher other
when an outbreaksalgın happensolur,
183
494060
2874
08:28
to fightkavga in this fightkavga togetherbirlikte.
184
496958
1650
Bu savaşta savaşabilmek için.
08:30
Because this is not the first
outbreaksalgın of EbolaEbola,
185
498632
2909
Çünkü bu Ebola'nın ilk salgını değil
08:33
it will not be the last,
186
501565
1448
ve sonuncusu da olmayacak
ve oralarda Lassa virüsü
gibi beklemede kalan
08:35
and there are manyçok other microbesmikroplar
out there that are lyingyalan söyleme in wait,
187
503037
3155
milyonlarca mikrop var.
08:38
like LassaLassa virusvirüs and othersdiğerleri.
188
506216
1425
Bir dahaki sefere bu olduğunda
08:39
And the nextSonraki time this happensolur,
189
507665
1509
milyonlarca şehirde de
olabilir, burada da.
08:41
it could happenolmak in a cityŞehir of millionsmilyonlarca,
it could startbaşlama there.
190
509198
3196
Havadan yayılan bir virüs de olabilir.
08:44
It could be something
that's transmittedaktarılan throughvasitasiyla the airhava.
191
512418
2699
Hatta bilerek yayılmış bile olabilir.
08:47
It could even be
disseminatedDissemine intentionallykasten.
192
515141
2147
Ve bu gerçekten korkunç, biliyorum.
08:49
And I know that that is frighteningkorkutucu,
I understandanlama that,
193
517312
2981
Ama aynı zamanda
08:52
but I know alsoAyrıca,
and this experiencedeneyim showsgösterileri us,
194
520317
2654
bu şeyi yenmek için
teknolojimizin ve kapasitemizin
08:54
that we have the technologyteknoloji
and we have the capacitykapasite
195
522995
3320
08:58
to winkazanmak this thing,
196
526339
1595
olduğunu biliyorum.
Bunu yenmek ve diğer virüslerin
üstesinden gelmek için.
08:59
to winkazanmak this and have
the upperüst handel over virusesvirüsler.
197
527958
2846
Ama bunu sadece birlikte
çalışırsak yapabiliriz
09:02
But we can only do it if we do it togetherbirlikte
198
530828
2272
09:05
and we do it with joysevinç.
199
533124
1197
ve bunu zevk alarak yaparız.
Yani, Dr. Khan
09:06
So for DrDr. KhanHan
200
534871
1521
09:08
and for all of those who sacrificedkurban
theironların liveshayatları on the frontön lineshatlar
201
536416
4166
ve kendini feda etmiş diğer herkes,
her zaman bizimle beraber olacaklar.
09:12
in this fightkavga with us always,
202
540606
2400
Bırakın da bizler de
onlarla beraber olalım.
09:15
let us be in this fightkavga with them always.
203
543030
2807
09:17
And let us not let the worldDünya be definedtanımlanmış
204
545861
1875
Dünya'mızın tek bir virüsten
dolayı yok olmasına izin vermeyelim.
09:19
by the destructionimha wroughtdövme by one virusvirüs,
205
547760
2119
Milyonlarca kalbin ve zihnin
ışıklandırdığı ve beraber çalıştığı
09:21
but illuminatedaydınlatılmış by billionsmilyarlarca
of heartskalpler and mindszihinler
206
549903
2781
09:24
workingçalışma in unityBirlik.
207
552708
1208
bir Dünya bırakalım.
Teşekkürler.
09:25
Thank you.
208
553940
1174
(Alkışlar)
09:27
(ApplauseAlkış)
209
555138
6869
Translated by Alperen CÜCİOĞLU
Reviewed by Suleyman Cengiz

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Pardis Sabeti - Computational geneticist
Pardis Sabeti investigates the genomes of microbes, including the Ebola virus, to help understand how to slow them.

Why you should listen

Pardis Sabeti develops algorithms to detect the genetic signatures of adaption in humans and the microbial organisms that infect humans. Among her lab’s key research areas: examining the genetic factors that drive disease susceptibility to Ebola and Lassa hemorrhagic fever, and investigating the genomes of microbes, including Lassa virus, Ebola virus, Plasmodium falciparum malaria, Vibrio cholera and Mycobacterioum tuberculosis, to help find cures.

She's based at the Center for Systems Biology and Department of Organismic and Evolutionary Biology at Harvard and the Department of Immunology and Infectious Disease at the Harvard School of Public Health. Sabeti is a National Geographic Emerging Explorer and was named a Time magazine Person of the Year in 2014 as one of the Ebola fighters.
More profile about the speaker
Pardis Sabeti | Speaker | TED.com